Bazen bir eş bazen bir dost bazen bir anne bazen bir baba ya da bir sevgili.. Nedenini bimediğiniz bir hasret varsa içinizde, uzaklara bakıp özlemeyi yada özleneni anıyorsanız, hasret bardağına damlaların artık tarafınızdan eklendiği hissine kapılıyorsanız, bir günde hem güneşin doğuşuna hemde batışına şahit oluyor ve yıldızlar sizin şahitliğinizde yerini aydınlığa bırakıyorsa, resimler dile gelip şarkılarda aynı dile eşlik ediyorsa, huysuz ve uykusuz günlerin eşiğindeyseniz, açlığınızı susayışınızı özleminize ortak ediyorsanız, uyanığınızda hala özlenen akılda ve aklınız başınızda değilse, susarken çığlıklarınızın duyalmadığına isyan ediyorsanız, hayatın ve mevsimin artık bir sonbahardan ibaret olduğu sizcede aşikarsa, özlemin sıkıntısını içinizde çekerken bunu dışarıya yansıtmamak bir okadar zorsa, kedere birde gözyaşı ekleniyor ve damlalar özlenene feryat ederek akıyorsa, eskiyen aslında özlenen değilde sizseniz ve inadına özlenen dahada alevleniyorsa kalbinizde, gece karanlığında sığdıramadığınız bir kalbiniz varsa, tutamadığınız sarılamadığınız koklayamadığınız anlara lanet ediyorsanız, geçen zor vakitlerin geçici olmadığını düşünüyorsanız hasret adasının sıkıntı limanına hoşgeldiniz..
Manasını kaybetmiş ve feri sönmüş gördüğünü sanan bir çift bekçi düşerken yollara. Dilsiz figanları kendin bile duymazsın öyle ki hataların bile sana küsmüş. Kalbinin yolları tarladan mahv ve bilindik bir enkaz, Yalnızlık hep istediğin gibi yanında, ellerinde ıslanmış mazi ve aynada ki hala o yüzsüz fani. Boş sandığın kollarına dolanır rüzgar, günden güne aklını da götürür estiği yerlere. Tercümesiz cümleler kurar dilin, tek varlığın borcunu ödemediğin hayat. Aldığın nefes israf verdiğin her soluk ziyan. Koptuğun son limanda kalmışken ufuğun, çaresiz kulaçlar tıpkı bitkin adımlar gibi gelmeyen onsuz sonsuza...
süpersiniz
quote:
Orjinalden alıntı: murat_asar
Manasını kaybetmiş ve feri sönmüş gördüğünü sanan bir çift bekçi düşerken yollara. Dilsiz figanları kendin bile duymazsın öyle ki hataların bile sana küsmüş. Kalbinin yolları tarladan mahv ve bilindik bir enkaz, Yalnızlık hep istediğin gibi yanında, ellerinde ıslanmış mazi ve aynada ki hala o yüzsüz fani. Boş sandığın kollarına dolanır rüzgar, günden güne aklını da götürür estiği yerlere. Tercümesiz cümleler kurar dilin, tek varlığın borcunu ödemediğin hayat. Aldığın nefes israf verdiğin her soluk ziyan. Koptuğun son limanda kalmışken ufuğun, çaresiz kulaçlar tıpkı bitkin adımlar gibi gelmeyen onsuz sonsuza...
Valla süper hocam. Yazanın ellerine sağlık. Eğer sen yazdıysan iki defa ellerine sağlık
Sessizliğinden şikayet eder yalnızlığın, boş bir bankta hayallerle konuşurken kilitli dudakların, hani senden kaçar ya zincirli ayakların. Bitmez gelir yolun. Dalgalar ne kadar sık uğrasada yanına hep buluttur gözlerin, yavaşca yosun tutarken yorgun dilekler... Güneşe susuzluğunda kararır günlerin. Mutluluk küçüklüğüme söylenmiş en büyük yalan. Kirlenmiş körpe umutlar ve pişmandır bu yalana ortak olanlar. Kendinle savaşının kendine yenildiği yerde, yarınlara kim kalır ki yanında, suçsuzluğuna teslim olur yanlışların. Bir afa saklanır tüm ömür, bir of da tutukluyken tüm kelimeler, koca bir ah kalır hasret bağlamış ellerinde...
her gün bu limanda müzmin yalnızlıgımın dingin denizine amors durup hasret oltam ile sıkıntı balıklarını avlıyorum..sonra akşam oluyor sırtlanıp gam kovamı sessizlikle bezeli dünyamın perdelerini aralıyorum.her adımımı yokuşa vuran hayata isyanımı kaldırımlara döke saça ilerlerken,uyanılacak yarınlarda peşinden kosulacak hayaller kuruyorum.huşu içinde yaşanılacak bir dünya düşlüyorum.bir sonraki adımın verebilecegi zararı hesaplamadan koşabilecegim bir dünya.yarın farklı olacak diyorum,yarın benim olacak diyorum...
yeni bir gün doğarken geceme her günkü geminin demir almadığını biliyorum limandan.oltam elimde kovam sırtımda iniyorum limana...
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme