geleceği cenabı allahtan hiç kimse bilemez mayalar zaten lanetli bir topluluk allah ısla etsin onları
Adamın allahla iletişimi var beyler mayaların lanetli olduğunu öğrenmiş
Tarihte Ön Türklerin yaşamış olduğu Selenga bölgesinden bir görüntü
2012 Dünyanın, yani 4. çağın sonu ve değişimin – BİTİŞİN VE YENİ BİR BAŞLANGICIN tarihi diye nitelendiriliyor hep.Ne tesadüftür ki VAR OLAN ÇAĞIN BİTİŞİ, SIFIRLANIŞ VE YENİDEN YENİ BİR ÇAĞA, DEĞİŞİME BAŞLAYIŞ tanımı, bakın o tarihin rakamlarıyla nasıl anlamına uygun şekilde sıralanmış.
2 – 0 – 1 – 2
Rakamlar sıfıra yeniden dönüyor ve tekrar başlıyorlar. Rastlantı mı? Bilemiyorum; fakat düzenlere ve oturumlara çok dikkat edip araştırmalar yaptığım için sayıların bitişi, son buluşu ve yeniden başlayışı gibi bu kadar sistematik bir düzeni ifade eden bir tarihin aynı zamanda aynı anlamı taşıyan öneme sahip olması da bir hayli ilginç.
Aslında Kur'an-ı Kerim'de de geçmiş olaylardan, yok olan kavimlerden ve nesillerden bahsedilmektedir
"Onlardan önce nice nesilleri yok ettiğimiz görmediler mi? Onları , sizi yerleştirdiğimiz bir şekilde yeryüzüne yerleştirmiş, gökten bol yağmur yağdırmış, altlarından ırmaklar akıtmıştık Fakat onları günahlarından ötürü yok ettik ve aralarından başka bir nesil yetiştirdik" (En'am Sûresi: 6/6)
Kur'an-ı Kerim'de çok açık bir şekilde "nice nesillerin yok edildiği" cümlesi kullanılmış Ama en dikkat çeken kısım "aralarından başka bir nesil yetiştirdik" olarak göze çarpıyor Yani burada bahsedilen "yok ediliş" veya "kıyamet" , o dönemin insan neslini tamamen yok etmemişAralarından kurtulanlar olmuş Ki, Kur'an-ı Kerim bu kurtuluşlardan da bahsetmiş,
"Sizden önce geçen Nuh, Ad, Semud milletlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size ulaşmadı mı?" (İbrahim Sûresi: 14/9)
Acaba bunlar artık efsaneleşmiş isimler olan Mu, Lemurya ve Atlantis olabilir mi? Ne dersiniz?
BUDİZM
Budizm kıyamet gününde ortaya çıkacak bir kurtarıcıdan bahsedilmekteder Maitreya'nın yirminci yüzyılın bitiminden sonra geleceğine inanılır Budist öğretisinde önemli bir konumu olan bu inanış, aynı zamanda gelecek çağın isminide oluşturmuştur
"Maitreya Çağı"'nın ne zaman başlayacağına dair bir kehanetleri vardır: "Gize Sfenski uyarısını duyurduğu zaman büyük şeyler için hazırlanın" İlk bakışta tuhaf görünen bu bilgi Ünlü bir kahin olarak tanınan Edgar Cayce'in " Değişiklikler zamanı yaklaştıkça, içinde (Atlantisliler'in) belgelerinin Tek Tanrı'nın yasasının inisiyeler için muhafaza edilmiş olduğu bu üç yer belki de açılacaktır: Bimini Adası yakınındaki tapınak yeniden su yüzeyine çıkacaktır; Mısır'da arşivler tapınağı bulunacaktır; ve hiç şüphesiz ki Atlantis Ülkesi'nin kalbine yerleştirilmiş olan bu belgeler de keşfedileceklerdir Belgeler aynıdır" şeklinde ve bazı kaynaklarda Sfenks'in ayakları dibindeki bir odadan elde edilecek belgelerden bahsetmesi ilginç bir rastlantıdır
Prof Nicholas Roerich'in yaptığı araştırmalarda Budist rahipler, Dünya'nın bir "Devre sonu" na doğru yaklaşmakta olduğunu ve ""Yıldızlar yeni bir Çağ oluşturmaktadır Kozmik ateş bir kez daha dünyaya yaklaşmaktadır İnsanlık bir kez daha , ruhun yeterince gelişip gelişmediği görmek üzere denenecektir" şeklinde bir bilgi söz konusudur
HİNDUİZM
"Dejenerasyonun bu noktasında Vişnu, yeryüzünde, beyaz bir ata binmiş bulunan Kalki olarak şahsen ortaya çıkacaktır Vişnu'nun onuncu enkarnasyonu olan Kalki, kolunu yukarıya kaldırmış bir halde ve bir kuyruklu yıldız gibi alev alev yanan, kınından çekilmiş bir kılıç taşıyarak dünyayı bir baştan bir başa geçecektir Kötülükleri yok edecek,bir sonraki çağda yeryüzünün yeniden düzenlenişi ve erdemin yeniden kurulması için yolu açacaktır"
Hindistan ve Tibet'teki yazıtlarda Karanlık Çağ olan "Kali-Yuga"dan (Demir Çağı) sonra "Satya Yuga"nın (Işık çağı) başlayacağını söyler "Kali-Yuga"nın yani uzun süredir içinde bulunduğumuz devremizin sona erişinin alametlerinden biri de astroloji olarak açıklanmıştır:
"Kalki Avatar sekiz insanüstü yeteneğiyle dünyaya inecektir Güneş, Ay, Tishya ve Jüpiter gezegeni aynı konakta oldukları zaman yeni bir çağ başlayacaktır"
Tishya'nın bir gezegen mi ,yoksa başka bir gök cismi mi olduğu kesin olarak bilinmiyor Ancak Eski Çin ve Tibet Astrolojisinde Ti-sha'nın "Dünya'nın Celladı" diye anılan 72 kötü niyetli yıldızdan birinin adı olduğu bilinmekte
ŞAMANİZM
Altaylı Şamanistler kıyamet'e "Kalgançı Çak" adını vermişlerdir "Kalacak olan çağ" anlamına gelmektedir WRadloff (Proben I, 167-170) ve VI Vertibitsky (Altayskie inorodtsı 114-117) tarafından "Kalgançı Çak" ı tasvir eden iki rivayet tespit edilmiştir Birincisi Televütler'e, ikincisi Telengitler'e aittir Televütler'in rivayetinde:
" Kalgançı çak geldiği zaman gök demir, yer sarı bakır olur Hanlar hanlara saldırır, uluslar birbirine kötülük düşünür Katı taşlar ufalanır, sert ağaçlar kırılır Kişi bir dirsek kadar küçük olur Başparmak kadar erkek olur Erlerin dizgini kısa olur Ayak takımı bey olur Baba çocuğunu, çocuk babasını tanımaz Yaban soğanı pahalı olur At başı kadar altına bir kap yemek verilmez Ayak altında altın bulunu onu alacak kimse bulunmaz"
İNCİL
Matta İncil'inde Hzİsa'nın kıyamet ile ilgili açıklamaları şu şekilde ifade edilmiş:
"İsa Zeytinlik Dağı'nda otururken, şahitleri gelip, bir kenarda ona sordular: 'Söyle bize, bu olayla ne zaman olacak ve senin gelişinin ve dünyanın sonunun belirtisi ne olacak?'
İsa onlara şu cevabı verdi: Sakın, sizi kimse yanıltmasın Çünkü bir çokları benim adımla gelip: Mesih benim, diyeceklerdir ve birçok kimseleri yanıltacaklardır Savaşlardan ve savaş gürültülerinden konuşulduğunu işiteceksiniz Sakın telaşlanmayın Çünkü bunların olması gerekiyor Ancak bu daha, son değildir Çünkü ulus ulusa karşı ülke ülkeye karşı gelecektirYer yer kıtlıklar , depremler görülecektir Bütün bunlar doğum sancılarının başlangıcı olacaktır Birçok yalancı peygamber ortaya çıkacak ve pekçoklarını yanılacaklardır Ve fesa çoğalacağı için, çoklarında sevgi sönecektir Fakat sonuna kadar dayanan kurtulacaktır Ve melekutun müjdesi , bütün milletlerin yüzüne karşı tanıklık etmek üzere, dünyanın her tarafına duyurulacaktır Ve son, o zaman gelecektir" (Matta, Bab: 24/3-14)
Aradan geçen yıllar bu öngörülerin çoğunluğunun gerçekleştiği yıllar oldu Özellikle son dönemlerde kendininin mehdi veya peygamber olduğunu öne süre o kadar çok insan türediki, bu öngörünün gerçekleştiğini açıkça söyleyebiliyoruz Ve gene bahsedildiği gibi bugün dünyada uluslar uluslara, ülkeler ülkelere ve hatta dinler dinlere karşıdır Sadece müslüman olduğu için batı toplumlarının baskısı altına giren 1 milyardan fazla insan şuan yaşamını her geçen sene daha büyük zorluklar altında geçirmektedir Ve yakın bir gelecekte gerçekleşecek yeni bir Irak savaşı belkide daha büyük bir savaşı tetikleyecektir Belirtilerden gerçekleştiği aşikar olan en çarpıcı kısım depremlerdir Bilim dünyası henüz kabul etmesede dünyadaki depremlerde belirgin bir artış vardır Örneğin 1970-1990 yılları arasında 80 ve daha büyük kuvvetteki depremlerin toplam adedi 10'u bulmaz Ama sadece 1992-2002 arasında 10'dan fazla 80 ve üzeri deprem yaşanmıştır dünyamızda Dünyadaki sevginin söneceğinden de bahsetmiş Düşünün bir kere, etrafınızdaki kaç kişinin gerçekten samimi olarak sizi sevdiğinden eminsiniz? Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, artık bırakın iki farklı insanı, kardeş kardeşi vurur oldu Değil mi?
Bast-ı zaman: “zamanın genişlemesi, bereketlenmesi”,“az zamanda uzun bir zaman yaşamış olma hâli”
Tayy-ı mekân: “Mekânı aşarak bir anda değişik yerlerde görünebilmek.”
quote:
Orijinalden alıntı: mehmetbilen
DÜNYANIN DEĞİŞİMİ
Dünyanın kalp atışı kabul edilen bir elektromanyetik rezonans vardır. 1954 ten beri bilinip, ölçülen bu değer, bulucusu Alman fizikçi Schumannın adıyla anılan, Schumann Rezonansı olarak, SR simgesiyle anılır ve Dünya yüzeyi ile 55km. lik atmosfer sonrasındaki iyonosfer arasındaki bölgede ölçülmektedir. Dünyanın bu kalp atışı, Güneşin düzenli 11 yıllık aktivasyon periyotlarına göre periyodik değişimler göstermesine rağmen, zannedilen o ki güneşin düzen dışı büyük patlamalarından doğan bir değişim geçirmektedir (Mayaların dediği gibi 2012 de kıyamet Güneşten gelecek). Bilim tarafından farkedildi ki bu rezonans, bu kalp atışı dramatik bir biçimde artmakta. Yıllar yılı 7.8 değerini koruyan ve yıllar içerisinde yükselen bu değer, bugün 12 devir/sn ye ulaşmıştır. 13 devir/sn lik değer zero point olarak anılır ve Dünyanın dönmesi bu değere ulaştığında duracak ve Dünya tersine dönmeye başlayacak. Ayrıca Dünyanın manyetik alanı da buna ters orantılı olarak azalmakta ! Son 4000 yıldaki değerler neredeyse son 4 yılda yarıya inmiş durumda !... Ve bir magnetik tersliğin gelmekte olduğu bildiriliyor. Hatta seller, fırtınalar ve acayip hava şartları bu sebebe bağlanıyor. Ayrıca bu artıştaki hızlanma bizde, 24 saatlik bir günü, 16 saat olarak yaşanıyormuş gibi bir hissediş yaratıyor. Manyetik rezonansın 13 devir/sn. değerine varmasıyla, dönüş yönünü değiştirecek olan Dünyanın, çok uzun yıllar önce de dönüş yönünü değiştirip bugünkü yönünde dönmeye başladığı bildiriliyor. Bu değişim ile Dünya tersine dönmeye başlayıp, Güneşin batıdan doğacağı söyleniyor. Burada bir saplama yapalım 1959 yılına dönelim ve Bedri Ruhselmana gösterilen vizyonda da söylendiği gibiDünya ekseninin yönünün değişmesi Ayrıca, Büyük Mutasavvıf Muhiddin-i Arabî ile İnsan-ı Kamîl kitabının yazarı Abdülkerim Ceylî kıyamet anlatımlarında benzer ifadelerle; Kıyametin bir başka alâmeti dahi; Güneşin battığı yerden doğmasıdır Bundan sonra tövbe kapısı kapanır ! Daha önce iman etmemişse, artık bundan sonraki imanı nefse fayda vermez!.. demişlerdir. Ve bir başka spiritüel mesajda şu ifadeler bulunmaktadır;
Yaşanması mutlak olan bu devreye ermenize az bir zaman kaldığı ve ufkun batıdan gelişini mutlulukla karşılamaya hazırlandığınız bu günlerde; yani yakın olan bu ışık günlerinin arifesinde, insan milletinin hazır olmaya ihtiyacı vardır.
Sona yaklaşmışız artık yinede Allah bilir.
msj
Yeni şeyler yok mu? Merakla bekliyorum
RİZÖRVİRD
Türkler uzaydan gelmemişmiydi
quote:
Orijinalden alıntı: Man Of War
quote:
Orijinalden alıntı: alemeinat98
müslüman olanlar için açıklama yapayım ..
Öncelikle dinde böyle bir yargı geçmiş mi onun örneklerini vereyim...Bunlar daha birkaçı, fazlasını bulabilirsiniz..
--Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayet edilen hadislerde Dünya’nın ömrünün 7000 yıl olduğu bildirilmektedir. --Enes Malik 'den tahric etti. O dedi ki, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: DÜNYANIN ÖMRÜ, AHİRET GÜNLERİNDE YEDİ GÜNDÜR. Allah-u Teala buyurdu ki: RABBİN KATINDA BİR GÜN SİZİN SAYDIKLARINIZDAN BİN YIL GİBİDİR. Kim bir din kardeşinin Allah yolunda bir ihtiyacını görürse, Allah Teala onun için gündüzlerini oruçla, gecelerini de ibadetle geçirmişcesine ŞU DÜNYANIN YEDİ BİN YILLIK ÖMRÜ MÜDDETİNCE SEVAP YAZAR. ---Dakkak b. Zeyd-ü Cüheni 'den rivayet ettiler. Ben gördüğüm bir rüyayı Resulullah (s.a.v.) 'e anlattım. Bu rüyada Peygamber (s.a.v.) yedi basamaklı bir minberin en üst basamağında idi: O buyurdu ki, YEDİ BASAMAKLI GÖRDÜĞÜN MİNBER ŞU DÜNYANIN ÖMRÜ OLAN YEDİ BİN SENEDİR. (Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 89)
Yine büyük hadis alimlerinden ve Hanbeli mezhebinin kurucusu olan İmam Ahmed İbni Hanbel gibi birçok alimin birbirlerinden naklettikleri bir hadiste. Peygamberimiz (s.a.v.) kendine kadar dünyada geçen zamanın 5600 yıl olduğunu bildirerek bir takvimin başlangıç tarihine dikkat çekmiştir
Said Nursi: "Ümmetimden bir taife.." fıkrasının (bölümünün) makam-ı cifrîsi (cifir hesâbına göre olan netice, sayı değeri) 1542 (2117) ederek nihayet-i devamına (varlığının sonuna) îma eder. "Hak üzerinde olacaktır." (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1506 (2082), bu tarihe kadar zâhir ve aşikârane (açık ve ortada), belki galibane; sonra tâ 1542 (2117) ye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine (aydınlatma görevine) devam edeceğine remze (işarete) yakın îma eder. "Allah'ın emri gelinceye kadar" (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1545 (2120), kâfirin başında KIYAMET KOPMASINA îma eder. (Kastamonu Lahikası, s. 33)
kaç tane 7000 yıl geçti ohoooo hatta kaç 700000 yıl geçti hala ölmedi dünya :d 7bin değil de 7 milyar derse tamam derim ona ulaşamadı daha dünya
kendisinden sonra 7000 yıl diyor ama bu hadis yalan olabilir.sonuçta allah açık bir şekilde kıyametin tarihini kendisinin dışında kimsenin bilmediğini söylüyor.
quote:
Orijinalden alıntı: mehmetbilen
"Bilinmeyen tarih mi olur?" diye..Evet "Bilinmeyen Tarih" çünkü; -Piri Reis'in , binlerce yıl buzullar altında kalmış olan antarktika dağlarını bile gösteren haritasını nasıl çizdiği BİLİNMİYOR.. -Nazca düzlüğündeki dev garip şekillerin ne anlama geldiği BİLİNMİYOR.. -2000 yıl önce pilin nasıl yapıldığı BİLİNMİYOR.. -Tek parça kristalden yapılan kuru kafayı, kimin,niçin ve nasıl yaptığı BİLİNMİYOR.. -Milyonlarca yıl öncesine ait kaya kütlesinin içinde bulunan çekici kimler yaptı BİLİNMİYOR.. -Anadolu'daki yeraltı şehirlerini kimin nasıl yaptığı BİLİNMİYOR.. -Mısırdaki piramitlerin nasıl yapıldığı BİLİNMİYOR.. -Cusco'daki inka kalesinin nasıl yapıldığı BİLİNMİYOR.. -Binlerce ton bazalt kullanarak yapılan Nan Madol'un nasıl yapıldığı BİLİNMİYOR.. -1700 yıl önce bir alüminyum kemer tokası nasıl yapıldı BİLNMİYOR.. -Paskalya adasındaki dev heykelleri kim, niçin ve nasıl yaptı BİLİNMİYOR.. -Kosta Rika'daki dev taş toplar kim tarafından, niçin ve nasıl yapıldı BİLİNMİYOR.. -Tiahuanaco'daki dev güneş kapısı ve üzerindeki müthiş bilgiler kimin eseri BİLİNMİYOR.. -Antikythera mekanizmasını geçmişimizin hangi bilgisayar mühendisi yaptı BİLİNMİYOR.. -3 milyar (3.000.000.000) yıl önce kim demir küre yaptı, bu demir kürelerin esrarengiz güçleri nedir BİLİNMİYOR.. -İnkalar, Mısırlılar nasıl olupta jet uçak modelleri yaptılar BİLİNMİYOR.. -10-12.000 yıl önce hangi doktorlar kalp ve beyin ameliyatları yaptı BİLİNMİYOR.
Dünya bilinmeyenlerin çoğunlukta olduğu bir dünya, dersek yalan olmaz...
Gerçekten de tuhaf bir tezat var. Bugün bilimde en ileri noktada olduklarını iddia ederken yukarıda yazdıklarınızı hiçbir şekilde açıklayamıyorlar. Maden en ilerisin, açıklayamayacağın ne olabilir k?
İnsan ancak kendisinden ileri olanı açıklayamaz. Bu açıdan geçmiş büyük soru işaretleri ve gizemlerle dolu...
SADOM VE GAMORA DA HİÇ BULUNAMADI
quote:
Orijinalden alıntı: mehmetbilen
Schumann rezonansı
1952 yılında alman fizikçi Winfried Otto Schumann, atmosferin iyonosfer tabakasından kaynaklandığı düşünülen bir titreşim saptar. Bu titreşmleri inceleyen bilim adamı bunun frekansını 7.8 Hertz olarak hesaplar. Bu buluşun ardından askeri haberleşmelerin bir kısmı bu frekans üzerinden yapılır. Daha sonra bu titreşim üzerinde incelemeler bunun tek bir titreşim olmadığını, 7.8, 14, 20, 26, 33, 39, 45 Hertz’lik yeni titreşim bulunduğunu ortaya koyar.
Yüzyıllardır sabit olan bu titreşimin 1980’li yıllardan itibaren artış gösterdiği, günümüzde saniyede 12 Hertz’e kadar ulaştığı öne sürülüyor. Bu titreşimin 21 Aralık 2012’de 13 Hertz’e ulaşacağı, böylece insan beyninin çalışma, düşünme frekansına eşitleneceği ve bu sayede insanların artık daha zeki olacağı, bir kuantum sıçramasının yaşanacağı iddia ediliyor.
Altın çağ diye tarif edilen hadisenin açıklaması sanırım.
Bence de bir altın çağ yaşanacaksa bunu insan aklı ve yeteneği ile yapacaktır. İnsanın beyin kapasitesinin çok küçük bir kısmını kullandığını da biliyoruz. Bunu etkileyecek bir değişimin bilimsel teorileri gerçekten ilginç ve hoş...
Ortalıkta bence büyük bir saçmalık var , kusura bakmayında o zaman ki teknik imkanlarla(şuan biz bile bilemiyorken 2000 yıl sonrayı) mayalılar bunları tahmin etmiş olamaz.Adam 2012 de tarihi bırakmış sıkılıp millette bunu kıyamet habercisi v.s diye algılıyorlar.Yapmayın Allah aşkına...Eyvallah tamam bazı değişiklikler olabilir foton olayı filan , kimse bilemez.
DİPNOT: Mayalıları zamanında çok araştırmıştım , gökyüzü ile ne kadar ilgilendiklerini biliyorum ama dediğim gibi o zaman ki imkanlarla bu olanaksız.
quote:
Orijinalden alıntı: CyBeRBoY
Ortalıkta bence büyük bir saçmalık var , kusura bakmayında o zaman ki teknik imkanlarla(şuan biz bile bilemiyorken 2000 yıl sonrayı) mayalılar bunları tahmin etmiş olamaz.Adam 2012 de tarihi bırakmış sıkılıp millette bunu kıyamet habercisi v.s diye algılıyorlar.Yapmayın Allah aşkına...Eyvallah tamam bazı değişiklikler olabilir foton olayı filan , kimse bilemez.
DİPNOT: Mayalıları zamanında çok araştırmıştım , gökyüzü ile ne kadar ilgilendiklerini biliyorum ama dediğim gibi o zaman ki imkanlarla bu olanaksız.
Mayaları incelerken onların büyük bir " bilinmeyen" olduklarını farketmediniz mi?
Meseleye farklı bakmak lazım. 5000 sene öncesinin bir öncesinde bilinmeyen bir medeniyetin sonudur. Ve kesinlikle çözülmemiş bir vakadır. Amerikelılar 100 yıldır üzerinde boşuna mı çalışıyor, milyonlarca dolar akıtıyorlar bu işlere?