Şimdi Ara

Hastalıklar, Sakat Doğumlar, Üstün Yetenekler, Evrim,

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
574
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İnsanlığın ortaya çıkışının üzerinden çok uzun zaman geçmesine rağmen; tıbbın bu kadar ilerlemesine rağmen hala onbinlerce hastalık var, tüm dünyada çok yüksek oranlarda sakat doğum, ölü doğum, düşük olayları yaşanıyor. Ve bu durum bazılarınca (buna belli oranda ben de dahilim) kabul edilmek istenmese de evrim teorisini güçlendiriyor. Bilindiği üzere insan dna'sın çok büyük oranında gen bulunmuyor. Oysa bu kullanılmayan dna alanının bir bölümü bile daha verimli kullanılabilseydi, sakat veya ölü doğum oranları sıfıra yaklaşırdı.

    Genetik bozukluklar nedeniyle, pek çok insanda ortaya çıkan ölümcül hastalıklar yüzünden insanların çoğu ortalama bir ömrü tamamlayamadan ölüp gitmezlerdi. En azından 30.000 civarındaki gen, dna'nın gen içermeyen bölümünde 1 veya 2 kere daha tekrar etseydi insan türü çok sağlıklı olurdu. Neden derseniz? Vücudun önemli bir fonksiyonuna etki eden önemli herhangibir geni ele alalım. Dna çift sarmal şeklindedir. Dna sarmalındaki bu genin yarısı anneden yarısı babadan geliyor. anneden gelen gen bozuk (geçmişte mutayona uğramış), babadan gelen gen sağlamsa, bu kişi doğuştan hasta olmuyor, çünkü genin sağlam olan babadan gelen kısmı durumu kurtarıyor, istenen proteini doğru şekilde sentezleyebiliyor. Fakat bu kişiyi gelecekte tehlike bekliyor, babadan gelen gen çeşitli nedenlerle mutasyona uğradığında (virüsler, gıdaların içindeki zararlı kimyasal maddeler, radyasyon vs. nedenlerle) o kişinin vücudunun işleyişinde bozukluk, hastalık başlıyor. Bu genin; hem anneden hem babadan gelen kısmı sağlam olan kişilerse dah şanslı oluyor. Genin babadan gelen kısmı ileride sussa bile anneden gelen kısmı protein sentezine devam ediyor. Şayet dna'mızda hep bir gen için aynı görevi görecek (aynı proteini üretme kapasitesine sahip) çok sayıda gen bulunsaydı insan nesli çok sağlıklı olur, hastalıklar insanoğlunu bu kadar pençesinde kıvrandırmazdı. Vücut duy sesimizi, 21 yüzyılda gıda sorunumuz yoksa, enerjiyi tepe tepe kullanabilirsin, eski alışkanlıklarını bırak lütfen :)

    Dna'mızın boş bölgesinde 30.000 civarındaki genimizin birkaç en azında 1 adet yedek gen seti olsaydı daha iyi olmaz mıydı? Dna'mızın bu başarısızlığı ister istemez evrimi ön plana çıkartıyor. Evrim, en az malzemeyle, en az enerjiyle en çok işi yapmak üzerine işliyor. Ortada bilinç oluşturamamış canlı türleri için pek bir sorun yok. Ancak bilinçli canlılar için bir yakının hele de genç yaşta kaybetmek büyük acılar doğuruyor. Bunu ortadan kaldırmanın yolu bazı bitkileri karıştırıp, kaynatıp ölümsüzlük iksiri elde etmekten geçmiyor. Bilimle sorunların üstesinden geleceğiz. Keşke bir kaç asır sonra doğacak şanslı nesillerden olabilseydik :)

    Kötü bazı kalıtsal özelliklerin baskın olması da evrimi güçlendiriyor. Örnek verecek olursak erkeklerde erken yaşta saç dökülmesi kötü bir özelllik, ancak kısmı oranda baskın bir genetik yapıya sahip. Bunu gibi pek çok kalıtsal hastalık da kısmen veya tamamen baskın genetik özellik gösterdiğinden ilerki nesillere taşınıp duruyor. Diğer taraftan pek çok üstün vücut özelliği de çekinik gen özelliği gösterdiğinden, Guinnnes Rekorlar Kitabına geçip bizleri hayran ve şaşkın bırakarak ileriki nesillere taşınmadan malesef kaybolup gidiyor. Çok uzaktaki insanları bile net seçebilecek göz, bir boing yolcu uçağını çekebilecek kas, iskelet yapısı, çok keskin kulaklar vs. vs. yüzlerce örnek verilebilir. Bu üstün genetik özellikler kayan bir yıldız gibi tarih boyunca az sayıda insanda ortaya çıkıp onların ölümüyle kaybolup gidiyor, ileri dönemlerde yine bir çıkıp bir kayboluyorlar. (çekinik gen olduklarından) Görüşlerinizi bekliyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi murathakanbayrak -- 27 Şubat 2008; 10:07:35 >







  • genetik bilimci değilim aramızda varsa bizi aydınlatırsa sevinirim ama

    eğer genlerimizin yedekleri olsaydı bütün hastalık ve zayıflıklardan kurtulurduk demek bana mantıklı gelmiyor

    çünkü genlerin birbiriyle olan münasebetleri var yani farklı özelliklerin genleri belli bir sıraya göre diziliyor

    ayrıca saç dökülmesine ait geni ele alalım vücüt bunu hastalık olarak algılamıyorki onu egale edip yerine diğer saç genini işletsin yani eğer yedekleri olsaydı vücüt hangisini kullanacağını nerden bilebilirdi

    ayrıca herhangi bir özelliği tek bir gen belirlemiyor örneğin saç dökülmesiyle ilgili ortak çalışan yüzlerce gen var mesele bu genlerin arasındaki uyum ve ilişki çok kompleks bir yapı mevcut

    üzerinde biraz düşününce yedekleme olayı çalışacak bir sistem gibi gelmiyor

    ayrıca farklı tarzda genlerin bir yedekleme sistemi mevcut oda şu şekilde çalışıyor; hayati önemi olan bir proteini salgılayacak gen çalışmadığı zaman onun yerine normalde kullanılmadığını düşündüğümüz bir gen devreye giriyor ve hayati proteini sentezliyor

    yani hayati genlerin yedeklemesi var fakat bize kusur görünen çoğu özellik yada hastalık vücüt tarafından hayati olmadığı için önemsenmiyor




  • Bir çok bilim insanının gelecek ile ilgili kısa ve ne yazık ki en gerçek tesbitleri şu ;

    İnsanlar 2 ye ayrılacak yöneten ve zenginler , fakir ve çalışanlar,

    Yöneten ve zenginler her türlü genetik biliminden fazlası ile yararlandıkları için 3-5 nesil sonra çocukları daha zeki,hasta olmayan,istenen fiziksel özelliklere sahip olan vs vs şeklinde olur iken ;

    Fakir , çalışan ve sömürülenler ise genetik biliminden faydalanamayacakları için asimile edilmiş " ÜLKELERDE" sömürü mantığı ile yaşayacak şu anki insan ırkından daha zayıf ve dayanıksız olacaklar ,

    Bilim insanları işin belli bir zaman sonra insan ırkında 2 farklı fiziksel ve genetiksel özelliklere sahip ırklara bölünüceğine kadar gideceğinide iddia ediyorlar,


    Ne kadar garip sanki bu süreç başlamış gibi değil mi sizcede ?
  • üzgünüm ama gen dozlarınındaki ufak değişiklikler çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir (bkz down sendromu veya kadınlardaki fazladan X kromozomunun tamamiyle inaktie edilememesinden kaynaklanan genetik bozukluklar). Aynı genden daha fazla koypa demek daha fazla protein üretimi demek, daha fazla proteinin üretimlesi ise hücrenin hassas düzeninde büyük bozukluklara yol açmak demek. En basitinden proto onkogen diye adlandırılan ve herhangi bir şekilde üretimi arttığı taktirde büyük ihtimalle kansere yol açan birçok molekül vardır ki dediğiniz şekilde bir yapılanma olsaydı muhtemelen soyumuz çoktan tükenmiş olurdu. ayrıca gen kodlamayan DNA'ya eskiden "junk" yani "çöp" DNA denirdi ancak ilerleyen zaman ile bu çöp DNA'nın aslında çok önemli rolleri olduğu anlaşıldı (promoter alanları, enzimlerin bağlanmaları için diziler vs).

    Daha çok gen daha başarılı organizma demek değildir. Bana soracak olursanız dünyadaki en başarılı canlı türü bakterilerdir. hemen hemen her ortamda yaşabilirler, çok hızlı çoğalırlar ve değişik ortamlara kolayca adapte olabilirler ve bu bakterilerin bizden çok daha küçük genomları vardır.

    Bir de ufak bir düzeltme:

    "Dna çift sarmal şeklindedir. Dna sarmalındaki bu genin yarısı anneden yarısı babadan geliyor."
    Hayır sarmalın yarısı anadan diğer yarısı babadan gelmez. Her ikisinden de birbirinden bağımsız sarmallar gelir.

    Ayrıca Bahtiyar'ın yazdıkları tamamiyle mantıklı ve hatta doğru (moleküler biyoloğum, biyoloji okumuşluğum var yani)

    Saygılar.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: murathakanbayrak

    Dna'mızın boş bölgesinde 30.000 civarındaki genimizin birkaç en azında 1 adet yedek gen seti olsaydı daha iyi olmaz mıydı?



    DNA'mızın boş bölgesi olduğundan emin misiniz? Şu an için fonksiyonları bilinmiyor olabilir. Ancak bir boşluk yoktur.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: bugraq


    quote:

    Orjinalden alıntı: murathakanbayrak

    Dna'mızın boş bölgesinde 30.000 civarındaki genimizin birkaç en azında 1 adet yedek gen seti olsaydı daha iyi olmaz mıydı?



    DNA'mızın boş bölgesi olduğundan emin misiniz? Şu an için fonksiyonları bilinmiyor olabilir. Ancak bir boşluk yoktur.



    genlerin arasında boşluklar var aynı bilgisayardaki verilerin arasındaki boşluklar gibi 100101
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Woden


    quote:

    Orjinalden alıntı: bugraq


    quote:

    Orjinalden alıntı: murathakanbayrak

    Dna'mızın boş bölgesinde 30.000 civarındaki genimizin birkaç en azında 1 adet yedek gen seti olsaydı daha iyi olmaz mıydı?



    DNA'mızın boş bölgesi olduğundan emin misiniz? Şu an için fonksiyonları bilinmiyor olabilir. Ancak bir boşluk yoktur.



    genlerin arasında boşluklar var aynı bilgisayardaki verilerin arasındaki boşluklar gibi 100101


    evet, genlerin arasında boşluklar var ama senin verdiğin örnekte boşluk yok Woden =) bilgisayar kodları binary koddur. yani hem 1'in hem de 0'ın anlamı vardır.

    Genlerin arasında boş, gen kodlamayan DNA dizileri olduğu gibi bir genin içinde de birçok gen kodlamayan DNA dizisi bulunur ve bunlara "intron" denir. Özellikle uzun genlerde birçok intron ve "exon" (gen kodlayan kısım) bulunur ve exonların arasına intronlar yerleşmiştir. Yani memelilerin genelinde genlerin şekli söyledir:

    Exon 1 -- intron -- Exon 2 -- intron -- Exon 3 -- intron vs... şeklinde gider. mRNA üretilirken aradan intronlar atılır ve sadece kodlayan kısımlardan yani exonlardan mRNA üretilir.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Woden

    genlerin arasında boşluklar var aynı bilgisayardaki verilerin arasındaki boşluklar gibi 100101



    Moleküler biyolog olan arkadaşımız bu "boş" olarak düşünülen alanların aslında boş olmadığını, DNA replikasyonu aşamasında bir takım fonksiyonlar yüklendiğini (promoter alan, enzim bağlanması için diziler ...) belirtmiş.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _ShineOn_

    üzgünüm ama gen dozlarınındaki ufak değişiklikler çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir (bkz down sendromu veya kadınlardaki fazladan X kromozomunun tamamiyle inaktie edilememesinden kaynaklanan genetik bozukluklar). Aynı genden daha fazla koypa demek daha fazla protein üretimi demek, daha fazla proteinin üretimlesi ise hücrenin hassas düzeninde büyük bozukluklara yol açmak demek. En basitinden proto onkogen diye adlandırılan ve herhangi bir şekilde üretimi arttığı taktirde büyük ihtimalle kansere yol açan birçok molekül vardır ki dediğiniz şekilde bir yapılanma olsaydı muhtemelen soyumuz çoktan tükenmiş olurdu. ayrıca gen kodlamayan DNA'ya eskiden "junk" yani "çöp" DNA denirdi ancak ilerleyen zaman ile bu çöp DNA'nın aslında çok önemli rolleri olduğu anlaşıldı (promoter alanları, enzimlerin bağlanmaları için diziler vs).

    Daha çok gen daha başarılı organizma demek değildir. Bana soracak olursanız dünyadaki en başarılı canlı türü bakterilerdir. hemen hemen her ortamda yaşabilirler, çok hızlı çoğalırlar ve değişik ortamlara kolayca adapte olabilirler ve bu bakterilerin bizden çok daha küçük genomları vardır.

    Bir de ufak bir düzeltme:

    "Dna çift sarmal şeklindedir. Dna sarmalındaki bu genin yarısı anneden yarısı babadan geliyor."
    Hayır sarmalın yarısı anadan diğer yarısı babadan gelmez. Her ikisinden de birbirinden bağımsız sarmallar gelir.

    Ayrıca Bahtiyar'ın yazdıkları tamamiyle mantıklı ve hatta doğru (moleküler biyoloğum, biyoloji okumuşluğum var yani)

    Saygılar.

    iadei itibar için teşekkürler




  • Doğru olmakla birlikte evrimle olan bağlantısı yanlıştır.Evrim teori,biyoloji ise bir bilim dalıdır.Biri her zaman kanıtlanabilir gerçekler diğeri fikirlerden ibarettir.Zamanımıza kadar hiçbir ilerleme sağlayan genetik müdahale bulunmamış olması bile başlı başına evrimin varlığını tehlikeye sokar.Genetik bozukluk vardır.Genetik mükemmellik olmadığı gibi sonradan da sağlanamamıştır henüz.Eğer birgün sağlanırsa evrimin varlığını o zaman tartışmaya değer.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SabitSalınım -- 28 Şubat 2008; 22:34:45 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _ShineOn_


    quote:

    Orjinalden alıntı: Woden


    quote:

    Orjinalden alıntı: bugraq


    quote:

    Orjinalden alıntı: murathakanbayrak

    Dna'mızın boş bölgesinde 30.000 civarındaki genimizin birkaç en azında 1 adet yedek gen seti olsaydı daha iyi olmaz mıydı?



    DNA'mızın boş bölgesi olduğundan emin misiniz? Şu an için fonksiyonları bilinmiyor olabilir. Ancak bir boşluk yoktur.



    genlerin arasında boşluklar var aynı bilgisayardaki verilerin arasındaki boşluklar gibi 100101


    evet, genlerin arasında boşluklar var ama senin verdiğin örnekte boşluk yok Woden =) bilgisayar kodları binary koddur. yani hem 1'in hem de 0'ın anlamı vardır.

    Genlerin arasında boş, gen kodlamayan DNA dizileri olduğu gibi bir genin içinde de birçok gen kodlamayan DNA dizisi bulunur ve bunlara "intron" denir. Özellikle uzun genlerde birçok intron ve "exon" (gen kodlayan kısım) bulunur ve exonların arasına intronlar yerleşmiştir. Yani memelilerin genelinde genlerin şekli söyledir:

    Exon 1 -- intron -- Exon 2 -- intron -- Exon 3 -- intron vs... şeklinde gider. mRNA üretilirken aradan intronlar atılır ve sadece kodlayan kısımlardan yani exonlardan mRNA üretilir.




    evet 100101 orneği yanlış oldu..bilgisayardaki kaydedilen veri parçacıkları arasındaki boşluklara benzetebiliriz




  • quote:

    Orjinalden alıntı: SabitSalınım

    Doğru olmakla birlikte evrimle olan bağlantısı yanlıştır.Evrim teori,biyoloji ise bir bilim dalıdır.Biri her zaman kanıtlanabilir gerçekler diğeri fikirlerden ibarettir.Zamanımıza kadar hiçbir ilerleme sağlayan genetik müdahale bulunmamış olması bile başlı başına evrimin varlığını tehlikeye sokar.Genetik bozukluk vardır.Genetik mükemmellik olmadığı gibi sonradan da sağlanamamıştır henüz.Eğer birgün sağlanırsa evrimin varlığını o zaman tartışmaya değer.


    Günümüzde genetik mühendisliği bir bilim dalı olmuştur. Canlı kopyalama olayından geçmişe doğru gidersek Mendel deneyleri de bir çeşit genetik müdahaledir.

    İlk yazıda değinmek istediğim bir mevzu var. Sakat doğumlar insanlarda olduğu gibi hayvanlar aleminde de var. Ama insanlara oranda çok daha düşük oranda. Çünkü hayvanlar aleminde birey doğar doğmaz acımasız doğa kanunlarına tabi oluyor. Türünün diğer bireylerinden bir eksiği var ise üreme çağına gelemeden ölüyor. eksikliğe neden olan hatalı geni bir sonraki nesle aktaramıyor. Buna doğal seleksiyon denir ve evrim teorisinin 2 büyük dayanak noktasından biridir. Ama tek başına yeterli değildir. Diğer dayanak noktası ise yararlı mutasyonlar ve bunların sonraki nesillere aktarılması olayı tek hücreli canlılarda gösterilmiş olmasına karşın gelişmiş canlılarda henüz tam olarak ispatlanamamış, bu nedenle hala teori olarak anılmaktadır.

    İnsanlarda durum farklı. Teknoloji sayesinde doğuştan hastalıklı bir insan erişkin yaşa gelebiliyor ve genlerini bir sonraki nesle aktarabiliyor. Bu demektir ki gelecekte genetik hastalıkların sayı ve çeşitliliğinde gittikçe artış olacaktır. Akraba evliliklerinin görüldüğü kapalı toplumlarda bu süreç daha hızlı olur.

    Anne-babadan hatalı genlerin eşleşmesi ile sakat doğumlar olabildiği gibi iyi genlerin eşleşmesi ile üstün yetenekli insanlar da ortaya çıkabilir. Buna bir örnek kapalı israil toplumunda hem zeka geriliği hem de üstün zekalı insan oranının ortalamanın üstünde olmasıdır.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.