Şimdi Ara

''' KAYBEDENLER KLÜBÜ ''' (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
974
Cevap
2
Favori
46.437
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sepulturgay


    quote:

    Orjinalden alıntı: moonshine traffic

    Ne paylaşalım ki abicim. Mutsuzum hiç birşey yapasım gelmiyor.

    yazdım ilk mesaja bişiler

    saygılar...




    saygılar..




  • benide eklermisiniz?
  • quote:

    benide eklermisiniz?


    ekledim

    bu paylaşımda benden olsun...

     ''' KAYBEDENLER KLÜBÜ '''



    hayat
    sonsuzdan geri sayma yarışı bana göre
    ne zaman biteceğimiz belli değil....
  • beklenmedik
    sıradan
    alışılmadık
    rutin

    mutluluklara...
     ''' KAYBEDENLER KLÜBÜ '''
  • Mutsuzluk şişmanlatır
    Teknolojinin gelişmesi, yaşam şartlarının gün geçtikçe ağırlaşması ebeveynlerin daha fazla çalışmalarının yanında sağlıklarına da gerekli önemli göstermemeleri sonucunda hem görsel, hem de fizyolojik olarak sağlıklarını kaybetmelerine neden olmaktadır. Düzenli beslenmeyen ve doğru egzersiz yapmayan insanların hormonları düzenli salgılamayacağından kendilerinin de mutlu olmasının mümkün olmadığı gibi çevresindeki insanlarda yeterli ilgiyi gösteremeyeceklerdir. Bu insanların vücutlarındaki yağ oranı arttıkça şişmanlık psikolojisinin ürünü olan kendine güvensizlik, beğenilmeme, çevresine mutlu gözüken fakat kendi içinde sorunları artarak devam eden, ağrı, stres gibi uyaranlara daha fazla uyarılma örneği gösteren kişilerden biri olacaklardır. Ebeveynler her yönüyle çocuklarına örnek olmalıdır. Hem kendi sağlıklarını hem de çocuklarının sağlıklarını düşünerek doğru beslenme yanında bedensel egzersiz programlarını ihmal etmemelidirler.

    Sevgisizlik

    İnsanlarda meydana gelen fazla yağ, yani şişmanlık genetik, çevresel ve psikolojik faktörlerin dışında aile bireylerinin yanlış tutumlarından da kaynaklanmaktadır. Şişmanlık eğilimi bulunan insanların aileleri incelendiğinde aile bireylerin birinin veya ikisinin birden sevgiden veya içtenlikten mahrum olarak büyüdükleri, sevginin karşılığı olarak da yiyeceğe yöneldikleri görülmüştür.

    Çocuğa dikkat

    Bu tür ailelerde annelerin genellikle yetişme çağlarında sosyal veya ekonomik zorluk çekmiş kişiler olduğu gözlenmiştir. Bu tür aile bireyleri, dengesiz beslenmiş çocuklarıyla özdeşleşerek, kendilerinin gelişme çağındaki ekonomik veya psikolojik eksikliği telafi yoluna gitmektedirler. Tabii çocuğun gelişme çağında, aile bireylerinin çalışmasından dolayı çocuklarla ilgilenen aile büyüklerinin sevgi ve ilgiyi yemek yedirme gibi görmeleri, çocuğun şişmanlama eğilimini artırmaktadır.

    Çocukluk döneminde uygulanacak beslenme programının yetersiz olması da çocuğun gelişimini kötü yönde etkiler. Bu yüzden bilinçli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Beslenme programı uygulamaları sırasında ölçü annenin tabağa koyduğu yiyecek olmamalı çocuğun günlük aktivitelerine, yaşına, cinsiyetine göre yemek miktarı ayarlanmalıdır. Küçük yaşlardan itibaren kazanılacak egzersiz alışkanlıkları çocuğun hayatı boyunca doğru beslenmesiyle birlikte daha faal ve kendini daha iyi kontrol eden sağlıklı bir insan olmasını sağlayacaktır.

    Fast food

    Fast food ürünleri, besleyici değeri daha fazla olan ev yemeklerinden daha ilgi çekici olmaktadır. Çocukların bu tür yiyeceklere karşı ilgileri artarken temel besin maddelerine olan ilgileri azalmaktadır. Böylece sağlıksız bir beslenmeye doğru gidilmektedir. Temel gıda maddelerinin kullanımı bir disiplin içinde çocuklara verildikten sonra tabii ki belirli aralıklarla fast food ürünlerine, çikolatalara doğru ve yeterli beslenme programının içinde yer verilebilir.

    Sağlıklı bir vücuda sahip olmanın ve dengeli beslenmenin şartlarından biri de yeterli su alınmasıdır. Çocukluk çağında başlayan ve ileriki yaşlarda da devam eden sıvı ihtiyacını meşrubattan sağlama isteği metabolizma için doğru bir davranış değildir. Çocuklara su içme alışkanlıkları kazandırılmalı, haftada belirlenecek sayıda gazlı veya gazsız meşrubatlara izin verilmelidir. Çocukların meşrubatsız yemek yememeleri çocuğun anlayacağı düzeyde telkinlerle sağlanmalıdır. Amacımız sağlıklı, eğitimli bir nesil yetiştirmekse aile bireylerinin çocuklarına örnek olmaları gerektiği unutulmamalıdır.


    KAYNAK:http://www.maksimum.com/saglik/haber/53/78496.php




  •  ''' KAYBEDENLER KLÜBÜ '''

    açılmış sarmaşık gülleri
    kokularıyla baygın
    en görkemli saatinde yıldız alacasının
    gizli bir yılan gibi yuvalanmış
    içimde keder
    uzak bir telefonda ağlayan
    yağmurlu genç kadın


    rüzgâr
    uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
    mor kıvılcımlar geçiyor
    dağınık yalnızlığımdan
    onu çok arıyorum onu çok arıyorum
    heryerinde vücudumun
    ağır yanık sızıları
    bir yerlere yıldırım düşüyorum
    ayrılığımızı hissettiğim an
    demirler eriyor hırsımdan




    ay ışığına batmış
    karabiber ağaçları
    gümüş tozu
    gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
    yaseminler unutulmuş
    tedirgin gülümser
    çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
    çünkü ayrılık da sevdâya dahil
    çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
    hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
    her an ötekisiyle birlikte
    herşey onunla ilgili

    telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
    gittikçe genişleyen
    yakılmış ot kokusu
    yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
    yansımalar tutmuş bütün sâhili
    çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
    öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
    çünkü ayrılık da sevdâya dahil
    çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili



    yalnızlık
    hızla alçalan bulutlar
    karanlık bir ağırlık
    hava ağır toprak ağır yaprak ağır
    su tozları yağıyor üstümüze
    özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
    eflatuna çalar puslu lacivert
    bir sis kuşattı ormanı
    karanlık çöktü denize
    yalnızlık
    çakmak taşı gibi sert
    elmas gibi keskin
    ne yanına dönsen bir yerin kesilir
    fena kan kaybedersin
    kapını bir çalan olmadı mı hele
    elini bir tutan
    bilekleri bembeyaz kuğu boynu
    parmakları uzun ve ince
    sımsıcak bakışları suç ortağı
    kaçamak gülüşleri gizlice
    yalnızların en büyük sorunu
    tek başına özgürlük ne işe yarayacak
    bir türlü çözemedikleri bu
    ölü bir gezegenin
    soğuk tenhalığına
    benzemesin diye
    özgürlük mutlaka paylaşılacak
    suç ortağı bir sevgiliyle



    sanmıştık ki ikimiz
    yeryüzünde ancak
    birbirimiz için varız
    ikimiz sanmıştık ki
    tek kişilik bir yalnızlığa bile
    rahatça sığarız
    hiç yanılmamışız
    her an düşüp düşüp
    kristal bir bardak gibi
    tuz parça kırılsak da
    hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
    hâlâ kıpkızıl gülümseyen
    -sanki ateşten bir tebessüm-
    zehir zemberek aşkımız

    Attila İlhan




  • teşekkürler "s3rs3ri_dogukan"
  •  ''' KAYBEDENLER KLÜBÜ '''

    anlaşılması en kolay ama anlatması en zor bir hikaye bu.

    Bazen bir yalana inanmak gerçeğine inanmaktan daha iyidir bu aşkta. Bazen bir yalan, gerçeğinden daha az acı veriyor. Yalan bir gerçeklikle yaşamak, gerçek bir yalanla yüzleşmekten daha çekici kılıyor yaşanılanı. Her yalan, kaçınılmaz sonu hazırlıyor ve her yalan o sonu erteliyor. İki tarafında gerçekler yerine yalanlarına inanmayı tercih ettiği, her ertelemede sonsuzluğa ulaştığını sandığı bir öykü bu.

    Ama artık olmuyor. Yalanlar gerçekleri saklayamıyor. Hikayenin sonu yalanlarla ertelenemiyor ve sonu gördükçe yeniden başlamak da çare etmiyor. Resim hızla flulaşıyor. Her yalan bir kurşun daha atıyor içime. Her söz biraz daha yaralıyor. Her gün bir yaş*** hücresi daha ölüyor. Gerçekleri unutup yalana inanmak da çare olmuyor parçalanan bedenime. Derinleşen yaralar kalbimi ve beynimi her saniye biraz daha teslim alıyor. Beyin ölümünden önce kalp ölümü gerçekleşiyor.Ve geri kalan organlar hiçbir işe ***ıyor.

    İster yalanına ister gerçeğine inan; 'içimde ölen biri var'. Ve -yazmaya elim varmıyor !




  • quote:

    Mutsuzluk şişmanlatır

    Zaten mutsuz insanın canı sıkılır hiçbirşey yapmak istemez.Birşeye çok üzüldüğüm günlerde 3 4 gün hiçbirşey yemeden bir odada boş boş oturup ağlıyordum.Nasıl bu insan yemeklerden zevk alsınki.Şimdi bu huyum düzeldi yemeklerle aramda düzeldi
  • benide ekle. valla öyle berbat durumdayımki.
  • ne demek sepulturgay elimizden geleni yapiyoruz


     ''' KAYBEDENLER KLÜBÜ '''

    TEK SENDE KALAYIM
    aşksız yaşamaktan bulanık yüreğim ah eder
    kirlenmiş mi herkes dilsiz gezer kim kimi dinler
    mızrapta inleyen teller benim sevdamı söyler
    uzat gülüşünü gönül pınarım sana aksın

    hovardaca harcadım hayatı artık huysuzum
    Kerbelada unutuldum bir sevgiye susuzum
    gölgeli telaş sardı her yanımı uykusuzum
    uzat dizini başımı dayayıp dinleneyim

    çatlayan bir serap oldu hayatımda ne oldu
    adrese varmayan pulsuz postaya döndü soldu
    içimde kendimi dolaşırım yollar yoruldu
    uzat ellerini tutsana beni çok bitkinimgünler askıda kuruyan yaprak yaşıyorum
    kırılmış narin çiçeğim mutsuzluk saçıyorum
    başkaldırdım anılara kendimden kaçıyorum
    uzat bakışını yoktan gelip tüme varayım tek sende kalayım




  • DIKKATINIZI CEKERIM !!!

     ''' KAYBEDENLER KLÜBÜ '''


    Chicago (AA)- Kanada'da yapılan bir araştırmada, mutluluğun yaratıcılığı arttırdığı ancak konsantrasyonu azalttığı, mutsuzluğun ise daha dikkatli ve zor görevlerde daha başarılı olmayı sağladığı ortaya çıktı.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: emreee85

    benide ekle. valla öyle berbat durumdayımki.

    anlat dostum neyin var??

    belki bizler derdine bir çare bulabiliriz...


    boğazınında düğümlenmek için yeterince yer olmayabilir her zaman...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sepulturgay


    quote:

    Orjinalden alıntı: emreee85

    benide ekle. valla öyle berbat durumdayımki.

    anlat dostum neyin var??

    belki bizler derdine bir çare bulabiliriz...


    boğazınında düğümlenmek için yeterince yer olmayabilir her zaman...


    quote:

    Orjinalden alıntı: emreee85

    unutmuştum ya da alışmıştım. 3 yıldır konuşmuyor görüşmüyorduk. ama son 5 aydır yine konuşuyoruz. ve dün nişanı vardı berbat bi duygu yaşıyorum


    işte böyle

    zaten normalde bile mutlu olamıyorum. birisi kötü bişe söylerse o günüm berbat oluyo kendime gelemiyorum, gidip uyuyorum. şimdi bide onu düşünüyorum




  • sepulturgay daha cok paylasim yapiyim mi bu kadar yeter mi ? guzel seyler var elimde
  • Zaman herşeyin çaresi olmuyor malesef
  • quote:

    Orjinalden alıntı: s3rs3ri_dogukan

    sepulturgay daha cok paylasim yapiyim mi bu kadar yeter mi ? guzel seyler var elimde

    dostum istediğin kadar paylaşım yapabilirsin

    yalnız önceliği kendi yazılarına, şiirlerine, düşüncelerine verirsen sanırım kalite daha da artar

    saygılarımla...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: s3rs3ri_dogukan
    Chicago (AA)- Kanada'da yapılan bir araştırmada, mutluluğun yaratıcılığı arttırdığı ancak konsantrasyonu azalttığı, mutsuzluğun ise daha dikkatli ve zor görevlerde daha başarılı olmayı sağladığı ortaya çıktı.
    Bu yönünü hiç bilmiyordum.Saolun
  • quote:

    sepulturgay
    dostum istediğin kadar paylaşım yapabilirsin

    yalnız önceliği kendi yazılarına, şiirlerine, düşüncelerine verirsen sanırım kalite daha da artar
    saygılarımla...


    tamam , kendi dusuncelerimi de katicam
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.