Firina geldigimde, ortalikta ekmek görünmüyordu.Eski bir dostum olan firinci: - Biraz bekleyeceksin hocam, dedi.Iki-üç dakikaya kadar çikartiyorum. Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken,içeriye yaslica bir adamin girdigini gördüm. Eskimis ceketinin sol yakasi altinda bir madalya parildiyor ve yürürken hafifçe topalliyordu. Selâm verdikten sonra: - Ekmeklerimi alayim, dedi. Benim ikizler acikmistir. Firinci,adamin kendisine uzattigi torbayi alarak tezgâhin altina egildi ve bir gün öncesine ait oldugu anlasilan ekmeklerden dört bes tane koydu.Ekmeklerden bazilarinin alti yanmis, bazilari da her nedense seklini kaybetmisti.Firinciya dogru sokularak: - Neden taze ekmek vermiyorsun? dedim. Biraz sonra çikacak ya!.. Firinci: - Bozuk ekmekleri kendisi istiyor,dedi.Çok fakir oldugundan, ona yari fiyatina veriyorum. - Kim bu adam? diye sordum. - Kore gâzilerinden,dedi.Ogluyla gelini bir trafik kazasinda vefat edince,ikiz torunlarini yanina almisti.Yillardir onlara bakiyor,hem de çok az bir maasla. Firincinin anlattiklari karsisinda içimin yandigini hissediyor ve ufak da olsa bir seyler yapmak istiyordum. - Aradaki farki ben vereyim, dedim. Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler. Firinci, teklifimi kabul etti ve biraz sonra çikan sicak ekmekleri büyük bir umursamazlikla adamin torbasina doldururken: - Çok sanslisin haci amca, dedi. Çocuklar için bugün sana pasta gibi ekmek verecegim. Yasli adam, bir evlât sevgisiyle kucakladigi torbayi gögsüne bastirirken: - Allah senden razi olsun evlâdim,dedi.Bugün onlarin dogum günleri oldugunu nereden anladin?
etkilendiğim bir yazıydı paylaşmak istedim...
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme