Şimdi Ara

Nişan evresinde sorunlar yaşıyorum (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
53
Cevap
2
Favori
2.595
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • üzüldüğüne değmez hemen bi tinder indir yoluna bak 

  • Zibidi Gonzales kullanıcısına yanıt

    Aynen tinder akar gerisi bakar


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2 yıldır beraberdik. 5 Haziran Pazar günü yani 3 gün sonra nikahımız vardı. İyi de olsa kötü de olsa adama koyuyor sadece. Verilen emeklere acıyorum böyle olmamalıydı diyorum. Tek tesellim evlensem boşanmaya gidecek olduğunu bilmek

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hayırlısı olsun.

    yukarıda yazmıştım ancak, tekrar söylemek gerekirse: toplum ailenin maddi olarak sürdürülmesi konusunda erkeği sorumlu tutar, bu zaten eskiden beri böyle ama: "sorumluluk yüklenen kişiye bu sorumluluğunu yerine getirebilmesi için ihtiyaç duyacağı YETKİ de verilmek zorundadır" mantığı gereğince evin geleceği ile ilgili ciddi kararlarda birincil karar verici organ erkek olurdu eskiden, geleneksel aile yapısında bu hep böyleydi.

    günümüzde bu değiştirildi, evin geleceği ile ilgili maddi hertürlü kararın karı-koca ortak şekilde alınması gerektiği kavramı: "karın senin kölen değil, siz eşitsiniz, ilkel olma modern ol" denilerek hayatımıza sokuldu, ama burda büyük bi sorun var: evliliğin ilk senelerinde verilecek aptalca kararlardan dolayı ileriki yıllarda ailenin maddi anlamda yaşayabileceği olumsuzluklarda günümüz toplumu "geleneksel" yaklaşıma geri dönüyor ve gene erkekten hesap soruyor, günün başında herkes "eşitlikçilik bildirgesi" yayınlayacaktır ama günün sonunda kriz çıktığında kimse: "ama kararları karı-koca ortak vermişlerdi" demez, herkes: "evin erkeğisin ulan, bahane uydurma ulan" der sana. eğer senin karın senin uyarılarına rağmen seni dinlemeyip tek başına kararlar alır ve sen de "tadımız kaçmasın" diye göz yumacak olursan, ilerde bu yalnış kararların sonucu olarak ciddi sıkıntılar ortaya çıkacak olduğunda senin karının kendisi bile sorumluluğunu üstlenmez, o bile seni suçlayacaktır.

    eğer günün sonunda maddi unsurlarda hesap sorulacak kişi her durumda sen olacaksan, o zaman gün içerisinde kaptan koltuğunda da sen oturmak zorundasın, ve gidişatı aktif olarak yönetmek zorundasın. gelecekte kafanın rahat olmasını istiyosan, bugün dümeni başkasına bırakmamak zorundasın.

    not: evlenecek bir kişi (kadın-erkek fark etmez) tabii ki nişanlısından farklı bir muhitte yaşamayı talep edebilir, bunda temel olarak bi problem görmüyorum. asıl problem, aile için maddi konularda sorumluluğun erkekte tutuluyor olması. eğer toplumumuz sorumluluğu karıya ve kocaya eşit paylaştıracak kafa yapısına erişebilmiş olsaydı (ki bu hiçbir zaman olmayacak) bu noktada erkeğin kollektif kararlara varabilmesi çok daha kolay olurdu. özetle: erkeği dümende durmaya mecbur kılan, toplumun kendisidir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Valla şöyle anlatayım. Halen daha içimde çok büyük bir sevgi var kendisine karşı. Barışalım dese yapamam kabul etmem asla. Zaten beni herkese kötü anlatmaya başlamış. Gelecekten umudumu kestiğim için yolları ayırmak istedim. Bir de artık çok fazla yalanlar görmeye başlamıştım. İlk başlarda ufak tefek konularda söylüyordu. Görmezden geliyordum ama iş ciddiye binince bunun böyle gitmeyeceğini anladım. En basiti öyle bir aile ki borcum var diyerek evlenen kıza kredi cektirdiler. Onu geçiyorum 1000 liraya tuttukları nişan yapılan salonu 5 bine tuttuk dediler bunu sonradan öğrendim. Hem kırgınım hem çok dolu. Düzeltmeye çalıştıkça dibe battık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tabii ki kızların iyisi-kötüsü var ama, böyle konularda DH'de sıkça gördüğümüz: "çok kötü bi kızdan kurtulmuşsun, edilmiş duan varmış, o kız ocak söndürür" gibi yaklaşımlara şu nedele katılmıyorum:

    ilişkiyi baştan net kararlarla başlatmazsak, "iyi" diyeceğimiz kızla bile sorun yaşayabiliyoruz. şöyle açıklayayım:

    örneğin kız benden kendi evimi terk edip farklı muhitte kiralık daire tutmanı talep etmiş olsun. ben eğer ciddiye alınarak bu talebi çözmek istiyosam, o zaman kızın bu talebine hiç geciktirmeden anında karşılık verip uygun dille: evimden çıkma düşüncemin olmadığını, çünkü kiralık eve geçme ya da yeni ev satın alma işlerinin çok yıpratıcı olduğunu, zaten bu yüzden binbir derde katlanıp kendime bir ev satın almış olduğumu söyleyip, kızı ikna etmeye çalışmadan kendi tavrımı net şekilde ortaya koymalıyım. tavrımı sert şekilde "vurgulayarak" söylememe falan hiç gerek yok (zaten bunu yapmak anlamsız olur) tek yapmam gereken geciktirmeden cevap vermek, ve kendi duruşumu net şekilde göstermek. eğer: "ama aşkım bak bu devirde kiralık ev bulmak çok zor iş, üstelik kendi evimizde şöyle rahat edecez-böyle rahat edecez.." falan gibi argümanlar kullanarak kızın talebinin aslında mantıksız olduğunu açıklamaya kalkacak olursak, o zaman karşı taraf bizim onu ikna etmeye çabaladığımız düşüncesine kapılır, ve bu "ikna edilmeye çalışılıyorum" düşüncesi kızın zihnine bir kere girse yeter, o noktadan itibaren artık ne kadar ciddi şekilde derdimizi anlatmaya çalışırsak çalışalım, yine de kız bizim söyleyeceklerimizi "bahane" gibi algılamaya (yani ciddiye almamaya) meylediyor. sonuçta, saçma sapan bi sürecin ardından, ya biz pes edip talebi kabul ediyoruz, ya da kız pes edip ısrarı bırakıyor, ama bu müzakere süreci asla sağlıklı olmuyor. özellikle de pes eden taraf kız ise, kız bunu bir nevi "yenilgi" gibi algılayıp içine atabilir, ve ilişkinin ileriki dönemlerinde rövanşist düşünceler geliştirerek olmadık yerlerde sorunlar çıkartabilir. "kötü kız" demeyeceğin herhangi bir kızla bile bunu yaşayabilirsin yani.

    burdaki ayrıntı şu: kız talebini bize açarken aslında bizim düşüncemizi öğrenmek istiyor, kızın kendi düşüncesi var zaten bu konuyla ilgili, ve kız ikna edilmek istemiyor, bizim düşüncemizi öğrenmek istiyor. biz anında cevap verip kendi duruşumuzu net şekilde aktardığımızda zaten kıza: "benim duruşum budur, çok istiyosan gel sen beni ikna etmeye çalış, ikna edemiyosan da konuyu kendin kapat" demeye getirmiş oluyoruz dolaylı yoldan (zaten bunu doğrudan söylemenin bi yolu da yok) eğer cevabı geciktirirsek, kız bizim o konuyla ilgili net bi duruşa sahip olmadığımız çıkarımını yapar. ileriki bi zamanda istediğimiz kadar: "benim duruşum bu, ben ciddiyim, evimden çıkma gibi bi niyetim yok" diye bastıralım, yine de kız: "madem bu kadar ciddi duruşun vardı, neden baştan söylemedin" diye düşünecektir.

    bu yüzden, sağlıklı bir ilişki süreci istiyosak, kendi fikrimizin tatsızlık çıkmadan ciddiye alınmasını istiyosak, bunun tek bi yolu var: hiç geciktirmeden uygun dille ama "net şekilde" cevap vermek. kız eğer asla ikna olmayacaksa bile, peşin cevap verdiğimizde gene şöyle bi avantajımız oluyo: kız yine ikna olmuyo ama hiç olmazsa tatsızlık çıkarmadan ilişkiyi sonlandırır, hiç olmazsa başımız ağrımamış olur.

    aslında her türlü ilişki türünde bu kural geçerli, işveren ile olan ilişkide de geçerli, arkadaşlık ilişkilerinde de geçerli.

    "nasıl başlarsa öyle gider" deyimi zaten bu kavramı özetlemek için üretilmiştir.

    tabi bunu söylüyorum ama ben de hayatımda birçok noktada bu hatayı yapıyorum. deneyim kazandıkça hata oranı da azalıyor.

    not: büyük sevgi hissettiğin bir kıza karşı bu yöntemi uygulamak korkutucu gelecektir, çünkü kızın gitmesini istemiyosundur. ama gerçek dünyada ilişkiler gelip geçici, kafamızın rahat olacağı bir ilişkiyi geliştirebilmek için çok sayıda deneme yapmış olmak gerekiyo. ne yazık ki: "şu kızı seçtim, ne yapıp ne edip onunla ilişkimin bitmemesini sağlayacağım" düşüncesi gerçek dünyada pek efektif bi yöntem değil, uzun vadede sorun getirir. bir ilişki sorunlu şekilde gelişeceğine, hiç gelişmesin daha iyi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 3 Haziran 2022; 7:57:41 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 01001101 kullanıcısına yanıt

    Valla hocam on numara bir yazı olmuş. Hepsi doğru. Teşekkür ederim . Artık ilerde hayatıma girecek olanlara denerim bunları


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • çöp olan yılların olabilir ama önündeki kazandığın yıllara bak. zararın neresinden dönülse kardır. cesurca ve akıllıca bir hareket yapmışsın. ömrünün sonuna kadar leş bir hayat yaşamaktan kurtarmışsın kendini. hayırlısı olsun.

  • takami59 kullanıcısına yanıt

    Haklısın hocam hem de çok haklısın

  • Nişan aşaması birbirini tanımak için yapılan bir durum, senin de tanıyıp kızla anlaşamayacağını anladığın dönem olmuş, kardeşim evlensen sonra yaşanan sorunları yaşasan daha iyi mi? yol yakınken dönmüşsün en iyisi. bir insanın evi varken, neden kiraya çıkmak ister günümüz pahalılığında. Her zaman iyi tarafını görmeye çalış, seni seven insan seninle her zaman her koşulda yaşamaya razı olur. Yılların emeği, çöp oldu demişsin, daha iyileri çıkar karşına emin ol.

  • Big Booble kullanıcısına yanıt

    Haklısınız hocam sonuna kadar hemde. Evlenip ayrılmış 2. İle evlenmiş arkadaş var. O da diyor ben acele ettim hata yaptım şimdi doğru insanı buldum. Sanırım iyi taraflarına bakmam gerekiyordu. İlk zamanlar görmüyordum sadece


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Başkası yapsa oğlum sen manyak mısın diyeceğim şeyleri kendim yaptım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.