Profil: YSNYLCN | DonanımHaber Forum

Şimdi Ara

@YSNYLCN

Takip Et 0 takipçi

Özel Mesaj

20 Ağustos 2011
Tarihinde Katıldı

Takip Ettikleri
0 üye

Görüntülenme
Toplam: 2 (Bu ay: 0)

Fırsat Ekle

Gönderileri

Tümü (6)

Sadece Konular (6)

Sadece Bağlantılar (0)

YSNYLCN (Yasin YALÇIN) · Konu Dışı altına konu açtı. 13 yıl

HOŞLANDIĞIM KIZA AÇILDIM!

Evet, Konu Dışı halkı; sizin için uzun bir hikaye olucak ama tam olmasada, o gün yaşadıklarımı anlatmak istedim. Birazını bugün, birazını yarın yazıcam tarzı atraksiyonlara girmicem. Özet falanda yok. Buyrun:

Ayrıca hikayeyi, pazartesi günü arkadaşların soruları üzerine yazdım. Akşam eve gidince, planladığım konuşmamı ve isterseniz şiirimi yazabilirim.
***

Heyecandan, 25 dakika önce evden çıktım. Dış kapıdan çıktıktan sonra, çevresi çiçeklerle dolu, 2 metre çaplarında, ortasında ağaç yetişen bir yuvarlak yapı var. Orada turuncumsu, çok güzel çiçekler dikkatimi çekti.

Tedbir olsun diye bir tane kopardım ve O'nu durakla evinin arasında yakalamak için yola koyuldum. İyi ki turuncu çiçeği koparmıştım çünkü yolda hiç güzel çiçek bulamamıştım. Oraya vardığımda, kısa kollu gömleğimle, sabahın soğuğunda, neredeyse 20 dakika saklanarak bekledim (1 saat gibi gelmişti).

Kızın evden çıkmasına tahmini yaklaşık 6-7 dakika kala telefonum çaldı, arayan dangoz arkadaşımdı (hep böyle zamanlarda arar). Hemen telefonu meşgule verip, "Aga sakın arama! Sakın!" gibi bir mesaj attım ama arkadaşıma güvenmeyerek telefonu kapattım. Kapattığımda hatırladığıma göre saat 07.28 idi. Kızla belkide konuşmama 4-5 dakika kalmıştı ama dediğim gibi bana 4-5 dakika bile o zaman yarım saat gibi geldiği için acaba bugün burdan geçmeyecek mi diye telefonu mu saate bakmak için açıyordum. Telefonumu ezbere açmaya çalışıyordum, eğer kız geçerse, onu o aradan başka bir yerde yakalamak istemiyordum. Derken, yaklaşık 20 metre ötedeki ağaçların dalları arasından kareli eteği anımsatan (ilk baktığım yere bak) ve tanıdığım bir yürüyüş tarzı ile onun geldiğini gördüm. Kaldırımdan yürüyordu, benim tarafımdaki kaldırımdan yürüyordu, ben taksi durağının arkasında, duvara yaslanarak komiser kolombo pozisyonu almıştım. Bir an elimdeki turuncu çiçek ve o an ki halimle karşımdaki tekel bayici abiyle göz göze geldim. Ama konsantremi dağıtmamalıydım. Kız, karşıdan karşıya, diğer kaldırıma geçiyordu. Ben taksi durağının arkasında ve bir apartmanın sınırları içinde olduğum için önümde yaklaşık 10-15 cm'lik bir bariyer vardı. Ordan ninja kaplumbağa atlayışı yaptıktan sonra, kıza "Bakar mısın?" dedim. Yalnız, eksik birşey vardı. O vakit hiç heyecanlanmamıştım. Yalnız benim bakar mısın dediğim yer ve kızın olduğu yer arasında yaklaşık 3-4 metre var idi. O arayı kızın, ne diyeceğemi neredeyse bilen ama aynı zamanda şaşırmış ifadesi ve benim salakça kızın gözlerine bakma çabasıyla geçmiştim. Gerçekten hayatımın en salakça 3-4 metresiydi. Ve kızın arkasında itin biri vardı. Zaten bu itler hep böyle anları bulurdu. Benim ona seslenmeden önceki anlarda kız, onu sevmeye aynı zamanda uzaklaştırmaya çalışıyordu, köpekte onu yalamaya... Biraz köpeğe küfür eder gibi bir bakışıda atmayı unutmamıştım. Direk mevzuya girdim. Hazırlandığım gibi:

-Çok ani olucak ama, ben senden çok hoşlanıyorum. Senin için ani ama ben yaklaşık 2 yıldır bu anı, bu sahneyi bekliyorum.

Yalnız o an sesim kısıldı ve değişik bir ses çıkardım, boğazımı harkkkkk diye temizlemek istedim ama yapamadım. Sadece nazikçe ıhım yapmakla kaldım. Kız sevimlice bir şekilde gülüyordu ama yüzünde şaşırmış bir ifade de vardı. Ve benim hayallerimi söndüren cevap geldi:

-2 yıl mı?! (ama hakikaten 2 yıl nedir ya) Ama benim erkek arkadaşım var.

2 yıl mı?! dedikten sonra, "Niye bu kadar bekledin, keşke daha önce açılsaydın" gibi şeyler geçiriyor heralde aklından diye geçiriyordum aklımdan, akıl işte saliseler içinde tüm olumlu ihtimalleri önüne diziyor. Ben:

-Seni rahatsız ettiysem özür dilerim.

Galiba O da, "Yok yok" gibisinden bir şeyler söylemişti. Tam hatırlamıyorum.

Biraz ayakta durduktan sonra, birlikte durağa doğru yürümeye yeltendik. O önde, ben arkada, köpek aramızda, bişey demeden durağa yürüyorduk. Köpek onu hâla takip ediyor, hatta edepsizce eteğinden yakalamaya çalışıyor ve kızda haliyle rahatsız oluyordu. Durağa gidene kadar ara ara arkasını dönerek, köpeği ürkütmeye yönelik hafifçe hareketler yaptı. Yüzünde hâlen tatlı bir tebessüm vardı.

Durağa geldiğimizde, muhtemelen köpeğin hareketleri yüzünden, birbirimize hafif ama şiddetli (nasıl oluyor bilmiyorum) bir gülücük attık. Benim için gerçekten önemli bir gülücüktü, sanki yıllardır tanışıyor gibiydik. Durakta minibüsü beklemeye başladık. Bişeyler demem gerekiyordu, aramızda 1-2 metre mesafe vardı. Ve yere bakarak, ayaklarımı evde kalmış, utangaç kızlar gibi yere haşur hışır sürterken, hafif manidar ve hüzünlü bir ses tonu ile:

-2 yıl önce sahilde görmüştüm.

Ve kızdan, hiç beklemediğim ve salakça bir cevap geldi.

-Aaa, nasıl (?) tesadüf?

Evet, ne tesadüftü... yerdeki izmarit çöplerinden birini alıp kızın gözüne sokmak istedim.

Yaklaşık 30-40 saniye geçmediki bir yakarış cümlesi daha kurdum:

-Şimdi daha kötü oldu, elimdeki umuttanda oldum.

Kız bişey demedi, sadece bana manidarca bir bakış attı, gözleri 1-2 saniyede yere manidarca baktı. Sonra o zamana kadar rahat vermeyen köpeği kovma çabalarına yine girişti.

Az biraz sonra karşıdan, elinde evrak çantası ile, iş adamı tipli, 30 yaşlarında bir adam geldi. O an bişey düşünemediğim ve salak salak ortalığı kestiğim için, adamın gelmesinin olumsuz tarafını düşünememiştim. O ana kadar sadece ikimizin olduğu durağa başka biri daha katılmıştı ve ben artık ortaya manidar sözler atamıcaktım. Bu seferde hem adama içimden sövüyor ve gözüne izmarit çöpü sokmak gibi fantezileri ona uyguluyordum.

Neyse ki az biraz sonra da minibüs karşıdan göründü. İkimizde ona binecektik, kaçarı yoktu. Birbirimize tanıdık ama hem de yabancı olduğumuz bu ortamdan çıkmak istiyordum. Zaten en sevmediğim şeylerden biri buydu, birine duygularını açıkladığında hiç bir şey eskisi gibi olmazdı. Minibüs çok fazla olmasada, doluydu. O önce bindi, ben sonra ve adamda sonra bindi, haaa bu arada itte bindi (şaka şaka). O, şöför koltuğunun hemen arkasında, ayakta duruyordu. Ben minibüsün o hal için verdiği durumlardan ötürü, arka taraflara kaymıştım. Bir amca ordan:

-Şurdan bir Edremit uzatır mısın? dedi.

Aklıma, zaten aklımda olan bir şeyi yapmak geldi. "Şurdan bir Edremit uzatır mısın? (biraz bekledikten sonra) Begüm?" böyle yapmayı düşüyordum ama o an çok hızlı gelişti ve söyleyemedim. Sadece:

Şurdan bir Edremit uzatır mısın?

Demekle kaldım. Kendime lanet ettim. Adını bildiğimi görecek ve etkilenecekti ama bir ihtimal daha vardı, daha kendi paramı vermemiştim. Zaten uzun süredir elimde olan paramı verme cesaretini henüz bulamamıştım. Oysa ki bana parayı uzatmamı söyleyen amcadan önce bile o para benim elimdeydi. Tam vermeye yelteniyordum ki, o an durar halde olduğumuzu ve minibüse yolcu alındığını gördüm. Zaten arkalara kaymama gerekenler onlardı ve onların binmesiyle iyice arkaya itildim (galiba 3 kişi binmişti) Onların yüzlerine teker teker balgam atmak istedim ama atma imkanım olsa kendimede atmak isterdim. Havaya atıp, kendi yüzüme şap diye yapıştırma gibi salakça şeyler geldi aklıma (insan aklı işte, hemen herşeye bişey, allam ya) bu salakça fikirlerden sıyrılıp, paramı bizim okulda okuyan, temiz kalpli, bir öğrencinin tıraşında hep kalmış olan, düzensiz sakallı (kabul ediyorum, hayvan gibi sakalı vardı), nur yuzlu bir abicime verdim. Artık istesemde O'nu görme şansım kalmamıştı. Artık arkalarında en arkasındaydım. Zaten bu kaderime lanet etmiştim. Sürekli tekerlek üstündeki, en arkadaki koltuktaki kişilerin ayaklarını koymaları için olan yüksek basamakla, oldukça fazla insanın baskısı üzerinde, arada kalıyordum. Tam bir ızdırap oluyordu, 30 derecelik eğimle, pizza kulesi vari duruyordum, o tümseğin sivri kenar kısmının, ayağımı okula gidene kadar morarttığını belkide hissedebiliyordum. Yanımdaki insanlara arada "ebenin şeyi halimi görmüon mu, biraz kaysana" gibi bakışlar atıyor, bazen ağzımı açıyor, dilimi içerde takla attırıyor ve ağzımda bir süre açık kalıyordu. Ama sonra başkalarının beni izlediğini düşünüp, o saçma halden hemen çıkıyordum. İşte Allah, minibüs ortamında bile aşk acısını böyle unutturuyordu, orda salakça bir şekilde imana gelebilirdim ama gelmedim. Şimdi aklıma geliyor, hemen şükür namazı kılıp geliyorum...

Yolculuk yaklaşık 20 dakika sürmüştü, okulda İstiklal Marşı için toplanan kalabalığı gördüm ve "Bugün pazartesiydi di mi yuaaa" diye içimden geçirip, onlarca kez içimden ağlayan surat yaptım (facete fazla takılmayın ha). Okula yaklaşmışken, 9.sınıf diye tahmin ettiğim bir arkadaşımız "Pardon" dedi. "Bende inicem zaten" deyip, azına çakarım bakışı attım. Hemen yerine oturdu.

İnmemize az bir süre kala, bu seferde inerken, "İyi dersler, begüm" demelimiyim acaba? Gibi şeyler düşünüyordum. Yaklaşık 30 saniye geçmişti ve arkadaki arkadaşımın yüksek dayayışları sayesinde, bir anda, iyi dersler diyemeden kendimi minibüsten inivermiş buldum. Hemen orda apaçi çömelişi yaptım, kulağıma telefonu dayadım ve Sezen Aksu - Unuttun mu Beni? şarkısını dinlemeye başladım, tam nakarata geliyordum ki, "Ben hâla dolaşıyorum aaavaaareeeeee" falan moda girecem hani, romantizm yaşıcam. İstiklal Marşı okunmaya başladı, hemen bir Hitler disiplini ve gururu ile telefonu arkamdaki Avm'ye sertçe fırlatıp, İstiklal Marşını okumaya başladım (yalnız ben okulun karşısındayım ha, 4 şerit yol var arada) tabii ki indikten sonra anlattıklarım olmamış şeyler, inip hemen karşıya geçmiştim ve salakça sırama bulmaya çalışıyordum. Bizim sırayı gördüm ve hemen bir arkadaşıma ense şakası yapıp ortama ayak uydurdum. Unutmuştum, bitmişti, her şey bu kadardı, gayet eğleniyor gibiydim.

Dersimiz bilgisayar dersiydi ve gayet eğlenceli geçiyordu. O an, telefonum açık mı değil mi diye kontrol etmek isterken elime, cebime bir hışımla attığım turuncu, yıpranmış, güzel kokan çiçeğim geldi. Değişik bir duyguyla onu çıkardım ve kıvrılmış yamulmuş yerlerini düzelttim ve bir anne şevkatiyle okşadım, defalarca koklamıştım. Ders bilgisayar olduğu için bütün gün aynı sınıftaydık, onu masamın üstüne koymuştum. Okul bitene kadar orda durmuştu, ara ara alıp koklamıştım, bazende arkadaşlara esprik ama içimde fırtına koparan duygularla "Bak sana çiçek aldım, kanka" gibi şeyler söyledim.

Dersler iyi geçmişti, 6. dersin bittiğinde ve 1 saatlik öğle arasına çıktıktan sonra çiçeğimi unutmuştum. Okulun bitişine kadar dikkatimi çekmemişti. (10 ders var) Onu, son derste, çantamı gitmek için hazırlarken, masanın boğuk boşluğunda görmüştüm. Solmuş ve kararmış... hemen önümde duruyordu. Çantamı ayakta dolduruyordum. Ona, nasıl bir duygu bakıyordum? Yaşayan bilirdi. Aklımdan "Benim gibi soldu işte" gibi, şair şair laflar geçiyordu. Yani kalemi defteri versen orda asrın şiirini yazardım.

Neyse okuldan çıkmıştık, minibüse bindik, evdeyim, bu yazıyı yazdım. Belki yarın aynı durakta, başka şeyler, başka durumlar gelişecekti. Bunu kim bilebilirdi? Bu hikaye burda bitmemişti...

29 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

YSNYLCN (Yasin YALÇIN) · Konu Dışı Özel altına konu açtı. 13 yıl

Şu Cümleyi Tam Çevirebilecek Var Mı?

3 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

YSNYLCN (Yasin YALÇIN) · Konu Dışı Özel altına konu açtı. 13 yıl

Bloğum Nasıl?

5 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

YSNYLCN (Yasin YALÇIN) · Konu Dışı altına konu açtı. 13 yıl

DH YÖNETİCİLERİ ÇOK NANKÖR!

37 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

YSNYLCN (Yasin YALÇIN) · Konu Dışı altına konu açtı. 13 yıl

Firefox FAIL!

8 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

YSNYLCN (Yasin YALÇIN) · Konu Dışı altına konu açtı. 13 yıl

ILLUMINATI ARAŞTIRMA KONUSU

Son zamanlarda "Illuminati, Masonlar, Yeni Dünya Düzeni" gibi birçok terimi duyduk ve kafamızda kendimize göre farklı kaynaklardan bir fikir oluşturduk. Şuana kadar gözlemlediğim Türkçe kaynak olarak bu derin konuları, düzenli, anlaşılabilir, kısa vs. anlatan bir yazı yok. Bize çoğu yeni bilgiyi açıklayan michaelsikkofield bloğunun, yetişkin kişilere göre anlatım ve yazım tarzı dolayısıyla uygun olmadığını ve birçok arkadaşımın bu nedenle ailelerindeki yetişkin insanlara kaynak gösteremediğini gördüm.

Benim amacım ise:

"Illuminati, Masonlar, Yeni Dünya Düzeni" ve daha birçok konuyu düzenli, anlaşılır, kısa ve heryerde yayımlanabilir bir yazı bütünü oluşturmaktır. Böylesi konulara değinildiğinde başkalarının ilk bu yazıyı kaynak gösterebileceği, neredeyse eksiksiz, kitap/sanat eseri tadında bir yazım olması için sizlerinde yardımıyla çalışmaları başlatmak ve başlamak istiyorum. Sizden ricam fazlasıyla geniş çaplı bu konularda güzel bir iş çıkarabilmek adına bu konu altında, yazıyı tamamlamak adına yardımlarınızı esirgememenizdir. Herkesin farklı kaynaklardan bilgiler bulması, burada paylaşması, derlenmesi, toparlanması ve bunların neticesinde konunun tamamlanmasını temenni ediyorum.

Yazının, olanların arasında en iyisi olması için şahsımca bazı metodlar buldum: (isterseniz sizde önerebilirsiniz)

1. Her 2 günde bir belirlenen farklı bir konu (Illuminati kuruluşu, oyun kartları, ufolar vs.) üzerine araştırma yapılır, konu altında sunulur.
2. 2 gün sonunda yapılan araştırmalardan en düzenli, anlaşılır, kısasını vs. anket yoluyla seçilip, yazıya konulur. Diğer 2 gün için belirlenen konu hakkında çalışmalar başlar.
3. Herkesin araştırmalarını konu altına sunabileceği gibi, isteyen kişilerde gönüllü olarak, devamlı, ekip içinde bulunabilir.
4. İstediğiniz takdirde, ekip listesindeki kişiler bölümlere ayrılarak, daha kolay şekilde neticeye varabilir. (örn: imla düzenleme, görsel düzenleme, araştırma)

Eğer böyle bir yazıyı hayırlısıyla tamamlayabilirsek, diğer sitelerde yayılması yardımlarınızla zor olmayacaktır. Ve böyle konularda, -yetişkinlerde dahil- birçok kişi bilgi sahibi olacaktır.

Bu konuda çok kararlı olduğumu ve hiçkimse bile yardım etmese, bu yazıyı tamamlayacağımı söylemek isterim.

Ayrıca yazıya eklememi istediğiniz bir unsur varsa lütfen belirtin.

Ekip Listesi:

1. YSNYLCN

2 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

Hakkında

Konum: Balıkesir,Edremit
Meslek: Öğrenci

Forum İmzası:

KURAL İÇİ OLAN TEK İMZAM BU!

Resimler

https://forum.donanimhaber.com/cache-v2?path=https%3a%2f%2fforum.donanimhaber.com%2fstore%2f29%2fc3%2f67%2f29c367438a0010d65c104d2571006794.jpg&t=1&text=0&width=87

https://forum.donanimhaber.com/cache-v2?path=https%3a%2f%2fforum.donanimhaber.com%2fstore%2f36%2fd5%2fb6%2f36d5b62a5e5f7b45a232a6bf5b3fc1bd.png&t=1&text=0&width=87

https://forum.donanimhaber.com/cache-v2?path=https%3a%2f%2fforum.donanimhaber.com%2fstore%2fc5%2fe3%2f52%2fc5e352d639c2e7765eb5b29120971ab1.jpg&t=1&text=0&width=87

3 Galeride Göster

Temel Bilgiler ve İstatistikler

Aktiflik: Şu anda DH'de değil
Son Giriş: 13 yıl önce
Son Mesaj Zamanı: 13 yıl
Mesaj Sayısı: 1
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 36
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 675 (Bu ay: 13)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 0 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic

Mesajları

İkinci El Referansları