Bir aydır grip tedavisi gören Yeşilçam’ın zengin ve kötü adamı Kenan Pars, doğum günü 10 Mart’ta İstanbul’da yaşama veda etti. Pars, 12 Mart Çarşamba günü toprağa verilecek.
İSTANBUL - Yeşilçam bir simge ismini daha yitirdi. Ünlü sinema oyuncusu ve yönetmen Kenan Pars, 88 yaşında hayatını kaybetti. Yaklaşık bir aydır ağır grip tedavisi gören ve akciğer kanseri olduğu ifade edilen Pars, bu sabah saat 08.00’de kızının Beylikdüzü’ndeki evinde vefat etti. Pars’ın cenazesi 12 Mart Çarşamba günü düzenlenecek törenlerin ardından toprağa verilecek.
Pars için ilk tören saat 11.00’de Bakırköy Sanatçılar Derneği’nde gerçekleştirilecek. Cenaze daha sonra Bakırköy Ermeni Kilisesi’nde saat 14.00’de yapılacak törenin ardından Bakırköy Ermeni Mezarlığı’na defnedilecek.
YÜZLERCE FİLMDE ROL ALMIŞTI 1950’lerden bu yana yüzlerce filmde rol alan ve genellikle kötü adam rollerine seçilen Pars, siyah beyazlı yıllardan bugüne “Öldüren Şehir”, “Ecel Köprüsü”, “Evlat Acısı”, “Son Şarkı”, “Vahşi Kız”, “Ölüm Korkusu”, “Büyük Sır”, “Pusu”, “Gurbet”, “Samanyolu”, “Vatan Uğruna”, “İlk Aşk”, “Ekmek Kavgası”, “Namus Belası”, “Sarışınım”, “Hayat Bağları” ve “Acılar” gibi pek çok filmde rol almıştı.
Pars oyunculuğunun yanı sıra “Oğlum”, “Derdimden Anlayan Yok”, “Cinayet Gecesi”, “Ölüm Allah’ın Emri”, “Aklın Durur” ve “Bir Ateşim Yanarım” adlı filmlerin yönetmenliğini üstlenmişti. Sanatçı ayrıca birkaç filmde yapımcılık ve senaryo yazarlığı da yapıyordu.
HAYATINDAN... Asıl adı Kirkor Cezveciyan olan Pars, 10 Mart 1920’de İstanbul’da doğdu. Bir dönem Yeşilçam filmlerinin sert mizaçlı karakterlerini canlandıran Pars, Bakırköy’de yaşıyor ve kendi adını taşıyan bir Milli Piyango bayii işletiyordu. Daha sonra da boncuk işlemeciliğine ve hat sanatına da merak salmıştı.
Kenan Pars, kendisiyle bir yıl önce yapılan röportajda, “Kirkor Cezveciyan, kimliğimde kaldı. Ben sanatçı Kenan Pars’ım” demişti. Dinini hiç değiştirmediğini belirten sanatçı, 2.5 yıl kilisede okuduğunu, annesinin vefatından sonra kiliseye gitmediğini söylemişti: “Dualar bana dokunuyordu. Kiliseyi rahatsız ettim. Babam, ağabeyim, ablam öldü. Kiliseye gitmedim. Ama dinimi değiştirmedim. Eşim, Konyalı Ermeni asıllı bir Türk. Narin ve Linda iken Çiğdem ismini alan iki kızımız oldu. Kızlarımdan biri, Aktör Ayhan Işık’ın ablasının oğluyla evlendi.”