Gelin Ülkedeki Emlakçılığı Konuşalım (Anket de içerir) (3. sayfa)

Sen çok büyüksün, çok! O kadar yücesin ki, önünde diz çökmeliyiz. Senin kirada evlerin var. Bu yüzden bunu böyle her yerde dile getirmek ve böbürlenmek senin hakkındır. Varsın sonrada görme, kro, görgüsüz vs. desinler. Sen çok büyüksün(!)

''Emlakçımdan memnunum''

Özel emlakçısı olan bu yüce insana saygılar sunuyorum. Affımızı kabul et. Yakında hepimiz köylere gideriz. Sen Suriyelilere Pakistanlılara ederinin 2 katına daireni kiraya vermeye devam et. Sonuçta senin kazancın burada çok değerli ve yüce.

Ülkedeki emlak fiyatlarının baş düşmanı emlakçı denilen avanta ve fırsatçılardır. Varsa aranızda kusura bakmasın. Emlakçılık mesleği değil Türkiyede yapılan. Burada yapılan fırsatçılık, adını değiştirsek sırıtmaz. Galericiler içinde aynı şey geçerli.

600 civarına bulunduğum ilde ev vardı hatta fiyatıda düşürüyordu. Aracım satılınca arayıp görüşürüm diye düşünürken ilandan kalktı emlakçı tarafından tekrar ilana verildi. Ama tabi 50 bin fazlasına. Ev sahibinin beklentisi 1 günde 50 bin artmamıştır diye düşünüyorum.

Emlakçıdan ev almak yerine inadına konumunu bulup ev sahibiyle görüşeceğim.

Abartarak dediklerimi sulandırmak, dediklerimde haklı olduğum gerçeğini değiştirmez.

Mantıklı bir cevabın yoksa bu tür basit yöntemlere başvurman normal tabi.

Aynı şekilde ben de abartıp sulandırabilirdim. Kiracıların barınma hakkı en temel hak tabi, gerekirse evleri bedava verelim, işsiz kalırlarsa ceplerine harçlık koyalım, yeter ki isanbuldan köylerine dönmesinler. Çünkü istanbulda onlara ihtiyacımız var. Adam kıtlığı var istanbulda. Her yer bomboş. Siz giderseniz hayalet şehir olur burası. Gerekirse 40 yılık emeğimizi sizlere bedava kullandıralım. Hatta evleri üstünüze yapalım. NOOLUR GİTMEYİN NOOOLUUURR.  

Sen üç kuruşluk betonla karakterini yerlere sermiş bir şahsiyetsin, anlıyorsun dimi?

Sen daha dün bir şeyler görmeye başlayıp aklı sıra sanal mecralarda üstünlük sergileyip aciz duygularını bastırmaya çalışan basit birisin, farkında mısın?

Ben 36 yaşımdayım. Doğma büyüme İstanbulluyum ve 73 yaşındaki babam bile İstanbul'da büyümüş yetişmiş biri. Bizim zamanında elimizde olan ve hiç düşünmeden sattığımız evlerin biri bile belki senin şu an sahip olduklarının iki katı değerdedir. Hiçbir zaman bu tür şeyleri internette ve de masa sohbetlerinde dile getirmedim.

16 yaşımda çalışmaya başladım ve 4 farklı işletmem oldu. Şişli'nin en çok iş yapan bilişim mağazalarından bir tanesinin üç kurucusundan biriydim. Belki sen dededen babadan kalan paraları yerken ben arılar gibi çalışıyordum. Aklına gelmeyecek ortamlar ve insanlarla birlikte oldum.

Hayatımda bir kez olsun herhangi bir maddi şeyle insanlara karşı üstün gelme, tartışmaya girme ve dile getirme gibi bir çaba içine girmedim.

Ancak sen, ne zaman buradaki başlıklarda sana denk gelsem hep sahip olduğun konutlardan, kiracılardan ve insanların geçim kavgalarını aşağılamaktan bahsediyorsun.

''Köylerine dönsünler'' diyorsun. Sen kimsin? Kaç kuruşluk adamsın? Senin niteliğin ne ki kimin nereye dönüp dönmeyeceğine karar veriyorsun? Bu senin haddine mi?

Otur oturduğun yerde ve kiralarınla tatmin olmaya bak. Şu sayfalara gelip de ne kendini böyle aşağılık duruma düşür ne de haksızlıklarla kavga içinde olan geçim derdindeki şu insanların asabını bozma!

Aslında sana tek kelime yazmaya bile değmez. Çünkü bazı şeylerin üzerinde dolaşan sinek kadar değerin yok gözümde ama sana son kez yazmak istedim. Çünkü burada çoğu gençlerden oluşan bir kitleyi bulmuşsun ve kimse sana doğru düzgün bir cevap vermeyince halen sağa sola salyalı şekilde saldırmaya devam ediyorsun.

Bir daha benim başlıklarıma bir yorum yazma, eğer biraz olsun haysiyetin varsa!!!

143 vs 29 kişi emlakçılık kalkmalı dedi senin görüşlerini kim takar? Part time emlakçısın belli ki.

Herkes görüyor bir sürü leş kargasını o yüzden doğrusunu oyluyorlar, insanlarda senin aksine genel yargı yerinde. Bu işlerin devlet tarafından bir nizama oturması şart.

Markette peyniri diğerlerinden ucuza satsan kıyamet kopar davalar yağar haksız rekabet, tekelleşme diye

ama bir bakıyorsun memlekette ipini koparan haftada bir zam çakıyor. Ete, süte bile böyle zam gelmedi ulan!

Kiminde 50 ev kiminde 500, böyle şey olmaz kardeşim. Dayıycan vergiyi gayrımenkul imparatoru olmanın cazibesini öldüreceksin.

Herkes ev sata sata geçinirse bir ülke kalkınır mı? Al parayı betona göm dur?

Emlakçı aylardır ev satıyor, evin daha metrekaresini öğrenememiş, bir tane lazer metresi yok boş herif dükkanda taşak kebabı yapıyor boş boş.

Araçla al müşteriyi getir götür, bu mu emlakçılık? iki kere eve bakıyorsun adamın cebine bir evden 20.000 liradan aşağı girmiyor.

Sen "Windows" başkalarına 3+1, 100m2 evi bile çok görüyorsun, hasedinden gebereceksin. Bu ülkede küçüklüğünden beri çok çalışan bir sen değilsin, buna hiç de gururlanma.

Barınma hakkı insanın temel hakkıdır. Görün işte kimlerle aynı ülkede yaşıyoruz.

Benim mesajlarımı sildiren de sensin buna eminim, sana iki - üç evinle başarılar, inşallah mezarın olur o zevklendiğin evlerin.

emlakçılık kalkmalı, yerine baro kayıtlı avukatlar ev alım satım işlemlerine aracılık etmelidir. tüm işlemler banka hesapları arası gerçekleştirilmelidir. evlerin gerçek değerleri altında işlemlerin önlenmesi için uygun düzenlemeler yapılmalı ayrıca evler satın alındıktan sonra fiyatlarının artması ve ikinci satışta değer artışı vergiye tabi olmalıdır.

emlak sektöründe sizi rahatsız eden şeyler var ise örneğini verdiğim değişiklikler ile sorunlar en aza indirgenir.

İstediğin kadar kural koy ve kontrol altına almaya çalış, emlakçılar yine bir açık bulup el altından haksız kazanç ve üçkağıtçılık yapmaya devam ederler.

Zaten işin aslı bir konut alımı satımı ya da kiralanmasında bir emlakçıya neden ve hangi gerekçelerle ihtiyaç vardır, bu sorgulanmalı.

Hadi eskiden internet ve dijital iletişim yoktu. İnsanlar sokak-sokak gezmek yerine sabit bir emlak dükkanına gidip çevredeki çoğu konutun durumunu görebiliyorlardı ve emlakçılığın bu açıdan bir avantajı oluyordu.

Ancak günümüzde internet çağını yaşıyoruz ve her şey elindeki telefona sığmış durumda. Emlakçıya verdiğin konutu emlakçı da internetten ilana koyuyor ve oradan müşteri buluyor. Bunu sen de yapabiliyorsun ve alıcıyla satıcının birbirini bulmasındaki bu zorluk ortadan kalkmışsa neden halen emlakçılıkta ısrar ediliyor?

Çünkü 2 sebep var. Birincisi, en ufak bir zahmeti yaşamak istemeyen satıcı her şey olsun bitsin bir tek imza atmak ve para almak bana kalsın diyerek araya emlakçıyı sokuyor. Diğeri ise, bu sektörden fahiş paralar kazanan kişiler bu işlerin kendileri olmadan yürüyemeyeceği konusunda her türlü yola başvurup birilerini ikna ediyorlar.

Emlakçıdan daha kötü olan biri varsa o da emlakçı olmadığı halde öyle davrananlardır. Buna ev sahipleri, evde oturan kiracı da dahildir. Birkaç aylık ev arama serüvenimde, sırf 1 kira komisyon almak için kendini emlakçı olarak tanıtan ev sahibine de denk geldim, yol masrafını bana kaktırmaya çalışan ev sahibine de denk geldim, hava parası isteyen kiracıya da denk geldim. Bu ülkede birşey almak satmak gerçekten büyük problem! Çünkü muhatap olduğunuz insanların ne bok olduğu tamamen şansınıza kalmış!

Türk toplumunun genlerinde al satçılık yapmak vardır. Üretim odaklı olmayan, zekasını ve hünerlerini geliştirmeyen bir toplumun en kolay yapabileceği şey al-sat yapmaktır.

Bu yüzden gerek konutta, gerek otomobilde ve gerekse de ikinci el elektronik eşya alım satımlarında bin bir çeşit dolandırıcılık ve fahiş kazançlar oluyor.

Evet, işin doğrusu asıl mesele toplumun karakteristik yapısı ve alışkanlığı ama bunun en acımasızca ve zararlı şekilde yansıması emlakçılıktır.

Gittiğimiz yerlere de bu alışkanlıklarımızı götürüyoruz. Yurt dışında yaşayan tanıdıklarımızın anlattıkları bazen utanç verici!