Şimdi Ara

İmamın Ordusu (Bir ileri demokrasi örneği!) (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
262
Cevap
3
Favori
10.396
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yandaş veya candaş fark etmez. Sorumun muhatabında fark gözetmiyorum.
    Sonuçta bir kesim bu kitap içeriğini daha okumadan hükümlerde bulunmuş ve şişirdikçe şişirmiştir "bir şeyleri"...
    Yada birileri (hakimler) yasaklamıştır kitabı.

    Ve şimdi piyasada kitap.

    Ben ise en sade şekli ile "ne var ki içinde?" sorusunu soruyorum.
    Diğer arkadaş tutuşmaktan soruyu dahi anlamadı ama soru basit bir soru.
  • Akif Beki adli sahsin rte'yi yalama maksatli, tamamen yalanlarla dolu; hatta ebced hesabi yspip, soyunun Hz. Musa' ya dayandigi gibi super yalanlarla donanmis ve piyasada zor bulunan kitabi icin fetullahci hakimler neden ayni hassasiyeti gostermediler? rte, nasil Hz. Musa soyuna mensuptur, ispatlasin.

    ben de yandaslara bunu soruyorum.

    kardinal gulen mi durust, ileri demokrasi havarisi "bir vatandas, turkum demekten gocunmuyorsa, turkum diyebilr" diyen rte mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi El Fuego -- 2 Nisan 2011; 7:15:28 >
  • El-Cezeri;
    kitap piyasada değil, internette birşeyler dolaşıyor, indirip okuyabilirsiniz..
    esas soruya gelirsek, kitabın içinde birilerinin parmak izini bulamayız.yani gerçek anlamda parmak izinden bahsediyorum.
    kitapların yazılma amacı zaten krminal delilleri bulmak değildir..
    dolayısı ile sorduğunuz sorunun cevabı sizi haklı çıkarmaz.
    tartışma konusuna gelirsek;
    kitap gerçek manada piyasaya çıkarsa tartışılabilir.dediğim gibi kitap daha basılmamış..
  • Kitabı okumadım.
    Okuyanlar en çarpıcı, en dikkat çekici gördükleri şeyleri burada kısaca paylaşabilir mi ?
    Daha önce de cemaate dair kitaplar yayınlanmıştı. farklı olan nedir ? Neden bu yargı bu kitap hakkında yasaklama kararı alma ihtiyacı duymuş ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El Fuego

    Akif Beki adli sahsin rte'yi yalama maksatli, tamamen yalanlarla dolu; hatta ebced hesabi yspip, soyunun Hz. Musa' ya dayandigi gibi super yalanlarla donanmis ve piyasada zor bulunan kitabi icin fetullahci hakimler neden ayni hassasiyeti gostermediler?


    O halde bu gösteriyor ki mevzu "Fethullahçı" olup olmamak değil yada ona muhalif yazmak değil.
    Yani sizinde dediğiniz gibi benzeri bir çok yazı ve kitap mevcut.
    Bu terane bence yanlış istikamette yapılıyor.
    Problemin farklı bir yerde aranması gerekiyor.

    Bu savınızla bunu göstermiş oldunuz sizde. Teşekkürler.
  • Ben bana cevap verecek birini arıyorum.

    Şimdi bu yargı kime siyasallaşmış?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El-Cezeri

    Yandaş veya candaş fark etmez. Sorumun muhatabında fark gözetmiyorum.
    Sonuçta bir kesim bu kitap içeriğini daha okumadan hükümlerde bulunmuş ve şişirdikçe şişirmiştir "bir şeyleri"...
    Yada birileri (hakimler) yasaklamıştır kitabı.

    Ve şimdi piyasada kitap.

    Ben ise en sade şekli ile "ne var ki içinde?" sorusunu soruyorum.
    Diğer arkadaş tutuşmaktan soruyu dahi anlamadı ama soru basit bir soru.


    Ben de madem bu kadar bayağı,geçmişte benzeri bol bir kitap bu kitap; neden böyle bir toplatma uygulamasına gidilmiş?Bu sorunun cevabını bekliyorum.Sorulardan gidiyoruz sanırım.
  • Bu uygulamalar darbe olduğunda gerçekleşmişti.kitaplar toplatılıyordu,insanlar toprakların altına gömüyordu. Şimdi de daha kitaplar basılmadan toplanıyor. Demokrasiyi savunduğunu söyleyen bir iktidarın ilginç (!) tutumu.. ayrıca kitap yalnızca Bir cemaat liderini eleştirdiği için toplatılıyor.Bu demek oluyor ki kitapta yazanlar doğru,Devlet cemaate çalışmaya başlamış.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemomando

    Bu gibi hukuk skandalları bugünün sorunu değil ki.Hep vardı ama işte bin yıl yaşatılan yılan gelir bir gün sana da dokunur.Şimdi soruyorum size bu ülkede sadece ve sadece kitap yazdığı için yıllarca hapis yatan İsmail Beşikçi'yi neden insanlar görmedi.?Amaç bu köhnemiş sistemi iyileştirmek olmalı yoksa size dokunduğu için bağırmak kolaycılıktır.


    Aslında konu bu mesajda bitmiş gerisi ıvırtı zıvırtı.Adalet bir gün herkes için gerekli olacak.Zamanında sistemi kendilerine göre kuranlar şimdi kendi kurdukları sistemde boğuluyorlar.Ne garip dünya.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: unal83


    quote:

    Orijinalden alıntı: Darkness

    "Ezan ezandır, arapçadır" nasıl bir zihniyettir yahu? Adamlar arapmış, "come to namaz"
    ya da "祈りに来て" diye bağıracak hali yoktu Bilal'in. Doğal olarak namaza gelmelerini arapça söyledi.

    Burası Arabistan mı, siz arap mısınız, bu ülkede yaşayanlar arap mı da camiye çağırırken illa ki arapça çağırmak zorundasınız? İnsanlar Kuran'ı okumak ya da anlamak için arapça öğrenmek zorunda mı? Siz Suç ve Ceza okumak için rusça mı öğrendiniz? Hz Muhammed'in sözü değil miydi; "Zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız"?


    İbadetin dili arapçadır. Zorlaştıran kim acaba ? Arap alfabesini kullanırken, Latin alfabesine geçip bunu da İNKLAP diye yutturmak olmasın zorlaştırmak. Şimdi diceksiniz ki neden Arap alfabesini kullanalım ki ? E Latin alfabesi TÜRK mü ??

    Diyelim ki Türkçe okumakta bi sıkıntı yok. Tamam o zaman isteyen Türkçe okusun isteyen Arapça ?? Serbest bırak niye yasaklıyosun arapçasını. Bunun adı demokrasi mi ? Laiklik mi ? İkisine de uymuyor ?

    Yine de diyosan ki arapçanın bi önemi yoktur. Diğer dillerde de ibadet yapılabilir (ki ezan konusunda kesin bi bilgiye sahip değilim ama ibadetler için arapça kullanılmak zorundayız) bunu söyleyecek ilimi nerde öğrendin ? Bana söyler misin ? O kadar büyük imam hayatlatını bu meselelere adadılar. Sen bi çırpıda ''türkçe ibadet yapılabilir'' de. Oldu.

    Ayrıca bunun cevabını Murat Bardakçı denen tarihçi bile Yaşar Nuri'ye çok güzel verdi:
    http://www.youtube.com/watch?v=_N6V7oEgElk Helal olsun.

    ATATÜRK'ün yaptığı inkilaplara laf atıyorsun fakat adam her türlü ileri görüşlüydü ve hiçbir ilke ve inkilabı mantıksız veya gereksiz değil.Hepsi tam tersine türk halkının yaşamında kolaylık sağlamak amacıyla yapılmış yeniliklerdir.Eğer tanrı,ona inandığını ve ibadet etmeni bildiği halde sen TÜRKÇE ibadet ediyorsun diye kabul etmeyecekse tanrı acımasız ve anlayışsızdır dersin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Peacifullord
    Bu uygulamalar darbe olduğunda gerçekleşmişti.kitaplar toplatılıyordu,insanlar toprakların altına gömüyordu. Şimdi de daha kitaplar basılmadan toplanıyor. Demokrasiyi savunduğunu söyleyen bir iktidarın ilginç (!) tutumu.. ayrıca kitap yalnızca Bir cemaat liderini eleştirdiği için toplatılıyor.Bu demek oluyor ki kitapta yazanlar doğru,Devlet cemaate çalışmaya başlamış.

    herseyi son cumle ortaya acikca koymus.

    demokrasiyi bir arac olarak goren kafa yapisinin sahip oldugu iktidar, cia destekli fetullah tarikatina teslim olmustur.

    bu is bitmistir. yesil kusak ve bop, isbirlikci ve satilmislar sayesinde istenilen noktaya zamanindan once varmistir.
  • Yeni bir belge veya bilgi yok diyen bir yorum. Kitabı da okumuş.

    http://www.stratejikboyut.com/haber/ahmet-sikin-kitabinda-yeni-ne-var--51881.html


    quote:

    Ahmet Şık'ın Kitabında Yeni Ne Var?Taraf Yazarı Emre Uslu, Ergenekon tutuklusu Ahmet Şık'ın önceki gün internete düşen ve mahkeme tarafından 'örgütsel' döküman' dediği kitap taslağını inceledi.02 Nisan 2011 / 11:33.Emniyet'in 49 sayfalık değerlendirme raporu ile karşılaştırdığı kitap taslağında yeni birşeyler var mı?

    Oda TV'den çıkan notlar arasında Soner Yalçın'ın “Nedim'in emniyet bağlantıları önemli, irtibatlarını devam ettirsin. Nedimi kutlarım. Ahmet'i çalıştırsın...” ifadeleri ortaya çıkmıştı.

    İnternete düşen kitabın taslağını inceleyen Emre Uslu'ya göre Soner Yalçın'ın gözünün arkada kalmasına gerek yok: Nedim, Ahmet'i iyi çalıştırmış...

    İşte Emre Uslu'nun Ahmet Şık'ın mahkemenin "örgütsek döküman" olarak tanımladığı kitap taslağı ile ilgili incelemesi;

    Ve sonunda Ahmet Şık'ın kitabı internete düştü. Meraklısı bu kadar tartışma yapan kitabın içinde ne olduğunu gördü.

    Şık'ın kitabıyla ilgili bir dizi yazı yazıp medyadaki egemen görüşe karşı çıkan birkaç yazardan biri olarak doğrusu biraz rahatladım. Zira kitabın ortaya çıkması benim, yazdığım ve altını çizdiğim noktalarda haklı olduğumu gösterdi.

    YENİ BİRŞEY YOK

    Yaptığım değerlendirmeler şu şekildeydi: “Emniyet teşkilatındaki cemaat yapılanması iddialarına ilişkin yazılmadık ne kalmış olabilir. Hanefi Avcı başta olmak üzere bu konuda yazılmış kitaplardan öte söylenecek ne söz var onu da bilmiyorum. Yani Ahmet Şık'ın kitabında yeni hiçbir bilgi olamaz.”(13.03.2011)

    “Şık'ın kitabına konu olan bilgiler önceki yıllarda emniyet içinde yazılmış raporlara dayanıyor. Üstelik o raporları Saygı Öztürk “Vaiz” kitabında yayımladı. Yani Şık'ın kitabında Emniyet içindeki Gülen cemaatine yakın polislere ilişkin hiçbir yeni bilgi yok. Bu nedenle kitabın içeriğine bakılarak Ahmet Şık kitaptan tutuklandı demek mümkün değil. Soruşturmacılara göre kitabın içeriği önemli değil. Onlar, kitabın Ergenekon örgütünün yönlendirmesiyle yazıldığını düşünüyorlar. Bu kanaate varmalarının nedeni Oda Tv'de çıkan notlar ve kitabın üzerindeki notlar (20. 03. 2011)”

    Daha sonraki yazılarımda da kitabın içinde Ahmet Şık'a ait olmadığı görülen notlara ve kitap hakkındaki soru işaretlerine dikkat çekmiştim. Örneğin, “kitabın 100 sayfa kadar bir bölümünün kimin tarafından yazıldığı bilinmiyor” yazmıştım. Savcıların da bu kayıp sayfaları kimin yazdığını ve kitaba o notları kimin eklediğini bulmaya çalıştığını belirtip, bunun için Radikal gazetesi muhabiri Ertuğrul Mavioğlu'ndaki kopyanın önemli olduğunu belirtmiştim.

    AHMET ŞIK YAZDIKLARI İÇİN İÇERİDE DEĞİL

    Kitabı okuyan hemen herkes “kitapta bir şey yokmuş. Mahkeme bunun için mi adam tutukladı?” sorusunu sormuştur sanırım. Oysa savcılar Şık'ı yazdıklarından değil “yazmadıklarından,” yani kitaptaki notlardan dolayı soruşturuyor.

    Kitabı daha dikkatli okuyunca bir kez daha gördüm ki kitaptaki birçok bilgiyi Ahmet Şık'ın bu kadar kısa sürede bir araya getirmesi mümkün değil. Emniyete ait –eski bile olsa- bunca detay bilgiyi -ki bunların çoğu en az 10 yıllık bilgi ve bunlardan önemli bir kısmı 20 yıl önce yaşanmış olaylar, Ahmet Şık'ın kolayca bulması mümkün değil. Zira biz biliyoruz ki Ahmet Şık bu kitabı Hanefi Avcı'nın kitabından sonra, Ekim-Kasım 2010 civarında, yazmaya başladı.

    EMNİYET İÇİNDEN DESTEK VERİLMİŞ

    Kitap yazan herkes bilir ki dört ya da beş ay içinde Emniyet gibi bir kurumun içinden alınacak bunca detay bilgiyi ulaşmak zor. Ya çok önemli kaynaklarınız olacak ve onlar size yardım edecek, yönlendirecek, adeta ikinci eliniz kolunuz olacak ve kitabı derleyecek, ya da kitapta geçen olaylar, kişiler, konular hakkında önceden çalışmanız olacak. Ahmet Şık'ın Emniyeti eylemlerde polisle karşı karşıya gelmekten başka içeriden tanıyacak bir konumda olmadığını herkes biliyor. O halde bu kitap çoğunlukla Emniyet içinde bir grup Emniyetçi tarafından sağlanan yoğun “destek” ile yazıldı demek yanlış olmaz.

    ERGENEKON'UN EMNİYET AYAĞI

    Zaten Emniyetin hazırladığı 49 sayfalık değerlendirme raporunda yer alan Ahmet Şık'ın kitabındaki notlara bakıldığında o “ağır” ve “derin” desteğin nereden geldiğinin izini görebiliyorsunuz. Burada o Emniyetçi(lerin) motivasyonu nedir onu bilmek gerekiyor. Bir intikam amacıyla Şık'a asist yapılmış olabilir. Ya da hakikaten Ergenekon bağlantısı nedeniyle Ergenekon örgütünün yönlendirmesiyle bu işe de girişmiş olabilir. Sanırım Savcılar o bağlantının peşindeydi ama medya Ahmet Şık'ı koruyayım derken Ergenekon'un henüz üzerine gidilmeyen Emniyet ayağına yönelebilecek operasyonların da önünü kesmiş oldu.

    İnternete düşen kitabın son haliyle Emniyetin yayınladığı raporu karşılaştıracak olursak raporda yer alan üçüncü şahısların “önerileri”nin kitaba birebir işlendiği görülüyor. Örneğin raporda yer alan (*Osman AK'ın hırsı, kendilerinin yaptığı telekulak yolsuzluğunu kapatmak için savunma içgüdüsü, Fethullah GÜLEN Cemaati'nin kamuoyunda itibar kazanmasına sebep oldu. Bu yüzden, Gülen Cemaati'ne en büyük hizmeti Osman Ak ve ekibi yapmıştır.) notu, internete düşen kitabın 98. sayfasında aynen yer alıyor. Bunun gibi diğer notlar da kitaba birebir uygulanmış.

    Böylece Ahmet Şık'ın kendisine ait olmadığı ayan beyan ortada olan notları neden ısrarla sahiplendiği de anlaşılıyor. Zira o notlardan bazıları ile Odatv'den çıkan diğer belgeler birebir örtüşüyor. Örneğin Odatv'den çıkan bir belgede "Sabih Üstat da 'İlhan Cihaner olayı kitapta mutlaka işlenmeli', 'Cihaner'i bayraklaştıralım'” deniyor. Şık'ın kitabında Cihaner olayı 12 sayfa ile en ağırlıklı konulardan biri olarak yer alıyor. Tabi Cihaner güzellemesi de yanında eşantiyon kabilinden unutulmamış detaylardan biri.

    Yeniden ifade edeyim. Bir yazarın değişik kaynaklarla görüşüp kitap yazması ve notlar alması olağan bir durum. Ama o notlar Odatv'den çıkan belgelerle birlikte düşünüldüğünde anlamlı bir kompozisyon görünüyor. Şık'ın kitabı tek başına düşünüldüğünde bir anlam ifade etmediği gibi içinde tartışılacak yeni bir bilgi de bulunmuyor.

    Ne deniyordu Soner Yalçın'ın kaydettiği belgelerde: “Nedim'in emniyet bağlantıları önemli, irtibatlarını devam ettirsin.” “Sabri'nin Kitap konusunda çekincesi var ikna etmeye çalışalım, kitabı seçimden önce yetişmeli. Nedim, Ahmet Şık'la bu konuda görüşsün. (...) Nedimi kutlarım. Ahmet'i çalıştırsın...” Kitaba bakınca ben Nedim'in Ahmet'i iyi çalıştırdığını görüyorum. Başkaları başka şey görebilir tabii…





  • Emrullah Uslu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis. Devlet memuru olmasına rağmen, soros tarfından belenen taraf adlı kağıt parçasında yazarlık yapıyor ve hiçbirşey olmuyor.

    fetullah'ın utah kampüsünde devşirilmiş bir arkadaşamızmış o da. Bunu yazanlar da hapiste bilindiği gibi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk
    Yeni bir belge veya bilgi yok diyen bir yorum.


    Yeni olmayınca yok mu olmuş oluyor?
    Yeniler de var fakat asıl önemlisi bu konuda bir çok kişinin tek tek yapmış oldukları tespitler bir araya toplanmış. Daha bir görünür kılmış yazar bunları. Yani tekmili birden bu kitapta.

    İmamın ordusu gerçektir ve zaten herkes tarafından da bilinmektedir. Demokratik bir devletin içinde devletvari başka bir yapılanma olamaz. Türkiye Cumhuriyetinde şimdiye kadar görülen en büyük çete bu. Derin devlet, jitem gibi iddialar bunun yanında devede kulak kalır. Devletin yöneticileri bu yapılanmayı derhal ortaya çıkartmalı ve gereğini yapmalıdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35

    Derin devlet, jitem gibi iddialar bunun yanında devede kulak kalır. Devletin yöneticileri bu yapılanmayı derhal ortaya çıkartmalı ve gereğini yapmalıdır.





    Fetullah yapılanması, hükümeti esir almıştır. İktidar gitmeden, bu iş çözülemez. Kaldıkları her Allah günü, maalesef ülkemz daha büyük bir felakete sürüklüyorlar ve halk sadece seyrediyor. Ulusunu sevenler ve mücadeleye devam edenler ise, cia destekli fetullah yapılanması ve hükümet tarafından kurulan komplo ve iftiralarla da cezaevini boyluyor.

    Biz büyük bir devlettik. Devletimiz Türk olmaktan utanan bu kitle tarafından, dünyada yaşayan ez 2 milyar insanın Türk olmak istedğinden bihaber, kendi çıkar ve karanlık planları uğruna hoyratça ve dengesizce daha da fazla yokediliyor.




  • ar_tryk;
    kitabı okumadan malum kesmin ''dedikodu'larına mı inanmamızı bekliyorsunuz.
    ilk önce kitabı okuyun daha sonra yorum yapınız;sacma sapan alıntılarla konuyu kirletmeyiniz.
    benim icin referans taraf yazarı degil sizsiniz!
  • O halde okuyanlar dikkatlerini en çok çeken pasajları paylaşsın ve yorum yapsın.
    İki sayfadır aynı soruyu soruyor, öneriyorum.

    Bu arada işimize gelen idiada belge-bilgi istiyorken buraya gelindiğinde belgesiz-bilgisiz üfürülmemesi aynı kaide gereğince reca olunur.
  • Kitabı bulundurmak halen SUÇ. Doğal olarak paylaşmak ta suç! Kimse oyuna düşmesin. Linkler ortada, isteyen girsin indirsin. Her şey kitapta yazıyor. İkna olmayan kendisi bölüm/pasaj paylaşarak açsın tartışmaya.
  • Aslınde biliniyor fetullah yapılanması. Her kuruma sızmış ve işlerine devam ediyorlar.

    Vurguna ve teröre tepki vermeyen yandaş yargının, konu fetullah ya da tayyip olunca sazan olması da bu işte bir bit yeniği olduğunun açık ispatıdır.

    Biri cia ve vatikan hizmetinde olduğunu binlerce kez söylemiş, diğer BOP eşbaşkanı.

    Hala mı uyanamadınız?
  • Sanayi ve ticaret Bakanının kendisi kitabı indirdim okudum dedi. Siz daha ne diyorsunuz.

    Kitabı dün gece bende bilgisayarıma indirdim göz gezdirdim. Kısım kısım okudum. Okuduklarımın hiç birinde iler tutar, dayanaklı bir şey göremedim.
    Hem o arkadaşlar değil mi facebook hesaplarında bile "kitap bende de var" kampanyalarına katılan.
    Hah işte bende de var kitap ne olacak.

    @Lehrer, sizden değil beklediğim cevap ben daha cesur arkadaşlardan bilgi talep ettim. Muhatabım siz değilsiniz. Karıştırdınız.

    Kitapta yasaklanacak bir şeyde bulamadım, üfürmelerden gayri bir şeyde.
    Benim arayıpta bulamadığımı ben burada bulmuş olabileceklere soruyorum.
    Hezeyanlara lüzum yok!
  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.