İngilizce bilmeden, ingilizce işletmeden mezun olmak. (2. sayfa)

sadece başlığa bakarak yorum yapıyorum. evet ingilizce, kaynak açısından sahibine çok fayda sağlar ama mezun olmak için ingilizce'yi ana dili gibi konuşma şartı getirilmemiş ise her okuldan mezun olunabilir. yemişim ingilizcesini.  

aynı şey değil. yani I will diyip de sonrasında learning , she learns ( edit pardon ben yanlış yazmışım. she learn diyor onu da bilmiyor) vs. yani bu kadar unutulmaz. 90 yaşında konuşmayı unutması gibi birşey oluyor.

ben eğitim sisteminin kötülüğünü eleşitiriyorum. benim zamanımda ingilizce dersi orta 1 yani 6. sınıftaydı ve ingilizce hocamız olmadığı için kürd kökenli Türkşeçi düzgün fizik öğretmeni geliyordu. yokluktandı bunlar. liseye geçince üniden mezun öğretmenler mesela gelmeye başlamıştı.

ama benim burada asıl eleştirim sünepe gibi durması. konuşma birader! Sen koskoca istanbulun belediye başkanısın! neden almanın karşısında ingilizce kasmaya çalışıyorsun? Bas Türkçeyi geç. kendi iki kelime türkçe öğrenseymiş Türkiye'ye gelmiş o kadar.

bu adam devletin başına geçince ne olacağını sen düşün.

unutma ayrı şey,orta okul ingilizcesiyle konuşma ayrı şey.

abd bu adamı kakalıycak gibi bize oyle görünüyor cb olur.

kardeş he learn nedir? geniş zaman 3. tekil çekimleri mi değişti?

bunlar 50 yaşında unutulacak kadar zor şeyler değil. bu sadece ekrem imamoğlu için de demiyorum. eski dönemin zorlukları. ben iki büklüm olmasına tavım :) bide alman. bir kaç tanesi ile ingiliz aksanı yaparak konuşunca birden "deutsch bitte" olmaları da ayrıca görmeye şayan :D

Sahip olduğu dialekte bağlı olarak he'll learn'deki 'll emphasis'i learn'deki l'ye çekebilir, o ifadede bir problem göremedim. Ki adam 1 dakika içerisinde 3 ayrı dilde düşünüyor, ve bir siyasetçi olarak yanlış bir şey dememesi gerektiğinin de farkında.

Doğru söylüyorsun. Bölüm ingilizce ama dersler Türkçe işlenirdi. Hocalar bile unutmuş İngilizceyi.

İngilizce'de ısrarcı olan sadece hukukçulardı. Doğru düzgün ingilizce bilmedikleri halde ısrar ediyorlardı. Kimse birşey anlamıyordu.

Lise mezunu Ecevit mahalledeki düz liseden mezun değil. Robert koleji mezunu. Ayrıca üniversite okumuş.

Öyle liselerde yabancı dil eğitimi harika olur.

Ona dikkat etmedim. Dilbilgisi hatası yapmış yani. Ben şey diye düşündüm sözcük aklına gelmedi. Belki yine aynı sebeple olan unutkanlıktır. Ya da dalgınlıktır. Neyse. İşte biz de biraz bir şeyler biliyoruz gösterişidir o. Şakır şakır konuşsa forsu olurdu biraz. Bence bir belediye başkanı için gerekli bir özellik değil. İyi belediyecilik yapsın yeterli.

Okumuş demek bitirmiş anlamına gelmez :) Terk etmiş. Bitiremeyeceğini anlamış ..

Bitirdiklerin üzerinden esas değerlendirilirsin işte özgeçmişi :

Bülent Ecevit, 1944 yılında Robert Kolejinden mezun oldu. Önce Ankara Hukuk Fakültesi, sonra da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İngiliz Filolojisi bölümüne kayıt yaptırmasına rağmen yükseköğrenimine devam etmedi. İngiltere'de bulunduğu yıllarda Londra Üniversitesine kayıt yaptırdı. Burada İngiliz dili ve edebiyatı, Sanskritçe, Bengalce ve sanat tarihi üzerine eğitim aldı ancak eğitimini tamamlamadı.

tr.wikipedia.org

Bülent Ecevit - Vikipedi

https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BClent_Ecevit

Teknik olarak Cumhurbaşkanlığı na aday olamazdı.

Meseleyi dil odaklı ele almıştım. Ecevit gelmiş geçmiş en iyi İngilizce bilen Devlet Adamlarındandır.

İmamoğlu TIRT! ... Karadenizli bir TIRT !

İmamoğlu ndan cacık olmaz ...

Olursa da malumların kralı olur ....

Macron bile daha iyi konuşuyor aksanlı olmasına rağmen ...