Şimdi Ara

Kendi kendine ingilizce öğrenme.. [ TEK BAŞLIK]

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
48
Cevap
17
Favori
48.043
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İngilizce prof.larına soruyorum. Evde kendi kendine ingilizce nasıl öğrenilir? Hem bana tavside bulunun hemde evde kendi başına çalışanlar burdan yararlansın.



  • Aynı yoldayiz aga. Aynı sıkıntı ve dert.
  • İyi bir ornek degil ama bu chatroulette benzer tarzi siteler var duzgun insanlara denk gelirsen abuk sabukta olsa biyerde ingilizce pratikle gelistirirsin illa o site olmak zorunda degil
  • Bende dusunuyorum. Kursların birsey katacagina inanmıyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: spongio

    Bende dusunuyorum. Kursların birsey katacagina inanmıyorum
    hocam kursların etkisi büyük. ama bu demek değildir ki ben kendi başıma öğrenemem.. internette olabildiğince farklı ülkeden arkadaşlar edinin. türklerle ingilizce öğrenmezsinz çünkü sizlerde türkçe biliyorsunuz. ancak ve ancak ingilize öğrenmek isteyen yabancı kişilerle öğrenebilirsiniz. örneğin singapur, endenozya, çin de ingilize öğrenmek isteyen kişiler var.onlarla konuşabilirsiniz..

    bu arada konuşmak yazmaya benzemez. konuşmak daha keyiflidir... ;) bol bol konuşmaya bakın..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: spongio

    Bende dusunuyorum. Kursların birsey katacagina inanmıyorum
    Ben kendime şöyle bir yol çizdim.
    1- ingilizce öğrenmeye yardımcı internet siteleri.

    *http://ingilizcedersanesi.com/
    *http://livemocha.com/ Bu iki siteyide öneririm.
    2- ing. videolu dersler vb.

    * Daylight
    * Tell Me More Bu iki eğitim setinide internetten rahatça bulup download edebilirsiniz.

    Bunlar sayesinde ingilizcenin temelini olusturduktan sonra donanımhaber tarzı ama ingilizce forum sitelerinde takılarak ordaki tartışma vb seylere katılmak. Orda bişey yazarsın cevap verirler adam ne yazmış diye çözmeye çalışırsın ayrıca cevap vermek için bir sürü pratik yapmış olursun.
    Ayrıca mesleğimle ilgili teknik döküman/şartname vb şeylerin çevirisini yaparak sürekli pratik ve kelime haznemi genişletmeyi düşünüyorum. Birde bunlara ek olarak ing. film izlemek, şarkı dinlemek gibi şeyler...

    Son olarak tatil bölgelerinde " DİLİN DİLE DEYMESİ " yöntemi ile pratiklere devam




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hisar73

    Ben kendime şöyle bir yol çizdim.
    1- ingilizce öğrenmeye yardımcı internet siteleri.

    *http://ingilizcedersanesi.com/
    *http://livemocha.com/ Bu iki siteyide öneririm.
    2- ing. videolu dersler vb.

    * Daylight
    * Tell Me More Bu iki eğitim setinide internetten rahatça bulup download edebilirsiniz.

    Bunlar sayesinde ingilizcenin temelini olusturduktan sonra donanımhaber tarzı ama ingilizce forum sitelerinde takılarak ordaki tartışma vb seylere katılmak. Orda bişey yazarsın cevap verirler adam ne yazmış diye çözmeye çalışırsın ayrıca cevap vermek için bir sürü pratik yapmış olursun.
    Ayrıca mesleğimle ilgili teknik döküman/şartname vb şeylerin çevirisini yaparak sürekli pratik ve kelime haznemi genişletmeyi düşünüyorum. Birde bunlara ek olarak ing. film izlemek, şarkı dinlemek gibi şeyler...

    Son olarak tatil bölgelerinde " DİLİN DİLE DEYMESİ " yöntemi ile pratiklere devam

    Alıntıları Göster
    Yukarıda ki arkadaşlar kusura bakmasın ama chat siteleri hiçbir işe yaramıyor.Sana ilk sorduklarını kız mısın ? eğer cevap hayırsa bağlantı kopuyor :) çok denedim konuşmayı bir kaç kişiyle konuşabiliyosun..

    tavsiyem ilk olarak Murat Kurt - English Grammar Today adlı kitabını al ve orda ki dil bilgisine çalışmaya başla.Anlatımı tamamen türkçedir..Daha sonra ingilizce şarkıları dinleyip cümle yapılarını inceleyebilirsin , yeni kelimeler öğrenebilirsin.Netten başlangıç seviyesinde hikaye kitapları bulabilirsin.Bu kitaplara başlamadan önce basit zamanları halletmelisin.hikaye kitaplarını okurkende kelimelere bakıp öğrenebilirsin..hemen çok fazla kelime öğrenebileceğini sanma uzun bir süreyi alacak..sürekli çalışman gerekecek...daha sonra ingilizce alt yazı diziler izlemeye başlayabilirsin ama anlamadan geçmeyeceksin.bilmediğin kelimelerin anlamına sürekli bakacaksın , not alacaksın ki bi işe yarasın...Konuşma olayına gelirsek tek başına çalışmayla konuşma kısmını halledebileceğini sanmıyorum.bi ihtimal kendi kendine konular hakkında konuşmalar yaparak biraz yol alabilirsin.

    Bunları yaparken kursa gittiğini düşünürsek iyi bi yol alabilirsin.Kurs olmadan ne kadar ilerleyebilirsin bilmiyorum.Hani düşünüyorumda insan yapabildiğini anlaması için bi hocadan yaptığı şeyler için onay alması gerekir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi *Designer* -- 12 Ağustos 2012; 22:07:16 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: *Designer*

    Yukarıda ki arkadaşlar kusura bakmasın ama chat siteleri hiçbir işe yaramıyor.Sana ilk sorduklarını kız mısın ? eğer cevap hayırsa bağlantı kopuyor :) çok denedim konuşmayı bir kaç kişiyle konuşabiliyosun..

    tavsiyem ilk olarak Murat Kurt - English Grammar Today adlı kitabını al ve orda ki dil bilgisine çalışmaya başla.Anlatımı tamamen türkçedir..Daha sonra ingilizce şarkıları dinleyip cümle yapılarını inceleyebilirsin , yeni kelimeler öğrenebilirsin.Netten başlangıç seviyesinde hikaye kitapları bulabilirsin.Bu kitaplara başlamadan önce basit zamanları halletmelisin.hikaye kitaplarını okurkende kelimelere bakıp öğrenebilirsin..hemen çok fazla kelime öğrenebileceğini sanma uzun bir süreyi alacak..sürekli çalışman gerekecek...daha sonra ingilizce alt yazı diziler izlemeye başlayabilirsin ama anlamadan geçmeyeceksin.bilmediğin kelimelerin anlamına sürekli bakacaksın , not alacaksın ki bi işe yarasın...Konuşma olayına gelirsek tek başına çalışmayla konuşma kısmını halledebileceğini sanmıyorum.bi ihtimal kendi kendine konular hakkında konuşmalar yaparak biraz yol alabilirsin.

    Bunları yaparken kursa gittiğini düşünürsek iyi bi yol alabilirsin.Kurs olmadan ne kadar ilerleyebilirsin bilmiyorum.Hani düşünüyorumda insan yapabildiğini anlaması için bi hocadan yaptığı şeyler için onay alması gerekir.

    Alıntıları Göster
    Kendi kendine ingilizce öğrenmek iyi bir fikirdir ancak gene de yardım almak da fena sayılmaz. Özellikle bu işi iyi bilen grameriyle telaffuzuyla akıcı konuşmasıyla ve cümlelerin çeşitli anlamları ile ingilizceye vakıf olan insanlardan yardım almak şarttır. Bilmediğimiz zamanımızı alan ve kafa patlattığımız konuların çok basit çözümleri olabilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: melih_

    Kendi kendine ingilizce öğrenmek iyi bir fikirdir ancak gene de yardım almak da fena sayılmaz. Özellikle bu işi iyi bilen grameriyle telaffuzuyla akıcı konuşmasıyla ve cümlelerin çeşitli anlamları ile ingilizceye vakıf olan insanlardan yardım almak şarttır. Bilmediğimiz zamanımızı alan ve kafa patlattığımız konuların çok basit çözümleri olabilir.

    Alıntıları Göster
    hocam chat bana müthiş yarıyor.grammer konusunda illaki sıkıntılarım oluyor ama kelime dağarcığı konusunda geliştikçe geliştiriyor...

    şu an internetten tanışıp singapurdan edindiğim lihua isimli bir kız arkadaşım var ,aynı zamanda din üzerine konuştuğum endenozyalı müslüman lin isimli arkadaşım ve çinden muhabbet adına konuştuğum teddy isimli arkadaşlarım var. bunlarla ben hiç bi zaman terbiye sınırlarımı aşarak konuşmaya çalışmadım. konuştuysam da bi şekilde durumu eski hale getirebidim...

    geçenlerde 2 gün nete gelmediğim için lihua dan (+68 ile başlayan) i am worry, are you sick diyerek başlayan mesaj geldi ve inanın çok duygulandım.. yaa inanın kız arkadaşımı aratmıyor... keşke türkiyede olsa....

    diyeceğim şu arkadaşlar herşey sizin elinizde.....

    farklı yerlere değil klavyeye kuvvet arkadaşlar..

    o zaman bişeyler olabiliyo :)))




  • quote:

    Orijinalden alıntı: carric

    hocam chat bana müthiş yarıyor.grammer konusunda illaki sıkıntılarım oluyor ama kelime dağarcığı konusunda geliştikçe geliştiriyor...

    şu an internetten tanışıp singapurdan edindiğim lihua isimli bir kız arkadaşım var ,aynı zamanda din üzerine konuştuğum endenozyalı müslüman lin isimli arkadaşım ve çinden muhabbet adına konuştuğum teddy isimli arkadaşlarım var. bunlarla ben hiç bi zaman terbiye sınırlarımı aşarak konuşmaya çalışmadım. konuştuysam da bi şekilde durumu eski hale getirebidim...

    geçenlerde 2 gün nete gelmediğim için lihua dan (+68 ile başlayan) i am worry, are you sick diyerek başlayan mesaj geldi ve inanın çok duygulandım.. yaa inanın kız arkadaşımı aratmıyor... keşke türkiyede olsa....

    diyeceğim şu arkadaşlar herşey sizin elinizde.....

    farklı yerlere değil klavyeye kuvvet arkadaşlar..

    o zaman bişeyler olabiliyo :)))

    Alıntıları Göster
    Şöyle söyleyeyim, grammar ne kadar önemli olsa da, "Ben İngilizce biliyorum," diyebilmeniz için mutlaka ve mutlaka duyduğunuzu anlamanız ve de düşündüğünüzü bir şekilde karşı tarafa anlatmanız gerekir. Yani listening ve speaking yetenekleriniz söz konusu.

    Karşınızda resmi biri yoksa ve siz de onunla resmi bir konuşma yapmayacaksanız çok da saçmalamadığınız sürece grammar'ın çok da önemi yoktur. Tabii ki doğru cümle yapılarıyla konuşmak güzeldir fakat karşıdaki zaten sizin ne demek istediğinizi aşağı yukarı anlayacaktır. Burada önemli olan derdinizi anlatabilmektir. Bunun için kelime haznenizin geniş olması gerekiyor elbette. Öncelikle bu konuda çalışmalarınızı sıklaştırmalısınız.

    Üstte yazdığım şekliyle grammar'ı yok saydığımı düşünebilirsiniz ama öyle değil elbette. Zamanları, cümle yapılarını, fiilleri vesaireyi iyice öğrenip tekrar ettiğinizde zaten oturacaktır.

    Ben liseden yeni mezun oldum, sekiz yıl bir tane devlet ilkokuluna, dört yıl da bir tane devlet anadolu lisesine devam ettim. Biliyorsunuz, devlet okullarında İngilizce eğitim dördüncü sınıftan itibaren verilmeye başlanıyor fakat benim gittiğim okulda müdür paralı öğretmen tutup birinci sınıftan beri bizim derslerimize sokmuştu. Bunun bana çok faydası oldu çünkü ben İngilizceyi öğrendikçe çok hoşuma gidiyordu ve dördüncü sınıfa gelip çoğu akranım daha yeni "hello, hi" derken ben ve arkadaşlarım karışık zamanları öğreniyorduk. Ben bununla da yetinmedim, kendi çapımda kendimi geliştirdim diyebilirim, bir şekilde kalburüstü seviyede İngilizce'm var diyebiliyorum.

    Bunları neden anlattım, şundan: On iki yıldır iyi-kötü İngilizce eğitim alıyorum ve de bununla yetinmeyip kendimi türlü şekilde geliştirmeye çalıştım, imkanlarım doğrultusunda. Yine de önüme İngilizcesi çok iyi derecede olan bir insanı koysanız, onunla doğru düzgün konuşamam. Dediğini çok iyi şekilde anlarım fakat ona derdimi onun bana anlattığı gibi çok rahat ve akıcı bir şekilde anlatamam. Çünkü ben şu zamana kadar hiç speaking yönümü geliştirmedim. Orası hep kör kaldı. Kelime haznem çok geniş, birçok kelimeyi biliyorum; aksanım çok iyi, karşıdakinin dediğini eksiksiz seviyesinden bir tık aşağıdaki seviyede rahat anlarım, terimlerin çok olmadığı bir makaleyi ya da yazıyı vs. çok rahat okur ve eksiksiz anlarım fakat konuşamam. İki cümle anlatırım, üçüncü cümle tıkanırım. İşte, speaking kısmı bu yüzden çok önemli ve de evden bu kısmı geliştiremezsiniz.

    Fakat, speaking'e gelmeden önce grammar'ın temelini atın, tekrarlarını yapın ve oturtun. Kelime haznenizi geliştirin. Bunun için basit hikaye kitapları okuyabilirsiniz. Fakat çok da basit olmasını önermem çünkü bazılarında kelime sayısı çok az ve onlar da bilindik kelimeler oluyor. Wikipedia'nın Simple English dil seçeneği var ve burada vakit geçirirseniz size çok faydası olacaktır eminim. Hem de kendinizi genel kültür yönünden geliştirmiş olursunuz. Aynı şekilde, direkt olarak İngilizce dil seçeneğinde basit makaleler var ve bunları da okuyup bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını öğrenip not alabilirsiniz. İnternetten blogları takip edebilirsiniz. Şarkı dinleyebilirsiniz. Biz yabancı şarkıları kafamıza göre dinliyoruz ve sözlerini öğrenmek yerine melodiye göre saçma bir şeyler uydurup onu mırıldanıyoruz. Halbuki Google elimizin altında, yüzlerce şarkı sözü sitesi var. Dinlediğiniz şarkıların sözlerine bakın ve bilmediğiniz kelimeleri oradan seçin.

    Kelime hazneniz geliştikçe zaten kendinizi dilin içinde bulacaksınız. Buradan sonra yapmanız gereken şey listening pratikleri olmalı. Çünkü karşıdakiyle anlaşabilmeniz için onun ne dediğini anlamanız gerek haliyle. Bunun için size yine şarkı dinlemeyi önerebilirim. Sözlerine bakıp dinlediğiniz şarkıdan o cümleleri çıkarmaya çalışarak bu becerinizi geliştirmeniz mümkün. Yine aynı şekilde altyazılı dizi ve film izleyin. Listening bir de aksanın oturması için de önemlidir fakat aksan o kadar da önemli değildir. Aksanımız ne kadar iyi olursa olsun sahip olduğumuz ağız özellikleri içinde mutlaka olacaktır, zaten gelişmeyi göreceksiniz, dert etmeyin.

    Bu kadar pratikten sonra yabancılarla internet üzerinden sohbet edebilecek, İngilizce forumlarda tartışmalara katılabilecek seviyeye geleceksiniz zaten. Bu fırsatları kesinlikle kaçırmayın ve aktif şekilde tartışmalara katılın.

    Speaking için söylebileceğim net bir şey var, o da ABD ya da İngiltereye birkaç aylık bir seyahat. Tabii imkanınız varsa. Benim yok misal; fakat fırsat yaratabildiğim gibi bu işi gerçekleştirmek istiyorum. Burada İngilizce konuşabileceğimiz bir ortam yok, o yüzden speaking kısmı bir türlü geliştirmiyor elbette. Kurslar bu yönden iyi bir alternatif olabilir. Fakat ABD ya da İngiltereye gittiğinizde İngilizce konuşmaktan başka bir çareniz olmayacak; Türkçe konuşulan ortamlarda kalmadığınız sürece. beş ay gibi bir süreye isteseniz de istemeseniz de şakır şakır ötüyor olursunuz diye düşünüyorum. Kendi adıma da tabii ki. Bu imkanı bulamayan arkadaşlar mutlaka İngilizce konuşulan ortamlar bulmaları gerekiyor, mesela çıkıp turistlere derdinizi anlatın, birlikte gezmeyi teklif edin. Ben yapamam tabii böyle bir şeyi ama yapabilecek arkadaşlar vardır. Bilmiyorum, bir şekilde alternatifler yaratın ama mutlaka konuşmak zorundasınız, unutmayın. Yoksa öğrenemezsiniz.

    Writing (yabancılarla konuşma, forumlarda tartışmalara katılma da buraya dahil) kısmı aslında biraz da speaking gibi. Resmi bir belge, mail vs. yazmayacağınız sürece üzerinde pratik yapıldıkça gelişebilecek bir şey.

    Umarım yardımcı olmuşumdur, İngilizce konusunda benden daha tecrübeli ve daha iyi durumda olan arkadaşlar varsa yanlışlarımı düzeltirse ve de üstüne ekleme yapmak isterlerse çok sevinirim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hmac -- 14 Ağustos 2012; 1:19:31 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hmac

    Şöyle söyleyeyim, grammar ne kadar önemli olsa da, "Ben İngilizce biliyorum," diyebilmeniz için mutlaka ve mutlaka duyduğunuzu anlamanız ve de düşündüğünüzü bir şekilde karşı tarafa anlatmanız gerekir. Yani listening ve speaking yetenekleriniz söz konusu.

    Karşınızda resmi biri yoksa ve siz de onunla resmi bir konuşma yapmayacaksanız çok da saçmalamadığınız sürece grammar'ın çok da önemi yoktur. Tabii ki doğru cümle yapılarıyla konuşmak güzeldir fakat karşıdaki zaten sizin ne demek istediğinizi aşağı yukarı anlayacaktır. Burada önemli olan derdinizi anlatabilmektir. Bunun için kelime haznenizin geniş olması gerekiyor elbette. Öncelikle bu konuda çalışmalarınızı sıklaştırmalısınız.

    Üstte yazdığım şekliyle grammar'ı yok saydığımı düşünebilirsiniz ama öyle değil elbette. Zamanları, cümle yapılarını, fiilleri vesaireyi iyice öğrenip tekrar ettiğinizde zaten oturacaktır.

    Ben liseden yeni mezun oldum, sekiz yıl bir tane devlet ilkokuluna, dört yıl da bir tane devlet anadolu lisesine devam ettim. Biliyorsunuz, devlet okullarında İngilizce eğitim dördüncü sınıftan itibaren verilmeye başlanıyor fakat benim gittiğim okulda müdür paralı öğretmen tutup birinci sınıftan beri bizim derslerimize sokmuştu. Bunun bana çok faydası oldu çünkü ben İngilizceyi öğrendikçe çok hoşuma gidiyordu ve dördüncü sınıfa gelip çoğu akranım daha yeni "hello, hi" derken ben ve arkadaşlarım karışık zamanları öğreniyorduk. Ben bununla da yetinmedim, kendi çapımda kendimi geliştirdim diyebilirim, bir şekilde kalburüstü seviyede İngilizce'm var diyebiliyorum.

    Bunları neden anlattım, şundan: On iki yıldır iyi-kötü İngilizce eğitim alıyorum ve de bununla yetinmeyip kendimi türlü şekilde geliştirmeye çalıştım, imkanlarım doğrultusunda. Yine de önüme İngilizcesi çok iyi derecede olan bir insanı koysanız, onunla doğru düzgün konuşamam. Dediğini çok iyi şekilde anlarım fakat ona derdimi onun bana anlattığı gibi çok rahat ve akıcı bir şekilde anlatamam. Çünkü ben şu zamana kadar hiç speaking yönümü geliştirmedim. Orası hep kör kaldı. Kelime haznem çok geniş, birçok kelimeyi biliyorum; aksanım çok iyi, karşıdakinin dediğini eksiksiz seviyesinden bir tık aşağıdaki seviyede rahat anlarım, terimlerin çok olmadığı bir makaleyi ya da yazıyı vs. çok rahat okur ve eksiksiz anlarım fakat konuşamam. İki cümle anlatırım, üçüncü cümle tıkanırım. İşte, speaking kısmı bu yüzden çok önemli ve de evden bu kısmı geliştiremezsiniz.

    Fakat, speaking'e gelmeden önce grammar'ın temelini atın, tekrarlarını yapın ve oturtun. Kelime haznenizi geliştirin. Bunun için basit hikaye kitapları okuyabilirsiniz. Fakat çok da basit olmasını önermem çünkü bazılarında kelime sayısı çok az ve onlar da bilindik kelimeler oluyor. Wikipedia'nın Simple English dil seçeneği var ve burada vakit geçirirseniz size çok faydası olacaktır eminim. Hem de kendinizi genel kültür yönünden geliştirmiş olursunuz. Aynı şekilde, direkt olarak İngilizce dil seçeneğinde basit makaleler var ve bunları da okuyup bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını öğrenip not alabilirsiniz. İnternetten blogları takip edebilirsiniz. Şarkı dinleyebilirsiniz. Biz yabancı şarkıları kafamıza göre dinliyoruz ve sözlerini öğrenmek yerine melodiye göre saçma bir şeyler uydurup onu mırıldanıyoruz. Halbuki Google elimizin altında, yüzlerce şarkı sözü sitesi var. Dinlediğiniz şarkıların sözlerine bakın ve bilmediğiniz kelimeleri oradan seçin.

    Kelime hazneniz geliştikçe zaten kendinizi dilin içinde bulacaksınız. Buradan sonra yapmanız gereken şey listening pratikleri olmalı. Çünkü karşıdakiyle anlaşabilmeniz için onun ne dediğini anlamanız gerek haliyle. Bunun için size yine şarkı dinlemeyi önerebilirim. Sözlerine bakıp dinlediğiniz şarkıdan o cümleleri çıkarmaya çalışarak bu becerinizi geliştirmeniz mümkün. Yine aynı şekilde altyazılı dizi ve film izleyin. Listening bir de aksanın oturması için de önemlidir fakat aksan o kadar da önemli değildir. Aksanımız ne kadar iyi olursa olsun sahip olduğumuz ağız özellikleri içinde mutlaka olacaktır, zaten gelişmeyi göreceksiniz, dert etmeyin.

    Bu kadar pratikten sonra yabancılarla internet üzerinden sohbet edebilecek, İngilizce forumlarda tartışmalara katılabilecek seviyeye geleceksiniz zaten. Bu fırsatları kesinlikle kaçırmayın ve aktif şekilde tartışmalara katılın.

    Speaking için söylebileceğim net bir şey var, o da ABD ya da İngiltereye birkaç aylık bir seyahat. Tabii imkanınız varsa. Benim yok misal; fakat fırsat yaratabildiğim gibi bu işi gerçekleştirmek istiyorum. Burada İngilizce konuşabileceğimiz bir ortam yok, o yüzden speaking kısmı bir türlü geliştirmiyor elbette. Kurslar bu yönden iyi bir alternatif olabilir. Fakat ABD ya da İngiltereye gittiğinizde İngilizce konuşmaktan başka bir çareniz olmayacak; Türkçe konuşulan ortamlarda kalmadığınız sürece. beş ay gibi bir süreye isteseniz de istemeseniz de şakır şakır ötüyor olursunuz diye düşünüyorum. Kendi adıma da tabii ki. Bu imkanı bulamayan arkadaşlar mutlaka İngilizce konuşulan ortamlar bulmaları gerekiyor, mesela çıkıp turistlere derdinizi anlatın, birlikte gezmeyi teklif edin. Ben yapamam tabii böyle bir şeyi ama yapabilecek arkadaşlar vardır. Bilmiyorum, bir şekilde alternatifler yaratın ama mutlaka konuşmak zorundasınız, unutmayın. Yoksa öğrenemezsiniz.

    Writing (yabancılarla konuşma, forumlarda tartışmalara katılma da buraya dahil) kısmı aslında biraz da speaking gibi. Resmi bir belge, mail vs. yazmayacağınız sürece üzerinde pratik yapıldıkça gelişebilecek bir şey.

    Umarım yardımcı olmuşumdur, İngilizce konusunda benden daha tecrübeli ve daha iyi durumda olan arkadaşlar varsa yanlışlarımı düzeltirse ve de üstüne ekleme yapmak isterlerse çok sevinirim.

    Alıntıları Göster
    bol bol kelime ezberlemelisiniz, yeni bir dil öğrenirken bence en önemlisi kelime ezberlemek, şuan almanca öğrenmeye çalışıyorum ama gramer konularını bilmem çok bir işime yaramıyor, kelime bilmedikten sonra neyi nereye koyacağınızı bilmenın alemi yok. Bence ingilizceyi evde öğrenmeye çalışan arkadaşlar bol bol kelime ezberleyip, her hafta bir gramer konusu öğrenmeye çalışsınlar. bol kelime bildikten sonra gramer corap söküğü gibi gelir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hmac

    Şöyle söyleyeyim, grammar ne kadar önemli olsa da, "Ben İngilizce biliyorum," diyebilmeniz için mutlaka ve mutlaka duyduğunuzu anlamanız ve de düşündüğünüzü bir şekilde karşı tarafa anlatmanız gerekir. Yani listening ve speaking yetenekleriniz söz konusu.

    Karşınızda resmi biri yoksa ve siz de onunla resmi bir konuşma yapmayacaksanız çok da saçmalamadığınız sürece grammar'ın çok da önemi yoktur. Tabii ki doğru cümle yapılarıyla konuşmak güzeldir fakat karşıdaki zaten sizin ne demek istediğinizi aşağı yukarı anlayacaktır. Burada önemli olan derdinizi anlatabilmektir. Bunun için kelime haznenizin geniş olması gerekiyor elbette. Öncelikle bu konuda çalışmalarınızı sıklaştırmalısınız.

    Üstte yazdığım şekliyle grammar'ı yok saydığımı düşünebilirsiniz ama öyle değil elbette. Zamanları, cümle yapılarını, fiilleri vesaireyi iyice öğrenip tekrar ettiğinizde zaten oturacaktır.

    Ben liseden yeni mezun oldum, sekiz yıl bir tane devlet ilkokuluna, dört yıl da bir tane devlet anadolu lisesine devam ettim. Biliyorsunuz, devlet okullarında İngilizce eğitim dördüncü sınıftan itibaren verilmeye başlanıyor fakat benim gittiğim okulda müdür paralı öğretmen tutup birinci sınıftan beri bizim derslerimize sokmuştu. Bunun bana çok faydası oldu çünkü ben İngilizceyi öğrendikçe çok hoşuma gidiyordu ve dördüncü sınıfa gelip çoğu akranım daha yeni "hello, hi" derken ben ve arkadaşlarım karışık zamanları öğreniyorduk. Ben bununla da yetinmedim, kendi çapımda kendimi geliştirdim diyebilirim, bir şekilde kalburüstü seviyede İngilizce'm var diyebiliyorum.

    Bunları neden anlattım, şundan: On iki yıldır iyi-kötü İngilizce eğitim alıyorum ve de bununla yetinmeyip kendimi türlü şekilde geliştirmeye çalıştım, imkanlarım doğrultusunda. Yine de önüme İngilizcesi çok iyi derecede olan bir insanı koysanız, onunla doğru düzgün konuşamam. Dediğini çok iyi şekilde anlarım fakat ona derdimi onun bana anlattığı gibi çok rahat ve akıcı bir şekilde anlatamam. Çünkü ben şu zamana kadar hiç speaking yönümü geliştirmedim. Orası hep kör kaldı. Kelime haznem çok geniş, birçok kelimeyi biliyorum; aksanım çok iyi, karşıdakinin dediğini eksiksiz seviyesinden bir tık aşağıdaki seviyede rahat anlarım, terimlerin çok olmadığı bir makaleyi ya da yazıyı vs. çok rahat okur ve eksiksiz anlarım fakat konuşamam. İki cümle anlatırım, üçüncü cümle tıkanırım. İşte, speaking kısmı bu yüzden çok önemli ve de evden bu kısmı geliştiremezsiniz.

    Fakat, speaking'e gelmeden önce grammar'ın temelini atın, tekrarlarını yapın ve oturtun. Kelime haznenizi geliştirin. Bunun için basit hikaye kitapları okuyabilirsiniz. Fakat çok da basit olmasını önermem çünkü bazılarında kelime sayısı çok az ve onlar da bilindik kelimeler oluyor. Wikipedia'nın Simple English dil seçeneği var ve burada vakit geçirirseniz size çok faydası olacaktır eminim. Hem de kendinizi genel kültür yönünden geliştirmiş olursunuz. Aynı şekilde, direkt olarak İngilizce dil seçeneğinde basit makaleler var ve bunları da okuyup bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını öğrenip not alabilirsiniz. İnternetten blogları takip edebilirsiniz. Şarkı dinleyebilirsiniz. Biz yabancı şarkıları kafamıza göre dinliyoruz ve sözlerini öğrenmek yerine melodiye göre saçma bir şeyler uydurup onu mırıldanıyoruz. Halbuki Google elimizin altında, yüzlerce şarkı sözü sitesi var. Dinlediğiniz şarkıların sözlerine bakın ve bilmediğiniz kelimeleri oradan seçin.

    Kelime hazneniz geliştikçe zaten kendinizi dilin içinde bulacaksınız. Buradan sonra yapmanız gereken şey listening pratikleri olmalı. Çünkü karşıdakiyle anlaşabilmeniz için onun ne dediğini anlamanız gerek haliyle. Bunun için size yine şarkı dinlemeyi önerebilirim. Sözlerine bakıp dinlediğiniz şarkıdan o cümleleri çıkarmaya çalışarak bu becerinizi geliştirmeniz mümkün. Yine aynı şekilde altyazılı dizi ve film izleyin. Listening bir de aksanın oturması için de önemlidir fakat aksan o kadar da önemli değildir. Aksanımız ne kadar iyi olursa olsun sahip olduğumuz ağız özellikleri içinde mutlaka olacaktır, zaten gelişmeyi göreceksiniz, dert etmeyin.

    Bu kadar pratikten sonra yabancılarla internet üzerinden sohbet edebilecek, İngilizce forumlarda tartışmalara katılabilecek seviyeye geleceksiniz zaten. Bu fırsatları kesinlikle kaçırmayın ve aktif şekilde tartışmalara katılın.

    Speaking için söylebileceğim net bir şey var, o da ABD ya da İngiltereye birkaç aylık bir seyahat. Tabii imkanınız varsa. Benim yok misal; fakat fırsat yaratabildiğim gibi bu işi gerçekleştirmek istiyorum. Burada İngilizce konuşabileceğimiz bir ortam yok, o yüzden speaking kısmı bir türlü geliştirmiyor elbette. Kurslar bu yönden iyi bir alternatif olabilir. Fakat ABD ya da İngiltereye gittiğinizde İngilizce konuşmaktan başka bir çareniz olmayacak; Türkçe konuşulan ortamlarda kalmadığınız sürece. beş ay gibi bir süreye isteseniz de istemeseniz de şakır şakır ötüyor olursunuz diye düşünüyorum. Kendi adıma da tabii ki. Bu imkanı bulamayan arkadaşlar mutlaka İngilizce konuşulan ortamlar bulmaları gerekiyor, mesela çıkıp turistlere derdinizi anlatın, birlikte gezmeyi teklif edin. Ben yapamam tabii böyle bir şeyi ama yapabilecek arkadaşlar vardır. Bilmiyorum, bir şekilde alternatifler yaratın ama mutlaka konuşmak zorundasınız, unutmayın. Yoksa öğrenemezsiniz.

    Writing (yabancılarla konuşma, forumlarda tartışmalara katılma da buraya dahil) kısmı aslında biraz da speaking gibi. Resmi bir belge, mail vs. yazmayacağınız sürece üzerinde pratik yapıldıkça gelişebilecek bir şey.

    Umarım yardımcı olmuşumdur, İngilizce konusunda benden daha tecrübeli ve daha iyi durumda olan arkadaşlar varsa yanlışlarımı düzeltirse ve de üstüne ekleme yapmak isterlerse çok sevinirim.

    Hepsini okudum ve her ne kadar "Yav he he" çekmek istesem de aslında katılıyorum, yabancılarla listening/speaking pratik yapmak son derece önemli...

    Chat siteleriyle olacak iş değil, ciddi olan zaman ayırmak zorunda. En azından yabancı arkadaslar varsa Skype üzerinden veya konsoldan pratik yapmak çok önemli.

    Öyle oturduğun yerde evden "öğrenemen".

    Paran varsa ve bayılırsan US ve UK iyi gelir, altı ayda TR'de 6 yılda alacağın dersi canlı canlı sıcağı sıcağına alırsın. Tabi kişiliğe ve zekaya göre değişiyor...

    Zor aga zor, kolay değil...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iphoneuss2 -- 16 Ağustos 2012; 2:51:35 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: iphoneuss2

    quote:

    Orijinalden alıntı: hmac

    Şöyle söyleyeyim, grammar ne kadar önemli olsa da, "Ben İngilizce biliyorum," diyebilmeniz için mutlaka ve mutlaka duyduğunuzu anlamanız ve de düşündüğünüzü bir şekilde karşı tarafa anlatmanız gerekir. Yani listening ve speaking yetenekleriniz söz konusu.

    Karşınızda resmi biri yoksa ve siz de onunla resmi bir konuşma yapmayacaksanız çok da saçmalamadığınız sürece grammar'ın çok da önemi yoktur. Tabii ki doğru cümle yapılarıyla konuşmak güzeldir fakat karşıdaki zaten sizin ne demek istediğinizi aşağı yukarı anlayacaktır. Burada önemli olan derdinizi anlatabilmektir. Bunun için kelime haznenizin geniş olması gerekiyor elbette. Öncelikle bu konuda çalışmalarınızı sıklaştırmalısınız.

    Üstte yazdığım şekliyle grammar'ı yok saydığımı düşünebilirsiniz ama öyle değil elbette. Zamanları, cümle yapılarını, fiilleri vesaireyi iyice öğrenip tekrar ettiğinizde zaten oturacaktır.

    Ben liseden yeni mezun oldum, sekiz yıl bir tane devlet ilkokuluna, dört yıl da bir tane devlet anadolu lisesine devam ettim. Biliyorsunuz, devlet okullarında İngilizce eğitim dördüncü sınıftan itibaren verilmeye başlanıyor fakat benim gittiğim okulda müdür paralı öğretmen tutup birinci sınıftan beri bizim derslerimize sokmuştu. Bunun bana çok faydası oldu çünkü ben İngilizceyi öğrendikçe çok hoşuma gidiyordu ve dördüncü sınıfa gelip çoğu akranım daha yeni "hello, hi" derken ben ve arkadaşlarım karışık zamanları öğreniyorduk. Ben bununla da yetinmedim, kendi çapımda kendimi geliştirdim diyebilirim, bir şekilde kalburüstü seviyede İngilizce'm var diyebiliyorum.

    Bunları neden anlattım, şundan: On iki yıldır iyi-kötü İngilizce eğitim alıyorum ve de bununla yetinmeyip kendimi türlü şekilde geliştirmeye çalıştım, imkanlarım doğrultusunda. Yine de önüme İngilizcesi çok iyi derecede olan bir insanı koysanız, onunla doğru düzgün konuşamam. Dediğini çok iyi şekilde anlarım fakat ona derdimi onun bana anlattığı gibi çok rahat ve akıcı bir şekilde anlatamam. Çünkü ben şu zamana kadar hiç speaking yönümü geliştirmedim. Orası hep kör kaldı. Kelime haznem çok geniş, birçok kelimeyi biliyorum; aksanım çok iyi, karşıdakinin dediğini eksiksiz seviyesinden bir tık aşağıdaki seviyede rahat anlarım, terimlerin çok olmadığı bir makaleyi ya da yazıyı vs. çok rahat okur ve eksiksiz anlarım fakat konuşamam. İki cümle anlatırım, üçüncü cümle tıkanırım. İşte, speaking kısmı bu yüzden çok önemli ve de evden bu kısmı geliştiremezsiniz.

    Fakat, speaking'e gelmeden önce grammar'ın temelini atın, tekrarlarını yapın ve oturtun. Kelime haznenizi geliştirin. Bunun için basit hikaye kitapları okuyabilirsiniz. Fakat çok da basit olmasını önermem çünkü bazılarında kelime sayısı çok az ve onlar da bilindik kelimeler oluyor. Wikipedia'nın Simple English dil seçeneği var ve burada vakit geçirirseniz size çok faydası olacaktır eminim. Hem de kendinizi genel kültür yönünden geliştirmiş olursunuz. Aynı şekilde, direkt olarak İngilizce dil seçeneğinde basit makaleler var ve bunları da okuyup bilmediğiniz kelimelerin anlamlarını öğrenip not alabilirsiniz. İnternetten blogları takip edebilirsiniz. Şarkı dinleyebilirsiniz. Biz yabancı şarkıları kafamıza göre dinliyoruz ve sözlerini öğrenmek yerine melodiye göre saçma bir şeyler uydurup onu mırıldanıyoruz. Halbuki Google elimizin altında, yüzlerce şarkı sözü sitesi var. Dinlediğiniz şarkıların sözlerine bakın ve bilmediğiniz kelimeleri oradan seçin.

    Kelime hazneniz geliştikçe zaten kendinizi dilin içinde bulacaksınız. Buradan sonra yapmanız gereken şey listening pratikleri olmalı. Çünkü karşıdakiyle anlaşabilmeniz için onun ne dediğini anlamanız gerek haliyle. Bunun için size yine şarkı dinlemeyi önerebilirim. Sözlerine bakıp dinlediğiniz şarkıdan o cümleleri çıkarmaya çalışarak bu becerinizi geliştirmeniz mümkün. Yine aynı şekilde altyazılı dizi ve film izleyin. Listening bir de aksanın oturması için de önemlidir fakat aksan o kadar da önemli değildir. Aksanımız ne kadar iyi olursa olsun sahip olduğumuz ağız özellikleri içinde mutlaka olacaktır, zaten gelişmeyi göreceksiniz, dert etmeyin.

    Bu kadar pratikten sonra yabancılarla internet üzerinden sohbet edebilecek, İngilizce forumlarda tartışmalara katılabilecek seviyeye geleceksiniz zaten. Bu fırsatları kesinlikle kaçırmayın ve aktif şekilde tartışmalara katılın.

    Speaking için söylebileceğim net bir şey var, o da ABD ya da İngiltereye birkaç aylık bir seyahat. Tabii imkanınız varsa. Benim yok misal; fakat fırsat yaratabildiğim gibi bu işi gerçekleştirmek istiyorum. Burada İngilizce konuşabileceğimiz bir ortam yok, o yüzden speaking kısmı bir türlü geliştirmiyor elbette. Kurslar bu yönden iyi bir alternatif olabilir. Fakat ABD ya da İngiltereye gittiğinizde İngilizce konuşmaktan başka bir çareniz olmayacak; Türkçe konuşulan ortamlarda kalmadığınız sürece. beş ay gibi bir süreye isteseniz de istemeseniz de şakır şakır ötüyor olursunuz diye düşünüyorum. Kendi adıma da tabii ki. Bu imkanı bulamayan arkadaşlar mutlaka İngilizce konuşulan ortamlar bulmaları gerekiyor, mesela çıkıp turistlere derdinizi anlatın, birlikte gezmeyi teklif edin. Ben yapamam tabii böyle bir şeyi ama yapabilecek arkadaşlar vardır. Bilmiyorum, bir şekilde alternatifler yaratın ama mutlaka konuşmak zorundasınız, unutmayın. Yoksa öğrenemezsiniz.

    Writing (yabancılarla konuşma, forumlarda tartışmalara katılma da buraya dahil) kısmı aslında biraz da speaking gibi. Resmi bir belge, mail vs. yazmayacağınız sürece üzerinde pratik yapıldıkça gelişebilecek bir şey.

    Umarım yardımcı olmuşumdur, İngilizce konusunda benden daha tecrübeli ve daha iyi durumda olan arkadaşlar varsa yanlışlarımı düzeltirse ve de üstüne ekleme yapmak isterlerse çok sevinirim.

    Hepsini okudum ve her ne kadar "Yav he he" çekmek istesem de aslında katılıyorum, yabancılarla listening/speaking pratik yapmak son derece önemli...

    Chat siteleriyle olacak iş değil, ciddi olan zaman ayırmak zorunda. En azından yabancı arkadaslar varsa Skype üzerinden veya konsoldan pratik yapmak çok önemli.

    Öyle oturduğun yerde evden "öğrenemen".

    Paran varsa ve bayılırsan US ve UK iyi gelir, altı ayda TR'de 6 yılda alacağın dersi canlı canlı sıcağı sıcağına alırsın. Tabi kişiliğe ve zekaya göre değişiyor...

    Zor aga zor, kolay değil...

    Alıntıları Göster
    İngilizce grameri internettenwww.özkançelen.com sitesinden öğrenebilirsiniz veya ingilizce eğitim seti alıp

    O uzun yazıyı yazan arkadaş çok doğru yazmış :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: :hKn:

    İngilizce grameri internettenwww.özkançelen.com sitesinden öğrenebilirsiniz veya ingilizce eğitim seti alıp

    O uzun yazıyı yazan arkadaş çok doğru yazmış :)

    Alıntıları Göster
    Öncelikli olarak ingilizceyi ne için ve nerede kullanmak için öğreniyoruz ona karar vermeliyiz arkadaşlar. Konuşmak için ingilizce öğrenmek ile sınavlar için ingilizce öğrenmek arasında çok fark vardır bana göre. Bir de şu dikkatimi çekti. Amerikan ingilizcesi ile İngiltere ingilizcesi arasında da bir tercih yapılmalı ileri aşamalarda. Çünkü elin Amerikalısının ingilizcesi çok farklı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: melih_

    Öncelikli olarak ingilizceyi ne için ve nerede kullanmak için öğreniyoruz ona karar vermeliyiz arkadaşlar. Konuşmak için ingilizce öğrenmek ile sınavlar için ingilizce öğrenmek arasında çok fark vardır bana göre. Bir de şu dikkatimi çekti. Amerikan ingilizcesi ile İngiltere ingilizcesi arasında da bir tercih yapılmalı ileri aşamalarda. Çünkü elin Amerikalısının ingilizcesi çok farklı.

    Alıntıları Göster
    1 senede konuşabilmek için ingilizce ne kadar geliştirilebilir arkadaşlar? az çok ingilizce temelim var bol bol altyazılı filmde izlerim ama bi türlü konuşamıyorum. yabancılarla iletişim kurmak istiyorum ve Allah nasip ederse ingiltereye gitmek istiyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: melih_

    Öncelikli olarak ingilizceyi ne için ve nerede kullanmak için öğreniyoruz ona karar vermeliyiz arkadaşlar. Konuşmak için ingilizce öğrenmek ile sınavlar için ingilizce öğrenmek arasında çok fark vardır bana göre. Bir de şu dikkatimi çekti. Amerikan ingilizcesi ile İngiltere ingilizcesi arasında da bir tercih yapılmalı ileri aşamalarda. Çünkü elin Amerikalısının ingilizcesi çok farklı.

    Alıntıları Göster
    Bence insanların artık imkanı daha çok daha fazal ama kafasıda bir o kadar karışık, acaba şöyle ni öğrensem yoksa şu seti mi alsam nasıl anlatsam nerden bailasam derken zaman akıp gidiyor, ancak öğrenmek isteyen ve kafasına koyan adam çok basit kaynaklarla bile öğreniyor, örneğin adam gelmiş diyor ki kurs işe yaramaz, diğeri diyor ki tell me more işe yaramaz falan, ama şunuda size ben garanti veriyorum iddiasınada girmeye hazırım kuru kuruya yurt dışına gitsenizde bir işe yaramaz örnek fenerbahçeli Alex adamda ilgi yok, daum mesela, ayrıca tanıdığım örnekte var bir kaçtana Almanyadan mal gibi geri geldi, ama bunun dışında bodrumda bir apaçi ingilizce öğreniyor yani hatta rusça..

    Bence şu anda internette olan o büyük setlerin birçoğu ve kursların bir çoğu işe fazlasıyla yarar, pek tabi ben kursa giderim sonra eve gelir yatarım dersen sonra kurs bana yaramadı demeye kimin hakkı var, ingilizceyi hayatına sokacaksın filmler internet hikayeler vesaire geçmişteki zorluk çekenlerden bin kat fazla kaynağa sahipsin, hatta açık konuşmak gerekirse çoktan 2.dile bile başlamış olmamız gerekti, ama adam yarın başlarım, amerika olmazsa olmaz, adam lazım, kurssuz olmaz diye diye yıllar akıp gidiyor, pratik yapmak için skype var vesaire, hem siz öğreninde konuşma kısmı kusur kalsın sadece okumak bile dünyayı ayağınıza getiriyor yoksa çağdışı kalırsınız, ingilizce filmler diziler kaynaklar, ama bu deryada insanoğlu gene rahatlığından bahaneler üretip duruyor, öğrenen sadece hikaye kitabı ve sözlükle bile öğrenmeye devam ediyor, ileride Allah nasip eder Amerikaya ingiltereye gidersiniz hem mal gibi kalmaz çat pat altyapıyla gidersiniz, ama bakıyorum karamsar olan amerikaya direk gitmez ise öğrenemeyeceğini kafasına koymuş halbuki o kişi amerikaya gitsede öğrenemeyecek şüphesiz...

    Bakın diğer konuda amlar çatır çatır hikaye okuyor dinliyor kelime gramer harıl harıl çalışıyorlar, şimdi onlar 6 ay sonra amerikaya 1 ay gitse bile büyük faydası olurken, sadece direk amerikaya giden sudan çıkmış balık gibide kalır sonrada çok üzülür giden parasına aylarcada tarzanca öğrenir gelir, amerikada sihirli değnek yok,..

    Allah yardımcınız olsun kolay gelsin..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hamitrf1

    1 senede konuşabilmek için ingilizce ne kadar geliştirilebilir arkadaşlar? az çok ingilizce temelim var bol bol altyazılı filmde izlerim ama bi türlü konuşamıyorum. yabancılarla iletişim kurmak istiyorum ve Allah nasip ederse ingiltereye gitmek istiyorum.

    Hamit güzel soru kardeşim ingilternin seni ne kadar geliştireceği buradaki temeline bağlı ve oradaki uğraşına bağl..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: okaaaaaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: hamitrf1

    1 senede konuşabilmek için ingilizce ne kadar geliştirilebilir arkadaşlar? az çok ingilizce temelim var bol bol altyazılı filmde izlerim ama bi türlü konuşamıyorum. yabancılarla iletişim kurmak istiyorum ve Allah nasip ederse ingiltereye gitmek istiyorum.

    Hamit güzel soru kardeşim ingilternin seni ne kadar geliştireceği buradaki temeline bağlı ve oradaki uğraşına bağl..

    dediğim gibi liseden temelim var herhangi bir yazıyı okuduğumda az buçuk anlayabiliyorum fakat ne konuşabiliyorum ne de konuşulanları anlıyorum. grammerleri rahat ezberleyebilirim, ezberledikten sonra yazarak cümlede kurabilirim ama konuşmak bambaşka bir şey. konuşmayı geliştirmek için yabancı ülke şart sanırım. üniversite başlayınca öğrenci vizesi için başvuru yapacağım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hamitrf1

    quote:

    Orijinalden alıntı: okaaaaaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: hamitrf1

    1 senede konuşabilmek için ingilizce ne kadar geliştirilebilir arkadaşlar? az çok ingilizce temelim var bol bol altyazılı filmde izlerim ama bi türlü konuşamıyorum. yabancılarla iletişim kurmak istiyorum ve Allah nasip ederse ingiltereye gitmek istiyorum.

    Hamit güzel soru kardeşim ingilternin seni ne kadar geliştireceği buradaki temeline bağlı ve oradaki uğraşına bağl..

    dediğim gibi liseden temelim var herhangi bir yazıyı okuduğumda az buçuk anlayabiliyorum fakat ne konuşabiliyorum ne de konuşulanları anlıyorum. grammerleri rahat ezberleyebilirim, ezberledikten sonra yazarak cümlede kurabilirim ama konuşmak bambaşka bir şey. konuşmayı geliştirmek için yabancı ülke şart sanırım. üniversite başlayınca öğrenci vizesi için başvuru yapacağım.

    Tabiki dostum çok haklısın bu ülkede okumaz yazma anlama, soru sorma, dert anlatma çok iyi geliştirilir kimse itiraz etmesin bir ton kaynak var bu konuda, Ancak karşılıklı olarak konuşma konusunda birileri lazım, yurtdışı olması daha iyi olur ama onun içinde orada konuşacak birileri lazım eğitim amaçlı gitmen lazım yoksa bakkala falan soru sorarak olmuyor, üniversite başlayınca imkanın varsa sakın kaçırma başvur orada alacağın eğitim elbette çok daha etkili olur....

    Sana şöyle söyleyeyim Allahın apaçisi sırf manita uğruna rusça ve ingilizce öğreniyor bizzat tanıdıklarım var lise mezunu bile değiller..

    ülkemizde en zoru karşındaki insanla konuşmaktır, anlama olayı sorun değil çünkü hikaye kitaplarında dinleme cd leri 1. dereceden başla, normal sinema izlemeye kadar gidesin ve artık anlıyorsun demektir ama karşındakini anlayıp cevap veremeyebilirsin onun için ise pratik şart işte burada birileri gerekiyor mecburen..

    İşte sen daha lise bitmemiş Türkiyede;
    Okuma
    yazma
    Duyduğunu anlama
    az çok konuşma kısmını geliştirmeye çalış...yurtdışına çıktığında gereksiz masraftan kurtulur çok hızlı yol katedersin,...diyorum ya alanyada adam ingilizce rusça konuşuyor rahat ama okuma yazmayı yapamıyor sürekli pratik ve turistlerle muhabbetten :) neyi çok yaparsan o gelişiyor..

    Kolay gelsin, diğer konuda sesli kitaplar var onlara bak...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: okaaaaaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: hamitrf1

    quote:

    Orijinalden alıntı: okaaaaaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: hamitrf1

    1 senede konuşabilmek için ingilizce ne kadar geliştirilebilir arkadaşlar? az çok ingilizce temelim var bol bol altyazılı filmde izlerim ama bi türlü konuşamıyorum. yabancılarla iletişim kurmak istiyorum ve Allah nasip ederse ingiltereye gitmek istiyorum.

    Hamit güzel soru kardeşim ingilternin seni ne kadar geliştireceği buradaki temeline bağlı ve oradaki uğraşına bağl..

    dediğim gibi liseden temelim var herhangi bir yazıyı okuduğumda az buçuk anlayabiliyorum fakat ne konuşabiliyorum ne de konuşulanları anlıyorum. grammerleri rahat ezberleyebilirim, ezberledikten sonra yazarak cümlede kurabilirim ama konuşmak bambaşka bir şey. konuşmayı geliştirmek için yabancı ülke şart sanırım. üniversite başlayınca öğrenci vizesi için başvuru yapacağım.

    Tabiki dostum çok haklısın bu ülkede okumaz yazma anlama, soru sorma, dert anlatma çok iyi geliştirilir kimse itiraz etmesin bir ton kaynak var bu konuda, Ancak karşılıklı olarak konuşma konusunda birileri lazım, yurtdışı olması daha iyi olur ama onun içinde orada konuşacak birileri lazım eğitim amaçlı gitmen lazım yoksa bakkala falan soru sorarak olmuyor, üniversite başlayınca imkanın varsa sakın kaçırma başvur orada alacağın eğitim elbette çok daha etkili olur....

    Sana şöyle söyleyeyim Allahın apaçisi sırf manita uğruna rusça ve ingilizce öğreniyor bizzat tanıdıklarım var lise mezunu bile değiller..

    ülkemizde en zoru karşındaki insanla konuşmaktır, anlama olayı sorun değil çünkü hikaye kitaplarında dinleme cd leri 1. dereceden başla, normal sinema izlemeye kadar gidesin ve artık anlıyorsun demektir ama karşındakini anlayıp cevap veremeyebilirsin onun için ise pratik şart işte burada birileri gerekiyor mecburen..

    İşte sen daha lise bitmemiş Türkiyede;
    Okuma
    yazma
    Duyduğunu anlama
    az çok konuşma kısmını geliştirmeye çalış...yurtdışına çıktığında gereksiz masraftan kurtulur çok hızlı yol katedersin,...diyorum ya alanyada adam ingilizce rusça konuşuyor rahat ama okuma yazmayı yapamıyor sürekli pratik ve turistlerle muhabbetten :) neyi çok yaparsan o gelişiyor..

    Kolay gelsin, diğer konuda sesli kitaplar var onlara bak...

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar yıllarca bu iş için uğraştım. Keşke kısmet olsa hazırlık okusaydım. İngilizcem berbat hala. Ama yine de kendi kendime öğrenmek istiyorum. Çünkü kurslar başlangıçta iyi eğitim verselerde ileri kurlarda sınıfı toparlayacak kadar öğrenci bulamıyorlar. 6. kurdan sonrasını unutun yani.

    En gerçekçi çözüm özel ders almak. Ama o da çok pahalı. Belki 3-4 kişi birleşip iyi bir hocadan özel ders alınabilir. Butik bir kurs gibi.

    Benim bu yolda elde ettiğim şeylerden en önemlisi kesinlikle konuşmak ve anlamak istiyorsanız yabancılarla konuşun. Özellikle ingilizceyi öğrenmiş insanlarla. Evde bir amerikalı arkadaşım vardı. çok az kelime anlayıp söylediklerinden ne dediğini anlıyordum. O beni hiç anlamadı neredeyse. Fakat polonyalı bir arkadaşla çok iyi anlaşıyoruz gibi. Bazen zorlanıyoruz ama artık telaffuz değil kelime ve grammer bilmemekte. Hatta şöyle diyim bilmediğim bir kelimeyi söylese bile sözlüğe yazıp arayabiliyorum. Ama grammerden 3 zaman anca bilirim. O yüzden yapabiliyorsanız konuşma ve anlama için mutlaka yabancılarla konuşun. Diğer türlü beyin yeni dile sanki yer açmıyor.

    Asla ara vermeyin. Hergün bişeyler öğrenmeye bişeyler tercüme etmeye çalışın diyor bir ingiliz öğretmen. Bunu diyende youtube da çok ders anlatmış. Link bu.http://www.youtube.com/user/duncaninchina?feature=watch yalnız adam bana sinir bozucu geldi ama siz takip edin çok iyi adam işinde.

    Bir ikincisi live mocha ve skype gibi çözümler çok sistematiksiz ve disiplinsiz. Livemocha'dan bişey öğreneyim diye çok zaman harcar ama o zamanın verimini alamazsınız. En güzeli yaşayarak öğrenmeniz derim. Paranız varsa biraz ingilizce öğrenip hemen yurtdışına gidin. Aksanları da iyi anlayabileceksiniz o zaman. Ben fırsatı kaçırdım malesef.




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.