Şimdi Ara

İyi haber: Dünya’daki yeşillik artıyor! Kötü haber ise, bu Antarktika’da oluyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
505
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İyi haber: Dünya’daki yeşillik artıyor! Kötü haber ise, bu Antarktika’da oluyor
    Yeni bir araştırma, Antarktika kıtasının en kuzey uzantısı olan Antarktika Yarımadası’nda bitki örtüsünün son 40 yılda on kattan fazla arttığını ortaya koyuyor. Exeter ve Hertfordshire üniversiteleri ile British Antarctic Survey tarafından yürütülen çalışma, uydu verilerini kullanarak bölgedeki “yeşillenmenin” iklim değişikliğine nasıl yanıt verdiğini inceledi.



    Antarktika'da yeşillik hızla artıyor



    Antarktika Yarımadası, birçok kutup bölgesi gibi, küresel ortalamadan daha hızlı ısınıyor. Bölgedeki aşırı sıcak hava olayları da giderek daha yaygın hale geliyor. 1986 yılında 1 kilometrekareden daha az olan bitki örtüsü, 2021 yılına gelindiğinde yaklaşık 12 kilometrekareye ulaştı. Araştırmaya göre, özellikle 2016-2021 yılları arasında yeşillenme oranı yüzde 30'dan fazla arttı ve yılda 400.000 metrekarelik bir büyüme kaydedildi.



    İyi haber: Dünya’daki yeşillik artıyor! Kötü haber ise, bu Antarktika’da oluyor
    Daha önce yapılan bir çalışmada, Antarktika Yarımadası’ndaki yosun ağırlıklı ekosistemlerden alınan örneklerde, bitki büyüme oranlarının son yıllarda ciddi şekilde arttığına dair kanıtlar bulunmuştu. Yeni çalışma ise uydu görüntüleri kullanarak bu yaygın yeşillenme eğilimini dramatik bir şekilde doğruluyor.



    İyi haber: Dünya’daki yeşillik artıyor! Kötü haber ise, bu Antarktika’da oluyor
    Exeter Üniversitesi’nden Dr. Thomas Roland, Antarktika Yarımadası’nda bulunan bitkilerin – çoğunlukla yosunların – dünyanın en zorlu koşullarında yetiştiğini belirtti. Hertfordshire Üniversitesi’nden Dr. Olly Bartlett ise ekosistemlerin daha da yerleşik hale geldikçe ve iklimin ısınmaya devam ettikçe, yeşillenme alanının daha da artabileceğini ifade etti. Antarktika’da toprak genellikle zayıf veya yok denecek kadar az olsa da, artan bitki örtüsünün organik madde ekleyerek toprak oluşumunu kolaylaştırabileceği ve bu durumun diğer bitkilerin de büyümesine yol açabileceği belirtildi.



    Öte yandan araştırmacılar, bu durumun riskler de barındırdığını vurguluyor. Özellikle ekoturistler, bilim insanları veya diğer ziyaretçiler tarafından taşınan istilacı türlerin bölgeye gelme olasılığı endişe yaratıyor.



    Antarktika’nın geleceği tehlikede mi?



    Dr. Roland, “Antarktika Yarımadası’nın bitki örtüsünün iklim değişikliğine duyarlılığı artık net bir şekilde ortaya çıktı. Gelecekteki insan kaynaklı ısınma ile bu ikonik ve savunmasız bölgenin biyolojisinde ve manzarasında temel değişiklikler görebiliriz,” dedi. Ayrıca bu bulguların, Antarktika Yarımadası ve kıtanın genelinin çevresel geleceği hakkında ciddi endişeler uyandırdığını belirterek, bu değişiklikleri anlamanın ve onları neyin tetiklediğini tam olarak belirlemenin hayati önem taşıdığını vurguladı.



    Ayrıca Bkz.Dünya'da büyük bir jeomanyetik fırtına bekleniyor: İşte nedeni



    Araştırmacılar, yakın zamanda buzullardan arındırılmış bölgelerin bitkiler tarafından nasıl kolonize edildiğini ve bu sürecin gelecekte nasıl ilerleyebileceğini araştırmaya devam ediyor. Araştırmanın sonuçları, Antarktika Yarımadası’nın hızla değişen ekosistemini anlamak için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.




    Kaynak:https://www.nature.com/articles/s41561-024-01564-5
    Kaynak:https://interestingengineering.com/science/antarctica-greening-trend-accelerated







  • Nedeni belli. Küresel ısınma. Ekvator bölgesi çölleşecek, orta iklim kuşağı kutuplara doğru kayacak, yıllardır bilinen durum.

    Sorun vututut yapıp katalitik söküp anlamak istemeyen ve bilime inanmayanlara durumun vehametini anlatamamak. Değişime adapte olamayanlar yok olmaya mahkum, doğanın kanunu bu yapacak birşey yok.

    Türkiye coğrafi olarak bu tehtitle karşı karşıya olan ilk ülkeler sırasında.

    Ve bu durum çindeki jet hızındaki yeşile yatırımın bir numaralı nedeni. Güneş tekrardan doğudan doğuyor birileri paris iklim anlaşmasını yırtıp atarken, aklı başındakiler çevreyi ve dünyayı korumaya çalışıyor. Vizyonun yönü değişti.

    Buralarda dereler kururken, yerin altında obruklar oluşurken, kuzeye yakın yerlerde don olması geren yerlerde daha çok nehir yatakları oluşmaya başlıyor, ama önemli değil vututut yapmak daha önemli.

    Ajan smith: "Siz insanlar bir yere yerleşip kaynaklar bitene kadar çoğalıyorsunuz, kaynaklar bitince orayı terkedip başka bir yere yerleşiyorsunuz"

    Daha otoyola çöp, bardak atmamayı, izmarit atmamayı bilmeyen bir kavime nedesem zaten boş. Her yolculuğumda en az 5 tane görüyorum. Herkes hakettiğini er yada geç alır. Doğanın düzeni böyle.

    Bu durumun bir daha yaşanmaması için en ideal çözüm ise daha kuzeydeki ülkelerin mülteci akınlarına karşı sınırlarını kapalı tutması.
    Malum, eğitimsiz bir bireyi eğitemezsiniz. Yapısı belli. AB ye gidip AB yi kendine benzetmeye çalışanlar gibi(Bknz: Almanyada çocuklarını evlendirmeye çalısanlar) oralarıda geldiklere yere benzetmeye çalışacaktır.
  • Antarktika değil de kalan yerler tehlikede daha ziyade. Kalan sağlar bizimdir, oraya yerleşirler.

  • sonuç: kötü haber

  • Nedeni belli. Küresel ısınma. Ekvator bölgesi çölleşecek, orta iklim kuşağı kutuplara doğru kayacak, yıllardır bilinen durum.

    Sorun vututut yapıp katalitik söküp anlamak istemeyen ve bilime inanmayanlara durumun vehametini anlatamamak. Değişime adapte olamayanlar yok olmaya mahkum, doğanın kanunu bu yapacak birşey yok.

    Türkiye coğrafi olarak bu tehtitle karşı karşıya olan ilk ülkeler sırasında.

    Ve bu durum çindeki jet hızındaki yeşile yatırımın bir numaralı nedeni. Güneş tekrardan doğudan doğuyor birileri paris iklim anlaşmasını yırtıp atarken, aklı başındakiler çevreyi ve dünyayı korumaya çalışıyor. Vizyonun yönü değişti.

    Buralarda dereler kururken, yerin altında obruklar oluşurken, kuzeye yakın yerlerde don olması geren yerlerde daha çok nehir yatakları oluşmaya başlıyor, ama önemli değil vututut yapmak daha önemli.

    Ajan smith: "Siz insanlar bir yere yerleşip kaynaklar bitene kadar çoğalıyorsunuz, kaynaklar bitince orayı terkedip başka bir yere yerleşiyorsunuz"

    Daha otoyola çöp, bardak atmamayı, izmarit atmamayı bilmeyen bir kavime nedesem zaten boş. Her yolculuğumda en az 5 tane görüyorum. Herkes hakettiğini er yada geç alır. Doğanın düzeni böyle.

    Bu durumun bir daha yaşanmaması için en ideal çözüm ise daha kuzeydeki ülkelerin mülteci akınlarına karşı sınırlarını kapalı tutması.
    Malum, eğitimsiz bir bireyi eğitemezsiniz. Yapısı belli. AB ye gidip AB yi kendine benzetmeye çalışanlar gibi(Bknz: Almanyada çocuklarını evlendirmeye çalısanlar) oralarıda geldiklere yere benzetmeye çalışacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Seto-Kaiba -- 5 Ekim 2024; 16:16:38 >




  • Antarktika'da başkan olacaksın. Oranın muhalefetine yüklemenin tadı bi başkadır:

    "Vay efendim neymiş, affedersiniz küresel ısınma. Biz 1 milyar fidan ektik fidan. Bunların dikili ağacı yok, varsa yoksa buz heykeller. Siz millî değil, kü-ree-sell fe-lâ-ketsiniz kü-re-sel!"

  • Buzulların üstüne neden Güneş Panelleri dikmiyorlar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Apple_M1 kullanıcısına yanıt
    quote:

    Buzulların üzerine güneş panelleri dikilmemesinin birkaç önemli nedeni var:

    1. Ekolojik Hassasiyet: Buzullar, dünyanın en hassas ekosistemlerinden biridir. Oraya güneş panelleri gibi yapılar kurmak, buzulların doğal yapısını bozabilir, hayvanların yaşam alanlarına zarar verebilir ve ekosistem üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.


    2. Aşırı Soğuk ve Sert Koşullar: Buzullar aşırı soğuk, rüzgârlı ve kar yağışlı bölgelerdir. Güneş panelleri bu koşullarda verimli çalışamaz. Kar, buz ve don olayı panellerin üstünü kaplayarak verimliliği düşürür ve sürekli bakım gerektirir.


    3. Lojistik Zorluklar: Buzullara güneş panelleri kurmak, o bölgelerdeki erişim zorluğu nedeniyle büyük lojistik zorluklar yaratır. Ekipmanların taşınması, kurulum ve bakım oldukça maliyetli ve zor olurdu.


    4. Enerji İhtiyacı ve Kullanım Yerleri: Güneş enerjisi genellikle yerleşim bölgelerine yakın yerlerde kullanılmak üzere üretilir. Buzullar, çoğunlukla insan yerleşimlerinden uzaktır, bu da üretilen enerjinin nakliyesi için ek altyapı ve maliyet anlamına gelir.


    5. Güneş Işığının Sınırlı Olması: Buzul bölgeleri, özellikle kış aylarında çok az güneş ışığı alır. Kutup bölgelerinde, aylarca süren karanlık dönemler yaşanır. Bu da güneş panellerinin verimliliğini ciddi şekilde düşürür.



    Bu nedenlerle, buzullar üzerine güneş panelleri dikmek yerine daha uygun yerlerde (çöller, kurak bölgeler veya yerleşimlere yakın açık alanlar) güneş enerjisi tesisleri kurmak tercih edilmektedir.



    Kaynak: https://chatgpt.com/share/67014402-6f9c-8006-bff8-c30ac5dfb086





  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Bugün en basitinden dışarı çıkın ve hava temiz mi diye bakın... Yaktığınız kömür ve odunun pis kokusunu koklayın. Sonra da bitkilerin üstüne bakın. Bitkilerin üstündeki kömür tozu zerrelerini görün.. Bitkileri, havayı, hayvanları yaktığınız kömürler boğuyorsunuz.. Ekim ayında istanbul ilk defa 33 dereceyi gördü. Dubai de 5 ekim 2024 hava sıcaklığı 32 dereceydi. Durumun vehametini hayla anlayamadınız.

    2030 yılında sıcaklık tahminlerin yaz ayları 45-51 derece arasında olacak kış aylarında 20-25 derece...

    Klima alın, birkaç yıl daha yaşarsınız. En azından 2035 yılına kadar. Sonra da küresel bir salgın zaten insan nüfusunu silecek. Antartikada buzul altında bir sürü virüs bekliyor...

  • 1700'lü yıllarda yaşamak isterdim.

    Bundan 300-500 yıl sonra yaşamak hiç istemezdim.

  • Çok sevdiğim bir söz var, doğa ile savaş halindeyiz, kazanırsak kaybedeceğiz diye bunun en güzel örneği.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.