Şimdi Ara

İŞTE BİZ BUYUZ** ONUR TABLOMUZ **

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
21
Cevap
0
Favori
574
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bugüne kadar hep atalarımızın hasletleriyle ortada Türküz diye bağırdık ve böbürlendik. İşte gerçek Türk milletini hep birlikte görelim.




    KOLTUĞA KARŞI HAYAT



    12 Ocak 2007 Cuma 00:10
    Bir baba için en son istediği şey çocuklarının ölümünü görmektir. Ne büyük bir acıdır ki, Muhammet Yılmaz 2 çocuğunu da aynı yaşta 16'sında 3,5'er yıl arayla kaybetti. Şimdi elinde tek çocuğu kaldı. Babaya bu hüznü yaşatan ''aort anevrizması'' denilen sinsi bir hastalıktı.

    Trabzon'da yaşayan baba Aort ana atardamarın patlaması sonucu meydana gelen iki ölüm sonrası kalan tek oğlunu kurban vermek istemiyor. İlk çocuğu Aydoğan’ı 3.5 yıl önce kaybetmişti aynı hastalığa ikinci oğlu da 4 gün önce yakalandı. Ancak Emre’nin ölümü biraz da trajikti.

    16 yaşındaki oğlu Emre, evinde otururken fenalaştı. Zamana karşı yaşıyordu. Çünkü Aort ana atardamarları patlamıştı. Doktorlar Trabzon’dan İstanbul’daki Koşuyolu Kalp Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkine karar verdiler.

    İstanbul’a kalkan ilk uçakta yer yoktu. Baba koltuğunu veren yolculardan birine bin YTL vereceğini de söylese yer veren çıkmadı.. Ölümcül hastalık yolcuların derdinde değildi.. Ya da durumunu ciddiyetinin farkında değillerdi. Baba kimseyi inandıramadı, yalvardı yakardı ama nafileydi. İnsanlara değil bir duvara konuşuyordu sanki.

    Yalvaran gözlerle baktı insanların yüzlerine bir koltuk için. Kimin kimseye güveni mi kalmamıştı acaba? Her birinin kendince bir hesabı bir meşguliyeti vardı Önerilen para miktarı da az değildi hani. Ama ne gariptir kimseden çıt çıkmıyordu. Yolcu kabini ölüm sessizliğine bürünmüştü. Ölümle pençeleşen bir çocuğun babasının ruh halini kavrayamadılar. Kimse kendisini onun yerine koymadı, koyamadı.

    Saniyeler dakikalar ve saatler hızla akıp gidiyordu. Zaman Azrail’in lehine işliyordu. Hastaların yüzde 50'si ilk 48 saatte ölüyordu. Daha sonraki her saatte ölüm riski yüzde 1 artıyordu. Belki o koltuk hayat kurtaracak hayır duası alacaktı. İşte o saatlere giriyordu belkide o anda girmişti 16 yaşındaki Emre için.

    Çaresiz baba 8 bin dolara özel bir uçak kiraladı. Hastaneye yetiştirildi ama iş işten geçmişti. 7 saat süren ameliyat onu kurtaramadı. Baba iki oğlunun ölümün acısını hayatta kalan tek oğluna sarılarak hafifletmeye çalışıyor. O hastalık oğlunu yakalamadan böyle bir sonu ona yaşatmak istemiyor.



    http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=62155&uniq_id=1169154229



    ORADA 1 GENÇ HAYATINI 200 KİŞİDE İNSANLIĞINI KAYBETTİ



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neotica -- 12 Ocak 2007; 0:39:07 >







  • bence gerçek değildir olamaz böyle bişi...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: antiochos

    bence gerçek değildir olamaz böyle bişi...
    insanlığını kaybeden 200 kişiden çok daha fazla belki de kaybolan bir şey yoktur zaten insanlığın varoluşunda bu vardır
  • quote:

    Orijinalden alıntı: POLEMARCH

    insanlığını kaybeden 200 kişiden çok daha fazla belki de kaybolan bir şey yoktur zaten insanlığın varoluşunda bu vardır

    Alıntıları Göster
    Bende inanmiyorum .Sahte bir haber olabilir.Bugunler cok cikiyor karsimizada
    Eger gercek isede orda bikac olay olmusturki ona karsi boyle bir durum cikmistir
    Saygilar
  • En cokta Trabzon ucagı olması kanıma dokundu yuhh ya noldu insanımıza böyle
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kenshi

    En cokta Trabzon ucagı olması kanıma dokundu yuhh ya noldu insanımıza böyle
    yaw niye hemen genelleme yapıyosun böyle(bi kaç insan müsvettesi yüzünden)...benden isteseydi, kesinlikle verirdim vede 1000ytl yi kesinlikle kabul etmezdim...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 100_saf

    yaw niye hemen genelleme yapıyosun böyle(bi kaç insan müsvettesi yüzünden)...benden isteseydi, kesinlikle verirdim vede 1000ytl yi kesinlikle kabul etmezdim...

    Alıntıları Göster
    Kaynağı bilinmeyen haberleri okuyup gaza gelip " işte biz buyuz, hebele, höbele... " diye galeyana gelmeyin. Haberin kesin olduğunu anlayalım ondan sonra saldırın mevzuya...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: deeproxy

    Kaynağı bilinmeyen haberleri okuyup gaza gelip " işte biz buyuz, hebele, höbele... " diye galeyana gelmeyin. Haberin kesin olduğunu anlayalım ondan sonra saldırın mevzuya...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: deeproxy

    Kaynağı bilinmeyen haberleri okuyup gaza gelip " işte biz buyuz, hebele, höbele... " diye galeyana gelmeyin. Haberin kesin olduğunu anlayalım ondan sonra saldırın mevzuya...


    doğru söze ne gerek




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sebastos Ozius

    quote:

    Orjinalden alıntı: deeproxy

    Kaynağı bilinmeyen haberleri okuyup gaza gelip " işte biz buyuz, hebele, höbele... " diye galeyana gelmeyin. Haberin kesin olduğunu anlayalım ondan sonra saldırın mevzuya...


    doğru söze ne gerek

    Alıntıları Göster
    bence kolpa haber.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sebastos Ozius

    quote:

    Orjinalden alıntı: deeproxy

    Kaynağı bilinmeyen haberleri okuyup gaza gelip " işte biz buyuz, hebele, höbele... " diye galeyana gelmeyin. Haberin kesin olduğunu anlayalım ondan sonra saldırın mevzuya...


    doğru söze ne gerek

    Alıntıları Göster
    böyle bişey olsa dahi trabzon uçağında olamaz... 200 kişiden illaki biri yerini verirdi ve parayı almazdı..
    ben öyle yapardım
    daha doğru düzgün bi internet sitesinde verilseydi yada gazetede çıksaydı inanırdım ama buna inanmam




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sebastos Ozius

    quote:

    Orjinalden alıntı: deeproxy

    Kaynağı bilinmeyen haberleri okuyup gaza gelip " işte biz buyuz, hebele, höbele... " diye galeyana gelmeyin. Haberin kesin olduğunu anlayalım ondan sonra saldırın mevzuya...


    doğru söze ne gerek

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: VIKING


    quote:

    Orjinalden alıntı: deeproxy

    Kaynağı bilinmeyen haberleri okuyup gaza gelip " işte biz buyuz, hebele, höbele... " diye galeyana gelmeyin. Haberin kesin olduğunu anlayalım ondan sonra saldırın mevzuya...


    doğru söze ne gerek


    "doğru söze ne gerek" olur mu, elbette doğru söze gerek var. :)

    "doğru söze ne denir" diyecektin sanırım. Deyimin aslı o.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: vendeta

    bence kolpa haber.

    Alıntıları Göster
    Allah kahretsin Türklüğümden Müslümanlığımdan utandım.. o uçaktakilerin sorgulanması lazım....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: shainofnight

    Allah kahretsin Türklüğümden Müslümanlığımdan utandım.. o uçaktakilerin sorgulanması lazım....

    Alıntıları Göster
    Daha bu kadar yozlaşmadık.. Bu haberin gerçekliği olduğunu sanmıyorum..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sandman

    Daha bu kadar yozlaşmadık.. Bu haberin gerçekliği olduğunu sanmıyorum..

    Alıntıları Göster
    sonuçta bu bir otobüs değil ki uçak tam kalkmaya hazırlanırken gir içeri yolcularla pazarlığa tutuş. bu yönden biraz inandırıcılıktan uzak. böyle bir şey olsa, büyük ihtimal hava yolu şirketi dahi çok duyarlı davranır olmadı çocuğu pilot kabininde bile istanbul a yetiştirirdi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sandman

    Daha bu kadar yozlaşmadık.. Bu haberin gerçekliği olduğunu sanmıyorum..

    Alıntıları Göster
    Haber doğru gibi arkadaşlar. Kent haber sitesinde de aynı şekilde yansıtılmış olay..

    http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2007/Ocak/11/Haber_198029.aspx




  • quote:

    Orijinalden alıntı: planlamacı

    Haber doğru gibi arkadaşlar. Kent haber sitesinde de aynı şekilde yansıtılmış olay..

    http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2007/Ocak/11/Haber_198029.aspx

    Alıntıları Göster
    Bir millet bu kadar hızlı bir şekilde nasıl yozlaştı anlayamıyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ares_turk

    Bir millet bu kadar hızlı bir şekilde nasıl yozlaştı anlayamıyorum

    Alıntıları Göster
    Bencede palavra bir haber gibi geldi. Ben birde baska bir acidan dusunuyorum. Trabzondaki hastanelerin ne eksigi varmiski Istanbul'a getiriyorlarmis. illa 48 saat siniri varsa yapay bir kalbe baglanir yani makinaya, kalp naklimi yapilcak ne yapilcaksa sonra yapilir. Ayrica bu kadar aagar bir hastanin ucaga bindirilmesi ne kadar dogru. Hava basinci,inis, kalkis hicmi etkilemiyormus bu hastaligi. Cok fazla mantiksiz celiski var. Hic inanasim gelmiyor...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Markandeya

    Bencede palavra bir haber gibi geldi. Ben birde baska bir acidan dusunuyorum. Trabzondaki hastanelerin ne eksigi varmiski Istanbul'a getiriyorlarmis. illa 48 saat siniri varsa yapay bir kalbe baglanir yani makinaya, kalp naklimi yapilcak ne yapilcaksa sonra yapilir. Ayrica bu kadar aagar bir hastanin ucaga bindirilmesi ne kadar dogru. Hava basinci,inis, kalkis hicmi etkilemiyormus bu hastaligi. Cok fazla mantiksiz celiski var. Hic inanasim gelmiyor...

    Alıntıları Göster
    umarım doğru değildir, yoksa biraz önce yediğim kazandibini kusacam... niye böyle şeyleri ben kazandibi yeyince görüyorum ya, yemiyecem bi daha




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yamyam_şerif

    umarım doğru değildir, yoksa biraz önce yediğim kazandibini kusacam... niye böyle şeyleri ben kazandibi yeyince görüyorum ya, yemiyecem bi daha

    Alıntıları Göster
    Biz rahmetli babamı zamanında 3 kez uçakla
    tedavi için göndermiştik..
    THY ya hostes gözetimi ya da refakatçi ve enaz 2 koltukluk
    yer almanızı istiyor. (4 yıl önce böyleydi.)
    Hasta taşımak için ciddi prosedürleri var.
    Yani öyle 1 koltukla dolmuşa biner gibi olmuyor.
    Ayrıca rapor mutlaka gerekir; doktor uçmasına izin veriyor mu,
    havayolları risk alabilir mi, acil durum için oksijen maskesi gerekiyor mu,
    uçak basıncı hasta için riskli mi, yatarak mı gitmesi gerekiyor;
    öyleyse 2 hatta 3 koltuk birden almanız gerekebiliyor vb..
    Havayolu şirketinin mutlaka donanımlı ve acil durumlara hazırlıklı olması lazım ki,
    havada hastaya birşey olursa müdahale edilebilsin.
    Bunlar çok ciddi önlemler, hadi deyip uçağa binemiyorsun.
    Haber biraz eksik gibi..
    Çünkü, öncelikle yolcuların hiçbir suçu yok...
    Havayolu şirketi prosedürleri uygulamak zorunda.
    Yani o insanları suçlamadan önce, hangi onayları alarak
    bir hasta uçakla taşınabilir; biraz incelemeniz gerekir..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ISIS

    Biz rahmetli babamı zamanında 3 kez uçakla
    tedavi için göndermiştik..
    THY ya hostes gözetimi ya da refakatçi ve enaz 2 koltukluk
    yer almanızı istiyor. (4 yıl önce böyleydi.)
    Hasta taşımak için ciddi prosedürleri var.
    Yani öyle 1 koltukla dolmuşa biner gibi olmuyor.
    Ayrıca rapor mutlaka gerekir; doktor uçmasına izin veriyor mu,
    havayolları risk alabilir mi, acil durum için oksijen maskesi gerekiyor mu,
    uçak basıncı hasta için riskli mi, yatarak mı gitmesi gerekiyor;
    öyleyse 2 hatta 3 koltuk birden almanız gerekebiliyor vb..
    Havayolu şirketinin mutlaka donanımlı ve acil durumlara hazırlıklı olması lazım ki,
    havada hastaya birşey olursa müdahale edilebilsin.
    Bunlar çok ciddi önlemler, hadi deyip uçağa binemiyorsun.
    Haber biraz eksik gibi..
    Çünkü, öncelikle yolcuların hiçbir suçu yok...
    Havayolu şirketi prosedürleri uygulamak zorunda.
    Yani o insanları suçlamadan önce, hangi onayları alarak
    bir hasta uçakla taşınabilir; biraz incelemeniz gerekir..

    Alıntıları Göster
    bence THY full uçuyorsa bu da tebrik edilebilir..
    ama sanmıyorum bütün koltuklar dolu olsun ;)
    yukarda yazılan gibi hastanın uçuşa elverişli olması mühim..
    durumu acil ise hava ambulansı istenebilirdi.. hatta askeriye bu konularda sivil vatandaşlara bile yardım ediyo..
    bence uydurmasyon bir haber




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.