Şimdi Ara

++mutasyon (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
291
Cevap
1
Favori
24.986
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • MAN OF SCIENCE

    sana teşekkür ediyorum ...

    bu mutasyon gerçeğini beraber günyüzüne çıkardığımız için...


    quote:

    YUKARIDA DA BAHSETTİĞİM GİBİ MUTASYONLAR İKİYE AYRILABİLİR.
    BUNLAR YARARLI MUTASYONLAR VE ZARARLI MUTASYONLAR ŞEKLİNDE.
    ZARARLARINI ZATEN HERKES BİLİYOR,SENDE YAZMIŞSIN. BUNDA HEMFİKİRİZ. AMA YARARLI MUTASYONLARDAN DA BAHSETTİM. OKUMADIN GALİBA. AYRICA BENİM KANAATİMCE HİÇ KİMSE MÜKEMMEL OLAMAZ.


    evet yararlı mutasyonlardan bahsettin ve okudum ve radyoterapide kullanıldığını onun da kanserli hücrelerin öldürülmesinde kullanıldığıı yazdım....

    evet dediğin mükemmellik anlayışı biraz farklı.
    kimisine göre ferrari mükemmel olabilir ama diğeri için onun kanadının olmaması çok büyük eksikliktir.

    hakeza...

    herhangibir canlıya baktığımız zaman kendisinde öyle büyük bir ilim var ki...

    mesela bal arısı.
    bu minnacık böceğin yaptığı balı dünyadaki hiçbir teknoloji ve fabrika yapamıyor ...

    sence bu bal arısı mükemmel değil mi?

    bir üzüm bağını düşün...

    bir odun kuru toprak ve su ile sana dünyanın en leziz meyvelerinden üzümü sunuyor sence bu mükemmel değil mi?

    İŞTE BENİM DEDİĞİM DE BU

    BİR BAL ARISININ BİR ÜZÜMÜN EVRİM İLE BU KADAR BİR MÜKEMMEL HAL ALAMAYACAĞI...
    BU NE MUTASYON İLE NE DE ADAPTASYON İLE AÇIKLANABİLİR...

    quote:


    MUTASYONLAR, DNA ÜZERİNDEKİ BAZ DİZİLİMİNİ DEĞİŞTİRİYOR.MEYDANA GELEN MUTASYONLARIN ÇEŞİTLİ KİMYASALLARIN ETKİSİYLE ANİ OLARAK MEYDANA GELEBİLECEĞİ GİBİ, DEĞİŞEN ÇEVRE KOŞULLARININ ETKİSİYLE YAVAŞ BİR ŞEKİLDE DE ORTAYA ÇIKABİLMEKTEDİR. ZATEN DEĞİŞEN ÇEVRE KOŞULLARININ ETKİSİYLE YAVAŞ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN MUTASYONLAR EVRİMSEL SÜRECİN ÖNEMLİ BİLEŞENLERİNDEN SAYILMAKTADIR.


    BU YAZINA BİLİM TEKNİKTEN CEVAP VEREYİM...

    Gerçekten de günlük yaşantımız süresince, hatırı sayılır miktarda mutajen (mutasyona neden olan) maddeye maruz kalıyoruz. Bunların arasında soluduğumuz havadaki ağır metaller, besinlerimizin içeriğindeki bazı koruyucular (Emülgatörler), oksidanlar (okside ediciler) ve daha birçok doğal veya yapay kimyasalı sayabiliriz.
    Normal şartlar altında, bu denli yoğun bir mutajen maruziyetinde, DNA�mızın yapısında bir sürü değişiklik olması beklenirdi.

    Ancak DNA, kendisini sağlam bir şekilde bir sonraki nesile aktarmaya programlıdır ve bunun için de kendi bünyesinde bir takım önlemler almıştır.

    Bildiğimiz gibi fiziksel karakterlerimizin şifresini taşıyan genlerimiz, DNA üzerinde bulunan ve lokus adı verilen özel bölgelerde bulunuyor.

    Ancak DNA�nın aktif olarak gen taşıyan bölgeleri, DNA�nın çok küçük bir yüzdesini oluşturuyor. Ayrıca DNA, kromozomlar içerisinde çeşitli proteinlerle de çevrilmiş olarak bulunuyor. Bunun nedeni, herhangi bir zararlı maddeye maruz kalındığında, etkilenecek olan bölgenin aktif bölgelere denk gelme olasılığını azaltmak. Bunun yanında, DNA�nın kendi üzerine sarılı ve kompakt bir halde bulunuyor oluşu (düz hale getirilmiş açık DNA dizisinin boyu, akıl almaz uzunluktadır) da bu denk gelme yüzdesini azaltan başka bir etken.
    Tüm bu korumaya karşın, tabii ki bazen zararlı maddelerin etki gösterdiği bölgeler, aktif gen bölgelerine denk gelebilir. Bunun yanında, DNA�nın kodlanması ısrasında da bir takım hatalar meydana gelebilir. Işte bu nokta da, DNA bu sefer çeşitli tamir mekanizmaları ile meydana gelen hatayı düzeltmeye çalışır. Çoğu zaman da bu tamir mekanizmaları başarılı olur ve DNA yapısını bir kez daha eskisi gibi düzgün şekilde koruyabilir. Ancak bazı durumlarda, DNA�nın tamir mekanizmasının düzeltmeyeceği veya eksik kalacağı hatalar olabilir. Örneğin; DNA zincirinin sadece bir kolunda meydana gelen bir hata, çoğu zaman kolayca düzeltilebilmesine rağmen, zincirin karşılıklı iki kolunda birden meydana gelen hatalar çoğunlukla geri dönüşümsüzdür. Buna �Nokta Mutasyon� adı verilir ve onarılması çok zordur. Işte böyle durumlarda, artık o gen bölgesinde bir değişiklik olmuş ve o bölgenin kodladığı protein de değişikliğe uğramıştır. Çoğunlukla eğer bu bir vücut hücresi içinde gerçekleşmişse, sadece o hücrede ve o hücreden çoğalan hücrelerde bu hata görülür. Yani meydana gelen mutasyonun, populasyondaki diğer bireylere bir etkisi olmaz.


    BANA EŞLİK ETTİĞİN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...




  • YARARLI MUTASYONLARA STANFORD UNİVERSİTESİNDEN YENİ BİR ÖRNEK DAHA

    California Stanford universitesinde bilim adamları tarafından 2005 mart ayından bu yana sürdürülen yeni bir çalışma stickleback balığında yararlı mutasyonlar olabileceğini kanıtladı.

    15 Balık üzerinde farklı genlere mutasyon uygulandı..

    Sonuç ise şaşırtıcı idi.

    önceleri üst ve alt "armor" larını kaybeden balığın yaşama ihtimali az gibi görünürken.
    Daha sonra bu balığın iskelet sisteminde değişimler oldugu kuyrugunun daha uzun bir hal aldıgı ve eski türlerine göre daha hızlı hareket kabiliyetine ulaştıgı kanıtlandı.




     ++mutasyon


    araştırma ile ilgili daha detaylı bilgi için

    kaynaklarım:
    http://users.rcn.com/jkimball.ma.ultranet/BiologyPages/M/Mutation_and_Evolution.html
    http://www.sciencedaily.com/releases/2005/03/050325224057.htm




  • zero01 kardeşim,

    topiğe katkılarından dolayı teşekkür ediyorum ki takip eden arkadaşlar sayende bütün mutaasyon detaylarını biraz daha iyi öğrenecek...

    birinci olarak kaynak belirtmen çok güzel olmuş ve o kaynağın bana da kaynak olacak şimdi...

    quote:

    But this seems paradoxical because

    * most mutations that we observe are
    o harmful (e.g., many missense mutations) or, at best,
    o neutral, for example:
    + "silent" mutations encoding the same amino acid
    + mutations in noncoding DNA (e.g. "junk" DNA).
    * most mutations affect a single protein product (or a small set of related proteins produced by alternative splicing of a single gene transcript) while much evolutionary change involves a myriad of structural and functional changes in the phenotype.


    burada çoğu mutasyonların zararlı, nötr ya da DNA yı etkilemeyen veya diğer nesile aktarılmayacak şekilde olduğundan bahsediyor.

    buradan da anlaşılacağı gibi mutasyonların yüksek miktarı zararlı olmuş ve mutasyona uğrayan bireyler ya hemen ölmüş ya da hastalanarak zaman içerisinde ölmüşlerdir.

    quote:

    So how can the small changes in genes caused by mutations, especially single-base substitutions ("point mutations"), lead to the large changes that distinguish one species from another?
    These questions have, as yet, only tentative answers.


    evet burada da güzel bir soru soruyor. Diyor ki nasıl türler arasında geçişi sağlayabilecek nokta mutasyonlar olabiliyor.

    mesela kedi ve köpeği birbirinden ayırt edecek şekilde nasıl müdahale edebiliyor.

    ve yazar cevap veriyor ...

    şu anki bilgilerimizle kesin cevap veremiyoruz...!!!

    ileri de de cevap veremeyecekler!


    ayrıca az miktardaki radyasyonun nesillere aktarılamayacağını bize bilim teknik izah ediyor

    yukarıda izah edildi



    zero01 kardeş daha önce bir sinekten bahsedip 400 sinekten 2 adetin yaşayabildiğini söylemiştin fakat burada 15 de 1 e indirdin bu da senin için bir başarı olsa gerek...

    bu konu ile ilgili biraz çaprazlama bilgisine ihtiyacımız var.
    diyelim ki 1000 adet türü olan bir hayvan grubunda 1 adet bireyde mutasyona maruz kaldı.

    ve bu mutasyon yukarıda da izah edildiği gibi çok ender bir vaziyette görüldü. Şimdi bu yeni mutasyona uğramış canlı diyelim ki kulağı MOR olsun. Bu yeni iyi mutasyona uğramış canlı diğer 1000 adet birey arasında çaprazlana çaprazlana bu MOR renk kaybolup gidecektir.

    TIPKI 400 adetten 2 adedi kaybolup sağlam DNA ların ileriki nesillere aktarılacağı gibi bu iyi de olsa mutasyon diğer bireyler içerisinde kaybolacaktır.

    YANİ BU MUTASYON DEDİĞİMİZ ŞEY NE MENEM ŞEYDİR BÖYLE...

    mutasyon ile bal arısı bal yapma keyfiyeti mi kazanmıştır.

    BAL ARISINI mutsyona bağlamak ne kadar büyük bir yanılgıdır.






    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Deep Impact -- 14 Nisan 2005, 11:57:11 >




  • Bütün cevapları tek tek okudum. Soylemek istediğim bikac sey var. Birincisi günümüzde bile bircok balık turu deri solunumu yapıyor. Ki denizdeki çözülmüş oksijen yogunlugu havadakiden cok az. Bu canlılardan bazıları karaya cıktıklarında cok rahat solunum yapmıs olabilirler. Bazı balıklar var hala gunumuzde karaya 3-4 metre girebiliyorlar zıplayarak yumurta bırakıp cıkıyorlar. Kurbagalar amfibiyen canlılardır. Suda dogarlar suda büyürler ama akcigerleride vardır. İlk akcigerler nasıl olusmustur evrim yada mutasyon bunu acıklamaya calısmıyorki, ilk hucrenin nasıl olustugunuda acıklamaya calısmıyor. Bu sadece bir teori. Bilim için daha dogru olan bir tane bulunana kadar gecerli. Karsi cikanlar tanrı, yaratıcı gibi kavramlarla degilde buna karsılık geren bir kavramla cıksın da gorelim. Yaratıcı bir düzenek kurmus hayatın işleyişi için sende bunu çözmeye calısıyorsun. Deep impact belki o yaratıcı canlılar kendilerini her zaman daha iyisine uyum saglasınlar diye mutasyon, evrim kavramlarıyla yaratmıs. Bana kutsal kitaplardan ornek verme cünkü ben hicbirine inanmıyorum. Sana akıl verilmis eger sen akıllı bir insansan o kitaplarda yazılanlara gerek duymadan kendi yolunu rahatlıkla bulabilirsin. Ve evrim adlı konuda bir arkadasın dediği gibi karsıt goruslerle birlikte gelisir bir fikir ve her zaman karsıt görüşler olacak.

    Bu aynen kader gibi birşey .. Kaderin yazılmıstır ama senin özgür iraden diye birsey var. Olasılıklar var sans var. Kaderim yazılmıs zaten ben neyi secersem seciyim diyemezsin olasılıklar var sans var dimi ?? Ee dogadada boyle işte , milyonlarca senede olan birseyden bahsediliyor zaten yararlı mutasyonun evrime donusmesi icin. Tabiiki mutasyona ugramıs bir birey populasyonun diger uyelerine etkide bulunmaz. Ama o mutasyon ona kendi türünden canlılara karsı avantaj saglıyorsa onun hayatta kalma sansı daha fazla. Hele bunu yavrularına aktarabiliyorsa onlarında daha fazla. Sana bunu diyorlar evrimle. Baska birşey denmiyor. Yararlı ve kalıcı mutasyon olsa bile o olan canlının genlerini aktarmadan bir baska canlı tarafından oldurulmeyecegi yada hastalıktan olmyecegide kesin degil. ilk canlı nasıl olustu kimse birsey diyemez. Hepsi bilim kurgu olur. Ama su andaki dengeyi acıklayan güzel bir bileşim bence mutasyon-adaptasyon-seleksiyon ... Bence bu dogru değildir diyecegimize bakın bu dogru degildir aslında boyledir demek lazım. Eger sana herşeyi kitaplarda soleyecek olsaydı sana o aklı vermezdi. Ve inancın dışında hiçbir şekilde kitapların yaratıcı tarafından gonderildiğini yada gönderildikten sonra değiştirilip değiştirilmediğini bilemezsin.

    Sana cok iyi bir örnek daha .. Eger hepimiz adem ile havvadan geldiysek neden siyah - beyaz gibi ayrımlar var. Yada afrika kokenli insanlar sarı hummaya bagısıklıkları var. Bu hangi ara olmus ve neden ??




  • murat kardeşim;

    katkılarından dolayı sana da teşekkür ediyorum...

    sana teker teker cevap vereyim.

    1- Evrimin ilk canılı açıklamaya çalışmadığını söylüyorsun ama bütün evrim kitaplarında ilk hücrenin nasıl oluştuğunu anlatıyor ! değil uduruyor!

    2- balık konusunu da mutasyon kavramını iyi anladıysan çözersin. 2 metre uzunluğunda bir DNA zincirinin milyarda bir ihtimalden daha az bir ihtimal ile akciğere dönüşmesi söz konusu . hadi akciğere dönüştü bir tanesi neslini devam ettirmek için çiftleşince o karakter çekinik olur ve hiçbir canlıda bir daha gözlemlenemez...

    önce size BİYOLOJİ mi anlatmam ÇAPRAZLAMA mı anlatmam .DNA zincirini mi anlatmam gerekiyor güzel kardeşim....

    3- Yaratıcı bir düzenenk kurmuş ben de bunu çözmeye çalışıyorum ama yok mutasyon bunu yaptı şunu yaptı demek ne oluyor. Mutasyon ile Bir BAL ARISI nasıl çıkarabilir. Hangi adaptasyon ve hangi seleksiyon bir sine ile arı arasında o MUAZZAM fark a sebep olabilir ?

    4- bu sadece bir teori diyorsun ama yanlış masal diyebilirsin belki ama bu masala çocuklarda inanmaz...

    5-
    quote:

    Tabiiki mutasyona ugramıs bir birey populasyonun diger uyelerine etkide bulunmaz. Ama o mutasyon ona kendi türünden canlılara karsı avantaj saglıyorsa onun hayatta kalma sansı daha fazla. Hele bunu yavrularına aktarabiliyorsa onlarında daha fazla. Sana bunu diyorlar evrimle.


    Al şimdi faka bastın

    diyelim mutasyona uğradı 1000 canlıdan 5 i ve birinin kulağı birinin de burnu birinin de akciğeri değişti... (masal ya )

    daha sonra bu bireyler diğer bireyler ile çiftleşecek ve ortaya çıkan yeni bireyler bu mutasyonları imha edecektir... LÜTFEN BİRAZ BİYOLOJİ LÜTFEN RİCA EDİYORUM.. BİRAZ ÇAPRAZLAMA ...BİRAZ DNA İNCELEYİN LÜTFEN ...

    6-
    quote:

    .Ama su andaki dengeyi acıklayan güzel bir bileşim bence mutasyon-adaptasyon-seleksiyon ... Bence bu dogru değildir diyecegimize bakın bu dogru degildir aslında boyledir demek lazım.


    Şu andaki dengeyi nasıl olurda adaptasyon seleksiyon ve mutasyon ile açıklayabiliriz?

    mutasyon ile olamayacağını görüyoruz...

    hadi al inekleri dünyanın her yerinde İNEK aynı İNEK . inekteki o güzel tasarım o süt verme kaabiliyeti nasıl ortaya çıktı. İneğin kuruğu arkada çıktıda göğsünden kuyruk çıkanlar öldü mü?

    BAK ARKADAŞIM İNSANLAR 2 MİLYON YILDIR AYNI İNSAN...

    NATIONAL GEOGHRAPHIC DE İZLEDİĞİM BİR BÖLÜMDE KÖPEK BALIKLARININ 300 MİLYON YIL ÖNCE DE AYNI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR...

    SİZİN BU TEORİNİZ İLE CANLILARDAKİ ÇEŞİTLİLİĞİ, DÜZENİ , KAABİLİYETLERİ AÇIKLAMA İMKANINIZ YOK...


    bal arısına bal yaptırabilir bu yeteneği verebilir
    hangi inek bu sütü yapabilir
    hangi ipekböceği ipek yapabilir
    hangi incir incir meyvesi verebilir.

    bunları EVRİM ile nasıl açıklayabiliriz...

    alternatifini söyle diyorsun ama benden iyi biliyorsun...

    Bu düzeni kuran bir ZAT var ki gücü hem güneşe, hem yıldızlara, hem bitki ve hayvanlara, hem dünya ve aya, hem trilyonlarca hücrelere hem de trilyonkere tirilyon adet atomlara gücü yetsin...

    Allah ın varlığını kabul etmek bütün akıl sahipleri için bir zorunluluktur...




  • Orjinalden alıntı: MuratOzsay

    Sana cok iyi bir örnek daha .. Eger hepimiz adem ile havvadan geldiysek neden siyah - beyaz gibi ayrımlar var. Yada afrika kokenli insanlar sarı hummaya bagısıklıkları var. Bu hangi ara olmus ve neden ??


    [/quote
    deep, hepsini teker teker cevapliyim demistin ama bunu unuttun galiba






  • evet zom saol

    o soruya cevap vermeyi unutmuşum...

    o sorunn cevabı benim daha önceki tartışmalarda dediğim gibi türler içerisinde çeşitlilik sağlanabilir bu bilime aykırı değil...

    mesela siyah beyaz insandan farklı olarak kendi muhtelif cin köpekleri ve kedileri örnek verebiliriz.

    türlerin en büyük özelliği çiftleşip nesil aktarabilmeleridir. kedi ve köpeklerin çokluğuda türler içerisinde çeşitliliklerdir...

    insanların siyah ve beyaz ve sarı ırk olması tıpkı kahverengi, siyah ela göz lü olma gibidir.

    insan siyah veya beyaz olunca farklı bir tür olma ihtimali yok öyle değil mi
    ?

    bir ailede kahverengi gözlüler çok fazla ise ve bu aile göç etse ve orada çoğalsa oradaki tüm insanlar büyük oranda kahverengi gözlü olacaktır...

    aynen öyle de bir grup insan genlerinde siyah deri özelliği olanlar ayrılıp gitmiş ve bunlar arasında siyah gen baskın karakter olup öyle olmuştur...

    Adamlar siyah oldu diye farklı bir tür değiller ki !!!




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    evet zom saol

    o soruya cevap vermeyi unutmuşum...

    o sorunn cevabı benim daha önceki tartışmalarda dediğim gibi türler içerisinde çeşitlilik sağlanabilir bu bilime aykırı değil...

    mesela siyah beyaz insandan farklı olarak kendi muhtelif cin köpekleri ve kedileri örnek verebiliriz.

    türlerin en büyük özelliği çiftleşip nesil aktarabilmeleridir. kedi ve köpeklerin çokluğuda türler içerisinde çeşitliliklerdir...

    insanların siyah ve beyaz ve sarı ırk olması tıpkı kahverengi, siyah ela göz lü olma gibidir.

    insan siyah veya beyaz olunca farklı bir tür olma ihtimali yok öyle değil mi
    ?

    bir ailede kahverengi gözlüler çok fazla ise ve bu aile göç etse ve orada çoğalsa oradaki tüm insanlar büyük oranda kahverengi gözlü olacaktır...

    aynen öyle de bir grup insan genlerinde siyah deri özelliği olanlar ayrılıp gitmiş ve bunlar arasında siyah gen baskın karakter olup öyle olmuştur...

    Adamlar siyah oldu diye farklı bir tür değiller ki !!!




    tabikide ayri bi tur degiller..ama demekki insanlar yasadiklara yere uyum saglayabilmeleri icin bazi fiziksel degisiklikler gecirmislerdir..




  • ineklerin sarı ot yediği halde beyaz süt çıkarma konusu daha öncede açılmıştı

    bilgi eksikliğinin bizi şaşkınlıga götürmesi oldukça doğal..

    Buyrun :
    Hayvanların yedikleri gıdaların renklerinin, neresinden çıkarsa çıksın, çıkan şeyin rengi ile bir alakası yoktur. Buna en iyi örnek inektir. Bir ineğin en çok yediği yeşil renkli otlardır. Bu otlar ineğin dört odalı midesinde çözülür ve moleküllere ayrılır, moleküllerin ise renkleri yoktur. Sütün renginin beyaz olmasının nedeni içinde çözünmüş halde bulunan kalsiyum kasinat (case-inate)tır.

    umarım açıklayıcı olmuştur...


    deep sana bu teklifi öncedende yapmıştım

    evrimin çürüdüğüne dair yazılarını makale haline getirip saygın bilim dergilerine, universitelere
    biyoloji kurumlarına gönderelim ?

    Bakalım bilen insanlar bizi ne kadar ciddiye alacaklar ????

    Ne dersinn ????




  • z o m;

    dediğine aynen katılıyorum ama bu uyum sağlayış yeni bir türün oluşmasına müsaade etmez...

    zero01;

    süt meselesini o açıdan düşünmemiştim...

    ama bir hücrenin deneye yanıla mutasyona tabi tutula tututla bir inek oluşması ne kadar mantıksız öyle değil mi?

    teklifine gelince ;

    bana dünyanın en kaliteli profesörlerinin eserlerini getir seninle yazışalım, veya uygun bir platform ve önyargısız bir topluluk olsun kime hak veriyor bakalım...

    evrimi savunan proflra olduğu gibi aksini iddia edenlerde var...

    evrimciler kendileri itiraf ediyorlar...

    senin verdiğin bir kaynakta kesin olmayan diyerek bir açıklama yapıyordu yani evrimcilerin elle tutulur materyalleri yok...

    ayrıca bak sana ben ünlü evrimcilerin mutasyon hakkında görüşlerini yazmıştım tekrar yazayım


    Prof. R. Goldschmidt (Zoolog, California Üniversitesi):

    Şimdiye kadar hiç kimsenin makro mutasyonlar yolu ile yeni bir tür ya da cins üretemediği bir gerçektir. Seçilmiş mikro mutasyonlar yoluyla dahi tek bir tür bile oluşturulamadığı da doğrudur. En iyi bilinen Drosofila (meyve sineği) gibi organizmalarda bile sayısız mutasyon bilinmektedir. Eğer herhangi bir organizma üzerinde bu binlerce mutasyonun bir kombinasyonunu yapabilseydik, yine de doğada bulunan herhangi bir türle benzerlik gösteren bir tür üretemezdik.73


    Kevin Padian:

    Büyük evrimsel değişiklikler nasıl başladı? Türlerin on binlerce yıl oturup faydalı mutasyonların meydana gelmesini beklediğine (bu arada bu nasıl oluşmaktadır?) ve büyük bir istekle bunları yeni ve yararlı bir tür değişimi oluşana kadar biriktirip koruduklarına inanan biri var mı? İşte bu durum Waddington ve diğerlerinin de belirttiği gibi neo-Darwinizm'in "saçma ve mantık dışı" matematik argümanlarıdır.


    Pierre-Paul Grassé:

    Ne kadar çok sayıda olursa olsunlar, mutasyonlar herhangi bir evrim meydana getirmezler.75

    Şanslı mutasyonların havyanların ve bitkilerin ihtiyaçlarının karşılanmasını sağladığına inanmak, gerçekten çok zordur. Ama Darwinizm bundan fazlasını da ister: Tek bir bitki, tek bir havyan, tam olması gerektiği şekilde binlerce ve binlerce faydalı tesadüfe maruz kalmalıdır. Yani mucizeler sıradan bir kural haline gelmeli, inanılmaz derecede düşük olasılıklara sahip olaylar kolaylıkla gerçekleşmelidir. Hayal kurmayı yasaklayan bir kanun yoktur, ama bilim bu işin içine dahil edilmemelidir.

    James F. Crow (Wisconsin Üniversitesi, Tıp Genetiği Bölüm Başkanı, radyasyon ve mutasyon konusunda uzman):

    Mutasyonların hemen hepsi zararlıdır ve bunun bedelini insanlar öder. Bu nedenle mutasyon oranını yükseltecek olan her türlü insan aktivitesi insanlık için ciddi sağlık ve ahlak sorunları oluşturuyor demektir.78

    Hayatı oluşturan kimyasal işlemlerin bütünlüğüne isabet edecek rastgele bir değişikliğin bozucu etkisi olacağı kesindir. Aynen bir televizyondaki bağlantıların rastgele değiştirilmesinin görüntünün kalitesini artırmaması gibi.79


    Frederick Seymour Hulse:

    Mutasyonlar rastgele meydana gelirler. Yüksek komplekslikteki sistemlerin bileşiminde ve işleyişindeki herhangi bir değişiklik bu sistemin işleyişini geliştirmeyecektir ve bu nedenle mutasyonların büyük kısmı dezavantajlıdır. Bir organizma ve çevre arasında çok hassas bir denge vardır ve bir mutasyon bu dengeyi kolaylıkla bozabilir. Bir insan aynı şekilde frenin veya gaz pedalının pozisyonunu rastgele değiştirerek bir arabanın işleyişinin gelişmesini de bekleyebilir.80


    Michael Pitman:

    Sayısız genetikçi meyve sineklerini nesiller boyunca sayısız mutasyonlara maruz bıraktılar. Peki sonuçta insan yapımı bir evrim mi ortaya çıktı? Maalesef hayır. Genetikçilerin yarattıkları canavarlardan sadece pek azı beslendikleri şişelerin dışında yaşamlarını sürdürebildiler. Pratikte mutasyona uğratılmış olan tüm sinekler ya öldüler, ya sakat kaldılar ya da kısır oldular.89



    ben seni ikna edemedim ama bu bilim adamları seni ikna edecek ve MUTASYONUN yeni tür oluşturamayacağını sana izah edecektir.




  • mutasyon ile bu işin olamayacağını anladıysak adaptasyon seleksiyon a geçelim ...

    ne dersiniz ?
  • Deep senin diger yazılarından anladıgım kadarıyla kuran-ı kerime sonuna kadar inanan bir insansın. Simdi kisisel alma bunu ama sen neye inaniyorsun. Senin yerine konusmak istemem ama konusma uzamasın diye burada bir yorumda bulunacagım:

    Adem ile havvadan geldiğimize inaniyorsun galiba. Oylemi ? Eger oyleyse nasıl bu kadar cesit insan acıga cıktı ? Mutasyonsuzmu ?

    Yok yanlıs anlamıssam senin inanc sistemini , bu kadar canlı cesiti nerden geliyor ? Bir acıklama .. Seninki ..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    zero01 ;

    yazılanların (bu topic te ) yüzde 70 i bana ait ve ben de hacı hoca değil inşaat mühendisiyim...



    quote:

    Ancak, bu deneyden sonra evrimciler mutasyonların bir anda güçlü bir etki ile değil.
    uzun sürede küçük etkilerle değişimi oluşturabileceği üzerine karar kılmışlardır.


    yani bu kadar kıvırma olur evrimcilerin son kıvırması mı?

    ilk hücre nasıl oldu diye soruyoruz biz o soruya cevap veremiyoruz diyor evrim.

    diyoruz ki mutasyon imkansız bu sefer sen de uzun sürede oldu diyorsun.

    Peki sana soruyorum güzel arkadaşım.

    Bu denizden karaya çıkan canlılar akciğer yapıları nasıl değişti?

    Bir akciğerin tasarımını şu an ki bilgi birikimi yapamazken nasıl olurda yıllar yılı da olsa mutasyon yapabilir?

    Dediğin deney sonucunda 400 e 2 adet olumlu sonuç vermiş .

    Zaten bu kadar az ihtimal dahi canlıların yok olmasına yetecektir.


    AYRICA ;

    bu radyasyon ne menem şeydir böyle?

    Canlılar üzerinde mutasyonlar yaparak bu kadar çeşit cacnlı türünün ortaya çıkmasına sebep oluyor ?

    Peki bu radyasyon nereye hangi gene nasıl bir oranda müdahaleedeceğini nasıl biliyor?

    Mesela bir gözü düşün??? ama iyi düşün...

    Bu calılar bu kadar türe (milyonlarca adet) radyosyona maruz kalarak mutasyon ile dönüştüğünü iddia ediyorsunda neden bütün canlılarda
    göz aynı yerde?
    burun aynı yerde?
    kulak aynı yerde?
    ağız aynı yerde?

    radyasyon gene müdahale ederken bunlara müdahale etmemiş mi?

    diyelim ağzı göbeğinde bir canlı çıktı o da öldü diyebilirsin ama senin dediğin yöntem ile canlıların çoğu ölmeli idi öyle değil mi?




    ben de MOLEKULER BİYOLOG VE GENETIK UZMANI'yım!! o yüzden bu konularda senden çoooook daha fazla bilgim olduğundan adım gibi eminim..

    cevaplar:

    ilk hücrenin nasıl olduğuna dair çeşitli kuramlar ve deneyler vardır.. en umut vaadedeni lipozomlardır.. lipozom kabaca bir lipidin polar bi sıvının içine damlatıldığı zaman oluşturduğu balon gibi yapıya denir. içi ve dışı sıvıyla doludur. bir kompartıman oluşturur.. bunun dışında kopyalayıcı moleküller vardır.. RNA bunların en eskilerindendir.. DNA'nın üstün genetik kod taşıma özelliği RNA'da bulunmamakla birlikte (çünkü RNA mutasyona çok yatkındır) DNA'da bulunmayan enzimatik özelliğe sahiptir. RNA premodial çorbada rahatlıkla oluşabilecek bir moleküldür ve deneylerle bu gösterilmiştir.. zamanla RNA kendini sürekli kopyalamış ve bu esnada çeşitli makromoleküller evrilmiştir. daha sonraları bu makromoleküller lipozomların içine hapsolup (şans eseri) çeşitli etkileşimlerde bulunmuştur. birçoğu bir işe yaramamış ancak bazıları olumlu sonuçlar vermişlerdir ve bu sistemler zamanla kendilerini kopyalarak diğerlerine üstünlük kurmuşladır. daha ileriki seviyelerde de ilkel "canlılar" oluşmuştur (şimdiki canlı tanımıyla pek uyuşmasa da canlı olarak adlandırılabileceğini düşünüyorum bunların.. tabi ki tek hücreliler)

    sana evrimle alakalı başka bişey: ökaryotik hücrelerdeki organellerden mitokondri ve kloroplastı bilirsin.... o organellerin ilkel ökaryotik hücreler tarafından fagositozla hücre içinde alınmış prokaryotik hücrelerden evrildiği çok güçlü kanıtlarla neredeyse kesinleşmiştir. hatta hangi bakteri straininden geldiği bile bilinmektedir. şu anda aklıma gelmiyolar.. gelirse yazarım.

    mutasyonun ana sebebi radyasyon değildir!! hatta radyasyon ile ortaya çıkan mutasyonlar bütün mutasyonlar arasında olukça ama oldukça küçük bir kesimi oluşturur. mutasyonların ana sebebi DNA replikasyonundaki kusurlardır... ancak şöyle birşey de var ki bu mekanizma kusursuız olsaydı evrim çok ama çok yavaşlardı

    karnından ağız çıkmış bi canlının olmuş olablieceği doğrudur.. hemen ortadan kalkacağı da doğrudur. aynı şekilde insanların da çok garip çocukları olabilir. ve aynı şekilde onların da çoğu kısa bir süre sonra ölürler ki modern tıbbın bütün imkanları onları yaşatmaya çalışır... unutmamak lazım ki karnının yerinde ağız olan bir canlının dünyaya gelmesi evrim değildir.. bu mutasyonun sonucudur. hatta aklıma geldi thomas morgan (ya da öğrencilerinden biri) x-ray ile kafasında penis olan bi drosophila melanogaster yapmıştı :) dediğim gibi bir mutasyonun evrim sayılabilmesi için bir popülasyonun bu mutasyonu taşıması gerkir.. evrim bireylere değil popülasyona özgüdür.

    denizden karaya çıkarken akciğer yapısının değişiminin de ara adımlarını bugünkü canlılarda da bulman mümkün. mesela bir balık türü var. adını ve nerde yaşadığını hatırlamıyorum. bu balık tatlı suda yaşıyor ve göller kurumaya başlayınca bir su birikintisinden diğerine kara yoluyla gidiyo (tabi kilometrelerce yol gitmiyo.. 10-20 metre fln.. ) bu balığın solungaçlari (kesinlikle akciğerleri değil!!) diğerlerinden farklıdır ve havada da solunum yapmasına imkan verir... bunun dışında akciğeri olan balıklar da vardır.. bunu da geç kurbağaların solunum organları büyükbaş-erişkin kurbağa dönüşümünde büyük değişim geçirir.

    400 de 2 oldukça büyük bir orandır.. sen mühendis olduğun için sana az geliyo olabilir ama şöyle düşün.. ben labaratuarda sadece 5 cm çapındaki bir agar tabağında sadece 1 hücreyle başlayarak 20 dakikada bir bölünen E. coli bakterisiyle sadece 2 günde 2.23E43 tane bakteri elde edebilirim.. DNA replikasyonu esnasında oluşan mutasyon oranı yaklaşık 1milyonda 1dir ama bu ökaryotlarda.. bakterilerde çok ama çok daha fazla.. hadi şimdi onu boşver.. ökaryotlardaki orana göre hesaplayalım.. böl o sayıyı 1milyona: 2.23E35
    bundan da 200de biri olumlu mutasyon olsun: 1.1E33 hadi sana bi güzellik yapalım 10^27 tane de ben götüriim (ama unutma ki 10^27 tane olumlu mutasyon geçirmiş bakteriyi çöpe attım senin için).. 1.1 milyon olumlu mutasyon geçirmiş bakteri.. sadece 2 günde... bi de bunu şööle bi kaç milyar yıla yay... of anam!!! sayıya bak!!!!

    bi de sana şööle güzel bi örnek veriim... daktilo kullanan maymun fenomenini duymuşsundur heralde.. bütün yazıların 70%i senin olduğuna göre bunu da biliyosundur.. bu fenomen seçici mutasyonu açıklar. bir maymunu oturtun daktilonun başına.. kafasına göre bassın tuşlara.. size hamlet'ten bir replik olan "methinks it is like a weassel" cümlesini yazma ihtimali 10^40 kadardır.. ancak siz maymunun yazdığı rasgele harflerden doğru olanlarını bir sonraki denemeye aktarırsanız maymuncuk bu cümleyi 2500-3000 denemede yazabilir.. bir mutasyon örneği vermek gerekirse.... diyelim ki bi canlımız olsun. bu canlı "şans eseri" mutasyonla sadece 1 adet fotoreseptör hücresi kazansın. bu tek hücre ile bizim gözümüzün yaptığının belki de milyonda birini yapabilecektir ancak yine de bir faydası olacaktır.. mesela yaklaşan bir avcının karaltısını seçebilecektir ve bu ona kaçma fırsatı verecektir.. o yüzden türünün diğer bireylerine göre bir avantajı olacaktır ve muhtemelen daha uzun yaşayacaktır ve dolayısı ile genlerini bir sonraki nesle aktarması çok daha kolaylaşasaktır.. bu canlının soyundan gelenlerin de bu mutasyona bir kaç şey daha eklediğini düşünelim.. mesela sonraki canlı 2, ondan sonraki 3 vs vs fotoreseptöre sahip olsun.. bunlar gittikçe diğerlerinden çok daha üstün bir konuma geleceklerdir çünkü görüşleri gittikçe daha da artacaktır.. diyelim ki 100bin nesil sonra sallıyorum bir sineğinki kadar "gözleri" olduı.. ama sadece karanlık ve aydınlığı ayırt edebiliyo.. sonra "şans eseri" bir mutasyon daha oldu ve bu sefer az da olsa renkleri de ayırt etmeye başladı ve ayrı bir avantaj kazandı.. bu bööle uzar gider........


    bütün canlılarda kulak burun göz anı yerde değildir!!! hemen hepsininkisi baş kısmındadır.. ama bunun sebebi de evrimseldir.. kıçında gözü olan bir canlının kurtulma ihtimali hemen hemen hiç yoktur!!

    ben sana daha çok şey yazarım da sen hiçbirini kabul etmezsin.. edersen inanç sistemine karşı çıkmış olursun... o yüzden ben de kasmıycam sen de kasma.. ama bi öneri: Richard DAWKINS'in kitaplarını oku.. öncelikle de "The Blind Wathcmaker"dan başla... türkçeye "kör saatçi" olarak çevrilmiş olması lazım.. sonra da "The Selfish Gene - Gen Bencildir" i oku.. sana biraz fikir verecektir...

    yazıların 70%sini senin yazman hiçbirşieyi kanıtlamaz.. yazdığın herşeyin de hemen hemen aynı şey olduğunu düşünürsek pek de bişey yazmış olmuyosun aslında...

    hadi sana kolay gelsin




  • quote:

    Deep senin diger yazılarından anladıgım kadarıyla kuran-ı kerime sonuna kadar inanan bir insansın. Simdi kisisel alma bunu ama sen neye inaniyorsun. Senin yerine konusmak istemem ama konusma uzamasın diye burada bir yorumda bulunacagım:

    Adem ile havvadan geldiğimize inaniyorsun galiba. Oylemi ? Eger oyleyse nasıl bu kadar cesit insan acıga cıktı ? Mutasyonsuzmu ?

    Yok yanlıs anlamıssam senin inanc sistemini , bu kadar canlı cesiti nerden geliyor ? Bir acıklama .. Seninki ..


    bu konuya sonradan geleceğim ...

    önce mutasyonun imkansızlığını görmemiz lazım

    sanırım sen farketmişsin
  • quote:

    ben de MOLEKULER BİYOLOG VE GENETIK UZMANI'yım!! o yüzden bu konularda senden çoooook daha fazla bilgim olduğundan adım gibi eminim..


    bilmek farklı anlamak farklı kardeş...

    herkes sigaranın sağlığa zararlı olduğunu bilir öyle değil mi...


    quote:

    ilk hücrenin nasıl olduğuna dair çeşitli kuramlar ve deneyler vardır.. en umut vaadedeni lipozomlardır.. lipozom kabaca bir lipidin polar bi sıvının içine damlatıldığı zaman oluşturduğu balon gibi yapıya denir. içi ve dışı sıvıyla doludur. bir kompartıman oluşturur.. bunun dışında kopyalayıcı moleküller vardır.. RNA bunların en eskilerindendir.. DNA'nın üstün genetik kod taşıma özelliği RNA'da bulunmamakla birlikte (çünkü RNA mutasyona çok yatkındır) DNA'da bulunmayan enzimatik özelliğe sahiptir. RNA premodial çorbada rahatlıkla oluşabilecek bir moleküldür ve deneylerle bu gösterilmiştir.. zamanla RNA kendini sürekli kopyalamış ve bu esnada çeşitli makromoleküller evrilmiştir. daha sonraları bu makromoleküller lipozomların içine hapsolup (şans eseri) çeşitli etkileşimlerde bulunmuştur. birçoğu bir işe yaramamış ancak bazıları olumlu sonuçlar vermişlerdir ve bu sistemler zamanla kendilerini kopyalarak diğerlerine üstünlük kurmuşladır. daha ileriki seviyelerde de ilkel "canlılar" oluşmuştur (şimdiki canlı tanımıyla pek uyuşmasa da canlı olarak adlandırılabileceğini düşünüyorum bunların.. tabi ki tek hücreliler)


    genetik uzmanı olman çok sevindirici fakat DNA nın ne olduğu konusunda sanırım yeterli bilgin yok. Çünkü hücreyi ilk oluşturmaya !!! başladığın zaman RNA ve DNA yı hazır kıta seni beklerken mi buldun...

    DNA 2 metre uzunluğunda ve içerisinde genetik kodların yazılı bulunduğu bir kod sistemi ...

    Madem hazır kıta bekleyen DNA lar var RNA lar var . BAK BU KIYAĞIMI UNUTMA ... sana bütün canlıların hücrelerini ve DNA larını ve hücre çekirdeklerini veriyorum. Sen o hücre parçalarını al ve bana bir adet kök hücresi elde et de o kadar hasta kök hücresi eksikliğinden ölmesin...

    evet bilmek farklı anlamak farklı arkadaşım...

    MADEM O ZAMAN TESADÜF VE RASTLANTILAR İLE BU MÜKEMMEL DİZAYN DNA NASIL OLUŞUR. PEKİ O TARİHTE OLUŞMUŞTA GÜNÜMÜZDE NEDEN O KADAR İMKAN VARKEN KENDİLİĞİNDEN HÜCRELER OLUŞAMIYOR AÇIKLAR MISIN

    ÜSTELİK GÜNÜMÜZ KENDİLİĞİNDEN VE TESADÜFEN HÜCRE OLUŞMASI İÇİN ÇOK DAHA MÜSAİT.. EVET ANLAMAK ÖNEMLİ DEMİŞTİM...


    quote:

    sana evrimle alakalı başka bişey: ökaryotik hücrelerdeki organellerden mitokondri ve kloroplastı bilirsin.... o organellerin ilkel ökaryotik hücreler tarafından fagositozla hücre içinde alınmış prokaryotik hücrelerden evrildiği çok güçlü kanıtlarla neredeyse kesinleşmiştir. hatta hangi bakteri straininden geldiği bile bilinmektedir. şu anda aklıma gelmiyolar.. gelirse yazarım
    .

    İLK HÜCRE OLUŞTURDUN AMA HOKUS POKUSLA MI OLUŞTURDUN...

    canlılığın kaynağı ne..
    ilk hücre oluştu da ondan neden 1 milyar yıl sonra başka hücre ouşmadı
    sorgulayan beyinleriniz ve siz neden bu soruları sormazsınız?

    Neden o zamanın şartları labaratuar ortamında oluşturularak protein çorbasında dna elde edilemiyor, neden dna çorbasında hücre elde edilemiyor.

    Madem o zaman şans ile oluyordu bu işler, bu işin kitabını yazın ve 50 gr zencefil , 100 gram tere otu biraz da nane ekleyin de labaratuarınızda şu anki teknolojinizle bir adet hücre elde edin.

    Tesadüflerin yaptığını Şansların yaptığını siz neden yapamıyorsunuz!!!



    quote:

    mutasyonun ana sebebi radyasyon değildir!! hatta radyasyon ile ortaya çıkan mutasyonlar bütün mutasyonlar arasında olukça ama oldukça küçük bir kesimi oluşturur. mutasyonların ana sebebi DNA replikasyonundaki kusurlardır... ancak şöyle birşey de var ki bu mekanizma kusursuız olsaydı evrim çok ama çok yavaşlardı


    hiç kusura bakma ama hanginize inanacağımı şaşırdım walla...

    dün zero01 radyasyondan bahsederek izah etmeye çalışıyor ve verdiği kaynak hep radyasyondan bahsediyordu, sen bir çırpıda silip attın radyasyonu. Herkes neresinden uyduruyor bu teoriyi anlamadım bir türlü...

    GENETİK UZMANLIĞIN BU KADAR MI SENİN !!!

    DNA replikasyonu kusursuz olsaymış PEH PEH PEH...

    ETRAFINA BİR BAK GENETİK UZMANIM... BİR YIL İÇERİSİNDE TİLYONXTRİLYONXTRİLYON ADET dna replikasyonu oluyor, her sene karşına aynı çiçek aynı böcek çıkıyor ve sen hala kusursuz dna replikasyonu olsaydı diyorsun... SENİN BU CÜMLELERİN DAHİ TEK BAŞINA EVRİMİ YALANLIYOR. evet kusurlu dna replikasyonları da oluyor ve sen git down sendromlu hastalara bak ... onlardan yeni tür çıkarırsın belki!!!


    quote:

    karnından ağız çıkmış bi canlının olmuş olablieceği doğrudur.. hemen ortadan kalkacağı da doğrudur. aynı şekilde insanların da çok garip çocukları olabilir. ve aynı şekilde onların da çoğu kısa bir süre sonra ölürler ki modern tıbbın bütün imkanları onları yaşatmaya çalışır... unutmamak lazım ki karnının yerinde ağız olan bir canlının dünyaya gelmesi evrim değildir.. bu mutasyonun sonucudur. hatta aklıma geldi thomas morgan (ya da öğrencilerinden biri) x-ray ile kafasında penis olan bi drosophila melanogaster yapmıştı :) dediğim gibi bir mutasyonun evrim sayılabilmesi için bir popülasyonun bu mutasyonu taşıması gerkir.. evrim bireylere değil popülasyona özgüdür.


    BANA EVRİMİ ÇÜRÜTMEK İÇİN OKADAR ÇOK MATERYAL VERİYORSUN Kİ ŞAŞTIM KALDIM WALLA....

    diyorsun ve de haklısın karnında ağız çıkan insan ölür ...

    hiç mi farklı şekilde tasarlanmış maymunun atasından gelen insanlar hepsi birbirleri ile irtibat halindeler mi idi , hepsinin kılları birbirinden farklı olmadı. Kan grupları neden maymundan farklı oldu.. neden yüz şekli maymundan farklı oldu...

    neden kadınlar tüysüz oldu yoksa onlar tüysüz maymun atalarından mı evrimleşti !!!

    peki 7 -8 milyar insan neden hepsi aynı , SÖYLER MİSİN...

    hepsi evrimleşirken birbirleri ile haberdar mı idi...

    hepsinin yüz şekli, kaş, şekli, gözlerinin yapısı, neden aynı. O zaman şimdi neden farklı tür insanlar yok ve bu insanlar 2 milyon yıldır hep aynı

    neden evrimleşmesini tamamlayamamış canlı yok da herbiri kendi alanında mükemmel...

    neden hala bakteriler amipler mantarlar gibi basit canlılar var, bunların bir kısmı evrimleşti de neden hala onlar ayaklanıp yürüyemedi, neden bitkiler ayak sahibi olamadı...



    quote:

    denizden karaya çıkarken akciğer yapısının değişiminin de ara adımlarını bugünkü canlılarda da bulman mümkün. mesela bir balık türü var. adını ve nerde yaşadığını hatırlamıyorum. bu balık tatlı suda yaşıyor ve göller kurumaya başlayınca bir su birikintisinden diğerine kara yoluyla gidiyo (tabi kilometrelerce yol gitmiyo.. 10-20 metre fln.. ) bu balığın solungaçlari (kesinlikle akciğerleri değil!!) diğerlerinden farklıdır ve havada da solunum yapmasına imkan verir... bunun dışında akciğeri olan balıklar da vardır.. bunu da geç kurbağaların solunum organları büyükbaş-erişkin kurbağa dönüşümünde büyük değişim geçirir
    .

    neden 3 5 balık çıktı dışarıya da diğerleri çıkmadı. !!!

    kaç milyon yıldır bu canlılar neden hala denizdedir. HİÇ KÖPEK BALIĞININ AKLINA GELMEDİ Mİ DIŞARI ÇIKMAK, GEZMEK TOZMAK DA 300 MİLYON YILDIR DENİZDE KALDI.



    quote:

    400 de 2 oldukça büyük bir orandır.. sen mühendis olduğun için sana az geliyo olabilir ama şöyle düşün.. ben labaratuarda sadece 5 cm çapındaki bir agar tabağında sadece 1 hücreyle başlayarak 20 dakikada bir bölünen E. coli bakterisiyle sadece 2 günde 2.23E43 tane bakteri elde edebilirim.. DNA replikasyonu esnasında oluşan mutasyon oranı yaklaşık 1milyonda 1dir ama bu ökaryotlarda.. bakterilerde çok ama çok daha fazla.. hadi şimdi onu boşver.. ökaryotlardaki orana göre hesaplayalım.. böl o sayıyı 1milyona: 2.23E35
    bundan da 200de biri olumlu mutasyon olsun: 1.1E33 hadi sana bi güzellik yapalım 10^27 tane de ben götüriim (ama unutma ki 10^27 tane olumlu mutasyon geçirmiş bakteriyi çöpe attım senin için).. 1.1 milyon olumlu mutasyon geçirmiş bakteri.. sadece 2 günde... bi de bunu şööle bi kaç milyar yıla yay... of anam!!! sayıya bak!!!!


    bir günde o kadar bakteri elde ediyorsun, fakat şimdi bütün teknolojiyi yanına al ve milyarlarca bakteri al . üremeleri de o kadar hızlı olan bakterilere kendi teknolojinle ve bütün bilgilerinle mutasyona uğrat ve bir adet amip elde et.

    sana bütün amipler feda olsun bütün bakteriler feda olsun ama sen bana trilyonlarca bakteriden 1 adet amip üret ne olur...

    üretemeyeceksin ki!!!


    quote:

    bi de sana şööle güzel bi örnek veriim... daktilo kullanan maymun fenomenini duymuşsundur heralde.. bütün yazıların 70%i senin olduğuna göre bunu da biliyosundur.. bu fenomen seçici mutasyonu açıklar. bir maymunu oturtun daktilonun başına.. kafasına göre bassın tuşlara.. size hamlet'ten bir replik olan "methinks it is like a weassel" cümlesini yazma ihtimali 10^40 kadardır.. ancak siz maymunun yazdığı rasgele harflerden doğru olanlarını bir sonraki denemeye aktarırsanız maymuncuk bu cümleyi 2500-3000 denemede yazabilir.. bir mutasyon örneği vermek gerekirse.... diyelim ki bi canlımız olsun. bu canlı "şans eseri" mutasyonla sadece 1 adet fotoreseptör hücresi kazansın. bu tek hücre ile bizim gözümüzün yaptığının belki de milyonda birini yapabilecektir ancak yine de bir faydası olacaktır.. mesela yaklaşan bir avcının karaltısını seçebilecektir ve bu ona kaçma fırsatı verecektir.. o yüzden türünün diğer bireylerine göre bir avantajı olacaktır ve muhtemelen daha uzun yaşayacaktır ve dolayısı ile genlerini bir sonraki nesle aktarması çok daha kolaylaşasaktır.. bu canlının soyundan gelenlerin de bu mutasyona bir kaç şey daha eklediğini düşünelim.. mesela sonraki canlı 2, ondan sonraki 3 vs vs fotoreseptöre sahip olsun.. bunlar gittikçe diğerlerinden çok daha üstün bir konuma geleceklerdir çünkü görüşleri gittikçe daha da artacaktır.. diyelim ki 100bin nesil sonra sallıyorum bir sineğinki kadar "gözleri" olduı.. ama sadece karanlık ve aydınlığı ayırt edebiliyo.. sonra "şans eseri" bir mutasyon daha oldu ve bu sefer az da olsa renkleri de ayırt etmeye başladı ve ayrı bir avantaj kazandı.. bu bööle uzar gider........


    yukarıdakini dene lütfen bir dene ...

    ne kadar komik bir örnek olduğunu denedikçe görecek ve bir sayfa anlamlı yazı yazan bir adet maymun bile bulamayacaksın...

    veya maymunu bırak bir bilgisayar programı yap ve 29 adet harfi gir

    rastgele yazmasını söyle ve 1 milyar sayfa yazı yazsın ve sen oradan bana 1 adet anlamlı sayfa getir!!!




    quote:

    bütün canlılarda kulak burun göz anı yerde değildir!!! hemen hepsininkisi baş kısmındadır.. ama bunun sebebi de evrimseldir.. kıçında gözü olan bir canlının kurtulma ihtimali hemen hemen hiç yoktur!!


    ya bu kadar olur...

    trilyonlarca karıncadan herbiri birbirinin aynı ... bu nasıl olur herbiri farklı yerlerde yaşarken nasıl olurda herbiri aynı şekli alabilir söyler misin.

    mesela amerika da ki karınca ile türkiyedeki karınca yapı sistem olarak hepsi aynı

    bu karıncalar birbirleri ie irtibatlı mıdır?


    quote:

    ben sana daha çok şey yazarım da sen hiçbirini kabul etmezsin.. edersen inanç sistemine karşı çıkmış olursun... o yüzden ben de kasmıycam sen de kasma.. ama bi öneri: Richard DAWKINS'in kitaplarını oku.. öncelikle de "The Blind Wathcmaker"dan başla... türkçeye "kör saatçi" olarak çevrilmiş olması lazım.. sonra da "The Selfish Gene - Gen Bencildir" i oku.. sana biraz fikir verecektir...


    gen bencil imiş peh peh...

    sen hiç yavrusu için hayatını tehlikeye atan bir anne görmedin mi?

    sen hiç civcivleri için kendini feda eden tavuk görmedin mi?

    tıp ilmi anneyi kurtarmanın mantıklı olduğunu düşünürken anneler yavruları için hayatlarını feda eder...

    nesillerini devam ettirmek için mi? yooooo bir anne 20 yaşında daha 10 çocuk doğurur ama ilk çocuğu için hayatını feda edebilir

    nerede bu bencil gen... bu bencil genleri savunanlar hiç anne göremiyor mu?



    2 milyon yıl değişmeyen insan için bir hücreden insana ulaşn bir yol çizmek trilyon senelerden bile fazlasını gerektirir.


    unutma 1 milyar yıl da 2 milyon yılın sadece 500 katı...




  • arkadaşlar bir genetik uzmanı bile evrim teorisini açıklarken onlarca hata yapıyorsa

    siz akıl sahipleri nasıl evrime inanabilir siniz?

    yok evrim evrimin olması imkansız!!!

    evrim olabilmesi için 2 milyon yıldır değişmeyen insan ve 300 milyon yıldır değişmeyen köpek balığı var karşımızda.

    bir köpek balığı 300 milyon yıldır değişmemişse tüm bu kadar çeşitlilik nasıl evrim ile açıklanabilir!!!

    bana genetik uzmanını değil genetik profesörünü de getirseniz farketmeyecek ...

    çünkü olmayan bir şeyi ispat etmeye çalışmak insanları zor duruma düşürüyor!!!!!!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    arkadaşlar bir genetik uzmanı bile evrim teorisini açıklarken onlarca hata yapıyorsa

    siz akıl sahipleri nasıl evrime inanabilir siniz?

    yok evrim evrimin olması imkansız!!!

    evrim olabilmesi için 2 milyon yıldır değişmeyen insan ve 300 milyon yıldır değişmeyen köpek balığı var karşımızda.

    bir köpek balığı 300 milyon yıldır değişmemişse tüm bu kadar çeşitlilik nasıl evrim ile açıklanabilir!!!

    bana genetik uzmanını değil genetik profesörünü de getirseniz farketmeyecek ...

    çünkü olmayan bir şeyi ispat etmeye çalışmak insanları zor duruma düşürüyor!!!!!!



    Deep, Allah razı olsun. Tüm sorulara çok güzel cevap vermişsin. Ve ben kendimi evrimcilerin yerine koyuyorum ve hemen tekrar kendi yerime geçiyorum...

    Çünkü tüm iddia edilenler isbatlanmayan şeyler. Tüm iddialarının basit bir şekilde imkansızlığı ortada..

    Evet herkes ehl-i insaf değil....

    Bu arkadaşlara sorsak, bir yerde tuğla, çimento, kum, demir, su vb. inşaat malzemelerini koysak, hatta bir ev planı da koysak yanına, acaba kendiliğinden, hiç kimse yanına gitmese 100000000000 yıl sonra baksak bir ev çıkabilir mi?

    Elbette diyecekler ki hayır.. Peki bu "canlı" diye adlandırdığımız şeyler bir evden kaç kere daha karmaşık şeyler olmasına rağmen nasıl oluyor da bu mümkündür, kendiliğinden oluşabilir derler hayret doğrusu....

    Siz iyi sabrediyorsunuz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mustafa_ogr -- 15 Nisan 2005, 11:06:34 >




  • quote:

    Çünkü tüm iddia edilenler isbatlanmayan şeyler. Tüm iddialarının basit bir şekilde imkansızlığı ortada..


    hakılısın mustafa hocam ;

    bu arkadaşlar benim sorduğum soruları neden sormazlar,
    neden bu imkansızlıkları göremezler anlamıyorum...

    fakat herkişi yanılabilir ama maksat bilgi paylaşımıdır...

    bunlar benim bildiklerim ve paylaşmaktan mutlu oluyorum...

    dünyada 1 insan dahi kalsa evrime inanan

    inan o insan için bile saatlerce konuşur olmadığını anlatırım...
  • evet arkadaşlar şimdi sıkı durun

    kendi kendine oluştuğu ve varlığı şanslara bağlı olan hücrelere bir göz atalım ve aklımızı iyi çalıştıralım ve bu tasarımın kendikendine olamayacağıını bir kez daha görelim...



     ++mutasyon


     ++mutasyon


     ++mutasyon






     ++mutasyon


     ++mutasyon



    işte arkadaşlar gördüğünüz mükemmel yapılar bir otomobilden bir fabrikadan daha kompleks değil mi?

    fabrikanın kendiliğinden olduğunu iddia etmek ile hücrenin kendiliğinden olduğunu iddia etmek arasında ne fark var.

    fabrikanın nasıl kendiliğinden olması mantıksız ise çalışması için binlerce mühendise gerek varken bir fabrikadan daha komplekz olan hücre nasıl kendi kendine olabilir.?

    bir hücreyi şimdiki mühendis ve doktorlar yapamazken nasıl olurda mutasyon yapabilir ?




  • Deep sen sana verilen cevaplarda ki asıl seylere cevap vermiyorsun.. Veremediğin zamanda kaciyorsun. Adam seninle aynı seyi demiş. Evrimin milyonlarca yılda yaptıgı seyi yapmasını istiyorsun adamdan. Biraz mantıklı düsünsen maymun orneginin dogru oldugunuda bilirdin. Galiba sen su hırslı kesin kazanacagım konusmayı diyen tiplerdensin. Ben su genetik uzmanın yerinde olsam birdaha agzımı acmazdım cünkü bosa konusmus adam. Herseyi abuk subuk sonuclara vurmussun. Bu adam 4 sene boyunca bosa okumus yani. Sen dünyadaki birsürü egitimci ve profesorun hayal kurdugunu düsünüyorsun ve karsılıgı gelecek bir teoremin bile yok.

    Neden karıncalar aynı neden insanlar aynı diyorsun neyimiz aynı. Senle yanyana gelelimde birbirimize ne kadar benziyoruz gorelim yada kızıl karıncalarla ev karıncaları birbirinden ne kadar farklı biraz farket. Ama dogru sen bunlara kusbakısı uzaydan bakıyorsun hepsi aynı gozukuyor sana. Gozlerini biraz acmaya bile gayret etmiyorsun.

    Yok genetik uzmanlıgın bu kadarmı yok hokus pokuslamı olmus. İlk insanlar nerde deep?? Bir soruma yanıt versene .. Nerden cıktık biz .. Nasıl olustuk ilk. Ve o ilk olusanlara ne kadar benziyoruz. Bundan 1 yuzyıl once erkeklerin ortalama ayak olculeri 45 mis. Bugun 43 .. Neden ufaldı .. Neden ortalama boy azalıyor? Acaba bizde bir yandan evrimmi geciriyoruz daha iyi adaptasyon icin. Dogada yasamıyoruz artık, boya posa buyuk ayaga ihtiyacımız yok. Bundan 30 sene oncesine kadar %10 artmıs ortalama PQ. Bu neden oluyor?? Dur tahmin edeyim eger evrim değilse o zaman senin bir tek acıklaman kalıyor ki sen bunada şiddetle karsısın :D ŞANS

    Bence ne yapalim biliyormusun .. Biz evrime yani evrimin yapıtası mutasyonada inaniyoruz. Sen gel hadi bize kendi karsı acıklamanı soyle. Bu cesitliligin sebebini. Kaynaklarınıda soyle. Bizde sana soyliyelim okudukalrımızı. Birbirimizin kaynaklarını kitaplarını okuduktan sonra tekrar bu konuyu acalım. Cunku sen daha evrimi bilmiyorsun. Evrimle ilgili arastırmaları kanıtları okumanı isterim. Benim karsıma dini birsey dısında bilimsel seylerle cıkarsan cok güzel bir alısveriste bulunmus oluruz ne dersin ?




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.