Hocam Bu Otobüs Hiç Denizliye gelmiyor ki yav Hep İzmir Ankara İstanbul Antalya'ya gidiyor. Hep Pamukkale'ye bineriz. Ama bu otobüse binemedim yav
Güzelmiş
nerde çokluk orda b...luk hesabı, metro da çok büyüyünce hesabı şaşırdı, her otobüste aynı kaliteyi tutturamıyor iyi hizmet vereni de var kötüsü de,hatta ben bunların kaç tane otobüsü var kendilerinin bile bilmediğine eminim yanlız neredeyse her köye seferleri olduğu için millet bazen zorunlu olarak bunları tercih ediyor.
küçük illere de havalimanları yapılsa uçakla gitsek heryere olmaz mı?
çok da güzel olur.
quote:
Orijinalden alıntı: azawarai
küçük illere de havalimanları yapılsa uçakla gitsek heryere olmaz mı?
çok da güzel olur.
uçak kalktığı gibi orda olursun öyleyse saçma birşey olur bu ankara-antalya uçak seferinde kalkalı 10 dk olmadan kayseri ovalarının orda uçak alçalmaya başlıyor iniş için sen düşün küçük illere havalimanları olsa ne olur
Ekşiden alıntı;
rezaletin, pişkinliğin, umursamazlığın ve suratsızlığın tavan yaptığı yer.
son metro turizm tecrübemi paylaşmak isterim :
daha en başından, ilk telefon açtığımda anlaşmıştım yine bu lanet firmaya bulaşmamam gerektiğini... - ama o dağın başına yalnızca metro turizm gidiyordu. çünkü döküntü bir otobüs sahibi herkesi kendi firmalarına dahil ediyorlar. - telefonda söylediğine göre en arka sırada 2 kişilik yer varmış. "birini ayırtabilir miyim" diye sorduğumda "hayır, kredi kartı olmadan rezervasyon yapmıyoruz" dedi. hö dedim... tabii ki bu iğrenç firmaya telefonda kredi kartı bilgilerimden bahsetmedim ve yazıhanelerinin nerede olduğunu sordum. altıntepede migrosun karşısında olduğunu söylediler. ortalarda migros tabelasına dair hiçbir şey olmadığı için bostancı'dan küçükyalı'ya hatta adatepeye kadar geldiğimi farkettim. geçtiğimi düşünüp bir telefon açtım tekrar. bozuk aksanlı biri "yaa işte bi tane migros var burda kardeşim bilmiyo musun! kime sorsan gösterir nası geçtin gittin gaela gaelea" dedi. küfrede ede kapattım telefonu, o kadar yolu gerisin geri gittim. bu sefer migros tabelası değil de metro turizmin tabelasını araya araya... neyse sonunda asık bir suratla buldum yazıhaneyi, gece 00:00'a bir bilet aldım. 23:00 te bu yazıhaneden ( altıntepe ) dudullu'ya servis kalkacağını söyledi. sonra çıktım gittim.
ama bu daha sinir harbinin ilk, en hafif adımıymış... vaktinden 15 dakika önce 22:45 gibi geldim yazıhaneye tekrar, diğer müşterilerle servisi beklemeye koyulduk. saat 23:00 oldu servis ortalarda yoook. müşterilerden bazıları sinirlendi ama ben otobüsün kalkmasına daha 1 saat olduğu için rahattım. bu arada "maltepe'de kaza olmuş, tuzla'dan gelen servis o yüzden biraz gecikecek" dendi. 23:20 gibi servis çıkageldi. - tabii öğrendik ki kaza maza yokmuş - ama bu servis dolu, bizimki değil heralde ? yoo gayet sizinki bu... yine küfrede ede bindik servise kimimiz ayakta, kimimiz merdivenlere oturmuş... ve dudullu'ya vardııık.
allahım bu ne! onlarca otobüs kuyruk olmuş, bütün yol kilit. yani yanlış anlaşılmasın hepsi metro turizm denen iğrenç yerin otobüsleri... her otobüsün 40, 50 kişi aldığını ve ordaki 10larca otobüsü düşündüğünüzde, ortamda bulunan kişi sayısını siz hesap edin... ve kesinlikle ne oturacak bir alan, ne bir bank, ne bir sandalye... herkes perişan.
"niye burada böyle bekliyorlar ki acaba" dedim kendime. saatime baktım 23:55, bu cehennemden kurtulmama 5 dakika vardı. her biletin üzerinde bir de 4 haneli bir otobüs numarası vardı. kalabalığın ortasında başladım otobüsümü beklemeye, ne de olsa bu uzuuun sırada 2, 3 otobüs sonra benimki olmalıydı.
saat 00:00 olunca korkmaya başladım acaba kaçırdım mı otobüsü? acaba yanlış biyerde mi bekliyordum?... karmaşada daldım ortaya, bunalmış metro turizm görevlilerinden birini yakaladım, sordum biletimi göstererek... "oniki arabaları daha gelmedi" dedi. biraz olsun rahatladım.
bari şu sıradaki otobüslere teker teker bakayım de otobüsümü bulup oturayım dedim... yürüdüm 3 otobüs geçtim benimki değildi, devam ettim. 5, 10, 20... nasıl olur hiçbiri değil. tam da bu sırada acı gerçeği bir nebze olsun anladım. kalabalıktan uzak bi köşeye çöktüm ne kadar bekleyeceğimi düşünmeye başladım... nadiren yaktığım sigaralardan haklı olarak bir tane yaktım.
00:15, 00:30, 00:45, 01:00 ... otobüsüm hala ortalarda yok. sinirden ne yapacağımı bilemiyorum. tam bu sırada babam aradı. otobüsümün gelmediğini söyleyince "dur ben bir metroyu arayıp sorayım" dedi. 5 dakika sonra aradı tekrar. "oğlum karşıda kaza varmış o yüzden hiçbir otobüs gelemiyormuş oraya yaa" dedi, o gerginlikle kahkahayı bastım. - daha sonra öğrendik ki böyle bir kaza da yokmuş. zaten olmadığına dair şüphem yoktu da...- geri dönmeye karar verdim. ama ibb'nin dolayısıyla iett'nin fiktirettiği bir dağbaşındaydım... aslında nerede olduğumu bile bilmiyordum. burdan kurtulmanın tek yolu taksiymiş.
"zaten bilet için bi 30 lira kaptırdım, bi bu kadar daha kaptıramam şimdi eve dönmek için" dedim. biletimi iade edip eve dönmek için taksi parası yapmaya karar verdim. ve yine tabii ki geri almadılar. gelmek üzereymiş, kaza varmış, cartmış curtmuş...
bu sefer daha ağır küfürlerle çıktım ofisten sıradaki otobüslere baka baka ilerlemeye başladım. yürümeye devam, binanın etrafından dönüp arkasına geçtim, sıranın sonu gözükmüyor... bir de baktım otobüsün üstünde benim biletimdeki numara yazıyor... inanamadım, sinir ve sevinç karışımı bir havayla 01:10da yerime oturmuştum, artık gidebilecektim.
hopp durr bakalım! hemen hayallere kapılma, metro turizmdesin. otobüs biraz ilerledi ve diğer yolcuları alacak şekilde durdu. tüm yolcular hemen bagajlarını yükletip oturdu. ben bineli henüz 5, 10 dakika olmuştu. evet öylece oturuyorduk. herkes hazır ama öylece oturuyorduk. bir silahım olsa belki yazıhaneye dalıp birkaç kişiyi vururdum... öfkeyle yerimden kalktım şoförün yanına gittim ve ne beklediğimizi sordum. "çıkış izni bekliyoruz içerden" dedi, "ne çıkış izni zaten bi buçuk saat önce kalkmamız gerekiyodu" dedim. "ben bilmem öyle diyor metro turizm dedi", "o metro turizm benim biletime de 00:00 yazmış!" dedim indim otobüsten, tekrar yazıhaneye doğru hışımla gittim. "şimdi kalkıyor abiee" dediler. "burda şef mef biri yok mu?" dedim, "yok..." dediler.
yine döndüm otobüse doğru yürüyorum... bir de baktım otobüs çıkmış yerinden gidiyor... bir koşu gittim atladım içeri. "geç otur sayım yapılıyor" demez mi... tut kafasından çarp direksiyona. kafasını çarpa çarpa öldür oracıkta.
saat 01:45te sinirden elim titreyerek gittim oturdum yerime ve allahın belası otobüs kalktı.
(bkz: mutlu son)
allahım beni bu lanet firmaya bir daha muthaç etme ! (hayatim alisamamaktan ibaret, 27.07.2008 19:51)
quote:
Orijinalden alıntı: emryrgc
quote:
Orijinalden alıntı: azawarai
küçük illere de havalimanları yapılsa uçakla gitsek heryere olmaz mı?
çok da güzel olur.
uçak kalktığı gibi orda olursun öyleyse saçma birşey olur bu ankara-antalya uçak seferinde kalkalı 10 dk olmadan kayseri ovalarının orda uçak alçalmaya başlıyor iniş için sen düşün küçük illere havalimanları olsa ne olur
Uçak dolmuş
quote:
Orijinalden alıntı: azawarai
küçük illere de havalimanları yapılsa uçakla gitsek heryere olmaz mı?
çok da güzel olur.
Bence en iyisi Hızlı Tren
quote:
Orijinalden alıntı: wolkytolky
eğer izmir den geliceksem nilüfer diğer yerler içinde ulusoyu tek geçerim
Geçen sene metroyla çok sıkıntı çektik asla tekrar binmem
Metroyu sallayın yaramaz bi firma sahibi mafyaymiş ow ow
Saygılar
quote:
Orijinalden alıntı: CaNeRR
Metroyu sallayın yaramaz bi firma sahibi mafyaymiş ow ow
Saygılar
saygılar
geçen bayram bende metroya mecbur kaldım... İzmir garajda peronlar 63-64 denildi arkadaımla bekliyoruz araba saati geçti geçecek sonra şans eseri başka bir bayan yolcu sevgilisiyle konusurken duyduk peronları değiştirmişler :D hemde öyle böyle değil 63ten 12 ye almışlar az kalsın kaçırıyorduk..
VARAN'dan vazgeçmem. Bana göre yolcusunu en çok takan otobüs şirketi...
quote:
Orijinalden alıntı: paTRon
bende izmirden bursaya gitmek için mecburen bayramda tercih etmek zorunda kalmıştım.kemalpaşaya yolcu almak için girdi bayan yanına bay bilet kesmişler.bayan itiraz etti.muavinde otursun işte ne var gibilerinden konuşmaya başladı.kız nişanlıydı anladığım kadarıyla parmağındaki yüzükten ve bayağı rahatsız olmuştu devreye benimle birlikte birkaç kişi daha girip bayanın rahatsız olduğunu ve başka çözüm bulmasını istememiz sonucu diğer arabaya aktardılar o kişiyi.çok lakayıt muavinleri var ve en çok kaza yapan otobüs firması sanırım.izmirden bursaya sağsalim indiğim için şanslıyım.çok mecbur kalmadıkça asla tercih etmem
Saçmalığın böylesi. Yanında oturan adam ayak üstü ırzına geçecek sanki...
quote:
Orijinalden alıntı: Nightmare_2
geçen bayram bende metroya mecbur kaldım... İzmir garajda peronlar 63-64 denildi arkadaımla bekliyoruz araba saati geçti geçecek sonra şans eseri başka bir bayan yolcu sevgilisiyle konusurken duyduk peronları değiştirmişler :D hemde öyle böyle değil 63ten 12 ye almışlar az kalsın kaçırıyorduk..
telefon açıp size haber vermeleri gerekirdi
quote:
Orijinalden alıntı: memnun kaygısız
quote:
Orijinalden alıntı: Nightmare_2
geçen bayram bende metroya mecbur kaldım... İzmir garajda peronlar 63-64 denildi arkadaımla bekliyoruz araba saati geçti geçecek sonra şans eseri başka bir bayan yolcu sevgilisiyle konusurken duyduk peronları değiştirmişler :D hemde öyle böyle değil 63ten 12 ye almışlar az kalsın kaçırıyorduk..
telefon açıp size haber vermeleri gerekirdi
hangi ara haber verceklerdi ki adamlar kendilerindemiydi bi sorun bakalım.
sizin dediğiniz dönem izmir metronun battığı gündü. belki birçoğunuz haberi yok olaydan metro battı, adamlar ne yapacağını sasırdı, apar topar arabaları pamukkale peronlarının yanına aldılar. galip öztürk izmir metro sahibine silah zoruyla senet imzalttı. adam gitti şikayette bulundu. galip öztürk istanbulda göz altına alındı. 1 gün bekletildikten sonra tabikide beklenen sonuç olarak serbest bırakıldı vs. vs.vs.vs.vs.