Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Donanım / Hardware
  • Anasayfa Haberleri
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
1
Favori
535
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
3 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı
    Teknoloji dünyasında kuantum bilgisayarlar üzerine yürütülen çalışmalar, 1980'lerden bu yana büyük bir merak ve heyecan konusu olmaya devam ediyor. Klasik bilgisayarların çözmekte zorlandığı ya da imkânsız görünen problemleri çözebilecek cihazlar olarak tasarlanan kuantum bilgisayarlar, son beş yılda nihayet bu beklentileri karşılamaya başladı. Ancak bu cihazların klasik bilgisayarlara karşı nihai bir üstünlük kurma çabası hâlâ sürüyor.



    Google, kuantumda dünyasında ilerliyor



    'Kuantum üstünlüğü' elde etme savaşının son bölümünde Google, kuantum bilgisayarların klasik süper bilgisayarları nasıl geride bırakabileceğini gözler önüne seren önemli bir keşif yaptı. Bu keşif, Google’ın geliştirdiği “Sycamore” adlı kuantum bilgisayar işlemcisinin, rastgele devre örnekleme (RCS- Random Circuit Sampling) adı verilen basit bir kuantum algoritması çalıştırmasıyla ortaya çıktı.



    Rastgele devre örnekleme (RCS), bir kuantum bilgisayarın performansını test etmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde, rastgele kuantum devreleri oluşturulup çalıştırılır ve çıkan sonuçlar ölçülür. Amaç, bu devreleri klasik bilgisayarların simüle etmesinin ne kadar zor olduğunu görmek ve kuantum bilgisayarların ne kadar hızlı olduğunu göstermek.



    Sycamore, RCS algoritmasını çalıştırırken çok fazla gürültüye maruz kaldığında, klasik süper bilgisayarlar tarafından geçilebiliyor. Ancak, Google araştırmacılarının belirttiği üzere, gürültü seviyesi belirli bir eşik altına düştüğünde, Sycamore’un hesaplamaları o kadar karmaşık hale geliyor ki, klasik bilgisayarların bu hesaplamaları taklit etmesi fiilen imkânsızlaşıyor. Hatta bazı tahminlere göre, dünyanın en hızlı süper bilgisayarının Sycamore'un gerçekleştirdiği bir işlemi kopyalayabilmesi 10 trilyon yıl kadar sürebilir.



    Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı
    2019 yılında Google, kuantum bilgisayarının RCS'yi çalıştırabileceğini ve kuantum üstünlüğü elde edebileceğini bildirmiş, ancak o zamandan beri klasik bilgisayarlar algoritmayı tahmin edilenden daha hızlı çalıştırabilmiş ve iddia edilen avantajı ortadan kaldırmıştı. Şimdiki bulgular ise Google’ın bu kez RCS algoritması üzerinde daha dikkatli ve titiz çalışarak, bilinen sorunları giderdiğini gösteriyor.



    Kuantum bilgisayarlar üzerinde yapılan bu yarış, sürekli bir rekabeti de beraberinde getiriyor. Google’ın bu yeni sonucu, kuantum bilgisayarların klasik bilgisayarların yerini alacağı anlamına gelmiyor. Örneğin Sycamore, fotoğraf depolamak ya da e-posta göndermek gibi normal bir bilgisayarın tipik işlemlerini gerçekleştiremiyor.



    Google’ın Santa Barbara’daki kuantum hesaplama çalışmalarının başındaki isim Sergio Boixo, kuantum bilgisayarların daha hızlı olmadığını, sadece farklı olduğunu belirtiyor. Bu bilgisayarlar, kimyasal reaksiyonların tam simülasyonu gibi klasik bilgisayarların yapamayacağı karmaşık görevler için tasarlanıyor. Google bu son araştırması üse kuantum üstünlüğü için hata eşiğinin tespitini içeriyor. 



    Üstel büyümeler yaşanıyor



    Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı
    Sycamore işlemcisi, gündelik bilgisayarlarımızı çalıştıran silikon çiplere benzer bir yapıda olsa da, atom seviyesindeki elektronları kuantum hassasiyetiyle kontrol etmek üzere özel olarak üretilmiş.



    Bu hassas yapının bozulmaması için işlemci mutlak sıfıra yakın derecelerde soğutuluyor. Klasik bilgisayarlar sıfır ya da bir değeri taşıyan bitlerle çalışırken, kuantum bilgisayarlar “kübit” adı verilen birimler kullanıyor. Kübitler, elektronların aynı anda birden fazla durumda bulunabilme özelliğinden yararlanıyor.



    Kuantum bilgisayarların klasik bilgisayarlara göre belirgin avantajı, bazı görevleri çok daha az kübit kullanarak yapabilmeleri. Örneğin, RCS algoritmasını çalıştırmak için klasik bir bilgisayar 1.024 bit kullanırken, kuantum bir bilgisayar yalnızca 10 kübit ile aynı görevi gerçekleştirebilir.



    Yüksek doğruluk hiç bu kadar hassas olmamıştı



    Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı
    Kuantum işlemciler ve hesaplamalar için “gürültü” her şey anlamına geliyor. Kuantum hesaplamada "gürültü" veya "noise", kuantum sistemlerinin istenmeyen dış etkiler nedeniyle hatalara veya bozulmalara maruz kalması anlamına gelir. Bu, kuantum bitlerinin (kubitlerin) süperpozisyon ve dolaylılık gibi kuantum özelliklerini korumada yaşadığı zorluklardan kaynaklanıyor. Zaten bu yüzden daha önceki haberlerimizde kuantum hata düzeltme alanındaki çalışmalara da yer verdik.



    Yeni araştırmadaki ekip, gürültünün kuantum bilgisayarları nasıl savunmasız hale getirdiğini anlamak istediler. Kübit gürültüsündeki çok küçük farklılıkların bile - %99,4 hatasızlık oranından %99,7'ye çıkmak - Sycamore'un yepyeni bir durumdaymış gibi davranmasına neden olduğunu buldular. Bu, maddenin katıdan sıvıya geçmesi kadar radikal bir fark.



    Araştırmacılar, gürültünün yaptığı şeyin sistemi daha klasik bir şeye dönüştürmek olduğunu söylüyor. Sycamore'un 67 kübitle çalışan yükseltilmiş bir versiyonu belirli bir gürültü eşiğini geçtiğinde, RCS çıktısının klasik olarak simüle edilmesi imkansız hale geldi.




    Kaynak:https://www.nature.com/articles/s41586-024-07998-6
    Kaynak:https://www.nature.com/articles/d41586-024-03288-3







  • Potansiyeli belli. Tek engel hatasızılığını daha da geliştirmeye bağlı olması.

  • Kuantum bilgisayar, yapay zeka, vay efendim sürücüsüz otomobil, ne bileyim 1960'ların teknolojisiyle aya gittik geldik kaya getirdik falan bunlar hep hikaye.




    Böyle şeyler olmadı olmayacak. İmkansız.




    69 yaşındayım tam 31 yaşımdan beri aynı goygoylar aynı hikayeler. Yok az bekleyin 10 sene sonra uçan arabalar gelecek, vay efendim sadece 7 sene sonra güneşteki füzyon enerjisini dünyada gerçekleştirip sonsuz enerjiye kavuşacağız, efendime söyleyeyim 3 dakikada dolup 10.000km otomobil çalıştıracak pil bulundu seneye üretime giriyor daha neler neler...




    Gençleri kekliyorlar. Benim gibiler yemez. Amerika ve güç odakları bu hikayeleri bu algı oyunlarını bıraksın artık. Oyun büyük yemeyiz. Öncelikle Aya inişin yalan olduğunu, iklim değişikliğinin uydurma olduğunu açıklayarak başlasınlar. Gerisi zaten çorap söküğü gibi gelecek.




    Daha geçen kuantum bilgisayar 3 ile 5'i toplamayı başardı büyük devrim diye haber vardı.




    Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı 



    Adamlar açıktan dalga geçiyor ve hala buna inananlar var...


    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Boşnak Ağa -- 10 Ekim 2024; 15:49:18 >




  • Boşnak Ağa kullanıcısına yanıt
    İklim değişikliği niye yalan oldu yav

    4 ay yağmur yağmaması normal mi

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Chadaturk kullanıcısına yanıt

    Benim çocukluğum Çukurova'da pamuk toplayarak geçti.




    Az ırgatlık yapmadık ellerimizi parça parça etmedik pamukta. O güneş adamı bir yakar bir yakar ne sen sor ne ben anlatayım. Bir yandan yılanı çiyanı, bir yandan eller kesik içinde. Havada değil yağmur bir bulut görsek belki azıcık gölge olur diye yüzümüz gülerdi be. Hala bugün bile pamuklu cart curt giyemem kolay kolay. Sentetik iyidir iyi.




    O zaman da 6 ay yağmur yağmazdı şimdi de yağmıyor. Her şey aynı.




    İklim değişikliği en büyük yalan. Bunu yaşı 60'ı aşmış herkes bilir. Zaten dünya koskoca. İnsanoğlu bu kadar dev bir yerin iklimini nasıl değiştiriyor? Yalan dolan. İnsanoğlu kendini dev aynasında görmekten vaz geçmeli. Dünya için karınca gibin bişeyiz.




    Yeni büyük yalan ve algı oyunu da yapay zeka...




    Ulan hiç mi düşünen yok bu cihazlar eninde sonunda içinden elektrik geçen kablolar bilmem ne. Ulan elektrik nasıl düşünüyor. Elektrik devresi nasıl insan gibi öğreniyor karar veriyor falan.




    Öğrenmek, sevmek, fikir üretmek, düşünmek, anlamak, kavramlar arasında bağlantı kurup çıkarım yapmak falan bunlar hep insanoğluna has şeyler. Elektrik devreleri düşünemez öğrenemez. Bize hikaye anlatmasınlar. Yemiyoruz yemeyeceğiz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Boşnak Ağa -- 10 Ekim 2024; 18:29:17 >




  • Boşnak Ağa kullanıcısına yanıt

    Sizin gibilere hep söylerim,

    yapılmış, bitmiş ve şu anda kullanılan teknolojileri araştırın

    kii gerçekliğe yaklaşasınız.
  • Boşnak Ağa kullanıcısına yanıt

    sen ve senin gibiler ülkeden gitse 69 yıl ileri gideriz herhalde
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • limbesh kullanıcısına yanıt

    Kusura bakma ama biraz araştırırsan biraz youtube videoları falan izlersen gerçekleri, insanlığa oynanan oyunları görebilirsin.




    Youtube'da, twitter'da bize söylenen yalanları çatır çatır açıklayan gösteren videolar var.




    Adamlar aya gittim diyor bakıyorsun dünyadan kalkan koca roket. Dönüşte kızkaçıran gibi bir oyuncak ile aydan nasıl kalkıyor peki? Bir de videosunu çekmişler. Ulan astronotun birini ayda mı unuttunuz Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı  Kim çekti bu videoyu. Adamı neden orada bıraktınız? Benden ve diğer 3-5 kişiden başka sorgulayan yok.





    Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldıSmithsonian National Air and Space Museumyoutube
    Lift-off of Apollo 17 Lunar Module ascent stage is captured by a television camera mounted on the lunar rover which the crew parked about 145 meters east of the spacecraft. The ascent stage ignites and climbs, spacecraft foil and dust fly in all directions. Ed Fendell in Houston had to anticipate the timing of ignition, lift-off, and the rate of climb, to control the camera tilt to follow the ascent. "We're on our way Houston" is the voice of Apollo 17 Commander Eugene Cernan. The clip ends as LM "Challenger" reaches an altitude of 1,500 feet. After docking with the Command Module, the ascent stage was jettisoned and returned to the lunar surface. Its impact was recorded by four geophones deployed by Apollo 17 astronauts, and by each ALSEP at the Apollo 12, 14, 15 and 16 landing sites. Source: http://history.nasa.gov/alsj/a17/video17.html#launch Credit: Kipp Teague, Lunar Surface Journal If you're interest in how this footage was obtained, this blog post explains - "Leaving the Moon, Watching at Home": http://blog.nasm.si.edu/history/leaving-the-moon-watching-at-home/
    https://www.youtube.com/watch?v=9HQfauGJaTs



    Bir de utanmadan bu videoyu yayınlıyorlar. O kadar aymaz hale gelmişler.




    Bak bu en basiti. Aya gitme konusunda yalan söyleyenler düşün bakalım başka hangi konularda yalan söylüyor bize...



    Öğrenin azıcık öğrenin. Araştırın bilgilenin. Her söylenene inanmayın.




  • Boşnak Ağa kullanıcısına yanıt
    "Öğrenin azıcık öğrenin. Araştırın bilgilenin. Her söylenene inanmayın."


    Evrendim, azıcık evrendim. Araşturdım, bilgilendim. Her söylenene inanmadım.


    Adamlar aya gittim diyor bakıyorsun dünyadan kalkan koca roket. Dönüşte kızkaçıran gibi bir oyuncak ile aydan nasıl kalkıyor peki? Bir de videosunu çekmişler. Ulan astronotun birini ayda mı unuttunuz Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı  Kim çekti bu videoyu. Adamı neden orada bıraktınız? Benden ve diğer 3-5 kişiden başka sorgulayan yok.


    1-Kızkaçıran gibi değil yine büyük bir araç

    2-Ayın yerçekimi az, atmosferi yok, yörüngesi yakın

    3-Astronutun birini ayda unutmadılar, kamera düzeneği, önceden ayarlanmış harekete geçiyor

    4-Orda birakmadiler adami


    Bundan sonra benden cevap bekleme, kendin evren.
  • limbesh kullanıcısına yanıt

    "kamera düzeneği"




    Hangi kamera düzeneği bu? Aya iniş yalanının görüntülerini çektikleri film stüdyosundaki kamera düzeneği mi?




    Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı 




    Neyle çalıştırdılar bu düzeneği? Bluetooh ile mi Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı 




    Alayı kolpa alayı yalan bu hikayelerin hocam.
  • Boşnak Ağa kullanıcısına yanıt

    Yapay zeka denilen şey, hafızasına yüklenen bilgiler doğrultusunda uygun olanı seçip karşıya sunmadır, hiçbir zaman insan gibi düşünüp farklı kararlar veremez hocam. Araçlarda yarı otonom sürüş var fena değil, ama buna uygun yol düzeni yapıldığını farz etsek bile sürücüsüz kullanım bence de olamaz, güvenlik açısından sakıncalıdır her zaman.


    Uçan arabalar da Hollywood'un palavrası ama geleceğin araçları elektrikli olacak, bu şimdiden belli oldu. Sudan Hidrojeni elektrolit yöntemi ile ayrıştıran bir teknoloji yapabilirlerse, yakıt olarak Hidrojeni de kullanabllirler ama maliyeti çok yüksek olur.


    Bence mümkün olduğunca güneş enerjisinden faydalanılmalı, özellikle elektrik ihtiyacı için, ısınma için de sıcak yörelerde hep güneş paneli kullanırlar Adana olsun Alanya olsun. Bütün bunlar aslında abartılı olmayacak şekilde, basit teknolojiler olarak kalıyor günümüzde.


    Ancak haberi yapılan Sycamore işlemcisinin gerçekleştirdiği bir işlemi, günümüzün süper bilgisayarlarının kopyalayabilmesi 10 trilyon yıl kadar sürebilmesi bana aşırı saçma geliyor. NVIDIA Ceo'su Jensen Huang bunu duyunca üzülmüştür şimdi, bu Kuantum safsatalarına inanan var mı gerçekten. Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldı Sycamore işlemcisini diğerlerinde ayıran özelliği ne ve kullandığı algoritmayı diğerleri neden kullanamasın.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cpt. Miller -- 10 Ekim 2024; 23:37:23 >




  • Boşnak Ağa kullanıcısına yanıt
    Yalnız biz de elektriksel sinyaller ile beynimizde ve hatta tüm sinir uçlarımızda veri transferi yapıyoruz. Yani bu bağlamda çok da farklı değiliz. Mesela kolu kopmuş bir adamın koptuğu kısımdaki doğru sinir uçlarına doğru elektrik kablolarını bağlayarak robotik kol taktığınızda, o kişi robotik kolu kaldırıp indirebiliyor, robotik eli, parmakları kontrol edebiliyor, hatta dokunma hissini dahi verebilmeye başladılar. Yani bu bağlamda elektrik kabloları ile sinir uçlarımızın çok bir farkı yok.

    Yine benzer bir çok çalışma var, doğru sinir uçlarına doğru sinyalleri göndermeyi öğrenerek, insana sanki tatlı yemiş, ekşi yemiş gibi tatlar veya burnuna normalde olmayan kokular iletilebiliyor.

    Yine doğru sinir bağlantıları elektrik bağlantıları ile birleştirilerek bazı körlüklerde görme sağlanabiliyor, hele sağırlıkta, bebek çocuk yaşlarda hemen hemen %100 e yakın artık duyma sağlanabiliyor.

    Yani bu anlamda çok farklı değiliz. EEG denilen bir olay vardır, beyindeki elektrik sinyallerini ölçer. Bizde yani elektrik harcıyoruz, beynimiz elektrik harcıyor. Ha yarattığımız robotlara göre çok çok daha efektif çok daha verimli bir beynimiz var henüz daha milyarlarca nöron ve bağlantılarının işlevini çözemediğimiz. Ama her geçen gün anladığımız kısımlar yavaşda olsa artıyor.

    Diğer yandan ay konusunu bilemeyeceğim hani o senelerde gidip dönebildiler mi ama öyle bazılarının dediği gibi yok cam kubbe var, çıkmak imkansız falan da değil hani. Yani insan göndermişlerdir de büyük ihtimalle ama döndürememiş de olabilirler. Misal Rusya'nın 13-14 tane ses kaydı öyle ifşa edildi, 60 larda falan uzay boşluğuna sürüklenen kozmonotların ses kaydı, kurtarın beni çok sıcak hissetmeye başladım, nefes alamıyorum falan diye uzay boşluğuna sürüklenenler falan. Başarısızlık duyulmasın diye çoğu örtbas edilmiş, hatta eski grup kozmonot resimlerinden o boşlukta kaybolanların kayıtları kimlikleri silinmiş.

    İklim değişikliği olayı ise zaten artık istatiksel de rahatça gözlemlenebilir bir olay. Yani son 50 senenin hava, sıcaklık, yağmur kayıtlarına bakıp görebilirsiniz ki zaten. Hani komplo teorisi ya da değil karar vermek çok kolay. Yaşınız da 69 ise zaten kendiniz de gözlemlemiş olmalısınız. Ben 37 yaşındayım, rahatlıkla gözlemledim. Doğma büyüme İstanbulluyum. Benim çocukluğumda hemen hemen her kış kar yağardı. Kar tutardı. Artık çoğu seneler yağmıyor. Hani esenyurt hadımköy falan gibi düne kadar tarla olan dağ başı kısımlardan bahsetmiyorum, İstanbul un merkezi içinden bahsediyorum. Yazları da artık her sene sıcaklık rekorları kırılır oldu. Yani istatistikler ortada. Ha onun dışında düne kadar bayağı soğuk olan Almanya'lar Polonya'larda millet tshirtler ile gezer oldu. Yani gayet belirgin. Dilerseniz Almanya'nın da rahat son 80-90 senelik sıcaklık tablosuna ulaşıp karşılaştırabilirsiniz ki. Misal 1940-41-42 deki sıcaklıklara bakın, bir de son 3 senedir yine Almanya'nın aynı kentlerinin sıcaklıklarına bakın karşılaştırın.

    Kuantum olayına gelirsek, o da apayrı daha fiziğini tam çözemediğimiz bir dünya. Yani bundan 100 sene önce, bluethoot diye bir şey ile bilgi transferi, dünyanın bir ucundan bir ucuna anında iletişim, görüntülü konuşma, nanometre ölçeğinde çipler sayesinde elektrik sinyalleri sayesinde falan olacak şeyler dense, onlarada insanların %90 ı yoooh artık daha neler, saçma şeyler, öyle bir şey mümkün olabilir mi hiç diyebilirdi. Enigmalardan nerelere geldik. Yani elinizde tuttuğunuz teknoloji harikası 3-4 nm çipe sahip telefonlar sizi şaşırtmıyor da, quantum çipi olması mı şaşırtıyor.





  • Spider_hip kullanıcısına yanıt

    Teşekkür ederim. Güzel bir yazı olmuş. Bazı yerlere katılmıyorum ama yazıda emek ve bilgi var.




    Mesele şu ki çoğu kişi rahata alışmış. Kendini hiç güncellemiyor.




    Oysa mesela youtube'da yada facebook'ta insanlığa kurulan komploları anlatan gösteren bir sürü kanal var. Arkadaşlarımız o kanalları izlese dünyanın yuvarlak olduğunun bile şüpheli olduğunu öğrenecekler ama varsa yoksa tiktok dansı falan.




    Yahu bir tık ile aya gidiş komplosundan, dünyanın yuvarlaklığı ile ilgili çelişkilere, yapay zeka yalanından otonom otomobil yalanına bir ton bilgi var. Mesela "chemtrail" diye bir zımbırtı var yeni öğrendim. atmosfere bilmemne salıyorlar uçaklardan. Uçak giderken izleri görünüyor yerden. Kafayı yersin. Adamlar dünyayı bitirmeyi kafaya takmış.




    Youtube'daki Facebook'taki o videolara tıklayan ise yok. Sadece benim gibi bilgiye araştırmaya öğrenmeye değer veren 3-5 insan. İnsanlık başına geleni hakediyor resmen.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Boşnak Ağa -- 11 Ekim 2024; 12:55:41 >




  • Ulan iklim değişikliğine yalan diyen beyni kıtlar ilk önce son 10 yılın sıcaklık ortalamasına baksınlar. Ayrıca 1 torba kömür yakıp ne kadar alanın kirlendiğini gözlemlesinler.
    1 torba kömürde 62,5 - 125 kilogram CO2 yani 63,1 metreküp havayı tamamen bozar ki bu sadece karbondioksittir. Azot oksit ve Kükürt dioksit gibi elementler de hava karışır ki bu da PM10 ve PM2.5 civarında partiküller bırakır. Bir insanın ciğerini 20 yılda kanser etme olayı %100 dür. En basitinden pencereye sineklik koyup fanla havayı çekin ve 1 hafta sonra sinekliğin rengine bakın. Aynısını siz 1 ay içerisinde soluyorsunuz ve o partiküller hiçbir yolla vücudunuzdan atılmıyor. İnsan burnundaki kıl en fazla PM10 partiküllerine kadar engelleyebilir. Pm2 olan partikülleri engellemeyen ve bu partiküller ciğerlere gider. Sigarada da aynı şekilde pasif içicilik bu yüzden tehlikelidir.
    1 Ton kömür 1270 metreküp havayı tamamen tekrar kullanamayacak şekilde kirletir ve bu geri dönüştürülemez. Tamamen kükürt dioksite dönüşür.
    Şimdi bunu yıllık kullanımda görelim. 8.4 Milyar ton yıllık tüketim ise 8.4milyar ton×1270m³/ton=10.668trilyon m³

    Şimdi söyleyin bakalım küçük bir sayı mı? Sadece 1 yıl için...

    Dünya merkürleşiyor. Ama bazı insanlar bunu felaketi yaşayınca anlayacak. Fakat o zaman da çok geç olacak. Hak ettiler.





  • Mesutzgvn M kullanıcısına yanıt

    Co2/Karbondioksit dediğin şey bitkinin fotosentez işlemi sırasında besin üretimi için kullandığı temel bileşendir!!




    Ne kadar fazla Co2 o kadar iyi! Bunları hep söylüyorlar Facebook'ta bakmanız lazım.




    Ben 69 yaşındayım. Bundan 50 sene önce Çukurova'da pamuk tarlasında ırgatlık yaparken gördüğüm sıcağı başka hiçbir zaman görmedim. Sıcaklık ortalaması falan hikaye. Bunları algı merkezleri kontrol ediyor bilmiyor muyuz sanki... Bir kalem oynatarak bende sıcaklık grafiğini ayarlarım...




    Ben yaşadığıma bakarım!




    Dedem tüm hayatı boyunca kömür yaktı, kömür soludu 88 yaşında damdan düştü öldü be. Hikaye yazmayın bize. Mangalı da yasaklayacaksınız galiba! Sıra ona geldi sanırsam. Mangalda tavuk kanadı zevkimizden size ne yahu? Mangalı vermem hiç boşuna kasmayın! Kanser, zavallı kutup ayıları ağlıyor algılarınızı başka yerde yapın!




    O yasak bu yasak yeter be kardeşim!




    Dünya milyarlarca yıldır dönem dönem ısınıp dönem dönem soğuyor. Facebook'ta hep grafikleri var bunun. Öğrenin biraz. Araştırın biraz. Dünya kendisi için karınca gibi olan insanlığı takmaz. Koca yer. İnsanlık derhal kendisini dev aynasında görmekten vaz geçmeli. Algı merkezleri ve Amerika yeterince oyun yaptı bize.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Boşnak Ağa -- 11 Ekim 2024; 14:30:58 >




  • konu kuantum bilgisayardan mangala nasıl geldi onu bir anlasam..

  • Dünyanın 3/4'ü denizler ile kaplı, bu demektir ki hava kirliliğine sebep olabilecek veya iklim değişikliğine sebep olabilecek kara parçası sadece 1/4'i olan alanı kapsar. Atmosferdeki gazlardan biri olan Ozon tabakası o kadar güçlüdür ki, havayı zehirli gazlardan temizler. Dünyada iklim değişikliği var doğru, ama bence de bunu direk insanlara bağlı olduğunu ispat etmek zordur aslında.


    Kullanılan araçların CO2 emisyonları, fabrikalar iklim değişikliğine sadece ufak bir katkı sağlamış olabilir, doğalgaza geçince soba da kullanılmıyor artık. Örneğin şehir dışına çıkıldığında temiz hava hemen kendini belli eder, yüksek rakım'a çıkılırsa yani kilometrelerce yükseğe çıkılırsa hava kirliliği oranı düşer. Yeryüzünden itibaren ısınan hava yükseldiğinde etkisini kısa sürede kaybeder, uçak yolculuğu yapanlar dışarıda kaç derece oluyor baksın.


    Konunun özü hava kirliliğinden yeryüzüne yakın seviyede olan ve büyük şehirlerde yaşayan insanlar daha çok etkilenebilir, bu düşünce doğrudur sadece. Benzin ve mazot ile çalışan araçlar yüzünden hemen hasta olsaydık, dünyada yaşayan insan kalmazdı. Dünya o kadar büyük ki insanlar sadece yeryüzünün 1/4'i alanında yaşıyor, geri kalan alan zaten atmosferi temizlemeye yeter. Azıcık bunu da düşünün, madende çalışıp kömür mü soluyoruz hergün.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cpt. Miller -- 12 Ekim 2024; 9:34:6 >




  • Boşnak Ağa kullanıcısına yanıt

    Aya insanlı gitmediklerini düşünüyorum bende aynı şekilde. Kubbe şeklinde bir yapı tasarlayıp içerisine ince kum döküp oraya buraya araba sürdükleri bu kalitesi arttırılmış videoda da çok bariz. Tekerleğin fırlattığı kum anında yere düşüyor halbuki aydaki yerçekimi bu kadar güçlü değil. Bir sonda gönderip ucuna astronot botu yada bayrak takıp izi yine bırakabilirsin. Bu iz oraya insanlı gittiklerinin işareti olamaz. Şu videoyu dikkatli izleyin. 4k 60fps kalitesinde herşey çok daha net. Amerikalı conilerin yalanlarından biri.. Aya gidilemez demiyorum gitmediklerini düşünüyorum diyorum.



    Kuantum bilgisayarların, süper bilgisayarları nasıl yenebileceği ortaya çıkartıldıNeural Networks and Deep Learningyoutube
    Taking the original Nasa Apollo 11 mission film on the moon, running it through some deep learning applications to increase the frame rate and increase the resolution. We're performing video frame interpolation to increase the frames per second from 30 to 60fps, and upscaling using Topaz Video Enhance AI to achieve 4K resolution. Support on Patreon: https://www.patreon.com/NeuralNetworksDeepLearning Facebook: https://www.facebook.com/NeuralNetworksDeepLearning Original: https://www.youtube.com/watch?v=fd2oyT6etsQ #ArtificialIntelligence
    https://www.youtube.com/watch?si=YN1pdeU_usA87vJH&v=dTVfDIhA1BE&feature=youtu.be
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • aya tabiki gidildi. kendi sistemlerinden canlı izleyen sscb bile itiraz etmedi. modüller izler hepsi hala orada. abd bütçesinin neredeyse yarısı bu işe ayrıldı. bir tane üniversite bilim kurulu yok gidilmedi gidilemez diyen. cevapları binlerce kez verilmiş üç beş saçmalığı okuyup hala gidilmedi diyen var.

    • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız