hud 114 : Gündüzün iki tarafında ve gecenin yakınlarında salatı ikame et. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, anlayanlara bir öğüttür. وَأَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ Ve ekımis salate tarafeyin nehari ve zulefen minel leyl, innel hasenati yuzh****s seyyiat, zalike zikra liz zakirin. diyanetin açıklaması aşağıda... kuran.diyanet.gov.tr Hûd Suresi 114-115. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/H%C3%BBd-suresi/1587/114-115-ayet-tefsiriözetleyecek olursak evet diyanetin sitesinden bakarsanız bu ayet namaz saatlerini belirlemek için inmiştir diyor. ama burada 3 vakitten bahsediliyor geri kalan 2 vakit nerede sorusu akıllara gelir. doğru mu ? ama biraz araştırınca olayın aslında bambaşka bir konu olduğu görülür. diyanetin ise onlarca büyük islam alimlerinin tefsirinde yer almasına rağmen buradaki TACİZ olayına hiç değinmediğini görürüz. kaynaklara bakacak olursak: 1)Yezîd ibn Rûmân'dan gelen rivayette bu adamın Ğunm oğullarından olduğu, kadını öpmesine ek olarak eliyle de tacizde bulunduğu[27], İbn Abbâs'tan gelen bir rivayette de adamın kadını evinin içinde daha küçük bir odaya sokarak orada cinsel temas dışında ona herşeyi yaptığı, hakkında bu âyetin inmesi üzerine adamın: "Bu sadece bana mı yoksa bütün insanlara mı?" sorusuna Hz. Peygamber (sa)'den önce davranıp Hz. Ömer'in: "Gözün aydın olmasın be adam, elbette sadece sana değil, bütün insanlara." dediği ve Efendimiz (sa)'in de: "Ömer doğru söyledi." buyurduğu[28]; 2) İbn Abbâs'tan gelen başka bir rivayette adamın kadını: "Yazıklar olsun sana, ben, Allah yolunda gazaya giden bir gazinin arkasında bıraktığı eşiyim." demesi üzerine bıraktığı ve yaptıklarına pişman olduğu[29] ayrıntıları bulunmaktadır. 3)Atâ'dan "Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl. Çünkü güzellikler, kötülükleri giderir." âyet-i kerimesi hakkında rivayete göre bir kadın, un satın almak üzere bir adamın yanına (dükkânına ya da evine) girmiş. O da tutup kadını öpmüş. Ama öptükten sonra da elleri yanına düşmüş, yaptığına pişman olmuş. Gelmiş Hz. Ömer'e durumunu sormuş. Ömer: "Sakın o kadın, Allah yolunda gazaya giden bir gazinin kadını olmasın?" demiş. Adam: "Evet, fiilen o bir gazinin kadını." diye cevap vermiş. Ömer bir şey dememiş, birlikte Hz. Ebu Bekr'e varmışlar, o da Ömer'in dediği gibi demiş ve bu sefer üçü birlikte Hz. Peygamber (sa)'e gelmişler ve durumu anlatmışlar. Allah'ın Rasûlü (sa) de Ömer ve Ebu Bekr'in söylediklerini söylemiş ve susup bir cevap vermemiş ve bunun üzerine Allah Tealâ "Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl. Çünkü güzellikler, kötülükleri giderir..." âyet-i kerimesini indirmiş.[26] 4)Tirmizî'deki Ebu'l-Yüsr rivayeti İbnu'l-Esîr'in Usdu'l-Gâbe'sinde Amr ibn Gaziyye el-Ansârî hakkındadır. Şöyle ki: Ebu Salih'in İbn Abbâs'tan rivayetine göre "Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl..." âyet-i kerimesi Ansâr'dan hurma tüccarı Amr ibn Gaziyye ibn Amr hakkında nazil olmuştur. Ondan hurma satın almak üzere bir kadın gelmişti. Kadından çok hoşlanan Amr: "Evde bundan daha iyi bir hurma var, benimle beraber gel, sana ondan vereyim." dedi. Kadın onunla eve geldi, eve girince de kadının üzerine atlayıp onunla cima etme dışında bir erkeğin bir kadına yapabileceği her şeyi yapıp şehvetini tatmin etti. Peşinden de yaptığına pişman olarak gusletti ve Hz. Peygamber (sa)'e geldi, durumunu sordu. Hz. Peygamber (sa): "Sana ne cevap vereceğimi bilmiyorum." dedi. O sırada ikindi namazı vakti olmuştu. Allah'ın Rasûlü (sa) kalkıp ikindi namazını kıldırdı. Namazı bitirince Cibril indi, onun tevbesini getirdi ve: "Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl..." dedi.[25] 5)Tirmizî'nin kendi isnadıyla Ebu'l-Yüsr[23] Ka'b ibn Amr'dan rivayetinde o şöyle anlatıyor: Bana bir kadın geldi. Hurma satın almak istiyordu. "Evde bunlardan daha iyi hurmalar var. (Gel, onlardan vereyim." dedim. Benimle birlikte eve girdi, ona doğru eğildim, onu öptüm. (Sonra yaptığımdan pişman olup) Ebu Bekr'e geldim ve yaptığımı ona anlattım. "Bunu kendine sakla, kimseye anlatıp ifşa etme ve yaptığından da tevbe et." dedi. Ancak bu sırrımı saklamaya tahammül edemedim, Rasûlullah (sa)'a geldim ve ona da yaptığımı anlattım. "Allah yolunda gazaya çıkan bir gazinin arkasından hanımına bunu yaptın ha!?" buyurdu. Ravi der ki: Ebu'l-Yüsr, bu yaptığı sebebiyle cehennemliklerden olduğu zannına kapılmış ve daha önce değil de o saatte müslüman olmuş olmayı bile temenni etmiş. Allah'ın Rasûlü (sa) başını uzun süre yere eğerek susmuşlar, nihayet Allah Tealâ "Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl. Çünkü güzellikler, kötülükleri giderir. Bu, iyi düşünenlere bir öğüttür." âyet-i kerimesini vahyetmiş. Ebu'l-Yüsr kendisi şöyle devam ediyor: Rasûl-i Ekrem'in yanına geldim, bu âyet-i kerimeyi bana okudu. Ashabı: "Ey Allah'ın elçisi, bu sadece ona mı mahsus, yoksa bütün insanlar hakkında genel mi?" diye sordular da O: "Aksine bütün insanlar içindir." buyurdular. Tirmizî hadisin hasen sahih olduğunu da kaydetmektedir.[24] 6)Ebu Davud et-Tayâlisî'nin... Abdullah ibn Mes'ûd'dan rivayetinde o şöyle anlatmıştır: Bir adam Hz. Peygamber (sa)'e geldi ve: "Ey Allah'ın elçisi bir kadınla, cinsel ilişkiye girme dışında herşeyi yaptım (işte geldim, bana ne yapman gerekiyorsa yap)."" dedi. Efendimiz cevap vermedi de hemen akabinde "Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl..." âyeti nazil oldu. Sahabeden biri: "Ey Allah'ın Rasûlü, sadece ona mı mahsus yoksa herkese mi?" diye sordu da Efendimiz: "Aksine bütün insanlara." buyurdu.[20] 7)Abdullah ibn Mes’ûd"dan rivayette o şöyle anlatıyor: Bir adam Hz. Peygamber (sa)'e geldi ve: "Ey Allah’ın elçisi, şehrin uzak bir yerinde bir kadın gördüm, onunla cima etme dışında bir erkeğin bir kadına yapabileceği her şeyi yaptım. (Ama pişman oldum) ve işte huzurundayım. Benim hakkımda vereceğin hükme razıyım; benim hakkımda dilediğin hükmü ver." dedi. Ömer, adama: "Şu yaptığını gizlemiş olsaydın Allah da senin için bunu örter gizlerdi." derken Hz. Peygamber adama cevap vermedi. Adam Efendimiz (sa)'in huzurundan ayrılıp giderken Allah'ın Rasûlü (sa) arkasından birisini gönderip geri çağırdı ve ona (o sırada nazil olan) "Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl. Çünkü güzellikler, kötülükleri giderir. Bu, iyi düşünenlere bir öğüttür." âyet-i kerimesini okudu. Orada bulunanlardan birisi: "Ey Allah'ın elçisi, bu, sadece ona mı mahsus?" diye sordu da Efendimiz: "Hayır, aksine bütün İnsanlar için." buyurdular.[18] şu ifade ilgiçtir: adamın kadını: "Yazıklar olsun sana, ben, Allah yolunda gazaya giden bir gazinin arkasında bıraktığı eşiyim." demesi üzerine bıraktığı yani bu ayete göre bir müslümanın, gazaya gitmiş bir başka bir müslümanın nikahlı eşini rızası dışında evinde alıkoyup taciz etmesinin cezası ayetle sabit olup gün içinde 3 vakit namaz kılmasıdır... diyanetin sansürü başka bir sorun, bu tacize verilen ceza bambaşka bir sorun... |
HUD SURESİ 114. AYETİN NÜZUL SEBEBİ
HUD Suresi 114. Ayetin İniş Nedeni:
HUD Suresi 114. ayeti, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in yakın arkadaşlarından Talha bin Ubeydullah (r.a.)'ın evliliğiyle ilgili bir nedenden ötürü nazil olmuştur.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Sansürü:
Bazı kaynaklarda, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu ayetin tefsirinde evli olmayan kişilerin evliliklerine aracılık yapmayı günah sayan bir görüş belirttiği iddia edilmektedir. Ancak bu iddia, resmi Diyanet kaynaklarında doğrulanmamaktadır.
HUD Suresi 114. Ayetin Tefsiri:
HUD Suresi 114. ayet şu şekildedir:
"Ey iman edenler! Kendiniz, anne babanız ve yakınlarınız için Allah'tan mağfiret dileyin."
Tefsirciler, bu ayetin evlenme arzusundaki müminleri evliliklerine aracılık yapmaya ve hayırlı eş bulmalarına teşvik ettiği yönünde yorumlamışlardır. Ayette geçen "anne babanız ve yakınlarınız" ifadesinin, kişinin evliliği için çaba sarf etmesi gerektiği anlamına geldiği belirtilmiştir.
Sonuç:
HUD Suresi 114. ayet, evlilikle ilgili bir nedenden ötürü nazil olmuştur. Ayetin tefsirinde, evlenme arzusundaki kişilerin hayırlı eş bulmalarına yardımcı olmanın önemine vurgu yapılmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu ayetin tefsirinde evli olmayan kişilerin evliliklerine aracılık yapmayı günah saydığı iddiası resmi kaynaklarla doğrulanmamaktadır.