|
Bildirim
|
Kütle çekimi Genel Görelilikte masif kütlelerin uzay-zamanı eğriltmesi olarak tanımlanır. Eğrilmenin miktarı ile kütle miktarı arasındaki ilişki klasik Öklid geometrisi değil, Riemann geometrisi kullanılarak formülize edilir. Ancak Genel Görelilikte eğrilmeye neyin yol açtığı açık değildir. Kütlenin yol açtığı bilinmektedir ama kütlenin buna nasıl yol açtığı kuramda yer alamayan bir husustur.
Buna karşılık, Kuantum Fiziğinde her alan bir kuvvet parçacığı ile tanımlanır. Alanlar dalgadır Kütleçekimi de bir kuantum alanıdır ve doğal olarak bir bozon ile tanımlıdır. Bu bozonun adı Gravitondur. Graviton bugüne kadar gözlenememiştir. Bunun nedeni Gratiyonun kütleli parçacıklarla etkileşiminin son derece zayıf olmasıdır. Gravitonun tesir derecesini “1” alırsanız, ondan sonra gelen en zayıf kuvvet olan zayıf kuvvetin tesir derecesi 10^24 mertebesindedir. Sanırım bu, Gravitonun diğer temel parçacıklarla ne kadar zayıf etkileştiğini göstermesi bakımından yeterlidir. Kütle çekimi 4 temel kuvvet arasında açık ara en zayıfıdır ve bu nedenle Graviton bir türlü tespit edilememektedir. Kütle çekim dalgaları bir süreden beri deneysel fiziğin merceği altındadır. Konu dalgaları tespit etmek amacıyla LİGO adı verilen dev bir dedektör ABD’de kuruldu. Caltech ve MIT tarafından tasarlanıp işletildi, NSF tarafından finanse edildi. 2008 yılında biten ilk fazında kütle çekim dalgaları tespit edilemedi. Advanced LIGO olarak anılan ikinci fazı halen devam ediyor ve kütle çekim dalgalarının tespit edildiği iddia edildi (LIGO). Almanya’da da bir dedektör inşa edildi. Ayrıca Einstein Teleskobu ile de kütle eçkim dalgaları tespit edilmeye çalışılıyor. Keza WMAP ve Planck uydularından gelen CMB verileri incelenerek de primordial kütle çekim dalgalarının varlığına ulaşılmaya çalışılıyor. Ama en büyük proje ESA’nın 2034’de tamamlayacağı ve ilk uydusunu geçende fırlattığı LISA Pathfinder projesi. Bu proje ile uzaya bir üçgenin köşeleri olacak şekilde 3 dedektör uydu fırlatılacak ve serbest düşüş durumundayken bunların birbirlerine olan konumları aşırı hassas bir biçimde ölçülerek kütle çekim dalgalarının varlığı tespit edilecek. Hedef bu. Kütle çekimi bir negatif enerji türüdür. Evrendeki toplam enerji kütle çekiminin negatif enerji sayılması nedeniyle sıfırdır. Evrenin düz bir geometriye sahip olduğu bilinmektedir. Bunun olabilmesi için kütle çekimine karşı diğer tüm pozitif enerjinin kütle çekimine eşit olması gerekir. Bu durumda ise evrenin toplam enerjisi sıfıra eşitlenir. Şaka gibi ama gerçek. Evren aslında sıfır enerji içeriyor!.. |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 24 Temmuz 2017; 2:8:59 > |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 24 Temmuz 2017; 2:34:16 > |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 24 Temmuz 2017; 14:8:10 > |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kingman29 -- 31 Temmuz 2017; 2:18:2 > |
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sething -- 25 Mayıs 2019; 2:39:43 > |
|