Şimdi Ara

neden insanlar kendi arabasının fanatikliğini yapar? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
44
Cevap
0
Favori
1.421
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arabayi arac olarak degilde ailede biri gibi görmek. sahiplenmek okadarki arabasini satarken vicdan azabi duyan sanki ihanet etmis gibi baska bir toplum yoktur sanirim. Fanatizm yahut Ask dir bunun adi.
  • çok sevdiğim bir arkadaşım Toros'unu anlata anlata bitiremiyor
    bazen ayarı kaçırıyor, yakında Ferrari ile kıyaslarsa şaşırmayacağım

    objektif olmak lazım ama biz sahip olduklarımı ballandırmaya bayıldığımız için normaldir
  • Cevabı çok çok basit; kendini haklı çıkarma psikolojisi.

    Araba dediğimiz şey hayatın neredeyse vazgeçilmezlerinden ve oldukça da pahalı. Bir çoğumuzda öyle her sene araba değiştiren kişiler değiliz. Yüklü bir miktar parayı bir eşyaya bağladıktan sonra enayi damgası yememek için onun iyi yönlerini ölümüne savunur oluyoruz. Biraz dikkatli bakarsanız etrafınıza maddi durumu görece iyi olup sıklıkla araba değiştirebilen insanlar daha objektif olabiliyor. Ama kredi ile araba alıp daha yükseğine erişme şansı çok kolay olmayanlar ise arabasını savunmaya geçiyor. Aslında sadece kendini haklı çıkarıp içini rahatlatmaya çalışıyor.
  • çünkü otomobili ulaşım aracandan daha çok aileden bireyi gibi görenler var bunu sonuncun da da fanatiklik doğuyor
  • Selam arkadaşım
    imzama gözatıver..
  • quote:

    djoz

    Kendi araçlarının fanatikliğini yapanları geçtim, belli markaları-modelleri kötülemek için çaba harcayan insanlar var..
    Kendi aracıyla aynı sınıfta olduğu için rakip olarak görmüş, bi şekilde ezmeye çalışıyor işte.. Daha iyisini "satın alarak elde edemediği için" aynı sınıftaki rakipleri kötüleyerek "ben iyisine sahibim" mesajı vermeye çalışıyor..

    Küçük insanlar.. Klasik tabirle "ezikler"..


    +1


    Sahip oldukları ya da hayal ettikleri aracı en iyi olarak gördükleri için.

    En iyisi kendi ihtiyaçlarını belirleyip birde imkan varsa test sürüşü yapıp öyle karar vermek..
  • Hoş birşey değil.Araç neyse odur,kendi aracını göklere çıkartmaya yada başka birinin aracını (tabirimin kusura bakmayın) ''itin bir tarafına sokmaya'' luzum yoktur.Bu tarz davranışlarda bununan insanlarla 2 kelime konuşmaya gelmiyor,eyvallah diyip uzaklaşmak gerek.

    Herkes aracının ne olup ne olmadığını aşağı yukarı bilerek alıyor,diğerlerininde buna saygı göstermesi gerek.
  • Kirpi yavrusunu pamuğummm diye severmiş...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: deBergerac

    sıfır araba almak için araştırıyorum bir süredir. bu konuda en populer forum olan donanımhabere de bu nedenle üye oldum.
    günlerdir mevcut konuları okuyorum, yeni konu açıyorum fakat kullanıcılardan bir şeyler öğreneceğime, bilgileneceğime iyiden iyiye aklım karıştı.
    yüzlerce model var piyasada tamam, herkesin zevki de farklıdır bu da tamam ama bu zevkler tasarım ve konfor gibi göreceli durumlar için geçerli değil midir?
    güç, performans, güvenlik, yakıt tüketimi gibi konular kişiden kişiye bu kadar farklılık gösterebilir mi?

    Herkes kendi arabası neyse onu öneriyor, onu göklere çıkartıyor.
    birinin "beş para etmez, hayatta binmem, kimseye önermem" dediği arabayı bir başkası "sınıfının en iyisi, mükemmel ötesi, eşsiz" falan gibi yüceltebiliyor.

    Az çok insan psikolojisinden anlarım; insan yüksek bedel karşılığında aldığı bir şeyi her geçen an daha da içselleştirir ve ona biçtiği değer giderek artar. onun kusurlarını daha az, iyi yanlarını daha çok görmeye başlar.
    Fakat bu duygunun boyutu abartılırsa fanatizme dönüşür.
    tamam sahip olduğun ürünün mevcut ve aşikar kusurunu görmezden gelebilirsin ama başkasına da aynı ürünü önerirken bu kusuru söylememek, yokmuş gibi davranmak nedir?

    Sanırım biraz da şansa bırakıp "teknik veriler"e güvenerek bir kaç gün içinde alacağım arabamı.
    Herkese ve her görüşe saygıyla...

    Araç alınırken tabiki değişik insanlardan fikirler alıp araçlar hakkında bilgi alıp belli bir eleme yaparak veya tercih sırasına koyarak araç seçimi yapmak iyi bir çözüm yardımcısı olabilir ancak bazı durumlarda kendini fazla kaptırıpda bu bunu dedi x araç hakkında şu şunu söyledi y araç hakkında aceba gerçekden doğrumu yoksa değilmi diye kendi kendine kafayı yiyecek düzeyde düşünmeye gerek yok bende fazla kasmayada gerek yok sadece mühim olan araç alınırken biraz araştırma yapıp fikir aldıktan sonra gidip bayiden fiyat bilgi almak çok hoşuna gidiyorsa binip bir test sürüşü yaptıktan sonra oturup kendi içinde değerlendirmek daha mantıklı bence sonuç olarak insanlar çoğu zaman bilmeyipde konuşuyorlar veya binmeyipde konuşuyorlar araç hakkında bilgisi olup konuşanıda var daha hayatından uzakdan bakıpda daha ileriye gitmemiş olanıda yani işin kısası bilgiler içinden kendinize yarıyanları alın ve gerisini boşverin gitsin.'' Biraz nasihat vari bir konuşma oldu.'' ama hatam olduysa affola saygılar.




  • Bence bunun tek sebebi mantıksızlık,

    örneğin 2 arkadaş araba alsın;
    birisi alman diğeri japon olsun. her ikiside kendi aracını över. neden? para vermiştir beğenmiştir almıştır iş bitmiştir. Sonra herzaman olduğu gibi birisinde mevcut olan donanım diğerinde olmaz, birisinde opsiyonel olan diğerinde standart vs...
    Bu defa bunlar tartışılır, sonuç çıkmaz çünkü ikisinde de üstünlükler ve zayıf noktalar vardır, sonra fiyat karşılaştırması yapılmaya başlanır ki bu durumda ( genelde ) almanlar biraz daha pahalı oluyor japon emsallerine göre, japon alan almana çekiç gibi vurur "sen çok para verdin" diye, sonra alman alan adam aracı konforludur, japon kadar ses almaz vs japon ise buda sorunsuz ve daha uygun fiyatlı olarak savunmaya devam eder gider bu olay...

    burada bunları tartışmak yerine birbirlerinin aracına bir ön yargısız binip bakabilseler, alman japonun üstünlüğünü kabul eder kendisi söyler zaten "aaa bak sende şu varmış çok güzel düşünülmüş bende yok" sonra japon "senin arabada konforlu benimki biraz daha sert gibi sanki"...

    vs şekilde bir bir karşılaştırma ön yargıdan kurtulup neticeye doğru gider. işte bu noktada önemli olan öncelikle O ARACA BİR BİNMEK ÖN YARGILI OLMADAN İNCELEYEBİLMEK. şimdi şurada 20 tane marka model yazsam forumdaki 100 kişi hakkında yorum yazar ama baksan birçoğu aracı şöyle bir dıştan görmüş, netten motor ve donanımına bakmıştır işte bu..

    bu nedenle benim araç aralacaklara tavsiyem kendiniz araştırın gidin binin karşılaştırın bakın aklınıza yatanı kim ne derse desin alın gelin.

    ben yaklaşık 1 sene sıfır araç alacağım belli olduğu için araştırdım ( hatta sıfır yerine aynı paraya 2. el ne alabilirim diye )
    almaya son 1 ay kala 2 günümü plazalarda harcadım sabahtan akşama kadar tek tek bütün bayileri gezdim ki ara soğumadan hepsini karşılaştırabileyim.
    citroen,fiat,skoda,honda,chevrolet,mazda,mitsubishi,toyota,vw,suzuki gibi hiçbir markayı ayırmadan tek tek inceledim. çünkü dediğiniz gibi her kafadan bir ses çıkıyordu.


    sonra fiyatı benim aralığımın üstünde olan araçları eledim. sonra hoşuma gitmeyen ve donanım yönünden fakir araçları eledim. ( ki gıcık oluğum noktalardan biriside budur adam 50 bine 70 bine araç satıyor hala kapak jant var.....hayret valla... )
    geriye kalan zaten 2-3 markanın modelleri oluyor onlar arasında ufak bir kıyaslama ve araştırma yaptım ( yakıt,performans,bakımlar,donanım vs )
    sonrada gittim bu modellerin plazalarına pazalığa oturdum indirimi yapan ve beğendiğim aracı aldım geldim ( bir çok kişinin karşı çıkmasına rağmen )
    şimdi ise aracı gördükçe ben onlara donanım ve yakıtı bakımı anlattıkça hayret edenler ve kendi aracını satıp almak isteyenler hatta alanlar oldu.
    ki bu konuda kim bana şuanki aracım hakkında bir olumsuz yorumda bulunsa cevap verecek düzeyde araştırdığım için bişey diyemiyorlar çünkü sınıfına göre kıyaslamada üstün çıkıyorum.bu kadar basit.

    en başta söylediğim mantıksızlık sebebinin umarım anlatabilmişimdir, en güzeli mantığını kullanıp bu şekikde araç almak, gerisi yalan. hani bir laf vardır..cebinde anahtarı olan araç en iyi araçtır diye.....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ercan_wrc -- 10 Nisan 2012; 19:47:48 >




  • Benim gözlemlerime göre fanatikler temelde 4 grup ve onların kesişimlerinden oluşuyor.

    1.si şahsiyet bozukluğu dolayısı ile irrasyonel tüketici olan ve bunun sonucunda fanatik olanlar.

    Örneğin bir insan boğazından, üstünden başından, çoluğunun çocuğunun rıskından kesip arabasına harcıyorsa, adamın ayakkabısı yokken gidip avm'de arabasını yıkattırıyorsa, evinde klima yokken, araçta dijital klima arıyorsa, kendi en adi gıdalarıi yerken araca en pahalı yakıtı koyuyorsa, kırk yılın başı dışarı çıkmaya parası yokken araca navigasyon taktırmışsa artık o araç hakkında akıl mantık çerçevesinde bir yorum yapamaz. Zira artık o insanın gözünde o arabanın değeri tüm vazgeçtiklerinin toplam değeri kadardır. Toplumdaki pek çok insanın yaşadığı sendrom bu.
    Aslında bu gruptakiler sosyal yapının kurbanı, mağdur durumdalar. O marka modele olan fanatiklikleri başka bir araca geçinceye kadardır.

    2. grup ise ikinci el kaygısı taşıyanlar

    Araçlarının kötü özelliklerini, kronik hatalarını, potansiyel arızalarını kendileri de bildikleri halde ikinci eli düşmesin diye kamuoyunun bilmesini istemeyenlerin oluşturdukları gruptur. Bu arkadaşları açılan konulara gelip söyleyeceği söz, aksini ispatlayacağı delil olmadığı halde sağa sola saldırmalarında, konuyu sabote etmelerinden tanıyabilirsiniz.
    Bunlar esasında fanatik değildir, açıkca kötü niyetlidirler.

    3.üncü gruptakiler ise cahil fakat cahilliğinin farkında olmayan kişilerden oluşur. Çevresinde ağırlıklı olarak bir marka tavsiye ediliyor veya kullanılıyorsa, kişinin de sadece o markayla tanışıklığı varsa otomatik olarak o markanın fanatiği olur.
    Bu gruptakiler en masum olmakla beraber en çekilmezleridir ve gerçek manada fanatiktirler.

    4. grupdakiler ise düşük zekalı ve yüksek egolu kimselerden oluşur. Bunların fanatikliğinin sınırları marka-model- otomobil vs ile sınırl ıkalmaz, kendi kullandıkları diş macunundan tırnak makasına kadar uzanır. Zeka kıtlığının da etkisiyle mütamadiyen saçmalayıp rezil olurlar ama yine aynı etken sayesinde bunun farkına varamadıklarından, davranışlarını gözden geçirmezler de.
    Bunların fanatiklikleri esasında kendilerinedir. Otomobil vs ise sadece tatmin aracıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 19can84 -- 10 Nisan 2012; 20:48:00 >




  • Herkes kendi aracını kendi birkaç kriterine uyduğu için almıştır.Buraya kadar gayet normal.Anormal olan insanların başkalarının da kendi kriterlerine sahip olması gerektiğini düşünmesidir.Bu yüzden de tek doğru kendi aracıdır.Diğerlerinin ki yanlıştır.Tüm sorun da (jetta olsun,alman vs japon olsun) hep buradan çıkar zaten.
  • ben sadece şeyi hatırlıyorum, corollam 13 litre yakıyor dedim, bozuktur dediler, akrabamda var en az yakan araçlardan dediler, benim arabayı falloşa çevirdiler benim de sinirim bozuldu. sonra aylar sonra 2005 yılının broşürünü buldum, bir baktım şehir içi fabrika yakıt tüketimi 10.6 litre.

    herkes yalan söyler...
  • Orijinalden alıntı: 19can84

    Hocam psikoloji ilgimi ,meslek mi? Keyifle okudum.
  • 19can84 ironik sekilde dile getirmis durumu, ama haksiz da sayilmaz.

    Benim de sevdigim begendigim markalar vardir. Kendimi bildim bileli Italyan araclarini hasta oldum, daha cocukken 40 yilin basi bir Alfa gordugumde agzimin suyu aka aka izlerdim, sakizdan Delta'nin resmi cikinca mutlu olurdum, ki o zamanlar Lancia'nin Alfa'nin Italyan oldugunu bile bilmiyordum.

    Ama gunumuzde artik araclar birbirinden neredeyse sadece stil olarak ayriliyor. Motor performanslari, yakit tuketimleri, omurleri, malzeme kaliteleri, iscilikleri.. neredeyse tum ozellikleri ayni segment icerisinde birbirlerine cok cok yakin.

    Bir Koreli'nin, bir Japon'un, bir Alman'in, bir Fransiz'in ya da bir Italyan'in ayni segment icinde birbirlerine cok da bir ustunlukleri yok hani.

    Bu sebeple, butcenize hangisi uyuyorsa, hangisi gozunuze daha guzel gorunuyorsa onu alin.

    2. el degeri mi? bosverin ikinci eli.. Otomobil bir yatirim araci degildir, keyfiniz icin aliyorsunuz, icinde keyif alacaginiz, kendinizin begenecegi arabaya binin, baskalarinin begenecegi degil.. Nasil kiyafet alirken kendi zevkinizi konusturuyorsaniz, otomobilde de aynisini yapin, pisman olmazsiniz, aksine fazlasiyla mutlu olursunuz..




  • Mesela ben o değilim :) ancak mükemmel araç ta yok bmw var X6MD :) mesela insignia ya uzun yol dışında binmiyoruz focus yol sesi alıyor ancak ona ayrı bir duygusal bağım var fiesta şehir içi bile 4 litre tüketim ile beni benden alıyor calibra artık yok kuzenimde başımıza açtığı dertler çoktu bir yerini yaptırıyoruz diğeri bozuluyordu ama çok m3 ile yarıştım sağolsun :) ve başımı alıp gitmek istediğimde ilk aklıma gelen oydu... Çok sorun çıkardı ama allaha şükür yolda bırakmadı hiç
  • guzel bir konu olmus. akli basinda yorumlar gormek iyi geldi sabah kahvesiyle.
  • Çok ilginç yorumlar var. Saçma demiyorum, ilginç diyorum.

    Yok kendini haklı çıkarma psikolojisi, yok ulaşamadığı için, yok en iyi ben bilirim, ben alırım psikolojisi...

    Yazdıklarınızı tekrar okuyun, bu kadar atmasyon cevaplar olamaz. Öncelikle, konuyu açan arkadaş: siz yeterince inceleme yapmamışsınız. 2-3 araç arasında kaldıysanız, bu markalara özel forumlara bakacaksınız. Buraya gelip vw mi Hyundai mi diye sorarsanız, kafanız daha da karışır. Hem fanatikler ortaya çıkar, hem kavgalar....Bu arada Civic de tavsiye ederler, Mazda da, Chevrolet de...

    Marka fanatikliği konusunda; herkes bütçesini belirler. Bu rakamın üst sınırında alabileceği araçlara bakar. Sonra kişisel tercihler ön plana çıkar. Ses sevmemek, geniş bagaj istemek, konfor aramak, yakıt durumunu ön plana almak...vs. Araç tavsiyesi vermem... çok nadir, gerçekten kafası karışmış ama ne istediğini bilen kişilere tavsiyede bulunurum. Bazısı forumu kızıştırmak için konu açıyor, kimisi ne istediğini bilmeden araç tavsiyesi istiyor. Bu insanlara ne önerilebilir ki? Her kafadan farklı ses çıkıyor elbette. peki neden?

    Araç almak zevk meselesidir. Birkaç yıl birlikte olacağınız bir partner seçiyorsunuz aslında. Onu sevmezseniz, beğenmezseniz, almanızın bir anlamı kalmıyor ki. Sevmediğiniz bir arkadaşınızın yanına gitmek, onunla zaman geçirmek bile istemezsiniz. Ama sevdiğiniz biriyle birlikte daha çok zaman geçirmek için bahaneler yaratırsınız. Araba da öyledir. Ben arabamı severek aldım ve 32.000 km dir hala severek biniyorum. Her fırsatta onu kullanmak istiyorum. Bu bir bağdır. Kimseyi, böyle bir bağ oluşturduğu için suçlayamazsınız. Fanatiklik, o araç markasına körü körüne bağlanandır. Futbol takımları gibi...Yense de yenilse de, gönlü hep onlarla...Fazla da yaksa, sorun da çıkarsa, yolda da bıraksa, o bir fanatiktir. Halbuki her aracın iyi-kötü modeli vardır. Bunu kabul etmeyene fanatik derim ben.

    Ben aracımı severek, beğenerek aldım. Hala da her kapıdan dışarı çıktığımda aracımın tasarımına hayranlıkla bakarım, 1 yıldır da ona bakmaktan bıkmadım. Bu fanatiklik midir? Buna göz zevki diyorum. Güzel bir bina gördüğümde de döner bakarım. Her önünden geçtiğimde de bakarım. Bayanlar için de durum bu. Mesleğim tasarım üzerinedir ve tasarıma önem veririm. Vw benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü bir estetik yok. Kia nın Soul ve Venga modellerini de beğenmem. Ama kendi aracımı da kimseye tavsiye etmem. Çünkü herkesin beklentisi farklı.

    Peki ben neden Kia aldım? Epica kullandım, Golf, Octavia, Mitsubishi Colt, Samara, Felicia, Peugeot, Rio...Şimdi de Cerato. Golfe Octavia ya ulaşamadığımdan mı? Ben bir işadamıyım. Şu anda hiç plan program yapmadan, hesap yapmadan 150.000 TL bir araca ayırabilirim. Peki gerek var mı? Yani popom daha rahat edecek, daha sessiz yolculuk yapacağım diye bir araca bu para verilir mi? Ben sesten rahatsız olan, yolda giderken müzik bile dinlemeyen, oturduğum yerin taş, tahta veya yumuşak sünger olmasını dert etmeyen, sadece sırt ağrısı sık olduğu için bel destekli bir koltuk arayan biriyim. Bu kadar... Yani Ceratomu satıp, Ladaya binsem, rahatsız olmayan bir tipim. Aradaki para farkını da, istihdam için kullanmayı seven biriyim. 35.000 e ceratoya binerim, 70.000 vereceğim araç arasındaki farkla birkaç insanı iş sahibi yaparım, eve ekmek götürürler, hayır duası da almış olurum. babam öyle değildir mesela...Arabasına gözü gibi bakar, bir yerinden ses gelse, 120 km hızda bile o sesin kaynağını bulmak için kafasını aşağı indirir. Arabasının tozlu-çamurlu olduğuna daha şahit olmadım. Motor sesi bile onu rahatsız eder ama dizel sever. O da öyle birisi işte.

    Bugün Ceratonun fiyatı 53.000.... Kia gibi tenekeye o para verilir mi, ben olsam 3-5 daha ekler jetta alırdım... Ben bu tür mesajlara sadece gülerim. Bazısı saygısız cevap verir, tartışırım. Çünkü başıma geldi. Zevk benim, para benim. başkasına ne oluyorsa...




  • aslında kimse kendi aracının fanatikliğini yapmıyordu ama ülkemizde sıfır araçlar bence değerini haketmeyen araçlar.. bugün 50-60 bin tllere satılan araçların çoğu fiyatları aşırı fahiş vergiler nedeniyle şişmiş araçlar.. ve bu araçların donanımları standart.. (çoğu zaman) 50 bin olan bir araç aslında 20 bin değerinde ama %37 ÖTV %18 KDV toplamda %55 yani aracın fiyatının yarısından fazla vergi var..

    yurtdışında ise VAT yani KDV dışında bir oran yok.. açıkçası ben bugün sıfır bir araç almam. 50 bin tl para verip içi boş araç almak bana göre değil.. bu işin tek olumlu tarafı aracın sıfır olması olabilir ama ben alacağım araç dolu olsun isterim.. içindeki plastik kalitesi yüksek olsun isterim.. en ufak bir donanım eklemek istendiğinde binlerce tl ekstra para ödemek gerekecek.. bu bana göre değil..

    kullandığım araç bugün 12 bin tl piyasa değeri olan ama satsam kimsenin almak istemeyeceği bir araç.. ama içindeki donanım bugün birçok sıfır araçta opsiyonel olarak bile yok..

    geçen yıl bir maxi scooter aldım Kymco Xciting 250 i.. fiyatı kalitesi ve performans olarak parasını sonuna kadar hakeden bir araç 8200 tl.. ama aynı şeyi arabalar için söylemek zor..

    bu yüzden forumda eski araç kullananlar çoğunlukta ve piyasada satılan sıfır araçların şişik fiyat dışında bir özelliği olmaması herkesi rahatsız etmekte ben de dahil.. o yüzden son sözüm ben de 95 model volvo aracım üzerine araç tanımam.. hakaret olsun diye yazmıyorum ama bugün sıfır araçların kaporta aksamları benim 95 model volvonun yanında adeta teneke kalır..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: volkman



    Bugün Ceratonun fiyatı 53.000.... Kia gibi tenekeye o para verilir mi, ben olsam 3-5 daha ekler jetta alırdım... Ben bu tür mesajlara sadece gülerim. Bazısı saygısız cevap verir, tartışırım. Çünkü başıma geldi. Zevk benim, para benim. başkasına ne oluyorsa...

    Sizin gibi bazı kompleksleri olmayan kişilerde problem yok.

    Tüm imkanları zorlayarak araç alan bazıları, aracını göklere çıkartmak için her tür şaklabanlığı yapıyor.

    Komik kıyaslamalar,her foruma zıplayıp aracını övenler, terbiye sınırlarını aşanlar.

    Bunlarıda forumun tuzu biberi olarak görmek ve tartışmaya girmemek bence doğru olanıdır. Gülüp geçmek gerekir. Saygılar
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.