Benim de mi düşüncelerim olacaktı, Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım. Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle? Çok sevdiğim salatayı bile Aramaz mı olacaktım? Ben böyle mi olacaktım?
Olur mu öyle hiç? Biz "yağmur kardeşi" değil miyiz? <hr height='1' noshade id='quote'></blockquote id='quote'></font id='quote'>
Hakikaten öyle olduk ve artık öyleyizde yani biz "yağmur kardeşiyiz". ehueh bu brz "duman avcıları" gibi bişi oldu ama [arindr]
Yalnızın Durumları XIX
Yalnız'ın adı okunduğunda Okulda ya da yaşamda Kimse "Burda" diyemez.. Ama Yok da..
Özdemir Asaf
Sezen Aksu - Tanrı İstemezse Söz: Ali Avaz
Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş Tanrı istemezse insan ölmezmiş Sen Tanrı mısın beni öldürdün Eşime dostuma beni güldürdün
Vicdanının sesini dinle bak ne diyor Senin için bir can gidiyor Vicdanının sesini dinle bak ne diyor Senin için bir can ölüyor
Allah öldürür dünyadan alır Sen beni öldürdün hayatta bıraktın Cehennem ateşi ahirette olur Sen beni dünyada ateşe attın
Senin için herkes kötü söylüyor Söylemesi kolay bir de bana sor Seninle yaşamak güzel şey ama Senden ayrılmayı gel de bana sor
Sound of the Trees, The by Robert Lee Frost
I wonder about the trees. Why do we wish to bear Forever the noise of these More than another noise So close to our dwelling place? We suffer them by the day Till we lose all measure of pace, And fixity in our joys, And acquire a listening air. They are that that talks of going But never gets away; And that talks no less for knowing, As it grows wiser and older, That now it means to stay. My feet tug at the floor And my head sways to my shoulder Sometimes when I watch trees sway, From the window or the door. I shall set forth for somewhere, I shall make the reckless choice Some day when they are in voice And tossing so as to scare The white clouds over them on. I shall have less to say, But I shall be gone.
ÇANLAR
Zamanı say,tempo tut, Runik bir tempo olsun, Tintintin sesleri müzik gibi yükselsin Çanlardan,çanlardan,çanlardan, Çan...çan...çan... Çanların çınlayan sesini dinle... O cesur çanlar! Titreşimleri ne müşiş bir korku masalı anlatıyor! Ah, çanlar,çanlar! Korkuları nasıl bir masal anlatıyor...
EDGAR ALLAN POE
ŞARAP
Saat onikiden sonra, Bütün içkiler Şaraptır
CEMAL SÜREYA
Atilla İlhan!sız güne başlamak zinhar olmaz.
Elde Var Hüzün
söyleşir evvelce biz bu tenhalarda ziyade gülüşürdük pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının ne meseller söylerdi mercan köz nargileler zamanlar değişti ayrılık girdi araya hicrana düştük bugün
ah nerde gençliğimiz sahilde savruluşları başıboş dalgaların yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller elde var hüzün
o şehrâyin fakat çıkar mı akıldan çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması sırılsıklam âşık incesaz kadehlerin mehtaba kaldırılması adeta düğün hayat zamanda iz bırakmaz bir boşluğa düşersin bir boşluktan birikip yeniden sıçramak için elde var hüzün
Nokta
Bana yalanlar söylese yetinecektim. Ama yalan söyledi.
Özdemir Asaf
Anahtar
Konuşmak susmanın kokusudur. Ya sus git, ya konuş gel, ortalarda kalma. Yalan korkaklığın tortusudur. Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.
Özdemir Asaf
ALBATROS
Tayfalar sık sık yakalar, iş olsun diye, Koca deniz kuşlarını, albatrosları, Keskin çukurlar üstünden kayan gemiye Eşlik eden o kaygı bilmez dostları.
Ama bırakıldılar mı güvertelere, O gök kralları ne sünepe, ne sarsak Seriverir koca kanatlarını yere, Yanlarında sürünen kürekler gibi, ak.
O kanatlı yolcu ne miskin, ne sümsüktür! Ne çirkin, ne gülünçtür o güzel kuş şimdi! Topallar kimi, uçan sakata öykünür, Bir pipoyla gagasını dürtükler kimi!
O bulutlar prensine benzer Ozan da, Fırtınayla senlibenli, yaylara gülen; Yere sürülmüştür yuhalar arasında, Yürüyemez devce kanatları yüzünden.
CHARLES BAUDELAİRE
Bil
Adının üstüne Anılar koyma. Sen mezar değilsin Anılar Adının ardından gelsin Sen duvar değilsin
Özdemir Asaf
helecanlar-
yazın mavi akşamlarıyla ineceğim patikalara buğdaylarla bezeli ufak otları çiğneyerek: ayaklarımda o tazelik, aklım bir karış havada bırak yıkasın çıplak başımı rüzgar diyerek
konuşmayacağım, düşünmeyeceğim bir an bile: lakin tırmanacak içimde bitmekbilmez aşk ve ben uzağa, uzaklara gideceğim derbedercesine doğayla, ve mutlu, sanki bir kadınlaymışçasına
arthur rimbaud, sensations, çeviren: reha yunluel
Aşk Meşk Vesaire
Kalbini yerinden çıkaracak gibi Kimlerden gizli yaşanacak gibi Seni herkesten kaçıracak gibi Yaşadığın AŞK olsa gerek
Gözlerin yağmurda saçak gibi Sevdiğin senden kaçak gibi Kalbin yanar ocak gibi Yaşadığın MEŞK olmasa gerek
Sevdiğin çölde serap gibi Elinde kaldı bak kum gibi Hatırlarsın dün gibi Yaşadığına VESAİRE demek gerek.
Öncel İpekçi
Teklif
Sözlerin, şeker. Konuş, ben tatlı severim. Çay gibi Aklımı karıştırıyor, Fırtınalar koparıyorsun Bir bardak yüreğimde,
Kaşık ...
Düşmanım olur musun !
Öncel İpekçi
İmagine76, Ducati ve ENE,
Biliyorsunuz Mike rap yazıp post etmeye başladı. Varsın yazsın, ancak rap hiphop ve benzerlerini şiir olarak kabul edecek miyiz? Etmeyeceksek rap için ayrı bir topic açalım mı?
ehuehhe valla şiir statüsüne girbilir gibi me geliyor çünkü belli bir kafiyesi var ama sizin yorumunuzda önemli...