Şimdi Ara

ROLE PLAYING OYUN TAVSIYELERI (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
54
Cevap
0
Favori
23.422
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Rica ederim. Devam edeyim ama belirtmeliyim ki kafamda bir RPG/FRP sınırı çizip de sana anlatmıyorum. Yani yazdıklarımı okusan da hâlâ eksik kalmış taraflarımız olabilir, benim yazım sana tamamiyle yetecek bir rehber olamayabilir. Şık şık anlatmak yerine kendimce anlatmaya çalışacağım.

    Tomb Raider RPG değildir. Neden dersek, oyunda ne yapacağın ve yaptığında alacağın sonuç bellidir. RPG'de karakter FRP'deki gibi olmasa da tercihlerini özgürce yapmalıdır. Ancak RPG'ler bilgisayar ortamında gerçekleştiğinden ve ortada bir DM olmadığından inisiyatife bağlı kararlar verilmemiz mümkün değildir. Örneğin atıyorum monk classlı karakteriniz ile birini kovalıyorsunuz ve yüksek agile özellikleriniz, trumble kabiliyetiniz ile aradaki farkı kapatmak için ormandaki bir ağaçtan hız alıp çok daha hızlı koşmak istiyorsunuz. Yani siz ekstra bir şeyler istiyorsunuz. RPG size bunu yaptırmaz, her ne kadar özgür tercihler yaptırsa da özgür hareketlere imkân tanımamaktadır. Ama FRP olsa yapmak istediğimiz şey imkânsız da olsa(gerçi DM'nin katılığına bağlı) en azından zar atmak durumu vardır. Gerçek hayatta deneyebileceğimiz ama başarıya ulaşamayacağımız her şeyi FRP bize yapma şansı verir. Her şey zarlara bağlıdır. Ve niye zar attıysanız o başarı için gereken sayıya. Sana nasıl anlatayım ki Düşündükçe heyecanlanıyorum, nereden başlayacağımı kestiremiyorum. Şuan nerede yaşıyoruz? Dünyada değil mi. FRP de koskoca bir dünya işte. İster hazır karakterleri istersen de baştan yarattığın/çizdiğin(bizim bölüm grafik olunca sanat eseri gibi çizimler ortaya çıkmıyor değil) karakteri yalnızca yönlendirmiyorsun. O artık sen oluyorsun. Gerçek hayattaki karakterini siliveriyorsun, Alignment ve Class'ın ile çakışmayan, birebir örtüşen kararlar veriyorsun. Birilerine FRP'deki karakterini ve yaptıklarını anlattığında seni çift kişilikli bile sanabiliyorlar(Anneme selam ederim.) Bazen metroda çok konuşan birine Power Word: Geber ya da kırmızılar içinde sarışın güzel bir hatuna(hayalimdir) Power Word: Soyun demek geliyor içinizden. Bazense babanıza Power Word: Harçlık ver diyesiniz... Korkmayın, geçicidir.

    Özdeşleştirmek konusuna geçiş yapabiliriz. Kendinizi yönettiğiniz karakterin yerine koyduğunuzda onun gibi düşünürsünüz ve size oyunun ya da DM'nin elverdiğince bazen zoraki de olsa karakterinizin yapısına göre hareket edersiniz. Ancak özdeşleştirdiğiniz karakter için bir Jansay, bir Dave artık yoktur. Yeni bir karakter, yeni bir olaylara bakış açısı, yeni bir beyin vardır. Tomb Raider'da Lara Croft'u oynatırsınız, GTA'da size hazır sunulmuş olan karakteri. Biraz zorlansa bu tez yıkılacak gibi gözükse de kendiniz ne olacağını karar veremediğiniz ancak yöneteceğiniz karakteri seçtiğiniz hiçbir oyun RPG sayılmaz. Ben bilgisayar oyunları dışında oyunculuk pek yapmadığımdan FRP'yi sana ancak DM gözünden anlatabilirim. Diğer arkadaşlar daha verimli olabilir.

    FRP'yi FRP yapan DM'dir. Başarılı bir DM kız arkadaşınız ile ayrılmanıza, sınavlarınıza külli iradeniz ile gitmemenize, işi asmanıza veya rutin sağlık kontrolüne gitmemenize neden olabilir. Yanlış anlaşılmasın bu DM'nin başarısı değil Saydıklarım tecrübe ile sabittir. Powerplay olayından kendini soyutlamış oyuncular ile zeki ve akıllı, dersine çalışmış, en basit anlamda bütün oyunculardan daha oyuna hakim, daha zeki ve sorularına tam yanıt veren bir DM, FRP'de geçen mavra muhabbetin tozunu attırabiliyor. Gülmekten alt komşunun sandalye vurmalarına kadar gidebilecek anlar yaşadığımız çok oldu. Eve kapanıp 4 gün boyunca uyku ve çiş molası hariç(yemekleri kartların başında yiyorduk, çoğunda yağ lekeleri duruyor) oyunun başından kalkmadığımız oldu.


    Ben FRP ve RPG'yi tarafsız bir gözlem ile sana anlatmış olamadım, kusura bakılmasın. Daha fazlasını da yazasım gelmedi yoruldum. İyisi mi soru cevap yöntemiyle gidelim çünkü konu FRP olunca susmuyorum, konudan çok uzaklaşıyorum.




  • böh ammada yazmışın hepsini okuyabilen varmı?
    quote:

    Orjinalden alıntı: Dave Mustaine

    Rica ederim. Devam edeyim ama belirtmeliyim ki kafamda bir RPG/FRP sınırı çizip de sana anlatmıyorum. Yani yazdıklarımı okusan da hâlâ eksik kalmış taraflarımız olabilir, benim yazım sana tamamiyle yetecek bir rehber olamayabilir. Şık şık anlatmak yerine kendimce anlatmaya çalışacağım.

    Tomb Raider RPG değildir. Neden dersek, oyunda ne yapacağın ve yaptığında alacağın sonuç bellidir. RPG'de karakter FRP'deki gibi olmasa da tercihlerini özgürce yapmalıdır. Ancak RPG'ler bilgisayar ortamında gerçekleştiğinden ve ortada bir DM olmadığından inisiyatife bağlı kararlar verilmemiz mümkün değildir. Örneğin atıyorum monk classlı karakteriniz ile birini kovalıyorsunuz ve yüksek agile özellikleriniz, trumble kabiliyetiniz ile aradaki farkı kapatmak için ormandaki bir ağaçtan hız alıp çok daha hızlı koşmak istiyorsunuz. Yani siz ekstra bir şeyler istiyorsunuz. RPG size bunu yaptırmaz, her ne kadar özgür tercihler yaptırsa da özgür hareketlere imkân tanımamaktadır. Ama FRP olsa yapmak istediğimiz şey imkânsız da olsa(gerçi DM'nin katılığına bağlı) en azından zar atmak durumu vardır. Gerçek hayatta deneyebileceğimiz ama başarıya ulaşamayacağımız her şeyi FRP bize yapma şansı verir. Her şey zarlara bağlıdır. Ve niye zar attıysanız o başarı için gereken sayıya. Sana nasıl anlatayım ki Düşündükçe heyecanlanıyorum, nereden başlayacağımı kestiremiyorum. Şuan nerede yaşıyoruz? Dünyada değil mi. FRP de koskoca bir dünya işte. İster hazır karakterleri istersen de baştan yarattığın/çizdiğin(bizim bölüm grafik olunca sanat eseri gibi çizimler ortaya çıkmıyor değil) karakteri yalnızca yönlendirmiyorsun. O artık sen oluyorsun. Gerçek hayattaki karakterini siliveriyorsun, Alignment ve Class'ın ile çakışmayan, birebir örtüşen kararlar veriyorsun. Birilerine FRP'deki karakterini ve yaptıklarını anlattığında seni çift kişilikli bile sanabiliyorlar(Anneme selam ederim.) Bazen metroda çok konuşan birine Power Word: Geber ya da kırmızılar içinde sarışın güzel bir hatuna(hayalimdir) Power Word: Soyun demek geliyor içinizden. Bazense babanıza Power Word: Harçlık ver diyesiniz... Korkmayın, geçicidir.

    Özdeşleştirmek konusuna geçiş yapabiliriz. Kendinizi yönettiğiniz karakterin yerine koyduğunuzda onun gibi düşünürsünüz ve size oyunun ya da DM'nin elverdiğince bazen zoraki de olsa karakterinizin yapısına göre hareket edersiniz. Ancak özdeşleştirdiğiniz karakter için bir Jansay, bir Dave artık yoktur. Yeni bir karakter, yeni bir olaylara bakış açısı, yeni bir beyin vardır. Tomb Raider'da Lara Croft'u oynatırsınız, GTA'da size hazır sunulmuş olan karakteri. Biraz zorlansa bu tez yıkılacak gibi gözükse de kendiniz ne olacağını karar veremediğiniz ancak yöneteceğiniz karakteri seçtiğiniz hiçbir oyun RPG sayılmaz. Ben bilgisayar oyunları dışında oyunculuk pek yapmadığımdan FRP'yi sana ancak DM gözünden anlatabilirim. Diğer arkadaşlar daha verimli olabilir.

    FRP'yi FRP yapan DM'dir. Başarılı bir DM kız arkadaşınız ile ayrılmanıza, sınavlarınıza külli iradeniz ile gitmemenize, işi asmanıza veya rutin sağlık kontrolüne gitmemenize neden olabilir. Yanlış anlaşılmasın bu DM'nin başarısı değil Saydıklarım tecrübe ile sabittir. Powerplay olayından kendini soyutlamış oyuncular ile zeki ve akıllı, dersine çalışmış, en basit anlamda bütün oyunculardan daha oyuna hakim, daha zeki ve sorularına tam yanıt veren bir DM, FRP'de geçen mavra muhabbetin tozunu attırabiliyor. Gülmekten alt komşunun sandalye vurmalarına kadar gidebilecek anlar yaşadığımız çok oldu. Eve kapanıp 4 gün boyunca uyku ve çiş molası hariç(yemekleri kartların başında yiyorduk, çoğunda yağ lekeleri duruyor) oyunun başından kalkmadığımız oldu.


    Ben FRP ve RPG'yi tarafsız bir gözlem ile sana anlatmış olamadım, kusura bakılmasın. Daha fazlasını da yazasım gelmedi yoruldum. İyisi mi soru cevap yöntemiyle gidelim çünkü konu FRP olunca susmuyorum, konudan çok uzaklaşıyorum.




  • Herkes okuyabilir. Kiril alfabesi ile yazmadım ama hepsini okumak isteyen var mı onu merak ediyorum.

    Şurada sayfa başında bir yazım var ki Andromeda'dan gelen uzaylı olduğumu düşündürtmüştür:

    http://forum.donanimhaber.com/m_8301756/mpage_14/tm.htm

    Bunu yapan insan olamaz.
  • ben okudum hepsini.

    Evet, anlıyorum biraz. FPR'de hiç yaşamadığımız deneyimleri yaşayabiliriz demekki. Sonuçta fantasy role playing. Her türlü fantezini yap.

    Peki DM nedir?

    Ayrıca bana sistem dostu ve single player FRP ne önerirsin?

    Gene sistem dostu bir RPG olarak ne tavsiye edersin?


    Ayrıca; benimle uğraştığın için teşekkür ediyorum. O ne yazıdır öyle, helal vallahi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jansay -- 1 Mart 2008; 15:25:48 >




  • FRP masa üstünde oynanır Single player olmuyor.

    RPG ise Baldurs Gate, Neverwinter Nights, Icewind dale, Fallout ve Planescape Torment. Bunlar neredeyse bütün bilgisayarlarda çalışır.

    DM: Dungeon Master'ın kısaltılmışı. Hani oyun şirketleri oyunun sınırlarını çizer ya, DM'ler de kurgunun sınırını çizer. Mesela Koskoca Baldurs Gate evreni FRP'de yalnızca bir oyun sayılabilir. DM'nin tamamiyle yaratıcılığına ve inisiyatifine bağlıdır. DM, oyunun tanrısıdır. Pek kızdırılmaması, pek sidik yarıştırılmaması şiddetle tavsiye edilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nicholai Hel -- 1 Mart 2008; 15:41:38 >




  • TRGamer'dan biraz RPG araştırdım. Ama pek birşey bulamadım aradığım tarzda.

    Üsttede dediğim gibi eski birşey olursa iyi olur. Sistemim iddalı değil. Sonra canavarlı manavarlı olmasa iyi olur. Oyun lineer olmasın ve içinde çözülmeyi bekleyen bilmecelerle dolu olsun. Senaryosu sağlam olsun.

    Böyle bir oyun yoksa eğer, ne demişler; "beyaz atlı prensi bekleme seyise kalırsın."
  • sanatorium u dene tavsiye ederim
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Pércussionist

    sanatorium u dene tavsiye ederim


    yukarıda yazdığım bir tarzda mı?
  • Hayır. Gerilim/Adventure

    Ama oynamalısın. Geçenlerde bitirdim. Konusu en iyi olan ilk 5 oyundan başı çeker.
  • Way bea ne konu açmışım millet tartışıyo konumu benimsiyo kendi işini gördürtüyo ama benim iş nooldu
    Benim RPG den kastım Hard to Be A God gibi bir oyundu belki uyduruk bi oyun ama tarz olarak onun gibi bişey diodum yani kılıç sallıyacağım öldürdüğüm adamın inventorysinden kendimi geliştireceğim bi oyun
  • ee titan quest oyna o zaman:)
  • [Deleted by Admins]
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dave Mustaine

    Hayır. Gerilim/Adventure

    Ama oynamalısın. Geçenlerde bitirdim. Konusu en iyi olan ilk 5 oyundan başı çeker.


    Gerilim?






    smileyler duygularımı ifade etti heralde.




  • Beyler ben oyunumu buldum.

    Thief III. Tam istediğim gibi galiba(senaryo iyise). Assasain's Creed'in eski versiyonu gibi birşey. Eski çağlarda geçmesi de cabası. Ayrıca en büyük artısı lineer olmaması. Vallahi çöpsüz üzüm.

    Sana da oynamadıysan tavsiye ederim bu oyunu Oz_An.

    Sağolun beyler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jansay -- 5 Mart 2008; 11:00:08 >
  • quote:

    Baldurs Gate, Neverwinter Nights, Icewind dale, Fallout ve Planescape Torment



    bu arada oyun tavsiyesi isteyen arkadaşda bu tavsiyeleri dikkate almalı çünkü hepsi de kaliteli birer RPG dir,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fatality_AN8 -- 5 Mart 2008; 11:15:04 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Jansay

    Beyler ben oyunumu buldum.

    Thief III. Tam istediğim gibi galiba(senaryo iyise). Assasain's Creed'in eski versiyonu gibi birşey. Eski çağlarda geçmesi de cabası. Ayrıca en büyük artısı lineer olmaması. Vallahi çöpsüz üzüm.

    Sana da oynamadıysan tavsiye ederim bu oyunu Oz_An.

    Sağolun beyler.



    Wallahi üstad ben Thief serisini daha çok MGS ile POP serisini güzel bi karışımı olarak düşünüyorum,

    MGS de ki görevi mümkün olduğu kadar gizli ve sessiz bitirme amacıyla POP un hem o tarihi mekanları hemde action özelliklerini güzel birleştirmiş gibi geliyo bana Assain Creed ile tek benzerliği ise karakterlerin üzerlerindeki kıyafet, ve mekanların birbirine benzemesi diye düşünüyorum, ama gerçekten hakkettiği ilgiyi görmemiş bi oyun pek fazla insan bilmez bu oyunu




  • @Fatality_AN8

    Evet, ben yeni duyuyorum oyunu. Fazla sükse yapmamış.

    Valla bana güzel geldi. Beğendim yani dıştan bakınca.
  • Aslında Thief hak ettiği ilgiyi gören bir oyundu. Yeni dönemler bilmeyebilir çünkü oyun yeni sayılmaz. Özellikle 1 ve 2 çok güzeldi. 3 ise bünyesinde barındırdığı yenilikler ve akıllı ai sistemi ile assassin değil thief olduğunuzu hissedebileceğiniz tek oyundu. Blackjack ile kaç kafa yardım, kaç ocaklar söndürdüm hatırlamıyorum ama oyun bana kendini tekrardan oynatabilmişti...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: wildlove

    valla mistik felan olmaz diyorsun ama the witcher'ı denemeni kesinlikle tavsiye ederim.12 yıldır pc'de oyun oynarım,hayatımın oyunu oldu desem yeridir.


    kesinlikle katılıyorum!




  • birileri witchermi dedi!! ben bu oyunu oynadığıma pişmanım,nedenide bu oyun yüzünden başka hiçbir oyunu beğenemez oldum.Hayatımda oynadığım en mükemmel oyun ya ötesi yok benim için.Oblivion severler kızmasın ama kurdum kurmamla silmem bir oldu(hele o zıplama olayı ne öyle ya tam bir facia).Oyun beğenemiyorum witcherin exchanced edition'unu bekliyorum ancak...
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.