DEAD POETS SOCIETY
ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ
Yönetmen PETER WEİR
Senarist TOM SCHULMAN
TÜR KOMEDİ DRAM
Oyuncular Robin Williams
Yapımcı Paul Junger Witt
Yapım yılı 1989, ABD
Süre 128 dk
. 1950’lerin Welton Akademisi ciddi, disiplinli ve akademik çevrelerde saygınlığı yüksek olan ancak gerikafalılığın iktidarda olduğu bir okuldur. Okul yönetiminin muhafazakar ve ortodoks tavırları okulu öğrenciler için sıkıcı ve bunaltıcı bir yer haline getirmektedir. Fakat yeni İngilizce öğretmeni John Keating’in okula atanmasıyla çok şey değişecektir... Keating öğrencilerine ders kitaplarını yırtıp atmalarını, kalıplaşmış düşünce şekillerinden uzaklaşmalarını ve hayatlarını dolu dolu yaşamalarını öğütlemesiyle okulun statükocu tavrına son derece zıt bir profil çizmektedir. Öğrencilerini şiir ve nitelikli edebi yapıtlarla tanıştıran Keating onların pek çoğu üzerinde derin bir etki yaratır ve onların geleceğe dair hayallerinin şekillenmesini sağlar. Elbette Keating’in yaklaşımının okul yönetimi tarafından farkedilmesi ve üstüne gidilmesi uzun sürmeyecektir. Fakat okul müdürü Nolan Keating’i okuldan uzaklaştırma kararı aldığında hayatlarını değiştirdiği öğrencileri Keating’i savunmak için harekete geçerler. 1989’da dört dalda Oscar’a aday olan Ölü Ozanlar Derneği, Tom Schulman’a En İyi Senaryo ödülünü getirmişti.
FRAGMAN
ELA İLE HİLMİ VE ALİ
YÖNETMEN Ziya Demiral
SENARARİST Ziya Demiral
OYUNCULAR Ece Yüksel Serkan Keskin Denizhan Akbaba
SÜRE 101 dakika
TÜR Dram
IMDB 5.5
VİZYON TARİHİ 14 Nisan 2023
ÖDÜLLER 29. Adana Altın Koza Film Festivali 7 ödül
41. Uluslararası İstanbul Film Festivali 4 ödül
Öğretmen Hilmi ve kendisinden yaşça küçük depremzede eşi Ela arasında geçen bir film. Hilmi hem Ela hem de apartman görevlisi Ali'yi üniversite sınavına hazırlamaktadır. Bu üçlü arasında geçen olayları anlatmaktadır.
ARAB BLUES
Yıllarca Fransa da yaşamış tunuslu bir pisikoterapistin yıllar sonra memlektine dönüp psikoterapi kliniği açmasını konu alan bir film.İlk defa tunusta geçen bir filmi izleyen biri olrak o ülkeyi anlamam açısından faydalı oldu. Benim açımdan en dikkat çekici özelliği hint filmlerinde gördüğümüz durumun aynısıydı. Hit filmlerinde halk hem hintçe hem de ingilizce konuşuyor aynısı bu filmde farklı bir şekilde var , halk hem arapça hem de fransızca konuşuyor. ülkenin bir sömürü olduğunu bu kadarcık şeyden dahi anlayabiliyor. böylesi bir ortamda her şeyin karmaşık olduğu ne kendi kültürünü koruyabilmiş ne de bir başka kültüre tam manasıyla adapte olabilmiş bir ülkede selmanın serüvenin görüyoruz. selma ile görüşen hastlardan ülkenin bu yapısının insanlar üzerindeki durumunu bize gösteriyor. ikilemde kalmalar kendini özgürce ifade edememe var olabilmek için istenmeyen kurallara uymalar. izlemesi keyifli bir filmdi. aranızda izleyenler olursa özellikle sağlık bakanlığındaki memurla ilgili yorumlarınızı bekliyorum. İYİ SEYİRLERRR
Orijinal İsmi: Un divan à Tunis
Süre: 88dk
Yönetmen: Manele Labidi Labbé
Senarist: Manele Labidi Labbé
BU AYKİ OKUMALARIM
Ekim 2024 kitap okumalarım
Bir çöküşün öyküsü Stefan Zweig
Amok koşucusu Stefan Zweig
Akletmez misin ? Muhammed Ceyhan
Bir islamcının 12 eylül hatıraları Adil Akkoyunlu
THE FATHER [BABA]
Orijinal İsmi: The Father
Vizyon Tarihi: 17 Eylül 2021
Süre: 96dk
Tür: Dram
Yönetmen: Florian Zeller
Senarist: Florian Zeller
Yapım: 2020 - Fransa , İngiltere
80 yaşındaki bir babanın ilerleyen yaşından dolayı yaşadığı hafıza kaybı ve ona yardımcı olmaya çalışan kızının hikayesini anlatıyor. Babanın zihninde bize film sunuluyor. İlk başlarda karmaşık gelse de film ilerledikçe daha anlaşılır hal almaya başlıyor. Ailecek izlenebilir bir film. İYİ SEYİRLERRRR
CORSAGE [KORSAJ]
Orijinal İsmi: Corsage
Vizyon Tarihi: 20 Ocak 2023
Süre: 114dk
Yönetmen: Marie Kreutzer
Senarist: Marie Kreutzer
Yapımı: 2022 - Avusturya , Fransa , Almanya , Lüksemburg
Avusturya imparatoriçesinin hayatının 40 yaşından ölümüne kadar olan kısmını hem biyografik hem de psikolojik açıdan bize sunan güzel bir film. Gözler önünde olan bir kadının İmparatoriçe, eş ve bir anne olarak yaşadığı sıkıntılara karşı değişik karakteriyle göstermeye çalıştığı mücadeleyi psikolojik açıdan bize çok güzel sunuyor. Sakin ilerleyen bir film. Özellikle kadınların izlemesini tavsiye ederim . İYİ SEYİRLERRRR
ŞİİRİN RUHU
Ve Kudüs Şehri.
Gökte yapılıp yere indirilen şehir.
Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.
Altında bir krater saklayan şehir.
Kalbime bir ağırlık gibi çöküyor şimdi.
Ne diyor ne diyor Kudüs bana şimdi
Hani Şam´dan bir şamdan getirecektin
Dikecektin Süleyman Peygamberin kabrine
Ruhları aydınlatan bir lâmba
İfriti döndürecek insana:
Söndürecek canavarın gözlerini
İfriti döndürecek insana
Ve Kudüs’ü terk ettiğin o ikindi
Birinci Cihan Harbi günü vakti
Kan sızdırıyor kaburga kemikleri
Karlı dağlardan indirdiğin atların
Bir evde perdeyi indiriyor bir kadın
Mahşerin perdesini kıyametin perdesini
Ağlıyor yere inen saçları
Göğü yırtan kefen beyaz elleri
Ve Kudüs şehri.
Gökte yapılıp yere indirilen şehir.
Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.
Yeşile dönmüş türbelerin demiri
Zamanın rüzgâr gibi esen zehriyle
Ve yatırlar patır patır kaçıyor geceleri
Boşaltıyorlar işgal edilmiş bir şehri boşaltır gibi
Kaçıyorlar Lût şehrinden kaçıyor gibi
Tuz heykele dönüşmemek için Tanrı gazabıyla
Susmuş minarelerin azabıyla
Yıkılmış cami kubbelerinin ıstırabıyla
Ve şehit kemiklerinin bakışı bir başka bakış
Artık burada taş bile durmak istemez
Ve ayı görmek istemez zeytin ağaçları
Eğilerek selâmlamazlar hilâli hurmalar
Artık ne Zekeriya ve ne İsa var
Sararmış bir tomar mı mucizeler
Ölülerin dirilişi şifa veren kelimeler
Ve ne de Miraçtan bir iz
Yerden yükselen kaya
Ve Kudüs şehri.
Artık yer şehri, toprak şehri.
Bakır yaprakların, çelik göğdelerin, acımasız yüreklerin
Demir köklerin, tunçtan ve uranyumdan dalların.
Kurşundan çiçeklerin şehri.
Gülle kusuyor ana rahmi
Bomba parçalıyor beynini bebeğin
Tanklar saldırıyor evlere bir anda ev yok tank var
Uçak var gök yok utanç var
Ve kime karşı bütün bunlar
Masum müslümanlara karşı
Binlerce yıl oturdukları yurtta kalmak isteyenlere karşı
Ve kim tarafından bütün bunlar
Romanın, Babilin, Asurun ve Firavunların
Ve nice milletlerin zulmünü görenler tarafından
Zalime olan öcünü mazlûmdan almak
Zalim olmak ve en zalim olmak
Ve artık ne İbrahim ne Yakup ve ne Musa var
Tersinden okunan Tevrat hükümleri
Karaya boyanmış mezmurlar
Ve Kudüs şehri.
İçiyle ve ruhuyla suskun
Göklere kaçmış hayaliyle
Bir pervane gibi ışığa uçmuş gönlüyle
Bir başka âleme göçmüş hakikati
Tanrı katına varmış
İki elini kavuşturup divana durmuş
Hüküm istemiş
Yeryüzüne yeryüzü kadısına
Hüküm ki:
Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir
Ve haksız yere insan öldürenin cezası ölüm
Ve fitne, arzı fesada verme, daha büyük suç adam öldürmekten
Fitne bastırılıncaya kadar savaşın!
Yeryüzünden fesat kalkıncaya kadar
Ey insanlık, ey insanlar
Ey gündüzden daha gündüz,
Hakikatten daha hakikat
Müslümanlar.
SEZAİ KARAKOÇ
TABULA ROSA
Türk yapımı bir film. Hafızasını kaybeden bir avukatın yaşadıklarını gözler önüne seriyor. Sakin bir izleme keyfi sunuyor. Ailecek izlenecek bir film. Tabuları yıkan , önyargıları silen bir filmi son sahnelerinde de bunu gözler önüne seriyor.
2016 yapımı film
Yönetmen Hatice Memiş |
Senarist Gülin Tokat, Ümit Cihan Canpolat
Oyuncular: Bestemsu Özdemir, Yiğit Kirazcı, Zerrin Sümer
GÜZEL SÖZLER
Aliya İzzet Begoviç ' in
''İki insan aynı yoldan geçer fakat biri tecrübe ve tesirlerle dolu olarak diğeri de sanki gözleri kapalıymış gibi döner. Bu durum, geçtikleri şehir ve manzaralara bağlı değil, onlara bağlıdır.''
KİTAPLARDAN ALINTILAR
Ülkemizde son zamanlarda tartışılan bir konu hakkında Peyami Safa Yedigün gazetesine 5 Temmuz 1933 yılındaki ''KABAHAT BENDE '' yazısıyla günümüzdeki probleme ışık tutuyor.
Köpek şuursuz ve masumdur; halbuki sen şuurlu ve muharrirsin ve şimdiye kadar bir çok insanları kuduz köpek ısırdığını biliyorsun, niçin Türkiye belediyelerini kuduz köpeklerle mücadeleye teşvik etmedin? Fesuphanallah!...Ya Cenubi Amerika'da bir kuduz köpek yaşlı bir kadının bacağını ısırmışsa , kabahat gene mi benim? Elbette, elbette!...Dünyanın her tarafında köpek şuursuz ve masumdur . Eğer sen kuduzun beşeriyete yaptığı fenalıklardan çok mustarip bir adamsan onunla mücadele için beynelmilel bir cemiyet teşkil ederdin ve Cenubi Amerika'da da bir şuben olurdu . Nitekim meşhur Pasteur de senin gibi alelade bir fertti, çalıştı, çabaladı, kuduzun aşısını buldu, şimdi Cenubi Amerika'da bacağı ısırılan yaşlı kadın Fransa'da keşfedilen bu ilaç sayesinde kudurmaktan kurtulacaktır!
görüyorsunuz ki , bizimle hiç alakası olmadığına hükmettiğimiz fenalıklarda bile bir mesuliyet payımız varmış. Bütün memlekete ve insaniyet işleri için bu, böyledir.
''Kabahat bende!'' demeye alışınız. Eğer alışmazsanız bu musahabemi tesirli yamadığım için kabahat bende!
Peyami safa köpek problemi üzerinden dünyada olup biten olaylar açsından üzerimizde mesuliyet olduğunu ve bu konularda elimizden geleni yapmamız gerektiğini ve yapmadığımız takdirde de bu konuda kabahatin bizde olduğunu vurguluyor.
Son Giriş: 15 sa. önce
Son Mesaj Zamanı: 6 gün
Mesaj Sayısı: 43
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 43
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 1.688 (Bu ay: 477)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 15 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Sinema - Dizi - Televizyon - Müzik - Kitap