Şimdi Ara

Paralel evren

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
1
Favori
780
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Paralel verenlere inanıyor musunuz?
    Paralel verenler arası geçiş mümkün mü?

    Ben inanıyorum. Bence paralel evrende yine bizler varız ve farklı hayatı yaşıyoruz. Paralel evrendeki biz ya ruh ya da beden ikizimiz.ordaki yaşadigimiz hayat belki yaşamak belkide yaşamamak istediğimi z bir hayat. Başka bir yönden bakarsak pa. Evrenler arasında hayattan farklı olarak zaman farkı olabilir. Örneğin 3 paralel evrende;
    1. Geçmiş
    2. Şimdi
    3. Gelecek
    Olamaz mı?
    Bu yolla geçiş mümkün se zamanda yolculuk neden olmasın,.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • paralel evrenlere geçiş mümkün solucan deliklerini araştır öğrenirsin
  • çoklu evrenlerle ilgili yeni bir teori var ona benziyor

    Perimeter Ortaklığı Fakültesi’nden Matthew Johnson ve diğer bilim insanları çoklu evren teoreminin hipotezini bilimsel açıdan test edilebilir bir dünyaya taşımaya çalışıyor. Büyük patlamadan önce her şey sadece vakumdu. Vakum karanlık enerji adı verilen bir genişleme alanıyla (Higgs alanı) kaplandı. Sanki bir demlikteki suyun buharlaşırken kabarcıklar çıkarması gibi balonlara ayrıldı. Her balon bir diğer enerjisi az olan vakumu içerdi ve halen hiçlikte değildi. Bu enerji nedeniyle balonlar genişlemeye başladı. Sonunda kaçınılmaz olarak bazı balonlar birbirlerine çarpmaya başladı. Buarada ikinci bir balonun üretilme ihtimali var. Bu balonlar birbirinden ayrı ve seyrekte olabilir ya da aynı bir köpükteki gibi birbirine yakında olabilir. İşte bu balonları her birinin bir evren olduğunu düşünün. Bu resmi canlandırdığınızda sanki köpüklü bir evrenler denizi ortaya çıkıyor. İşte bizim evrenimizin bu evrenlerden sadece biri. Çoklu evren hipotezinde ceviz kabuğundaki kabarcıklar gibi …

    http://www.gercekbilim.com/evren-balon-seklinde-mi-coklu-evren-teorisi-test-ediliyor/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ozzyhawk -- 1 Ağustos 2014; 16:35:44 >




  • Bu konu hakkında forumda yazdığım şeyi buraya tekrar yazıyım.

    Genelde angstrom mertebesinden küçük olan parçacıklara kuantum parçacıklar denir. böyle adlandırılırlar çünkü bu parçacıkların fiziksel özellikleri ve hareket şekilleri, newton'un klasik mekaniğiyle değil de kuantum mekaniği ile hesaplanabilir. kuantum dünyasında bir parçacık, aynı zamanda bir dalga anlamına gelmektedir. De broglie dalga boyu denen dalga denklemi bunu söyler: lamda=planck sabiti/mv . buna göre kütleli her parçacığın bir dalga boyu vardır.

    Ancak belli olasılıklarla belli kuantum durumlarında bulunun bu parçacıkların, üzerinde ölçüm yapılmadan önceki pozisyonu, sahip olabileceği tüm kuantum durumlarının bir lineer kombinasyonu (süperpozisyonu) olarak ifade edilir. ve parçacık üzerinde herhangi bir ölçüm yapmak demek, o parçacığın sahip olduğu bu süperpozisyonu bozmak demektir. çünkü söz konusu parçacık, ölçüm yapıldığı anda sahip olduğu özvektörlerden birine çökecektir(geçecektir). örneğin [sz= 1/2> ve [sz= -1/2> özvektörlerinin lineer kombinasyonu durumunda bulunan bir fermiyon üzerinnde sz(spin z) ölçümü yapıyoruz(bu ölçüm stein-gerlach cihazıyla yapılır). bu ölçümden ya birinci özvektöre ait olan özdeğeri, ya da ikinci özvektöre ait olan özdeğeri buluruz. yani parçacığın durumunu bozarak, onu sahip olduğu özvektörlerden birine çökertmiş oluruz. var olan diğer özvektörün ne olduğu sorusuna ise teorik fizikçilerden farklı yanıtlar gelmiştir.

    kuantum teorisinin babalarından sayılan schrodinger, kendi teorisini meşhur kedisiyle zor duruma sokabilecek kadar cesurdur. schrodinger'in kedisi diye bilinen olayda da bu durum söz konusudur. schrodinger bu düşünce deneyiyle "mikro dünyada geçerli yasaları makro dünyaya uyarlarsak ne olur?" sorusunun yanıtını aramıştır. deneyde mikro dünya ile makro dünya yan yana gelmiştir.

    bugün kabul edilen kophenhag yorumuna göre sadece bulunan özverktöre ait özdeğer geçerlidir ve diğeri varlığını yitirmiştir. pek fazla rağbet görmeyen bir başka kuram ise paralel evrenler kuramıdır. bu kuramda fizikçiler, gözlem yapılmadan önce parçacığın birçok evrende bulunduğunu ve ölçüm yapıldıktan sonra da bizim bu evrenlerden birine girdiğimizi söyler. yani eğer yukarıda anlatılanlarda spin 1/2 bulduysak biz bu evrene girmiş olduk. şayet -1/2 bulsaydık başka bir evrende olacaktık.

    Alıntıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi I am the Danger -- 1 Ağustos 2014; 21:40:16 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: I am the Danger

    Bu konu hakkında forumda yazdığım şeyi buraya tekrar yazıyım.

    Genelde angstrom mertebesinden küçük olan parçacıklara kuantum parçacıklar denir. böyle adlandırılırlar çünkü bu parçacıkların fiziksel özellikleri ve hareket şekilleri, newton'un klasik mekaniğiyle değil de kuantum mekaniği ile hesaplanabilir. kuantum dünyasında bir parçacık, aynı zamanda bir dalga anlamına gelmektedir. De broglie dalga boyu denen dalga denklemi bunu söyler: lamda=planck sabiti/mv . buna göre kütleli her parçacığın bir dalga boyu vardır.

    Ancak belli olasılıklarla belli kuantum durumlarında bulunun bu parçacıkların, üzerinde ölçüm yapılmadan önceki pozisyonu, sahip olabileceği tüm kuantum durumlarının bir lineer kombinasyonu (süperpozisyonu) olarak ifade edilir. ve parçacık üzerinde herhangi bir ölçüm yapmak demek, o parçacığın sahip olduğu bu süperpozisyonu bozmak demektir. çünkü söz konusu parçacık, ölçüm yapıldığı anda sahip olduğu özvektörlerden birine çökecektir(geçecektir). örneğin [sz= 1/2> ve [sz= -1/2> özvektörlerinin lineer kombinasyonu durumunda bulunan bir fermiyon üzerinnde sz(spin z) ölçümü yapıyoruz(bu ölçüm stein-gerlach cihazıyla yapılır). bu ölçümden ya birinci özvektöre ait olan özdeğeri, ya da ikinci özvektöre ait olan özdeğeri buluruz. yani parçacığın durumunu bozarak, onu sahip olduğu özvektörlerden birine çökertmiş oluruz. var olan diğer özvektörün ne olduğu sorusuna ise teorik fizikçilerden farklı yanıtlar gelmiştir.

    kuantum teorisinin babalarından sayılan schrodinger, kendi teorisini meşhur kedisiyle zor duruma sokabilecek kadar cesurdur. schrodinger'in kedisi diye bilinen olayda da bu durum söz konusudur. schrodinger bu düşünce deneyiyle "mikro dünyada geçerli yasaları makro dünyaya uyarlarsak ne olur?" sorusunun yanıtını aramıştır. deneyde mikro dünya ile makro dünya yan yana gelmiştir.

    bugün kabul edilen kophenhag yorumuna göre sadece bulunan özverktöre ait özdeğer geçerlidir ve diğeri varlığını yitirmiştir. pek fazla rağbet görmeyen bir başka kuram ise paralel evrenler kuramıdır. bu kuramda fizikçiler, gözlem yapılmadan önce parçacığın birçok evrende bulunduğunu ve ölçüm yapıldıktan sonra da bizim bu evrenlerden birine girdiğimizi söyler. yani eğer yukarıda anlatılanlarda spin 1/2 bulduysak biz bu evrene girmiş olduk. şayet -1/2 bulsaydık başka bir evrende olacaktık.

    Alıntıdır.

    Bir şey sormak istiyorum yani şimdi biz bilsek de bilmesek de parçacığın belili bir konum ve hızı yok mudur? Yani nasıl oluyor da 2 durumunda aynı anda doğru olduğu sonucuna varıyoruz? Süperpozisyonu açıklayan deney veya geçerli bir teori var mı?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hesher
    Bir şey sormak istiyorum yani şimdi biz bilsek de bilmesek de parçacığın belili bir konum ve hızı yok mudur? Yani nasıl oluyor da 2 durumunda aynı anda doğru olduğu sonucuna varıyoruz? Süperpozisyonu açıklayan deney veya geçerli bir teori var mı?

    Hayır, olay da burada zaten, parçacığın kesin bir durumu yok. Örneğin elektromanyetik dalgalar aynı anda hem parçacık hem dalga özelliği gösteriyorlar. Ne sadece bir parçacık ne sadece bir dalga, her ikisi de.

    Fotonların parçacık özelliğinde olduğunu compton ve fotoelektrik olayları sayesinde biliyoruz. Ancak aynı zamanda dalga olduğunu da çift yarık deneyinde girişim modeli oluşturmasıyla biliyoruz.
  • akcaliberg A kullanıcısına yanıt
    Yani parçacık bize bağımlı yani mutlak olarak bir durumu yok öyle mi? Yoksa bunu sadece biz böyle gördüğümüz için mi söylüyoruz?
  • nedense heissenberg schrödinger gibi tanınmadı
    halbuki belirsizlik ilkesi kedi teorisinin temelidir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hesher

    Yani parçacık bize bağımlı yani mutlak olarak bir durumu yok öyle mi? Yoksa bunu sadece biz böyle gördüğümüz için mi söylüyoruz?

    Bu sorunun mutlak bir cevabı olabilir mi bilemiyorum. Sonuçta biz ne görüyorsak onu biliyoruz. Bizim gördüğümüz süperpozisyon durumu ancak gerçekten de öyle mi, onu parçacığa sormak lazım :)
  • E=h.v=m.c'2

    Devamında kuantum fiziği...Baktığınız herhangi bir madde aslında tam olarak orda değildir!!!..Kuantum ölçeğindede olsa madde kendine eşlik eden dalgayla birlikte hareket eder..De broglie varsayımı ile birlikte bir formüle oturmuştur..Tabi bunlarında devamında belirsizlik ilkesi ve schrödinger'in düşünce deneyi...Schrödinger
    devamını getirmiş ve bu kavramı olasılıklara taşımıştır..Eğer maddeye eşlik eden bir dalga varsa olaylarada etkiyen bir olasılık herzaman vardır...Ancak bir gözlemci olarak herhangi bir gözleme dahil olduğunuzda dalga fonksiyonu çöker ve sadece 1 gerçekliği görürsünüz..Ancak sizin o gerçekliği görmeniz farklı olaylarında yaşanmadığı anlamına gelemez..Bize tamamen paralel olan hatta hemen yanımızda bir sürü evren olabilir..Ancak bizler sadece gözlemci olduğumuz bu evrende sadece bir gerçekliği görebiliyoruz..Belki frekansı farklı olan bir evren bu yüzden geçmiş ya da gelecekte olması mümkün olabilir..




  • Bilim adamları matematiksel olarak mümkün olduğunu söylüyor fakat gözlemsel olarak tek bir kanıt dahi mevcut değil. Dolayısıyla paralel evrenleri varlığı muammadır.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.