Ülkemizde son zamanlarda tartışılan bir konu hakkında Peyami Safa Yedigün gazetesine 5 Temmuz 1933 yılındaki ''KABAHAT BENDE '' yazısıyla günümüzdeki probleme ışık tutuyor. Köpek şuursuz ve masumdur; halbuki sen şuurlu ve muharrirsin ve şimdiye kadar bir çok insanları kuduz köpek ısırdığını biliyorsun, niçin Türkiye belediyelerini kuduz köpeklerle mücadeleye teşvik etmedin? Fesuphanallah!...Ya Cenubi Amerika'da bir kuduz köpek yaşlı bir kadının bacağını ısırmışsa , kabahat gene mi benim? Elbette, elbette!...Dünyanın her tarafında köpek şuursuz ve masumdur . Eğer sen kuduzun beşeriyete yaptığı fenalıklardan çok mustarip bir adamsan onunla mücadele için beynelmilel bir cemiyet teşkil ederdin ve Cenubi Amerika'da da bir şuben olurdu . Nitekim meşhur Pasteur de senin gibi alelade bir fertti, çalıştı, çabaladı, kuduzun aşısını buldu, şimdi Cenubi Amerika'da bacağı ısırılan yaşlı kadın Fransa'da keşfedilen bu ilaç sayesinde kudurmaktan kurtulacaktır! görüyorsunuz ki , bizimle hiç alakası olmadığına hükmettiğimiz fenalıklarda bile bir mesuliyet payımız varmış. Bütün memlekete ve insaniyet işleri için bu, böyledir. ''Kabahat bende!'' demeye alışınız. Eğer alışmazsanız bu musahabemi tesirli yamadığım için kabahat bende! Peyami safa köpek problemi üzerinden dünyada olup biten olaylar açsından üzerimizde mesuliyet olduğunu ve bu konularda elimizden geleni yapmamız gerektiğini ve yapmadığımız takdirde de bu konuda kabahatin bizde olduğunu vurguluyor. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bağböcüğü -- 29 Ağustos 2024; 13:34:30 > |
Bildirim