Merhabalar, bir farkındalık çalışması adına uğradım ve hem bilgileneceğinizi hem de yardımlarınızla daha çok insanın yardıma ulaşmasını sağlayacağınızı düşündüğüm bir konu var.
Bu konu ile ilgili Ekşi Sözlük'te de bir başlığım mevcut.
https://eksisozluk.com/entry/147331914 adresinden meselenin tamamına ulaşabilirsiniz fakat forum üyelerine saygının bir gereği olarak konuyu kısaca da olsa açıklamak istiyorum;
"6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun" ve "Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği" adında iki adet güçlü regülasyon var internet üzerinden yaptığımız donanım alışverişlerinde hakkımızı korumak için.
Hepimizin ürün arızası ya da iade isteği gibi durumlarda başını ağrıtan bir satıcı olmuştur mutlaka. Satıcıların bunu neden ve nasıl yaptığına dair konuşacağım aslında; daha fazla ayrıntı isterseniz Ekşi Sözlük'teki içerikten bilgi alabilir, daha fazla bilgi ve materyal arzu ederseniz bana ulaşabilirsiniz. Bu materyaller yalnızca yasal mevzuat değil yakın zamanda Sinerji Bilgisayar ile yaşadığım sorunda kendilerinin takındığı uzun soluklu tavır neticesinde elde ettiğim yığınla yasaya aykırı ifadenin ve niyetin kayıt altına alınmış hâlleridir.
İlk soru: Yeni aldığımız ve ilk denememizde arıza ile karşılaştığımız ya da memnun kalmadığımız ürünler üzerindeki inisiyatifimizin sınırları nereye kadar uzanır?
Neredeyse sınırsızdır, 23 Ağustos 2022'de yayınlanan değişiklikle ilân edilmiş birkaç ürün grubu hariç bütün ürünlerde çok geniş bir manevra alanımız var, bilgisayar temel bileşenleri bahsi geçen ürün gruplarına dahil değil zaten. Sinerji Bilgisayar ile yaşadığım sorunu belgeleriyle uzun uzun anlattığım bir başka Ekşi Sözlük başlığında (https://eksisozluk.com/29-aralik-2022-sinerji-bilgisayar-rezaleti--7517162) ekran kartına "sarf malzemesi" demeye çalışan tipler çıktı, sakın ha firmaların bu iddiasına pabuç bırakmayın. Sarf malzemesinin tanımı bellidir. Neyse, yasa diyor ki; mesafeli sözleşme ile satın aldığın ürünü 14 gün içerisinde hiçbir gerekçe göstermeden iade edebilir ve satıştan cayabilirsin. Ürün arızalıysa bu arızayı gerekçe göstermenize lüzum bile yok. Üründeki herhangi bir ayıptan bahsetmek için tek nedeniniz, o hasarı ürüne sizin vermediğinize ve kutudan o şekilde çıktığına dair bilgi vermek olabilir.
Pekiyi satıcılar ne yapıyor?
Kutusundan çıkarılmış, jelatini sökülmüş, montajı yapılmış, vidayla bir yerlere tutturulmuş ve sarf malzemelerinin paketlendiği ambalajı yırtılarak açılmış ürünü iade almıyor satıcılar.
Gerekçe olarak da "biz bu ürünü tekrar satamayız, siz olsanız bu şekilde iade edilmiş bir ürünü size sıfır gibi satmamızı kabul eder misiniz?" gibi bana kalırsa aşağılıkça bir ifadeye sığınıyorlar.
Neden aşağılıkça diyebiliyorum rahatlıkla, hakaret soruşturmasından korkmadan? Bu ortaya sürülen argümanın zaten yasal mevzuatta yeri yok, iade edilen ürün zaten yasa gereği artık sıfır olarak yeniden ambalajlanıp satılamaz. Bu satıcının etik insafına bırakılmış bir durum değildir; satıcı ürünü iade alır, parayı öder, ürünü artık refurbished olarak satar ve fiyat farkını kendi zarar hanesine yazmakla yükümlüdür. Tüccar bu tür ticari riskleri aldığı için maaşlıdan daha fazla kazanır zaten.
Neyse, yasa bu durumlar için ne diyor pekiyi?
6502 - 48/4'te ürünün mutat kullanımı nedeniyle meydana gelen değişikliklerden ve bozulmalardan tüketicinin sorumlu tutulamayacağı cümlesi olanca açıklığıyla yer alıyor.
Bu durum mesafeli satış sözleşmeleri için geçerlidir tabii, elden aldığınız bir ürünü kontrol etmek, teste tabi tutmak, satıcıdan ürüne dair sunum talep etmek en doğal hakkınız olduğunuz için ürünü direkt aldığınızda bu haklarınızdan feragat etmiş sayılıyorsunuz. Mesafeli satışlarda böyle bir imkân söz konusu olmadığı için bu haklarınızı ürünü aldığınız tarihten itibaren 14 gün içerisinde doya doya kullanma imkânını devlet ellerinize tutuşturuyor.
Yeni soru: Satıcı yasayı ve mevcut durumdaki haksızlığını bal gibi bildiği hâlde neden ısrarla müşterinin talebini reddediyor?
Yanıt: Haksızlığının yasal yollardan tespiti hâlinde uğrayacağı hiçbir ekstra yaptırım yok. İadeyi bugün kabul ederse anakartın 4 bin liralık ücretini ya da ekran kartının 21 bin liralık ücretini ödeyecek, aylar sonra çıkacak bir Tüketici Hakem Heyeti kararı ile kabul ederse yine aynı parayı ödeyecek. Süre 3 ay sürerse tüketici parasını ödediği bir üründen 3 ay hizmet alamamış olacak ve bu durumun satıcı açısından hiçbir yaptırımı yok. Satıcı da bu durumu bildiği için işi yokuşa sürüp tüketicinin yasal süreci işletirkenki nefesinin tükenmesini, "lânet olsun, uğraşmıyorum artık!" demesini bekliyor ellerini ovuşturarak. 10 uyuşmazlığın 2 tanesinde tüketicinin nefesi tükense ve şirket iadeden tamam yırtsa, kalanların 2 tanesinde müşteriye aklınca güzellik yapıp değişim önerse ve yazacağı refurbished zararına karşı satamadığı bir ürün grubundan bir şeyleri müşteriye itelese, kalan 6 tanede de 4 ay boyunca değer kaybetmiş para birimi üzerinden ödeme yapsa onun için fazla fazla kâr zaten.
Öyle de pişkinler ki; Sinerji Bilgisayar beni arayıp "biz süreçte sorumluluk sahibi diiliz ama yine de bir seferlik bir uygulama yapıyoruz memnuniyetiniz için, ürününüzün iadesini kabul edeceğiz ama bize mail yoluyla Hakem Heyeti ve Asliye Ceza Mahkemesi başvurularınızı geri çektiğinize dair belgeleri ulaştırmanız gerekiyor" dedi geçenlerde. Ben gerekçe sorduğumda Hakem Heyeti kararı çıkmadan cayma prosedürünün zaten başlatılamayacağı gibi yalanlar sıraladılar ki ben süreç boyunca iki avukat arkadaşımla sürekli temas hâlinde olduğum için işledikleri 20'ye yakın suçun arasına bir yenisini daha eklediklerini bilerek karşı çıktım yalnızca. Başvurumu geri çekmediğim için kendilerine destek arayüzünden ulaşırken üründe sorunla karşılaştığıma dair yazdığım cümleleri editleyip sonuna değişim ya da onarım talep ettiğim bir cümleyi benim ağzımdan ekleyerek sahte bir evrak yaratmak suretiyle ürünümü garanti servisine teslim ettiler zorla. Çok rahatlar bu süreç boyunca, öyle rahatlar ki... Mail ile bile iletebiliyorlar başvurumu geri çekmem talebini, yazılı olarak kayıt altında olacağını bile bile. Onun ekran görüntüsünü koyayım şuraya da... Sonra atıp tutamasın kimse.
Pekiyi bugün ne oldu? Kendilerine yaptığım arıza bildirimi üzerinden 12 gün geçti ve garanti süresi içindeki onarım süreçleri arıza bildirimi ile başlar. Yine aynı yasal mevzuat, onarım süresi 10 iş gününü geçen ürünler için müşteriye bir muadil ürün tahsis edilmelidir onarım sonuçlanana kadar diye satıcıye bir yeni sorumluluk yükler. Ben bu sorumluluklarını 3 gün önce yazılı yoldan hatırlattım ki yine aynı yasada tüketicinin talep etmemesi durumunda satıcıya verilen sorumluluktan kaçınma hakkına sığınamasınlar. 3 gündür yanıt yok diye telefonla ulaştım kendilerine, umurlarında bile olmadı. "Yardımcı olamayacaklarını" söylemekle yetindiler 3-4 defa kendilerine kanun metnini okumama rağmen. Hatta teknik servis yetkilisi onarımların genelde 25 gün kadar sürdüğünü söyledi, kendisine azami onarım süresinin yasada 20 gün olduğunu hatırlatıp süreyi tekrarlamasını rica ettiğimde hiç çekinmeden "25 gün, evet" diye kestirip attı. fazlasıyla rahattı!
Bakın bunu yalnızca gizli gizli, müşteriyle bire bir kaldıkları alanlarda yapmıyorlar; paylaştığım ilk Ekşi Sözlük linkine tıklayıp bir göz gezdirirseniz piyasadaki bütün büyük donanım mağazalarının web sitelerinde kendi kafalarına göre yazdıkları iptal/iade koşullarına ve mesafeli satış mevzuatına ulaşabilirsiniz. 14 günlük süreyi 7 güne kafasına göre indiren mi dersiniz, cayma hakkının kullanılamayacağı durumlara "gerekçenin X Bilgisayar tarafından uygun bulunmaması" gibi bir madde ekleyen mi dersiniz, 23 Ağustos değişikliğinde eklenen cayma hakkı istisnalı ürün gruplarına depolama birimlerini ve işlemcileri kafasına göre ekleyen mi dersiniz...
- - - - - - - -
Pekiyi biz ne yapmalıyız?
Elimde Sinerji Bilgisayar ile yaptığım bütün yazışmaların dökümleri var, en geç bir ay sonra Hakem Heyeti eliyle yazılacak haklılık kararım cebimde olacak, işledikleri suçların devlet tarafından tanınır ortamda kayıt altına alınması için Hakem Heyeti sonucu için elzem olmasalar dahi çoğunu Hakem Heyeti başvuru dosyasına elden bile eklettim.
Birkaç gündür herkes tarafından görünür bir hâlde, Ekşi Sözlük başlığımda bütün meşhur donanım satıcılarının web sitelerine koydukları o koşulların ekran görüntüleri mevcut.
Satıcılar ile bu problemi yaşayan çok sayıda forum sakini olduğuna inanıyorum, onların da ellerinde nedensiz cayma hakkını kullandırtmama sürecine dair yazılı materyal vardır muhakkak.
Bunları toplayıp önce CİMER aracılığıyla Ticaret Bakanlığı'na şikâyette bulunmak, durumun yaptırımsızlık ve denetimsizlik nedeniyle sistematik bir yıldırma politikası hâlinde bütün satıcılar tarafından benimsenen bir uygulamaya dönüştüğünü anlatmak mühim tabii. Sonrasında örnek bir olay ve firma seçerek o firmayı nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla dava etmek ki bunun için aynı satış sezonu içinde 5-10 müşteriye aynı zorluğu çıkarmış olduklarına dair materyal edinmemiz gerekecek, oradan alınacak bir emsal karar ile bundan sonra yapılacak her mesafeli satış sözleşmesinde satıcının kötü niyet girişimlerinin önünü tek bir gerekçeli karar kâğıdıyla kesmek işin nihai ve "emeğin yemeği" kısmı olacak.
Bu hareket için desteklerinizi bekliyorum, hepinize keyifli akşamlar dilerim.
Yeni Gelişme: Kartım ellerine ulaşmış ve kutusunda tek bir hasar olmayan, bütün belgeleri jilet gibi kendilerine teslim edilen kartın üzerinde hasar varmışmış. Tabii ki bunun nasıl yapıldığı hakkında akıllarınıza gelen şey benim de aklıma geldi. Mahkemeler bu durumlarla zaten karşılaşıyor ve talimliler. Bu bahaneyle servise gönderip oradan karar bekleyeceklermiş. Devam etsinler, bunları da kayıt altına alıyorum tabii ki. Bunların hepsi mobbing için işledikleri bir yeni cürüm olarak dosyaya girecek.
ön not: Büyük/küçük harf meselesi için herkesten özür diliyorum, epeyce uzunca bir metin ve Ekşi Sözlük'te açtığım başlıktan alıp düzenlediğim paragrafları paylaşmak durumunda kaldım burada, vakitten ve enerjiden tasarruf edebilmek adına. Hâlâ Hakem Heyeti ve suç duyurusu prosedürleriyle uğraşıyorum ve yazarlardan gelen mesajlara yanıt vermeye çalışıyorum bir yandan. Tekrardan affınıza sığınıyorum.
sektörün genelini ilgilendiren, hakkında farkındalık yaratılması gereken bir konudan bahis açmak istiyorum.
meselemi ayrıntılarıyla anlatmadan önce uzun uzun okumayanlar için ayrıntısız, kaba bir özet geçiyorum:
mesafeli sözleşme ile satın aldığım ekran kartını nedensiz iade hakkımı kullandırtmayıp doa raporu için servise gönderme fikrinde ısrar ediyorlar, yasadaki maddeleri açıklamama rağmen elden satış prosedürünü işletmeye çabalıyorlar. bu öyle atla deve bir mesele değil, her gün yüzlerce insan yaşıyor benim yaşadığımı ve mağduriyeti bir şekilde çözülüyor hakem heyeti marifetiyle.
sanal mağaza ve mesafeli satışlar konusunun genel bir yarası bu mesele, artık yetkililerin ve müşterilerin bu konuyla ilgili firmalara baskı kurmasının vakti geldi de geçiyor bile.
elektronik ürünlerde "ürünü satın alıp iş gördükten sonra iade etme" gibi bi suistimal furyası var, firmalar da bu suistimalin finansal yükünü sırtlamaktan kaçındıkları için yasayı uygulamama gayretindeler. iade hakkınızı ancak tüketici hakem heyetleri ya da tüketici mahkemeleri yoluyla kullanabiliyorsunuz, kaybettiğiniz zamanı ya da enerjiyi kimse size geri vermiyor. bu işlerle uğraşmayı gözü kesmeyen ya da haklarından haberdar olmayan müşteriyi sindirip sömürmek de firmaların en sık yaptığı iş.
bu konuyla ilgili ya eli yüzü düzgün bir yasal düzenleme getirilmeli ya da mevcut düzenlemede bu tür uyuşmazlıklardaki fire riskini satıcının üstlenmesi gerektiği fikrinin arkasında sıkı sıkıya durulmalı, aynı konudan birkaç defa hakem heyetine şikâyet edilip haksız bulunan firmalara ağır cezalar verilmeli. bununla ilgili ticaret bakanlığı'na başvurumu yapacağım, uyap üzerinden de yasal haklarımı kullanmama engel oldukları ve birazdan anlatacağım süreç dahilinde beni yanlış yasal bilgilendirmeye bile isteye maruz bırakmak suretiyle nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacağım. yargı makamları karar verecektir tabii sonuca.
gelelim benim meseleye;
24 aralık gecesi internet mağazasından amd radeon rx 6700 marka ve model ekran kartı için sipariş verdim. 27 aralık öğleden sonrası kart elime ulaştı ve yeni sistemimin anakartı henüz gelmediği için ekran kartını eski sistemime takarak denemek istedim. eski sistemimdeki gtx 970 ile hiç yaşamadığım bir problemle karşılaştım; yük altındayken 15-20 saniyede bir frekans ve voltaj sıfırlanyordu, oyunlarda ya da yüksek çözünürlüklü videolarda ses anlık olarak kesilip geri geliyordu. kasam hdmi üzerinden televizyonuma bağlı ve hem sesi hem görüntüyü televizyondan alıyorum.
konuyla ilgili reddit'ten, teknoloji forumlarından, amd forumlarından ve youtube'dan uzun uzun kurcalamalar yaptım; çok sayıda insan bu sorunu yaşamış, bazıları farklı driver kurarak geçici olarak çözmüş ya da bazıları ekran kartının rölanti frekansını yükselterek birkaç saatliğine çözebilmiş. sonrasında sorun tekrarlıyor, amd yaklaşık 2 yıldır bu konuyu çözüme kavuşturabilmiş değil. bir önceki seri ekran kartlarında da benzer problem mevcut.
akşam saatlerinde sinerji bilgisayar'ı arayıp teknik destek almak istedim ancak mesai saatleri dışında telefon ile ulaşamadığımı fark ettim. dün öğle saatlerinde tekrar arayıp durumu anlattım, teknik servisle görüşmeleri ve konuyla ilgili bilgi almaları için siteden destek kaydı oluşturmamı söylediler. akabinde destek kaydını oluştururken avantajlı fiyatla aldığım bu üründen performans olarak memnun olduğumu ve oturduğum yerden bu problemi çözebileceksem böyle devam etmek istediğim, aksi durumda arıza ya da onarım gibi garanti süreçleriyle uğraşmadan 14 günlük nedensiz cayma hakkımı kullanmak istediğimi söyledim. tabii ilk aşamada cayma hakkımı kullanma ihtimâlim pek masada olmadığından sorunun çözümüne odaklıydık. ısrarla eski sistemimdeki konfigürasyon soruldu, anlattım, eski ekran kartımın bu sorunu yaşatmadığını anlattım.
vakit ilerleyip çözümsüz kalınınca kartı iade için sürat kargo'ya teslim ettim kendilerinin verdiği kod ile. yeni ekran kartımı da kendilerinden seçmek istediğimi iletip sürecin bir an önce tamamlanmasını rica ettim ki önümüzdeki hafta anakartım elime ulaştığında yeni ekran kartımı da kullanmaya başlamış olayım.
işte burada sorun patlak verdi; "kutusu açılmış, montajı yapılmış ve satılabilirliği bozulmuş" ürünü iade alamayacaklarını, marka garantisi sürecini işletmek durumunda olduklarını söylediler. sonra kendilerine garanti sürecini değil 6502'deki koşulsuz cayma hakkımı kullanmak istediğimi söyledim ancak entry'nin başında belirttiğim gibi bana elden satış prosedürünü dayatmaya çalıştılar.
sayısız kez kendilerine ilgili mevzuatın bölümlerinin ekran görüntülerini, linklerini yollamama, alıntılamama rağmen oralı olmadılar. şikâyette bulunacağımı ve konuyla ilgili farkındalık yaratmak için bütün yolları deneyeceğimi ilettiğimde marka itibarlarına zarar verme ihtimâlime karşı dava açma haklarının olduğunu hatırlattılar. ben konuya itibarlarına zarar verecek bir iddiayla, iftirayla ya da hakaretle değil elimdeki yazışmalarla ve yasanın bana verdiği hakları kullanma iddiamla dahil olduğum için son derece rahat olduğumu defaatle ilettim kendilerine.
bu konuşma içerisinde bana iadeyi kabul almama gerekçesi olarak kendi sitelerindeki mesafeli satış sözleşmesini gösterdiler ve yasaya aykırı madde içeren sözleşmelerin yok hükmünde olacağı bilgisinden habersizcesine nedensiz cayma hakkının 14 günden 7 güne indirildiği, 23 aralık 2022 tarihinde yapılan değişiklikle cayma hakkı kaldırılan ürün gruplarının arasındaki "bilgisayar, sarf malzemesi" ifadelerinin yanına "bilgisayar parçaları" ifadesinin de sıkıştırıldığı sözleşmeye razı gelmemi istediler.
hatta şöyle gülünç bir şey yaşandı; mesafeli sözleşmeler yönetmeliğinin 8. maddesi uyarınca ürünü iade alamayacaklarını ilettiler benimle mevzuat yarıştırma hevesine girip ancak bir taraftan avukat arkadaşımla irtibat hâlinde olduğumdan habersizlerdi. ilgili yönetmeliğin 8. maddesi satıcının tüketiciyi bilgilendirme yükümlülükleri bölümünün son maddesi ve cayma hakkıyla alâkalı tek cümle yok. cayma hakkı 9. maddede başlıyor ve 15. maddedeki cayma hakkı istisnalarında tüketicinin cayma hakkından yararlanamayacağı durumlar belirtiliyor. tabii ki o durumlar arasında bana uyan bir şey yok. bayağı bayağı kurumsal kimlikle bana yanlış yasal bilgilendirme yapıp benden haksız kazanç sağlama girişimi olduğu iddiasıyla "nitelikli dolandırıcılık" başlıklı bir suç duyurusunda bulunmayı da plânlamaktayım. evet, destek arayüzünde benimle yazışan personelin kurum adına yazdığı ve özel kimliğini değil kurumu bağlayan bir görüşme yürüttüğümüzü bilgisini kendisinden ısrarla teyit ettim ki yazışmaları her yerde paylaşabileyim.
buralara kadar üşenmeyip gelebilen olursa ve yazışmaları okumak isterse dökümü pdf hâlinde buraya yüklüyorum.
https://dosya.co/5cariokgx7cg/2022-12-29_14_24_28-Destek_Bildirimi__19078___Sinerji_Bilgisayar.png.html
https://dosya.co/zybqj29k6052/Sinerji_Destek_Yaz%C4%B1%C5%9Fmalar.pdf.html
https://dosya.co/4f7n09q0clzt/SikayetSonuc.pdf.html
yazışmaları aşağıdan yukarıya doğru okursanız doğru kronolojiyi takip etmiş olacaksınız.
destek görüşmesine ne kadar nezaketle ve çözüm arzusuyla başladığımı göreceksiniz.
firma destek arayüzünden "siz bize sorun olduğunu söyleyerek başvurdunuz, şimdi sorundan değil nedensiz iade etmek istediğinizi söylüyorsunuz; hakem heyeti ile bu yazdıklarınızı paylaşacağız" kabilinden bir mesaj yollamış. neremle güleceğimi şaşırdım. hayır, bir de kendilerine şimdi de belirttim "ben sorun var diye yazdım ve oturduğum yerden çözülseydi paşa paşa kullanırdım o kartı fakat siz çözümü sunamadığınız için 14 günlük yasal süre içinde nedensiz cayma hakkımı kullanıyorum." diye. hatta üzerine balçık sıvanmış hâlde bana teslim edilen bir ekran kartını "keyfim öyle istedi" diye iade etme hakkını da yasaların bana tanıdığını ancak kendilerinin şu anda bu hakkımı kullanmama engel olduğunu da ekledim.
- - - - - - - - - - - - - - - -
neyse efendim, benim konum özelinde böyle bir tatsızlık olsa da sektör geneli için böyle durumlardan doğan kayıplardan kaçınmak için haklarını bilmeyen ya da haklarını kullanma konusunda gerekli cesareti, inadı ve zahmeti göstermekten imtina eden müşterilerin haklarını kullanmasına zorluk çıkaran firmalar sektörün genel eğilimini temsil ediyor. firmaların tamamından bu konuyla ilgili web sitelerinde açık beyan, mesafeli sözleşmelerdeki nedensiz cayma yükümlülüklerini yerine getirmemeleri durumunda önlerine koyulabilecek bir "bak, böyle demiştiniz" belgesi beklenmeli müşteriler tarafından da yasa koyucular tarafından da.
konu sinerji bilgisayar'dan çok daha büyük.
benim konum belki birkaç günlük hır gür ile ya da
birkaç ay ses fonksiyonu düzgün çalışmayan bir ekran kartına mahkûm olarak
sürdürdüğüm bilgisayar kullanımım ardından lehime çözülecek ve bu sözlükte
bugüne kadar okuduğum sayısız rezalet arasında en zayıf olanlarından olabilir.
sektörün genelinde bütün firmaların bu yasa tanımazlığı son ana kadar
sürdürmesi ve müşterinin sinmeyip üste çıktığı noktada topu hakem heyetine atıp
hakem heyeti kararının sonunda da hiçbir ekstra yaptırıma uğramadan sadece
haftalar ya da aylar öncesinde ödemesi gereken bir parayı ödeyerek elini yıkayıp
çıkması büyük bir rezalet. cayma hakkı uyuşmazlıklarındaki mevzuatın
işletilmesine dair bilgi ve emsal durum gözlemi için gelenler için de işlevsel
bir başlık olduğuna inanıyorum
bunun.
1+1 ya da 2+1 tavsiye...
Merhabalar, kasamı uzun zamandır televizyona bağlıyorum ve televizyonu bir monitör olarak kullanıyorum ancak bir süre sonra artık televizyonu aynı zamanda speaker olarak kullanma fikri tatsız gelmeye başladı.
Epey kalitesiz olsa ve yüksek seste fena hâlde cızırdasa bile şiddetli ses verebilen bir televizyondan bahsediyorum ve onun şiddetinin üzerinde bir ses alabileceğim, bu şiddette cızırdamayacak bir speakera ihtiyacım var.
Mutfakta çalışırken ya da banyodayken tekini yanıma alabilmem epey güzel olurdu, bu yüzden Bluetooth özelliği tercih sebebi benim için.
Öyle Hi-Fi ses düşkünlüğüm yok, yanarlı dönerli tasarıma ihtiyacım yok; televizyonunkinden daha şiddetli ve temiz bir sese ihtiyacım var yalnızca.
500-600 liranın üzerine de çıkamayacağım tabii bu ürün için. Marka kalitesinden ziyade işleve önem verdiğim için Logitech vb. markalar yerine aynı paraya daha fazla ses şiddeti ve mid kalitesi verebilen bir şeyler önerirseniz müteşekkir olurum.
Cümleten keyifli akşamlar dilerim.
Merhabalar, telefon mevzuundan hiç haz etmiyorum ve uzun yıllardır bir şekilde kullandığım Galaxy S7 artık hem şarj(günde 3 şarj ancak kurtarıyor) hem de depolama(telefonumda elzem olan 5 tane uygulama yüklü yalnızca ve gün içinde defalarca yetersiz depolama uyarısı aldığım için WhatsApp loglarıma ve backup dosyalarıma kadar silmek durumunda kalıyorum) olarak iflas ettiği için telefon mevzuuna girmek durumunda kaldım yine.
Yaş kemâle erdikçe "abi bunun grafik işlemcisi daha iyi yaaa" gibi heyecanlarımı epeyce yitirip sosyal işlevlere odaklanmaya başladım. Beklentilerimden ve gözüme kestirdiğim alternatiflerden bahsedeyim, konuya hakim arkadaşlar gözden kaçırdığım artıları ve eksileri belirtirse ona göre hareket edeyim.
Yanarlı dönerli ekran, yanarlı dönerli tasarım, haddinden fazla incelik, uçup kaçan işlem platformu, premium materyal gibi hiçbir beklentim yok.
- Depolama yetersizliğinden dilim yandığı için 128 GB depolamadan kapıyı açmak istiyorum.(nand becerileri ikinci planda ama yazma hızı yüksek olursa daha bir tatlı olur tabii)
- Gün içinde şarjsız kaldığımda kısa süreliğine bulduğum 220v imkânından maksimum verimi almak istiyorum, bana günü kurtaracak kadar hayat vermesi epeyce önemli. Olabildiğince hızlı şarja ve yavaş tükenen, büyükçe bir bataryaya ihtiyacım var.
- Kamera konusunda o paraya en fazla ne alınabiliyorsa onu alabilmek istiyorum. Elbette o paranın satın alabildiklerinin farkındayım ve gece vakti kaymak gibi video çekmek gibi ütopik beklentilerim yok ama gün içinde çektiğim herhangi bir fotoğrafın "özenilmiş" görünmesini isterim açıkçası. Başarılı ışık yönetimi, sağlıklı çalışan bokeh algoritması, sallantıları belli oranda kompanse eden bir EIS(OIS olmaz bu paraya, farkındayım), kapalı ortamda en azından çamur gibi fotoğraf vermeyecek büyüklükte bir sensör gibi meydan okumadan ziyade iş görecek özellikler peşindeyim.
- Televizyona stream yapmak istediğimde zırt pırt frame atlamaları ve çamur gibi bir görüntüyle, bluetooth eşlemesi yaparken cihaz bulamama ya da stabil bağlantı sağlayamama gibi sorunlarla, S7'deki gibi leş ayarda parazitli ses kayıtlarıyla, WIFI bağlantımın gün içinde kendi kendine kopup gelmesi ya da yeniden bağlantı gerektirmesi gibi sıkıntılarla karşılaşmak istemiyorum. Burası tam olarak "dandik/kaliteli" çizgisi benim açımdan.
- Always On Display gibi, işlevsel fotoğraf ve video editleme araçları gibi, dahili ekran capture fonksiyonu gibi türlü çeşit minnoşluk beni epeyce mutlu eder ama olmazsa ölmem. :)
Şu ana kadar "hıımm... iyi gibi..." diyerek incelediğim birkaç telefon modeli var; Realme 7 Pro, Redmi Note 10 Pro, Poco X3 Pro ve TCL 10 Pro.
Benim haberdar olmadığım başka modeller varsa belirttiğim kıstaslar dahilinde radarımdaki telefonları dövecek, o önerilere de kesinlikle açığım. Paket olarak en iyi olduğuna emin olduğunuz telefonun yalnızca yazmanız da mutlu edecektir, nedenleri açıklayarak kıyas yapmanız da. Keyifli günler dilerim herkese. :)
İç Piyasada Mini-ITX Kasa Sıkıntısı
|
|
|
Cevap: DAN Cases A4-SFX
|
Galaxy S7 arka cam tuz buz...
|
|
Meslek: Opera Sanatçısı
İlgi Alanları: opera, basketbol, teknoloji
ASUS Z97I /\ Intel I5 4570(stok fan) /\ ASUS GTX 760DirectCU II /\ RipjawsX-1866 2x4 GB CL9 /\ Sandisk Extreme 120 GB /\ XFX XXX Edition 650W /\ Cooler Master Elite 130 |
Son Giriş: 10 sa. önce
Son Mesaj Zamanı: 2 hafta
Mesaj Sayısı: 183
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 218
İkinci El Bölümü Mesajları: 27
Konularının görüntülenme sayısı: 9.819 (Bu ay: 347)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 105 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Donanım / Hardware