Şimdi Ara

Öğrenciye ŞİDDET konusuna yorum atan gençlere diyeceklerim var (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
220
Cevap
4
Favori
5.226
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Dunyada akla ve mantiga hicbir sekilde sigmayacak olan birsey varsa oda suphesiz ogretmenin ogrenciye uygulayacagi siddettir.

    Bu kadar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dgkn41

    Dırdır Etme Hoca

    yuh
  • Lise hayatımda hiçbir hocanın yanında elimi cebimden çıkarmadım,kravatımı düzeltmedim.Onlara saygı duymak için hiçbir sebep görmedim.Dersime giren öğretmenlerinin bir çoğu ego sahibi insanlardı.Sırf kendi egolarını tatmin etmek için bağıran,döven vb...Eğer bana herhangi bir şekilde hakaret veya fiziksel şiddette bulunsalardı kesinlikle karşılığını verirdim.(bu söylediklerim tek bir hoca hariç.Onun karşısında da diğer hocalar ile nasılsam öyle oldum.Fakat o diğer hocalar gibi saçma sapan kuralları uygulayarak egosunu tatmin etmeye kalkışmadı.)
  • çok güzel yazmışsınız hocam ellerinize sağlık
  • ya arkadaşlar yapmayın, etmeyin, biraz samimi olalım lütfen,

    öğretmenlerin de iyisi kötüsü var, öğrencilerin de... bunu tartışmak zaten gereksiz. ben de öğretmenim, ve hocalarımın söylediklerine yüzde yüz katılıyorum.

    anladığım kadarıyla onlar da benim gibi, tamamen şiddete karşı. (forumdakileri kastediyorum.) emin olun öğrenciyi dövmemek, hatta azarlamamak için kendimi çok tutuyorum.

    önce düzeltilmesi gereken şey ailedir. önce düzgün ahlak kardeşim, dürüstlük, samimiyet, anlayış olacak, tabii herkesde...

    her zaman öğrencime iyi niyetle yaklaşırım, ve bunu da açık açık söylerim ki, bilsin. artı eksi veririm dersteki durumuna göre, eksi vereceğim zaman iki kez düşünürüm, sabrederim, belki konuşmayı bırakır diye, ama iyi bir davranışında hemen veririm, ki diğerlerine de örnek olsun.

    çok çalışan bir öğrencime yüksek sözlü notu veririrm, gelir teşekkür eder, bu senin hakkın derim. aynı şeyi efendi, saygılı öğrenci için de yaparım, onun da hakkı. ama ciğeri beş para etmeyen, her türlü itlik, serseriliği sergilemiş, derse zerre kadar çalışmayan, ne de olumlu bir davranış sergilememiş, hem bana hem arkadaşlarına defalarca saygısızlık yapan çok öğrencim oldu, ve bu adam sonra sınıfın önünde bana posta koymaya kalkıyor, not hakkında... işte ona verdiniz de, bana not vermediniz. siz ayrımcılık yapıyorsunuz diyen... düşünürüm, sabır, metanet, boşver bir olma şununla falan ama hepsi bir yana ben o adamı orada lafımla morartmazsam, sınıftaki otorite de gidiyor, bakıyorsun ki, şunun posta koyduğu öğretmen oluyorsun öğrencilerin arasında, lafını dinleyen kalmıyor... e madem öyle, başlıyorum ben de sözlü salvolara o zaman. ağzının payını veriyorum.

    öğrencilerimden birçoğunu sınıfın dışına çıkarıp, birebir konuştuğum da çok olmuştur. ama lütfen inanın, orantıya vurursak, 10da 1 bile değil, düzelen, değişen... 10da 10u da tamam hocam, haklısınız, söz değişçem falan ama icraat yok, kuru laf. yine de hala vazgeçmiyorum, gerektiğinde konuşmaya devam.

    gördüğüm kadarıyla öğrencilerim beni sever, dersi yarı gırgır şamata ile geçiririm, öğrenci sıkılmasın, beni sevsin, bana saygı duysun, sırf benim yüzümden dersten soğumasın diye, ama geldiğimde, ailemle konuşacak enerjim bile kalmaz bunun karşılığında, sorarsan kaçı bu fedakarlığımın farkındadır? yine de vazgeçmiyorum. ama lütfen kimse bana sabır demesin, çünkü sabır çizgilerinin dışında birçoğu.

    öğrenciye diyorum ki, efendi olun, derste gürültü yapmayın, söz veriyorum, sizi geçirmek için elimden geleni yapıcam. adam bunu bile başaramıyor, ya kardeşim bari fısıldaşarak konuş, onu da yapmıyor. ben de ne mi yapıyorum, ortalamaları verirken alıyorum elime + - çizelgesini, eksisi çok olana acımıyorum, yoksa, devamında daha da çok şımarıyor...

    çok uzadı, eğitim camiası içinde de ciğeri beş para etmeyen bir çok kişi gördüm, ve onların öğrencilerine de acıdım. BAZI ÖĞRENCİLERİME, BAZI ÖĞRETMENLERDEN DAHA ÇOK SAYGI DUYDUĞUM OLDU.

    varsa bir hatam söyleyin, açık yüreklilikle söylüyorum, düzelteyim ki, öğrencilerim çile çekmesin benim yüzümden. ama haklıysam da haklısın deyin. lütfen disiplinsiz, şımarık, saygısız, ve derse engel olan öğrencilerin de varlığını inkar etmeyin... iyisi de var kötüsü de var...

    zaten sistem sorunlu, müfredatı falanı filanı, ben de diyorum kravatını falan düzelt diye, ama umurumda olduğu için değil, kuralları uygulamak zorunda olduğum için. kanunu koyanlara değil de hakime küfrediyorsunuz siz, adam kanun ne derse onu yapmak zorunda... anlatabildim mi?

    aklı başında öğrenciye kimsenin lafı yok zaten, anladığım kadarıyla aklı başında öğretmene de kimsenin lafı yok, o halde lütfen biraz uzlaşmacı olalım, birbirimizi anlamaya çalışalım, birbirimizi yemek yerine...

    saygılar..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Einstein

    Biz öğrencilerin çoğunun derdi aslında sistemledir. Sistemle aramızda siz olduğunuz için de yansıma size oluyor gibi.

    +500000000000000000

    katılıyorum arkadaşa sistem öyle saçma bi sistem ki ünv okuyorum ünv sistemi bile berbat hocalar desen hepsi değil ama bir kısmı öğrenciyle kendini mukayese eden ezik zavallı belki öğretmen olamayacak olmayan ama kadroyla "öğretmen" adı alan insanlar lisede de ünv dede öğretmenlerime saygılı oldum olmayada devam edicem ama sistemden herzaman şikayet ettim hepte şikayet edicem alakasız bölümlere alakasız eğitim veriliyo ve bunun sıkıntısını öğrenci çekiyo ilk okulda mat hocası bağırırdı azarlardı döverdi mat. dersini zehir ederdi matematikten nefret ettirdi lisede matematik hocamız alkolikti sınavlarda soruyu sorardık kendi cevabını yazardı tahtaya sallamasyon la ünv ye girdim şimdiki mat hocamız iyi birisi ama ne söylediklerinden bi şey anlıyorum nede yaptıklarından benim matematik hep ilk okul seviyesinde kaldı hani siz demişsiniz ya yazsam daha sonsuza kadar yazarım diye aynı şekilde bende yazabilirim okul ve aileler öğrencinin ne yapmak istediğini hayallerini mantıksızda olsa düşündüklerini önemsemiyor önemsemeyi geçtim dinlemiyolar bile hep söyledim hala da söylüyorum eğer çok belirgin bi meslek değilse ( doktor - avukat - mimar vs.) okul bir öğrenciye hayatında gerekli olan hiç bir şeyi vermiyo gereksiz boş bilgiyle öğrencinin beynini dolduruyo hani cem yılmaz diyo ya "25 yıl okursun hayata bi atılırsın yaşamak için bi 25 yıl daha harcaman lazım ki bildiklerini unutasın" diye çok doğru söylüyo




  • öğretmen - öğrenci ilişkisinde ki dengeyi kurmak önemli. ne diktatör nede "enseye şaplak başka yere parmak" bir ilişki olmamalı ama bunu yapabilende çok az. mezun olduğum lise bulunduğum şehrin en sevilmeyen liselerindendi malesef ki. tuvaletlerinde bilindik her türlü pislik, çıkışta mutlaka birbirine giren gruplar, kapıda polisler, okul armasının bulunduğu ceket/kravat ile bazı mahallelere girememek vs gibi... ama bizim bir psikoloji öğretmenimiz (belki de branşınında yardımıyla) bizimle öyle bir iletişim kurdu ki okulun en ümitsiz, insan yerine konmayan tipleri bile o öğretmenimize saygı da en ufak kusur etmezdi. derste masasının üzerine oturur öyle muhabbet ederdi bizimle, aralarda ceketi cıkartır basketbol oynardı bizimle sonra her tarafı toz toprak ter içinde derse girerdi. ama dediğim gibi dersinden de bırakırdı cezalarınıda cok yaratıcı secerdi ve okulun en saygı gören öğretmeniydi. mesela aklıma gelen bir anı olarak sınıfta telefonuyla oyun oynayan serseri diye tabir edilecek birini tahtaya çıkardı. ders zaten sohbet muhabbet dersiydi öyle mufredatla ilgisi yoktu pek. tek ayak üzerinde durmasını istedi. cocuk olmaz atın beni sınıftan ama durmam dedi. hocamız atarsam mudur yardımcısı seni görüp tokatı basar biliyorsun. hem futbolcu adamsın iki dk duruver dedi. neyse cocuk duruyor. butun ders boyunca hoca cocugun tahtada telefonuyla mesajlasmasınada izin verdi ama actıgı her muhabbete zorla cocugu da konusturdu. tabi cocuk konusmaktan msj atamıyordu. neyse sonunda zil çaldı ve hoca "bak muhabbete sende katılınca zaten msj atamıyorsun burası daha tatlı geliyor dimi" dedi ve cocugu alıp kantine gitti. kahve ısmarlayıp muhabbet ettiler. sonrada o cocuk bir daha onun dersinde en ufak bir terbiyesizlik yapmadı. he o cocugun hayatını kurtarmıs oldu mu hayır. yine serseriydi ama 5 tane boyle hocamız olsa belki de cocugun geleceği bambaska olacaktı. (son aldıgım duyumlara gore hap esrar işlerine karısmıs. iyice dibe batmış) ben o liseden mezun olalı neredeyse 7-8 yıl oldu ama o hocamla hala konusur gorusurum hala da adını duyduğumda bile sevinirim bende cok olumlu etkileri oldu. kesinlikle tüm öğretmenlerimiz en kötü onun gibi olmalı bence. konuyu acan arkadasa da katılıyorum. cok zor meslek ve evde ıslah edilememiş cocuklar özellikle de ergenlik döneminde resmen öğretmenlerin başına atılıyor. allah hepinize sabır versin. doktorlukla birlikte yapamayacağım mesleklerin başında geliyor.




  • hakli olsamda hocama karsilik vermedm rencide edildgmde ckar gderdm bazi hocalar var ayagi opulesice.bazi hocalarda ogrenciyi okuldan atmak icin itiraf atan yalanci sahit tutan hocalardi.bazisida egounu tatmin etmek icin zit kaptgi ogrencigiyi 3 kere disspline verdi.smdi dusnuyorumda ogretmenler arasnda ucurumlar kadar fark var.bazen ogrencinin %1000 hakli oldugu durmlarada sahit oldum bazen arkadasmn davransndan utanp yern dbne grdgmde oldu..
  • Hiçbir öğretmen kendini bana sevdiremez bütün öğretmenlerden bazı abi/kardeşlik yapan hocalar dışında hepsinden nefret ederim. 657 tabisiniz okula gelince paşa kesiliyosunuz okuldan mezun olmak üzereyken kuzu oluyorsunuz anlamış değilim.Okul içinde ağa oluyolar hele lisede son sene mezun olacakken hepsi kuzu gibi oluyor son sınıflara karşı tabi adam işini biliyor mezun olucak sivilde yakalar başıma bela almıyım bırak defolsun gitsin.
    Hele bide o müdür muavinleri dışardan gören sanıcak CIA Ajanı. Bırakın bu felsefeyi hocam. Öğrencilerin elinde olsa bütün o

    Sabahın 7 sinde kalkıp sakal var diye okula almayan, sabahın 7 sinde gene okula kalkıp gelen ayakkabın uygun değil, saç traşını ol, ceketin nerde?, kravatın yokmu? sadece erkekler için değil kızlarda aynı durumda saçını topla tokanı tak kalemmi sürdün gözlerine?
    Heleki ben işletmedeyim pazartesi salı çarşamba günleri perşembe günleri saç yada sakaldan çeviriyorlarya geri gönderiyorsunuz etmediğim küfür kalmıyor osmanlıya kadar dayanıyor.
    Ha bide sigara içme sorunu ya içiyorsam kendime içiyorum okulun bahçesindemi içiyoruz, karşındamı içiyoruz? Tuvallettemi içiyoruz? Dışarda görünce bi ton laf yok okul forması adı kirleniyo Sanarsınız galatasaray lisesi

    Neyse hocam hayırlı işler ayın 15i geliyor




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dgkn41

    Dırdır Etme Hoca

    guldurdun lan anten

    edit- muhtemelen lise ogretmenlerisiniz inanin niyetini otoriter kullanmayip ders icinde cok zor durumlarda kalan universite hocalari var.sistem neyden acik veriyorsa dayamaniz lazim ki ogrenciler akillansin.devamsizlik hakkimi dolmak uzere baktin derse engel atdisari puanimi yetmiyor dersten gecmesine sozlusunu dusuk ver amma ve lakin sen killik yapip ogrenciyi kusturmeyeceksin iyi niyetli oldugunu anladiysan derste tahtaya kaldir bi iki basit soru sor onun arkadaslarinin yanina gidip ibi iki espri yap hal hatir sor baska derslerinde hocalarla vs sorunlari varsa babalik yap yardim et mesain bitince kafa dengi bi iki elemanla vakit gecir bole yaparsa hocalar o sinifta azinliktan buyuyen bi sevgi yumagini elde ederler buda beraberinde saygiyi getirir

    bi cok meslek dalinda genc kani kaynayan insanlara bulundugu makamin getirileriyle tehditte bulunan kisiler karsisinda dik kafali ogrenci - arkadas profilini bulurlar neymis efendim telefonu caldigi icin mudure verirmis kavga ettigi icin disipline verirmis kravat yoksa iceri almazmis spor ayakkabiyla sokmazmis sen kimsin ulan disarda sut dokmus kediyken okulda aslana donusup milletin onunde beni rencide ediyosun

    universite okuyorum daha pencerem homojenlikten kurtulamadi belki bu yuzdendir bu dusuncelerim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emiLL -- 11 Şubat 2012; 8:15:57 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dgkn41

    Dırdır Etme Hoca
  • Çok haklısınız...Bir öğrenci olarak sonuna kadar size katılıyorum.
  • sonuna kadar okudum bazı konularda gerçekten haklısınız
  • Bu devirde öğretmen olmak, gençlerle uğraşmak gerçekten zor iş. Onların ilgisini çekebilirseniz daha güzel bir ders olur. Herkes bilir ki matematik sıkıcı bir derstir. O yüzden işiniz çok zor hocam sizin. Allah kolaylık versin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mathematical

    Az önce açılan, bir internet sitesindeki öğretmenlerin kendi aralarındaki yorumlarına BURADAN yorum yapanlar içindir...

    Öncelikle bende yaşı geçmiş olmayan genç öğretmenlerden biriyim.Bir matematikçi...Evet çok kişiden duyabilirim çoğunuz sevmezsiniz bilirim...

    Ben de bir zamanlar sizin gibi öğrenciyken her konuda öğrencilerin haklı olduğunu düşünür, o aklımla, öğretmenlere kusur bulur, ona göre yorum yapardım.

    Neyse uzatmayalım zamanı geldi öğretmen oldum...

    Öğretmen olduktan sonra iki ile iki buçuk sene kadar YİNE HEP öğrencilerin yanında taraf oldum.(Hatta diğer hocalarla tartışma pahasına). Fakat bu yanlı tavrım yavaş yavaş önce ortaya, daha sonrada hocalardan taraf olmaya başladı.

    Neden?

    Başta bunun psikolojik olduğunu düşünmüştüm, bir ara... Ya da benim öğretmenliğe makamca tutunmuş olup olmadığımı sorguladım. Sonra aslında hiç de öyle olmadığını gördüm.
    Olan şuydu: Artık her sene öğrencilerin fıtratı değişiyordu, evet her sene...

    Ben hiç onları hor hakir görmedim, hep değer verdim. Dışarıda herhangi bir insanın iki çift lafını bile dinlemediği, bırak ya ergen işte, liseli ne olacak, ne bilebilir dediği insanları, genç boş dimağları, karşıma aldım. Adam gibi! değer vererek, çokça ders, biraz da hayatı anlattım. Bana bakan her şeyi algılayan gözleri gördüm.Onların gözünden baktım, forumları takip ettim, playstation oynamaya gittim, COD, Half-life, counter oynadık, masa tenisi, halı saha maçları yaptık... Yani hep onların arasındaydım. Belki onların ailesinden almadığı sevgiyi gösterdim büyük hürmet ve saygı aldım...

    Uzattım farkındayım, ama yaptıklarımı anlatmamın başka bir sebebi var. Kendimi övmek değil! Az daha sabır...

    Onlarla bu kadar ilgilenmem, tabii olarak okulda en çok sevilen ve sözü dinlenilen hoca olmamı sağladı.(tüm okullarımda). Fakat böyle olmasına rağmen çocuklarda ÖĞRETMENle konuşma adabında bile bir sıkıntı var.

    Biz 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' diyenlerin çocuklarıyız. Öğretmenine
    sen diyen, eli cebinde konuşan,
    arkasından küfür eden,
    dersi dinlemeyen-dinlermiş gibi bile gözükmeye çalışmayan-,
    gözüne soka soka sıranın altındaki telefonla oynayıp, sonra da hocam ben ne yaptım yeaaaa diyen ( hiç düşünmüyor bu arada altına işemiş çocuklar gibi yarım saattir şeyine baktığını :) )
    Uyuyan,
    o aklıyla dalga geçmeye çalışan,
    yorumlarında öğretmenine öküz diyen (utanmadan),
    Bunların %90 odundur diyen,
    Ebeveynlerinin okula gitsede biraz başımız dinlesek dediği,
    --Hoca çocuğa birşey söyleyince hocayı tenkit eden ebeveyler, sonrada yardım için yine hocanın yanına gelirler.--
    .
    .
    .
    gibi gibi...Burayı sonsuza kadar doldurabilirim arkadaşlar. O çok önemli değil.

    Mühim olan bir öğretmenin nelerle uğraştığını görmek.

    O yaz tatili, çok geliyor herkese. Kim dinliyor o yaştaki bir çocuğun derdini.

    Kim arkasında duruyor öğretmenin, ve kim bekliyor 40 tane ergenin bir sınıfta hiçbir baskı altında olmadan sessizce ders dinleyeceğini...

    Hiçbir zaman dayak atma taraftarı olmadım-hala da değilim- Ama öğretmen için bir azarı bile çok gören zihniyete derim ki kardeşim kendi ergen oğlunun ne zaman derdini dinledin, düşüncelerini anlamaya çalıştın. Nasıl durmasını bekliyorsun bu kadar anı kaynayan adamın 40/45 dk bir sırada sessizce oturmasını. Demesi kolay,
    Öğretmen bağırmasın
    Öğretmen azarlamasın
    Öğretmen vurmasın
    Öğretmen dövmesin
    Öğretmen kötü not vermesin (-ki bu not verme olayını bile elinden aldılar, çoğu kişiyi geçiriyorlar okullarda)
    Öğretmen bunları yapmasın. Tamam efendi, ne yapalım o zaman? Bak ona da bir şey diyor:
    Öğretmen iyi ders anlatsın
    Öğretmen çocuğumu hayata hazırlasın
    Öğretmen iyi not versin
    Öğretmen kolay soru sorsun
    Öğretmen üniversiteyi kazandırsın
    Öğretmen ahlak öğretsin
    .
    .

    .
    Haydi yaa!
    Be hey efendi! Yapsın bunlar, yapsın tabii, ama hangi güçle yapacak.

    Burada öğretmen şöyle olmalı böyle olmalı diyenler.
    Öğretmen olsanız - hepsi için geçerli değil- kendi ağzınızı burnunuzu kırardınız. Ciddiyim!
    Dışarıda kendinden 15 yaş büyük birine ağğbi amca diyene okula gelince bir hal oluyor. Askerlik arkadaşıyla konuşuyor sanki!- burayı da çoğu anlamayacak, askere gidince artık-

    Bu sosyal paylaşım sitelerinin tamamı insanları özellikle de ergenleri HER KONUDA daha cüretkar yaptı.
    Gizlilik ortadan kalktı zaten. Konuşmalar bile daha cüretkar, sanki benden 12 yıl önce doğan amcaoğlu..

    Şimdi biz sizin yaşınızdakyen şöyleydik, böyleydik şunumuz yoktu bunumuz yoktu demeyeceğim. Zaten bu lafları kimse sevmez. Zaten aileden de yeterince duyuyorsunuz.

    Birde işin diğer tarafı var ki, o da şu:
    Biz çok kalabalık bir meslek grubuyuz. Bu yüzden her çeşit insan bulunuyor bu ortamda- ki öğretmen olurken insanlık mülakatı yapılmıyor. Bir çoğuyla mecbur kalmasan selamlaşmam bile. Bu işi sadece para için yapanlar da büyük bir kısım. Ama hala idealist, demokrat, laik ve en önemlisi müslüman öğretmenler de çok.

    Daha söylenecek çok şey var ama çok uzattın,bileklerim ağrıdı. Buraya kadar da geldiysen bitti zaten...

    En son söyleyeceğim şey bir bedduadır.Öğretmenleri hakkında bilgisi olmadan haksızca ve ahlaksızca yorum yapan genç arkadaşlarıma...
    İNŞALLAH BİR GÜN ÖĞRETMEN OLURSUNUZ!

    Hocam merhaba, benimde kiz arkadasim lise matematik ogretmeni, ismi duyulmus bir kolej ve onun dershanesinde calisiyor. Onun anlattiklarindan gozlemledigim kadariyla bu sorunun kaynagi aile. Bu kurumda ogretmenler ogrencilere surekli etut veriyor her gun aileler araniyor geceleri cezalara kaliniyor. Bir veli ile arasinda gecen telefon konusmasindan kisaca bahsetmek istiyorum. Ogrenci odevlerini yapmadigi icin velisi araniyor ders calismiyor dersi dinlemiyor diyorlar evde biraz uzerinde durun odevlerini bari yapsin dediginde veli benim cocugumun sosyal bir hayati var evde ders calisamaz biz onun icin derhaneye gonderiyor demis, bir de utanmadan sinifta dinlemiyorsa etut yazin hergun diyormus, bir baska ornek daha bir ogrencinin velisi ariyor derhaneyi biz bugun eve biraz gec gelecez bizim cocuga etut yazinda biz gelene kadar oyalansin tarzi bir cumle kurmus. Benim zamanimda okuldan, dershaneden babami arayacaklar birakin ogretmenlerle boyle konusmayi kemiklerimi kirardi niye calismiyorsun diye. Velhasil kelam olurmu katrandan seker cinsini sevdigim cinsine ceker anasi babasi ne ki kendisi ne olsun diyorum artik ben. Sizede Allah sabir versin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dion -- 11 Şubat 2012; 11:51:21 >




  • Şu konuya yazan 2-3 tane mıymıycı öğrenciye lafım.


    Sakız
    Veli- Öğretmen-Öğrenci üçgeninde ben senin babanın karşısına sakızla çıkmıyorsam, sende de sakız olamaz. Yok çiğnemiyormuş.. yok ağzındaymış.. Geçeceksin bunları..

    Derste uyuma

    Neymiş derste uyuyormuş, öğretmen birşey demiyormuş.. En kral öğretmenmiş.. Bu kadar dar kafalı öğrencilerin kralı olur ancak.. Herkes bilir.. Mezun olduktan sonra derste birşeyler vermeye çalışan ama disiplinli hocaların hatırı bilinir. Öğrenciyle enseye şaplak olan hocaların hiçbir değeri yoktur.. Dersimde asla uyutmam.. Dersinde öğrencinin uyumasına göz yuman öğretmenden hiçbir nane olmaz!

    Ders anlatamayan öğretmenler

    Hee sen kötü ders anlatıp, öğrenciyi uyutursan bağırarak çağırarak öğrenciyi uyanık tutmaya hakkın da kalmaz.. 40dk derste sırtımdan ter çıkar. Her türlü tiyatral hünerlerimi kullanır, öğrenciyi gülmekten altına işetirim. ama asla uyutmam.. Uyumasına göz yummam..

    Kendine saygısı olan öğretmen ne Sakız olayına, ne de böyle uyuma olaylarında pasif olmaz.. Zaten bir öğrencinin ağzında sakız varsa ve öğretmen gördüğü halde uyarmıyorsa.. yada uyumasına göz yumuyorsa.. aman gürültü yapacağına uyusun diyorsa.. Diğer öğrencilerin de GERÇEKTEN SAYGI duyacağına inanmıyorum.


    Şiddete karşı mıyım? Valla 1-2 öğrenciyi dövdüm.. Ama şuan üniversitede ve lisede olan öğrencierimden en çok o öğrencilerle arayıp görüşüyorum.

    Örneğin bi keresinde sınıfta çıt çıkmayacak dedim.. Öğrencinin biri ÇIT dedi.. Güler yüzle dışarı çıkarttım. Yüzünde pişmanlık yoktu. Suratına bir tane patlattım. Akşam 5e kadar onun yüzünde izi kaldı ama benim de içim acıdı... Gece uyku tutmadı.. Şuan hala görüşürüm. Çok severim. Asla da bir daha saygısızlık yapmadı.

    Örnek 2:
    Sınıfta kısa boylu bir öğrenci vardı, başka 2 öğrenci buu öğretmen masasına yatırmış fermuarını açmaya çalışmışlar.. Malum şeyi görmek için. Aldım bu ikisini kemerle dövdüm. Yine çok pişman oldum. Ama o öğrenciler beni çok sevdiğinden dayaktan ziyade, onlara kızmam koydu onlara..

    Daha sonra aldım sinemaya götürdüm çeşitli bahanelelerle.. işte en iyi proje en iyi ödev yapma falan..

    Bu örnekler yanlış.. Kötek kulalnılacaksa.. Mutlaka sevdiğiniz öğrenciye olmalı.. yada kendinizi sevdirmiş olmanız gerekir..

    Yoksa burada baykuş nickli öğrenciler türetirsiniz.

    Edit.. başlıklar koyu yapıldı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi synthesizer -- 11 Şubat 2012; 12:12:10 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mathematical

    Az önce açılan, bir internet sitesindeki öğretmenlerin kendi aralarındaki yorumlarına BURADAN yorum yapanlar içindir...

    Öncelikle bende yaşı geçmiş olmayan genç öğretmenlerden biriyim.Bir matematikçi...Evet çok kişiden duyabilirim çoğunuz sevmezsiniz bilirim...

    Ben de bir zamanlar sizin gibi öğrenciyken her konuda öğrencilerin haklı olduğunu düşünür, o aklımla, öğretmenlere kusur bulur, ona göre yorum yapardım.

    Neyse uzatmayalım zamanı geldi öğretmen oldum...

    Öğretmen olduktan sonra iki ile iki buçuk sene kadar YİNE HEP öğrencilerin yanında taraf oldum.(Hatta diğer hocalarla tartışma pahasına). Fakat bu yanlı tavrım yavaş yavaş önce ortaya, daha sonrada hocalardan taraf olmaya başladı.

    Neden?

    Başta bunun psikolojik olduğunu düşünmüştüm, bir ara... Ya da benim öğretmenliğe makamca tutunmuş olup olmadığımı sorguladım. Sonra aslında hiç de öyle olmadığını gördüm.
    Olan şuydu: Artık her sene öğrencilerin fıtratı değişiyordu, evet her sene...

    Ben hiç onları hor hakir görmedim, hep değer verdim. Dışarıda herhangi bir insanın iki çift lafını bile dinlemediği, bırak ya ergen işte, liseli ne olacak, ne bilebilir dediği insanları, genç boş dimağları, karşıma aldım. Adam gibi! değer vererek, çokça ders, biraz da hayatı anlattım. Bana bakan her şeyi algılayan gözleri gördüm.Onların gözünden baktım, forumları takip ettim, playstation oynamaya gittim, COD, Half-life, counter oynadık, masa tenisi, halı saha maçları yaptık... Yani hep onların arasındaydım. Belki onların ailesinden almadığı sevgiyi gösterdim büyük hürmet ve saygı aldım...

    Uzattım farkındayım, ama yaptıklarımı anlatmamın başka bir sebebi var. Kendimi övmek değil! Az daha sabır...

    Onlarla bu kadar ilgilenmem, tabii olarak okulda en çok sevilen ve sözü dinlenilen hoca olmamı sağladı.(tüm okullarımda). Fakat böyle olmasına rağmen çocuklarda ÖĞRETMENle konuşma adabında bile bir sıkıntı var.

    Biz 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' diyenlerin çocuklarıyız. Öğretmenine
    sen diyen, eli cebinde konuşan,
    arkasından küfür eden,
    dersi dinlemeyen-dinlermiş gibi bile gözükmeye çalışmayan-,
    gözüne soka soka sıranın altındaki telefonla oynayıp, sonra da hocam ben ne yaptım yeaaaa diyen ( hiç düşünmüyor bu arada altına işemiş çocuklar gibi yarım saattir şeyine baktığını :) )
    Uyuyan,
    o aklıyla dalga geçmeye çalışan,
    yorumlarında öğretmenine öküz diyen (utanmadan),
    Bunların %90 odundur diyen,
    Ebeveynlerinin okula gitsede biraz başımız dinlesek dediği,
    --Hoca çocuğa birşey söyleyince hocayı tenkit eden ebeveyler, sonrada yardım için yine hocanın yanına gelirler.--
    .
    .
    .
    gibi gibi...Burayı sonsuza kadar doldurabilirim arkadaşlar. O çok önemli değil.

    Mühim olan bir öğretmenin nelerle uğraştığını görmek.

    O yaz tatili, çok geliyor herkese. Kim dinliyor o yaştaki bir çocuğun derdini.

    Kim arkasında duruyor öğretmenin, ve kim bekliyor 40 tane ergenin bir sınıfta hiçbir baskı altında olmadan sessizce ders dinleyeceğini...

    Hiçbir zaman dayak atma taraftarı olmadım-hala da değilim- Ama öğretmen için bir azarı bile çok gören zihniyete derim ki kardeşim kendi ergen oğlunun ne zaman derdini dinledin, düşüncelerini anlamaya çalıştın. Nasıl durmasını bekliyorsun bu kadar anı kaynayan adamın 40/45 dk bir sırada sessizce oturmasını. Demesi kolay,
    Öğretmen bağırmasın
    Öğretmen azarlamasın
    Öğretmen vurmasın
    Öğretmen dövmesin
    Öğretmen kötü not vermesin (-ki bu not verme olayını bile elinden aldılar, çoğu kişiyi geçiriyorlar okullarda)
    Öğretmen bunları yapmasın. Tamam efendi, ne yapalım o zaman? Bak ona da bir şey diyor:
    Öğretmen iyi ders anlatsın
    Öğretmen çocuğumu hayata hazırlasın
    Öğretmen iyi not versin
    Öğretmen kolay soru sorsun
    Öğretmen üniversiteyi kazandırsın
    Öğretmen ahlak öğretsin
    .
    .

    .
    Haydi yaa!
    Be hey efendi! Yapsın bunlar, yapsın tabii, ama hangi güçle yapacak.

    Burada öğretmen şöyle olmalı böyle olmalı diyenler.
    Öğretmen olsanız - hepsi için geçerli değil- kendi ağzınızı burnunuzu kırardınız. Ciddiyim!
    Dışarıda kendinden 15 yaş büyük birine ağğbi amca diyene okula gelince bir hal oluyor. Askerlik arkadaşıyla konuşuyor sanki!- burayı da çoğu anlamayacak, askere gidince artık-

    Bu sosyal paylaşım sitelerinin tamamı insanları özellikle de ergenleri HER KONUDA daha cüretkar yaptı.
    Gizlilik ortadan kalktı zaten. Konuşmalar bile daha cüretkar, sanki benden 12 yıl önce doğan amcaoğlu..

    Şimdi biz sizin yaşınızdakyen şöyleydik, böyleydik şunumuz yoktu bunumuz yoktu demeyeceğim. Zaten bu lafları kimse sevmez. Zaten aileden de yeterince duyuyorsunuz.

    Birde işin diğer tarafı var ki, o da şu:
    Biz çok kalabalık bir meslek grubuyuz. Bu yüzden her çeşit insan bulunuyor bu ortamda- ki öğretmen olurken insanlık mülakatı yapılmıyor. Bir çoğuyla mecbur kalmasan selamlaşmam bile. Bu işi sadece para için yapanlar da büyük bir kısım. Ama hala idealist, demokrat, laik ve en önemlisi müslüman öğretmenler de çok.

    Daha söylenecek çok şey var ama çok uzattın,bileklerim ağrıdı. Buraya kadar da geldiysen bitti zaten...

    En son söyleyeceğim şey bir bedduadır.Öğretmenleri hakkında bilgisi olmadan haksızca ve ahlaksızca yorum yapan genç arkadaşlarıma...
    İNŞALLAH BİR GÜN ÖĞRETMEN OLURSUNUZ!

    ogretmenligi neden sectiniz?
    grcekten isteyerek mi?




  • Birde Hocam , Şunuda belirtmek isterim , İş Sadece Öğrencide değil Öğretmende biter , Hayatı anlamak için Sadece Öğretmen olmak veya memur olmak yetmez hatta Devede kulak kalır , Sevmiyorsanız bu mesleği yapmassınız , Mızmızlanmanında çok bir anlamı yok , Eğer bu mesleği yapacaksanız Ya Öğrencinin suyuna gidip İyi anlaşacaksınız , Yada öğrencinin zıttına gidip Hem siz Hemde öğrenci birbirinize Bela olacaksınız , Yukarıda bir arakdaş demiş , Çokta doğru Demiş : Öğrencilerin Sitemi , Nefreti Sisteme'dir , Sistemin acımasızlığı ve saçma sapanlığıdır , Öğretmenler olarak sizde bazen bu sistemin parçası olduğunuz için arada kaynıyorsunuz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Predator X -- 11 Şubat 2012; 12:24:20 >
  • haklısınız konuşmasını oturmasını davranmasını bilmeyen insan sayısı çok fazla bu ülkede.maalesef aileler gerekli terbiyeyi vermiyor.bence sizde kendinizi çok kasmayın yormayın siz öğrencinin suyuna gittikçe öğrenci şımarır azar.işin bokunu çıkarır
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ReservoirDogs

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    Eğitimde şiddete karşıyım. Öğretmenim görüşlerini belirtmiş saygılar.

    Anahtar uygulama -1-:
    Delikanlı şimdi sınıfta kız arkadaşların var, senin karizmanı ayaklar altına alsam olur mu? Yakışıklı adamsın, ayıp olur değil mi? Ama paşam ben senin karizmayı düşünüyorum da sen sınıfta benim karizmayı yerle bir ediyorsun ağabeyciğim. Nasıl anlaşacağız seninle?

    Birebir bu konuşma tüm kapıları açar.

    Anahtar uygulama -2-:
    Ablacığım, sen şimdi ne kadar güzel ve sevimli bir kızsın. Böyle giyinmen ve saçlarına bu şekli vermen gerçekleri gölgeleyememiş. Gel sen şu babacan adamcağızı üzme, olmaz mı?

    Birebir bu konuşma tüm kapıları açar.


    Velhasıl artık siz en iyi öğretmen olmuşsunuzdur. Yatılı okul yıllarımda ben de okulda sigara içtim, alkol kullandım. Bana kimse yönetmelikten, genelgeden söz etmesin. Lisede de ilköğretimde de çalıştım. Öğretmenlik de yaptım şu an idareciyim. O nedenle çok iyi biliyorum gençleri.

    Sevmek, inanmak, güvenmek en ama en önemlisi samimiyet. Gerisi eğitimcinin aciziyetidir.

    İyi geceler gençler. :)

    Ellerinizden öprerim hocam sizin gibi hocalar olmasa zaten okullar çekilmez.

    Sizin gibi lise 1de bir hocamız vardı,sizin örnekleriniz az.

    senin gibi hoca her okula lazım




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.