Oğuz ve Aykut neden kovuldu? 21 Kasım 2008 Cuma 10:30 F.Bahçe'den neden gönderildikleri hep merak edilen Oğuz ve Aykut'un sırrını eski futbol şubesi sorumlusu Şadan Kalkavan yanıtladı Fenerbahçe'nin en muhalif sesi hep o oldu. Önce Ali Şen'le sonra Aziz Yıldırım'la çalıştı. Fakat iki başkanla da kavgalı bir biçimde ayrıldı. Şadan Kalkavan eski defterleri açtı.
Asıl işi armatörlük ama onu Fenerbahçe yöneticisi olarak tanıyoruz. Ali Şen döneminde Fenerbahçe futbol şubesinin başında o vardı. Tam yetkiyle göreve gelmişti. Fenerbahçe'nin Trabzonspor'u hem de Trabzon'da 2-1 yenerek şampiyonluğunu ilan ettiği sezonun sonunda Ali Şen ile anlaşmazlığa düştü ve istifa etti. Sonra yolu bir kez daha Fenerbahçe'yle kesişti.
Aziz Yıldırım'ın başkanlığı döneminde aynı görevi üstlendi. Fakat yıldızı Ali Şen ile olduğu gibi Yıldırım ile de barışmadı ve yine istifa etti. Muhtemelen o Fenerbahçe'nin en muhalif ismi. Şadan Kalkavan birlikte çalıştığı başkanlar dahil şimdiye kadar çok kişiyi eleştirdi. Fakat hiçbiri burda açıkladıkları ve konuştuklarıyla kıyaslanamaz.
Fenerbahçe önce Tuncay Şanlı'yı ardından Mehmet Aurelio'yu kaybetti. Yönetim zamanında müdahale etseydi bu futbolcular kalabilir miydi?
Aurelio orta sahanın kalbiydi. Ayrıca Türk statüsünde oynuyordu. Başkan "Futboldan da inşaattan da anlarım" diyor. Futboldan anlayan birinin Aurelio'nun gidişine ses çıkarmamasına şaşıyorum. Yönetim Ocak ayında Tuncay'a da Aurelio'ya da zamanında sözleşme imzalatmak için çaba sarf etseydi, inanıyorum ki ikisi de kalırdı. Sadece onlar değil. Serkan ve Rüştü de gönderildi bu takımdan.
Bu futbolcuların ayrılmalarına neden göz yumuldu?
Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'ye çok büyük katkıları oldu. Bunu kimse inkar edemez. Fakat insani yönden futbolcularıyla ve taraftarıyla kopukluğu var.
Güiza transferini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İyi transfer. Fakat 35 milyon dolara mal olmuş bir oyuncu. O kadar para etmez. Bana göre Güiza'nın Semih Şentürk'ten bir fazlası yok. Bir Semih'in aldığı paraya bakın, bir de Güiza'nın aldığına. Adaletsizlik var.
Siz 1995-1996 sezonunda Fenerbahçe'de yöneticiyken 1994 Dünya Kupası'nı kazanan Carlos Alberto Parreira'yı getirmiştiniz. Şimdi de Euro 2008 şampiyonu Luis Aragones takımın başına getirildi. Bu iki teknik adamı kıyaslar mısınız?
Kıyaslama yapmam. Parreira Dünya Kupası'nı alıp bize geldi. inanılmaz sıcak bir o kadar da otoriter ve insancıldı.
Zico kalmalı mıydı?
Takım tam kaynaşmışken Zico'yu gönderip Aragones'i getirmekle iyi etmediler. Başkan, Zico'nun gidişinin parayla alakası olduğunu söyledi ama yargısız infaz yaptı.
Emre Belözoğlu transferine ne diyorsunuz?
Emre'yi 14 yaşında Zeytinburnuspor'da oynadığı dönem Fenerbahçe'ye almak için çok uğraşmıştım. Beylerbeyi'nde gençler maçını izliyorduk. O maçta Emre'yi beğendik ve kulübünden istedik. Daha çocuk yaşta olduğu için babasının onayı gerekiyormuş transferi için. Ben de babasını çağırdım. Yazıhaneye geldi. Kendisinden Emre'yi istedim. Bana "Abi ben Galatasaray'dan Salih Hoca'ya söz verdim. Keşke daha önce söyleseydiniz" dedi. Böyle olunca transferden vazgeçmek zorunda kaldım.
Emre o günlerde Fenerbahçeli miydi?
Evet. Bana bunu babası söyledi. "Oğlum Fenerbahçelidir" dedi. Hatta odasının duvarlarına Fenerbahçeli futbolcuların posterlerini astığından bahsetti.
Siz 1995 yılında İngiltere'den Dalian Atkinson ile Elvir Boliç'i transfer etmiştiniz. O iki golcüyü Güiza'yla kıyaslarsanız nasıl bir sonuç çıkarırsınız?
Boliç'i iki milyon 900 bin dolara aldık Gaziantepspor'dan. Atkinson'u ise Aston Villa'dan 500 bin dolara getirmiştik. Atkinson Galatasaray maçında hat trick yapmıştı. İkisinin golleriyle şampiyon olmuştuk.
Atkinson çok renkli bir kişilikti. Onu nasıl disiplin altında tutmuştunuz?
Atkinson'u transfer ettik. Havaalanına karşılamaya gidiyoruz. Ben öndeyim Ali Şen arkada. Ali o zaman başkan, ben de futbol şube sorumlusuyum. Yolda bana Atkinson'un arıza, psikopat ve alemci bir tip olduğunu, onu biraz korkutmamız gerektiğini aksi takdirde başımıza bela olacağını anlattı. "Şadan sen tabancayı göster de adam korksun" dedi.
"Ali saçmalama ben tabanca falan göstermem kimseye" dedim. Neyse uçak indi. Atkinson geldi. Benim arabaya bindik. Ali ile Atkinson konuşmaya başladılar. ingilizce konuşuyorlar. Ben de çat pat eşlik ediyorum. Bir süre sonra anladım ki Ali, Atkinson'a "Bak bu adam mafyadır, adamı öldürür" diyormuş beni göstererek. Atkinson panikle bana bakıp, "Ooo mafya mafya" demeye başladı. "Ne mafyası lan, ben mafya falan değilim" dedim. O arada koltuğun ortasındaki dirsekliğe bir baktı ki silah var. Tabancayı görünce korkudan bembeyaz oldu.
Parreira zamanında Başkan Ali Şen'in sık sık soyunma odasına indiği söylenirdi. Bu doğru muydu?
Doğru. Hatta bir keresinde takım çok kötü oynuyordu. Devre arası soyunma odasına indi. "Şunu çıkar bunu al" diye hocaya fikir verdi. Ali Şen ile birlikte biz de inerdik. Ali, Parreira'nın işine karışınca hoca "O zaman ben gideyim takımın başına sen geç" dedi. Ali şaşırmıştı. Hayıflanarak bize döndü. "Yahu takım şampiyon olamazsa bu adam çekip gidecek, taraftarla ben yüz yüze kalacağım" dedi.
Parreira gerçekten Ali Şen'in müdahalelerinden dolayı mı ayrıldı Fenerbahçe'den?
Eşini bahane edip ayrıldı. Ali bize öyle dedi. Ama bence Oğuz ve Aykut'un gönderilmesine üzüldüğü için ayrıldı.
Oğuz Çetin ve Aykut Kocaman neden gönderilmişti?
Trabzonspor ile oynadığımız şampiyonluk maçının öncesi bayram arifesiydi. Oğuz ve Aykut yanıma gelip eğer mümkünse takım olarak bayram öncesi paralarını almak istediklerini söylediler.
Dedim ki "Çocuklar bankalar kapalı. Trabzon maçı geçsin söz veriyorum paralarınız ödenecek." Sonra Trabzon'a gittik. O sırada Ali Bodrum'daydı. Beni aradı. Oğuz ile Aykut'u kadro dışı bırakmamı söyledi.
Meğer çocukların gelip benden para istemeleri Ali'nin kulağına gitmiş. Ali de buna tepki olarak onları kritik Trabzonspor maçı öncesi kadro dışı bırakma kararı almış.
Müsaade etmedim. "Ben Ali Şen değilim. Sen futbol şube sorumlusu ol, o zaman onları kadro dışı bırakırsın" dedim. Maça çıktık. 1-0 gerideyken önce Oğuz ardından Aykut'un golleri ile Trabzonspor'u 2-1 yendik. Sonrasında da şampiyon olduk. Fakat Ali Şen iki futbolcunun da kulüple ilişkisini kesti.
Zaten sonra ben de Selim Soydan ile birlikte istifa ettim.
Yukarda anlatılanların doğruluğu konusunda bir şey söylemek doğru olmaz, ancak bir şeyler eklemek gerekir diye düşünüyorum.
Oğuz ve Aykut beraberce 1988 sezonu sonu Sakaryaspordan beraberce transfer oldular ve tam 8 yıl FB ye hizmet ettiler. Bu sürede 2 şampiyonluk gördüler. Özellikle son 1996 yılı şampiyonlukları çok önemlidir. O yıllarda Ligimiz bugünküne göre çok daha karışıktı, özellikle Trabzonunda etkili bir kulüp olarak söz sahibi olması nedeniyle, çok gergin ve karışın bir yıldı.
Son Trabzon maçı sonrası (1-2 FB kazandı) ve %80 şampiyonluğu garantiledi, son kalan 2 maçta 2 mağlubiyet almazsa işi bitirdi.
İşte bu maç sonrası, Trabzonsporun mücadelesini öven, futbolun dışında başka unsurların olmamasını isteyen, tüm rakiplerini kutlayan konuşması ile Ali Şene aradığı FIRSATI verdi ve bu ikili FB den ayrıldı. Söyledikleri günümüzde hala geçerli, bu kavramlar gerekli olmakla beraber, malesef Ligimizde yer alamadı.
Şİmdi gelelim ASIL SEBEBE. Bir Kulüpte 8 yıl oynayınca, ve hele bir grup olarak bu takıma geldiyseniz, ki (şimdi adlarını hatırlayamadım aslında Sakaryadan 4 futbolcu alınmıştı) ilerleyen yıllarda takımda bir gruplaşma ve TD ile Yönetim üzerinde baskı oluşturacağı açıktır.
Bu baskı, olumlu olabileceği gibi, takımı olumsuzda etkileyebilir. Geçen 2 yılda GS da oluşan tartışmaların sebebide bu değilmiydi? (Hakan-Şaş vs.. vs gibi eski oyuncular nedeniyle) Geçen yıl GS şampiyonluğu sağlayan bu kemikleşmiş grup olmasına rağmen, bu yıl Yönetim eskileri elemine etmedi mi?
İşte Ali Şen, haklı veya haksız, doğru veya yanlış, bu kararı verdi. Şampiyon olmamıza rağmen en önemli 2 oyuncuyla yolları ayırdı.
Bence, para pul değil asıl sebep budur, ki, o yıllarda bunu yazan yorumcularda oldu.
Selamlar,
Not: 1996 da TS-FB maçı inanılmazdı. Sanırım böyle bir maç daha gelmez FB tarihine.
Ali Şen ile birlikte biz de inerdik. Ali, Parreira'nın işine karışınca hoca "O zaman ben gideyim takımın başına sen geç" dedi. Ali şaşırmıştı. Hayıflanarak bize döndü. "Yahu takım şampiyon olamazsa bu adam çekip gidecek, taraftarla ben yüz yüze kalacağım" dedi.
dogru diyor adam
walla alı sen cıdden buyuk adam ben gene fenerın basına gecmesını ısterım
Ne şampiyonluktu o bee, son 3 haftaya 5 puan önde girmişti sanıyorsam TS.
1 tane maç alsa şampiyon; adamlar gitti önce Vanspor'a yenildi, sonra 1-0 öndeyken Fenerbahçeye 2-1 kaybetti şampiyon olduk, o kutlamaları unutamam...