Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Bildirim
Ölüm Sonrası. (3. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
dikkatinizi çekiyorsa ben ''huri'' sözcüğünü kullanmadım. salt hurilere kavuşmak için ibadet edildiğini ya da eden birini tahayyül edebiliyorsanız ki görünüşe göre ediyorsunuz bu sizin hayata bakış açınızı gösterir. hayatı ''ne'' ya da ''nelerin'' üzerine kurduğunuzun ipuçlarını verir bizlere. -
quote:
Orijinalden alıntı: Le petit prince·
dikkatinizi çekiyorsa ben ''huri'' sözcüğünü kullanmadım. salt hurilere kavuşmak için ibadet edildiğini ya da eden birini tahayyül edebiliyorsanız ki görünüşe göre ediyorsunuz bu sizin hayata bakış açınızı gösterir. hayatı ''ne'' ya da ''nelerin'' üzerine kurduğunuzun ipuçlarını verir bizlere.
ben zaten hurileri unuttuğunu söyledim =) yalan mı inançlıların %90'ı huriler için ibadet ediyor. -
sanırım sizin durumunuzu açıklayacak olan en güzel cümle ''kişi kendinden bilir işi'' cümlesidir. allah size hidayet nasip etsin. -
quote:
Orijinalden alıntı: Le petit prince·
sanırım sizin durumunuzu açıklayacak olan en güzel cümle ''kişi kendinden bilir işi'' cümlesidir. allah size hidayet nasip etsin.
amin =) -
quote:
Orijinalden alıntı: stabwound
quote:
Orijinalden alıntı: Le petit prince·
dikkatinizi çekiyorsa ben ''huri'' sözcüğünü kullanmadım. salt hurilere kavuşmak için ibadet edildiğini ya da eden birini tahayyül edebiliyorsanız ki görünüşe göre ediyorsunuz bu sizin hayata bakış açınızı gösterir. hayatı ''ne'' ya da ''nelerin'' üzerine kurduğunuzun ipuçlarını verir bizlere.
ben zaten hurileri unuttuğunu söyledim =) yalan mı inançlıların %90'ı huriler için ibadet ediyor.
Yalan
-
Sonsuz hayatın başlangıcıdır ölüm. Kısa hayatımızın değerini iyi bilmek ve ona göre yaşamak lazım son tahlilde. Çünkü burada yapılanlar, sonsuz hayatın nasıl geçirileceğine direkt etki eden ana unsurdur.
İkinci bir şans yok! -
quote:
Orijinalden alıntı: stabwound
ben zaten hurileri unuttuğunu söyledim =) yalan mı inançlıların %90'ı huriler için ibadet ediyor.
Evrimci kafası böyle oluyor demekki. Mantığa bak!
Dikkat ediyorum ne zaman fırsat bulsan inançlara laf sokuyorsun. Acaba bu, seni rahat bırakmayan şüphelerini bastırıp rahatlama çabasımı. Eğer öyleyse, birşeyi unutmaya çalışmanın, önemsizleştirmenin ondan kurtulmaya yetmeyeceğini hatırlatmak isterim.
Yukarıda bir şey sormuştum, bu soru kişiye değil ortaya. Devam ediyorum sormaya.
Evrimciler için ölüm tam olarak nedir? Yaşam ile ölüm arasında kesin çizgi varmıdır? Biyolojik açıdan bir canlının ölmek üzere olduğu ve öldüğü nasıl anlaşılır? Bilim adamları ölüleri tekrar canlandırmak için çalışma yapıyorlarmı? Evet ise başarılı bir çalışma varmı? Başarı yoksa veya böyle bir çalışma yoksa neden? Sadece et, kemik, kan vs. den oluşan bir insan, bütün işlevleri çalışabilecek durumdayken neden öldü deyip gömülüyor??? neden neden neden???????
Tartışacaksak laf sokarak değil mantıklı bir şekilde tartışalım.
-
quote:
Orijinalden alıntı: nasozby
quote:
Orijinalden alıntı: stabwound
quote:
Orijinalden alıntı: Le petit prince·
dikkatinizi çekiyorsa ben ''huri'' sözcüğünü kullanmadım. salt hurilere kavuşmak için ibadet edildiğini ya da eden birini tahayyül edebiliyorsanız ki görünüşe göre ediyorsunuz bu sizin hayata bakış açınızı gösterir. hayatı ''ne'' ya da ''nelerin'' üzerine kurduğunuzun ipuçlarını verir bizlere.
ben zaten hurileri unuttuğunu söyledim =) yalan mı inançlıların %90'ı huriler için ibadet ediyor.
Yalan
dallarındaki meyveyi sana uzatan ağaçlar için mi ibadet ediyosun ozmn =)
-
Sorular tam konuyla alakalı. Ölüm ve sonrasını konuşuyoruz. İnançlardan bahsetmeyecez, bilimsel olarak yaklaşmayacaz peki nasıl yaklaşacaz. İşinize gelmedimi saçma soru oluyor tabiki. Şüphelerimde haklıymışım, ama kaçınılmaz sondan kaçış yok üzgünüm. 
-
quote:
Orijinalden alıntı: elektro_gadget
Sorular tam konuyla alakalı. Ölüm ve sonrasını konuşuyoruz. İnançlardan bahsetmeyecez, bilimsel olarak yaklaşmayacaz peki nasıl yaklaşacaz. İşinize gelmedimi saçma soru oluyor tabiki. Şüphelerimde haklıymışım, ama kaçınılmaz sondan kaçış yok üzgünüm.
üzülme lütfen hemen en yakın camiye gidip salavat getiricem :) -
quote:
Orijinalden alıntı: stabwound
quote:
Orijinalden alıntı: nasozby
quote:
Orijinalden alıntı: stabwound
quote:
Orijinalden alıntı: Le petit prince·
dikkatinizi çekiyorsa ben ''huri'' sözcüğünü kullanmadım. salt hurilere kavuşmak için ibadet edildiğini ya da eden birini tahayyül edebiliyorsanız ki görünüşe göre ediyorsunuz bu sizin hayata bakış açınızı gösterir. hayatı ''ne'' ya da ''nelerin'' üzerine kurduğunuzun ipuçlarını verir bizlere.
ben zaten hurileri unuttuğunu söyledim =) yalan mı inançlıların %90'ı huriler için ibadet ediyor.
Yalan
dallarındaki meyveyi sana uzatan ağaçlar için mi ibadet ediyosun ozmn =)
Beni Yaradanın benden razı olması için ibadet ediyorum ben.
-
Tartışan ya da daha farklı bir ifadeyle tırtışan arkadaşları görünce aklıma şu karikatür geldi
Hiçkimse kendi bulunduğu konumu yani bakış açısını değiştirmedikçe karşısındakinin anlattığını tam anlamıyla kavrayamaz. Amacınız karşınızdakini anlamaksa o zaman zahmet edip bakış açınızı yani konumunuzu değiştireceksiniz. Ha maksat tırtışmaksa zaten onu konuda bazı arkadaşlar sürekli yapıyor görüldüğü üzere...
Neyse konumuza gelecek olursak, hayatın anlamını kavramadan ölümün anlamının sorgulanmasını beyhude bir çaba olarak gördüğümü belirtmek isterim. Hayatın anlamını kavrama gayretinin başlangıcı da bana göre kendini bilmekten geçer. Kendini bilmeyen insanın dindarlığı da dinsizliği de çok çekilir değildir açıkçası. O nedenle Hak dinlerde ve pekçok felsefede insana önce kendini bilmesi, kendini sorgulaması, bu sorgulama ve yüzleşme sürecini yaşarken de bir taraftan kainatı sorgulaması tavsiye edilir.
Ayrıca konumuzu inanç çerçevesinde açıklayacaksak bu konuda benim görüşüm; bir Kudsi Hadisle açıklanabilir : "Siz bildiklerinizle amel edin, Allah size bilmediklerinizi öğretir" Yani, hayat ve din ile ilgili öğrendiklerinizi amele yani gerçek hayatta fiile dönüştürmedikçe Allah'ın size kainatın, hayatın ve ölümün sırlarını açmasını bekliyorsanız daha çok beklersiniz. Bilgi, fiil olarak test edilmedikçe gerçek mahiyetini elde edemez. Matrix filminden bir alıntıyla bitireyim "Yolu bilmekle yoldan gitmek aynı şey değildir Neo"
-
En doğru cevabı ölünce öğreneceğiz zaten.
Ne gerek var kalp kırmaya -
yaşıyorken diğer tarafı ölüykende bu tarafı bilemezsin ;) -
bilinç yoksa hiçbirşey yok. ruh,öbür dünya vs. insanların ölüm korkusunu yatıştırıp,hayata odaklanmaları için bizatihi insanlar tarafından oluşturulmuş masaldır.
ruh olsaydı, insan narkoz altında tümden şalteri kapatır mıydı?yoksa ruh da mı narkozu yiyince kendinden geçiyor.
çocuk masalı bunlar
-
state sakın sen ölüm sonrasının.. içinde bir yerlerde ..derinlerde sebeb olduğu korkudan ötürü kendini narkozluyor olmayasın 
neysee
bi arkadaş geçen gün twit atmış alıntılayayım
quote:
Ey nefs! Eğer şu dünya hayatına müştaksan, mevtten kaçarsan, kat’iyen bil ki, hayat zannettiğin hâlât, yalnız bulunduğun dakikadır.
dakika yada "an"
haksız mı ..
hayatı peşinen gafletten ötürü içinde bulunduğumuz yaş sonrasına en az 20-30 yıl ekleyerek ve o yılları kesin olarak yaşayacağımız zannı ile hareket etmiyormuyuz ..tuli emel de deniyor bu hale
benim nefsimde ölümden nefret ediyor ..(kahrolası cahil ahmak emmare işte )
zira müştak olduğu sevdiği bel bağladığı her şey bu alemde ..uhrevi hayata dair beklenti ümid ve çalışması olmadığından ölüm ona kahredici bir azab oluyor..
neden olmasın ki..
düşünün ..kim mamur ve konforlu bir evden (dünya)harabe yıkık dökük bir meskene (ahiret) geçmek ister ki..dünyayı ebedi yaşayacakmış gibi mamur etme çabasının kaçınılmaz olarak arkaya attığı ahiret hayatı harabe halinde olunca elbet taşınmak istemez nefs
oysa çatlasada patlasada ölecek çare yok..bu nedenle ölüm düşüncesinden kaçabildiğince kaçıyor..oysa uhrevi hayatını inşaa eden evini mamur hale getirenleride görüyor duyuyor okuyoruz ..ölüm en büyük arzuları oluyor ..
bana seni gerek seni ..diyorlar
"an'a" geri dönecek olursak
daha 3 gün önce bi avukata arkadaş 34 yaşında evinde vefat ediverdi..göğsü ağrımaya başlamış akabinde kriz..ve vefat etmiş..
içinde bulunduğunuz "an" hayattır hayatın taa kendisidir sonrasına dair en ufak "kesin bilgiye" sahip değiliz sadece tahmin ve temenni ..
-
Öldüğüm gün tabutum yürüyünce
Bende bu dünya derdi var sanma!
Bana ağlama,
"Yazık, yazık!" "Vah, vah!" deme!
Şeytanın tuzağına düşersen vah vahın sırası o zamandır.
Yazık yazık asıl o zaman denir.
Cenâzemi gördüğün zaman "Elfirak, elfirak!" deme!
Benim buluşmam asıl o zamandır.
Beni mezara koyunca elvedâ demeğe kalkışma!
Mezar cennet topluluğunun perdesidir.
Mezar hapis görünür amma,
Aslında canın hapisten kurtuluşudur.
Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret!
Güneşle aya batmadan ne ziyan gelir ki?
Sana batma görünür amma
Aslında o doğmadır, parlamadır.
Yere hangi tohum ekildi de yetişmedi?
Neden insan tohumu için
Bitmeyecek, yetişmeyecek zannına düşüyorsun?
Hangi kova suya salındı da dolu olarak çekilmedi?
Can Yusuf’un kuyuya düşünce niye ağlarsın?
Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç!
Çünkü artık hay-huy’un, Mekânsızlık aleminin boşluğundadır..
Hazreti Mevlânâ Celaleddin Rûmi (k.s)
"Oğul! Herkesin ölümü kendi rengindendir. Düşmana düşmandır, dosta dost! Ayna, Türk'e nazaran güzel bir renktedir, zenciye nazaran o da zencidir. Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya; doğrusu sen, kendinden korkmaktasın. Gördüğün, ölümün yüzü değil, kendi çirkin yüzün. Canın bir ağaca benzer; ölüm onun yaprağıdır. İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir; kötüyse de. Hoş, nahoş.. Gönlüne gelen her şey senden, senin varlığından gelir.."
Hazreti Mevlânâ Celaleddin Rûmi (k.s)
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ultramarine caeruleum -- 28 Şubat 2012; 23:12:42 >
-
ölüm derin bir uykudur. -
Öldüren de dirilten de O'dur. (NECM/44)
Hiç şüphesiz, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, diriltir de, öldürür de. Size O'ndan başka ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı. (TEVBE/116)
Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. O hem yaşatır, hem öldürür. O sizin de Rabbiniz, sizden önceki babalarınızın da Rabbidir. (DUHAN/8)
Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmez.(VAKİ'A/60)
Ölümden sonra dirilme için Allah doğadan örnekler vermektedir
Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgarları gönderen O'dur. O rüzgarlar, yağmur yüklü bulutları yüklenince, onu kurak bir memlekete gönderir, sonra onunla yağmur yağdırır ve onunla her çeşit ürünü yetiştiririz. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltiriz. Gerekir ki düşünür, ibret alırsınız. (A'RAF/57)
O, ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız. (RUM/19)
Rüzgârları gönderip bir bulut kaldıran da Allah'tır. Derken biz o (bulutu) ölmüş bir beldeye sevketmişizdir. Böylece yeryüzüne ölmünden sonra onunla hayat veririz. İşte o dirilme de böyledir. (FATIR/9)
Gece ile gündüzün değişmesinde ve Allah'ın gökten bir rızık sebebi olan yağmuru indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde ve rüzgârları yönlendirmesinde aklını kullanan bir topluluk için nice deliller vardır. (CASİYE/5)
Şüphesiz ki taneleri ve çekirdekleri yaran Allah'tır. O, ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkaran O'dur. İşte Allah budur. O halde nasıl yüz çevirirsiniz? (EN'AM/95)
Hem bir delildir onlara ölü toprak. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar. (YASİN/33)
Biliniz ki Allah yer yüzünü ölümünden sonra diriltir. Belki aklınızı kullanırsınız diye size âyetleri açıkladık. (HADİD/17)
Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.(HAC/5)
“O gün göğü, kitapları dürer gibi (toplarız). İlkin yaratmaya nasıl başladıysak diriltmeyi de Biz öyle gerçekleştiririz. Bu, üzerimize aldığımız bir vaaddir. Bunu gerçekleştirecek olan da Biz’iz.” (Enbiyâ Sûresi, 21/104)
İnsan, 'kendi başına ve sorumsuz' bırakılacağını mı sanıyor?
Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi?
Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir 'düzen içinde biçim verdi.'
Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı.
(Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir?(KIYAMET-36/40)
artı bu sayfaları da okumanızı öneririm
http://www.kuran-ikerim.org/index.php?s=article&aid=1617
ve
http://gadir.free.fr/sit%20dosy/kit/Temel%20Inanclar/html/tur/temelInaclar/Mead/03.html#_ftnref52
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
