Şimdi Ara

Neden Çocuk Yaparız?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
71
Cevap
0
Favori
3.018
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Evlilik hayallerinde hep bir çocuğumuz olsun isteriz.
    Erkek yada kız, Ali yada Ayşe.
    Ben bir tanıdığın çocuğu olduğunda yada bir yerlerde rastladığımda
    biraz buruklaşırım.
    Çünkü doğan çocuk hayata yeni bir umuttur ama ben işin sonunu düşünüp hüzünlenirim.
    Yaşadıklarım aklıma gelir ve onun adına sebepsiz üzülürüm.
    Çocuk doğduktan sonra hayatla mücadeleye başlıyor ve sonunda kaybediyor.
    Yani ölsün diye çocuk yapıyoruz. Aslında ölsün diye değil ama aklımıza hiç getirmesek de nihayetinde aynı sona ulaşılıyor. Zamansız ölümlerde ise gözyaşı diz boyu.
    Yaşamak için verdiği çabalar ayrı bir mesele.
    Bir çocuk yapmaya karar vermişsek tüm olasılıkları da gözönüne almak gerekiyor.
    Ölümün de hayırlısı...
    O zaman insanlar neden çocuk yapar?







  • İçgüdüsel. Yani çocuk sahibi olmak da bir zevktir aslında.
    Öleceğimizi bile bile bu hayatı yaşamıyor muyuz? Niye çocuk yapmayalım ki?
  • Üreme içgüdüsü diyebilirim,
    Oysa insan geçirdiği kültürel evrimi sayesinde içgüdülerine daha az bağlı hale gelmiştir. Günümüzde kendi isteği ile çocuk yapmayan aileler vardır.

    şahsen çocuk denince, başımdan aşağı kaynar sular dökülür.
  • İnsanın dünyaya miras bırakabileceği en değerli şey belki de çocuktur..

    Ama çocuk fikri gerçekten sakat, ya bana benzemezse, ya piskopatın teki olur çıkarsa diye de insanın beynini kemiriyor düşünceler


    Kao Tanıdığım bir çift böyle bir dünyaya çocuk getirmek ona haksızlık olur diyor ve çocuğa niyetli değiller, doğruluğu tartışılır
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Üreme içgüdüsü diyebilirim,
    Oysa insan geçirdiği kültürel evrimi sayesinde içgüdülerine daha az bağlı hale gelmiştir. Günümüzde kendi isteği ile çocuk yapmayan aileler vardır.

    şahsen çocuk denince, başımdan aşağı kaynar sular dökülür.


    Yaw kao merak ettim sen nerelisin?Bide senin annen babanda evrimci mi?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nihonjin


    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Üreme içgüdüsü diyebilirim,
    Oysa insan geçirdiği kültürel evrimi sayesinde içgüdülerine daha az bağlı hale gelmiştir. Günümüzde kendi isteği ile çocuk yapmayan aileler vardır.

    şahsen çocuk denince, başımdan aşağı kaynar sular dökülür.


    Yaw kao merak ettim sen nerelisin?Bide senin annen babanda evrimci mi?





  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Üreme içgüdüsü diyebilirim,
    Oysa insan geçirdiği kültürel evrimi sayesinde içgüdülerine daha az bağlı hale gelmiştir. Günümüzde kendi isteği ile çocuk yapmayan aileler vardır.

    şahsen çocuk denince, başımdan aşağı kaynar sular dökülür.


    Genelleme yapmak da yanlış olur aslında


    Evladın yeri başka tabi ama sahip olduğun şeylerin varisi olacak birini de arıyor insan sanırsam, aslında o çocuk olmasa, adam da mal varlığını mezara götüremeyeceğine göre, herşey devlete kalsa , ne hoş ne iyi olur, ama devlet bu parayı çar çur edeceğinden ne berbat olur neyse konuyu buraya çekmeyelim..


    Ne yazik ki doğuda, hala çocuk içgüdüyle yapılıyor, korunma yöntemlerinden birhaberler ve günah görüyorlar..




  • ölecek diye çocuk yapmayacaksan, harcanıp bitecek diye parada kazanmaman, kirlenecek diye çamaşırda yıkamaman gerekir. ölüm Allah'ın emri, doğarız, yaşarız ve ölürüz. gerçi bana sorarsan acıların en büyüğü evlat acısıdır. sağlığında çocuğunu mezara koymak zor olsa gerek, ama Allah gene bununda sabrını veriyor. şimdi sen ben o çocuk yapmasak bu seferde almanyaya döneriz. oradada çocuk sıkıntısı var mesela. ama buradada çocuk bolluğu var. ben hatırlarım 70 li yıllarda sokakta çocuk görüldüğünde sevilme ihtiyacı duyulurdu, çünkü çocuk azdı. şimdi ise insanlar istikbalini düşünmeden çocuk yapıyorlar. şu zihniyet hakim:" çocuğu veren Allah rızkınıda verir". tamam ama bu sadece yemekle içmekle olmuyor birde onu büyütüp gereken terbiyeyi verip eğitip topluma yararlı bir insan yapmakta var. buda büyük sorumluluk ister. şimdi cebine para konup sokağa salınan gençlerin halini görüyoruz. çocuk yapmaktan korkan insanlar gene bilinçli insanlar, diğerleri kuluçka makinesi gibi doğurup duruyorlar. ortalık çocuk kaynadığı gibi, ne yapacağını bilmeyen gençlerle dolu. türkiyenin gitmediği 8-10 ili kalmış birisi olarak derimki, türkiyenin içler acısı halini istanbuldan, tv den basından asla göremezsiniz. anadolu ne yapacağını bilmeyen insanlarla dolu, ama hala patır patır çocuk yapıyorlar, bir kısmı kaderine teslim olarak oralarda kalıp ömür tüketiyor, bir kısmıda şehirlere göç ediyorlar, sonrası malumunuz




  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    . ben hatırlarım 70 li yıllarda sokakta çocuk görüldüğünde sevilme ihtiyacı duyulurdu, çünkü çocuk azdı. şimdi ise insanlar istikbalini düşünmeden çocuk yapıyorlar. şu zihniyet hakim:" çocuğu veren Allah rızkınıda verir".



    Yazına tamamen katılıyorum yanlız yaş kaç ki abi o günleri hatırlıyon


    Bir de geçenlerde bir kız kuş gribinden ölmüş, hem de 6 yaşında onun günahı neydi ? Böyle bir sınavla sınanmak ne kadar acı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4


    quote:

    Orjinalden alıntı: Nihonjin


    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Üreme içgüdüsü diyebilirim,
    Oysa insan geçirdiği kültürel evrimi sayesinde içgüdülerine daha az bağlı hale gelmiştir. Günümüzde kendi isteği ile çocuk yapmayan aileler vardır.

    şahsen çocuk denince, başımdan aşağı kaynar sular dökülür.


    Yaw kao merak ettim sen nerelisin?Bide senin annen babanda evrimci mi?




    Ben gerçekten ciddi sordum.




  • Durdu arslan

    Öncelikle ruhumuzun ilgili yanını tanımalıyız

    Değişen, yenilenen ve başına türlü haller gelen şu insan bedeninde yerleştirilen ruhun yaşayabilmesi için üç kuvvet konulmuştur. Bu kuvvetlerin,

    Birincisi, menfaatleri araştırmak için şehvet duygusu
    İkincisi, zararlı şeyleri def için gadap(korku) duygusu,
    Üçüncüsü, faydayı zararı, iyi ve kötüyü birbirinden ayırması için akıl duygusudur.

    Lâkin, insandaki bu kuvvetlerin kullanımlarına Kur'anda bir had ve bir sınır tayin edilmişse de,

    yaratılışta bir kullanım kısıtlaması konulmamıştır.Yani kişi bu kuvvetlerin kullanımını dilediği gibi sınırlar.Yaratılırken zorunlu kullanım alanısınırı konmamıştır.

    Bundan dolayı, bu kuvvetlerin herbirisi, tefrit, vasat, ifrat denilen üç mertebeye ayrılan şekillerde kullanılırlar.

    Meselâ, şehvetin tefriti , ne helâle ve ne de harama şehveti,iştihası yoktur. Yani hiç kullanılmaması bir seçimdir,Fakat yanlıştır.

    İfratı , namusları ve ırzları mahvedecek iştihada olur.Yani harama da helale de kullanır.Bu da yanlış seçimdir.

    Vasatı namuslu ve iffetli olmaktır.Yani helâle şehveti var, harama yoktur.
    Bu doğru kullanımdır.Kur'an bunu istememizi teklif etmektedir.

    şehvet denilince cinsellik yanında yemek, içmek, uyumak ve konuşmak detaylar da vardır.bu üç derece bunlar içinde geçerlidir.

    gadap kuvvetinin(korku)tefriti korkulmaması gereken şeylerden bile korkmak,yani aşırı korkaklıktır.Yanlış seçimdir.

    İfratı , ne maddî ve ne mânevî hiçbir şeyden korkmamaktır. bu da yanlış seçimdir. İnsanlık tarihindeki Bütün baskılar , zulümler,işkenceler bu kullanım tercihlilerin ürünüdür.

    Vasat mertebesi ise kahraman olmaktır ki, dini,vatanı ve malı için canını feda eder,Doğru kullanım seçimidir.


    Akıl kuvvetinin tefriti , hiçbir şeyden haberi olmamaktır.Ne doğrudan ne yanlıştan haberi olmamaktır.Bu yanlış seçimdir.

    İfratı , yanlışı doğru, doğruyu yanlış şekilde gösterecek kadar aldatıcı bir zekâ kullanımıdır. Bu da yanlış kullanmaktır.

    Vasatı hakkı hak bilir, bağlanır; bâtılı bâtıl bilir, kaçınır.Bu doğru seçimdir.

    Aklın şu üç dereceye inanmayı da kapsar .Allahı reddetmek yanlıştır, Varlıklardan birine benzetmek te yanlıştır. Doğru olan Kur'an datanımlanan Allah inancı olan tevhittir.

    Evlilik Şehvet hissinin doğru kullanımı içindir.Meyvesi Evlatlardır.

    Bu İslamda yeri olmayan içgüdü gibi tanımsız bir kelimenin yönlendirmesi ile değildir.

    Doğrudan cinsel organları bilerek tesadüfsüz uyumlu yapan Allahın ruha koyduğu şehvet hissinin tahrikiyle elde edilen bir üründür.

    Bu insan neslinin devamına bir hizmettir.Allah bu hizmete karşılık verdiği iştiha ve zevki ile bu vazifyi gördürür.

    Planlayıcımız İlk insanla beraber bu işleyişi başlatmıştır.Evrimcilerin saçma sapan inanışlarında olduğu gibi ilk maymun erkekleştikten sonra yıllarca bir insan kadın evrimleşmesini beklememiştir.

    Evet, dünyada en yüksek hakikat, baba ve annelerin evlatlarına karşı şefkatidir.Yıllarca bu şefkatle evlatlarına gece ve gündüzlerini feda ederler.Bu fedakarlığa da Allah bir ücret olarak evlat sevmek zevkini vermiştir.

    Buna karşılık en yüksek hak, onların hürmet haklarıdır.Kur an ,anne babaya of bile denilmesini yasaklar.

    Çünkü onlar, yaşamlarını, zevkle evlâtlarının hayatı için feda edip harcıyorlar

    Öyleyse, insaniyeti bitmemiş ve canavara dönüşmemiş herbir evlat, o saygıdeğer, en yakın ve fedakâr dostlara içinden gelerek saygı ve hizmet ve rızalarını tahsil ve kalblerini hoşnut etmekle sorumludur.Bunlar Allahın emirleridir.( islamda amca ve hala, baba hükmündedir; teyze ve dayı, ana hükmündedir.)

    İşte, o yaşlı ihtiyarların varlığından rahatsız olup ölümlerini arzu etmek ne kadar vicdansızlık ve ne kadar alçaklıktır!

    Evet, hayatını senin hayatına feda edenin hayattan gitmesini arzu etmek ne kadar çirkin bir zulüm, bir vicdansızlık olduğunu anla!

    Evlada şefkatle davranmak dinini öğretmek dünyasını öğrenmesine yardım etmek onun siz yaşlanınca ve vefatınızdan sonra size yardımcı olmasına neden olur.

    Anladığım kadarıyla evladınız ufakken vefat etmiş veya benzer bir ayrılık yaşamışsınız .

    Kur'ân-ı Hakîmde Mü'minlerin büluğ çağından önce vefat eden evlâtları, Cennette ebedî, sevimli, Cennete lâyık bir surette, daimî çocuk kalacaklarını...

    Cennete giden anne ve babalarının kucaklarında ebedî neşe kaynağı olacaklarını...

    çocuk sevmek ve evlât okşamak gibi en lâtîf bir zevki, anne babasına sağlayacaklarını müjde veriyor.


    Eğer dünya ebedî olsaydı, insan içinde ebedî kalsaydı ve ayrılıklar ebedî olsaydı, hüzünlerinizin mânâsı olurdu.

    Fakat madem dünya bir misafirhanedir; vefat eden çocuk nereye gitmişse, siz de, biz de oraya gideceğiz.

    hem bu vefat sadece ona has değil , herkesin yoludur.

    Hem madem ayrılıklar da ebedî değil; ileride hem kabirde, hem Cennette görüşülecektir.

    "Hüküm Allahındır," demeli. "O verdi, o aldı. " deyip sabırla şükretmeli.

    Size Allah tan sabır diliyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akarahmet -- 15 Ocak 2006 6:53:40 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nihonjin


    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Üreme içgüdüsü diyebilirim,
    Oysa insan geçirdiği kültürel evrimi sayesinde içgüdülerine daha az bağlı hale gelmiştir. Günümüzde kendi isteği ile çocuk yapmayan aileler vardır.

    şahsen çocuk denince, başımdan aşağı kaynar sular dökülür.


    Yaw kao merak ettim sen nerelisin?Bide senin annen babanda evrimci mi?


    gece gece beni güldürdün nihonjin ama bence de üreme içgüdüsü bu konuda kaotikaya katılıyorum




  • Bi cesit icgüdü bence. oyuncak bebeklerle oynamak, hayvan beslemek, şu sanal hayvan ve bebek elektronik aletleri , felan filan. Bir nevi sevmek, elinizin altinda tamamen size bagli olan bi bebek olucak isterseniz sikarsiniz,yanagini minciklarsiniz,yumusacik derisini eller kiskanirsiniz : ) Tabi şimdi hayvan besleyipte cocuk yapmak istemeyenlerde olucaktir. Bunuda bebegin çok daha karmasik olmasi ve cok daha buyuk sorumluluk gerektirdigine bagliyorum. yani kediniz asla karakola düşmez, insan oldurmez, uyusturucu kullanmaz,intihar etmez,fuhus yapmaz.
  • Yukarıdaki söylediklerime ilave yapabilirim. Üreme içgüdüsü dedim çunkü dünyada hala üreme içgüdüsü ile çocuk yapan aileler var. "Oysa insan geçirdiği kültürel evrimi sayesinde içgüdülerine daha az bağlı hale gelmiştir. Günümüzde kendi isteği ile çocuk yapmayan aileler vardır. " dedim Peki çocuk yapma içgüdüsü kültüre nasıl yansımış. Büyükler ve çevre tarafından çiftlerin üzerinde çocuk yapma baskısı ve çocuk yapmama gibi bir seçeneğin akla getirilmemesi şeklinde yansımış. Bu nedenle dar bir kültürle yetişmiş olan çiftler için "çocuk yapmama" gibi bir seçenek çiftlerin zihninden silinmiştir. Orası yasak bölgedir. Sırf büyükler torun sevecekler tatmin olacaklar olsa bile yine de çocuk yapılacaktır.

    Ama bütün bu söylediklerimin dışında çiftler kendileri çocuk özlemi ile ve tamamen kendi istekleri ile çocuk yaparlarsa işte ona bişey diyemem. Bu güzel birşeydir, doğrusu da budur.




  • Ben herahalde üremem içgüdüsüyle çocuk yapardım. Birçok ailenin de böyle yaptığını düşünüyorum. En azından bu kararı verirken içgüdüler de devreye giriyor.Mesela dediğiniz gibi çocuk sevme zevki vs... Ancak üremeyi kontrollü yapmak yani sınırlamak uygarlığın getirdiği bir düzenlemedir.

    Tabi bunun ötesinde çocuk yapma sebepleri de var.

    . Yaşlanınca kendilerine bakacak birilerinin olması.
    . Miras ya da işyerini bırakacakları birilerinin olması. Bazen erkek olması için defalarca çocuk yapanlar da var.
    . Pamuk tarlasında bedava çalışacak çocuk işçiler. (Bunu dün tv de gördüm)
    . Hazırda var olan çocuğun bir kardeşe ihtiyacının olduğu düşüncesi
    . Bir de şu var: Çocuk yapmak mı o da ne? Kendiliğinden olmuyor mu?
  • vatandaşın prezervatifi patladı..
    helbuki o çocuk yapmayı istemiyordu..



    şimdi nedir bu.....

    mukadderat...mukadderat...

  • Yaw ciddi ciddi bi soru sordum siz güldünüz diye adam cevaplamadı işte.Kao sen bakma bunlara pmden gönder.
  • Çocuklarımızı bu hayattaki kötülüklerden korumanın en iyi yolu onları hiç hayata getirmemektir...Dünya da böyle bir dernek bile var bence çok doğru çünkü zaman zaman kendimizin bile yorulduğu, her şeye bir kusur bulduğumuz hayata bir de kendi çocuğumuzu ekliyoruz. Bence de herşey düşünülmeli özellikle uyuşturucunun ilköğretime kadar düştüğü bir zamanda onu nasıl koruyabileceğimizi düşünmeden bir yaşama ilk kıpırtıyı vermek ne derece doğru olabilir...
  • Merak ettim burada yazanlardan kimleri evli ve çocuk sahibi bir zahmet yazabilirlermi.
    Benim var ve çocuğum benim hayatımın anlamı beni ayakta durmaya zorlayan, bana muhtaç, şahane bir şey bütün duygu ve düşüncelerimi burada yazamayacağım o kadar çok'ki.
  • Pekçok arkadaşın çocuk sahibi olmaması olmasından daha hayırlı görünüyor.
    Çocuklara hem dünyayı hem ahireti zehir edecekleri anlaşılıyor.
    Hoş çocuklara da onlar dünyalarını rezil edecek gözüyle bakıyorlar.
    Bu evrimcilik hastalığının zararı nasıl insanı perişan ediyor,algılayabiliyorum.
    Hepinize acil şifalar dilerim.
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.