Horizon 2 Forbidden West - [PS4-PS5 ANA KONU] - 18 Şubat 2022 (3. sayfa)

melkor23 · 2017-03-15T01:57:29.0000000+03:00

$.getJSON("https://gdata.youtube.com/feeds/api/videos/Lq594XmpPBg?v=2&alt=jsonc&callback=?", function(json){$("#ytbaslik_Lq594XmpPBg_124774457").html(json.data.title);$("#ytsure_Lq594XmpPBg_124774457").html(sToMinutes(json.data.duration));}); _____________________________________________________________________________ Oyunun yönetmeni Mathijs de Jonge 'nin paylaştığı bazı bilgiler; -Oyunun mekanları Amerika'nın pasifik kıyılarından ve Utah eyaletinden esinlenildi -PS5 sayesinde çok daha canlı, detaylı, etkileyici bir dünya oluşturuldu -Yükleme ekranı olmayacak -Fast travel gibi imkanlar konsolun hızı sayesinde anlık gerçekleşecek ya da bir önceki checkpoint noktasına restart yaptığınızda müthiş bir hızla oyun açılacak -Forbidden West'de harabeye dönmüş şehirler, çöller, ikonlaşmış bölgeler olacak -Oyun daha derin ve daha geniş -Harita ilk oyundan biraz daha büyük -Nehirlerin, göllerin yüzeylerinde keşfedilecek çok fazla şey olacak -Forbiddent West'in her köşesi tehlikeli ve çok daha çeşitli makinelere ev sahipliği yapıyor -Oyuncular düzinelerce yeni makine keşfedecek (İlk oyunda 25 makine vardı, düzinelerce dediğine göre rakamı 50-70 civarına çıkarmış olabilirler) -İlk oyundaki makineleri tarama ve öğrenme sistemi ile dövüşme çok daha efektif hale getirildi -Forbidden West'de yeni kabileler de yer alıyor. Bazıları barışçıl olsa da bazıları da düşmanca tavır sergiliyor -Bu düşman kabilelerden biri eski insanlara dair bilgileri keşfediyor ve aynı Aloy gibi makineleri kontrol edip, kendi saflarında savaştırabiliyor -Oyundaki en büyük makinelerden biri Mamut, ağır zırhlı ve silahlı bir makine ve kendisi ile mücadele etmek gerçekten zorlayıcı olacak -Forbidden West'de canlıların yaşadığı yüzeyleri yani biyosferi yok eden kırmızı bir bitki yer alıyor. Bu bitki doğayı öldürüyor, kabileler ve hayvanlar da bu yüzden açlıktan ölmeye başlıyor -Hava olayları da bu sebeple kontrolden çıkıyor ve rastgele devasa fırtınalar oluşuyor -Aloy, dünyayı bu tehlikeden kurtarmak için uğraşıyor ama dünya büyük bir gizem üzerine inşa edildi (sürprizi bozmamak için detay vermemiş) -Horizon 2'yi tamamlamak için hala sıkı bir çalışma devam ediyor -Çıkış tarihi 2021 _____________________________________________________________________________ !!!Tekrar yineleyeyim, oyunu bitirmediyseniz okumayın!!! Resmi bir bilgi üzerine değil, oyun içerisindeki bazı görev ve dataların ikinci oyunla ilgili ciddi bilgiler paylaşması üzerine açılmış bir konu olduğunu da belirteyim. Oyunu bitireli birkaç gün oldu, bir alt paragrafta bahsedeceğim yan görevden ötürü fırsat buldukça dataları okuyorum. Horizon 2 ile ilgili olası birçok bilgi gözüküyor. Yan aktivitelerden biri olan "Aquired Taste" görevini oyunu bitirmeden önce yaptığınızda çok bir anlam ifade etmiyor, en azından mantığa oturtamıyorsunuz. Oyun bittiğinde ise söylenenlerin ne anlama geldiğini çözmeye başlıyorsunuz. Görevi veren kişi Brin adında garip bir eleman, eskiden Banuk kabilesindenmiş fakat sonraları kabileden kovulmuş. Yaşadığı yere gittiğinizde etrafa dağılmış birçok makine cesedi ve makinelerin dişlerinin söküldüğünü görüyorsunuz. Tabii o an için yine anlam ifade etmeyen bir durum bu! Kendisi Forbidden West (Yasaklanmış Batı) topraklarında yaşayan bir kabileden bahsediyor. Geceleri Güneş'in gittiği (burada muhtemelen Güneşe inanışla ilgili bir benzetme var) topraklarda yaşayan bir kabile bu ve kabiledeki insanlar makineleri emerek güç ve bilgelik kazanmışlar. Ardından da kabilenin hikayeleri sonlanarak tüm kabile ortadan kaybolmuş. Aloy bu durumu gayet mantıklı bir şekilde yorumlayarak, makinelerin kanını içmek insan için iyi bir şey değil, muhtemelen tüm kabile öldü diyor. Oyunun bize sunduğu ortamda mucizelerin yeri yok gibi gözükse de Brin denilen bu vatandaş işin şeklini kısmen değiştiriyor. O, bu durumu Makinelerin Rüyası olarak değerlendiriyor. Bu kanı içmenin başta hasta yapacağını ama sonra günler boyunca görüntüler yani makinelerin rüyalarının görüldüğünü söylüyor. Bu rüyalar ise geçmiş ve gelecek hakkında bilgiler içeriyor. Bu konuda bizden bazı makinelerin kanlarını getirmemizi istiyor, siz de kanları ona sunarak geçmiş hakkında bilgi alıyorsunuz ancak asıl olay son isteğinde başlıyor. Stormbird öldürmemizi ve onun kanını getirmemizi istiyor, bunu da yerine getirip kanı onu verdiğinizde, bu defa korkuyor ve geçmişi anlatmıyor; gelecek hakkında bilgi veriyor. Aralarında şöyle bir konuşma geçiyor; Brin: Yükselen bir fırtına gördüm. Gelecek, bir adam ve makinenin büyük açlığı ile yaklaşıyor. Beni, bizi gafil avlayacak, öyle sanıyorum. O rahatsız edici güneşi Yasaklanmış Batıya kadar takip edeceğim. (Burada da yine Güneş inancı ile ilgili bir benzetme yapıyor düşüncesindeyim) Aloy: Anlamıyorum, gelen şey her ne ise, ondan korkmamız gerektiğini mi söylüyorsun? Brin: Oh evet. Ormanlar alev aldı. Mavi ışıklar sönüyor (Burada da makinelerin uysal bir halde takıldığında yanan mavi ışıklarına bir gönderme var diye tahmin ediyorum) Sen, düşüyorsun. Parlak gözler kendisini açığa çıkarıyor. Brin: Metal Dünyası ama istediğim türden bir tanesi değil. Gelecek, korkunç bir rüya gibi! Bu konuşmadan sonra bahsi geçen "bir adam ve makine" sözü, oyunun sonunda bize gösteriliyor. Resimde Sylen, Hades ile beraber Metal Devil olarak nitelendirilen makinenin karşısında duruyor. Peki Metal Devil nedir? Bu makine ile ilgili datalarda Metal Devil olarak bilinen makinenin aslında gerçek isminin "FAS BOR7-Horus" olduğunu öğreniyoruz. Corrupter ve Deathbringer gibi bu makinede Faro şirketinin "Peacekeeper" teması altında ürettiği savunma amaçlı silahlı robotlarından biri, yani diğer bir değişle Biyokütle kullanan bir robot. Asıl amacı düşman savunma tesislerini yok etmek ve sığınaklar için tüneller yapmak. Uzun ve çok sayıda kolları olmasının sebebi bu. Oyun boyunca buzların ya da kumların içine gömülmüş bir şekilde görmemizin sebebi ise, makineler kontrolü ele geçirmeye başladığında Metal Devil'ın korkunç gücü yeryüzünü tamamen tüketmiş ve değiştirmiş. Bu devasa makinelerin biyokütle arama ihtiyaçları ise hiç sonlanmamış. Bir noktadan sonra ortada yaşama dair bir şey kalmadığı için, Metal Devil'ler buz ya da kumun içerisinde sıkışıp kalan harabelere dönüşmüşler. Sylen'ın Hades ile konuşurken "Efendilerin hakkında konuşmak istiyorum" demesinin arkasındaki anlam da detaya inince kısmen ortaya çıkıyor. Efendiler lafından sonra kameranın Metal Devil'i göstermesi Efendi olarak onu işaret ediyor gibi gözükse de bence değil. Efendiler aslında robotları yapan insanlar, zaten Sylen'ın bir diğer söylemi de "Bilginin ne kadar önemli olduğu" yönündeydi. Tahminen Sylen, Zero-Dawn projesindeki insanların bilgilerine Hades vasıtası ile ulaşarak Metal Devil'lerin nasıl uyandırılacağını öğrenecek. Burada Hades'in konumu ne olacak o muamma? Ancak yaklaşan korkunç geleceğin Sylen, Hades ve Metal Devil olduğu çok net. Tekrar Brin'in konuşmasına dönersek, içinde bulunduğu durumun kaynağı olarak Yasaklanmış Batı denilen yerden bahsediyor. Bu Yasaklanmış Batı bölgesinden de boş yere bahsedilmiyor. Oyun da Sunfall şehrine gittiğinizde, orada bir yan görev alıyorsunuz. Çocuğu hasta olan bir adam sizden yardım istiyor, siz de yardım edebilecek bir şifacıyı ikna etmek için adamın yanına, Blazon Arch şehrine gidiyorsunuz. Orada Yasaklanmış Batı ile ilgili detaylıca anlatılmış, uzun bir dosya elde ediyorsunuz. Çok büyük ihtimalle ikinci oyunun geçeceği yer Yasaklanmış Batı ve muhtemelen şu anki haritadan çok daha büyük bir haritada olacak. Yasaklanmış Batı? Her kim okuyorsa, ben Blazon Arch bölgesindeki şifacı Udain, emin ol Yasaklanmış Batı ile ilgili benim kadar iyi bir hikaye anlatan birini bulamazsın. Neden mi? Çünkü benim karşıma atıp tutan yabancıların aksine, ölümün eşiğinde olan, zehirlenmiş, ölümcül yaralı kişiler gelir, bende onların acılarını hafifletir ve hikayelerini dinlerim. Elbette anlatacaklarıma kefil değilim, sadece bu gözüpek kaşiflerin ölüme yolcuklarını anlatarak, merakınızı tatmin etmeyi umuyorum. Duyduklarımın ortak noktası olarak Batı topraklarının bizimkinden çok farklı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kimisi solgun beyaz çöllerde yolculuk etmiş, kimisi ateş rengi çöllere ayak basmış, kimisi ise adeta gökyüzünün bir yansıması gibi duran ve sadece kadim makinelerin kalıntılarının yer aldığı mavi çöllerde yol almış. Bazıları ise uçsuz bucaksız uzun çimenlerin olduğu çayırlardan bahsediyor. Her bir yaprağı kanınızı akıtacak kadar keskin, benekli siyah çiçekler. Ya da çok geniş, muhteşem bir mozaik parçayı andıran, kurumuş çamurlu ovalardan söz ediyorlar. Geceleri ise bilinmeyen hayvanlar parlak gözleri ile etrafı izliyormuş, adeta gökkuşağını andıran renklere sahip garip kuşlar dolanırmış. Kalın seslere sahiplermiş. Tüm bu tuttuğum notların içerisindeki en olağanüstü şey ise Daybrink'den yüz kat daha büyük olan bir göl. (***Daybrink, haritada işaretlediğim yer. 500 metre karelik bir alanı var, bunun 100 (yüz) kat büyüklüğünde bir gölden bahsediliyor.) Çok geniş uzak kıyalara sahip ve gerçekten çok derin bir göl! Öyle derin ki eskilere ait koca bir şehir içinde gömülü halde duruyormuş. Suyun tadının ekşi olduğu ve hastalık kaynadığı söyleniyor. Karşıya geçmeye çalışanları geri püskürtürmüş. Batı da kaygan kumların olduğu yerlerde ise sayısız ölü şehir yer alıyormuş. Bu şehirlerin kuleleri kumdan denizlere bulanmış, rüzgar bu kulelerin arasından hüzünlü bir şarkı söylermişçesine sesler çıkarıyormuş. Birçok metal kuşun cesetleri etrafa yayılmış. Batı topraklarındaki güzelliğin tehlikelerin içinde gizlendiği söyleniyor. Oraya gidenleri sadece toprak zor durumda bırakmıyor. Oralardan geri dönecek kadar şanslı olanların söylediği ortak şeylerden biri de, evet, yeni makinelerin varlığı! Bu makineler bizim topraklarımızdakiler gibi değiller. Tuhaf ve korkunçlar. Buna şahitlik eden ölümün eşiğindeki kurbanlarda tırnakların sebep olduğu inanılmaz durumlar var. Bazı makinelerde çok sayıda uzuv ve ses çıkaran aletler varmış. Çeşitli hareketleri taklit ederek, korkunç sesler çıkardıklarını söylüyorlar. Hepsi adeta acı verici bir deliliğin sesine sahipler. Geceleri Güneşin gittiği yerde nasıl yaşayabilirim? Bu hikayelerde Güneş yok. Bunlar en ürkütücü olandı. (***Burada Güneş ve Güneş Kralı ile ilgili bir metafor var muhtemelen - şimdi oyunda bu konu ile ilgili belirtilen Carja kabilesinin kurucusu ve 1. Güneş Kralı Araman, aslında Sacrad Land bölgesinde yaşayan biri vakti zamanında, ancak günün birinde Old Ones yani eski insanlardan kalma kalıntılar buluyor. Bu sayede Güneş'in hareketlerini anlıyor, zaman algısını çözüyor ve Güneşin kendilerine yol göstereceğine inanmaya başlıyorlar. Fakat Araman, bu durumu yaşadığı kabile ile paylaşınca bunu bir çeşit lanet olarak görüp kabileden sürülüyor. Kendisini takip edenlerle beraber Sacrad Land'den ayrılarak batıya yolcuğa çıkıyorlar ve Güneş'in izinde giderek ormanlar içerisinde kalmış bir kule keşfediyorlar, sonrasında da bugünkü adı ile Meridian kuruluyor. Burada Güneş krallığı başlıyor ve gelişiyor. Güneşi takip etme ya da onun izinden gitme büyük bir inanış Sundom topraklarında ve şahsi tahminim oyunda hiç Moon (Ay) kelimesine şahitlik etmediğimiz için, geceleri yükselen Ay'ın da Güneş'in bir parçası ya da kendisi olduğu inancındalar. Yasaklanmış Batı'daki geceler de anladığım kadarıyla ışıktan yoksun, çok karanlık yerler. Bu da hali ile inançlarını zorlayan bir durum diye düşünüyorum) Kabilelerden biri makinelerin kanını içiyor, dudakları ve dilleri boyalı, dişlerini metal dişlerle değiştirmişler. (*** Bu cümleyi okuyunca Brin'in yaşadığı yerde dişleri sökülmüş makine cesetlerinin ne anlama geldiği de anlaşılıyor. Aynı zamanda Brin'in Yasaklanmış Batı'da oldukça zaman geçirdiğini de anlamış oluyoruz.) Bazı kabileler ise soluk görünüme sahipler ve hepsinin yüzü aynıymış. Denilene göre geceleri sessizce ve yorulmak nedir bilmeksizin avlanıyorlarmış. Bir diğer kabile ise kimsenin bilmediği bir sebepten ötürü kum üzerinde derin oyuklar oluşturup tekrar dolduruyormuş. Son bir kabileden daha bahsedildi, onlar o devasa gölde yaşıyorlar, koyu renkli, ince sandallara biniyorlar. Güneş adına! Aslında bu hikayeleri anlatmaktan ötürü oldukça pişmanım, zira bunlar cevaplanması gereken sorulardan ibaret ve bu durum ister istemez Yasaklanmış Batıya yapılan korkunç seferlere ilham oluyor. Yine de anlatmak zorunda olduğumu düşünüyorum, çünkü fakirleşmiş, perişan haldeki kadın ve erkeklerin bu uğurda zenginlik aradığını da biliyorum. Bu zavallı insanların Batıdan neler getirdiğini söyleyeyim, hiçbir şey! Değeri olmayan kum tortuları, damgalanmış metal parçaları, renkli çöl camları, garip kabuklar, hepsi çöp. Bu zavallı insanları hatırlamak için saklamıştım bunları, hepsi yaptıkları bu yolculuğun bedelini en ağır şekilde ödedi. Her kim okuyorsa, eğer maceraperest olduğunu düşünüyorsan, bu yaşlı adamdan sana bir tavsiye; uyarılarım sizin için ve beni dinleyin Yasaklanmış Batıya gitmeyin! ______________________________________________________________ Horizon 2'nin çok önceden alt yapısının yapıldığı çok açık bir şekilde gözüküyor. Üstelik bunlar benim denk geldiklerim, bulmadığım çok sayıda data da mevcut, alakalı başka bilgilerin olması da çok yüksek bir ihtimal diye düşünüyorum. Kim bilir ikinci oyun için ne kadar bekleyeceğiz, beklenti hat safhada açıkçası ve umarım çok bekletmezler. Araya bir tane Killzone sıkıştırsınlar istiyordum ama Horizon daha ağır basıyor.

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Daha Fazla

Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az

2 Misafir - 2 Masaüstü

5 sn

4.065
Cevap

51
Favori

188.280
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

36 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa:

önceki 1 2 3 4 5

Giriş

Mesaj

altmisbirbucuk

Yüzbaşı

447 Mesaj