Şimdi Ara

GELİŞME VE REFAH KÖTÜLÜKTEN Mİ DOĞDU?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
662
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bernard de Mandeville Arılar Efsanesi ya da Genel Zenğiliği Yapan Kişisel Kötülülükler adlı kitapta toplumu bir arı kovanına benzetiyor.buna göre,arıları durmadan çalıştıran,güvendiren,zengin eden,örgütleyen,örnek bir toplum haline getiren neden,erdemlilik degil erdemsizliktir.Kant dadüzensizlikler düzen içindir.kötülükler,insanı iyilikler için geliştirmektedir ki bunun da sonucu bir toplum düzenine varacaktır.acaba gerçekten de gelişme ve refah kötülükten mi doğmuştur?



  • Bence kötülükten doğmaz ama kötülük gelişmesine destek olur olaylardan ders aldırır...Ve daha iyiye yönlendirir
  • quote:

    Orjinalden alıntı: zuga

    Kant dadüzensizlikler düzen içindir.kötülükler,insanı iyilikler için geliştirmektedir ki bunun da sonucu bir toplum düzenine varacaktır.

    Kant ın her görüşünü beğenmem ama bu konuda gerçekten doğru söylemiş.unutmalım hayat zıtlıklarla doludur. ..çevremizde rastlamışızdır birisi oldukça düzenlidir diğerine bakarsınız dağını vb.. aklınıza ne gelirse artık.. ama öyle zannetmeyin o dağınık insanında kendine göre bir düzeni MUTLAKA vardır.
  • Zannedersem burada iyilikten kasıt merhamet ve acıma olgusu. Merhamet ve acıma bir canlı türünün sonuna neden olmaz hatta çoğu yerde türün devamına yardımcı olur. Sadece insan toplumlarını ekonomik yönden frenler ve üretimin düşmesine sebep olur. Hayvanlar arasında merhamet ve yardımlaşma yönü en kuvvetli olan canlılar fillerdir ve fillerin ne üretime ihtiyaçları vardır ne de paraya.
    Aslında bence insan toplumları için önemli olan insan haklarının, demokrasinin ve hukuk düzeninin bütün kurumlarıyla işletilmesi ve başta sağlık olmak üzere sosyal güvenlik alanında bütün mekanizmaların işler durumda bulunması ve fırsat eşitliğininden herkesin yararlanmasının sağlanmasıdır. Çünkü aslolan özgürlüktür. Bunun dışında hiç kimse kimseye acımak ve merhamet etmek zorunda değildir.
  • refah ve gelişmenin tek yolu paradır.... ve bunu kazanabilmek içinde kötülük şart değildir bence. tabi çoğu toplum böyle düşünmesede japonya bunun en bait örneğidir. savaştan çıkan bir ülke atom bombası atılan bir ülke ve şuanda bundan eser yok. inanılmaz derecede gelişebilmiş bir ülke. bence tek yol çalışmaktan eğitimden ve üretmekten geçiyor....
  • Geçen akşam CNNTürk'de, Okullardaki şiddetle ilgili bir program vardı. Sosyolog bir prof'un yaptığı istatistiklerden biri oldukça dikkat çekiciydi.

    Ailesinin eğitim durumu düşük (okuma-yazmaya bilmeyen/ bilen/ ilk okul mezunu) olan öğrenciler gerek okulda gerekse normal hayatlarında şiddete daha fazla maruz kalıyorlarmış. En az şiddet görenler; anne-babaları üniversite mezunu öğrencilermiş.

    Bilginin bir güç olduğunu başka bir forumda da savunmuştum, bu istatistikte de dolaylı bir güç verdiği ve şiddet kullanımında engelleyici bir unsur olduğu görülüyor.

    Japonyanın gelişmişliği, insanının çalışkanlığı, bir zamanlar görmüş olduğu zulme bağlanabilir rahatlıkla bence. Yeniden ezilmemek için, aynı zulme maruz kalmamak için, bir daha kötülük görmemek için güçlenme bilincine sahip olmuşlar ve başarmışlar da...

    Fillerle ilgili verilen örnek de dikkatimi çekti. Filin gücü ve yardıma muhtaç olmaması bir yanda, en yardımsever hayvan olması diğer yanda.
    Merhameti de acımayı da çok insanca duygular olarak görürüm. Törkiş sinema repliklerindeki: Benden nefret et ama bana acıma diyaloglarının mantığını anlayamam. Sevginin, yardımlaşmanın ve pekçok güzel değerin ortaya çıkmasını sağlayan duygulardır bence bunlar.
    Ve bizler de genellikle hep zulüm, kötülük görenlerin yanında olmayı, onları savunmayı, onlara yardım etmeyi vicdanımıza yakıştıran bir milletiz. (Aslında insan olmaktan kaynaklanan bir durum)
    Ne kadar düşkün durumda olursak olalım, kendimizden üstün olanlara karşı bir imrenme, hayatın adil olmadığından bir yakınmamız, isyanlarımız olsa da, kendimizden kötü durumda olanları gördüğümüzde yine de elimizden gelen birşey varsa yapma çabasındayız. Yapamasak da acır, merhamet gösteririz en azından.

    Nereden geldim ben buralara... Gelişme ve refah kötülükten mi kaynaklanıyor? Evet, kısmen olabilir, gördüğümüz kötülüklere bir daha maruz kalmamak için gelişmek zorunda hissederiz belki kendimizi. Ancak, topyekün bir his olmasa gerek ki hala aynı amaç etrafında topyekün kenetlenemedik.

    Toplumumuzun sosyal ve ekonomik yapısı, gelir dağılımındaki büyük farklılıklar sebep oluyor biraz da buna.

    (gecenin bu saati ancak bu kadar olabildi yorumum Ama @kaotika'nın fil örneği gerçekten ilginç, güçlüysen yardım ediyorsun... güçlüysen eziyorsun... yaman çelişki... vicdan meselesi...)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi su*fi -- 2 Nisan 2006; 13:38:52 >




  • kötülük olmasaydı iyiliğin bir anlamı olamazdı,acıma duygumuzun yada birilerine yaptığımız yardımın bir anlamı olmazdı..
    birinin kötülüğüne maruz kalan bir kişi şikayet eder aynı zamanda karşısındaki insanın ona hak vermesini bekler eğer tersi bir durum olursa kendisi o kötülük olur çıkar..
    böyle bir durumda ikili arasındaki problemler büyür ve genel bir sorun bile olur genellikle hayatı sadece oturduğu odadan ibaret sanan kişiler ve kendilerini eğitmeyen kişiler arasında çok sık görülür..
    benim dikkatimi çeken mahkeme salonlarında daha çok komşuluk ilişkisini beceremeyen, hakkını kaba yolla almaya çalışan, kendini ifade etmeyi yumruk atmak sanan,eğitimsiz kişilerin davaları çoğunluğundan oluştuğunu düşünüyorum..
    bu konuda elimde önemli bir kaynak yok sadece gözlemlerime dayanarak bu tesbiti yaptım bu konuda en doğrusunu elbette su*fi bilir...




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Kötülük olmasaydı gelişme olmazdı gibi bir önerme çok adil bir önerme olmaz. Gelişme ve ilerleemyi güdüleyen her zman kötülük yada erdemsizlik değildir. güdüleyici faktör ihtiyaçtır ve ihtiyaç nedeni ortaya çıkan arayıştır. ha kötülükte bir güdüleyicdir gelişmeye ama tek başına değildir. kanaatimce kötülük gelişmeyiy başlatn değil mükemmelleştiren olabilir çünkü tek başına kötülük bir şey ifade etmez önce iyi birşey vardır sonra bunu suistimal eden kötülük çıkar ve buna tepki olarka mükemmelleşme arayışı başlar

    yumartamı tavuktan çıkar tavukmu yumurtadan çıkara benzetmeyelim ama
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.