KUŞ GRİBİ VE H5N1

Kuş gribi

sizlerinde bildiği gibi...
Kuş gribi virüs kaynaklı ve bu nedenle de bulaşıcı hastalıktır. Hastalığa neden olan virüs grip (influenza) virüsü ile aynı aileden gelir ve hastalığa bu yüzden kuş gribi veya avian influenza da denir.

Bu hastalık kuşlara ve domuzlara bulaşabilir. Bilhassa kümes hayvanlarının yetiştirildiği çiftliklerde hayvanların birbirine çok yakın ortamlarda yaşmaları nedeniyle salgın tehlikesi çok yüksektir.

Kuşlarda hastalığın seyri sebep olan virüse göre değişir ve kuş gribi virüsünün 15 ayrı çeşidi vardır. Genelde tüylerde kırışıklık ve yumurtlamada azalma olarak kendini gösteren hastalık H5 ve H7 türündeki ( yani ağır patojen özelliğe sahip) virüsler sebebiyle ortaya çıkarsa oldukça öldürücüdür ve hastalığın bulaştığı kuşlar ilk güde ölürler.

H5N1 virüsü ile ortaya çıkan kuş gribi türü insanlara aslında kolayca bulaşabilen bir hastalık değil, yani özel şartlar dışında insana virüsün bulaşması çok zor.

Hastalığın bulaşması için kuşlarla yakın temas halinde olmanız gerekiyor veya dışkısının bol olduğu ortamda sık sık bulunmanız gerekiyor.

Yinede bu kadar önlemim alınması ve kuş gribinin gündemi bu kadar kurcalaması durup dururken oluşan bir sonuç da değil.

Aşırı önlemlerin 2 nedeni var: ilk neden H5N1 virüsü insana bulaştığında bu günkü veriler ile 122 kişinin 62'sinin (1) ölümüne sebep olarak uç düzeyde ölümcül sonuçlar yarattığını kanıtlamış olması.

İkinci neden ise virüsün mutasyona uğrama riski ile bağlantılı. Influenza virüsünün ailesinden gelen H5N1 (avian influenza) diğer influenza virüsleri gibi DNA değiş tokuşuna çok yatkın bir virüs.

Ölümcül etkileri de göz önüne alındığında, insana bulaştığı anda insandan insana kolayca bulaşabilen bir baksa grip virüsünde bulaşmayla ilgili gerekli DNA'yı edindiği takdirde, insanlar için ölümcül yeni bir grip virüsünün oluşması işten bile değil.
Bu virüsün de bir gribin etkisi ile insanlara bulaşacağını düşünürsek, yol açacağı sonuçlar insanlığın varlığı adına bile tehlike oluşturacak seviyelere ulaşabilir.

Bu tehlikeyi gören birçok ülke yöneticileri ve bilim adamları ilk başta o kadar da tehlikeli görünmeyen kuş gribinin üzerine bu denli hassasiyetle gitme zorunluluğunu hissediyorlar.

H5N1 kuş gribi virüsünün hikâyesi

Şubat 2003:
Virüs Hong Kong’da bir kişinin ölümüne neden olarak ilk kez gündeme oturdu

Aralık 2003:
Güney Kore’de ilk H5N1 kuş gribi salgını.

Ocak 2004:
Çin ve Japonya’da H5N1 kuş gribi salgını sonra Tayland ve Vietnam’a da ulaştı, bu son ülkelerde sekiz kişi öldü.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ABD ve İngiltere’de aşı için gönüllü aramaya başladı.

Mart 2004:
Virüs Asya’daki kuş sürüleri arasında yayıldı ve bu sürümlerle batıya doğru da ilerlemeye başladı.
Vietnam ve Tayland’da yeni insan ölümleri meydana geldi.

Ağustos 2004:
100 milyon tavuk itlaf edildi.
Çin, domuzlarda da kuş gribi görüldüğünü duyurdu.

Kasım 2004:
DSÖ, milyonlarca insanı öldürebilecek bir salgın olabileceğine dikkat çekti.

Aralık 2004:
Yıl içinde H5N1 kuş gribi virüsü 32 kişinin ölümüne neden oldu..

Şubat 2005:
Vietnam’da bu sefer 12 ölüm.
H5N1 kuş gribi Kamboçya’ya da yayıldı.

Mayıs 2005:
DSÖ Ocak 2004’ten beri Vietnam, Kamboçya ve Tayland’da 53 kişinin öldüğünü duyurdu.

Ekim 2005:
Asya'dan gelen göçmen kuşların geçiş yolundan bulunan Romanya, Türkiye, Yunanistan, Makedonya, kuş gribi tespit edildi.

Peki böyle virüslü bir hastalığın bu aralar Türkiye'de sık görülmesi normal mi? Bu hastalığın Türkiye'ye yayılmasını sadece göç eden kuşlar mı sağlıyor bu bir komplo mu?SİZCE.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi .::DESPERADO::. -- 25 Ocak 2006 0:13:32 >

quote:

Orijinalden alıntı: .::DESPERADO::.

doğru söylüyorsunuz benim öğrenmek istediğim bu bir komplo mu yani bir çok teori var NATO genel sekreterinin FBI ile CIA başkanlarının, İsrail savunma Bakanı'nın ziyaretlerinin hemen sonrasında ortaya çıkışının hemen sonrasında olması biraz tuhaf bir tesadüf bir başka teori paket tavukçuluğun yayılması için tavukçuluğu yok ediyorlar bende ilk önce bilimsel demiştim önlem alalım uzak duralım ama yetkililerin söyledikleri biraz çelişkilere düşünce bende düşünmeye başladım umarım abartmıyorum ...

Alıntıları Göster

olaya bu gözle bakmaniz iyi ama sunu dusunun bir defa ulkelerinde göl olan butun ulkeler bu tehdit altinda batidaki butun ulkelerde bu mevsimde grip gorulmemesi gayet normal ancak baharda belli olur

ben ilk patlagin fransa ve italyada cikacagina ve sonra yumurta tavugunun cok oldugu hollandada bu gribi cesidinin gorulecegini dusunuyorum. komplo teorisi yanlistir cunku manyasta gorulen virusun suşu ile dogu bolgemizde gorulen suş farklidir.

laboratuvar ortaminda uretilen virusler daha cok yayilma egilim gosterirherpes viruslar hava yolu ile bulasmada mutasyona ugramazlar. dikkat edin salmonella gorulen gorulen yerlerde ve pastorella gorulen yerlerde sekonder enfeksiyondan dolayi ölüm olaylari oluyor.

bu olaylar su anda italyada cok fazla. guney fransada basladi. eger bir aciklama gelirse ilk o ulkelerden gelir ve butun dunya ve who bunun takipcisi. cunku fransa bir cok tavuk hatti ve hibritlerin ana vatani. asil tehlike ordan baslar. bu isten amerika gercekten karli cikar. o yuzden fransanin biseyleri saklamasina izin vermez.

cunku amerika shawer irkini dunyaya yaymak icin yillardi yogun caba gosteriyor.

tavuktaki viruslarin kolay bulasmamasinin nedeni agiz, bogaz ve burun mukozasinin savunmasi virusu ekarte etmek icin yeterlidir. ancak tukrukle birlikte mideye gecen virus bir sekilde asit ortamdan kana karisip akcigerlere yerlesir ve siddetli enfeksiyonlara neden olur. bunye zayif dusunce pastorela ve mycoplasmalar patojen hale gecip hastanin ölümüne neden olur.

Daha ilginci bu virus ve ölüm etkenleri vucudumuzda zaten var olan ama belli bir pik degere gelince patojen olan mikroorganizmalardir.

su*fi

Binbaşı

1010 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: METEOR2005

olaya bu gözle bakmaniz iyi ama sunu dusunun bir defa ulkelerinde göl olan butun ulkeler bu tehdit altinda batidaki butun ulkelerde bu mevsimde grip gorulmemesi gayet normal ancak baharda belli olur

ben ilk patlagin fransa ve italyada cikacagina ve sonra yumurta tavugunun cok oldugu hollandada bu gribi cesidinin gorulecegini dusunuyorum. komplo teorisi yanlistir cunku manyasta gorulen virusun suşu ile dogu bolgemizde gorulen suş farklidir.

laboratuvar ortaminda uretilen virusler daha cok yayilma egilim gosterirherpes viruslar hava yolu ile bulasmada mutasyona ugramazlar. dikkat edin salmonella gorulen gorulen yerlerde ve pastorella gorulen yerlerde sekonder enfeksiyondan dolayi ölüm olaylari oluyor.

bu olaylar su anda italyada cok fazla. guney fransada basladi. eger bir aciklama gelirse ilk o ulkelerden gelir ve butun dunya ve who bunun takipcisi. cunku fransa bir cok tavuk hatti ve hibritlerin ana vatani. asil tehlike ordan baslar. bu isten amerika gercekten karli cikar. o yuzden fransanin biseyleri saklamasina izin vermez.

cunku amerika shawer irkini dunyaya yaymak icin yillardi yogun caba gosteriyor.

tavuktaki viruslarin kolay bulasmamasinin nedeni agiz, bogaz ve burun mukozasinin savunmasi virusu ekarte etmek icin yeterlidir. ancak tukrukle birlikte mideye gecen virus bir sekilde asit ortamdan kana karisip akcigerlere yerlesir ve siddetli enfeksiyonlara neden olur. bunye zayif dusunce pastorela ve mycoplasmalar patojen hale gecip hastanin ölümüne neden olur.

Daha ilginci bu virus ve ölüm etkenleri vucudumuzda zaten var olan ama belli bir pik degere gelince patojen olan mikroorganizmalardir.

Alıntıları Göster

Kuş gribinin yayılmasında haşereler ve farelerin de taşıyıcı olabildiği bildirildi.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İskender Yıldırım, Türkiye'de kanatlı hayvanlarda görülen kuş gribinin yayılmasının önlenebilmesi için yapılan çalışmalara daha fazla özen gösterilmesi ve dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

Bugüne kadar hastalığın görüldüğü bölgelerde, sadece kanatlı hayvanların itlafı yoluna gidildiğini ve alanın dezenfekte edilmesiyle yetinildiğini ifade eden Yıldırım, ''Ama gerçekte, bu itlaf ve dezenfekte çalışmaları, bölgedeki virüsün yok edilmesi ve yayılmasının engellenmesinde yeterli değildir. Çünkü, kuş gribinin yayılmasına neden olabilen küçük canlılar, dezenfekte çalışmalarından rahatlıkla kaçarak, korunabiliyor'' dedi.

Yıldırım, fare ve küçük haşerelerin virüsün hızlı şekilde yayılmasına neden olabileceğini ''Gereken temizliğin yapılmadığı sağlıksız kümeslerdeki kemiriciler kolay şekilde barınabilmektedir. 6 milimetrelik delikten dahi kolayca geçebilen bu hayvanların giremeyeceği yer yoktur. Bu nedenle fareler, girdikleri ev ve kümeslere, dışkı veya salya yoluyla virüsü kolayca bulaştırabilirler. Ayrıca, çok hızlı şekilde üreyebilen ve zor ölen fareler, bu sayede de virüsün bölgedeki diğer hayvan hatta insanlara dahi bulaşmasına neden olabilir. Bu nedenle itlaf ve dezenfekte çalışmalarında bu canılar unutulmamalı'' dedi.

Farelerin dışında kene, bit ve pire, bazı durumlarda hamam böceği gibi haşerelerin de virüsün yayılmasına yol açabileceğini belirten Yıldırım, bu hayvanların da kuş gribi virüsünü kanatlı hayvanların kanını emerek taşıyıcı şeklinde yayabileceğini söyledi.

quote:

Orijinalden alıntı: su*fi

Kuş gribinin yayılmasında haşereler ve farelerin de taşıyıcı olabildiği bildirildi.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İskender Yıldırım, Türkiye'de kanatlı hayvanlarda görülen kuş gribinin yayılmasının önlenebilmesi için yapılan çalışmalara daha fazla özen gösterilmesi ve dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

Bugüne kadar hastalığın görüldüğü bölgelerde, sadece kanatlı hayvanların itlafı yoluna gidildiğini ve alanın dezenfekte edilmesiyle yetinildiğini ifade eden Yıldırım, ''Ama gerçekte, bu itlaf ve dezenfekte çalışmaları, bölgedeki virüsün yok edilmesi ve yayılmasının engellenmesinde yeterli değildir. Çünkü, kuş gribinin yayılmasına neden olabilen küçük canlılar, dezenfekte çalışmalarından rahatlıkla kaçarak, korunabiliyor'' dedi.

Yıldırım, fare ve küçük haşerelerin virüsün hızlı şekilde yayılmasına neden olabileceğini ''Gereken temizliğin yapılmadığı sağlıksız kümeslerdeki kemiriciler kolay şekilde barınabilmektedir. 6 milimetrelik delikten dahi kolayca geçebilen bu hayvanların giremeyeceği yer yoktur. Bu nedenle fareler, girdikleri ev ve kümeslere, dışkı veya salya yoluyla virüsü kolayca bulaştırabilirler. Ayrıca, çok hızlı şekilde üreyebilen ve zor ölen fareler, bu sayede de virüsün bölgedeki diğer hayvan hatta insanlara dahi bulaşmasına neden olabilir. Bu nedenle itlaf ve dezenfekte çalışmalarında bu canılar unutulmamalı'' dedi.

Farelerin dışında kene, bit ve pire, bazı durumlarda hamam böceği gibi haşerelerin de virüsün yayılmasına yol açabileceğini belirten Yıldırım, bu hayvanların da kuş gribi virüsünü kanatlı hayvanların kanını emerek taşıyıcı şeklinde yayabileceğini söyledi.

Alıntıları Göster

Kuş gribi Aralık ayı içerisinde görülmesine rağmen
Başbakanın kameralar önünde tavuk eti yemesiyle sümen altı ediliverdi.

Bir Hıristiyan geleneği olarak içimize sokulan
“hindi yeme” zamanında nedense kimse kuş gribinden bahsetmedi.

Kimse kapı kapı hindi toplamadı.

Ta ki mevsim yılbaşından Kurban Bayramına dönünceye kadar.

Hindide bir şey bulamayanlar neredeyse büyükbaş hayvanlarda kuş gribi çıkaracaklardı.

İşin sadece bu kadarı bile bu işte bir bit yeniği olduğunu göstermiyor mu?

selsan

Yüzbaşı

640 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

su*fi

Binbaşı

1010 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

su*fi

Binbaşı

1010 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

su*fi

Binbaşı

1010 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

su*fi

Binbaşı

1010 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: faceonbody

ROCHE inhibad.. (tam adını bilmiyorum) diye bi ilacı olması lazım onu kullancaksın Bide o 24 değil 48 saat olacak

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: faceonbody

ROCHE inhibad.. (tam adını bilmiyorum) diye bi ilacı olması lazım onu kullancaksın Bide o 24 değil 48 saat olacak

teşekkür ediyorum faceonbady,
ben de aşağıdaki bilgileri buldum.

"Tamiflu" tescil edildi
Tamiflu’nun kuş gribi hastalığına yol açan H5N1 virüsüne karşı etkisini araştırmak üzere gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçları, erken dönemde kullanılan ilacın kuş gribinin tedavisindeki etkisini onayladı. Sonuçları 20 Ocak 2006’da Londra’da gerçekleştirilen “21. Yüzyılın İlk Pandemisi” konferansında açıklanan araştırma ile erken dönemde verilen Tamiflu’niun H5N1 virüsüne karşı etkisine ilişkin yeni bir kanıt sunuldu.

Araştırma kapsamında, H5N1 virüsü ile enfekte olmuş dağ gelinciklerine, enfeksiyonun 4. saatinden itibaren 5 gün boyunca, insanlarda kabul edilen tedavi dozu olan günde iki kez 75 mg’ın karşılığı olacak şekilde 5 mg/kg oseltamivir verildi. Tamiflu’nun etken maddesini oluşturan oseltamivir ile gelinciklerin tamamında üst solunum borusunda virüs çoğalımının önüne geçti ve hiçbir ölümle karşılaşılmadı. Buna karşılık kontrol grubundaki gelinciklerin tümü H5N1 virüsüne bağlı olarak öldü.

Araştırmanın yönetitici St. Jude Çocuk Araştırma Hastanesi’nden Dr. Elena Govorkova, sonuçlarla ilgili olarak “bu ilk bulgular H5N1 influenza virüsünün tedavisinde erken dönemde alınan oseltamivirin etkinliğini göstermedir” dedi. Dr. Govorkova, oseltamivir tedavisinde optimum doz ve süreyi belirlemek üzere 24 ve 48 saat sonraki kullanımda etkinliğe ilişkin araştırmaların devam ettiğini belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 14 Ocak 2006 itibarıyla dünyada 79’u ölümle sonuçlanan 148 kuş gribi vakası olduğunu bildirdi.

Bu araştırma, H5N1 de dahil olmak üzere tüm influenza virüslerine karşı etkili olmak üzere geliştirilen Tamiflu’nun etkinliğine ilişkin yeni bir kanıt sunuyor. Tamiflu’nun daha önce de insandan alınan H5N1 virüsü yüklenmiş deney hayvanları üzerinde yapılan araştırmalarda etkisi kanıtlanmıştı. H5N1’e karşı en etkin korumayı sağlayacak Tamiflu kullanımına ilişkin araştırmalar halen devam ediyor.

Ülkemizde kuş gribine bağlı ölüm vakalarının görülmesi üzerine ise Roche geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye 100 bin kutu Tamiflu daha sevketmiş, bunların 10 bin kutusu da bağış olarak gönderilmişti.

Roche ayrıca dünya genelinde bir salgına anında müdahale etmek üzere Dünya Sağlık Örgütü’ne 3 milyon kutu Tamiflu bağışlamış, daha sonra bunu 2 milyon kutu daha ilave ederek toplam bağış miktarını 5 milyon kutuya yükseltmişti.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi su*fi -- 29 Ocak 2006 21:32:13 >

Benzer içerikler