Şimdi Ara

İttihatçılarla İlgili Zevkli Bir Tartışma// Enver Paşa 80 tane Atatürk eder:) (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
72
Cevap
0
Favori
1.038
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr. Punk

    Enver paşayı Kürşatla kıyaslarlar şimdi de

    Aman aman evlerden ırak.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    Çok büyük bir risk değilse akla mantığa aykırı olmayabilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    Çok büyük bir risk değilse akla mantığa aykırı olmayabilir.

    Riskin büyüğü küçüğü olmaz. Risk risktir. Eğer bir riske küçük diyorsan o risk değildir. Ya varını yoğunu ortaya koyacaksın ya da hiç bulaşmayacaksın. Başka türlü risk olmaz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    Çok büyük bir risk değilse akla mantığa aykırı olmayabilir.

    Riskin büyüğü küçüğü olmaz. Risk risktir. Eğer bir riske küçük diyorsan o risk değildir. Ya varını yoğunu ortaya koyacaksın ya da hiç bulaşmayacaksın. Başka türlü risk olmaz.

    Nasıl büyüğü küçüğü olmaz yâhu?
    500 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmekle, 250 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmek aynı risk mi? Tabiî diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    Çok büyük bir risk değilse akla mantığa aykırı olmayabilir.

    Riskin büyüğü küçüğü olmaz. Risk risktir. Eğer bir riske küçük diyorsan o risk değildir. Ya varını yoğunu ortaya koyacaksın ya da hiç bulaşmayacaksın. Başka türlü risk olmaz.

    Nasıl büyüğü küçüğü olmaz yâhu?
    500 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmekle, 250 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmek aynı risk mi? Tabiî diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz

    Amil ne demek kardeşim önce bilinen kelimeler yaz. Neyse.


    Bahsettiğin şeyler risk değil savaşı kazanma olasılığıdır. Ya da kaybetme. Savaş sayı ile değil taktik ile kazanılır.


    Risk, piyade bir ordu ile süvari bir ordu kovalamaktır. Risk, kuşatma altında iken huruç ile saldırıya geçmektir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tarihçi -- 30 Mayıs 2015; 22:08:03 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    Çok büyük bir risk değilse akla mantığa aykırı olmayabilir.

    Riskin büyüğü küçüğü olmaz. Risk risktir. Eğer bir riske küçük diyorsan o risk değildir. Ya varını yoğunu ortaya koyacaksın ya da hiç bulaşmayacaksın. Başka türlü risk olmaz.

    Nasıl büyüğü küçüğü olmaz yâhu?
    500 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmekle, 250 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmek aynı risk mi? Tabiî diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz

    Amil ne demek kardeşim önce bilinen kelimeler yaz. Neyse.


    Bahsettiğin şeyler risk değil savaşı kazanma olasılığıdır. Ya da kaybetme. Savaş sayı ile değil taktik ile kazanılır.


    Risk, piyade bir ordu ile süvari bir ordu kovalamaktır. Risk, kuşatma altında iken huruç ile saldırıya geçmektir.

    Aynı fikri müdâfaa ediyoruz. Ben zaten "...diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz." diye yazdım.

    Âmil: etken, etmen, sebep, faktör
    Şimdi, "etken" ve "etmen" aşırı derecede zevksiz bir kelime. "Sebep" desem karşılamıyor. "Faktör" de güzel ama âmil daha iyi. Zâten -bu kelimeler arasında- Türkçedeki en köklü kelime âmil.
    Hem âmil güncel Türkçede hâlâ olan bir kelime. Daha geçen hafta televizyonda bir siyâsîden duydum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    Çok büyük bir risk değilse akla mantığa aykırı olmayabilir.

    Riskin büyüğü küçüğü olmaz. Risk risktir. Eğer bir riske küçük diyorsan o risk değildir. Ya varını yoğunu ortaya koyacaksın ya da hiç bulaşmayacaksın. Başka türlü risk olmaz.

    Nasıl büyüğü küçüğü olmaz yâhu?
    500 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmekle, 250 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmek aynı risk mi? Tabiî diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz

    Amil ne demek kardeşim önce bilinen kelimeler yaz. Neyse.


    Bahsettiğin şeyler risk değil savaşı kazanma olasılığıdır. Ya da kaybetme. Savaş sayı ile değil taktik ile kazanılır.


    Risk, piyade bir ordu ile süvari bir ordu kovalamaktır. Risk, kuşatma altında iken huruç ile saldırıya geçmektir.

    Aynı fikri müdâfaa ediyoruz. Ben zaten "...diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz." diye yazdım.

    Âmil: etken, etmen, sebep, faktör
    Şimdi, "etken" ve "etmen" aşırı derecede zevksiz bir kelime. "Sebep" desem karşılamıyor. "Faktör" de güzel ama âmil daha iyi. Zâten -bu kelimeler arasında- Türkçedeki en köklü kelime âmil.
    Hem âmil güncel Türkçede hâlâ olan bir kelime. Daha geçen hafta televizyonda bir siyâsîden duydum.

    Hayır aynı fikir değil savunduğumuz şey. Sen sayı ile risk arasında ilişki kuruyorsun.


    Ben televizyondaki siyasi değilim. Bana güncel kelimeler kullan ya da altına açıklamasını yaz. Veya hiç mesajımı alıntılama.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    Çok büyük bir risk değilse akla mantığa aykırı olmayabilir.

    Riskin büyüğü küçüğü olmaz. Risk risktir. Eğer bir riske küçük diyorsan o risk değildir. Ya varını yoğunu ortaya koyacaksın ya da hiç bulaşmayacaksın. Başka türlü risk olmaz.

    Nasıl büyüğü küçüğü olmaz yâhu?
    500 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmekle, 250 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmek aynı risk mi? Tabiî diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz

    Amil ne demek kardeşim önce bilinen kelimeler yaz. Neyse.


    Bahsettiğin şeyler risk değil savaşı kazanma olasılığıdır. Ya da kaybetme. Savaş sayı ile değil taktik ile kazanılır.


    Risk, piyade bir ordu ile süvari bir ordu kovalamaktır. Risk, kuşatma altında iken huruç ile saldırıya geçmektir.

    Aynı fikri müdâfaa ediyoruz. Ben zaten "...diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz." diye yazdım.

    Âmil: etken, etmen, sebep, faktör
    Şimdi, "etken" ve "etmen" aşırı derecede zevksiz bir kelime. "Sebep" desem karşılamıyor. "Faktör" de güzel ama âmil daha iyi. Zâten -bu kelimeler arasında- Türkçedeki en köklü kelime âmil.
    Hem âmil güncel Türkçede hâlâ olan bir kelime. Daha geçen hafta televizyonda bir siyâsîden duydum.

    Hayır aynı fikir değil savunduğumuz şey. Sen sayı ile risk arasında ilişki kuruyorsun.


    Ben televizyondaki siyasi değilim. Bana güncel kelimeler kullan ya da altına açıklamasını yaz. Veya hiç mesajımı alıntılama.

    Yâhu ben sayıyı örnek vermek için s. Taktik, coğrafya, silah vs. gibi âmilleri saf dışı bırakıyoruz diye de yazdım.
    Bir kelimenin güncel yahut eski olup olmadığını senin bilip bilmemene göre mi ayıracağız? TDK'nın Güncel Türkçe Sözlük'üne gir bak. Bu kelimeyi orada görürsün.
    Neyse, iyice sidik yarışına döndü.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    Çok büyük bir risk değilse akla mantığa aykırı olmayabilir.

    Riskin büyüğü küçüğü olmaz. Risk risktir. Eğer bir riske küçük diyorsan o risk değildir. Ya varını yoğunu ortaya koyacaksın ya da hiç bulaşmayacaksın. Başka türlü risk olmaz.

    Nasıl büyüğü küçüğü olmaz yâhu?
    500 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmekle, 250 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmek aynı risk mi? Tabiî diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz

    Amil ne demek kardeşim önce bilinen kelimeler yaz. Neyse.


    Bahsettiğin şeyler risk değil savaşı kazanma olasılığıdır. Ya da kaybetme. Savaş sayı ile değil taktik ile kazanılır.


    Risk, piyade bir ordu ile süvari bir ordu kovalamaktır. Risk, kuşatma altında iken huruç ile saldırıya geçmektir.

    Aynı fikri müdâfaa ediyoruz. Ben zaten "...diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz." diye yazdım.

    Âmil: etken, etmen, sebep, faktör
    Şimdi, "etken" ve "etmen" aşırı derecede zevksiz bir kelime. "Sebep" desem karşılamıyor. "Faktör" de güzel ama âmil daha iyi. Zâten -bu kelimeler arasında- Türkçedeki en köklü kelime âmil.
    Hem âmil güncel Türkçede hâlâ olan bir kelime. Daha geçen hafta televizyonda bir siyâsîden duydum.

    aralarında Türkçe olanlar etken ve etmen, diğerleri Türkçe değil. amil, sebep, faktör falan, bunlar Türkçe değil; zevksiz ondan gelmiş olabilir sana.

    risk konusuna gelirsek, önce bir örnekle başlayalım. deprem riski için 3 etmen (hazard, exposure, vuln vardır temelde. kabaca çevirecek olursak;
    - afet
    - yapıların varlığı
    - hasar görebilirlik

    mesela varolan yapılar zayıftır, ama deprem bölgesi değildir, deprem riski yoktur.
    önemli deprem bölgesidir, yapı yoktur veya olan yapılar depreme karşı çok sağlamdır, deprem riski yoktur.
    riskin oluşabilmesi için 3 etmenin de yerinde olması gerekiyor, 1'i yoksa deprem riski de yoktur.

    askeri koşullar için bire bir aynı değildir tabi, tüm koşullar sağlanmazsa risk yoktur denemez, sadece etkiyi artırır. şimdi sarıkamış'a bakalım.

    - askerin kıyafeti yok, donmalar ekim ayından başlamış.
    - yapılan harekatı yüksek rütbeli hiçbir subay desteklemiyor.
    - bölgede yol yok, haritan yok. kışın ortasında yapacağın büyük çevirme harekatı için kullandığın harita, yüzlerce yıllık kervan kollarını gösteriyor ki, onlar da uzun süredir kullanılmadığından bozulmuş patikalar, 1 metreden yüksek kar altında bulunuyor ya da yanlış gösterilmiş.
    - kullanmayı planladığın dağ yollarından topları geçirmek neredeyse imkansız.
    - iaşe ve lojistiği planlamamışsın, fethettikçe oralardan sağlamayı planlıyorsun.
    - sarıkamış'ı diyelim ki aldın, yola çıktığın kuvvetlerle bile kars kalesini alacak durumda değilsin.
    - ulaşımın yok, demiryolu doğuda ulukışla'dan öteye gitmiyor, oradan da erzurum'a düzgün yol yok. deniz yolu rus'ların elinde.

    sabaha kadar sayabilirim. bu durumda, sarıkamış kasabasını ele geçirmek için, doğu ordusunun tamamen yok olması ve doğu anadolu'nun elden çıkmasını riske etmek akıllı bir insanın işi değildir. bu kadar saçma kaybedilen canlar bir daha ikame edilemedi. orada yıllarca rus ve ermeni zulmü yaşandı. değdi mi sarıkamış harekatı?

    büyük taarruz da bir risk almaydı. yukarıda da belirtmiştim, ülkenin toplayabileceği son kuvvetlerle, cepheden saldırıp sonra tekrar güç toplayacak halimiz yoktu. kesin sonuç alınmazsa bir daha toparlanmak çok zor olurdu. bu yüzden afyon-kütahya arasındaki ordular farkettirmeden güneye taşındı. sonuç olarak 6 ayda düşmesi beklenmeyen mevziler saatler içinde düştü.
    alınabilecek riskle, alınmayacak riski iyi kıyaslamak gerekiyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî

    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tarîhçî


    quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    Yav bu Cengiz Komutan harbi kazanıp, kazanmayacağını kesin olarak nasıl biliyor?
    Riske al, belki kazanacaksın. Yanlış mıyım?

    Yanlışsın.

    Değilim.

    Yanlışsın. Çünkü Cengiz Han'ın casus birlikleri Avrupa ve Asya'nın her tarafında.

    Sun Tzu'yu okursan, coğrafyanın, düşmanı bilmenin ne demek olduğunu anlarsın. Savaş basit bir 'oyun' değil. Kimse on binlerce adamını riske atmaz.

    Biliyorum. O kitabı da okudum ama ben yinede akla mantığa aykırı olmadıktan sonra risk alınması taraftârıyım. Belki daha kârlı şekilde gâlip geleceksin.

    Akla mantığa aykırı olmayan şey riskli olmaz zaten.

    Çok büyük bir risk değilse akla mantığa aykırı olmayabilir.

    Riskin büyüğü küçüğü olmaz. Risk risktir. Eğer bir riske küçük diyorsan o risk değildir. Ya varını yoğunu ortaya koyacaksın ya da hiç bulaşmayacaksın. Başka türlü risk olmaz.

    Nasıl büyüğü küçüğü olmaz yâhu?
    500 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmekle, 250 tâne piyâdeyi 1000 piyâde üstüne yürütmek aynı risk mi? Tabiî diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz

    Amil ne demek kardeşim önce bilinen kelimeler yaz. Neyse.


    Bahsettiğin şeyler risk değil savaşı kazanma olasılığıdır. Ya da kaybetme. Savaş sayı ile değil taktik ile kazanılır.


    Risk, piyade bir ordu ile süvari bir ordu kovalamaktır. Risk, kuşatma altında iken huruç ile saldırıya geçmektir.

    Aynı fikri müdâfaa ediyoruz. Ben zaten "...diğer âmilleri saf dışı bırakıyoruz." diye yazdım.

    Âmil: etken, etmen, sebep, faktör
    Şimdi, "etken" ve "etmen" aşırı derecede zevksiz bir kelime. "Sebep" desem karşılamıyor. "Faktör" de güzel ama âmil daha iyi. Zâten -bu kelimeler arasında- Türkçedeki en köklü kelime âmil.
    Hem âmil güncel Türkçede hâlâ olan bir kelime. Daha geçen hafta televizyonda bir siyâsîden duydum.

    aralarında Türkçe olanlar etken ve etmen, diğerleri Türkçe değil. amil, sebep, faktör falan, bunlar Türkçe değil; zevksiz ondan gelmiş olabilir sana.

    risk konusuna gelirsek, önce bir örnekle başlayalım. deprem riski için 3 etmen (hazard, exposure, vuln vardır temelde. kabaca çevirecek olursak;
    - afet
    - yapıların varlığı
    - hasar görebilirlik

    mesela varolan yapılar zayıftır, ama deprem bölgesi değildir, deprem riski yoktur.
    önemli deprem bölgesidir, yapı yoktur veya olan yapılar depreme karşı çok sağlamdır, deprem riski yoktur.
    riskin oluşabilmesi için 3 etmenin de yerinde olması gerekiyor, 1'i yoksa deprem riski de yoktur.

    askeri koşullar için bire bir aynı değildir tabi, tüm koşullar sağlanmazsa risk yoktur denemez, sadece etkiyi artırır. şimdi sarıkamış'a bakalım.

    - askerin kıyafeti yok, donmalar ekim ayından başlamış.
    - yapılan harekatı yüksek rütbeli hiçbir subay desteklemiyor.
    - bölgede yol yok, haritan yok. kışın ortasında yapacağın büyük çevirme harekatı için kullandığın harita, yüzlerce yıllık kervan kollarını gösteriyor ki, onlar da uzun süredir kullanılmadığından bozulmuş patikalar, 1 metreden yüksek kar altında bulunuyor ya da yanlış gösterilmiş.
    - kullanmayı planladığın dağ yollarından topları geçirmek neredeyse imkansız.
    - iaşe ve lojistiği planlamamışsın, fethettikçe oralardan sağlamayı planlıyorsun.
    - sarıkamış'ı diyelim ki aldın, yola çıktığın kuvvetlerle bile kars kalesini alacak durumda değilsin.
    - ulaşımın yok, demiryolu doğuda ulukışla'dan öteye gitmiyor, oradan da erzurum'a düzgün yol yok. deniz yolu rus'ların elinde.

    sabaha kadar sayabilirim. bu durumda, sarıkamış kasabasını ele geçirmek için, doğu ordusunun tamamen yok olması ve doğu anadolu'nun elden çıkmasını riske etmek akıllı bir insanın işi değildir. bu kadar saçma kaybedilen canlar bir daha ikame edilemedi. orada yıllarca rus ve ermeni zulmü yaşandı. değdi mi sarıkamış harekatı?

    büyük taarruz da bir risk almaydı. yukarıda da belirtmiştim, ülkenin toplayabileceği son kuvvetlerle, cepheden saldırıp sonra tekrar güç toplayacak halimiz yoktu. kesin sonuç alınmazsa bir daha toparlanmak çok zor olurdu. bu yüzden afyon-kütahya arasındaki ordular farkettirmeden güneye taşındı. sonuç olarak 6 ayda düşmesi beklenmeyen mevziler saatler içinde düştü.
    alınabilecek riskle, alınmayacak riski iyi kıyaslamak gerekiyor.

    Etmen ve etken takır-tukur, sert ve zevksiz kelimelerdir. Zâten uydurma kelimelerdir. Doğru düzgün kökü, mâzîsi yoktur. Ben bunları Türkçe saymam.

    Her neyse... Sebep desem tam karşılamıyor. Faktör de güzel ama "âmil" daha iyi.
    Zâten bu kelimeler içinden en Türkçe olanı "âmil"dir. Çünkü Türkçede en köklü kelime budur, en çok bu kullanılmıştır. Ves'selâm.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Muhafız. -- 31 Mayıs 2015; 15:02:24 >




  • saydıklarının hiçbiri Türkçe değil, kadir mısıroğlu kafasıyla takıl sen.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    saydıklarının hiçbiri Türkçe değil, kadir mısıroğlu kafasıyla takıl sen.

    Kadir Mısıroğlu gibi ulu bir allâmeye laf edemezsiniz. Kendisi en büyük tarihçidir. Haydi güle güle.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MUHAFIZ44

    quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    saydıklarının hiçbiri Türkçe değil, kadir mısıroğlu kafasıyla takıl sen.

    Kadir Mısıroğlu gibi ulu bir allâmeye laf edemezsiniz. Kendisi en büyük tarihçidir. Haydi güle güle.

    Burası Trollük yapmak için uygun bir bölüm değil.



    @hashus1099 Sen de şu Sovyetçi Osmanlıcı trole laf anlatmaya uğraşma. Trollük yapıyor işte.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Adam bana Kadir Mısıroğlu kafasındasın derken bir şey yok ben dalga geçince mi mesele oluyor?

    Sovyetçi-Osmanlıcı nedir? Müdafaa ettiğim fikri bilmek isterim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Enver Paşa kahraman bir vatanseverdir, kendisine de hayranlık duyarım ama Atatürk ile kıyaslanması saçmalıktır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.