Şimdi Ara

Neden sevgiliniz yok? (16. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
375
Cevap
14
Favori
7.637
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ice King

    Sessiz bir insanım. Seçiciyim. Kendini beğenmişim biraz. Kızlarla pek konuşmam. Ereklerle de az konuşurum.

    + Anime izlerim,deli gibi oyun oynar film,dizi izlerim.
    Bu yuzden yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Asmodian

    Ortam yok, cevre yok. Kizlarin triplerine ve nazlarina katlanamiyorum. Cabuk tepki verilmediği zaman, hadi len başlarım senin nazina , senlen mi ugrasacagim diyorum. Sanal ortamdan kizlarla tanismak icin hicbir cabam olmadi, cok sacma geliyor.

    Çevre yok tan sonrasi ayni benim usta, tahminim rahatina düşkün,rahat birisin. Ve Cevren sana karizmatik bir durusun var diyordur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Piskolojinize zarar ciddiyim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Patada Voladora

    Cunku kizlara karsi harekete gecmiyorum. Her seferinde friendzone yiyorum

    +1

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rocky Marciano

    çünkü birine takıntım var ve başka kızları gözüm görmüyo o ise beni takmıyo bile

  • Herkes yazmış, benim de içimde tuttuklarım var çok yazasım geldi ama bir başlarsam baya sürecek o yüzden biraz üşeniyorum. Okuyacak varsa yazarım.
  • Seve seve okurum
  •  Neden sevgiliniz yok?

    yanım boş değilde keşke kafama göre bi sevgilim olsaydı
  • Vay be sevgilisi olmayan ne kadar cok işsiz var forumda bu kadar muhtaçmısınız la kızlara

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MS-TF

    Seve seve okurum

    Genel olarak sakin görünen terbiyeli bir çocuktum ancak yaşıtlarımın arasında çok yaramaz ve kıpır kıpırdım çocukken. O yüzden sevgili, manita, çıkma olayları daha 6. sınıfta başladı.

    Elif diye bir kız vardı. Yaklaşık 2 hafta peşinden koştum, o zamanlar MSN vardı oradan yazışıyorduk Kızla çıkmadan önce inanılmaz çekici ve ulaşılmaz geliyordu. Kızı elde ettikten ve ilk öpüşmeden sonra araya 15 tatil girmişti. Kızla ilişkimi MSN'den bitirdim ve engelledim. (Çocukluk gelebilir ancak 'tatminsizlik' olarak nitelendirdiğim kişilik bozukluğumun o zamanlara dayandığını biliyorum)

    Sonra Melike diye bir kıza tutulmuştum. Ciddi seviyordum sanırım ya da o zamanlar öyle düşünüyordum bilemiyorum. 1 sene neredeye platonik takıldıktan sonra bir cesaretle açıldım ve oldu. Ama 1 hafta çıktık, kız bıraktı beni Atarlı ergen olarak kendimi biraya vermiştim Ama bu süreç beni biraz durgunlaştırmıştı, neredeyse ilk kazığımı yemiştim. Ardından bütün sınıf benimle konuşmayı kesmişti Melike ile çıktığım için(uzun hikaye burası). Bu olay bana büyük bir ders oldu ve liseye geçerken içime kapandım.

    9. sınıf şu ana kadar geçirdiğim en asosyal ve en eğlenceli seneydi sanırım. Tel taktırmıştım, kızlarla konuşmaya çekiniyordum, içime kapanıktım ama çok iyi erkek arkadaşlarım vardı asosyal asosyal internet kafelerde takılıyordum. Ama çok mutluydum gerçekten, çok samimi bir ortamdı çünkü.

    10. sınıfta ise olanlar oldu. E. diye bir kızla çok yakın arkadaştık. Abartmıyorum gördüğüm en masum güzelliğe sahip ve şeker insandı. Şimdi dönüp arkaya baktığımda "Bu kız salak mı, bana nasıl baktı?" diyorum ve cevabı yine kendim veriyorum. Kız benim o zamanlar masumiyetimi sevmişti. Baya bir şey yaşadık inişli çıkışlı yaklaşık 11 ay. Ben baya aşık oldum, sonunda birisi girdi araya bir yalan attı, ben inandım kötü şeyler yaptım, ayrıldık

    E.'den sonra ise tam anlamıyla bir 'abaza' olmuştum. Okul çıkışı veya okuldan kaçıp Beşiktaş ve Taksim barlarında alıyorduk soluğu. E. en yakın arkadaşıyla yiyiştim, ardından sadece ilişkiye girmek için kız kovaladım, fiziksel şeyler için aptal kızlarla çıktım. Karıyı kızı içirmeye çalışmak için atmadığım taklalar kalmadı. Bu dönemde kendimi:
    -Çok sosyal
    -Çok özgüvenli
    -İyi çenesi olan
    -Karı kız işlerinde becerikli, erkek arkadaşlarına hava atan bir tiptim.

    Sınav dönemiyle yine duruldum mecburen ders çalışmak için. Neyse kazandık güzel bir özel üniversiteyi tam burslu. Olanaklar haricinde biraz ortamında dolayı seçtim burayı. Pişman mıyım değilim ama ortamın bu üniversiteyi seçme nedenlerimden biri olduğu için utanıyorum kendimden.

    Şu an çevremde o kadar fırıldak kız var ki, inanın bana lisede bara götürmek için bin takla attığım kızların 10'da 1'i uğraştırmazlar ancak istemiyorum.

    Okulun ilk 2 ayı tam anlamıyla 'ortam çocuğu'ydum ancak inanın pişman olunuyor. O özendiğiniz hayatlar, şu an imkanınız olmadığı için sizlere cazibeli geliyor. Bu insanların çoğu mutsuz gençler inanın bana. Şu mutlu hayatınızı benim gibi 'tatminsizlik' ve 'ulaşılamayana hayranlık' safsatalarıyla berbat etmeyin.

    Şu an ne mi arıyorum peki? 2 çift laf edebileceğim, muhabbeti geyikten, sosyal medyadan, alışverişten ve dedikodudan ibaret olmayan birisi. Tabi ki fiziksel özellikler önemli, hiç çirkin kızla işim olmadı, yapı meselesi bu. Tabulardan arınmış biraz rahat birisini arıyorum.

    Daha çok şey yazabilirim ancak uzun oldu, bu kadarını bile okumayacaksınız biliyorum. Okursanız beni mutlu edersiniz, iyi forumlar.

    Son tavsiye: Masumiyet güzeldir gençler, ne olursa olsun, kimlerle tanışırsanız tanışın, masumiyetinizi kaybetmeyin.




  • Bu kadar güzel ve uzun bir yazıya bende ufak tefek yaşadıklarımı yazmak istiyorum.

    Liseden önce adam akıllı bir ilişkim olmadı. Yani hepsi çocukluk ilişkileriydi geçti gitti. 15 yıl gözlük kullandım ve derecesi çok yüksekti. Kör durumundaydım. İşte bu durum lisede daha çok dikkat çekmeye başladı. Herkes kör vs demeye başladı ve ben kızlarla konuşmaktan çekinir oldum. Dış görünüş ilk adımda herşey ne yazık ki.

    Sonra beni bu halimle bile sevebilecek birine vuruldum. 10. sınıfta (kaldığım için 11 denebilir) bir kızla tanıştım ve sevdiği biri olduğu halde onu unutturacağıma inandım. Ve unutturdumda. Benden mutlusu yoktu. Kendimi ona deli gibi sevdirdim bende onu deli gibi sevdim. Bir şeylerde yaşadık illaki.

    Fakat asıl bomba şimdi geliyor. Ankarada oturuyordum fakat İstanbula taşınmamız gerekti. Beni çok sevdiğini söyleyen, benim için her şeyi yapan bu insan, beni en yakın dostumla, kardeşimle aldattı. Bir de utanmadan bana bunu söyledi. Çok güvenmiştim ve ne yapacağımı bilemedim. Yaklaşık 1 yıl bunun üstesinden gelemedim. Her fırsatta onu düşünüyordum. Tabi hayvan gibi bir gözlük olunca da kimse bakmıyordu bana.

    Neyse gözlüğü çıkardım Lise sondayken. İşte o zaman her şey değişti. Bir sürü kızla çıkmaya başladım biri biter biri başlardı. Fakat böyle olmasının sebebi de hala kimseye güvenemiyor olmamdı geçmişimden dolayı. Herkes aynı şeyi bir gün yapar gözüyle bakıyordum tüm kızlara.

    Şimdi ise hiç mutlu değilim. Sayılı derecede erkek arkadaşım var üniversitede ve sayamadığım kadar da kız arkadaşım var. Her boşlukta başkaları erkek arkadaşlarının yanına giderken ben kız arkadaşlarımın yanına giderim. Fakat sevgilim yok. O kadar mutsuzum ki bu durumdan. Ne kadar kız arkadaşım olursa olsun çevremde, sevebileceğim, her şeyimi onunla paylaşabileceğim biri yok yanımda. Geçmişimde yaşadıklarımı atlattım artık fakat buna rağmen yalnızım. Sanırım böyle olmaya da devam edecek uzun bir süre..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vladimir İlyiç Lénin

    quote:

    Orijinalden alıntı: MS-TF

    Seve seve okurum

    Genel olarak sakin görünen terbiyeli bir çocuktum ancak yaşıtlarımın arasında çok yaramaz ve kıpır kıpırdım çocukken. O yüzden sevgili, manita, çıkma olayları daha 6. sınıfta başladı.

    Elif diye bir kız vardı. Yaklaşık 2 hafta peşinden koştum, o zamanlar MSN vardı oradan yazışıyorduk Kızla çıkmadan önce inanılmaz çekici ve ulaşılmaz geliyordu. Kızı elde ettikten ve ilk öpüşmeden sonra araya 15 tatil girmişti. Kızla ilişkimi MSN'den bitirdim ve engelledim. (Çocukluk gelebilir ancak 'tatminsizlik' olarak nitelendirdiğim kişilik bozukluğumun o zamanlara dayandığını biliyorum)

    Sonra Melike diye bir kıza tutulmuştum. Ciddi seviyordum sanırım ya da o zamanlar öyle düşünüyordum bilemiyorum. 1 sene neredeye platonik takıldıktan sonra bir cesaretle açıldım ve oldu. Ama 1 hafta çıktık, kız bıraktı beni Atarlı ergen olarak kendimi biraya vermiştim Ama bu süreç beni biraz durgunlaştırmıştı, neredeyse ilk kazığımı yemiştim. Ardından bütün sınıf benimle konuşmayı kesmişti Melike ile çıktığım için(uzun hikaye burası). Bu olay bana büyük bir ders oldu ve liseye geçerken içime kapandım.

    9. sınıf şu ana kadar geçirdiğim en asosyal ve en eğlenceli seneydi sanırım. Tel taktırmıştım, kızlarla konuşmaya çekiniyordum, içime kapanıktım ama çok iyi erkek arkadaşlarım vardı asosyal asosyal internet kafelerde takılıyordum. Ama çok mutluydum gerçekten, çok samimi bir ortamdı çünkü.

    10. sınıfta ise olanlar oldu. E. diye bir kızla çok yakın arkadaştık. Abartmıyorum gördüğüm en masum güzelliğe sahip ve şeker insandı. Şimdi dönüp arkaya baktığımda "Bu kız salak mı, bana nasıl baktı?" diyorum ve cevabı yine kendim veriyorum. Kız benim o zamanlar masumiyetimi sevmişti. Baya bir şey yaşadık inişli çıkışlı yaklaşık 11 ay. Ben baya aşık oldum, sonunda birisi girdi araya bir yalan attı, ben inandım kötü şeyler yaptım, ayrıldık

    E.'den sonra ise tam anlamıyla bir 'abaza' olmuştum. Okul çıkışı veya okuldan kaçıp Beşiktaş ve Taksim barlarında alıyorduk soluğu. E. en yakın arkadaşıyla yiyiştim, ardından sadece ilişkiye girmek için kız kovaladım, fiziksel şeyler için aptal kızlarla çıktım. Karıyı kızı içirmeye çalışmak için atmadığım taklalar kalmadı. Bu dönemde kendimi:
    -Çok sosyal
    -Çok özgüvenli
    -İyi çenesi olan
    -Karı kız işlerinde becerikli, erkek arkadaşlarına hava atan bir tiptim.

    Sınav dönemiyle yine duruldum mecburen ders çalışmak için. Neyse kazandık güzel bir özel üniversiteyi tam burslu. Olanaklar haricinde biraz ortamında dolayı seçtim burayı. Pişman mıyım değilim ama ortamın bu üniversiteyi seçme nedenlerimden biri olduğu için utanıyorum kendimden.

    Şu an çevremde o kadar fırıldak kız var ki, inanın bana lisede bara götürmek için bin takla attığım kızların 10'da 1'i uğraştırmazlar ancak istemiyorum.

    Okulun ilk 2 ayı tam anlamıyla 'ortam çocuğu'ydum ancak inanın pişman olunuyor. O özendiğiniz hayatlar, şu an imkanınız olmadığı için sizlere cazibeli geliyor. Bu insanların çoğu mutsuz gençler inanın bana. Şu mutlu hayatınızı benim gibi 'tatminsizlik' ve 'ulaşılamayana hayranlık' safsatalarıyla berbat etmeyin.

    Şu an ne mi arıyorum peki? 2 çift laf edebileceğim, muhabbeti geyikten, sosyal medyadan, alışverişten ve dedikodudan ibaret olmayan birisi. Tabi ki fiziksel özellikler önemli, hiç çirkin kızla işim olmadı, yapı meselesi bu. Tabulardan arınmış biraz rahat birisini arıyorum.

    Daha çok şey yazabilirim ancak uzun oldu, bu kadarını bile okumayacaksınız biliyorum. Okursanız beni mutlu edersiniz, iyi forumlar.

    Son tavsiye: Masumiyet güzeldir gençler, ne olursa olsun, kimlerle tanışırsanız tanışın, masumiyetinizi kaybetmeyin.

    Hangi üni hocam merak ettim de

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vladimir İlyiç Lénin

    quote:

    Orijinalden alıntı: MS-TF

    Seve seve okurum

    Genel olarak sakin görünen terbiyeli bir çocuktum ancak yaşıtlarımın arasında çok yaramaz ve kıpır kıpırdım çocukken. O yüzden sevgili, manita, çıkma olayları daha 6. sınıfta başladı.

    Elif diye bir kız vardı. Yaklaşık 2 hafta peşinden koştum, o zamanlar MSN vardı oradan yazışıyorduk Kızla çıkmadan önce inanılmaz çekici ve ulaşılmaz geliyordu. Kızı elde ettikten ve ilk öpüşmeden sonra araya 15 tatil girmişti. Kızla ilişkimi MSN'den bitirdim ve engelledim. (Çocukluk gelebilir ancak 'tatminsizlik' olarak nitelendirdiğim kişilik bozukluğumun o zamanlara dayandığını biliyorum)

    Sonra Melike diye bir kıza tutulmuştum. Ciddi seviyordum sanırım ya da o zamanlar öyle düşünüyordum bilemiyorum. 1 sene neredeye platonik takıldıktan sonra bir cesaretle açıldım ve oldu. Ama 1 hafta çıktık, kız bıraktı beni Atarlı ergen olarak kendimi biraya vermiştim Ama bu süreç beni biraz durgunlaştırmıştı, neredeyse ilk kazığımı yemiştim. Ardından bütün sınıf benimle konuşmayı kesmişti Melike ile çıktığım için(uzun hikaye burası). Bu olay bana büyük bir ders oldu ve liseye geçerken içime kapandım.

    9. sınıf şu ana kadar geçirdiğim en asosyal ve en eğlenceli seneydi sanırım. Tel taktırmıştım, kızlarla konuşmaya çekiniyordum, içime kapanıktım ama çok iyi erkek arkadaşlarım vardı asosyal asosyal internet kafelerde takılıyordum. Ama çok mutluydum gerçekten, çok samimi bir ortamdı çünkü.

    10. sınıfta ise olanlar oldu. E. diye bir kızla çok yakın arkadaştık. Abartmıyorum gördüğüm en masum güzelliğe sahip ve şeker insandı. Şimdi dönüp arkaya baktığımda "Bu kız salak mı, bana nasıl baktı?" diyorum ve cevabı yine kendim veriyorum. Kız benim o zamanlar masumiyetimi sevmişti. Baya bir şey yaşadık inişli çıkışlı yaklaşık 11 ay. Ben baya aşık oldum, sonunda birisi girdi araya bir yalan attı, ben inandım kötü şeyler yaptım, ayrıldık

    E.'den sonra ise tam anlamıyla bir 'abaza' olmuştum. Okul çıkışı veya okuldan kaçıp Beşiktaş ve Taksim barlarında alıyorduk soluğu. E. en yakın arkadaşıyla yiyiştim, ardından sadece ilişkiye girmek için kız kovaladım, fiziksel şeyler için aptal kızlarla çıktım. Karıyı kızı içirmeye çalışmak için atmadığım taklalar kalmadı. Bu dönemde kendimi:
    -Çok sosyal
    -Çok özgüvenli
    -İyi çenesi olan
    -Karı kız işlerinde becerikli, erkek arkadaşlarına hava atan bir tiptim.

    Sınav dönemiyle yine duruldum mecburen ders çalışmak için. Neyse kazandık güzel bir özel üniversiteyi tam burslu. Olanaklar haricinde biraz ortamında dolayı seçtim burayı. Pişman mıyım değilim ama ortamın bu üniversiteyi seçme nedenlerimden biri olduğu için utanıyorum kendimden.

    Şu an çevremde o kadar fırıldak kız var ki, inanın bana lisede bara götürmek için bin takla attığım kızların 10'da 1'i uğraştırmazlar ancak istemiyorum.

    Okulun ilk 2 ayı tam anlamıyla 'ortam çocuğu'ydum ancak inanın pişman olunuyor. O özendiğiniz hayatlar, şu an imkanınız olmadığı için sizlere cazibeli geliyor. Bu insanların çoğu mutsuz gençler inanın bana. Şu mutlu hayatınızı benim gibi 'tatminsizlik' ve 'ulaşılamayana hayranlık' safsatalarıyla berbat etmeyin.

    Şu an ne mi arıyorum peki? 2 çift laf edebileceğim, muhabbeti geyikten, sosyal medyadan, alışverişten ve dedikodudan ibaret olmayan birisi. Tabi ki fiziksel özellikler önemli, hiç çirkin kızla işim olmadı, yapı meselesi bu. Tabulardan arınmış biraz rahat birisini arıyorum.

    Daha çok şey yazabilirim ancak uzun oldu, bu kadarını bile okumayacaksınız biliyorum. Okursanız beni mutlu edersiniz, iyi forumlar.

    Son tavsiye: Masumiyet güzeldir gençler, ne olursa olsun, kimlerle tanışırsanız tanışın, masumiyetinizi kaybetmeyin.

    Hepsini okudum aradığınız kişiyi bulursunuz umarım.Üniversite Özyeğin sanırım (imzada yazıyor).Ben de sınava hazırlanıyorum da sizin hangi bölümdü acaba ortamı, imkanları ve ders açısından nasıl üni memnun musunuz?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MS-TF

    Bu kadar güzel ve uzun bir yazıya bende ufak tefek yaşadıklarımı yazmak istiyorum.

    Liseden önce adam akıllı bir ilişkim olmadı. Yani hepsi çocukluk ilişkileriydi geçti gitti. 15 yıl gözlük kullandım ve derecesi çok yüksekti. Kör durumundaydım. İşte bu durum lisede daha çok dikkat çekmeye başladı. Herkes kör vs demeye başladı ve ben kızlarla konuşmaktan çekinir oldum. Dış görünüş ilk adımda herşey ne yazık ki.

    Sonra beni bu halimle bile sevebilecek birine vuruldum. 10. sınıfta (kaldığım için 11 denebilir) bir kızla tanıştım ve sevdiği biri olduğu halde onu unutturacağıma inandım. Ve unutturdumda. Benden mutlusu yoktu. Kendimi ona deli gibi sevdirdim bende onu deli gibi sevdim. Bir şeylerde yaşadık illaki.

    Fakat asıl bomba şimdi geliyor. Ankarada oturuyordum fakat İstanbula taşınmamız gerekti. Beni çok sevdiğini söyleyen, benim için her şeyi yapan bu insan, beni en yakın dostumla, kardeşimle aldattı. Bir de utanmadan bana bunu söyledi. Çok güvenmiştim ve ne yapacağımı bilemedim. Yaklaşık 1 yıl bunun üstesinden gelemedim. Her fırsatta onu düşünüyordum. Tabi hayvan gibi bir gözlük olunca da kimse bakmıyordu bana.

    Neyse gözlüğü çıkardım Lise sondayken. İşte o zaman her şey değişti. Bir sürü kızla çıkmaya başladım biri biter biri başlardı. Fakat böyle olmasının sebebi de hala kimseye güvenemiyor olmamdı geçmişimden dolayı. Herkes aynı şeyi bir gün yapar gözüyle bakıyordum tüm kızlara.

    Şimdi ise hiç mutlu değilim. Sayılı derecede erkek arkadaşım var üniversitede ve sayamadığım kadar da kız arkadaşım var. Her boşlukta başkaları erkek arkadaşlarının yanına giderken ben kız arkadaşlarımın yanına giderim. Fakat sevgilim yok. O kadar mutsuzum ki bu durumdan. Ne kadar kız arkadaşım olursa olsun çevremde, sevebileceğim, her şeyimi onunla paylaşabileceğim biri yok yanımda. Geçmişimde yaşadıklarımı atlattım artık fakat buna rağmen yalnızım. Sanırım böyle olmaya da devam edecek uzun bir süre..

    Yapma bunu yapma bunu, bak sabaha kadar dertleşiriz bu gidişle

    Bak ben lisedeyken bardır, kafedir ortamlarım vardı ama hiç böyle elit clublara gidemediğim için hep bir özenirdim. Bu özenmeler, ortamlara akma istekleri, tecrübe edinme isteklerinin hepsinin altında E. var aslında.

    Neyse o özendiğim ortamı bu okulda buldum. Sene başında dans kulüplerine girdim, çevre yaptım, yurtta kalıyorum zaten, sabahlara kadar sohbet muhabbet. Düşün okulun ilk haftası yaklaşık 15 kişi bizim odada alkollü parti verdik, bu kadar rahat bir ortam içindeydim.

    Abi sonra 2 ay gel git, insanları tanıdıkça o kadar soğuyorsun ki. Bir süre sonra kendini tekrar eden içi boş insanlar aslında. Ben aslında onlarda kendimi gördüm ve gerçekten iğrendim. Bir an da bir şey oldu ve herkesle iletişimi kestim neredeyse. Selamımı hala veririm ama bir yere çağırırlar gitmem etmem. Liseden samimi olduğum 3 arkadaşımdan sadece 1'i ile iletişim kurmaya devam etme kararı aldım ve bunların hepsi bir anda oldu, düşünebiliyor musun?

    Çünkü nefret ettim kendimden, ne kadar boş beleş aptal bir hayat yaşadığımı ve önceliklerimin ne kadar saçma sapan olduğunun farkına vardım. E. ile ayrılışımdan sonraki travmayı 3 sene sonunda atlattım sanırım.

    Ben namusu güveni bacak arasında aramam. Gerçekten çok rahatım hatta bazı arkadaşlarıma göre 'genişim'. Ama en taamül edemediğim şey ne biliyor musun? Aynı anda 3-4 erkeği yönlendiren, her şeyleri lafta olan, milleti birbirine düşüren, cinsel organlarını elmas gibi gören, sosyal medyayı gerçek yaşamına dönüştüren, alışverişte tikiliğe ulaşmış, piyasa yapmaya çalışan, sırf bak X'in yanındaki çocuk şu denmesi için erkekleri yanında gezdiren tiplerden o kadar nefret ediyorum ki. Ben bu üniversiteye gelene kadar genelleme, önyargı gibi kavramlara çok karşıydım ama kim çıktıysa burada karşıma öyle. Öyle olmasa bile öyle gibi gözüküyorlar ki dışlanmasınlar çevreleri tarafından.

    Ben böyle bir ortamda kömür madeninde adeta elmas arıyorum anlıyacağın. Ama tam arayış denemez buna bekleme gibi düşün, çünkü mutluyum halimden. Ara ara sancılar vursa da, saçma sapan ilişkilerdense yalnızlığı tercih ederim. Travmayı atlattığım için çok mutluyum, sen de atlatacaksın inan bana her şeyin zamanı var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vladimir İlyiç Lénin

    quote:

    Orijinalden alıntı: MS-TF

    Bu kadar güzel ve uzun bir yazıya bende ufak tefek yaşadıklarımı yazmak istiyorum.

    Liseden önce adam akıllı bir ilişkim olmadı. Yani hepsi çocukluk ilişkileriydi geçti gitti. 15 yıl gözlük kullandım ve derecesi çok yüksekti. Kör durumundaydım. İşte bu durum lisede daha çok dikkat çekmeye başladı. Herkes kör vs demeye başladı ve ben kızlarla konuşmaktan çekinir oldum. Dış görünüş ilk adımda herşey ne yazık ki.

    Sonra beni bu halimle bile sevebilecek birine vuruldum. 10. sınıfta (kaldığım için 11 denebilir) bir kızla tanıştım ve sevdiği biri olduğu halde onu unutturacağıma inandım. Ve unutturdumda. Benden mutlusu yoktu. Kendimi ona deli gibi sevdirdim bende onu deli gibi sevdim. Bir şeylerde yaşadık illaki.

    Fakat asıl bomba şimdi geliyor. Ankarada oturuyordum fakat İstanbula taşınmamız gerekti. Beni çok sevdiğini söyleyen, benim için her şeyi yapan bu insan, beni en yakın dostumla, kardeşimle aldattı. Bir de utanmadan bana bunu söyledi. Çok güvenmiştim ve ne yapacağımı bilemedim. Yaklaşık 1 yıl bunun üstesinden gelemedim. Her fırsatta onu düşünüyordum. Tabi hayvan gibi bir gözlük olunca da kimse bakmıyordu bana.

    Neyse gözlüğü çıkardım Lise sondayken. İşte o zaman her şey değişti. Bir sürü kızla çıkmaya başladım biri biter biri başlardı. Fakat böyle olmasının sebebi de hala kimseye güvenemiyor olmamdı geçmişimden dolayı. Herkes aynı şeyi bir gün yapar gözüyle bakıyordum tüm kızlara.

    Şimdi ise hiç mutlu değilim. Sayılı derecede erkek arkadaşım var üniversitede ve sayamadığım kadar da kız arkadaşım var. Her boşlukta başkaları erkek arkadaşlarının yanına giderken ben kız arkadaşlarımın yanına giderim. Fakat sevgilim yok. O kadar mutsuzum ki bu durumdan. Ne kadar kız arkadaşım olursa olsun çevremde, sevebileceğim, her şeyimi onunla paylaşabileceğim biri yok yanımda. Geçmişimde yaşadıklarımı atlattım artık fakat buna rağmen yalnızım. Sanırım böyle olmaya da devam edecek uzun bir süre..

    Yapma bunu yapma bunu, bak sabaha kadar dertleşiriz bu gidişle

    Bak ben lisedeyken bardır, kafedir ortamlarım vardı ama hiç böyle elit clublara gidemediğim için hep bir özenirdim. Bu özenmeler, ortamlara akma istekleri, tecrübe edinme isteklerinin hepsinin altında E. var aslında.

    Neyse o özendiğim ortamı bu okulda buldum. Sene başında dans kulüplerine girdim, çevre yaptım, yurtta kalıyorum zaten, sabahlara kadar sohbet muhabbet. Düşün okulun ilk haftası yaklaşık 15 kişi bizim odada alkollü parti verdik, bu kadar rahat bir ortam içindeydim.

    Abi sonra 2 ay gel git, insanları tanıdıkça o kadar soğuyorsun ki. Bir süre sonra kendini tekrar eden içi boş insanlar aslında. Ben aslında onlarda kendimi gördüm ve gerçekten iğrendim. Bir an da bir şey oldu ve herkesle iletişimi kestim neredeyse. Selamımı hala veririm ama bir yere çağırırlar gitmem etmem. Liseden samimi olduğum 3 arkadaşımdan sadece 1'i ile iletişim kurmaya devam etme kararı aldım ve bunların hepsi bir anda oldu, düşünebiliyor musun?

    Çünkü nefret ettim kendimden, ne kadar boş beleş aptal bir hayat yaşadığımı ve önceliklerimin ne kadar saçma sapan olduğunun farkına vardım. E. ile ayrılışımdan sonraki travmayı 3 sene sonunda atlattım sanırım.

    Ben namusu güveni bacak arasında aramam. Gerçekten çok rahatım hatta bazı arkadaşlarıma göre 'genişim'. Ama en taamül edemediğim şey ne biliyor musun? Aynı anda 3-4 erkeği yönlendiren, her şeyleri lafta olan, milleti birbirine düşüren, cinsel organlarını elmas gibi gören, sosyal medyayı gerçek yaşamına dönüştüren, alışverişte tikiliğe ulaşmış, piyasa yapmaya çalışan, sırf bak X'in yanındaki çocuk şu denmesi için erkekleri yanında gezdiren tiplerden o kadar nefret ediyorum ki. Ben bu üniversiteye gelene kadar genelleme, önyargı gibi kavramlara çok karşıydım ama kim çıktıysa burada karşıma öyle. Öyle olmasa bile öyle gibi gözüküyorlar ki dışlanmasınlar çevreleri tarafından.

    Ben böyle bir ortamda kömür madeninde adeta elmas arıyorum anlıyacağın. Ama tam arayış denemez buna bekleme gibi düşün, çünkü mutluyum halimden. Ara ara sancılar vursa da, saçma sapan ilişkilerdense yalnızlığı tercih ederim. Travmayı atlattığım için çok mutluyum, sen de atlatacaksın inan bana her şeyin zamanı var.

    Çok doğrusun. İnsan bişeyleri yaşamaya başladıktan sonra anlıyor neyin ne olduğunu. İyiki bu duruma gelmişsin daha kötü durumda olabilirdin şuanda. Hala aynı ortamlarda olup amacın olmadan insanlarla samimiyet kurabilirdin.

    Bende aynı durumdayım bir bakıma. Ve sıkılıyorum şu halimden. Sanırım herkesin hayatımda, hayatını değiştiren bir "E" var aslında. Benimkinin isminin içinde E var mesela . İnsan bişeyleri yaşadıkça olgunlaşıyor. Yaşamadıkça, yaptığı şeyler mantıksız olsa da mantıklıymış gibi geliyor ne yazık ki.

    Aslında şu halimize şükretmek gerek. En azından bazı şeylerin bilincinde olmak eşsiz bir şey. Her şeyin zamanı var gerçekten. Yaşadıkça görüyor insan bunu. Hayatımızda ki "E"ler olmasaydı, şimdi hala aynı yerde sürünüyor olurduk.

    Büyümek, akıllanmak, hatalardan ders çıkarmak kadar güzel bir şey olamaz.




  • İlber Ortaylı kullanıcısına yanıt
    Özyeğin hocam.

    @İlber Ortaylı

    Hocam ben çok araştırdım, en sonunda burada karar kıldım. Genel olarak memnunum ya, iyi ki seçmişim diyorum yani. Makina seçtim ama hazırlık okuyorum şu an da.

    Bölümüme geçmediğim için dersler hakkında konuşmak doğru olmaz. Çok iyi bir anadolu lisesinden mezun olduğum için Advanced seviyesine kadar ingilizcesi çok basit geldi bana ancak Advanced baya baya zor. Yani ingilizce olarak, gerek kütüphanesi gerek hocaları baya sağlam. Buraya gelip de gerçekten çaba sarf eden adam 1 senede İngilizcesini çok ilerletir ama sorun da burada, burada çaba sarf eden insan yok.

    Ortam olarak ise dediğim gibi clubber ve ortamcı kafasındaysan rahat edersin burada. Ama dersen lan bu ne böyle hep aynı, seni sarmaz. İlk saydığım kafadaysan yurda kaydolman şart bu arada.

    Kısacası yurtdışı düşünüyorsan gel buraya, yoksa gelme derim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi felsefesever -- 23 Şubat 2014; 23:34:56 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vladimir İlyiç Lénin

    Özyeğin hocam.

    @İlber Ortaylı

    Hocam ben çok araştırdım, en sonunda burada karar kıldım. Genel olarak memnunum ya, iyi ki seçmişim diyorum yani. Makina seçtim ama hazırlık okuyorum şu an da.

    Bölümüme geçmediğim için dersler hakkında konuşmak doğru olmaz. Çok iyi bir anadolu lisesinden mezun olduğum için Advanced seviyesine kadar ingilizcesi çok basit geldi bana ancak Advanced baya baya zor. Yani ingilizce olarak, gerek kütüphanesi gerek hocaları baya sağlam. Buraya gelip de gerçekten çaba sarf eden adam 1 senede İngilizcesini çok ilerletir ama sorun da burada, burada çaba sarf eden insan yok.

    Ortam olarak ise dediğim gibi clubber ve ortamcı kafasındaysan rahat edersin burada. Ama dersen lan bu ne böyle hep aynı, seni sarmaz. İlk saydığım kafadaysan yurda kaydolman şart bu arada.

    Kısacası yurtdışı düşünüyorsan gel buraya, yoksa gelme derim.

    Yurt dışında yüksek lisans yapmayı düşünüyorum evet.Anladığım kadarıyla eğitim iyi,ortam iyi,öğrenci profili kötü galiba herkes öyle dalgasına mı okuyor okulda dersler falan nasıl geçiyor.

    Çok soruyorum ama birşey daha var hazırlıkta bölüm farkezmeksizin mi sınıflar oluşuturuluyor biraz bilgi alabilirsem güzel olur




  • quote:

    Orijinalden alıntı: İlber Ortaylı

    quote:

    Orijinalden alıntı: Vladimir İlyiç Lénin

    Özyeğin hocam.

    @İlber Ortaylı

    Hocam ben çok araştırdım, en sonunda burada karar kıldım. Genel olarak memnunum ya, iyi ki seçmişim diyorum yani. Makina seçtim ama hazırlık okuyorum şu an da.

    Bölümüme geçmediğim için dersler hakkında konuşmak doğru olmaz. Çok iyi bir anadolu lisesinden mezun olduğum için Advanced seviyesine kadar ingilizcesi çok basit geldi bana ancak Advanced baya baya zor. Yani ingilizce olarak, gerek kütüphanesi gerek hocaları baya sağlam. Buraya gelip de gerçekten çaba sarf eden adam 1 senede İngilizcesini çok ilerletir ama sorun da burada, burada çaba sarf eden insan yok.

    Ortam olarak ise dediğim gibi clubber ve ortamcı kafasındaysan rahat edersin burada. Ama dersen lan bu ne böyle hep aynı, seni sarmaz. İlk saydığım kafadaysan yurda kaydolman şart bu arada.

    Kısacası yurtdışı düşünüyorsan gel buraya, yoksa gelme derim.

    Yurt dışında yüksek lisans yapmayı düşünüyorum evet.Anladığım kadarıyla eğitim iyi,ortam iyi,öğrenci profili kötü galiba herkes öyle dalgasına mı okuyor okulda dersler falan nasıl geçiyor.

    Çok soruyorum ama birşey daha var hazırlıkta bölüm farkezmeksizin mi sınıflar oluşuturuluyor biraz bilgi alabilirsem güzel olur

    Yüksek lisans için aslında pek de bir şey farketmez hocam. Kaliteli devlet üniversitelerinde de bu imkanları bulabilirsin. Bizim okulun yurtdışı staj imkanları falan var, o konuda iyi. Yani lisans eğitimini devam ettirirken yurt dışı imkanını kolaylaştırıyor diyebilirim ve de iyi bir not ortalaması tutturursan Hüsnü Özyeğin'in yurtdışıyla bağlantılı bir şirketine kapak atabilirsin pek tabi.

    Tabi, hazırlıkta komple karışık.

    Çok burs veriyor, sıkıntı çıkmaz diye seçtim. Hani öğrenci profili en azından bir şeylerin farkında varır diyordum ama cidden 250 bininci adam boş oluyormuş.(söz meclisten dışarı, gördüklerimi söylüyorum)

    Başka sorun varsa PM gönderebilirsin her konuda. Bu arada hangi bölümü hedefliyorsun?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: By_Gizemli16

    quote:

    Orijinalden alıntı: metalgardiyan

    şöyle bir tipim var sevglim yok !
     Neden sevgiliniz yok?

    Hocam cidden sizin nasıl sevgiliniz yok.

    SEVGİLİM OLSUN DİYE DERDİM YOK.

    KIZLAR PARA-VAKİT-ARKADAŞ KAYBI..

    BİNDE BİR SENİNLE EĞLENECEK BİR KIZ BULURSUN TÜRKİYE'DE..

    YOKSA SIF SEVGİLİ DİYE SEVGİLİ OLMAM ONLAR SADECE GÜNÜBİRLİK TUR GİBİ OLUR ( HAKEDENLER İÇİN )




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Behzat Amirim



    arkadaşı,sosyal faliyet, olan biri değilim

    hayatımda ilk defa birini sevdim,hoşlandım demiyorum aşık oldum.onun için km'lerce yol koştum,kendimde büyük kişilerle kavga durumlarına geldim,emek vermenin hat safasına ulaştım çok şey yaptım yani onun bi sevgilisi var, tipsiz,karakter sahibi olmayan,korkak biri , ben ondan daha düzgün,daha sevmeme rağmen onla birlikte.

    iyi günler

    iyi kızlar kötü erkeklere aşık olurlar. iyi erkeklerle dertleşirler...
  • 
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.