Şimdi Ara

Kişisel Çeviri Köşesi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
96
Cevap
5
Favori
3.277
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar,


    Bir konuda bazı arkadaşların cümle çevirirken sıkıntılı olduklarını paylaştıklarını gördüm. Herkeste bu konuda sıkıntılar var, aynı bende de olduğu gibi. Bu yüzden birkaç cümle yazıp(ya kafamızdan, ya da bir yerden kopyalayarak) çevirmeye çalışalım. Bence çok faydalı olacak hepimize.

    Bu aşamada faydalanabilecek kaynaklar:

    www.seslisozluk.com
    http://www.ldoceonline.com/ (Longman Sözlük)
    http://dictionary.reference.com/ (Yabancı sözlük)
    www.radikal.com.tr (Türkçe haberler)
    http://www.ntvmsnbc.com/ (Türkçe haberler)
    www.hurriyetdailynews.com (İngilizce'den çeviri için haberler)

    Başlayalım:


    Türkçe - İngilizce


    Türkiye'de futbol ne yazık ki belirli kalıplara sıkışmış vaziyette. Sonuç ne olursa olsun, başarısızlıktan sorumlu tutulan hep teknik direktörler oluyor. Futbol takımındaki yararsız ve/ya da yetersiz oyuncuları kulüplerimizden yollayamıyoruz(yollayamadığımız gibi), her sene geniş çaplı bir araştırmanın sonucu olmayan, genellikle takımlarından sorunlu ya da sakat ayrılan futbolcuları alıyoruz. Hatta bazı futbolcuların sadece menajerler tarafından önerildikten sonra transfer edildiğini söylemek de yanlış olmaz. (Freestyle )


    In Turkey, football is unfortunately stuck in certain forms. No matter the result is, technical directors are accountable for failures on each occassion. We cannot send useless and/or insufficient players from our teams and every year we buy many footballers that are not the result of a wide range of research and these footballers are generally problematic or injured. It is a truism to say that even some footballers are transferred only after being offered by managers.


    İngilizce - Türkçe (http://www.hurriyetdailynews.com/index.php - Dili çok karmaşık olmadığı için bu siteyi kullanabilirsiniz.)


    "An unidentified retired soldier leaked a document called the “Internet Memorandum” to Taraf detailing the alleged operation, which included claims that 430 Turkish-content websites were being monitored by the military."


    Kimliği belirlenemeyen bir emekli asker, iddia edilen operasyonu detaylandıran Internet Muhtırası(E-Muhtıra) adlı bir belgeyi, 430 Türkçe içerikli websitesinin ordu tarafından izlendiğini anlatan iddialarla beraber Taraf Gazetesi'ne sızdırdı.


    Bulduğunuz ya da kendi yazdığınız bir Türkçe bir de İngilizce kısa 2 yazıyı burada çevirebilirsiniz arkadaşlar, yukarıda yaptığım gibi.

    Ayrıca lütfen yazılanlarda eksik ya da yanlış gördüğünüz yerleri belirtin. Herkese teşekkürler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armasova -- 30 Ağustos 2010; 23:54:26 >







  • quote:

    many footballers that are not the result of a wide range of research and these footballers are generally problematic or injured

    many footballers that are generally problematic or injured and not the results of a wide range of research ,ya da,
    many footballers that are generally problematic or injured and that are not the results of a wide range of research

    şekillerinde kısaltılabilirdi sanıyorum


    quote:

    kalıplara sıkışmış vaziyette.

    Bunu "stuck in certain forms" yerine daha değişik bi şekilde ifade etsek daha güzel olabilir. "follows a fixed patern" gibi bi şey olabilir belki..
    (Gerçi ben kendi önerimi de hiç beğenmedim ama olsun Fixed yerine daha güzel bi adj. düşünmek lazım ama uykum fena şu an sonra bakarım :D)



    quote:

    No matter the result is

    Bunun da
    "No matter what the result is" olması lazım
    "Whatever the result", "Regardless of the result" da diğer alternatifler..


    quote:

    technical directors are accountable for failures on each occassion.


    "Technical directors are held accountable..." desek çok daha iyi karşılar orijinal cümleyi..

    held'siz kullanınca, sanki bu yazdığın genel bir doğruymuş ve sen bunu aktarıyormuşsun gibi oluyor. Şunun gibi yani:
    "Sonuç ne olursa olsun, teknik direktörler başarısızlıktan sorumludur"

    ama "hold someone accountable" kalıbını kullanınca sorumlu tutmak ifadesinin anlamını verebilmiş oluyoruz ve bu cümlede bu kalıp gerekli..
    "Sonuç ne olursa olsun, teknik direktörler başarısızlıktan sorumlu tutuluyor/tutulur"

    Ve son olarak
    "Sorumlu tutulan X oluyor" cümlesinde olduğu gibi X'e vurguyu kaydırmak için İng.de "it...that" kalıbını kullanabiliriz

    Whatever the result, it is always technical directors that are held accountable for failures.. gibi


    Bu ufak detaylar dışında gayet kaliteli bi çeviri olmuş
    İkinci çeviride de bir sıkıntı yok sanıyorum

    Hatam varsa lütfen düzeltiniz..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TripsinojeN


    Kurbanın olurum.

    held accountable'ı unutmuşum. Bir türlü de aklıma gelmedi.

    No matter what the result is - Tabii ki de böyle olmalıydı, karıştırmışım.

    "many footballers" ile başlayan dediğin gibi çok güzel kısaltılıyor.

    "kalıplara sıkışmış vaziyette." Bence ikimizinki de tam olmadı.


    Sonuç olarak, çok teşekkür ederim yardımların için. Senin de kişisel çevirilerini paylaşmanı bekliyorum.




  • Madem ki bu işi bu kadar ciddiye alıyordunuz , o zaman Work & Travel öğrencilerini seçmeyecektiniz. Bizlerden hiç kimsenin paraya ihtiyacı yok. Biz buraya dilimizi geliştirmek için geliyoruz ve buna dayanmak zorunda değiliz , kusura bakmayın ama soruyordunuz "Bu Türk'lere neler oluyor? Neden hepsi istifa ediyor" diye, işte bu yüzden. Bizi hiç bir şey için sorumlu tutamazsınız, bütün bu yaşananlar sizin yüzünüzden.

    Since you were taking this job seriously, you shouldn't have chosen work&travel students. None of us need money. We just came here to improve our english and we don't have to hang in it. I'm sorry but that's the why you've been asking for while "What's wrong with Turkish guys? Why all of them is resigning?". You can't hold us responsible for anything , all this happening is because of you.

    Not : Biraz basit oldu herhalde kusura bakmayın ama gece gece bu aklıma geldi, iş verenime hep bunu söylemek istemiştim Amerika'da yememişti biraz. Yanlış varsa söyleyin lütfen. Özellikle ilk cümleden çok emin değilim.

    Edit : Ekleme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Beamer -- 26 Ağustos 2010; 4:39:00 >




  • "we don't have to hang in it" Hang in'den emin değilim.

    "I'm sorry but that's the reason why you've been asking for a while "What's wrong with Turkish guys? Why all of them are resigning?"

    "You can't hold us responsible for anything , all these experiences are caused by you."

    Bu şekilde daha iyi olabilir sanki.


    Türkçe - İngilizce


    Bugün Türk futbolu adına utanç verici anlardan bazıları yaşandı. Fenerbahçe ve Galatasaray kendilerine yakışmayan sonuçlar aldılar. Galatasaray'da büyük çaplı bir kaos ortamının olduğunu söylemek mümkün. Fenerbahçe'de ise çeşitli sıkıntılar var ama yeni şeyler denendiği için taraftarın bunlara katlanabilme ihtimali yüksek. Bu 2 takımımız dışında Trabzonspor da elendi, fakat çok önemli bir rakibe, Liverpool'a elendi. Ne kadar formdan uzak olsa da, bir İngiliz devi her zaman zor bir rakip olmuştur. Beşiktaş ise kolay bir şekilde Finlandiya ekibini mağlup etmeyi başardı. Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi'ndeki rakipleri Manchester United, Valencia ve Glasgow Rangers oldu. Bursaspor'un gruptan çıkması mucize olmaz. Avrupa'da mücadele edecek 2 takımımıza da bol şanslar diliyorum.


    Today, some shameful moments have experienced for Turkish football. Fenerbahçe and Galatasaray have got results that do not befit for them. On Galatasaray side, it is possible to say that there exists a vast chaos atmosphere. As for Fenerbahçe's conditions, there are some difficulties but the possibility of abiding these ones of fans is high as there are some things tried. Except for these 2 teams, Trabzonspor has been elaminated but their rival was so important team, Liverpool. Even though a English giant is out of form, it is always a hard competitor. On the other hand, Beşiktaş has succeed in defeating a Finland team in an easy way. The rivals of Bursaspor in Champions League are Manchester United, Valencia and Glasgow Rangers. To accomplish to qualify to be in the next round is not a miracle. I wish luck for 2 teams of ours in Europe.


    İngilizce - Türkçe


    Responding to criticisms that he did not present any evidence in his book to support his allegations, Avcı said that by law, he does not have the authority to collect evidence, something that is the job of prosecutors. “The book has many pieces of evidence and I have enough evidence as well. If I had added all of them to the book, many volumes would have been needed,” he said.


    Avcı, kitabında iddialarını destekleyen hiçbir kanıt sunmadığı eleştirilerine yanıt olarak, hukuki olarak kanıt toplamaya yetkili olmadığını, bunun savcıların görevi olduğunu söyledi. Avcı ayrıca "Kitap pek çok kanıt olabilecek şeyler içeriyor ayrıca yeterince kanıtım var. Eğer bütün kanıtlarımı kitaba ekleyeseydim, çok daha fazla kalın bir kitap oluşturmak zorunda kalacaktım." dedi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armasova -- 27 Ağustos 2010; 2:26:20 >




  • taraftarın bunlara katlanabilme ihtimali için,

    "the possibility of abiding these ones of fans" yerine şöyle olmalıydı

    "the possibility of the fans abiding these" ya da,
    "the possibility of the fans' abiding these" (ama birincisi tercihimdir.)

    ya da şöyle
    "the possibility that the fans will abide these"

    Bir de possibility ile "strong", chance ile "high" kullanmak daha doğru geliyor sanki (benim fikrim.)

    Ek: Bence bu cümleyi aşağıdaki gibi belirtirsek daha kısa ve öz olur
    The fans will (very) probably abide these
  • A police chief in the spotlight for his claims about the political influence of a controversial religious group with which he has close ties addressed the issue for the first time in a live TV interview Thursday.

    “I am not against the activities of the [Gülen] community. It is beneficial to society, especially with its activities on education. I am against them investigating crimes as they come into [positions in the] police and judicial houses,” Hanefi Avcı told the private news channel NTV."

    Perşembe günü ilk kez kameralar önünde dinci grupların politik etkisi hakkındaki iddialarını açıklayan polis şefi olayları yakın bağları olan bir dinci gruba yöneltti.

    "gülen cemaatinin eylemlerinin karşısında değilim. bunlar ( it demiş ama böyle daha iyi olcagını dusundum ) toplum için faydalı, özellikle eğitim için. suçları araştırırken onların karşısındayım çünkü polisin içine ve mahkemelere girdiler." hanefi avcı NTV kanalına konuştu.




    bu arada ingilizce okurken herşey açık ve net fakat iş yazıya dökerken kelimeler nereye gelicek nasıl olursa daha iyi olur konusunda sorun yaşamaktayım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brooklynn -- 27 Ağustos 2010; 14:04:11 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • @TripsinojeN

    Teşekkürler hocam. 2'sine de katılıyorum.


    Türkçe - İngilizce


    Askerlik çağına gelmiş kişiler, kısa dönem, yedek subay ve uzun dönem askerlik yapabiliyor. Buna göre ilköğretim ve lise mezunu vatandaşlar 15 ay askerlik yapıyor. Üniversite mezunu olanlar ise askerliklerini 6 ay kısa ve yedeksubay olarak 12 ay yapabiliyor. Yurtdışında yaşayanlar ise 28 günlük paralı eğitimle askerliklerini tamamlayabiliyor. Gündemdeki bedelli askerlikte ise parayı yatıranlar 28 günlük eğitim alıyor.


    People who become the age that military service requires can participate in military in three ways, namely in a short term, in a long term and as a spare military officer. In this regard, citizens who graduated from primary schools and lycees are 15 months in the army. University graduates can do so in 6 months with short term or 12 months as a spare military officer. People who live abroad can complete their duty with payed education in 28 days. In paid-for military service which occupies the agenda, people who pay the money receive education in 28 days.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armasova -- 27 Ağustos 2010; 15:54:38 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: brooklynn

    A police chief in the spotlight for his claims about the political influence of a controversial religious group with which he has close ties addressed the issue for the first time in a live TV interview Thursday.

    “I am not against the activities of the [Gülen] community. It is beneficial to society, especially with its activities on education. I am against them investigating crimes as they come into [positions in the] police and judicial houses,” Hanefi Avcı told the private news channel NTV."

    Perşembe günü ilk kez kameralar önünde dinci grupların politik etkisi hakkındaki iddialarını açıklayan polis şefi olayları yakın bağları olan bir dinci gruba yöneltti.

    Gündemdeki emniyet müdürü yakın bağlantıları olduğu tartışmalı bir dinci grubun politik etkisi hakkındaki iddiaları için, konuyu ilk kez Perşembe günü bir televizyon kanalındaki canlı söyleşide ele aldı. (Sanki böyle daha iyi oldu.)

    "gülen cemaatinin eylemlerinin karşısında değilim. Bu cemaat topluma faydalı, özellikle de eğitim üzerine yaptıkları aktiviteler sayesinde. suçları araştırırken onların karşısındayım çünkü polisin içine ve mahkemelere girdiler." hanefi avcı özel haber kanalı NTV'ye konuştu.


    bu arada ingilizce okurken herşey açık ve net fakat iş yazıya dökerken kelimeler nereye gelicek nasıl olursa daha iyi olur konusunda sorun yaşamaktayım



    Hepimizde aynı sorun var. Umarım burada yeterli derecede geliştirebiliriz. Devamını bekliyorum.




  • düzeltme için teşekkürler devamı umarım yarın iyi bir uykudan sonra gelecek :))


    bu arada sızın bolum sınıf nedır ? ogrenmemde sakınca war mı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brooklynn

    düzeltme için teşekkürler devamı umarım yarın iyi bir uykudan sonra gelecek :))


    bu arada sızın bolum sınıf nedır ? ogrenmemde sakınca war mı


    Hayır. Bölümüm iktisat ama henüz hazırlığı bitirdim, 1. sınıfa geçeceğim.


    Türkçe - İngilizce

    3 Ağustos 2002'de idam cezasının tümüyle kaldırıldığını ve Öcalan'ın durumunun o zamanki hükümet döneminde netleştirildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, yapılan düzenlemeye göre
    idam cezası müebbet hapis cezasına dönüştürülen terör suçlularının ölünceye kadar hapiste kalacağına dikkat çekti.

    Kılıçdaroğlu reminded that death sentence abolished On 3 August 2002 and the situation of Öcalan was clarified in the then? government term and he attracted attention to the fact that terror criminals whose death sentence was converted to life sentence will be in prison until they die.

    İngilizce - Türkçe

    Turkey and South Korea are planning in mid-November to enter into one of the most important phases of the process of building a nuclear power plant in northern Turkey worth nearly $10 billion, sources close to the project said Friday.

    "This week's talks went well, and the target of the two countries is to sign the inter-governmental agreement during the G-20 summit in Seoul in mid-November," said one source.

    Projeye yakın olan kaynaklaraan Cuma günü alınan bilgilere göre, Türkiye ve Güney Kore Türkiye'nin kuzeyinde değeri yaklaşık 10 milyar dolar olan bir nükleer enerji santralinin inşa sürecinin en önemli aşamalarından birine Kasım ayının ortalarında başlamayı planlıyor.

    Bir kaynak ise "Bu haftaki görüşmeler iyi gitti ve iki ülkenin hedefi hükümetlararası anlaşmayı Kasım'ın ortalarında Seul'de G-20 zirvesi sürerken imzalamak." dedi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armasova -- 28 Ağustos 2010; 14:27:39 >




  • quote:

    o zamanki hükümet

    the government of the time diyebiliriz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TripsinojeN

    quote:

    o zamanki hükümet

    the government of the time diyebiliriz


    Hocam çok yardımcı oluyorsun, sağolasın. Acaba sen de çevirmek istemez misin bir şeyler? Ben de biraz kontrol etmek istiyorum da.
  • Alarmed by reports that Iran’s vice president said the events of 1915 constituted a "genocide," Turkey is seeking high-level explanation from Tehran.

    Foreign Minister Ahmet Davutoğlu spoke late Friday with his Iranian counterpart, Manouchehr Mottaki, who told him that Iran's position was in line with Turkey's stance on the issue.

    “I asked for an explanation from Mr. Mottaki,” Davutoğlu told journalists in the central Anatolian province of Karaman on Friday.

    The mass killings and deportation of Armenians during the waning days of the Ottoman Empire constituted “genocide,” according to Iranian Vice President Hamid Baghaei. “A hundred years ago the Ottoman Empire committed genocide against a certain number of Armenians,” he was quoted as saying by Iranian news agency IRNA.

    Davutoğlu said the Turkish Foreign Ministry immediately contacted both the Iranian Embassy in Ankara and the Turkish Embassy in Tehran.

    Turkey’s envoy to Tehran went to the Iranian Foreign Ministry to follow up on the issue. Later in the day, Davutoğlu contacted Mottaki.

    Soon after the allegations, the Iranian Embassy in Ankara released a statement saying that the Iranian vice president’s statements were not accurately reflected by some media outlets. The embassy stated that Baghaei commented on the subject only as a problem between Turkey and Armenia and that he did not express his opinions about the issue.



    Raporlara göre İran 2. başkanı 1915 olaylarının bir soykırıma neden olduğunu söyledi. Türkiye, Tahran'dan bir açıklama bekliyor.

    Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Cuma günü geç saatlerde Türkiye'nin tutumu ile İran'ın konumunun uyumlu olduğunu söyleyen meslektaşı Manouchehr Mottaki ile konuştu.

    Cuma günü Karaman'da gazetecilere Sayın Mustaki'den açıklama beklediğini söyledi.

    İran 2. başkanı Hamid Baghaei'ye göre, Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında Ermenilerin toplu ölümü ve sürgünü soykırım teşkil etmektedir. 100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu Ermeniler aleyhinde soykırım suçu işlediği İran haber ajansı IRNA tarafından söylenildi .

    Davutoğlu, derhal Ankara'da bulunan İran elçiliği ile Tahran'da bulunan Türk elçiliği ile iletişime geçildiğini belirtti.

    Tahran'daki Türk temsilcisi İran Dış İşleri Bakanlığına konuyu takip etmesi için gitti. Bir gün sonrada Davutoğlu Mottaki ile görüştü.

    İddialardan kısa bir süre sonra, Ankara'daki İran büyük elçiliği bir ifade yayınlayarak, İran 2. başkanının ifadelerinin medya tarafından tam olarak yansıtılmadığı belirtildi. Büyükelçilik, Baghaei'nin sadece Türkiye ve Ermenistan arasında bulunan probleme değindiğini , konu hakkında yorum yapmadığını belirtti.




    hatalarımı düzeltirseniz ve neler olduğunu söylerseniz çok memnun olurum..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: brooklynn

    Alarmed by reports that Iran’s vice president said the events of 1915 constituted a "genocide," Turkey is seeking high-level explanation from Tehran.

    Foreign Minister Ahmet Davutoğlu spoke late Friday with his Iranian counterpart, Manouchehr Mottaki, who told him that Iran's position was in line with Turkey's stance on the issue.

    “I asked for an explanation from Mr. Mottaki,” Davutoğlu told journalists in the central Anatolian province of Karaman on Friday.

    The mass killings and deportation of Armenians during the waning days of the Ottoman Empire constituted “genocide,” according to Iranian Vice President Hamid Baghaei. “A hundred years ago the Ottoman Empire committed genocide against a certain number of Armenians,” he was quoted as saying by Iranian news agency IRNA.

    Davutoğlu said the Turkish Foreign Ministry immediately contacted both the Iranian Embassy in Ankara and the Turkish Embassy in Tehran.

    Turkey’s envoy to Tehran went to the Iranian Foreign Ministry to follow up on the issue. Later in the day, Davutoğlu contacted Mottaki.

    Soon after the allegations, the Iranian Embassy in Ankara released a statement saying that the Iranian vice president’s statements were not accurately reflected by some media outlets. The embassy stated that Baghaei commented on the subject only as a problem between Turkey and Armenia and that he did not express his opinions about the issue.


    Raporlara göre İran 2. başkanı 1915 olaylarının bir soykırıma neden olduğunu söyledi. Türkiye, Tahran'dan üst düzey bir açıklama bekliyor.
    Paniğe yol açan İran başkan yardımcısının 1915 olaylarının bir soykırım teşkil ettiği yönündeki sözlerinden sonra, Türkiye, Tahran'dan üst düzey(yetkiliden) bir açıklama bekliyor.

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Cuma günü geç saatlerde Türkiye'nin tutumu ile İran'ın bu meseleye bakışının(tutumunun) uyumlu olduğunu söyleyen meslektaşı(muadili daha iyi sanki) Manouchehr Mottaki ile konuştu.

    Cuma günü Karaman'da gazetecilere Sayın Mustaki'den açıklama beklediğini söyledi.

    İran'ın başkan yardımcısı Hamid Baghaei'ye göre, Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında Ermenilerin toplu ölümü ve sürgünü soykırım teşkil etmektedir. İran haber ajansı IRNA'de, Hamid Baghaei'nin "100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu belirli sayıda Ermeni'ye karşı soykırım suçu işledi." şeklinde bir açıklaması var. (sanırım tam Türkçesi bu şekilde o cümlenin)

    Davutoğlu, Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın derhal Ankara'da bulunan İran elçiliği ve Tahran'da bulunan Türk elçiliği ile iletişime geçtiğini belirtti.

    Türkiye'nin Tahran temsilcisi İran Dışişleri Bakanlığı'na konuyu takip etmek için gitti. Bir gün sonra da Davutoğlu Mottaki ile görüştü.

    İddialardan kısa bir süre sonra, Ankara'daki İran büyük elçiliği bir demeç yayınlayarak, İran başkan yardımcısının ifadelerinin bazı medya organları tarafından tam olarak yansıtılmadığını belirtti. Büyükelçilik, Baghaei'nin sadece Türkiye ve Ermenistan arasında bulunan probleme değindiğini, konu hakkında yorum yapmadığını belirtti.


    hatalarımı düzeltirseniz ve neler olduğunu söylerseniz çok memnun olurum..


    Dışişleri sanırım birleşik yazılıyor, çünkü bakanlığın sitesinde öyle gördüm. Gördüğüm diğer hataları belirttim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armasova -- 28 Ağustos 2010; 17:21:15 >




  • teşekkür ederim
    basit hatalar kelimelerin diğer anlamının akla gelmeyişi v.s. v.s. zamanla olacak şeyler umarım

    2. başkanı ne abi , böyle bir hata yapılabilir mi gördüm de kendime gülesim geldi
  • Something I Can Never Have ( Hiç Sahip Olamadığım Bir Şey) - Flyleaf


    I still recall the taste of your tears
    Hala gözyaşlarının tadını anımsıyorum

    Echoing your voice just like the ringing in my ear
    Sesin kulağımın içinde çalıyormuş gibi yankılanıyor

    My favorite dreams of you still wash ashore
    Senin rüyalarından en sevdiğim hala kıyıya sürükleniyor

    Scraping through my head 'til I don't want to sleep anymore
    Kafama doğru kazınınana kadar artık uyumak istemiyorum

    You make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlıyorsun

    You make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlıyorsun

    I just want something
    Sadece bir şey istiyorum

    I just want something I can never have
    Sadece hiç sahip olmadığım bir şey istiyorum


    You always were the one to show me how
    Sen her zaman bana nasıl olduğunu gösteren tek kişiydin

    Back then I couldn't do the things that I can do now
    Daha sonra, Şimdi yapabildiklerimi yapamamaya başlamıştım.

    This thing is slowly taking me apart
    Bu şey yavaşça beni ayırıyor

    Grey would be the color if I had a heart
    Gri bir renk olbilirdi, eğer kalbim olsaydı


    Come on tell me
    Hadi anlat bana

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    I'm down to just one thing
    Ben sadece bir şey için uygunum

    And I'm starting to scare myself
    Kendimi korkutmaya başlıyorum


    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    I just want something
    Sadece bir şey istiyorum

    I just want something I can never have
    Sadece hiç sahip olmadığım bir şey istiyorum


    In this place it seems like such a shame
    Bu yerde, utanç gibi görüyor o

    Though it all looks different now
    Gerçi o tamamen farklı görünüyor şimdi

    I know it's still the same
    Biliyorum o hala aynı

    And everywhere I look you're all I see
    Baktığım her yerde tüm gördüğüm sensin

    Just a fading reminder of who I use to be
    Sadece solan bir anımsatıcıydım eskiden


    Come on tell me
    Hadi anlat bana

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    You'll make this all go away
    Bunu tamamen göndereceksin

    I'm down to just one thing
    Ben sadece bir şey için uygunum

    And I'm starting to scare myself
    Kendimi korkutmaya başlıyorum


    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    I just want something
    Sadece bir şey istiyorum

    I just want something I can never have
    Sadece hiç sahip olmadığım bir şey istiyorum

    I just want something I can never have
    Sadece hiç sahip olmadığım bir şey istiyorum




    Şarkı çevirisi yaptım, aslında üzerinden zaman geçti bu çeviriden.




  • Reserved.


    @Sendromkaan
    Boş vakit bulur bulmaz katkıda bulunacağım konuya
  • Antalya'da Karaöz beldesinde dün sabah kontrol altına alınan orman yangını, akşam yeniden başladı.

    ANTALYA - Antalya'da önceki gün çıkan yangında 100 hektarlık alan zarar gördü. Ancak dün sabah kontrol altına alınan yangın, akşam saatlerinde yeniden başladı. Geniş bir alana yayılan yangın Isparta sınırını aştı, Bucak ilçesine ulaştı. Yerleşim alanlarını da tehdit eden yangın nedeniyle sabaha kadar 30'a yakın ev boşaltıldı.

    Alevlere, 4 uçak, 9 helikopter, 80 arazöz ve yaklaşık 500 yangın söndürme işçisiyle müdahale ediliyor. Kayadibi köyü yakınlarındaki yangın, köylülerden Mustafa Sarıgül'ün ahır yaparken kullandığı kaynak makinesinden sıçrayan kıvılcımla başlamıştı. Yangının çıkmasına neden olduğu belirlenen Sarıgül halen gözaltında.


    The forest fire ,which was controlled yesterday morning, has begun again in Karaöz Town in Antalya.

    ANTALYA - 100 hectare field was damaged in the fire which broke out in Antalya in previous day. Yesterday morning controlled fire began again in the evening hours. The fire which spreaded in wide field, passed through ( cross over ) Isparta boundary( border ), reached Bucak Town. Due to the fire which threaten settlements, close to 30 houses were emptied.

    4 fire fighting plain, 9 helicopter, 80 ( arazöz ) dozer, 500 fire fighting workers interfere to the fire. The Fire that close to Kayadibi village has been begun by Mustafa Sarıgül one of the villager while using welder to build a stable, a spark erupted from it. Sarıgül is still under custody due to fire.



    dostlar çevirim bu yapabildiğim kadarını yaptım değerlendirmede bulunursanız tekrar sevinirim
    kulak tırmalayan anlaşılmayan yuzyuze konusuldugunda bu soylenırse anlasılmayacagını dusunen varsa her turlu elestırısıne acıgım




  • @brooklynn

    Bence sözlük falan da kullan. Eğer kafandan yapabilecek kadar iyiysen tabii bir şey diyemem. Devamını bekliyorum.

    quote:

    Orijinalden alıntı: eivind

    Something I Can Never Have ( Hiç Sahip Olamadığım Bir Şey) - Flyleaf


    I still recall the taste of your tears
    Hala gözyaşlarının tadını anımsıyorum

    Echoing your voice just like the ringing in my ear
    Sesin tıpkı kulağımınki çınlama gibi yankılanıyor

    My favorite dreams of you still wash ashore
    Senin rüyalarından en sevdiklerim hala kıyıya sürükleniyor

    Scraping through my head 'til I don't want to sleep anymore
    Kafama doğru kazınınana kadar artık uyumak istemiyorum - Ben artık uyumak istemeyene kadar (scrape through my head dediğin şey olmayabilir)
    You make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlıyorsun - Çok yavan geliyor bu cümle ama daha iyisini de bulamadım.

    You make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlıyorsun

    I just want something
    Sadece bir şey istiyorum

    I just want something I can never have
    Sadece hiç sahip olmadığım bir şey istiyorum


    You always were the one to show me how
    Sen her zaman bana yol gösterendin

    Back then I couldn't do the things that I can do now
    O günlerde, Şimdi yapabildiklerimi yapamamaya başlamıştım.

    This thing is slowly taking me apart
    Bu şey yavaşça beni bir tarafa ayırıyor

    Grey would be the color if I had a heart
    Gri bir renk olabilirdi, eğer kalbim olsaydı


    Come on tell me
    Hadi anlat bana

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    I'm down to just one thing
    Ben sadece bir şey için uygunum

    And I'm starting to scare myself
    Kendimi korkutmaya başlıyorum


    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    I just want something
    Sadece bir şey istiyorum

    I just want something I can never have
    Sadece hiç sahip olmadığım bir şey istiyorum


    In this place it seems like such a shame
    Bu yerde, o bir utanç gibi görünüyor

    Though it all looks different now
    Gerçi o tamamen farklı görünüyor şimdi - Şimdi tamamen farklı görünmesine rağmen

    I know it's still the same
    Biliyorum o hala aynı

    And everywhere I look you're all I see
    Baktığım her yerde tüm gördüğüm sensin

    Just a fading reminder of who I used to be
    Sen adece önceden kim olduğumu hatırlatan solan bir anımsatıcısın


    Come on tell me
    Hadi anlat bana

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    You'll make this all go away
    Bunu tamamen göndereceksin

    I'm down to just one thing
    Ben sadece bir şey için uygunum

    And I'm starting to scare myself
    Kendimi korkutmaya başlıyorum


    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    You'll make this all go away
    Hepsinin gitmesini sağlayacaksın

    I just want something
    Sadece bir şey istiyorum

    I just want something I can never have
    Sadece hiç sahip olmadığım bir şey istiyorum

    I just want something I can never have
    Sadece hiç sahip olmadığım bir şey istiyorum




    Şarkı çevirisi yaptım, aslında üzerinden zaman geçti bu çeviriden.



    Şarkı çevirisi aslında açmayı düşündüğüm bir konuydu ama bazı sözlerin gerçek anlamını yansıtabilmek çok zor. Çok faydalı olabilir o da, eğer başarılabilirse.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armasova -- 28 Ağustos 2010; 23:21:54 >




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.