Şimdi Ara

Kripton teknolojisi gerçek oldu! Veri depolamada yeni dönem

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
21
Cevap
2
Favori
955
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
14 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Kripton teknolojisi gerçek oldu! Veri depolamada yeni dönem
    Geleneksel veri depolama teknolojilerinin sınırlarını zorlayan bir adım, Chicago Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından atıldı. Araştırmacılar, bir milimetre boyutundaki kristal yapılar içinde terabaytlarca dijital veriyi saklamanın yolunu buldu. Bu yenilikçi yöntem, kristallerdeki atomik düzeydeki kusurları kullanarak klasik 1 ve 0’lardan oluşan ikili (binary) veri depolama sistemini yeni bir boyuta taşıyor.



    Kusurlardan güzellik çıktı



    Mevcut depolama sistemleri, transistör tabanlı yapıların fiziksel sınırları nedeniyle daha küçük ve daha yoğun bellek çözümleri geliştirme konusunda zorluk yaşıyor. Ancak araştırmacılar kristallerin iç yapısındaki eksik atomları veri saklama birimi olarak kullanarak bu sınırlamaları aşmanın yolunu buldu.



    Katı hal fiziği ile radyasyon dozimetresi uygulamalarını birleştiren yeni bir yaklaşım geliştiren araştırmacılar bu yöntemi geliştirmek için itriyum oksit kristallerine praseodim iyonları ekledi. Kristal, ultraviyole lazerle uyarıldığında, bu iyonlar elektron salıyor ve kristaldeki doğal kusurların içinde sıkışıyor. Böylece, şarj durumları değiştirilerek tıpkı geleneksel dijital belleklerde olduğu gibi 1’ler ve 0’lar oluşturulabiliyor.



    Kripton teknolojisi gerçek oldu! Veri depolamada yeni dönem
    Bu süreç, klasik veri depolama sistemlerinden farklı olarak çok daha küçük ölçeklerde daha yüksek veri yoğunluğu sağlıyor. Araştırmayı yöneten yardımcı doçent Tian Zhong, bu teknolojinin optik ve kuantum tabanlı veri saklama sistemleri arasında köprü görevi gördüğünü belirtiyor. Kristal kusurları, daha önce kuantum bilgisayarlar için olası kübitler (qubit) olarak araştırılmıştı. Ancak bu çalışma, aynı yapıları klasik veri saklama için kullanarak veri depolama teknolojisinde devrim yaratmayı amaçlıyor. Araştırmacılar bu buluşun veri depolama sınırlarını yeniden tanımlayabileceğine ve klasik bilgi işlemde ultra kompakt, yüksek kapasiteli depolama çözümlerinin önünü açabileceğine inanıyor.



    Kripton teknolojisi



    Superman’in filmleri ve çizgi romanlarına aşina olanlar içerikteki kristallerin hayali süper kahraman ile ilişkisini anlamıştır. Superman’in Fortress of Solitude (Yalnızlık Kalesi) olarak bilinen evi, Kripton teknolojisiyle üretilmiş beyaz kristallerle inşa edilmişti. Superman, bilgileri ve holografik mesajları bu kristaller aracılığıyla saklayabiliyordu. Hatta bazen babasının (Jor-El) holografik görüntüsü ona rehberlik etmek için belirirdi.



    Bugün bilim insanlarının kristallerin atomik kusurlarını veri saklama birimi olarak kullanması, bir bakıma Superman’in Kripton teknolojisini gerçek dünyada taklit etme girişimi gibi görünüyor.




    Kaynak:https://www.techspot.com/news/106793-scientists-use-crystals-cram-terabytes-data-millimeter-sized.html







  • acaba ellerinde bu teknoloji vardida tum insanliktan saklayip zamani gelince mi aciga cikariyorlarmis acaba ve bu gibi filmlerle gonderme mi yapiyolar mis ki 🥹🥹🥹

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • erniko34 E kullanıcısına yanıt
    zaten öyle önce insanlara bunu izletiyorlar 10 20 sene sonra halka sunuluyor geleceğe dönüş filmindeki pek çok şey günümüzde artık normal şeyler mesela

  • erniko34 E kullanıcısına yanıt
    Teorik olarak çıkarımlar yapılıyor sürekli, hatta bunu popüler bir çizgifilm senaryosunda dahi kullanabiliyorlar. Ancak sürecin pratiğe dökülmesi yıllar sürebiliyor. Filmlerde gördüğümüz kendi kendini süren araçlar, günümüzde kısmen de olsa gerçek olmak üzere. Keza yine filmlerde sıkça karşılaştığımız mars kolonizasyonundan bahseder hale geldik.

    Bilimkurgu ile kantılanmış bilim zaman zaman gerçek hayatta kesişebiliyor. Son kertede projelerin hayata geçmesi için gerekli ekonomik ve sosyal koşullar sağlanmadığı sürece teoriler birer fikir olmaktan öteye gidemiyor.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • onatba O kullanıcısına yanıt
    tamam o halde bundan sonra surekli herseye komplo teorisi diyenlere inanmazsiniz...

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • erniko34 E kullanıcısına yanıt
    Bilimkurgu ile komple teorisi farklı şeyler.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Kuantum bilgisayarlardan daha fizibil ve daha kullanışlı görünüyor. Klasik bilgisayar mantığını daha güçlü bir tasarım kurgusuyla yeniden üretiyor. Beğendim. İncelemeye ve takibe değer.

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • onatba O kullanıcısına yanıt
    Olsun, yine de güzel gelişme. Like at bence.

  • aliceqper A kullanıcısına yanıt
    Like atayım seni mi kıracam, ancak haberi uygulamada okurken like atılmıyor sanırım.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Boşuna dememişler her şey bir hayalle başlar diye.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Adamlar kristalleri veri depolama aracına çevirmiş, çok iyi. Yalnız kaç cigolayt veri depoladılar acaba.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • superman düşünsün

  • Atlantis medeniyetinin kristalleri kullanarak ileri bir uygarlık olduğunu iletenleri (efsane ,mit ) dikkate almak gerekecek sanırım.

    Bizler dünyadaki en gelişmiş medeniyet olduğumuzu düşünürken acaba tarih bir tekerrür ile tekrarlanıyor mu ...

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Kristali depolama için kullanan bilimkurgulara en çok üzüldüm. bakalım ne yumurtlayacaklar yerine?!?

  • Ha bir de bilmediğimden soruyorum...

    Kuantum bilgiişlemde, durum makinası (state machine) var mı da, kubitler veri depolama için kullanılıyor denmiş. Kubit, dolanığının kararsızlığının spin olasılığına denk gelen kendi spini ile değer almıyor mu? Hangi kararlı depolama?!?

  • Blade Runner 2049 filminde vardı.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: vezir

    Atlantis medeniyetinin kristalleri kullanarak ileri bir uygarlık olduğunu iletenleri (efsane ,mit ) dikkate almak gerekecek sanırım.

    Bizler dünyadaki en gelişmiş medeniyet olduğumuzu düşünürken acaba tarih bir tekerrür ile tekrarlanıyor mu ...

    Atlantis büyük ihtimalle Akdeniz orijinli bir mit ve bugünkü Santorini (Thera) adası gibi Akdeniz'de medeniyet/kültür barındıran yerleri vuran geçmiş bölgesel jeolojik felaketleri baz alıyor. Daha fazlası değil. Büyük Tufan Sümer/Mezopotamya hikayesinin büyük ihtimalle Fırat ve Dicle taşkınlarını baz alması gibi. Her mitolojide bir gerçeklik payı var ama mitoloji elbette insanın eklediği bir abartma ve fantezi katmanı olarak gerçek değil. 😄


    Bu arada geçmiş jeolojik devirlerde varolmuş teknolojik - teknolojiden kasıt daha çok endüstriyel - bir uygarlık mevcutsa bunun jeolojik kayıttan nasıl ayırt edilebileceği üzerine bir araştırma mevcut. Araştırmacılar böyle bir çok uzak geçmiş uygarlığın varolduğunu düşünmedikleri halde bu araştırmayı yapmışlar. Araştırmanın ima ettiği sonuç ilginç, o da jeolojik kayıt içerisinde böyle bir uygarlığı ayırt etmenin kolay olmadığı ve jeolojik süreçlerin antropojenik - insan kaynaklı - etkiler de dahil böyle bir uygarlığın etkilerine çok benzer izler bırakabileceği.


    Buradan çıkan sonuç teknoloji geliştiren kültürel bir varlık/tür olarak doğadan sandığımız kadar farklı, sandığımız kadar "yapay" olmadığımız ve bize benzer olası diğerlerinin de olmayacağı. Doğa bizi veya geçmiş bir uygarlığı imite edecek kapasite ve çeşitlilikte. Doğa bizim gibi dengesiz ve karmaşık - daha doğrusu biz böylesi bir tabiatın çocukları olduğumuz için dengesiz ve karmaşığız.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    evet bir mit ama abartı kısmı hariç henüz bulumamış olması olmadığını göstermez.

    Son teknolojinin bizde olmadığı belli ki halen birçok konuyu açıklamakta zorluk çeken bir kesim mevcuttur .

    Dünya hiçbir zaman sabit kara deniz oranlarıına sabit değil idi 50K veya 500K katlarında birçok medeniyet gelmiş geçmiş olabilirler ve insan DNA sı da olmayabilir .

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Ege dışında da olabilir halen bu uygarlık var mıydı sorgusu yerine nerede olabilir araştırmaları devam etmektedir .

    Bugünlerin yeni tartışması da sahranın gözü acaba atlantis midir ?
    çalışmasıdır ,sahra her zaman çöl olmamalıydı . Ne zaman bu dönüşüm oldu ,araştırılması
    gerekiyor



    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Microsoft zaten yillar once bunu basarmisti. Microsoft Kuvars Kristalleri kullaniyor.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.