Şimdi Ara

Öykü yazmak için ne yapmalı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
8
Cevap
0
Favori
335
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar şu ana kadar birçok şiir yazdım. Fakat düz yazı olarak da bir şeyler yazmak istiyorum. Buna öyküyle başlamanın iyi bir yol olacağını düşünüyorum. Sizce öykü yazmak için neler yapılmalı? Öyküde başarılı olmak için nasıl bir yol izlemeli? Şiirden öyküye geçiş zor olabilir benim için. Çok süslü ve hodbin bir dil kullanabilirim. Aranızda çok okuyanlardan ve özellikle öykü yazanlardan öneri istiyorum. Şimdiden teşekkürler...



  • Öykü yazmanın bir formulü var mı ?? Bence yok ama en azından denemeler yapmak için bazı şeyleri oturtmuş olmak gerekiyor diye düşünüyorum...
    1- orhan pamuk- saf ve düşünceli romancı okumadıysan okumalısın
    2- mehmet tekin- roman sanatı-1 okumadıysan okumalısın
    Ben öykü diyorum sen romandan bahsediyosun diye düşünme, öykü ile roman arasında hacim ve olay örgüsü çeşitliliğinden başka büyük bir fark yok...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ha bu arada şiir yazıyorum ve şiirden öyküye geçiş zor olabilir mi demişsin, bilmiyorum belki seni zorlayacaktır ama...
    Edebiyatımızın şu anda en verimli öykücülerinden biri olan mustafa kutlu da öncelikle şiir ile başladı sonradan öyküye kaydı...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • başlığa cevap olarak, iyi öykü okumalısın.yaşadığın anlatmaya değer şeyler, biraz da yetenek varsa yazabilirsin bence.yusuf atılgan gibi türk öykücüleri okuyarak başla.

    bu arada üstteki arkadaşa katılmıyorum.bence romanla öykü çok başka.biçimsel özellikleri dışında anlatım açısından ciddi farklar olduğunu düşünüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Öncelikle tür seçimini kolaylaştırmak ve fikir edinmek için Anton Çehov ve Franz Kafka hikayelerini almakla başladım. Daha önce ufak tefek öykü okudum fakat yazmaya başlamadan önce derin bir okuma yapmak istiyorum. İlginiz için ikinize de teşekkür ederim...
  • "Anlatım açısından çok başka ???" Derken hocam, anlatım tamamen yazarın çizgisine, kelime seçimine olaya bakış açısına kalmış bir şey...
    Öykü türünde eser veren yazarlara bakarsak hepsinin farklı bir anlatım çizgisi olduğunu görmüyo muyuz ? Aynı şey roman için de geçerli zaten.
    Roman ve öykü, biçim olarak farklılıklar var zaten ama anlatım farklılıkları bu iki türün farklılığı değil yazarın tercihi diye düşünüyorum..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jönnnn -- 5 Mayıs 2016; 17:21:38 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okuyacağınızı umarak paylaşıyorum. Sizce bu nasıl?

    SENİ YAZDIM

    Göz çukurlarımdan su taşması, ellerimin titremesi, başımda bütün bir dünya yükünün ağırlığını hissetmem; yılların o günümde kangren olması anlamına geliyordu. Bu kangren birkaç yılın kesilip atılmasıyla yayılmazdı. Tarihsel bir unutkanlık yaşayabilirdim kendi benliğimde. Bu mümkün müydü?

    O günlerde sigara tutmayı bağımlılık haline getirmiş parmaklarımın sarısı insanların gözlerine leke gibi düşüyordu. İçimde bir tufan dedikodusuyla yüzüme çarpıyorlardı bu lekeyi. Benzerim yoktu ki benzerlerimden ayırt edebileydim kendimi. O gün de bir gece tembelliği çökmüştü sırtıma. Gözlerim yalnızlığın dinlendiği odamda karanlığa saplanıyordu. Odam dört yatak dört dolabın olduğu bir yurt odasıydı. Bu oda kalbimi daraltan dört duvara sahipti.

    O gün ne mi oldu? Sabah herkes beyaz bir çığlıkla uyandı. Bu çığlık '' kar yağmış '' diye sesleniyordu düşlerimin kulaklarına. Yatağımdan kar merakıyla doğruldum, balkondan aşağıya fırlattım gözlerimi. Sanki bir hayal tüm gerçekçiliğiyle karşımdaydı. Yüzümde tropikal bir şaşkınlık vardı.

    Soğuk anlamsız bir derinlikle içine alırken beni vakur adımlarla okula gidiyordum. Bıçak gibi keskindi hissettiğim gök parçası.

    O gün ne mi oldu?

    Ellerime yalnızlık düştü. Seni yazdım. Kalbimin aklıma yaptığı aşk çığırtkanlığı kağıtlarda haykırmaya başladı. Pavkıran bir dağ başı endişesi yayıldı tüm korkaklığıma. Seni yazdım. Sen yazıldın derdimin kaşanesi satırlara. Bir martının donuk heyecanını kışkırttı aklıma gelen tebessümlerin.

    O gün ne mi oldu?

    Seni tüm hassasiyetimle toz kaldıran bir kalabalığa gömdüm. Gece ki aklıma gelişin, gündüz kanımı ısıtan hüzünlü bir dalgınlığa bıraktı kendini. Seni dört duvardan dışarıya, dünyaya taşıran bir inançla sevmeye başladım. Oysa sen kardeş gözlerle kolladın yolumu. Yolum içimi karartan bir sessizliğe çıksa da neşe şaşası gözlerinde kıpırdadı yüreğim.

    O gün şaşkınlığım hadden fazla bir taşkınlık gösterdi. Seni yazdım, yazdıkça anıları büktüm, attım. Seni yazdım, yazdıkça kelimeleri kalbimden söktüm, attım.

    Ben o gün ilk defa seni yazdım. Kelimeler insan gölgeleri gibi çoğalıyordu. Sen, ben yazdıkça uzaklaşıyordun. Uzaklık ölüme yazılmış bir fermanın geleceği yollar kadardı. Taşralı gözlerim yaşarmıştı. Yıllar kangren olmuştu o günümde. Kesmeliydim. Bağırırdım belki ama beyaz çığlıklar sesimin duyulmasını engellerdi.

    O gün sadece seni yazmadım...

    O gün yağmurlu bir ağaç rüzgar mırıldanıyordu. Saçlarına kış tereddüdü karışmıştı. Gözlerin belki de kabusla henüz yarım saat önce açılmıştı. Kalbim hızla çarpıyordu. Ben o gün sadece seni yazmadım..

    Aniden kıpırdadın oysa sen yanımda. Bir kuş gibi. Elini ona salladın. O seni güzel arabasıyla alıp götürdü falanca lüks yere. Bense elimi yoksul cebime götürdüm. Üşüyen bir yalnızlıktı elim. Sen giderken bana alelade ‘’hoşça kal’’dedin. Ben öylece kaldım dudaklarımı titreten şaşkın bir heyecanla.

    Ben o gün sadece seni yazmadım. Aynı zamanda çizdim de.





    Not: Beni yazım hakkında biraz fikirlendirirseniz sevinirim. Teşekkür ederim şimdiden...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sonofperson -- 5 Mayıs 2016; 22:07:57 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jönnnn

    "Anlatım açısından çok başka ???" Derken hocam, anlatım tamamen yazarın çizgisine, kelime seçimine olaya bakış açısına kalmış bir şey...
    Öykü türünde eser veren yazarlara bakarsak hepsinin farklı bir anlatım çizgisi olduğunu görmüyo muyuz ? Aynı şey roman için de geçerli zaten.
    Roman ve öykü, biçim olarak farklılıklar var zaten ama anlatım farklılıkları bu iki türün farklılığı değil yazarın tercihi diye düşünüyorum..

    anlatım açısından derken biraz muğlak olmuş.daha doğrusu ben başka birşey anlatmaya çalışırken yanlış kelime seçtiğim için yanlış anlaşılmışım. biraz açıklayarak düzelteyim.

    anlatımdan kastım yazarın anlatımı değildi.aynı olayı bir romanda anlatmakla bir öyküde anlatmak arasındaki anlatım farkı gibi düşünülebilir.bakıldığında öykü romanın kısa-basit versiyonu gibi algı yaratsa da(biçimsel farklılıklar), bunun dışında her bir cümlenin kurgusu romandaki cümlenin kurgusundan farklıdır.o her bir cümlenin romandakine göre farklı bir anlatımı olur.rasgele seçilmiş bir örnek olarak; belki öykücü yoğun birşeyler anlatmak zorunda olduğu için belki romancı daha fazla hayal ettirebilmek için, belki kafa karıştırmak için, belki de romanda odayla ilgili olay olmadığı için aynı odayı aynı şekilde anlat(a)maz. örnek verdiğim için yazar tercihi gibi görmeye devam edebilirsiniz ancak ben yazardan çok türün gerekliği olduğu için öyle olduğunu düşünüyorum.

    neyse bu saatte de birşey anlatacam diye bu kadar şeyetmeye gerek yoktu.anlatamamış da olabilirim sonuçta öykü de güzel roman da




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.