KURANDA NİMETLERİMİ SAYMAKLA BİTİREMEZSİNİZ DİYEN ALLAHA İNANMAYANLAR NASIL OLUYORDA İNANMIYORLAR ?

Arkadaşlar RAHMAN suresinde ALLAH yarrattığı nimetleri anlatıyor ve inanmayanlara en güzel cevabı veriyor, işte RAHMAN suresinin tam metni ve meali :

www.hurriyet.com.tr

Rahman suresi oku - Rahman suresi anlamı, tefsiri, Türkçe ve Arapça okunuşu (Diyanet Meali)

https://www.hurriyet.com.tr/ramazan-ozel/namaz-sureleri/rahman-suresi-oku-rahman-suresi-anlami-tefsiri-turkce-ve-arapca-okunusu-diyanet-meali-41396221

Bilim yolunda olmak iyidir.

Bilim yolu ne alaka ?

Bak ne güzel söylemişsin, Allah Kuran'da cevap veriyor hala inanmıyorlar demişsin. Biz zaten o cevap verdiği kitaba inanmıyoruz, içinde yazanlara neden inanmak durumundayız? Gerçekten bunu mantığınız kabul edip mi yazdınız yoksa trollemek için mi yazdınız? İnanmadığımız bir metni gerçekten delil diye mi gösterdiniz? Bu bir tek bana garip gelmiyordur herhalde ama forumun aktifliği ölmüş, cevap verecek pek kimse kalmamış.

Bu dünyada ne olsaydı, işte o zaman Allahü tealanın varlığına inanırdın?

Sorununuz bu zaten, her şeyi sizin Tanrınız yarattı sanıyorsunuz. Dünya üzerinde belirli bir kitleye hitap edebilen 4,300 çeşit din var ve hepsi dünyadaki hatta evrendeki her şeyin kendi Tanrısı tarafından yaratıldığını iddia ediyor zaten, sizin Tanrınızın onlardan hiçbir farkı yok, sizinkinin de delili yok onların Tanrılarının da. Özellikle sizin dininizin doğru olabilmesi için öncelikle bu kitap Tanrı sözüdür diye belirttiği kitapta 300+ çelişki olmamalıydı, bunca akıl dışı, mantık dışı, bilim dışı, çelişkili, bir öyle bir böyle söyleyen, bir yerde evet dediğine öteki Ayette hayır diyen ve en önemlisi toplama çıkarmayı yapamayan yani matematik hatasının olduğu bir insan yazımı kitaba Tanrı sözü demek bana doğru gelmiyor hatta hataları kusursuz bir yaratıcının yaptığını iddia etmek çok büyük yanlış bana göre, koskoca Tanrı miras Ayetlerinde mal paylaşımında 4 işlemde hata yapar mı? İncil sadece nasihat, anı ve mektup derlemesinden oluşan bir kitapken İsa'ya İncil'i indirdik diyerek Selaniklilere yazılan mektupların bile Tanrıdan geldiğini iddia eder mi? Tatlı sularda inci ve mercan yetişmediği halde yetiştirirsiniz der mi? Erkek sıvısının testiste oluştuğunu bildiğimiz halde Ayette göğüs kafesi ve kaburga arasından geldiğinin yazılı olduğunu görmezden gelebilir miyiz? Kısacası bir kitap var ve x Tanrısından geldiği söyleniyor fakat full hatalar ile dolu, üstelik insani hatalar, küfürleri, hakaretleri de saymıyorum bu arada, Tanrı küfür eder mi? Ediyor. İntikam alıyor, tuzak kuranların en hayırlısıymış yani insanlara tuzak kuruyor, kadınlara zaten yapmadığını bırakmıyor, 2 kadının şahitliği 1 erkek sayılıyor, mirastan yarım pay alıyor, erkeklere karınızı dövün diyor, benim kafamda canlandırdığım kusursuz yaratıcı kusura bakmayın ama sizinki olamaz, herhangi bir şey olmasına gerek yok kısacası dünyada, benim sözüm dediği kitaptaki komik hatalar fazlası ile yetti de arttı bile. Bak çiçeklere böceklere diye nimet övmece moduna girecekseniz de bir zahmet ispatlayın o nimetlerin sizin inancınızın Tanrısı tarafından gelip gelmediğini. Belki Buda gönderdi, belki Vişnu, Şiva, Brahma'nın işidir, Taoizm, Şintoizm belki de gök Tengri vs. yani olağanüstü iddialar olağanüstü deliller gerektirir. Boşuna şu pilot kalemin bile bir tasarımcısı varsa diye deist argümanlarına da girmeyin, ben Agnostiğim yani bir Tanrı'nın olabilmesine ihtimal veririm ama kusura bakmayın, o Tanrı sizinki değil, maalesef değil.

Yukarda yazdıklarını kendi kendine uydurmadın; biryerlerde okudun: bu site olabilir, bir topluluk konuşması olabilir veya bir yazarın kitabı olabilir veya ateistlerin toplaşıp kendi oluşturduğu argümanları okuyup ordan etkilenmiş olabilirsin.

Kısacası bu yazdığın bilgileri ve kaynakları her nerden edindiysen, sen, onların düşüncelerini, onların fikirlerini, onları sandıklarını savunuyorsun. Onlar, kısa akıllarıyla çok defa dünya işlerinde bile şaşan, bir yazarın hikayesindeki ana muradı bile anlayamayan ve yanılan kafalarıyla gelip Kur'an-ı Kerim'deki hükümleri kendi sığ düşünceleriyle kendi anladıkları biçimde anlamlandırıp bunlara inanan herkesin sapıtmasına neden oluyorlar.

İslamda 72 fırkanın hepsi sapıtmışlardır, onlar da Kur'an-ı Kerim'deki ayetleri kendi kafalarına göre yorumladıkları için sapıttılar ve doğru yoldan çıktılar.

Yukarda bahsettiğin yalan yanlış ve doğru olmayan bilgileri aldığın kaynak, lağımdır. Lağımın yanında duranın misler gibi kokmayacağını herkes bilir.

Hakiki din kitaplarını okumadığın anlaşılıyor; okusaydın yukarda yazdıklarının aslı astarı olmadığını, bunların doğru olmadığını ve hepsinin birer doğru açıklanacak bir karşılığının olduğunu anlardın..

Mesela gıybet orucu bozar Hadis-i Şerif'i ne anlama geliyor desem, sen ve senin gibiler ve senin edindiğin bilgileri yazan bozuk kaynaklar bunu anlayamazlar, bir anlam veremezler. Sokaktaki adam da öyle..

Ama hakiki din alimleri bunu " orucun sıhhatini bozmaz, sevabını giderir" diye açıklamışlardır.

Bir Hadis-i Şerif'i dahi anlayamayanların , Kur'an-ı Kerim'deki ayetleri kendi kafalarına göre yorumladıklarında sapıtmamaları mümkün değildir.

Ordaki ayetleri tercüme ederek birebir bu şekilde okuyup anlam veriyor; murad-ı ilahiyeyi anlayamıyor. Her arapça bilen Kur'an-ı Kerim'i anlasaydı, tüm araplar allemeyi cihan alim olurlardı. Demek ki araplar da onu anlayamıyorlar.

Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerin hiçbirinde çelişki yoktur. Çelişki var diyenler, ayetleri tercüme edenin anladıklarını okuyorlar.

Bir sitede sizin gibilere çok güzel cevaplar verilmiş:

Kur'anda çelişki olmaz

Ateist diyor ki:

Sual: Kur’anın bazı âyetleri niye çelişkilidir?

CEVAP

Bir karıncayı yaratmaktan aciz birinin, kâinatı bir nizam içinde yaratan ve devam ettiren Yaratıcıya böyle söylemesi ne kadar ahmaklıktır. Bu koca kâinatı görüyorlar da, bunun bir yaratıcısının bulunduğunu kabul etmiyorlar.

Allah’ın kelamında tenakuz [çelişki] olmaz. Cenab-ı Allah buyuruyor ki:

(Eğer o [Kur’an-ı kerim] Allah’tan başkası tarafından [gelmiş] olsaydı, elbette onda tutarsız [uyumsuz] çok şey bulunurdu.) [Nisa 82]

Eshab-ı kiramdan birkaç zat, bir âyet-i kerime üzerinde farklı yorumlar yaparken, Resulullah efendimiz çıkageldi ve buyurdu ki:

(Sizden önceki ümmetler, Allah’ın gönderdiği kitabı yanlış yorumladıkları için helak olmuştur. Bu Kur’anın bir kısmı, diğer bir kısmına zıt değildir. Anlayamadığınız yerleri bilenlerden sorun!) [İ. Ahmed]

Peygamber efendimiz, kimseden bir şey öğrenmemiş, hiç yazı yazmamış iken ve geçmişlerden ve etraftakilerden haberi olmayan insanlar arasında hasıl olmuş iken, Tevrat’ta ve İncil’de ve bütün başka kitaplarda yazılı şeyleri bildirdi. Geçmişlerin hâllerinden haber verdi. Her dinden, her meslekten ileri gelenlerin hepsini hüccet ve burhanlar ile susturdu. En büyük mucize olarak Kur’an-ı kerimi ortaya koydu. Allahü teâlâ, Resulüne buyuruyor ki:

(Sen [Kur’an gelmeden] önce bir kitap okumuş ve elinle onu yazmış değildin. Eğer öyle olsaydı müşrikler, [Kur’anı başkasından öğrenmiş veya önceki semavi kitaplardan almış] derler ve [Yahudiler de, Onun vasfı Tevrat’ta ümmidir, bu ise ümmi değil diye] şüpheye düşerlerdi.) [Ankebut 48]

Kur’an-ı kerimde çelişki yoktur ve olamaz. Kur’an-ı kerim, her cahilin kolayca anlayacağı basit bir kitap değildir. Kur’an-ı kerimin tercümesini okuyup da, hüküm çıkarmaya çalışmak çok yanlış olur.

Mesela yukarda bahsettiğin,sözde çelişki olması, kadınların dövülmesi ve kadınlara miras hakkında sana verilen art niyetli bilgilere istinaden;

Bu bozuk, yalan yanlış iddiaların rahatlıkla çürütülür, biraz araştırma yaptığında zaten sen de görürsün.. Mesela kadınların mirası konusu;

"İslamda kadın, miras almaya muhtaç bırakılmamıştır. Onun bütün ihtiyaçlarını, kocası, babası, erkek kardeş ve amca gibi yakınları, ona vermeye mecbur tutulmuştur. Bakacak hiçbir akrabası yoksa onun ihtiyaçlarını Beyt-ül-mal karşılar. Kadın, çalışıp kazanmak zorunda değildir. Erkeklerin bu güç vazifelerinden dolayı, mirasın hepsini almaları gerektiği halde, dinimiz kadınlara yine ikide bir pay verdi" şeklinde bir bilgiyi sana naklederim...

Mesela yukarda zikrettiğin " erkeklere karınızı dövün diyor," cümlene istinaden:

Kadınları dövmek

Sual: Allah, Kur’anda, niye (kadınları dövün) diyor?

CEVAP

Bir karıncayı hatta bir buğday tanesini yaratmaktan aciz insan, kâinatı yaratan yüce Rabbimizin emrini hangi hakla sorgulayabilir ki? Âyetin bir kısmını değil tamamını almak gerekir. Bu âyet-i kerimenin meali şöyledir:

(Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdir [aile reisidir]. Çünkü Allahü teâlâ, bazı kullarını, bazı hususlarda bazısından üstün yaratmıştır. Hem de erkekler, kendi mallarını, onlar için sarf ederler. Kadınların iyileri, Allahü teâlâya itaat eder ve kocalarının haklarını gözetirler. Kocaları hazır olmadıkları zaman, onların namuslarını ve mallarını, Allah’ın yardımıyla korurlar. Hıyanet etmesinden korktuğunuz kadınlara, karı koca haklarını öğretin ve tatlı sözlerle nasihat edin, onları yatağınızdan ayırın. Yine de, uslanmaz iseler, hafif dövün! Uslanırlarsa, onları üzecek şey yapmayın, kendilerini incitecek bahane aramayın.) [Nisa 34]

Görülüyor ki, mala ve namusa hıyanet etmeyen kadınları dövmek değil, onları hiçbir suretle üzmek caiz değildir. Namusa ve mala hainlik edenlere, her kanun, ağır ceza vermektedir. İslamiyet, kadınlara çok kıymet verip, çok acıdığı için, hain olanlarını, kanun pençesine düşürmeden önce, hafif vurmakla ıslah edilmelerinin de, tecrübe olunmasını emretmektedir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Bir erkek, hanımını döverse, kıyamette onun davacısı ben olurum.) [R. Nasıhin]

Dünya işlerindeki kusuru için, dövmek şöyle dursun, acı, sert bile söylenmez. (Seadet-i Ebediyye)

Ateistin iftirasına cevap

Sual: Bir ateist, (Hanımları dövmek gerektiğini bildiren hadisler var) diyerek Müslümanlığı tenkit ediyor. Bu, yalan değil mi?

CEVAP

Elbette yalandır. Ateist, Allah'a inanmadığı ve Ondan korkmadığı için her çeşit yalanı söylemekten çekinmez. Çünkü onda günah mefhumu yoktur. Kendine maddî bir zarar gelmeyeceğini bildiği sürece yalan üretmekten korkmaz.

Dinimizde iyi Müslüman olmak için hanımıyla iyi geçinmek şarttır. Kur'an-ı kerimde de mealen, (Onlarla iyi, güzel geçinin!) buyuruluyor. (Nisa 19)

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Bir mümin, hanımının kötü huyuna kızmasın! Onun iyi huyu da olur.) [Müslim]

(Kadın, zayıf yaradılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin! Evdeki kusurlarını görmeyin!) [İbni Lal]

(Müslümanların iman yönünden en üstünü, ahlakı en güzel olanı, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranandır.) [Tirmizî]

(Müslümanların en iyisi, en faydalısı, hanımına en iyi, en faydalı olandır. Sizin aranızda hanımına karşı en iyi, en hayırlı, en faydalı olan benim.) [Nesâî]

(Hanımını dövenin, Kıyamette hasmı ben olurum. Hanımını döven, Allah ve Resulüne âsi olur.) [R. Nasıhîn]

(Kadınlarınızı üzmeyin! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]

(Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R. Nasıhîn]

(Hanımıyla iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızklarını artırır.) [İ. Lâl]

(Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Eyyüb aleyhisselam gibi mükâfatlara kavuşur.) [İ. Gazâlî]

(Kendi yediğinden hanımına da yedir, kendi giyindiğin gibi ona da giydir, ona yüzünü ekşitme, kaşını çatma ve dövme!) [Ebu Davud]

(Allah’ın kulları olan kadınları dövmeyin!) [İbni Mace, Dârimî]

Okuduğun ve senin sapıtmana sebep olan o kaynaklar, sen ve senin gibilerden yukarda da zikredilen

" (Eğer o [Kur’an-ı kerim] Allah’tan başkası tarafından [gelmiş] olsaydı, elbette onda tutarsız [uyumsuz] çok şey bulunurdu.) [Nisa 82]" ayetini hepinizden saklıyorlar. Bilmenizi istemiyorlar. Mesela Kur'an-ı Kerim'in bu zamana kadar hiç, ama hiç bozulmadığını , bir harf eksik veya fazla dahi olamayacağını da açıklayamıyorlar..

Ayrıca, aldığın kaynaklardaki o bozuk bilgileri yukarda yazmışsın ama karşılıklarını gidip bir hakiki, makbul tefsir kitabında da araştırmamışsın. Bozuk kaynak böyle bir iddiada bulunuyor, bakalım şu hakiki tefsir kitabında bu ayetle ilgili ne yazıyor, kim doğruyu söylüyor, kim beni kandırmak istiyor diye hiçbir araştırma içine girmedin, bir din adamına gidip bunları danışmadın. Bozuk kaynakların veya arkadaşlarının senin aklına kolayca girip ele geçirmesine, bozuk fikirlerini sana aşılamasına izin verdin.. Tek bir tarafı dinledin, karşı tarafı es geçtin, bu konuda hakkaniyetli hareket etmedin.. Bu da senin sapıtmana neden oldu..

Şu boş konuşan varlığı biri buradan alsın, boşları toplayın lütfen. Yarısından fazlasını okumadım, okuduğum kadarı midemi kaldırmaya yetti. Öyle saçma boş konuşabilmiş ki bunları sen yazmadın diyecek kadar ileriye gitmiş, vatandaş beni ilkokul bebesi sanıyor, 34 yaşında ve 11 yıldır İslam araştırması yapan biriyim, bunun bildiklerini çoktan unuttum. Yanlış yerden okumuşum he canım he, Fransız kaynaklarından okudum. Hafifçe dövün imiş, hafif kelimesi olmayan yerde neresinden hafifçeyi çıkardığını da söyleyiversin, çocuk kandırıyor aklınca. Sahih bile olmayan birkaç hadis yazmış, bir insan ne kadar alçalabilir gözleriniz ile görüyorsunuz arkadaşlar, onca olumsuz sahih varken 11 yıldır adını hiç duymadığım saçma sapan birinin adını yazıp paylaşmış, sorarlarsa işte kaynak diyecek. Bunları sen yazmadın diyecek kadar küçülen varlık gitmiş her şeye bir kulp bulabilen sorularlaislamiyetcom adlı saçma sapan siteden yazı kopyalayıp paylaşıyor ki inancını kurtarabilsin, yoksa rezil olacak. Bana sapıtmış diyen bir zihniyet işte bu, aklını başkalarına kiraya vermiş, kendi düşüncesi ve fikri olmayan, başkalarının yönlendirmesi ile hareket edebilen varlıklardır bunlar. Malum zehirli siteden ateist iftirası adı altında yine ateistler utanmaz çekinmez diyerek hakaretler yağdırıp dövün diye AYET olmasına rağmen hala öyle bir hadis yoktur diyecek kadar alçalmış bir tipi görüyorsunuz şu an. Ateist olmamama rağmen bana yüklendiğini sanıyor üstelik, böyle zavallılar karşısındakinin haklı olabileceğini asla düşünmezler, hadi onu geçtim, okuyup araştırma ihtimalini bile görmedikleri gibi başkasından duyup yazdığımızı söyleyecek kadar küçülüp minicik kalmış şahıslardır bu gibiler, kendileri sağdan soldan saçma sitelerden kıvırma cevaplar kopyalayarak inançlarını kurtardıklarını zannederler, karşısındakinin ne derece okumuş ve bilgili olabileceğini bilemezler. İşte böyle bilgili biri çıkınca da hebele hübele saçmalamaya başlarlar. 3 çelişki yazmadım daha eli ayağına dolaştı, 300 küsür çelişki var diyorum başkasından kopyaladın diyor, işte bu şekilde bir zavallılıkla karşı karşıyayız. Kutub-i sitte nedir bilmeyenler oradaki kadını aşağılayan hadisler yerine adı bilinmedik tipleri kaynak alırlar çünkü onlar naiftir, işlerine öylesi elir. Ayette savaşın öldürün dediği halde bunu hadisle yumuşatmaya gayret ederler, Ayetlere karşı hadis uydurarak şiddeti seyrelttiklerini sanırlar, üstelik 6 yaşında evlenip 9 yaşında gelin olan Ayşe'nin kendi ağzından Kutub-i sitte de net ifadelerine rağmen hala 18 yaşında evlendiğini iddia eden sadece 1 yalan söylediği kesin olan rabi ile bu yaş mevzusunu kapatacaklarını düşünürler. Öyle olmayınca da ergenlikten itibaren yaş sayılır derler ama Hatice'ye 9 yaş eklemeyi unuturlar, 58inde Fatma'yı doğuran Hatice'yi o yıl 66 yaşında yapmayı mantıkları kabul etmez ama iddia ederler. Zülkarneyn'in güneşi takip edip dünya üzerinde bir balçığa battığını Ayet yazdığı halde o mecazdır falan diyerek geçiştirmeye çalışırlar, o dönemin çöl insanlarının güneşi bu kadar büyük hayal edemeyeceklerini, dünya içinde basit bir balçığa sığacak büyüklükte sandıklarını gizlemeye çalışırlar. Sen bana bulaşma vatandaş en iyisi, iyice midem bulandı, git 10-12 yaşında çocukların zihnini bulandırmaya çalış, benim zihnim açık, sen bana hafif kaçarsın.

İster oku, ister okuma. Keyfin bilir. Senin herşeyi inkar etmen, ahırette " gel bakalım, sen inkar ediyordun herşeyi, sana azap yok" manasına gelmeyecek... İnkar etmen, sonsuz cehennemde yanmana hiç, ama hiç mâni değil.

Bu arada sen benim yazımın yarısına kadar okuduğunu yazmışsın. Ben ise senin yazını, yarısının yarısı kadar bile okumadım; sadece ilk satırını okudum, ilk paragrafı bile değil.. Yani dünya kadar şey yazmışsın ama hepsi boşa gitti...

Yanlış bildiklerinin doğrularını karşında bulunca hemen, tabi bi bocalayıp ne yapacağını şaşırdın ve geri kalanlarını okumaya cesaret bulamadın...O yüzden yarısına kadar okudun.....

Bak şimdi tamamını okudum çünkü kısa yazmışsın, öncekilerini kendi yazdığını mı sanıyordun sen? Başkalarının görüşlerini kopyala yapıştır yapınca bir halt oldum mu sandın yoksa? Kıyamam.. Senin hiçbir fikrin yok, başkalarının fikirleri tarafından yönlendirilen bir tebasın sadece. Benim yazdıklarımı okumanı istemiyorum zaten, mümkünse ne oku ne yaz, sadece senin gibilerin zehirli fikirlerini görüp yok yere inanmasın millet, gerçekleri görsün, yazdıklarımı okuyup tekrar düşünsün birileri diye yazıyorum, sen sana özel mi sandın? Çok megalomansın, o kadar değerli görme kendini. Senin gibileri çok gördüm şu hayatta, kendi tezinizi daha doğrusu inanan birilerinin dayattığı tezleri savunursunuz, aksi görüşlere tahammülünüz yoktur yani dolayısı ile kurtarılamazsınız, yoktan zehirlendiğiniz için ne yapılırsa yapılsın şimdiye kadar yaptıklarınız bir ihtimal boşa gider diye soru bile sormazsınız, sorgulamayı geçtim. O yüzden sizin gibi sabit fikirlileri eliyoruz genelde fikirlerimizi beyan ederken. Yanlış bildiklerin konusuna hiç girmiyorum bile, atış serbest verin coşkuyu, boşluk çok oldu belki dolar. Ahiret diye bir saçmalık yok bu arada ilk cümleye ithafen, olmayan bir şeyden gerçekten korkacağımı falan mı düşündünüz? Sizin hayal gücünüzde olan bir yer beni niye korkutsun? Çocuk değiliz, oldu olacak diş perisine, noel babaya da inanalım olsun bitsin çünkü hiçbir farkları yok, aslında Noel Baba bir gerçeklik yani sizin inancınızdan çok daha gerçek bana göre. Şimdi kendi işinize bakın, bu forumun din kültürü hocası gibi her başlığa bir şeyler saçmalamışsınız, boyunuzun ölçüsünü almak nedir bilmezsiniz ama tekrar muhatap olmayın, rezil ederim. Bilginiz sıfırın altındayken benimle mücadele edemezsiniz bile, siz seversiniz hatta zekat olaylarını, bilgimin zekatını versem kendinizi alim zannedersiniz. Dünya görüşümüz oldukça farklı olduğu kesin, ben İsrail'i sonuna kadar destekliyorum, sizin de hamas terör örgütünü desteklediğinizi düşünüyorum mesela, yanıldım mı? Susun, cevap vermeyin, yoksa inanırım. Gereksiz diyaloğa girmeye hiç gerek yok. Ben Arap sevmem, siz bayılıyor olabilirsiniz. Kısacası kısa kesin Aydın havası olsun.

Ama ben yine senin bu mesajının ilk satırının sadece yarısını okudum, diğer bir sürü satırları hep havaya yazmışsın...