Şimdi Ara

Kar tanelerinin gökyüzünde birbirine değmemesi? (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
99
Cevap
2
Favori
10.237
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    Sebebin hava direnci ve rüzgar oldugunu düsünüyorum. Eger bunlar olmasaydi, büyük ihtimalle kar taneleri yere düsene kadar kar topu halini alirdi. Söyle bir teori olusturdum:

    Iki kar tanesi, su icerdikleri icin, birbirlerine temas ettiklerinde aralarinda bir "sivi köprüsü" olusur. Sivi köprüleri, olustuklari andan itibaren, bir yapistitici gibi tanecikleri bir arada tutarlar. (Iki kagit parcasini islatip, birbirine birlestirdiginizi düsünün) Bu yapistiricinin gücü kar tanelerinin yogunluklari ile yani su oranlari ile dogru orantilidir.


    Bir önceki sayfada bende sürtünme kuvvetlerinden bahsettim fakat sürtünme kuvvetleri çok yüksek olmasa bile gene havada kartopu oluşturacaklarını zannetmiyorum.

    Aslında kar taneleride bir araya gelmiş pekçok kar kristalinden oluşur yani kısmen birleşme vardır fakat bunun kartopu oluşturması zordur, zira kar tanelerinin oluştuğu sıcaklık yaklaşık -40 ile -50 derece arasındadır, bahsettiğiniz sıvı köprüsü yahut hidrojen bağı gibi bağlar bu sıcaklıkta oldukca zayıftırlar, suyun en yoğun olduğu sıcaklık +4 derecedir, bu sıcaklığın altında yahut üstüne moleküller arası bağlar zayıflar, yani iki kağıt parçası ile verdiğiniz örnek -50 derece civarında geçerli değildir, ben size bir örnek vereyim; cam üzerinde akan 2 su damlası birbirine değidiği anda birleşir, ıslak 2 kağıtda biribirine yapışır, fakat -50 derece 2 adet buz parçasını büyük ihitimal birbirlerine değdirdiğinizde yapışmayacaktır, aynı şekilde ıslatılıp -50 dereceye getirilmiş 2 kağıt parçasıda birbirine değdirdiğinizde yapışmaz.

    Aslında suyun +4 derecede en yüksek yoğunluğa sahip olması, donan suyun göllerde ve okyanuslarda yüzeyde kalmasını sağlıyarak başka açılardanda canlı hayatı için büyük önem sağlamıştır.




  • KanKoKan kullanıcısına yanıt
    Iyi de kar yagdiginda hava -50 derece olmuyor ki. Bazen 0 derecede de kar yagiyor.

    Kar taneleri birbirine carptiginda da surtunmeden dolayi ortaya cikan enerji bile bir kisim kristalin erimesine yol acabilir. Sonucta cok kucuk kutlelerden bahsediyoruz. Kristaller eriyince de "sivi kopruleri" olusur diye dusundum, Kagit ornegini bu yuzden verdim.

    Ayni sekilde hava surtunmesi de enerji demektir. Bu da kar tanelerinin kismen erimesine ve islanmasina yol acabilir. Zaten tamamen eriseler ona kar degil yagmur deriz.

    Kimyaci degilim, molekuller arasi baglari bilmiyorum. Ama bu konuyu molekuler seviyede tartismaya gerek yok. Kar taneleri baya baya gozle gorunen boyutta. Trilyonlarca molekul icerdiklerini dusunuyorum. Dolayisiyla kagitlarin birbirine yapismasi ornegi uzerinden anlasilabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    Iyi de kar yagdiginda hava -50 derece olmuyor ki. Bazen 0 derecede de kar yagiyor.


    Sıfır derece derken siz bulunduğunuz irtifanın sıçaklığından bahsediyorsunuz, kar kristallerinin oluştuğu sıçaklık yaklaşık -40 ile -50 derece arası, aslında belki sizin bulunduğunuz sıfır derecelik ortamdan sadece 2000-3000 metre yukarısı bile -15 ile -20 derece arasında, sürtünme ile erimeye gelirsek çok ciddi bir eritme etkisi olacağını zannetmiyorum zira kar taneleri oluştukdan sonra yere düşmeleri yaklaşık 2-3 saat arasını buluyor, yani çok hafif süzülerek düşüyorlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    Iyi de kar yagdiginda hava -50 derece olmuyor ki. Bazen 0 derecede de kar yagiyor.


    Sıfır derece derken siz bulunduğunuz irtifanın sıçaklığından bahsediyorsunuz, kar kristallerinin oluştuğu sıçaklık yaklaşık -40 ile -50 derece arası, aslında belki sizin bulunduğunuz sıfır derecelik ortamdan sadece 2000-3000 metre yukarısı bile -15 ile -20 derece arasında, sürtünme ile erimeye gelirsek çok ciddi bir eritme etkisi olacağını zannetmiyorum zira kar taneleri oluştukdan sonra yere düşmeleri yaklaşık 2-3 saat arasını buluyor, yani çok hafif süzülerek düşüyorlar.

    Olustuklari sıcaklığının konuyla ne alakası var anlamadım. İsterse -1000 derecede oluşsunlar, sonuçta yere düşene kadar eriyolar. Zaten erimeselerdi, karla karışık yağmur diye bir kavram olmazdı.

    Yere düşüş sürelerinin uzun olması, erimelerini tam tersine kolaylaştırır gibi duruyor. Bir kere eğer hava akimi da varsa iki taneciğin birbirine temas edip sürtünme ihtimali yere dusus suresiyle dogru orantili artıyor. Ayrıca o kadar yavaş iniyorlarsa, ısı transferiyle -50 derecelerden ortam sıcaklığına gelmeleri de kolaylaşır.

    Zaten yukarıda bir arkadas açıklamış, lapa lapa kar yağdığında hava sıcaklığı ılık ve nem oranı yüksek olur. Yere düşen kar ıslak olur ve kartopu yapmak kolay olur. Ama çok soğuk yerlerde yağan kar ince ve kuru olur. Kar topu yapılmaz çünkü kar ıslak değildir. Bu da bahsettigim teoriyi destekliyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge


    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Sizin verdiğiniz link ( asıl linki aldım, ciddi bir link bu arada bunu belirteyim! ) sizin kendi iddialarınızı yalanlıyor;
    Linkinizin bütününe bakın, işinize gelen sayfaya bakmayın yalnızca lütfen ) bilimsel yaklaşımın " hurafelerden çıkan yaklaşımı " nasıl dağıttığını göreceksiniz;

    1) Altıgen ve katları değiller, altta kar tanelerinin en sık rastlanan şekilleri var, ayrıca burada gösterilmeyen değişik şekilleride vardır eminim, bunlar yalnızca sınıflandırmanın sağlanması için konulmuş olan en sık rastlanılan şekiller. Düzen yok işte!

    http://www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/class/class.htm


    2) Yukardaki verdiğim linkte tanelerin kenarlarının düz olabildiklerini gördünüz değil mi? Yani düzen yokk!

    3) Niçin herbiri diğerinden farklı demişsiniz ama sayfada niçin aynı olabilecekleri de güzelce anlatılmış altta; Yani düzen yok bu işte hiç!

    http://www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/alike/alike.htm

    4) Altın oran hikayesinden asıl web sitesinde bahsedilmemiş bile.

    Artık kendi verdiğiniz linkin söylediklerine itiraz etmezsiniz umarım?

    Sizin lokomotif Bilim trenini 1000 yıldır çekemedi, ve hurafeler trenine binen yolcu gelişmiş ülkelerde kalmadı, darısı bizim milletin başına!

    cevaplarına bakalım;
    ancak bu kadar çarpıtılır tebrik ediyorum.çevirmesi zor mu geldi siteyi?
    1-görüldüğü gibi altıgen ve katları var.emin olunca yaz.

    2-sizin düz anlayışınız bir garip doğrusu,bu şekillerden düz bir kenarı nerde gördünüz?hangi şekil? Dere taşı mı?zannediyorsunuz kristalleri

    3-"larger complex snowflakes are all different" sitede bu cümleyi okumamak için gözlerini kapattın sanırım.insaf.

    www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/alike/alike.htm

    sayfanın sonunu oku.nasıl böyle bir sonuç çıkarıyorsun!büyük başarı.

    4-altın oran varsa inanacakmısın?
    köşeleri düz gören sizden altın oranı görmenizi beklemek yanlış olur.bilim teknikte bir makale var türkçe :) Bilim ve Teknik Dergisi, Ocak 1991, s.16.
    Bir zahmet aratırsın telden yazıyorum.

    Burda yarış yapmıyoruz,egoda tatmin etmiyoruz!
    Zorla inandıracakta değiliz.önyargılı olmayın yeterli.



    adamın amacı ve fikirleri belli. neden ikna etmeye çalışıyorsunuz ki ?
    bırakın öyle bilsin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 0971

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge


    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Sizin verdiğiniz link ( asıl linki aldım, ciddi bir link bu arada bunu belirteyim! ) sizin kendi iddialarınızı yalanlıyor;
    Linkinizin bütününe bakın, işinize gelen sayfaya bakmayın yalnızca lütfen ) bilimsel yaklaşımın " hurafelerden çıkan yaklaşımı " nasıl dağıttığını göreceksiniz;

    1) Altıgen ve katları değiller, altta kar tanelerinin en sık rastlanan şekilleri var, ayrıca burada gösterilmeyen değişik şekilleride vardır eminim, bunlar yalnızca sınıflandırmanın sağlanması için konulmuş olan en sık rastlanılan şekiller. Düzen yok işte!

    http://www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/class/class.htm


    2) Yukardaki verdiğim linkte tanelerin kenarlarının düz olabildiklerini gördünüz değil mi? Yani düzen yokk!

    3) Niçin herbiri diğerinden farklı demişsiniz ama sayfada niçin aynı olabilecekleri de güzelce anlatılmış altta; Yani düzen yok bu işte hiç!

    http://www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/alike/alike.htm

    4) Altın oran hikayesinden asıl web sitesinde bahsedilmemiş bile.

    Artık kendi verdiğiniz linkin söylediklerine itiraz etmezsiniz umarım?

    Sizin lokomotif Bilim trenini 1000 yıldır çekemedi, ve hurafeler trenine binen yolcu gelişmiş ülkelerde kalmadı, darısı bizim milletin başına!

    cevaplarına bakalım;
    ancak bu kadar çarpıtılır tebrik ediyorum.çevirmesi zor mu geldi siteyi?
    1-görüldüğü gibi altıgen ve katları var.emin olunca yaz.

    2-sizin düz anlayışınız bir garip doğrusu,bu şekillerden düz bir kenarı nerde gördünüz?hangi şekil? Dere taşı mı?zannediyorsunuz kristalleri

    3-"larger complex snowflakes are all different" sitede bu cümleyi okumamak için gözlerini kapattın sanırım.insaf.

    www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/alike/alike.htm

    sayfanın sonunu oku.nasıl böyle bir sonuç çıkarıyorsun!büyük başarı.

    4-altın oran varsa inanacakmısın?
    köşeleri düz gören sizden altın oranı görmenizi beklemek yanlış olur.bilim teknikte bir makale var türkçe :) Bilim ve Teknik Dergisi, Ocak 1991, s.16.
    Bir zahmet aratırsın telden yazıyorum.

    Burda yarış yapmıyoruz,egoda tatmin etmiyoruz!
    Zorla inandıracakta değiliz.önyargılı olmayın yeterli.



    adamın amacı ve fikirleri belli. neden ikna etmeye çalışıyorsunuz ki ?
    bırakın öyle bilsin.

    Peki benim yazdıklarım sizin bilgisizliğinizi gidermeyede yaramadımı yani?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: 0971

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge


    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Sizin verdiğiniz link ( asıl linki aldım, ciddi bir link bu arada bunu belirteyim! ) sizin kendi iddialarınızı yalanlıyor;
    Linkinizin bütününe bakın, işinize gelen sayfaya bakmayın yalnızca lütfen ) bilimsel yaklaşımın " hurafelerden çıkan yaklaşımı " nasıl dağıttığını göreceksiniz;

    1) Altıgen ve katları değiller, altta kar tanelerinin en sık rastlanan şekilleri var, ayrıca burada gösterilmeyen değişik şekilleride vardır eminim, bunlar yalnızca sınıflandırmanın sağlanması için konulmuş olan en sık rastlanılan şekiller. Düzen yok işte!

    http://www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/class/class.htm


    2) Yukardaki verdiğim linkte tanelerin kenarlarının düz olabildiklerini gördünüz değil mi? Yani düzen yokk!

    3) Niçin herbiri diğerinden farklı demişsiniz ama sayfada niçin aynı olabilecekleri de güzelce anlatılmış altta; Yani düzen yok bu işte hiç!

    http://www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/alike/alike.htm

    4) Altın oran hikayesinden asıl web sitesinde bahsedilmemiş bile.

    Artık kendi verdiğiniz linkin söylediklerine itiraz etmezsiniz umarım?

    Sizin lokomotif Bilim trenini 1000 yıldır çekemedi, ve hurafeler trenine binen yolcu gelişmiş ülkelerde kalmadı, darısı bizim milletin başına!

    cevaplarına bakalım;
    ancak bu kadar çarpıtılır tebrik ediyorum.çevirmesi zor mu geldi siteyi?
    1-görüldüğü gibi altıgen ve katları var.emin olunca yaz.

    2-sizin düz anlayışınız bir garip doğrusu,bu şekillerden düz bir kenarı nerde gördünüz?hangi şekil? Dere taşı mı?zannediyorsunuz kristalleri

    3-"larger complex snowflakes are all different" sitede bu cümleyi okumamak için gözlerini kapattın sanırım.insaf.

    www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/alike/alike.htm

    sayfanın sonunu oku.nasıl böyle bir sonuç çıkarıyorsun!büyük başarı.

    4-altın oran varsa inanacakmısın?
    köşeleri düz gören sizden altın oranı görmenizi beklemek yanlış olur.bilim teknikte bir makale var türkçe :) Bilim ve Teknik Dergisi, Ocak 1991, s.16.
    Bir zahmet aratırsın telden yazıyorum.

    Burda yarış yapmıyoruz,egoda tatmin etmiyoruz!
    Zorla inandıracakta değiliz.önyargılı olmayın yeterli.



    adamın amacı ve fikirleri belli. neden ikna etmeye çalışıyorsunuz ki ?
    bırakın öyle bilsin.

    Peki benim yazdıklarım sizin bilgisizliğinizi gidermeyede yaramadımı yani?

    Benim bilgilerimin sadakası sizin gibilerinin tamamına yeter.
    Siz kendinizi geliştirmeye bakın.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: erman95

    Evet arkadaşlar malum kış geldi aklımada bu soru takıldı sizce bunun bilimsel bi açıklaması varmı?

    Biraz geç oldu ama değinelim.

    Olay su buharından başlar. Buhar molekülleri normalde kutupludur. H2O içinde bir tarafta O, diğer tarafta aralarında 105 derece açı bulunan iki H bulunun ve bipolar yapı arzeder. Elektriksiz durgun bir havada normalde birbirlerini çekmeleri gerekir ve çekerler. (sis-çiğ) Ama yakın moleküller birleşince çekilecek fazla molekül kalmaz ve büyüyemezler.

    Bulun içinde ise hava akımları vardır ve ortam durağan değildir. Hava akımı nedeni ile oluşan elektriklenme sebebi ile moleküllerde statik elektrik birikir. Hepsi de aynı yükte olduğundan ve bu yük bipolar yapının sağladığından çekim gücünden daha fazla itme sağladığından birleşemezler.

    Bu durumda tohum-çekirdek denen bir kavram devreye girer. Bu çekirdekler havadaki tozdur. (teknik olarak gaz olmayan tüm katı tanecikler ve çoğunlukla sülfür içeren gaz bileşenleridir.) Ortamda yeterli toz yoksa yağış oluşmaz, oluşması için bağıl nemin %300 gibi bir orana çıkması gerekir. (biz %60-80 nemde boğuluyoruz diye şikayet ederiz, hatırlatırım)

    Yeterli toz varsa civarındaki molekülleri kendine çekmeye ve birleşmeye başlar. Isı sıfırın üstündeyse su damlacıkları oluşur ve yeterli ağırlığa ulaşınca düşmeye başlar. Düşerken de birleşir (rüzgar vb etkisi) ve iri yağmur taneleri olarak yere inerler. Eğer arada soğuk bir katman varsa donarlar ve dolu yağışı olur. Türbülanslı bir cephe ise dolu taneleri birleşerek iri dolu yapabilir.

    Bulut çok soğuksa damlacıklar hemen donmaya başlar ve kristal düzgün oluşmaz. Bu durumda buz yağışı meydana gelir. Türbülans, rüzgar varsa tipi durumunda gördüğümüz düzgün kristalize olmamış, tanecikli toz kar yağışı meydana gelir. Yerle bulut arasında sıcak katmanlar ve rüzgar varsa bu tanecikler tekrar tekrar eriyip donarak kırç denen şekilsiz kar yağışını oluşturur. Toz kar-kırç yağışı genel olarak tipi durumlarında yaygın görülür.

    Bulut soğuk ama türbülanssız-rüzgarsızsa (kışın genelde öyle olur) çekirdekler üzerinde subuharı molekülleri yavaş yavaş birikir. Bu sayede su buharının 105 derecelik bipolar yapısı ile ve etrafında yoğunlaştığı çekirdeğin şekli (kutupsallığı) bağlı olarak düzgün kar kristalleri oluşur. Bu da genelde altıgendir ama 8 ve 4 köşeli de olabilir çekirdekteki atomlara bağlanma durumuna göre. Süreci belirleyen şey yavaşlık ve çekirdek-buharın atomik yapısı nedeni ile oluşan kutupsallığa bağlı elektriksel-kovalent bağ yapısıdır.

    Yeterli ağırlığa ulaşan kristal yere iner. Hava durgun ve soğuksa küçük-düzgün kristalli kar yağışı olur. Bulutta değil ama aşağıda rüzgar varsa bunun etkisi ile kristaller birleşerek büyür ve kar yağışlı çok soğuk olmayan sert karlı tipi yapar. Yaygın görülen kar yağışı budur. kayak karı olarak iyidir.

    Bulut ile yer arasında sıcak katmanlar varsa kristallerin dış yüzeyleri tekrar eriyip donar, bu arada diğerleri ile de birleşir cephe akımları ile. Bu da nispetten yumuşak olan ve kocaman taneli lapa lapa denilen kar yağışına neden olur. Kardanadam-kartopu vb için idealdir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: melikulupinar

    quote:

    Orijinalden alıntı: erman95

    Evet arkadaşlar malum kış geldi aklımada bu soru takıldı sizce bunun bilimsel bi açıklaması varmı?

    Biraz geç oldu ama değinelim.

    Olay su buharından başlar. Buhar molekülleri normalde kutupludur. H2O içinde bir tarafta O, diğer tarafta aralarında 105 derece açı bulunan iki H bulunun ve bipolar yapı arzeder. Elektriksiz durgun bir havada normalde birbirlerini çekmeleri gerekir ve çekerler. (sis-çiğ) Ama yakın moleküller birleşince çekilecek fazla molekül kalmaz ve büyüyemezler.

    Bulun içinde ise hava akımları vardır ve ortam durağan değildir. Hava akımı nedeni ile oluşan elektriklenme sebebi ile moleküllerde statik elektrik birikir. Hepsi de aynı yükte olduğundan ve bu yük bipolar yapının sağladığından çekim gücünden daha fazla itme sağladığından birleşemezler.

    Bu durumda tohum-çekirdek denen bir kavram devreye girer. Bu çekirdekler havadaki tozdur. (teknik olarak gaz olmayan tüm katı tanecikler ve çoğunlukla sülfür içeren gaz bileşenleridir.) Ortamda yeterli toz yoksa yağış oluşmaz, oluşması için bağıl nemin %300 gibi bir orana çıkması gerekir. (biz %60-80 nemde boğuluyoruz diye şikayet ederiz, hatırlatırım)

    Yeterli toz varsa civarındaki molekülleri kendine çekmeye ve birleşmeye başlar. Isı sıfırın üstündeyse su damlacıkları oluşur ve yeterli ağırlığa ulaşınca düşmeye başlar. Düşerken de birleşir (rüzgar vb etkisi) ve iri yağmur taneleri olarak yere inerler. Eğer arada soğuk bir katman varsa donarlar ve dolu yağışı olur. Türbülanslı bir cephe ise dolu taneleri birleşerek iri dolu yapabilir.

    Bulut çok soğuksa damlacıklar hemen donmaya başlar ve kristal düzgün oluşmaz. Bu durumda buz yağışı meydana gelir. Türbülans, rüzgar varsa tipi durumunda gördüğümüz düzgün kristalize olmamış, tanecikli toz kar yağışı meydana gelir. Yerle bulut arasında sıcak katmanlar ve rüzgar varsa bu tanecikler tekrar tekrar eriyip donarak kırç denen şekilsiz kar yağışını oluşturur. Toz kar-kırç yağışı genel olarak tipi durumlarında yaygın görülür.

    Bulut soğuk ama türbülanssız-rüzgarsızsa (kışın genelde öyle olur) çekirdekler üzerinde subuharı molekülleri yavaş yavaş birikir. Bu sayede su buharının 105 derecelik bipolar yapısı ile ve etrafında yoğunlaştığı çekirdeğin şekli (kutupsallığı) bağlı olarak düzgün kar kristalleri oluşur. Bu da genelde altıgendir ama 8 ve 4 köşeli de olabilir çekirdekteki atomlara bağlanma durumuna göre. Süreci belirleyen şey yavaşlık ve çekirdek-buharın atomik yapısı nedeni ile oluşan kutupsallığa bağlı elektriksel-kovalent bağ yapısıdır.

    Yeterli ağırlığa ulaşan kristal yere iner. Hava durgun ve soğuksa küçük-düzgün kristalli kar yağışı olur. Bulutta değil ama aşağıda rüzgar varsa bunun etkisi ile kristaller birleşerek büyür ve kar yağışlı çok soğuk olmayan sert karlı tipi yapar. Yaygın görülen kar yağışı budur. kayak karı olarak iyidir.

    Bulut ile yer arasında sıcak katmanlar varsa kristallerin dış yüzeyleri tekrar eriyip donar, bu arada diğerleri ile de birleşir cephe akımları ile. Bu da nispetten yumuşak olan ve kocaman taneli lapa lapa denilen kar yağışına neden olur. Kardanadam-kartopu vb için idealdir.

    saol kardeşim açıkca anlatmışsıın valla




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 0971

    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: 0971

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge


    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Sizin verdiğiniz link ( asıl linki aldım, ciddi bir link bu arada bunu belirteyim! ) sizin kendi iddialarınızı yalanlıyor;
    Linkinizin bütününe bakın, işinize gelen sayfaya bakmayın yalnızca lütfen ) bilimsel yaklaşımın " hurafelerden çıkan yaklaşımı " nasıl dağıttığını göreceksiniz;

    1) Altıgen ve katları değiller, altta kar tanelerinin en sık rastlanan şekilleri var, ayrıca burada gösterilmeyen değişik şekilleride vardır eminim, bunlar yalnızca sınıflandırmanın sağlanması için konulmuş olan en sık rastlanılan şekiller. Düzen yok işte!

    http://www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/class/class.htm


    2) Yukardaki verdiğim linkte tanelerin kenarlarının düz olabildiklerini gördünüz değil mi? Yani düzen yokk!

    3) Niçin herbiri diğerinden farklı demişsiniz ama sayfada niçin aynı olabilecekleri de güzelce anlatılmış altta; Yani düzen yok bu işte hiç!

    http://www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/alike/alike.htm

    4) Altın oran hikayesinden asıl web sitesinde bahsedilmemiş bile.

    Artık kendi verdiğiniz linkin söylediklerine itiraz etmezsiniz umarım?

    Sizin lokomotif Bilim trenini 1000 yıldır çekemedi, ve hurafeler trenine binen yolcu gelişmiş ülkelerde kalmadı, darısı bizim milletin başına!

    cevaplarına bakalım;
    ancak bu kadar çarpıtılır tebrik ediyorum.çevirmesi zor mu geldi siteyi?
    1-görüldüğü gibi altıgen ve katları var.emin olunca yaz.

    2-sizin düz anlayışınız bir garip doğrusu,bu şekillerden düz bir kenarı nerde gördünüz?hangi şekil? Dere taşı mı?zannediyorsunuz kristalleri

    3-"larger complex snowflakes are all different" sitede bu cümleyi okumamak için gözlerini kapattın sanırım.insaf.

    www.its.caltech.edu/~atomic/snowcrystals/alike/alike.htm

    sayfanın sonunu oku.nasıl böyle bir sonuç çıkarıyorsun!büyük başarı.

    4-altın oran varsa inanacakmısın?
    köşeleri düz gören sizden altın oranı görmenizi beklemek yanlış olur.bilim teknikte bir makale var türkçe :) Bilim ve Teknik Dergisi, Ocak 1991, s.16.
    Bir zahmet aratırsın telden yazıyorum.

    Burda yarış yapmıyoruz,egoda tatmin etmiyoruz!
    Zorla inandıracakta değiliz.önyargılı olmayın yeterli.



    adamın amacı ve fikirleri belli. neden ikna etmeye çalışıyorsunuz ki ?
    bırakın öyle bilsin.

    Peki benim yazdıklarım sizin bilgisizliğinizi gidermeyede yaramadımı yani?

    Benim bilgilerimin sadakası sizin gibilerinin tamamına yeter.
    Siz kendinizi geliştirmeye bakın.

    Ne bu cevap şimdi burada bir şeyleri yarıştırmamı var?!Ayrıca bilge bir insan çok bildiğinden değil bilmediklerinden dem vurur.Bu da alçakgönüllüğü beraberinde getirir.Onun dışında görüşleri belli diyipte bilimsel konuşan bir adamın görüşleri hiç edilemez heleki bunu kanıtlandıran bir adamın!Ayrıca @Miralge 'nin evrim ve entropi konusunda bilgisizliği açıkça ortadadır.Sadece yazdıklarına bilimsel bir göz ve bilgi birikimi ile bakmak yeterlidir.

    Herhangi bir görüşe sahipsiniz diye bilimi o görüş doğrultusunda yanlı bir biçimde yönlerdirmeye çalışmak bilime ihanettir,eline geçen ise yalnızca ego tatmini olur.Umarım bu mesaj son olur ve bilim adına,insanları bilgilendirmek adına yazılar yazılır,görüş kavgasına dönüşmez.Şu gereksiz mesajlar silinirse,bu mesajda gayet silinebilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Güneş'ten enerji girdisi var ise diğer gezegenlerde de var Güneş enerjisi. Neden Mars'ta düzensizliğe gidiyor da enerji girdisi ile düzen sağlanamıyor ?
  • Konudaki cevapları tek tek okudum, neommy'nin aydınlatmaya çalışmış ,adam oturmuş link vermiş uzun uzun yazmış. Benim ingilizcem kötü olmasına rağmen bir ara bakarım diye direk yer imlerimede ekledim. Kimse teşekkür etmemiş ama ben edeyim buradan. (aksine bilgi verenin üstüne gitmişler :) )

    ayrıca melikulupinar isimli arkadaşta sağolsun oluşumu çok iyi anlatmış, onada teşekkür ediyorum.



    Konu içinde birininin su damlacıklarından bahsettiğini gördüm:
    quote:

    Orijinalden alıntı: lavetera


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ali Sami Yen

    Bilinenin aksine değerler. Hepsi aynı yüktedirler ama çekim güçleri birbirlerini pek etkilemez. Dış etmenler(rüzgar, manyetik kutuplar) kar tanelerini rahatça birbirine değdirebilir.

    Kar degilde su taneleri cok ilginc. Sonucta birbirine degseler cok buyuk kutleler halinde düşerler

    Ben şöyle bir yorum yapıyorum buna:
    Sıvıların iç taraflarındaki moleküllerin hepsi sağ sol yukarı aşağı her yönden birbirleri ile dengededir. Fakat yüzeylerdeki moleküllerin her yönden itme/çekme gibi kuvvetlere maruz kalması olası olmadığından bu moleküllerin birbirini 2 boyutta çektikleri komşuları ile aralarında birer gerilim oluşur. Yüzey gerilimi diyoruz biz buna.
    Bu yüzey geriliminden ziyade başka kuvvetlerde var adezyon ve kohezyon kuvvetleri diye kısaca aynı moleküllerin birbirlerine olan kuvvetler ve farklı moleküllerin birbirlerine olan kuvvetleri diyoruz. Bunlar bir deney tüpüne ya da herhangi bir cam kaba sıvı koyduğunuzda içbükey-dışbükey durmasına sebep olan kuvvetler.
    Yüzey gerilminin damla büyüklüğünde etkisi olduğunu net olarak biliyoruz. Zaten deterjanların temizleme özellikleri bu mekanikten ileri geliyor(sürfaktan yani yüzey gerilimin azaltan maddeler damlacıkları küçülterek lekelerin ıslanmasını sağlıyorlar) Damlacık olarak yüzey gerilimi gibi sabit bir kuvvete maruz kaldıkları için aynı sıvıların damlaları genellikle hep aynı büyüklükte oluyor. Bu damlalarında diğer moleküller ile olan bağ güçlerini göz önünde bulundurunca arasında çok büyük farklar varki herhangi en küçük etkilerde bile birbirlerinden ayrılıp yine hemcinsi moleküllere tutunuyorlar. Yani havanın sürtünmesi gibi mekanik etkiler ile hem birbirlerinden ayrılıyorlar(sonsuz küçük damlalara dönüşmeme sebepleri kendi moleküllerini daha çok sevmeleri) aynı zamanda da havanın bu mekanik etkisine maruz kalıp diğer tüm hemcins molekülleri ile birleşmiyorlar ki (yüzey gerilimi kuvvetinin sınırı oluyor bu) (sonsuz büyüklükte damlalar oluşturamıyorlar)

    Yağmur damlalarının birbiri ile birleşmesi için hava koşullarının büyük oranda değişmesi lazım (içindeki gazlar , etkin uçuşan tozlar anormal sıcaklık etkileri vs vs..)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ctauren -- 20 Kasım 2013; 22:46:29 >




  • Yani hepsinin bir kodu falan mi var hocam?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: erman95

    Evet arkadaşlar malum kış geldi aklımada bu soru takıldı sizce bunun bilimsel bi açıklaması varmı?

    hocam soruya soruyla cevap vermek pek doru olmasa da detaylı açıklamalar var ama olaya birde şöyle bak fiziksel açıdan tamam aynı değiller ki bu büyük bir kombinasyon demek oluyor rüzgar olduki 2 kar tanesi nasıl yerde yapışıyorsa havada yapıştı o başkasına o başkasına o başkasına derken gökyüzünden gelene kadar milyarlarca kar yapıştı birbirine bunun dünya üzerindeki felaketi düşenebiliyor musun? sonuç felaket olurdu..Yaratan her şeyi müthiş bir matematiksel işlemlerle yaratmış ki dünyada yaşamımız daha kolay olsun..aslında ne kadar az şükür ediyorum bir daha aklıma geldi.




  • Yalan la kar taneleri aslında çarppıyomuş da bilmem neymiş de hemen çözdün zaten.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: erman95

    Evet arkadaşlar malum kış geldi aklımada bu soru takıldı sizce bunun bilimsel bi açıklaması varmı?

    Yağmurdada aynı olay gerçekleşiyor.
  • Sağolasın, teşekkürlerin için!
    Valla alıştık artık, doğru yazanı 9 köyden defederler atasözünde olduğu gibi birileri bana kızmış yazdıklarımı okumadan.
    Şaka bir yana bu konunun en detaylı tartışıldığı konuda bu konu olmuş, iyi reel bilgi birikmiş. Bir ara konuyu toparlayan uzunca bişeyler yazarım artık, @Miralge ile bile olayı anlamada yakınlaştığımıza göre bu fırsatı kaçırmayım!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Sağolasın, teşekkürlerin için!
    Valla alıştık artık, doğru yazanı 9 köyden defederler atasözünde olduğu gibi birileri bana kızmış yazdıklarımı okumadan.
    Şaka bir yana bu konunun en detaylı tartışıldığı konuda bu konu olmuş, iyi reel bilgi birikmiş. Bir ara konuyu toparlayan uzunca bişeyler yazarım artık, @Miralge ile bile olayı anlamada yakınlaştığımıza göre bu fırsatı kaçırmayım!

    aaa ben çok severim bu sözü defedermiymiş o kelime yeni yeni şey öğrendim aaa! seni de kovmuşlar ben de yeni geldi birine bakıp çıkyorum kovarlar şimdi




  • kar taneleri. ayni yukludur ve. bu yuzden birbirine degmez ayrica diyelim ki degdi o zaman cok. buyuk kutleler halinde dusmezmi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi elfgözlülegolas -- 12 Haziran 2014; 0:19:13 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.