Öğretmenlerin maaşının düşük olduğu gerçeği. (9. sayfa)

kiminki yüksek mesela.

Helal olsun, Uzun zamandır forumda okuduğum en boş mesajdı.

ara tatil aranın arasındaki tatil yaz tatili vs. Derken yıllık çalışma süreleri 200 günü bulmuyor. Çalıştıkları sürede günlük 8 saat çalışan yok. Ek is yapmayan öğretmen tanımıyorum gibi. Ayrica baya da iyi gezerler. Yani ağlayacaksa asgari ücret bile alamayan ağlasın. 1500 tl emekli maaşı alan ağlasın mesela . Yine 4 yil okuduğum dediğiniz bölümlerin çoğunu 2 senede bitirebilecek adam çok. Elinde 2 sayfa fotokopi ile sınav aksami ya yarında sınav var çalışayım bari diyen bolum mezunu adamlarsınız. Daha da sayardim da neyse 

Size hak vermekle birlikte çok tepki çekmeyi göze alarak şunu belirtmeliyim. Memurlar, işçiler gerçekte vergi ödemezler devlet bir elinden alır öbür eline atar.

İstesen de vergi kaçıramazsın çünkü ortada verilen bir vergi yok.

Maaşın söz gelimi 10 tl. Ama aybaşı sana 8 Tl'sini veriyor 2 tl'si vergi diyor. Ortada o, 10 Tl hiç olmadı zaten. Yani gerçekte bir artı değer üretilip kazanılandan bir bölümü vergi olarak ödenmedi sadece bir kağıt kalem oyunu.

Tahminim devletçi sistemlerde insanları vergi mükellefiymiş gibi göstermenin yolu bu. Türkiye özelinde vergiyi sadece esnaflar vb işletmeler, iş adamları öder.

Bir kasap çırağına örneğin 2.300 tl ödeyecekse bunun vergisi, sigortası varsa yemeği, hakları için ortalama 4000 Tl'lik bir değer yani ürün yada hizmet üretilip bunun paraya çevririp ödenmesi gerekir.

Yani kasabın çırağı, düz mantıkla düşünürsek işletmeye her ay 4001 Tl kazandırmıyorsa, kasap zarardadır ve bu zararı diğer kazancından ödemelidir. Doğal olarak yarın ne olacağı belli olmayan bir ekonomide kasap yeri gelince vergi gibi konularda batmamak için dalavareye gidecektir. Çünkü ay sonu onu bekleyen temiz maaşı yok. Para kazansa da kazanmasa da vergiyi, sigortayı ödeyecek. Ve gerçekten çalışıp bu çalıştığını da paraya çevirmek zorunda. Bakın iyi ve kaliteli iş yapması yetmiyor bu mücadeleyi paraya çeviremiyorsa gene ekmek yok. O yüzden ekonomiyi gerçekten büyüten ve gerçekten emek veren insanları suçlarken bir kaç kez daha düşünmek lazım. Bu insanlar mücadeleyi bırakırsa devlete sadece para basmak düşer o zaman da Venezuella oluruz.

Bak güzel kardeşim. Anlattıklarımdan zerrece bir yer anlamamışsın. Tekrar anlatıyorum. Madde madde yazıyorum ki kolayca anlayasın bu sefer.

1- Öğretmenlik (özellikle matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi yoğun müfredata sahip olanlar) normal mesai saatleri boyunca yapılacak bir iş değildir ve olamaz. Sürekli konuşmak zorunda kalıyorsun. Buna ne boğaz dayanıyor ne de akciğer. İstesen de bir öğretmene 40 saat memur mesaisi kadar dahi ders anlattıramazsın. Hiç çay içmeyen ben, göreve başladıktan sonra teneffüslerde çaya koşar oldum. Boğazım, ciğerlerim mahfoluyor. 40 dakika boyunca yüksek ses tonuyla konuşmak zorundayım çünkü. Çocuklara kıyamıyorum, bundan dolayı da üstüne teneffüste soru çözüyorum. İnan benden başka seçenekleri olsa teneffüste o yorgunlukla 1 dakika dahi konuşmam.

2- Hangi yazdığımdan başkalarının çalışma şartlarını anlamadığım yorumunu kesin bir dille yapabilirsin ki? Asıl senin bu yorumun taraflı yorum yaptığına işaret ediyor. Ailemin durumu iyi olmadığı için yeri geldi inşaat ameleligi de yaptım, garsonluk ve pazarcılık da... Hiçbirini yaparken yorgunluktan işi yarıda bırakmak zorunda kalmadım. En ağırı olan inşaat ameleligi de dahil bu söylediğime. Ama bir gün ders anlatırken yorgunluktan boğazım düğümlendi. Konuşamadım. Sağ böbreğimin oralarda bir ağrı saplandı ve geçip masaya oturdum. 2 dakika kendimi dinleyince anca konuşabildim ve çocuklara soru çözmelerini, konuşmadığımı söyledim. Son ders ve sondan bir önceki dersin yarısını anlatamadım. O yüzden diyorum ki, ders anlatmanın yoruculuğunu anlamak için sadece bir gün 8 ders saati boyunca arka arkaya bir tanıdığına ders anlat, verdiğin 10 dakikalık molalarda sorularını çöz. Ama hiç durmak yok. Öğlen molasında da yarım saat daha soru çözeceksin. Öğlen molan bir saat. Dediğimi yap, sonra öğretmenliğin kolay olduğunu söyleme hakkını kendinde bul.

3- Vasıfsız işçilerle vasıflı herhangi bir meslek grubunu karşılaştırmak mantıklı olmaz. Herhangi bir işçi ile çalışma koşullarımız aynı dahi olsa öğretmenlerin daha fazla kazanması gerekir. vasıfsız işçilerden fazla kazanması gerekir. Normal olan budur. Öğretmenleri işçilerle karşılaştırıp onların mesleğinin zor olduğunu söylemek ve bunun üzerinden demagoji yapmak saçmalıktan ibarettir.

4-O kadar çok insanın bizim paramız da gözü var ki anlatamam. Bunu ispatlamaya gerek yok. Sadece bu forumda öğretmenler aleyhine açılan konu sayısına bakman yeterli. Ama bu durum sadece insanımızın ne kadar vizyonsuz olduğunun göstergesi. Öğretmenin kazandığı paranın beş kuruş değeri yok bu ülkede. Aşırı tasarruf ile normal bir ev ve normal bir araba alırsan şanslı sayılırsın. Para için öğretmenlik yapan adamda da vizyon yoktur. Şahsen maddiyat için çok farklı planlarım var. Bu planların hiçbiri öğretmenlikle alakalı değil. sadece öğretmenlik yaparak zengin olacağını düşünen varsa ömür boyu düşünmeye devam edebilir.

5- PISA sonuçları öğretmenlerin değil öğrencilerin başarısını gösteren bir ölçüt. PISA sonuçlarının düşük olmasının tek sorumlusunun öğretmen olduğu konusunda ısrarcıysan herhangi bir öğrenciye özel ders vererek onu PISA sınavından çok yüksek bir puan alacak seviyeye getirebilirsin. Bunu yaparsan aranan adam olursun. Paraya para demezsin. İnsanlar özel okullara, kurslara dünyanın parasını döküyorlar. Yine de buralara giden öğrencilerin ezici çoğunluğu bir halta yaramaz vaziyette mezun oluyor. Hem de sizin tabirinizle en iyi öğretmenlerden eğitim almalarına rağmen... Sebeplerini uzun uzun anlatırdım ama gerek yok. Eğer gerçekten merak ediyorsan açıklarım. Özet geçmek gerekirse sorun sistemde.

Peki ya akademisyen ücretleri....

Herhangi bir Avrupa ülkesinden en az 10 kat gerideyiz.

Memurlara acımıyorum kendileri seçtiler bu yolu fakat sözleşmeli genç öğretmenler(genelde yabancı dil olur) gerçekten üzülüyorum.

Error verdiler an itibariyle bu hesap sonrasi. Adamlar 1 senedir evde yatip maasimiz az diyorlar

Aşkolsun ne 1 yılı, 9 aydır yatıyoruz

Ama şöyle de bişey var tatil çok olunca çok geziyorsun masraflar artıyor.bu yüzden maaşları iyileştirmeleri lazım.

Öncelikle eğitimci değilim. Yanlış aksetmiş olmak istemem.

Mart'tan beri evde boş oturup bir kaç saatliğine online ders anlatmak :)

Artık çocuk gürültüsü de yok, kapa mikrofonları konuş siyah ekrana :)

Ay sonu da minimum 2 asgari ücret cepte. İşte tempo budur!

sucu nun yövmiyesinin 120-150 lira olduğu ülkede 4500 liraya çok demek için türk tedrisatından geçmek gerekiyor.

sağlıkçılar ve sizlerden bıktık usandık yarım yamalk bordrolarla az maaş alıyoruz demeler sureklı bı seyler ıstemeler vs arkadas begenmıyorsanız gıdın ozele calısın tatava yapıp ıyıce kendınıze dusman etmeyın mılletı

Hayal dünyan genişmiş vay be çalışma koşullarına bak ben öğretmen olarak demekki boşuna çalışıyormuşum artık günde 6 ders anlatıp sonrasına ödev kontrolü ve hazırlık için saatlerimi harcamam.

Ne olacak peki bu işin sonu Reagan sonrası neoliberalizm iliğimizi kuruttu keşke düzelse bu sistem

Hangi liberalizm? ABD'de mi yaşıyorsunuz? Yaşıyorsanız şikayet etme şansınız var. Ama en koyu devletçi karma sistemlerden biri olan memleketimizde yaşıyorsanız bu sol terminolojisini bırakmalısınız Neo liberalizm olan memleketlerde en vasıfsız işçi memleketimizdeki orta üst düzeyden daha iyi durumda. Şu an iyi kötü kapitalizmle yönetilen herhangi bir ülkede hukuk vardır sorunlarına rağmen, iş bulup çalışmak isteyen bulur çalışır ve hatta çok çalışıp zengin (orta üst) olmak isteyen de olur. ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Singapur.... gibi ülkelerde...

Devletin ekonomiye hakim olduğu ülkelerde bazılarında görece zenginlik olsa bile bu sadece birileri arasında paylaşılır Rusyada oligarklar, ya da çinde devletin desteklediği sanayiciler, İran rejim destekçileri vs gibi. Bu ülkelerde hukuk yoktur yada çok zayıftır sadece birileri için vardır. Zannedilenin aksine asıl gelir uçurumu bu ülkelerdedir birileri birilerine istediğini verir, istemediğine vermez, her şey devletin, hükümetin yada bir grup oligarkın elindedir. Halk gazla çalışır vs... Arap ülkeleri, İran, Rusya, çin, güney amerika ülkeleri hep böyledir. Pis kapitalistler buraları sömürmez onun yerine kendi kendilerini sömürürler...