Şimdi Ara

Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi. (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
941
Cevap
51
Favori
276.904
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ŞEF34


    Şimdiye kadar yapılan alternatörlerde mutlaka çöp kol var idi. Şayet hiç çöp kol olmayan nüveli ya da flanş alternatörlerden alacağımız verim sadece bobin telinden ettiğimiz tasarrufmudur, yoksa aynı sipirde sarılmış çöp kollu alternatörden çok daha fazla verim alırmıyız.
    Bu verimlilik 2 kat artmış olurmu ?



    Çok teşekkürler.


    cevap yazarken farkettim ki 2 kat değil 4 kat verim artışı söz konusu:


    %50 / %50 çöp kol / manyetik alan girişi olan kol oranı varsa, aynı bobinlerle, elbette "aynı manyetik alan şiddetine" maruz kalarak ve "aynı hızda" hareket ederek, ve aynı açıda kesime uğrayarak, çöp kolsuz tasarım ilkine göre 2 değil 4 kat "voltaj" artışı getirecektir.

    1000m çöp kollu tel sarıp 1000volt aldıysan ve %50-%50 çöp kol faydalı kol oranın varsa, 500m çöp kolsuz aynı bobinden 2000volt alırsın. (önceki sistemde, manyetik alana giren 500m zaten 2000 volt üretmiş ki, 1000m telde bu voltaj yarıya yani 1000volta düşmüş) ayrıca iç direncin de yarı yarıya düşmüş olacağından, önceki sisteme göre, yüke gönderebileceğin akım kapasiten artacaktır. bu durumda verim belki 4 katı da aşabilir diye düşünüyorum. 500m lik telden 2000v alabildiğine göre de 1000m lik bobinden de sanıyorum manyetik alanı yani mıknatısları 2 katına çıkararak (çünkü önceki sistemde, kullanamadığın bir manyetik alan olduğunu sanmıyorum), 4000volt alırsın. denemesi bedava...:) değilse de gayet heyecan verici...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 24 Kasım 2012; 21:27:53 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ŞEF34


    Mesela nüve uzunluğu 4 cm. olsun. dışarda kalan çöp kol uzunluğu da yaklaşık 4 cm. kadar olabiliyor. Bu durumda kullandığımız telin yarısından faydalanamıyoruz.


    aynen öyle, yani tel verimin %50 oluyor. tele verdiğin paranın yarısını çöp kola atıyorsun:)
    oysa, nüve (oyuk) uzunluğunu 8cm yaparsan, çöp kol aynı kalacağından, bu defa telin %33 ünden yararlanamıyor olursun, ama tel verimin artar (%66). oyuk nüveyi 16cm yaparsan verimin %75 olur vs.

    nihayetinde oyuk uzunluğunu 40cm yaparsan ki yapabilirsin, tel verimin %91 olur ki artık bu yeterlidir sanırım:)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 24 Kasım 2012; 20:56:12 >
  • yaptığınız f&p alternatör, son flanşa göre 2 kat daha verimli görünüyor.... ama:

    her iki alternatör için verdiğiniz değerleri kendi tabloma yerleştirdim. havadan kesmeli alternatörde teli kesen Tesla şidddeti 0.5 iken, f&p de bu değer 0.25 çıktı. yani havadan kesmelinin tesla şiddeti 2 kat fazla, buna rağmen 2 kat geri düşmesi ise tamamen tasarım, çöp kol dezavantajı yüzünden. ancak yine de şu nokta önemli. her iki sistemi 3000 dd için koşturdum, f&p alternatör max. 18a sınırı gözeterek, %97 verimle 7kW güç seviyesine çıktı. elbette 3000 dd için ortaya çıkacak olan 250hz deki nüve ısınma problemini göz ardı ediyorum. havadan kesmeli flanş ise 3000dd için ısınma problemsiz, %95 verimle max. 9a sınırında, 3kw güç üretecektir. eldeki 1 kuş mu yoksa daldaki 2 kuş mu? bunu test etmek şart. her iki alternatörü, 10kw lık bir güç ünitesine bağlayarak, adım adım devir arttırarak test etmek ve yüke bağlayarak sonucu görmek en iyisi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 25 Kasım 2012; 0:06:28 >




  • bu son yaptığınızdaki bobin detaylarını (tel çapı, uzunluk) verirseniz size bir kehanette bulunabilirim:)

    bunda da çift taraflı mıknatıs var değil mi? bobinleri nasıl bir nüveye sardınız? yumuşak demir mi silisli sac mı? mıknatıslar 40-20-x? bobin merkezinin çapı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 25 Kasım 2012; 0:18:35 >
  • Başol bey şöyle özetleyeyim,
    Örneğimizi emaye iletken tel yerine,
    emaye tel formunda 10 cm2 kesitinde 110 cm uznluğunda bir sopa ile devam ettirelim.

    Sopayı elimizle tutup (ki bu durumda elimizin büyüklüğüne göre 8-10 cm arası kısalır)
    su içinde savurmaya çalışalım.
    Bilineceği gibi 100 cm lik sopa su içinde havada savurduğumuz hızda yol alamayacaktır.
    (N den S e doğru olan kuvvet çizgilerini bir an için suyun direnci olarak düşünün)

    İşte bu durum iletkenimizin kuvvet çizgilerini 90 derece açı ile kestiği ana örnektir.
    İletkenin üzerinde, boyu ve kesme hızıyla ilintili bir gerilim indüklenir.

    İkinci durumda elimizdeki sopayı bir mızrak gibi suya dik olarak saplamaya çalışalım.

    Bir önceki duruma göre nisbeten kolay ama yine de bir dirençle karşılaşırız.
    Bu durumda iletkenimizin çapı oranında kuvvet çizgilerini kesme anıdır.
    İletkenimizin üzerinde, çapı ve kesme hızıyla ilintili çok küçük te olsa bir gerilim indüklenir.

    Ölçme konusuna gelince anolog Pens ampermetrelerin ölçme kademesinden küçük değerleri
    hangi metodla ölçtüğümüzü bildiğinizi sanıyorum.


    Konuya biraz hareket getirelim.
    İki yıl önce diğer konu başlığında birkaç soru sormuştum.
    Hatırlayan dostlar vardır.

    1. soru;
    Kuzey Güney istakametinde saatte 50 km hızla seyir halinde olan trenin,
    Kuzeyden Güneye doğru 100 km hızla esen Rüzgarın etkisiyle,
    kendi bulunduğu yere yaklaşan yangından nasıl kurtulacağı idi.

    2. soruda;
    Üç çarpışma şekli vardı.
    1. Durumda 100 km hızla giden aracımız duvara çarpıyordu.
    2. Durumda 100 km hızla giden aracımıza ardımızdan 120 km hızla gelen başka bir aracın çarpmasıydı.
    3. Durumda ise 100 km hızla giden aracımızın karşı yönden 100 km hızla gelen başka bir araçla çarpışmasıydı.

    Bu üç durumda en büyük hasar hangi durumda olurdu?

    Şimdi bu soruların yaratacağı beyin fırtınasının etkisiyle,
    en verimli alternatör tasarımını sizlerden bekliyorum.
    Sizlerin tartışmasının ardından,
    birçok dostun derdine derman olabilecek tasarım modelini sizlerle paylaşacağım.

    Herkese sevgi ve saygı.




  • bir de bu tasarımda bir tehlike sezinledim: nüve yüzeyi çok küçük ve bobinler mıknatıslarla sanki manyetik alanına girecek kadar sıkı fıkı olacakmış gibi görünüyor, burada mıknatısın manyetik alanı direkt nüveye hücum etmeli, burada nüve yüzeyi çok dar görünüyor, eğer öyleyse, bence o nüve yüzeyini bobin bitiminde bobinleri de kapatacak şekilde genişletirseniz daha verimli olacak diye düşünüyorum...
  • merhabalar drokya hocam

    ne demek istediğinizi anladım ama ben yine de kendi özetimi ve sorumu sorayım:

    1 m uzunluğunda ve 1mm kalınlığında bir bakır mızrağımızı ortasından elle tutup sağımızda n ve solumuzda da s arasındaki manyetik alana mızrak başı yukarı olacak şekilde girdik diyelim. manyetik alan şidddeti 1 tesla ve ilerleme hızımız da 1m/s olsun, bu durumda mızrağın alt ve üstü arasında 1 voltluk bir gerilim oluşacaktır, akımın yönü de yukarı doğru olacaktır. doğru mu? doğru! bu kadarcık voltajla ölmeyiz herhalde. şimdi o mızrağı dediğiniz gibi yere paralel yapıp yolumuza devam ettiğimizde, 1mm kesitindeki mızrakta yine bir voltaj oluştuğunu laboratuvar ortamında ölçtüğünüzü söylediniz sanıyorum. ölçüm değerinize inanıyorum ama bu yeterli değil, bu bilgiler ışığında size bazı sorularım olacak

    1- bu voltaj/akım hangi yöne doğru idi? yani yürüyüş yönüne doğru mu yoksa tersine mi?
    2- mızrak ucunu yere paralelden 1 derece yere doğru alırsam akım mızrağın ucundan geriye dönmeyecek midir?
    3- mızrak ucunu paralelden 359 derece yukarı doğru alırsam akım mızrağın ucuna doğru gitmeyece midir?
    4- 3 ve 4 ün yanıtı evetse, 0 derecede yani yere paralel pozisyondaki mızrakta nasıl olur da ileri ya da geri doğru bir akım yürür? bu durum, artı ve - bölgeye geçerken, hiç 0 voltaj olan bir alan olmaması anlamına gelmez mi?
    5- yukarıdaki gibi bir düzenekte, teorik olarak yere paralel bir telde tel boyunca bir gerilim varsa da, bu, atıyorum her 2 yöne doğru olabilir mi? ve bu açıyı nasıl 0 derecede tutabildiniz ve bundan emin olabildiniz? vs vs şu anda akla gelmedik pek çok soru sorulabilir ki bu sorulardan biri, sizin kesite bağladığınız voltaj farkını açıklayabilir. yaptığınız ölçümdeki voltaj artığını kesite bağlamanız tamamen bir yorum bana kalırsa, ya da evet olabilir ki, gidiş yönünde 0 derecede de olsanız, telin kesiti boyunca yukarı doğru iteklenen elektronlar da 1mm uzunluğundaki tel kesitinde oluşan voltaj kadar voltaja sebep olsun, ona da eyvallah, peki bu voltaj neden sadece 1 yöne doğru gidiyor? eğer bunun teorik açıklaması varsa, bana anlatmasanız da olur, deyin ki evet var, ama sadece biz bunu laboratuvarda gözlemledik derseniz bana yetmez:)

    sonuç olarak, ben hani böyle bir şey olmaz demiyorum, sadece eğer şu yukarıdaki sorularda belirttiğim teorik çerçevenin dışına çıkmayan bir durumla karşı karşıyaysak bilelim, değilse ve sadece laboratuvardaki gözleme dayancaksak, belki hatırlarsınız, cern'deki arkadaşlar da ışık hızını aştıklarını iddia edip sonra yanlış ölçüm yapmışız diye ışık hızının itibarını iade etmek zorunda kalmışlardı, buna benzer durumlar her zaman yaşanabilir. yaşanmazsa da bu durum yeni bir teorik çerçeveye oturutlarak izah edilmelidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 25 Kasım 2012; 1:07:24 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ŞEF34

    quote:

    Orijinalden alıntı: cokenerjik

    bir de bu tasarımda bir tehlike sezinledim: nüve yüzeyi çok küçük ve bobinler mıknatıslarla sanki manyetik alanına girecek kadar sıkı fıkı olacakmış gibi görünüyor, burada mıknatısın manyetik alanı direkt nüveye hücum etmeli, burada nüve yüzeyi çok dar görünüyor, eğer öyleyse, bence o nüve yüzeyini bobin bitiminde bobinleri de kapatacak şekilde genişletirseniz daha verimli olacak diye düşünüyorum...



    Bu resim, çift taraflı mıknatıs kullanılacak flanş tipi Başol bey. Yani bunda nüve yok. Bildiğimiz flanş alternatör.


    hemen belirteyim: "flanş" olunca da nüve olabilir. 2 tip alternatör ya da motor tasarımı var, silindirik ve flanş. silindirik malum "silindir" şeklinde olana diyoruz, flanş da malum "disk" şeklinde olana diyoruz, en azından ben öyle diyorum. her iki türde de nüveli ve nüvesiz türde tasarımlar olabilir. siz de daha önce silindirik bir nüvesiz tasarım yapmıştınız hatırlarsanız.

    herneyse, şimdi bir önceki mesaja dönerek verilere bakalım...

    baktım ve geri döndüm:)

    bu tasarım çalışmayacak gibi duruyor, çünkü eğer bobinin ortasında bir nüve yoksa, bobinlerin her iki kolu da aynı yöndeki manyetik alan çizgilerine muhatap oluyor diye gördüm acaba yanılıyor muyum?



     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 25 Kasım 2012; 1:20:59 >




  • bu tasarımla evet çöp kollardan kurtuldun emme velakin elektrik üretiminden de kurtuldun şefim...


    bobinin her iki kolunda da aynı yönde, aynı oranda akım varsa, bu bobinin 2 ucu arasında 0 volt olur, elektrik üretim prensiplerine aykırı bir tasarım olduğunu söylüyorum. hem bunu yapmak için havadan kesmeye gerek de yok, nüveli/oyuklu sistemde de aynı şeyi yap o zaman: neden oyuktan dışarı çıkarıyorsun ki bobinin kolunu? bobinin tamamını oyuğun içine koy ve sadece her iki ucunu diğer ilgilisi olduğu oyuktaki bobinlere bağla. bunda da çok az çöp kol olur. ama çalışmaz ki böyle bir tasarım!

    daha önce sandığım gibi olaya bir nüve katarsan, ki muhtemelen musa_ay bunu yapmaya çalışıyordu, gayet iyi bir verim alabilirsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 25 Kasım 2012; 12:57:52 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Drokya


    2. soruda;
    Üç çarpışma şekli vardı.
    1. Durumda 100 km hızla giden aracımız duvara çarpıyordu.
    2. Durumda 100 km hızla giden aracımıza ardımızdan 120 km hızla gelen başka bir aracın çarpmasıydı.
    3. Durumda ise 100 km hızla giden aracımızın karşı yönden 100 km hızla gelen başka bir araçla çarpışmasıydı.

    Bu üç durumda en büyük hasar hangi durumda olurdu?

    Şimdi bu soruların yaratacağı beyin fırtınasının etkisiyle,
    en verimli alternatör tasarımını sizlerden bekliyorum.
    Sizlerin tartışmasının ardından,
    birçok dostun derdine derman olabilecek tasarım modelini sizlerle paylaşacağım.

    Herkese sevgi ve saygı.


    hocam bu 2. sorunuzun cevabı karşılıklı 100er km. hızla çarpışanların en fazla olmasıdır galiba.
    gerçi benim kabataslak düşündüğüm halde çok teferruatlı bir mekanik çalışma gerektirir gibi ama tasarımımızda şu noktadan hareketle oluşturulabilir: 1- iki katlı dikey türbin 2- dikey türbinler aynı eksende, aynı mile bağlı. 3- iki türbinin ortasında flanş alternatör. 4-püf noktası; iki türbin biribirine ters dönecek şekilde kurulacak. 5- türbinin birisi rotoru, diğeri statoru çevirecek.
    tekrar ediyorum ayrıntılı olarak üzerinde düşünmedim mekanik kısmı uğraştırır gibi özellikle aynı mil üzerinde ters hareketin sağlanması ve statorun dönmesinin getireceği mekanik sıkıntılar.

    ayrıca dikey türbinlerde verimi artırmak için google'dan gelibolu modeli rüzgar türbini çıktıları inceienirse fikir verebilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: svat

    quote:

    Orijinalden alıntı: Drokya


    2. soruda;
    Üç çarpışma şekli vardı.
    1. Durumda 100 km hızla giden aracımız duvara çarpıyordu.
    2. Durumda 100 km hızla giden aracımıza ardımızdan 120 km hızla gelen başka bir aracın çarpmasıydı.
    3. Durumda ise 100 km hızla giden aracımızın karşı yönden 100 km hızla gelen başka bir araçla çarpışmasıydı.

    Bu üç durumda en büyük hasar hangi durumda olurdu?

    Şimdi bu soruların yaratacağı beyin fırtınasının etkisiyle,
    en verimli alternatör tasarımını sizlerden bekliyorum.
    Sizlerin tartışmasının ardından,
    birçok dostun derdine derman olabilecek tasarım modelini sizlerle paylaşacağım.

    Herkese sevgi ve saygı.


    hocam bu 2. sorunuzun cevabı karşılıklı 100er km. hızla çarpışanların en fazla olmasıdır galiba.
    gerçi benim kabataslak düşündüğüm halde çok teferruatlı bir mekanik çalışma gerektirir gibi ama tasarımımızda şu noktadan hareketle oluşturulabilir: 1- iki katlı dikey türbin 2- dikey türbinler aynı eksende, aynı mile bağlı. 3- iki türbinin ortasında flanş alternatör. 4-püf noktası; iki türbin biribirine ters dönecek şekilde kurulacak. 5- türbinin birisi rotoru, diğeri statoru çevirecek.
    tekrar ediyorum ayrıntılı olarak üzerinde düşünmedim mekanik kısmı uğraştırır gibi özellikle aynı mil üzerinde ters hareketin sağlanması ve statorun dönmesinin getireceği mekanik sıkıntılar.

    ayrıca dikey türbinlerde verimi artırmak için google'dan gelibolu modeli rüzgar türbini çıktıları inceienirse fikir verebilir.




    soruyu şöyle sorsak ve cevabını arasak daha iyi olacak:
    1- iki araç 100km hızla birbirine çarpıyor (ya da ortadaki bir duvara çarpıyor?)
    2- 2 adet yanyana giden 100km hızlı araç birlikte bir duvara çarpıyor

    konumuza bağlı olarak, elektrik üretimi eğer çarpışmadan ortaya çıkan enerji ise, ilkinde ne kadar ikincide ne kadar enerji açığa çıkar?

    yine dikkati çekmese de "2. Durumda 100 km hızla giden aracımıza ardımızdan 120 km hızla gelen başka bir aracın çarpmasıydı." maddesi, eğer bu 2 araç daha sonra duvara çarpacaksa, en çok enerji buradan çıkacaktır...


    meraklısına not: burada arabalar rotor ve stator ise, duvar da elektronlardır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 25 Kasım 2012; 12:56:10 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: svat
    gerçi benim kabataslak düşündüğüm halde çok teferruatlı bir mekanik çalışma gerektirir gibi ama tasarımımızda şu noktadan hareketle oluşturulabilir: 1- iki katlı dikey türbin 2- dikey türbinler aynı eksende, aynı mile bağlı. 3- iki türbinin ortasında flanş alternatör. 4-püf noktası; iki türbin biribirine ters dönecek şekilde kurulacak. 5- türbinin birisi rotoru, diğeri statoru çevirecek.
    tekrar ediyorum ayrıntılı olarak üzerinde düşünmedim mekanik kısmı uğraştırır gibi özellikle aynı mil üzerinde ters hareketin sağlanması ve statorun dönmesinin getireceği mekanik sıkıntılar.

    ayrıca dikey türbinlerde verimi artırmak için google'dan gelibolu modeli rüzgar türbini çıktıları inceienirse fikir verebilir.




    bu dediğinin bir benzerinin yatay eksenlisi şurda var, çift pervane, tek alternatöre bağlanıyor. gerçi biri rotoru biri de statoru mu döndürüyor zamanında bir türlü anlayamamıştım. muhtemelen 2 pervane de rotora bağlanmış olabilir.




  • şurada da daha fazla detay var,

    http://www.speakerfactory.net/wind_old.htm

    4 + 4 = 8 pervane

    bir fotografın altında şöyle diyor: "Dual three-phase alternators feed power to rectifying diode sets below"

    yani çift alternatör var ve köprü diyotlarla güç birleştiriliyor (sanıyorum)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 25 Kasım 2012; 13:09:59 >
  • çokenerjik aşağıda yazılanları öbür başlıktan alıntılamıştım bir zamanlar. verimi artırmak için bunlar üzerinede çalışılabilinir gibi.
    Orjinalden alıntı: egeli1981
    Orjinalden alıntı: cokenerjik

    egeli1981 kardeş,
    "her rüzgar için ayrı pervane kullanma amacım ;
    1. pervane düşük çapta,,min hızda min ama yeterli enerji verilecek şekilde tasarlanıcak.
    2. pervane yüksek hızda görevi küçük pervaneden devralmak üzere tasarlanıcak,,mesela 20m/sn hızda bir rüzgarda asıl tahriki büyük pervane vericek.
    3. pervane ise eylemsizliği kullanmak üzere çok palli ve moment üretecek şekilde tasarlanıcak.
    bilindiği üzere küçük pervaneler düşük hızlarda dahi dönebiliyor ancak ne kadar profesyonel bir tasarım olursa olsun pervane çapı büyüdükçe düşük hızlarda enerji üretemiyor.
    Düşündüğüm sistemi deneme fırsatım olmadı ama kurgulamam şu şekilde ;
    1. Pervane düşey eksenli bir yerleşimle sisteme dahil olacak,,2. ve 3. ise yatay eksenli olacaklar.
    2. pervane 3 palli hızlı dönmesi gereken,,3. ise yavaş ama ani tepkilerden etkilenmeyecek bir yapıda olacak.
    3. pervane rüzgar kesildiğinde hemen durmayacak yada en ufak rüzgarda hareketlenmeyecek.
    masrafları azaltmak adına tüm sistemi tek motora bağlamayı amaçlıyorum. "
    pervaneleri küçükten büyüğe, işi devaralackmış gibi hayal diyorsun ki yanlış. küçük olan büyüğün işini devralır, tersi olmaz. büyük olandan tork küçük olandan hız alırsın. önce büyük döner, sonra en küçük, ve yüksek rüzgarda, eğer başarabilirse kaptırır gider.
    hem yatay hem düşey sistemleri birleştirmek "anormal" zor bir durumdur ve bence gereksiz...
    2 ayrı yerdeki yatay türbini bile birleştirmekte yıllarca zorlanacaksın... nasıl yapacağını biraz düşün istersen... o zaman zorluğunu anlarsın. yatayda sadece aynı mil üzerinde birleştirme yapmak mantıklı, ama düşeyde hem aynı mil hem de düşeyden yataya farklı rotor gruplarını da birlşetirmek kolaydır.

    Sy Cokenerjik ;
    Küçük pervane ile büyük arasında bir dişli sistemi kullanılırsa bu görevi devralma olayı çözümlenemez mi ?
    esela küçük 100 dd dönüyor,,büyükse 25.
    dişliler 1 e 5 olursa ?
    bunun üzerinde çok düşünme fırsatım olmadı,,neden derseniz şu anki adım küçük ve büyük çapların verimli aralıklarını tespit etmek.henüz entegre sistem üzerinde kafa yoramadım.

    olur tabii de aynı mil üzerinde bunu yapacaksın ve de rüzgara göre de yönlendireceksin, yolu var ama getirisi ne olur emin değilim... 3+4+5 pervane bence en iyi çözüm...




  • flanşa yapıştırdığımız miknatısların arasındaki bosluklara bir sıvı dökülüyor. kimisi tutkal demiş kimisi epoksi demiş.

    bu dökülen sıvının adı nedir.

    polyester döksek flanştan ayrılırmı tutmazmı flanşı.

    yada önerdiğiniz nedir o araya ne dökmemiz gerekiyor. 2-3 mm yüksekliği olacak bir sıvı ile doldurmayi düşünüyorum flanştaki miknatıs aralarını.
    miknatislarin kalınlığı 5mm zaten.

    tutkalla polyesteri mi karıştırsam :)

    örnek dökülen tutkalmı nedir bilmiyom
    http://otherpower.com/new17page2.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WebFaresi -- 25 Kasım 2012; 17:26:29 >
  • svat

    o alıntıladığın şeylerle ilgili olarak bugün herşey yerli yerine oturmuş durumdadır ancak, bir yandan da köprülerin altından çok sular aktı, şimdi daha heyecan verici buluşların ve hedeflerin peşindeyim, o yüzden bahsi geçen sistemi kurmayı yarınlara erteledim. şimdilik bu konulara girmiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WebFaresi

    flanşa yapıştırdığımız miknatısların arasındaki bosluklara bir sıvı dökülüyor. kimisi tutkal demiş kimisi epoksi demiş.

    bu dökülen sıvının adı nedir.

    polyester döksek flanştan ayrılırmı tutmazmı flanşı.

    yada önerdiğiniz nedir o araya ne dökmemiz gerekiyor. 2-3 mm yüksekliği olacak bir sıvı ile doldurmayi düşünüyorum flanştaki miknatıs aralarını.
    miknatislarin kalınlığı 5mm zaten.

    tutkalla polyesteri mi karıştırsam :)

    örnek dökülen tutkalmı nedir bilmiyom
    http://otherpower.com/new17page2.html


    işin doğrusu diyelim, epoksi olması gerekiyor. nedeni de, hem mukavemet açısından dayanıklı (bütün güç bobinlerde üretildiğine göre, buraya gelen kuvvetlerin bobinleri sağa sola dağıtmaması için bir konstrüksiyona gerek var) hem de daha önemlisi manyetik alan değişikliklerinden yani frekansa bağlı ısınmadan etkilenmiyor, nüve diyelim ki 100hz de ısınıyorsa bu 1000hz ye bana mısın demiyor... bildiğim kadarıyla, epoksi diğer çözümlere göre en iyi fakat pahalı bir malzeme, yerine koyabileceğin şeyin de mukavemet ve frekansa olan duyarlığına bakman gerek. malum bobinler sürekli değişken bir manyetik alan etkisi altında... gerçi yapmaya çalıştığın şeyin büyüklüğüne ve frekansına bağlı olarak, muadil birşeyler de kullanılabilir. ama hangisidir ben bilmiyorum...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 25 Kasım 2012; 17:57:04 >




  • teşekkürler

    birde bobini yaparken akım dagılsın diye ikiye bölecem

    iki ihtimal oluyor.

    1) bobin kalınlığını ortadan ikiye böldügümüzü düşünün 2 bobin oluşturup arka arkaya birleştirmek.
    2) bobinin yarısını sarıp ayri bir telle diger yarisini üzerine sarmak


    hangi yöntem kullaniliyor.

     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.


     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.


    Diğer bir durumda
    3 giriş 3 çıkış var güzel. :)

    bunları nasıl kullanıyoruz.
    yani bir fişin ucuna hangi 2 kablo değdirilecekki cihaz çalışsın.

    bobin baglantisiyla ilgili çok bilgi varda çıkışlarla ilgili bilgi pek bulamadım.

    adamların statorunda 3 tane çıkış gözüküyor başka birşey gözükmüyor. yani giriş ve cikişlari birbirine baglayip ortak 3 cikişmi yapiyolar.

    bu konuda sıfır bilgiliyim :(



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WebFaresi -- 25 Kasım 2012; 21:40:17 >




  • alıntıdır.

     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.
  • webfaresi:

     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.