Şimdi Ara

Karbon Döngüsü ve Küresel ısınma

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
9
Cevap
0
Favori
4.069
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Karbon döngüsü



     Karbon Döngüsü ve Küresel ısınma


    Tüm canlılar, karbon içerikli bileşikler olan organik moleküllerden oluşur. Yani, karbon döngüsü oldukça önemlidir. Karbonun değişim havuzu atmosferdir. Atmosferde karbon karbon dioksit formunda bulunur. Karbon, biyotik topluluğa fotosentez yoluyla girer. Fotosentez işleminde, CO2 havadan alınır ve karbonhidrat yapmak için kullanılır. Diyagramdaki kutular içinde yazılı sayılar, belirli depolarda bulunan karbon miktarını gösteriyor. Oklarla gösterilen sayılar da, depolar arasındaki geçiş miktarlarını gösteriyor.Karbonun hareket ettiği başlıca 3 depo bulunur: atmosfer, biyota denilen karasal organizmalar ve okyanus. Atmosfer, karbon döngüsünde en önemli rolü oynar. Burada karbon, karbon dioksit formunda bulunur. Atmosferdeki karbon dioksit karasal besin zincirine fotosentez yoluyla bitkiler aracılığıyla girer. Bitkiler tarafından alınan karbonun bir kısmı solunum yoluyla yeniden atmosfere geri döner. Kalan karbon, bitki dokularının yapımında kullanılır. Daha sonra otçulların bitkileri yemesiyle besin zincirinde ilerler ya da bir kısmı bitkinin ölmesiyle ayrıştırıcılara geçer. Hayvanlar ve ayrıştırıcılar karbonu solunum yoluyla tekrar karbon dioksit olarak atmosfere salar. Kalan kısım da, ayrışarak toprağın bir parçası olur. Uzun bir zaman sonra, bunların bir kısmı sıkışarak petrol ve kömür gibi fosil yakıta dönüşür. Okyanuslar, atmosferdeki karbon dioksit seviyesinin belirlenmesinde önemli bir rol oynarlar. Karbon içeren gazlar difüzyon yoluyla okyanus yüzeyi ve atmosfer arasında hareket eder. Su bitkilerinin de fotosentez için sudaki karbon dioksiti kullanmaları gerekir. Okyanus bitkileri de karbonu tıpkı karasal bitkiler gibi depolar. Okyanus hayvanları bu bitkileri yiyerek karbonu depolarlar. Daha sonra, solunum yoluyla karbon dioksiti yeniden suya bırakırlar. Okyanus bitkileri ve hayvanları öldüklerinde suda çürürler (ayrışırlar). Çürüyen bitki ve hayvanlar okyanusun dibine çökerek orada çözünür ya da okyanus dibine yerleşerek tortunun içine gömülürler. Bazı deniz canlıları da karbon gazını okyanus suyundan alır ve kabuklarını yapmak için kullanırlar. Bu canlılar öldüğünde karbon dolu kabukları çözünür ya da okyanus dibine yerleşir. Her ne kadar kayaların oluşumu ve aşınımı uzun bir zaman alsa da, bu süreç de karbonu sudan uzaklaştırır. Son olarak, okyanus dibinden yüzeye hareket eden su da karbonu taşır. Okyanusdaki karbonun bir kısmı da okyanus yüzeyinden atmosfere hareket eder.Karbon, bitkilerin soluması yoluyla yeniden atmosfere geçebilir ya da otçullar tarafından bitkilerin yenmesiyle bir üst beslenme düzeyine geçebilir. Her düzeyde karbonun büyük bir kısmı solunum yoluyla tekrar CO2 olarak atmosfere geri döner. Okyanuslar da, bikarbonat formunda büyük miktarda karbon tutar. Fosil yakıtların yakılması, atmosferde ki karbon dioksit miktarını yüksek oranda artırır. Son 40 yıl içinde atmosferdeki CO2’nin %30 oranında arttığı biliniyor.


    İnsan müdahelesi



     Karbon Döngüsü ve Küresel ısınma


    Fosil yakıtlar olarak bilinen kömür, petrol ve doğal gaz, endüstrileşmiş tüm ulusların enerji gereksinimini karşılar. Bu nedenle de, Dünya ekonomisi karbon üzerine kuruludur. Bu yakıtların yanma yan ürünü de karbon dioksitdir (CO2). Yani, insanlar doğal süreçle karbon salımından daha hızlı atmosfere karbon dioksit ekliyorlar. Atmosferdeki fazla karbonun büyük bir kısmı ağaçlarda depolanır. Çeşitli nedenlerle orman alanlarının yakılarak yok edilmesiyle depolanan tüm karbon dioksit atmosfere verilir. Bu alanların kesilerek açılmasıyla da, karbonun en önemi depo alanı ortadan kaldırılmış olur. Bu işlemler, karbonun depolarından atmosfere geçmesine neden olur. Peki atmosferde karbon dioksit fazlası olursa ne olur? Karbon dioksit, yüzyılın en büyük tehlikesi olarak kabul edilen küresel ısınmanın başrol oyuncularından biri.





     Karbon Döngüsü ve Küresel ısınma


    Atmosferdeki karbon dioksit, sera etkisi adı verilen bir yolla güneş ısısını tutarak yeryüzünün ısınmasında önemli bir rol oynar. Sera etkisi, doğal bir ısınma sürecidir. Karbon dioksit ve belirli bazı gazlar atmosferde sürekli bulunurlar. Bu gazlar, tıpkı seralarda olduğu gibi Dünya’nın gerekli sıcaklığının korunmasını sağlarlar. Ancak, insan etkisiyle atmosfere daha yoğun olarak salınan bu gazlar, Dünya yüzeyinin istenilenden daha fazla ısınmasına yol açar. Bu gazlar içinde en önemlileri, karbon dioksit (CO2) ve su buharı (H2O). Bunları, metan (CH4), nitrous oksit (N2O) ve pek çok endüstriyel işlemde kullanılan kloroflorokarbonlar (CFCs) izler.







  • Ekosistem nedir?
    Canlı organizmalarla cansız çevre elementleri birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Karşılıklı olarak madde alışverişi yapacak biçimde birbirlerine etki yapan canlı organizmalarla, cansız maddelerin bulunduğu herhangi bir doğa parçası bir ekosistemdir. Ekosistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin nasıl olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki canlı organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Bir ekosistem, temel olarak abiyotik maddeler, üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılardan oluşur. Ekosistemlerde yaşam, enerji akışı ve besin döngüleriyle sürer. Açık bir sistem olan ekosistemde, enerji ve besin giriş-çıkışı süreklidir.

    Bir ekosistemin, yalnızca bir parçasına verilen zarar, ilgisiz gibi görünen bir başka parçasını da beklenmedik şekilde etkileyebilir.

    Küresel ısınma, ekosisteme karşı ciddi bir tehtit oluşturmaktadır. Önümüzdeki yıllarda bunun bedelinin çok ağır bir biçimde ödeyeceğimiz vurgulanmaktadır. Bilim adamları bu konuda cok ciddi uyarılar yapıyor. Peki bizler bu tehlikenin farkındamıyız? Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak uğruna üzerimize düşen görevleri biliyormuyuz?

    Dünya'nın ortalama sıcaklığının 1 derece kadar arttığı söyleniyor ve bu sıcaklık durmadan yükseliyor. Bu gidişata göre 100 yıl sonraki nesillerin bizler için hiç iyi şeyler düşünmeyecekleri söylenmekte.

    Lütfen bunu "zavallı medyamız" gibi reyting malzemesi olarak görmeyelim. Onlar unutturmasını biliyor ama bizler unutmayalım. Bu, Dünyamız için büyük bir tehdit.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Criminal Origin -- 11 Şubat 2008; 1:56:52 >




  • @ Criminal Origin bilgiler için çok teşekkürler.

    Ben daha çok küresel ısınma konusu üzerine görüşlerimi belirteceğim.

    Bu sene küresel ısınmanın geldiği durum oldukça vahim. Çünkü geçen seneye oranla ülkemize düşen yağış miktarı %45 olarak azaldı. Geçen sene özellikle başkentimiz Ankara olmak üzere ne zorluklar çektiğimiz halen hafızalarda. Bu zorluklarda bile insanlarımız halı ve merdiven yıkamayı bir ihtiyaç olarak görüyorlardı. Bu konuda halkımızın bilinçli davranması gerekiyor.

    Geçen sene çekilen zorluklar bitti sanıyorsak bence yanılıyoruz. Bu sene de yağışlar geçen seneye göre %45 oranında azalma göstermiş. Bu demek oluyor ki su konusunda krize gebe bir durumla karşı karşıya kalabiliriz.

    Şüphesiz ki böyle bir sorun sadece insanları değil, ekosistem içerisinde yaşayan bir çok canlıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Unutmamalıyız ki bu dünyada sadece biz yaşamıyoruz.

    Lütfen bunu "zavallı medyamız" gibi reyting malzemesi olarak görmeyelim. Onlar unutturmasını biliyor ama bizler unutmayalım. Bu, Dünyamız için büyük bir tehdit.

    Medya her ne kadar unutturmaya çalışsa da bu konuda herkes üstüne düşen görevlerin bilincinde olmalıdır ve ona göre hareket etmelidir. Yüzümüzü, elimizi yıkadığımız zaman bile yapacağımız ufak miktarda su tasarrufları yılda tonlarca suyun boşuna akmasını engelleyebilir.




  • Karbondioksit depoloma sistemleri var bilmiyorum biliyor musunuz? Fabrikalar bacalarından çıkacak olan CO2'yi farklı bir sistemle yeraltındaki kullanılmayan boşluklara ya da boş maden yataklarına sıkıştırıyorlar. Bu bir süre sonra organik yakıt halinide alabiliyor aynı zamanda. Bir kaç ülkeden uygulanabiliyor bu sistem. CO2 salınımını ciddi miktarda etkileyebilecek bir yöntem bence ama tabiki Dünya genelinde uygulanmalı. Yoksa sadece bir iki ülkenin uygulamasının ben bir etki yapacağını sanmıyorum.
  • açtığın konu için teşekkürlerimi iletirim ...
  • @deep

    Ben teşekkür ederim.

    Karbondioksit depolama sistemleri küresel ısınma nedeniyle yeni yeni kullanılmaya başlandı sanırım. Ülkemizde kullanımda mı emin değilim. Ancak yaygınlaşması gereken bir uygulama olduğu kesin.

    Bu konuda yazılacak çok şey var aslında Biraz araştırma yapılırsa tehlikenin boyutları daha iyi anlaşılıcaktır. Ayrıca, yaygın bir kesimde "nasıl olsa öleceğiz" düşüncesinin hakim olduğunu düşünüyorum. Ancak bizim bıraktığımız Dünya'da yine bizim çocuklarımız yaşayacak, bunu gözardı etmemek lazım.

    Küresel ısınmaya karşı bireysel önlemler :

    Standart ampulünüzü tasarruf ampulü ile değiştirin, yılda 75 kilogram (kg) karbondioksit tasarrufu sağlayın.
    Daha az araba kullanın. Daha sık yürüyün, bisiklet kullanın ve toplu taşıma araçlarından daha çok faydalanın. Araba kullanmadığınız her 2 kilometre için 0,75 kg. karbondioksit tasarruf edeceksiniz.
    Otomobilinizin hava ve yakıt filtrelerinin her zaman temiz olmasına dikkat edin. Çok tozlu ortamlara yaptığınız yolculuklardan sonra mutlaka filtrelerinizi temizletin. Kirli filtreler fazla yakıt harcanmasına yol açar.
    Geri dönüşüme katkıda bulunun. Evinizden çıkan çöplerin sadece yarısını geri dönüştürerek yılda 1200 kg. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz.
    Lastiklerinizi kontrol edin. Düzgün şişirilmiş lastiklerle litre başına aldığınız yol yüzde 3 oranında artacak. Her 4 litre benzin tasarrufu 10 kg. karbondioksiti atmosferden uzak tutar.
    Daha az sıcak su kullanın. Suyu ısıtmak için çok fazla enerji kullanmak gerekiyor. Daha az su tüketen bir duş başlığı ile 175 kg, giysilerinizi soğuk su ya da ılık suda yıkayarak da 250 kg. karbondioksit tasarrufu yapabilirsiniz.
    Ambalajları fazla olan ürünlerden kaçının. Çöpünüzü yüzde 10 oranında azaltarak 600 kg. karbondioksit tasarrufu yapabilirsiniz.
    Su ısıtıcınızı ayarlayın. Isıtıcınızı kışın 2 derece aşağı, yazın 2 derece yukarı ayarlayın. Bu basit ayarlamayla yılda 1000 kg karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz.
    Elektronik cihazları tamamen kapatın. Evde ortalama 8 saat stand by konumunda bırakılan TV, DVD, müzik seti gibi elektronik cihazlar, yılda 450 kg karbon gazının atmosfere yayılması anlamına geliyor.
    Her yıl en azından bir ağaç dikin. Bir ağaç ömrü boyunca 1 ton karbondioksit emiyor


    Yukarıda sıralanan önerilerin uygulamak hiçte zor değil.

    Zor olan, tehlikenin bilincine varmak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Criminal Origin -- 12 Şubat 2008; 1:09:44 >




  • Cidden çok önemli bir konuya parmak bastın.2007 yazındaki kuraklıklar, ileride başımıza geleceğin bence çok küçük bir göstergesi.Bir an önce önlem alınması lazım...
  • Açıkçası ben bireysel önlemlerin çok da etkili olacağı kanısında değilim. Öncelike çizgisel ve noktasal kirlenmenin önüne geçilmeli. Yani trafik gibi ya da sanayi gibi. Bu tip kirlenmeler önlendikten sonra küresel kirleticiler düşünülmeli. Örneğin Türkiye'de ki tüm evler önlem alsa fakat tüm sanayi aynı hızda çalışsa sizce salınan miktarda önemli bir değişiklik olur mu? Ben pek sanmıyorum ama sayısal verileride incelemek lazım tabi. Kısaca ben diyorum ki önce çizgisel ve noktasal salıcılar için önlem alınmalı.
  • "Örneğin Türkiye'de ki tüm evler önlem alsa fakat tüm sanayi aynı hızda çalışsa sizce salınan miktarda önemli bir değişiklik olur mu?"

    Elbette bir faydası olmaz. Ancak küresel bir tehlikeye karşı küresel bir mücadele gerekiyor.
    Örneğin
    "Ambalajları fazla olan ürünlerden kaçının. Çöpünüzü yüzde 10 oranında azaltarak 600 kg. karbondioksit tasarrufu yapabilirsiniz."

    600 kg karbondioksit bence tek bir konut için azımsanacak bir rakam değil. 1000000 konut olduğunu düşünsek (ki çok daha fazladır) 600.000 ton karbondioksit tasarrufu ortaya çıkar ! Yukarıda ki tüm maddelerin uygulamaya geçirildiğini varsaysak yalnızca bizim ülkemizdeki konutlardan milyonlarca ton karbondiksit tasarrufu olur. Tabi bunları hayata geçirmek-geçirttirmek kolay değil. Çünkü yılan daha bize dokunmadı sayılır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Criminal Origin -- 13 Şubat 2008; 9:16:26 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.