Şimdi Ara

İttihatçılarla İlgili Zevkli Bir Tartışma// Enver Paşa 80 tane Atatürk eder:) (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
72
Cevap
0
Favori
1.038
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    80'lerde lisedeyken tarih öğretmenimiz cengiz han için şunu anlatmıştı...

    -"cengiz han savaşlarda düşman ordudan büyük paralar vaadederek casus asker ayarlarmış, ordu ve planlar hakkında bilgiyi alırmış...
    savaşı kazandıktan sonra da paralarını almaya gelen düşman askerlerini idam ettirirmiş...
    "niye böyle yaptınız, adamlar size casusluk yaptı riske girdi" diyenlere; "kendi ordusuna ihanet edenden iyilik beklenmez" dermiş...

    rivayet böyle ama doğruluğu meçhul...




  • Bu programı izledim.mustafa çalık Terbiyesiz bir insan.ahmet şimşirgili sevmem ama mustafa çalığın yaptığı tam bir terbiyesizlik adamın sözünü sürekli kesiyor buna hakkı yok kesinlikle.sağlıklı bir tartışma olmamış.ama ahmet şimşirgilin de bilgisinin ne kadar yetersiz olduğunu,her ne kadar yanlış bir şekilde de olsa göstermiştir
    Enver paşa olayına gelirsek.enver paşa gelmiş geçmiş en hırslı,en idealist,en hayalperest adamlardan biridir ama başarısuz olmuştur.gelmiş geçmiş en realist,en ileri görüşlü,en azimli adamı ise başarılı oldu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: --Zero--

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    On binlerce askeri soğukta telef etmiş Enver Paşa mı 80 tane Atatürk ediyor? Atatürk dediğin adam onca generale rağmen Çanakkale Kara Savaşları'nın kazanılmasını sağlayan bir adamdır.

    Kendine Tarihçi diyorsun da uydurulmuş bilgilerle konuşuyorsun. Yanlış anlaşılmasın Enver Paşa'nın 80 Atatürk ettiğini savunmuyorum ama Enver Paşa'nın da hakkı yenmesin. Kendisi yanına aldığı birkaç subayla gittiği Türkistan'ın dağlarında topladığı basmacılarla Sovyet Askerlerine karşı çarpışıp vurulmuştur.

    Sadece aptallar kazanamayacakları savaşa girerler. Bu söz Dünya'nın en büyük kara imparatorluğunu kurmuş Cengiz Han'a ait.

    Kazanamayacağın savaş ha... İnsan bir Kafkas Cephesini araştırır, ortaokulda öğrendiği bilgilerin üzerine bir şeyler katar. Neyi bekleyeceksin, yazın Rusyanın kafkas cephesine ayırdığı 3 milyonluk ordu üzerine çullansın diye mi bekleyeceksin? Kışın saldırmak aptalca gelebilir fakat kışın hazırlıksız, tedbirsiz ve bir saldırı beklemeyen Rus ordusuna karşı kazanma ihtimali daha fazlaydı.

    Ayrıca Sarıkamış'ta 90 bin askerin donması koca bir yalandır, Maksimum kayıp 10-15 bin civarıdır. Sarıkamış Harekatı'nda Ruslar'ın kaybı Osmanlı'dan fazladır.

    Rusya'yı alt ettikten sonra İran'ı geçip Hindistan'a ulaşmak Hasta Adam için bile öyle aman aman zor bir şey değildi. Ki 1.Dünya Savaşı'nın bitimine yakın Enver Paşa Sovyet Devrimi'ni fırsat bilerek Kafkasya'da ve Bakü'de Rus-İngiliz ordularını mağlup etti. Fakat Osmanlı'nın yenilgiyi kabul etmesiyle harekatı durdurmak zorunda kaldı.

    Osmanlı'nın çöküşü zaten kaçınılmazdı. Tabi köhnemiş düzene hiç bakmayıp tüm suçu ittihatçılara yıkmak çok daha kolay kimileri için.




  • kibarca halkın %80'inin IQ'su 90'ı geçemediği için bu adamlar prim yapıyor. zaten sayısı az olan zeki insanları da bezdiriyorlar, meydan ayakçılara kalıyor.

    aptal adamların izlediği bir aptal kutusunda ilber ortaylı gibi isimler prim yapmıyor malesef. dikkat ettim de örnek vermekte zorlandım, bu kadar kötü durumdayız
  • quote:

    Orijinalden alıntı: --Zero--

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: --Zero--

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    On binlerce askeri soğukta telef etmiş Enver Paşa mı 80 tane Atatürk ediyor? Atatürk dediğin adam onca generale rağmen Çanakkale Kara Savaşları'nın kazanılmasını sağlayan bir adamdır.

    Kendine Tarihçi diyorsun da uydurulmuş bilgilerle konuşuyorsun. Yanlış anlaşılmasın Enver Paşa'nın 80 Atatürk ettiğini savunmuyorum ama Enver Paşa'nın da hakkı yenmesin. Kendisi yanına aldığı birkaç subayla gittiği Türkistan'ın dağlarında topladığı basmacılarla Sovyet Askerlerine karşı çarpışıp vurulmuştur.

    Sadece aptallar kazanamayacakları savaşa girerler. Bu söz Dünya'nın en büyük kara imparatorluğunu kurmuş Cengiz Han'a ait.

    Kazanamayacağın savaş ha... İnsan bir Kafkas Cephesini araştırır, ortaokulda öğrendiği bilgilerin üzerine bir şeyler katar. Neyi bekleyeceksin, yazın Rusyanın kafkas cephesine ayırdığı 3 milyonluk ordu üzerine çullansın diye mi bekleyeceksin? Kışın saldırmak aptalca gelebilir fakat kışın hazırlıksız, tedbirsiz ve bir saldırı beklemeyen Rus ordusuna karşı kazanma ihtimali daha fazlaydı.

    Ayrıca Sarıkamış'ta 90 bin askerin donması koca bir yalandır, Maksimum kayıp 10-15 bin civarıdır. Sarıkamış Harekatı'nda Ruslar'ın kaybı Osmanlı'dan fazladır.

    Rusya'yı alt ettikten sonra İran'ı geçip Hindistan'a ulaşmak Hasta Adam için bile öyle aman aman zor bir şey değildi. Ki 1.Dünya Savaşı'nın bitimine yakın Enver Paşa Sovyet Devrimi'ni fırsat bilerek Kafkasya'da ve Bakü'de Rus-İngiliz ordularını mağlup etti. Fakat Osmanlı'nın yenilgiyi kabul etmesiyle harekatı durdurmak zorunda kaldı.

    Osmanlı'nın çöküşü zaten kaçınılmazdı. Tabi köhnemiş düzene hiç bakmayıp tüm suçu ittihatçılara yıkmak çok daha kolay kimileri için.

    Kendisi yanına aldığı birkaç subayla gittiği Türkistan'ın dağlarında topladığı basmacılarla Sovyet Askerlerine karşı çarpışıp vurulmuştur.



    Bu cümleyi sen kurdun. Ben de yukarıdaki şeyleri yazdım. Şimdi kalkmış Kafkas Cephesi falan diyorsun. Ben anlamıyorum. Hafıza sorununuz mu var? Herkes istediği bir şeyden bahsediyor galiba.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ben aslında birini tanıyorum kafkas cephesi ve sarıkamış harekatının ne kadar yanlışlarla dolu olduğunu ve Enver Paşa'nın beceriksizliklerini anlatabilecek.
    Ama kendisi kültür bilime uğramıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yukarda bazı arkadaşlar Mustafa Çalığa bilgisiz,zırcahil muamelesi yapmışlar.
    Evet adamın üslubu çok kötü ve sert.Bildiğin mahalle abisi,kabadayı üslubu.
    Belkide siyasetçi olmasının etkiside olabilir.

    Ama entellektüel birikimi köşeye atılacak bir birikim değil.Hatta takdir edilesi bir birikim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mecunçı -- 26 Mayıs 2015; 9:39:14 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: --Zero--

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    On binlerce askeri soğukta telef etmiş Enver Paşa mı 80 tane Atatürk ediyor? Atatürk dediğin adam onca generale rağmen Çanakkale Kara Savaşları'nın kazanılmasını sağlayan bir adamdır.

    Kendine Tarihçi diyorsun da uydurulmuş bilgilerle konuşuyorsun. Yanlış anlaşılmasın Enver Paşa'nın 80 Atatürk ettiğini savunmuyorum ama Enver Paşa'nın da hakkı yenmesin. Kendisi yanına aldığı birkaç subayla gittiği Türkistan'ın dağlarında topladığı basmacılarla Sovyet Askerlerine karşı çarpışıp vurulmuştur.

    o yaptığı bile başlı başına, liderlik, vizyon, ileri görüşlülükten yoksun olduğunun göstergesi. enver paşa o topraklarda maskara olarak hayatını kaybetmiştir.
    orduyu gençleştirip, dinamizm katmasını savunurum. ulusal bilinci yerleştirmeye çalışmasını savunurum.
    ancak ülkenin kaderini belirleyen filistin cephesi'nden, hayal dünyasını şenlendirmek için kafkasya seferine asker çekmeye çalışan, hatta maaşlarını bile alamayan filistin'deki subaylara kafkasya'ya gelmeleri halinde ikramiye vaat eden bir adamın hangi hakkını teslim edeceğiz?
    1918'de filistin cephesindeki askeri durumu açıp bir okuyun arkadaş. şurada boş boş enver güzellemesi yapmayın.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    Ben aslında birini tanıyorum kafkas cephesi ve sarıkamış harekatının ne kadar yanlışlarla dolu olduğunu ve Enver Paşa'nın beceriksizliklerini anlatabilecek.
    Ama kendisi kültür bilime uğramıyor.


    dersler bitiyor az kaldı, başımda sadece tez kalırsa ilgilenirim bunlarla.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: --Zero--

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: --Zero--

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    On binlerce askeri soğukta telef etmiş Enver Paşa mı 80 tane Atatürk ediyor? Atatürk dediğin adam onca generale rağmen Çanakkale Kara Savaşları'nın kazanılmasını sağlayan bir adamdır.

    Kendine Tarihçi diyorsun da uydurulmuş bilgilerle konuşuyorsun. Yanlış anlaşılmasın Enver Paşa'nın 80 Atatürk ettiğini savunmuyorum ama Enver Paşa'nın da hakkı yenmesin. Kendisi yanına aldığı birkaç subayla gittiği Türkistan'ın dağlarında topladığı basmacılarla Sovyet Askerlerine karşı çarpışıp vurulmuştur.

    Sadece aptallar kazanamayacakları savaşa girerler. Bu söz Dünya'nın en büyük kara imparatorluğunu kurmuş Cengiz Han'a ait.

    Kazanamayacağın savaş ha... İnsan bir Kafkas Cephesini araştırır, ortaokulda öğrendiği bilgilerin üzerine bir şeyler katar. Neyi bekleyeceksin, yazın Rusyanın kafkas cephesine ayırdığı 3 milyonluk ordu üzerine çullansın diye mi bekleyeceksin? Kışın saldırmak aptalca gelebilir fakat kışın hazırlıksız, tedbirsiz ve bir saldırı beklemeyen Rus ordusuna karşı kazanma ihtimali daha fazlaydı.

    Ayrıca Sarıkamış'ta 90 bin askerin donması koca bir yalandır, Maksimum kayıp 10-15 bin civarıdır. Sarıkamış Harekatı'nda Ruslar'ın kaybı Osmanlı'dan fazladır.

    Rusya'yı alt ettikten sonra İran'ı geçip Hindistan'a ulaşmak Hasta Adam için bile öyle aman aman zor bir şey değildi. Ki 1.Dünya Savaşı'nın bitimine yakın Enver Paşa Sovyet Devrimi'ni fırsat bilerek Kafkasya'da ve Bakü'de Rus-İngiliz ordularını mağlup etti. Fakat Osmanlı'nın yenilgiyi kabul etmesiyle harekatı durdurmak zorunda kaldı.

    Osmanlı'nın çöküşü zaten kaçınılmazdı. Tabi köhnemiş düzene hiç bakmayıp tüm suçu ittihatçılara yıkmak çok daha kolay kimileri için.

    sana kim veriyor o bilgiyi?
    Kaybetme ihtimalin çok yüksek bir harekata, düşük ihtimalle de olsa düşmanı yeneceğin düşüncesiyle girmenin sonucunu, 1917'ye kadar rus ve ermeni zulmü altında inleyen doğu anadolu çekmiştir.
    doğu cephesinde 3 milyonluk ordu? yok 13 milyon. şaka yapıyor olmalısın. sarıkamış harekatı, hiçbir sonuç vaadetmeyen, en iyi şartlarda sarıkamış'a girilse bile savunulamayacağından yine hüsranla sonuçlanacak bir harekattı. kaldı ki o kadar yıpranmış ordunun, kars kalesi gibi bir yeri alacak ne kuşatma silahı vardı, ne kuvveti, ne iaşe kolları. "kafkasya'da düşmandan tedarik ederiz" gibi dahiane bir planı övmek de sana ne yakışır ya!


    daha önce hazırladığım bir yazı vardı, çok da uğraşıp cevap veremeyeceğim. bununla yetinirsin.





    -liman von sanders 90000 askerden 12000 kişinin döndüğünden bahseder. esir 8000 kadar olduğu tahmini, 70000 ölü rakamını ortaya çıkarır. tabi burada sorgulanması gereken 90000 rakamıdır.
    -albay arif kendi tümeni olan 29. tümenin mevcudunu 10200 tüfek olarak verir. cephede ise 11 kolorduluk bir kuvvet olduğu söylenebilir.
    -fevzi çakmak bu muharebeler hakkındaki değerlendirmelerinde 40000 kişilik 10. kolordunun 3000 kadar kişiyle sarıkamış önüne vardığını söyler. yoldaki kaybı var sen anla. 10. kolordu, 3 tümenlidir.
    -yine mevcudu bu rakama yakın olan, alptekin müderrisoğlu'nun yurtdışı kaynaklı çalışmaları sonucu 37000 civarı olarak saptadığı mevcutlu 9. kolordudan geri dönen olmamıştır (fevzi paşa 2 ocak günü 300 kadar mevcudu kaldığından bahseder) ki, enver paşa'nın yönettiği bu kolordunun da büyük bir kısmı sarıkamış öüne gelene kadar erimiştir. enver paşa da kolordunun imhasından, çevrilme tehlikesinden dakikalarla kurtulmuştur.
    -yarbay şerif'in anıları ve verdiği rakamlar da bu bilgileri desteklemektedir.
    -yine fevzi paşa iyimser bir tahminle 60000 şehit rakamından bahseder.
    -ali ihsan paşa da 100 bin kişilik üç kolordunun iki hafta içinde takriben 15 bin kişiye düştüğünü söylerek bu rakamı doğrular. tabi tam rakamları onlar da yusuf hikmet bayur'a göre detaylı hesaplamalar ve kıyasların sonucunda yapmıştır.
    -yarbay şerif'in anılarını okudun mu bilmiyorum, ancak çok çarpıcı bilgiler içermektedir, çoğunlukla oralarda savaşanların anılarıyla örtüşmekte olup, yalanlayacak başka pek anı da bulunmamaktadır. savaşın içinden kaç kişinin aktardığı bilgi var elimizde?

    zamanında ödev için kullandığım kaynaklar bunlardı, tabi bir de rus generali nikolski'nin anılarından da bazı rakamlar koymuştum, şu an elimde değil o kitap. tabi şevket süreyya'yı da kaynak olarak eklemek lazım buraya.

    aşağı yukarı dönen kişi sayısı bellidir. çarpışan kuvvetlerin sayısından şehit+esir miktarı aşağı yukarı saptanabilir ki 22-23 bin rakamı tamamen uydurma.
    rus kaynakları aslında kendi kayıplarını bile doğru veremiyor malesef.
    Türk tarafında ise 120000 kişi aynı zamanda, aynı yerde olmamıştır.

    neyse, konu zaten şehit miktarından ziyade, yaşanan felakettir.
    hücumun saçmalığına gelelim. tekrar tekrar yazmaktan çekiniyorum ancak mecbur yazacağız artık. liman von sanders, alman çıkarlarına olmasına rağmen bu harekatın yanlış olduğunu söylemiş, enver "tüm önlemler alındı" demiştir.
    hatta sanders, ülke standartlarına görece, eğitimi nispeten daha iyi 90000 askerin bu kadar saçma bir şekilde heba edilmesinden üzüntü duyar. zaten bu saçma harekat sonucunda cephede kuvvetimiz kalmamış, doğu anadolu'nun da büyük bir kısmını kaybetmişizdir.

    "düşünülen harekat hakkında genel karargaha mensup bir alman subayından birkaç gün önce bilgi edinmiş ve onun yapılabilmesi çareleriyle uğraşmıştım. bu hareketin tamamiyle imkansız olmasa dahi son derece güç olacağı inanına vardım. haritaya ve bütün bildiklerime göre kullanılabilecek tek yollar hemen hemen hep dağ yolları ve yüksek tepeleri aşan katırların geçebileceği yollardı (yine albay arif ve şerif bey'in anılarını okursanız, osmanlı haritalarında yol olarak gösterilen yerler, dağlarda yılların kervan yollarından başka bir şey değildir ve 1 metre karla kaplıdır. hafız hakkı da ilk olarak bu yolları teftiş ettiğinde "atım göğsüne kadar kara battı ve hareket imkanı bulamadım" minvalinde bir telgraf çeker. fakat daha sonra kars fatihi olma düşüncesi onu cezbeder ve harekatı onaylayan görüş bildirir. neyse sanders'e dönelim) ve yüksek tepeleri aşan katırların geçebilecekleri yollardı.

    o sırada onlar şüphesiz karla tıkanıştı. herhalde türkiy'de var olan imkanlarla yiyecek ve cephane yetiştirme işinin yapılıpyapılamayacağının incelenmesi gerekliydi. görevimin gereği olarak bu ağır mülahazalar üzerine enver'in dikkatini çektim; ancak o, iyice düşünülmüş olduğunu ve bütün yolların keşfedilmiş bulunduğunu veya edileceğini temin etti."



    yine alman çıkarına olmasına rağmen von kress de bazı noktalara parmak basmıştır:

    ".türk'lerde yalnız kıtaatı sıcak tutacak elbise ce bu işe elverişli ayakkabıları eksik olmakla kalmayıp rus-türk hududuna en yakın olan ankara ve ulukışla demiryolu istasyonlarının kuşuçuşu mesafeleri 600 km ye baliğ oluyordu. eğer her bir silahın, fişeğin, merminin, elbisenin ve bir ordunun beslenmesine lüzumu olan iaşe maddelerinin büyük bir kısmının mekkariler sırtında ve kağnı arabaları üstünde kara kıışta bozuk, buz tutmuş yollar üzerinde böyle azim mesafelere sevkedilmesi ve her insan ve hayvan zaiyatı ikmalinin haftalarca süren çok zahmetli meşakkatli kara yollarının katiyle cepheye vasıl olabilmesinin zorlukları düşünülecek olursa, böyle bir teşebbüsün ne demek olduğu kolaylıkla anlaşılabilir. kafkas türk ordusunun deniz yoluyla beslenilip ikmal edilmesi ihtimali de karadeniz rus donanmasına kati bir darbe indirilmediği müddetçe varit olamazdı. bir müzakere esnasında enver'in dikkat nazarını harekata tahsis edilecek birliklerin büyüklüğü nisbetinde tabiatiyle artacak olan bu azim müşkülata celbetmek istediim vakit o, kendine has olan sevimli tebessümü ile bana: "ah bunlardan şimdi bahsetmeyelim, bunları hiç düşünmeyelim!" demişti.

    enver'in bunlardan bahsetmemesi ve bunları düşünmemesi binlerce kahraman türk askerinin hayatına mal olmuştu; çünkü bizzat enver'in komutası altında kafkas cephesinde icra edilen taarruz, rus mukavemetiyle değil, bilakis arazinin arzettiği zorluklar, hava şartlarının tevlit ettiği istiraplar, menzil hizmetlerinin yapılamayıp kesilmesi yüzünden berbat ve perişan olmuştu."



    yine 3. ordu komutanı hasan izzet paşa da bu yanlışlığa karşı çıkmış:

    "9. kolordu, 10. kolordu kolbaşları kötek-kars yoluna sekiz dokuz günde varır, bu esnada yalnız kalan 11. kolordunun ezilmeyeceği şüphelidir. kol başları büyük dağlardan çıkınca kendilerinden pek az olmayan düşman karşısında güç bir vaziyete düşecektir. bu taarruzi meydan muharebesinin neticesini hazırlığımıza göre meşkuk görüyorum. adem-i muvaffakiyet halinde uzun sürecek olan sefer aleyhimize dönecektir. meydan muharebesi vermeyip id'deki düşmanı tardla iktifa edelim. ilerisi için taarruz ve istila ümidi bırakır."


    3. ordu kurmay başkanı felix guse; "kafkasya'da isyan çıkarmak ve bu suretle almanya ve avusturya'ya yardım etmek mümkün görünüyordu. her taraftan tazyikle taarruz için gelmiş bir başkumandan böyle bir telgraf üzerine hasan izzet'i kumandada tutamazdı. başka da kumandan yoktu. enver kumandayı bizzat deruhte eyledi."
    bu görüş gösteriyor ki alman çıkarları için, uyarılara rağmen bu imkansız taarruzda ısrar etmiştir enver.


    enver ve hafız hakkı bu planı çoğunlukla tannenberg harekatından esinlenerek yapmışlar, bu vuruşma ise ağustos ayında, düzlükte, iyi iaşe edilen ve cephane ikmali yapılan bir orduyla gerçekleştirilmiştir. peki sorarım, bu durum, kağıt üzerindeki hareket haricinde bizde var mıydı?
    kıyafet, yiyecek, cephane yoktu.
    iyi şartlarda, iyi dinlenmiş birliklerin alması gereken mesafelerin kat kat fazlasını, uyku uyumamış orduya tipi ve dondurucu soğukta açlık koşullarında aldırılmıştır.

    ali ihsan sabis de değerlendirmelerinde, dokuzuncu kolordu ile birkaç taburluk düşmanı bile imha edemeyecek halde olduklarından bahseder.
    zaten en iyi şartlarda sarıkamış alınabilir, kars ise zorlanamazdı bile, zira kars kalesinin duvarının tozunu alabilecek bile toplarımız yoktu, olanları oraya ulaştıramazdık.


    ne zamandır da bu konuda bu kadar kapsamlı yazmaya üşeniyordum, ama artık başka çarem kalmadı galiba. bilmiyorum x kaynakları, y kaynakları bizzat o savaşın içinde bulunmuşların aktardıklarıyla kıyaslandığında ne kadar güvenilir olur. sarıkamış meselesi yıllarca sır olarak kaldığından, enver tarafından sansürlendiğinden karşılaşılan tepki bayağı fazladır.
    tekrar etmek gerekirse, Atatürk tarafından 9. kolordu kurmay başkanı yarbay şerif'in anılarını yazması teşvik edilmiştir. evet bu enver'e karşı bir propogandadır. ancak bu durum, anıların yalan yanlış, abartı olduğunu göstermiyor.
    neyse, sarıkamış meselesini daha fazla uzatmak istemiyorum.



    gelelim büyük taarruz'a. sarıkamış ile aralarında büyük farklar vardır.
    -sarıkamış keyfi bir taarruzdur, bir zarureti yoktur; büyük taarruz, yurttaki düşmanı sökmek amacıyla yapılmıştır.
    -sarıkamış kış aylarında, olumsuz hava koşullarında yapılmıtşır; bt yaz aylarında, hareket kabiliyeti olan dinlenmiş bir orduyla yapılmıştır.
    -sarıkamış taarruzunun hazırlığı YOKTUR, bt için ise ordu 1 yıl hazırlanmıştır.
    -sarıkamış harekatı bir ölüm kalım savaşı değildir, bt ise ülkenin çıkarabildiği son varlığıdır ve eldeki son kuvvetlerle sonuç almak gerekir.
    -her iki harekat da baskın bir çevirme şeklinde düşünülmüştür. ancak birini planlayan kişi herhangi bir alay bile yönetmeden başkomutan vekili olmuş enver iken, öbürü anafartalar kahramanı, doğu cephesi'ndeki tek olumlu işleri yapan 2. ordu'nun başarılı paşası, dağılan yıldırım orduları grubunu toplamayı başarıp düşmanı en sonunda durduran, sakarya'yı mucizevi bir şekilde kazandırmış bir askeri dehadır. sonuç olarak enver'in saçma planı daha başında sezilmiştir, ancak Mustafa Kemal'in planı sezilememiş, esir edilen yunan ordu komutanı trikopis de "baskını farkettiğimizde her şey bitmişti" demiştir.
    -sarıkamış harekatı, daha sarıkamış gibi bir köy bozması garnizon nahiyesini bile alamadan eriyen ordularla sonlanmışken, kars kalesi'ni kesinlikle düşüremezdi; büyük taarruz ise ingiliz denetlemelerinde "6 ayda düşmez" denilen afyon mevzilerini 15 saatte paramparça etmiştir.


     İttihatçılarla İlgili Zevkli Bir Tartışma// Enver Paşa 80 tane Atatürk eder:)


    bereket askeri okulda bu konuların üzerine fazlasıyla araştırma yaptım, büyük taarruz bir askeri deha örneğidir. kağıt üzerindeki benzerliği haricinde hiçbir ortak noktası yoktur iki hareketin.
    ve büyük taarruz tamamen Mustafa Kemal ve Fevzi Çakmak'ın eseridir.
    başkomutan Mustafa Kemal ve genelkurmay başkanı Fevzi Çakmak bu taarruzu planlamış, ancak cephe komutanı mustafa ismet ve 2. ordu komutanı yakup şevki paşa bu plana aleni karşı çıkarlar. 1. ordu komutanı sakallı nurettin ise henüz toplantıya teşrif ettiği gerekçesiyle yorum yapmaktan uzak durur. gerçi izmir'e girildiğinde harekatı sahiplenip izmir fatihi imzasıyla bir kartvizit de çıkartır.
    neyse, açıkça muhalefete karşı, daha önce tertiplenmiş olması kuvvetle muhtemel olarak, fevzi paşa o durumda görev yapamayacağı gerekçesiyle istifasını verir. genelkurmay başkanının istifasının kendisinin de görev yapmasına mani olduğu sebebiyle Mustafa Kemal de başkomutanlığı bırakacağını söyler ve blöfü yutan diğerleri geri adım atar, çevirme hareketini destekler.
    yakup şevki subaşı, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının hocasıdır ve cepheden taarruz ederek temkinli davranmayı, olmadı mı geri çekilip tekrar toparlanmayı ister. tabi bu, kesin sonuç aldırmayacaktır. Mustafa Kemal, elimizdeki avucumuzdaki son kuvvetlerin bunlar olduğundan bahisle, sonucun da bu kuvvetlerle alınacağını söyler.

    yakup şevki paşa daha sonra başarı sağlayıp düşmanı sürmeye başladığımızda taarruz emrini de çekinceyle karşılamış, Mustafa Kemal bu emri bizzat kolordu komutanlarına iletmiştir. tabi daha sonraları bu harekatın kesin bir zaferle sonuçlanması, hocasının Mustfa Kemal'e büyük bir saygı ve hayranlıkla bağlanması sonucunu doğurmuştur.

    aradaki fark şudur. enver 15 günde sarıkamış önlerine anca gelirken, Mustafa Kemal ankara'dan çıkarken "15 gün sonra izmir'deyiz" demiş, izmir'e varışı yalnızca 14 gün sürünce ise "suç bende değil, düşmanda" demiştir.

    evet ankara yolu boşaltılarak büyük bir risk alınmıştır, ancak o riski de başarılı bir şekilde bertaraf etmiştir ordu. zaten düşmanın asıl kuvvetleri bulunduğu mevzileri de terk edecek kadar ileri gitmeyi düşünmüyordu. neticede ankara'an çıkarken de 1 gün zaman kazanacak bazı davet oyunlarıyla harekat başlamış, çevirme harekatı süvarileri ustaca başarıları sayesinde tamamlanmıştır. topçuları da çok emin bir şekilde nakil etmişler ve bu iş için mükemel eğitilmiş topçunun tesiri hakkında en iyi bilgiyi de Atatürk vermiştir:


    "Arkadaşlar! Topçularımız bu mevzilere gece geldiler ve karanlık içinde mevzi aldılar ve günün ağarmasıyla beraber bütün dünyanın gözleri açıldığı zaman, ateşe başladılar. Tam bir takdir ve saygıyla bunu anmak isterim ki, topçularımızın o gün göstermiş olduğu ustalık ve anlayış, bütün dünya topçuları için örnek olacak nitelikte idi. Askerlik hayatımda bu kadar eksiksiz bir topçu ve bu kadar eksiksiz yönetilmiş bir topçu ateşi nadiren gördüm. Topçularımız, saat 4.30′da atışa başladılar; bilirsiniz ki, topçulukta evvelâ ateş düzenlemek için, atış yapılır. Yarım saat içinde bütün bu cephe üstünde atış düzenlenmiş ve saat beşte, yani yarım saat sonra, bu saydığım hedefler üzerine şiddetle etki atışına başlanmıştır. Bu mevziler, çok ve çok sağlamdı. Bu mevzilerin savunma ile ilgili değerini en son inceleyen bir İngiliz Kurmayı’nın verdiği raporda, "Eğer Türkler, bu mevzileri dört, beş ayda işgal ederlerse, bir günde düşürdüklerini iddia edebilirler." deniliyordu. Fakat Türklere, bu mevzileri ele geçirmek için üç dört ay değil, bir gün de değil, yalnız bir saat yetmişti."


    son kez tekrar etmek isterim, bu iki harekat kağıt üzerinde birbirine benzemekten başka bir ortak noktaya sahip değildirler. hele ki hazırlık aşaması göz önüne alındığında bu iki savaşı karşılaştırmak bile Mustafa Kemal ATATÜRK'ün dehasına hakarettir. kaldı ki enver iyi bir vatansever ve komitacı olsa da berbat bir askerdir. bunun kanıtları kanlısırt ve sarıkamış'ta gözler önüne serilmiştir.

    biz hiçbir zaman kayıp miktarı konusunda anlaşamayacağız gibi, ama en azından bu meselenin objektif değerlendirilmesi gerekiyor.
    not: yazana kadar gözlerim patladı, parmaklarım çatladı, benden bu kadar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hashus1099 -- 27 Mayıs 2015; 8:45:30 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    Ben aslında birini tanıyorum kafkas cephesi ve sarıkamış harekatının ne kadar yanlışlarla dolu olduğunu ve Enver Paşa'nın beceriksizliklerini anlatabilecek.
    Ama kendisi kültür bilime uğramıyor.


    Hocam Murat Bardakçı yeni kitap çıkaracakmış Enver Paşa'nın mektupları ve anılarıyla ilgili.Aydınlatıcı olacaktır.
  • Ya enver paşa değil mi gittiği her cepheyi batıran?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    Ben aslında birini tanıyorum kafkas cephesi ve sarıkamış harekatının ne kadar yanlışlarla dolu olduğunu ve Enver Paşa'nın beceriksizliklerini anlatabilecek.
    Ama kendisi kültür bilime uğramıyor.


    Hocam Murat Bardakçı yeni kitap çıkaracakmış Enver Paşa'nın mektupları ve anılarıyla ilgili.Aydınlatıcı olacaktır.

    Bilmiyordum hocam,teşekkürler. ittihatçıların sandığı diye kitabı var aslında. Yeni çıkacak kitabı da Şahbaba'daki gibi bol belgeli olur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb


    quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    Ben aslında birini tanıyorum kafkas cephesi ve sarıkamış harekatının ne kadar yanlışlarla dolu olduğunu ve Enver Paşa'nın beceriksizliklerini anlatabilecek.
    Ama kendisi kültür bilime uğramıyor.


    Hocam Murat Bardakçı yeni kitap çıkaracakmış Enver Paşa'nın mektupları ve anılarıyla ilgili.Aydınlatıcı olacaktır.

    Bilmiyordum hocam,teşekkürler. ittihatçıların sandığı diye kitabı var aslında. Yeni çıkacak kitabı da Şahbaba'daki gibi bol belgeli olur.

    O kitap zaten çok değerli bir belge arşivi.Ama kendisi Kafkas Cephesindeki hatanın Hafız Hakkı Paşa'da olduğunu söylüyor.Niye böyle diyor bilmiyorum ama herhalde yeni kitabında bahseder.




  • Enver paşayı Kürşatla kıyaslarlar şimdi de

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Enver Paşa harp sırasında o zamanki Türkçe'nin yazı biçimini imla kurallarını felan değiştiren bir adam.Gönderilen yazıları askerler subaylar okumakta ve çözmekte epey zorluk çekmişler..
    Atatürk yerine Enver Paşa olsaydı muhtemelen maceraperestliği yüzünden Balkanları,Musul,Kerkük,Şam gibi yerleri geri almaya kalkar elimizde kalan son ordu da telef olur giderdi...


    Birde Murat Bardakçı Enver Paşa'nın Turancı olmadığını söylüyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ürüng ayıg toyon -- 26 Mayıs 2015; 16:57:13 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb


    quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dar-ül Harb

    Ben aslında birini tanıyorum kafkas cephesi ve sarıkamış harekatının ne kadar yanlışlarla dolu olduğunu ve Enver Paşa'nın beceriksizliklerini anlatabilecek.
    Ama kendisi kültür bilime uğramıyor.


    Hocam Murat Bardakçı yeni kitap çıkaracakmış Enver Paşa'nın mektupları ve anılarıyla ilgili.Aydınlatıcı olacaktır.

    Bilmiyordum hocam,teşekkürler. ittihatçıların sandığı diye kitabı var aslında. Yeni çıkacak kitabı da Şahbaba'daki gibi bol belgeli olur.

    O kitap zaten çok değerli bir belge arşivi.Ama kendisi Kafkas Cephesindeki hatanın Hafız Hakkı Paşa'da olduğunu söylüyor.Niye böyle diyor bilmiyorum ama herhalde yeni kitabında bahseder.

    Bir noktada haklı, allahuekber dağlarında eriyen iki tümen tamamen hafız hakkı'nın suçu.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Programı baştan sona izledim.Konuyu geçtim de bu Mustafa Çelik denen adam ne kadar terbiyesiz biri.Yok bana siz diyecekmişsinde yok terbiyeli olun yok şöyle olun yok böyle olun.Ben bu adamı televizyonlarda görmedim ve bence bu kişinin amacı dikkat çekmek.

    Bakın 80 Atatürk lafını söylediği zaman internet coştu.

    Kos koca bir programda canlı yayında ayağa kalkıyor yayını kesiyorlar.Böyle birşey olmaz arkadaş.
  • Adam eski ülkücülerden.(sert olanlardan)

    Bu adamla ilgili birçok video seyrettim hepsinde çıldırmış gibi anlatıyor.Herkese bağırıp çağırıyor.
    Üslupla ilgili çok ciddi sorunları var.Ve sert mizaçlada birleşince iyice çekilmez bir hale geliyor.

    Ama hem fikirleri hem makalelerine dayanarak şunu söyleyebilirim kesinlikle gündeme geleyim falancı bir adam değil.
    Ve aslında fikirleri gerçekten çok yoğun birikim ve analize dayanıyor.

    Benim kanaatim ülkemizi anlayabilen birkaç aydından biri.Çoğu fikrine katılmıyorum ama adamın hakkını yememek lazım.

    Üslup problemini aşsaydı daha çok tanınırdı ama aşmıyor.Hoş aşsa bile Dücane Cundioğlu örneği gibi yine tanınmazdı...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yakında birçok progrmada görürüz bu kişiyi.

    O neysede yayında Ahmet hlca veledi zina dedi neden ceza gelmedi çok merak ediyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.