Şimdi Ara

Fragman (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
449
Cevap
10
Favori
17.915
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Peşimdeki Şeytan (It Follows-2014)


    Fragman


    Bu filmin senaryosunu yazan (ve aynı zamanda yöneten) kişinin ciddi sorunları var. Fena halde abaza anlaşılan. Fanfinifinfon laneti diye birşey olurmu ulan. Hem "şey" (neyse artık) saçma bir nedenden insanların peşine düşecek hem de olayı Kafka ya bağlayıp açıklamayacaksın. Olurmu böyle saçma birşey ? sonuncunda böyle saçma bir film olmuş işte. Bir görünen bir görünmeyen , görünmeyen ama kanı akan , kanı akan ama ölmeyen bu "şey"in bir türlü kahramanın peşini bırakmaması birsüre sonra bıktırıyor malesef.




  • Dehşet Kapanı (The Cabin in The Woods-2011)


    Fragman


    Hayatımda izlediğim en saçma filmdi. Bir filmin konusu saçma olabilir , ancak yine de hikaye kendi içinde tutarlı olmak zorunda. Bu film de o da yok. Osur osur ipe diz.
  • Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (The Hobbit: An Unexpected Journey-2012)


    Fragman


    "Yüzüklerin Efendisi" ni 5-6 kez , "Hobbit"i birkaçkez okumanın yanında J.R.R Tolkien tarafından tamamlanmamış olsa da "Silmarillion" ve "Güç Yüzüklerine Dair" kitaplarını da okumuş biri olarak , (her nekadar "Yüzüklerin Efendisi" üçlemesini çok beğensem de) seyretmeye tahammül dahi edemediğim bir seri olmuş. Tamamen "Yüzüklerin efendisi için Okadar alet edevat yaptık , ziyan olmasın. Bir üçleme daha çekelim parayı birkez daha kıralım" mantığıyla çekilmiş bir üçleme. Bir "Çocuk masalı" nı (Evet , Hobbit Fantastik edebiyat ürünü değil aslında bir masaldır.) Sündüre sündüre üçleme haline getirmişler. Öyle ki ; Kitapta tek bir cümle içinde geçen taş devlere kavga sahnesi bile çekmişler. Ben kitapların aslına uygun çekilmesi taraftarıyım. Uzatıp "Üçleme yapacağız" diye sırf para için berbat edilmesine canım sıkılıyor.




  • Şey (The Thing-1982)


    Fragman


    Ünlü yönetmen John Carpenter ın neredeyse kendisi kadar ünlü filmi. Bana kalırsa korku filmi meraklılarının mutlaka izlemesi gereken filmlerin başında geliyor. IMDB de "Türü : Korku/Gizem/Bilim-Kurgu" olarak geçiyor. Aslında bu tanım tam da filmi özetliyor.
  • Şey (The Thing-2011)


    Fragman





    Birkere bu bir "Yeniden çekim" değil , onu baştan söyleyelim. Zamanın modasına uygun olarak bu sefer başrolü bir kadına vermişler. Yani ilk filmdeki yoğun testosteron oranı bu filmde biraz düşürülmüş. Yeniden çekim olmamasına rağmen çok fazla benzer şekilde ilerliyor. Aradan geçen onlarca yıla ve film sektöründeki teknik gelişmelere karşın 1982 yapımı filmin gerisinde kalıyor. Özellikle "Yeniden çekim" olmadığını anladığınızda ("Yeniden çekim" lerin iyi (ve aynı zamanda kötü) yönü ilerleyişinde ve sonunda orjinal filmle arasında farklar olması), ki filmin daha başında anlaşılıyor , sonunu bildiğiniz bir filmi izlemek zorunda kalıyorsunuz.




  • Işıklar Sönünce (Lights Out-2016)


    Fragman


    Seyredince incelemesini yazacağım demiştim , yukarıya değil de buraya yazayım gürültüye gitmesin.

    Çok iyi bir film değil onu baştan belirteyim. Daha çok "İyi bir B sınıfı film" gibi. Oyunculuklar fazla iyi değil. Daha çok kapalı mekanlarda geçen , az efektli bir film. Sanki şöyle olmuş ; Yapımcı James Wan ("Saw" filmiyle meşhur olan zat) Sandberg'e "Güzel bir kısa film çekmişsin. Ama uzun metrajlı film çekmeye benzemez. Al şu harçlığı bir film çek. Becerebilirsen daha büyük projelere terfi ettiririz seni" demiş. Ve görünüşe göre Sandberg bu işin altından kalkmış. 4.9 Milyon dolar bütçeli "Lights Out" gişede 148.9 Milyon dolar hasılat yapmış (30 kattan fazla para kazandırmış). Ödül olarak 15 milyon dolar bütçeli "Annabelle : Creation" filminin yönetmenliğine terfi ettirilmiş. 15 Milyon dolara bu sefer 20 kattan fazla kazandırarak 306.5 Milyon dolar hasılat yapmış.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 5 Mayıs 2018; 18:12:21 >




  • Ölüm Kitabı (Misery-1990)


    Fragman


    Stephen King'in romanından bir uyarlama daha. Film hakkında sağlam bir gerilim olduğu dışında hiçbir bilgi vermeyeceğim. İzlemek isteyen olursa tamamen süpriz olsun istiyorum. Yanlız James Caan ve Kathy Bates'in oyunculukları çok iyi. Hatta bu Filmdeki rolüyle Kathy Bates "En İyi Kadın Oyuncu"-(1991) Oscar'ını aldı. Seyredenler sebebini anlayacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 6 Mayıs 2018; 1:30:0 >




  • Dehşet (The Changeling-1980)


    Fragman


    Hayatımda seyrederken en çok korktuğum film bu olmuştur. "En İyi Korku Filmleri" listemin herzaman "Bir Numara" sı olmuştur. TV de çıkmıştı , çocuk yaşta , evde yanlız kaldığım bir gece seyretmiştim. Hele topun merdivenlerden inme sahnesi yokmu korkudan ağlıyacaktım neredeyse (belki de ağlamışımdır hatırlamıyorum) Sonradan birkaç kere daha seyrettim. İlk seyrettiğim zamanki kadar korkmadım doğal olarak ama yine de fikrim değişmedi. Bulabilen olursa mutlaka seyretmeli.


    Not : Şimdi fragmanını youtube tan seyrederken , karanlık koridordan çocuk koşarak yanıma geldi "Hasss..." diyerek yerimden zıpladım.




  • Kara Büyü (The Wailing / Gok-seong-2016)


    Fragman


    Bir kore korku filmi. Bizim kültürümüze ve Filmlerden dolayı aşina olduğumuz Batı kültürüne uymayan (İyi , Kötü , Tanrı , şeytan , Melek , Ölüm , Ölümden sonrası v.s konularında) kültür yapısı nedeniyle anlaması biraz zor. Oyunculuklar iyi. Filmdeki baş karakterin illa yakışıklı , fit , akıllı , karizmatik v.s olması gerekmediğini gösteriyor. Bir de Amerikalı oyuncuların (en azında bir kısmının), özellikle çocuk oyuncuların (çoğunun) uzakdoğulu meslektaşlarından ders alması gerektiğini. Uzuuuuun bir soluk aldıktan sonra Konuya gelelim...


    Bana , sonlara doğru ; karmaşık , anlaması zor , mantık hatalarıyla dolu gelmişti. Açıkcası zekamdan şüphe etmeye başlamıştım ki , nette yaptığım aramada , yanlız olmadığımı , seyreden yerli/yabancı hiçkimsenin doğru düzgün bir mok anlamadığını gördüm. Bazıları "Berbat bir film" deyip geçmiş , bazılarıysa Filmde "Kimin Kim olduğuna dair" teoriler üretmiş. Ayrı bir başlık açmayı düşünüyorum.

    Not : Söylemeyi unutmuşum , Filmin başlarındaki bir sahneden dolayı Aile ile seyredilmese iyi olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 7 Mayıs 2018; 0:40:23 >




  • Bıçak Sırtı (Blade Runner-1982)



    Fragman


    Bence sadece Bilim-Kurgu meraklılarının değil , sinemaya meraklı her izleyicinin seyretmesi gereken Filmlerin başında geliyor. Sinema tarihine çok hakim değilim ama Balde Runner ilk "Distopik" Bilim-Kurgu olabilir. Olmasa bile en ünlülerinden. İnsanların , geleceğin hayallerindeki gibi güzel olmayabiliceğini anladığı Filmlerin başında geliyor. İnsanların pis işlerini yapmak için yaratılmış "Kopya" ların , "İnsan" olmaya çalışmalarını anlatıyor.

    Filmde en sevdiğim replik "Yaşamayacak olması çok yazık! hem hangimiz yaşıyoruz ki!?" Ama en etkilendiğim yer son bölüm. Öldürmek için yaratılmış bir kopyanın "Yaşam"a verdiği değer.

    "Siz insanların aklının almayacağı şeyler gördüm. Orion'un yamaçlarında yanan hücum gemileri, tannhauser geçidinin yakınında karanlıkta parıldayan c-ışınlarını seyrettim. Tüm o anlar zamanla kaybolacaklar, tıpkı yağmurdaki gözyaşları gibi. Ölmek zamanı..."




  • Blade Runner: Black Out 2022-(2017)


    Fragman


    İkinci fime hazırlık olarak yapılmış bir anime. Bize ikinci filmde bahsedilen "Karartma" yı anlatıyor.

    Konusunu anlatmayacağım , Youtube üzerinden yayınlanan bir anime zaten. İsteyen zileyebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 9 Mayıs 2018; 0:33:23 >
  • Bıçak Sırtı (Blade Runner 2049 - 2017)


    Fragman


    Bıçak Sırtı (Blade Runner-1982) Filminin devam filmi. Öncelikle bu filmi anlamak için birinci filmi seyretmeniz lazım. Ancak ozaman ölen kim ? Kimi arıyoruz ? Gibi soruların bir cevabı oluyor. Bir gişe filmi olarak yapılmamış. Bol patlamalı , çatlamalı zamanımızın gişe filmleri gibi oradan oraya koşan taytlı , süper güçlü erkekler ve kadınlar yok. Tamamen ilk filmin atmosferini devam ettirecek tarzda , bir klasik olsun diye yapılmış. Ve çok da iyi yapılmış. Bu konuda yönetmen Denis Villeneuve'ü tebrik ve teşekkür etmek istiyorum.

    Ancak ne yazık ki günümüzde "Klasik" olarak , beğenerek seyrettiğimiz biçok filmin kaderini paylaşmış. Öncülü Blade Runner-1982 gibi , neredeyse ancak kendi masrafını çıkartmış. Blade Runner-1982 , 28 milyon dolar bütçeyle 33.8 milyon dolar hasılatta kalırken , Blade Runner 2049 , 185 milyon dolar bütçeyle 259.2 milyon dolar hasılat yapmış. Bu da "Benim gibi sinema severler" açısından kötü haber zira yapımcılar bu rakamları görünce klasik sayılabilecek böyle filmlerden uzak duracaklardır.

    Not : Az da olsa cinsellik içeren sahneler var. Dikkat.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 9 Mayıs 2018; 1:4:59 >




  • Barbar Conan (Conan the Barbarian-1982)



    Fragman


    Conan ; Sword and Sorcery (Kılıç ve Büyü) türünün yaratıcısı yazar ve şair Robert E. Howard'ın , Atlantisli "King Kull" ile birlikte yarattığı en önemli hayali roman kahramanlarından biri. "Hayali" derken aslında Howard'ın Conan'ı yaratırken etkilendiği gerçek bir kahraman var. O da Anadolu topraklarında yaşamış Kimmerler'in Asker-Kral'ı Dugdamme. Romanlarda , Filmlerde bahsedilen "Kimmerya" aslında Anadolu yani. Askerlikten bileğinin hakkıyla krallığa yükselen Dugdamme halkı tarafından o kadar çok sevildi ki , onun arkasından ölüme gittiler. Howard'ın yarattığı Atlantisli Kull da , Conan da tıpkı Dugdamme gibi bileğinin hakkıyla krallığa yükseldi. 1930'ların Amerikasında meşur olan Conan , yaratıcısı Robert E. Howard'ın , Annesinin ölümünün ardından girdiği bunalım sonucu henüz 30 yaşındayken , 1936 yılında intiharından sonra yavaş yavaş unutuldu. 1970 yılına kadar. 1970 yılında Marvel Comics hikayelerin ve romanların yayın haklarını satın aldı ve Conan , çizgi roman dizisi olarak geri döndü.(Benim de büyük hayranı olduğum ve okuduğum neredeyse yegane çizgi roman serileriydi. 40-50 kitaplık kolleksiyonum vardı)

    Neyse konuya dönelim.

    1982 yapımı Barbar Conan en beğendiğim filmlerden biridir. Arnold Schwarzenegger insan ötesi fiziğinin yanında , oyunculuğu da iyidir bu filmde. Filmde ki Oyunculuklara , setlere diyecek laf yok ama esas harika olan müziği bana kalırsa. "Tekrar Çekilmemesi Gereken Filmler" listemin başlarında olmasına rağmen , beni dinlemediler ve 2011 de yeniden çektiler... demeyelim de "batırdılar" diyelim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 9 Mayıs 2018; 21:20:58 >




  • Savaşçı Conan (Conan The Destroyer-1984)


    Fragman


    20 Milyon dolar bütçeli Conan The Barbarian'ın 130 Milyon dolar gişe hasılatı yapmasından sonra kaçınılmaz olarak devam Filmi geldi. Ama büyü pek tutmadı ve 18 Milyon dolar bütçeli Conan The Destroyer 31 Milyon dolar da kaldı. Daha görkemli setler , daha kalabalık oyuncu kadrosu , daha bol görsel efekt'e rağmen birşeyler eksik gibiydi. Bu Filmden aklımda daha çok kalan şarkıcı Grace Jones'un performansı oldu.




  • Barbar Conan (Conan the Barbarian-2011)


    Fragman


    Benim açımdan üzerinde konuşmaya bile değmeyen bir film. Nitekim 110 Milyon dolar bütçeli bu film gişede sadece 48.8 Milyon dolar getirerek battı. Oh canıma değsin , benim sözümü dinlemezsen böyle olur.
  • Ölüm Oyunu (Battle Royale / Batoru rowaiaru-2000)


    Fragman


    Zamanımızın moda oyun konseptine tarzını ve adını veren Film. Şimdiye kadar seyrettiğim en iyi japon filmi (Az japon filmi seyrettiğim içindir). Konusuna gelecek olursak ; Liselerde ki disiplinsizliğin ve şiddetin önüne geçemeyen Japon hükumeti "Battle Royale" oyunlarını düzenlemeye başlar. Her yıl yapılan çekilişle seçilen sınıf , bir öğretmenleriyle birlikte oyunun oynanacağı adaya bırakılır. Kurallar basittir , "hayatta kalan son kişi kazanır". Boyunlarına takılan , radyo kontrollü tasma adadan ayrılmaları halinde patlayıp kafalarını uçuracaktır. Rastgele seçtikleri çantalarda , tavadan tabancaya kadar rastgele eşyalar ile hayatta kalmaya çalışan çocuklar en yakın arkadaşlarını öldürmek zorunda kalacaklardır. Ekşi sözlükteki bir dangalağın yazdığı gibi "Açlık oyunlarının yandan yemiş hali" değildir , Açlık Oyunları , Battle Royale in çakması dır.




  • Ölüme Karşı Koşan (The Running Man-1987)


    Fragman


    Stephen King'in ("Richard Bachman" takma ismiyle) yazdı aynı isimli romandan uyarlama bir film. Devletin bütün özgürlükleri kısıtladığı bir çağda (Filme göre 2017 oluyor) dikta rejimi halkın dikkatini çekmek ve "Uyuşturmak" için televizyonu kullanıyor. En sevilen ve ilgi çeken program ise "The Running Man" isimli yarışma. Ölüm cezası almış mahkumlardan biri yeraltı şehrine , ölümüne bir Gladyatör yarışı içine sokuluyor. Kahramanımız , eski helikopter pilotu Ben Richards , komplo sonucu aldığı ölüm cezasında sonra bu yarışa girmeye zorlanıyor. Ve isyana uzanan bu serüven başlamış oluyor. Eski ve aşırı güzel olmasa da izlenebilir.




  • O (IT-1990)


    Fragman


    King hayranıyım ve kitaplarının çoğunu okudum. Ancak şu bir gerçek kitaplarından çekilen filmler hiçbir zaman kitaplarında ki etkiyi yaratmaz , yaratamaz. Bunun , bazılarının idda ettiğinin aksine kitaplarının boşluğuyla alakası yok aksine fazla dolu olmasından kaynaklanıyor. En baba yiğit yönetmen bile bir King romanının altından zor kalkar. ( Hatta Stanley Kubrick in Shining i çekerken gecenin üçünde King i arayıp "Sen ruh hastasısın" dediğini bir röportajında King in ağzından duymuştum) Diğer bir başka neden romanların çoğu kahramanların kafasında geçmesi. Düşünceler , hatıralar , duygular. bunların hepsini anlatmak istersen olay öyle dallanıp budaklanır ki başedemezsin. He unutmada ekliyeyim. “IT” bir Fobi romanıdır. O yüzden kötülük ençok palyaço şeklinde gezer. (Karakterin kendisine sorsan çocukları daha kolay yakalamak için olduğunu söylese de hiçde yabana atılmayacak sayıda üyesi olan palyaço fobisini kullanır) Onun yanında envayi çeşit fobiyi kullanır “IT”, kurtadam , zombi , kuş , mumya , sülük v.s Kendisi de bir fobi mağduru olarak en baş köşeye ölesiye korktuğu örümceği koyar. Ayrıca King e göre Örümcek dünyalı bir yaratık olamayacak kadar korkunç olduğundan uzaydan gelmiş olabilir ancak. Ve “IT” ismini King , isim bulamadığından veya karakterin içi boş olduğundan koymaz. Yaşayan Hiçbir varlığın bukadar korkunç olamayacağını düşündüğü için koyar.

    Gelelim Filme. 90 ar dakikalık iki bölüm halinde Mini TV dizisi olarak çekilmiş bir film. Buna göre değerlendirmek lazım. Onlarca , yüzlerce Milyon dolarlık bütçeli Hollywood Filmleriyle elbette kıyaslanamaz. Ancak romanı sayısız defa okumuş biri olarak orijinaline olabildiğince uygun çekildiğini söyleyebilirim. Dile kolay 1000 küsür sayfalık bir romandan bahsediyoruz. Elbette gönül "Paul Bunyan heykeli" , "Mumya saldırısı" ve "Yaşlı cadı" sahnelerini de görmek isterdi ama yine 1000 sayfalık "Yüzüklerin Efendisi" Romanından yaklaşık 11 saatlik bir üçleme çekildiğini ve hala eksilerinin olduğunu düşünürsek bu affedilebilir.




  • O (IT-2017)


    Fragman


    "O" Romanının 2017 de çekilen sinema versiyonu. Bu romanı film haline getirmenin zorluğundan bahsetmiştik. Bu zorluğu romanı ikiye bölerek aşmaya çalışmışlar. Bu seyrettiğimiz 27 yıl öncesini , çocukların "O" ile ilk karşılaşmalarını anlatıyor. İlk başta iyi bir tercih gibi gözüküyor. Ancak süre meselesi yüzünden çocukların "O" ile karşılaşma hikayelerini , onların yaratığı yoketmek için ne gibi sebeplerinin olduğunu ve aralarındaki bağı tam layığıyla anlatamıyor. Yine de 35 Milyon dolar bütçeyle 700.4 Milyon dolar kazandırarak "Tüm Zamanların Ençok Gişe Yapan Korku Filmi" ünvanını The Exorcist (Şeytan) filminin elinden aldı.

    Not : "İlk filmi mi (1990) , yoksa bunu mu seyredeyim ?" veya "Hangisini önce seyredeyim ?" diye soracak olan olursa , kitabını okumalarını tavsiye ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 17 Mayıs 2018; 23:15:27 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: arghh

    The Hateful Eight (2015)



    Boş konuşmalar dolu bir film. Yani klasik Tarantino filmi. Süresinin uzunluğundan korkan varsa yarısından sonra izlemeye başlayabilir. Pek birşeykaybetmez. Neyse ki ikinci yarıda bukadar boş muhabbetin telafisini fazlasıyla yapıyor. Sonlara doğru olayın süpriz bir şekilde çözülmesi hoş olmuş.
    baştan başlayın mükemmel bir film. aksiyon sahnelerinde sıkılan ben bu filmde 1 sn sıkılmadım.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.