Şimdi Ara

Rüzgar türbünlerindeki verimlilik (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
63
Cevap
0
Favori
4.604
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • neyse ısrar edemiyeceğim .o zaman doğrudur dediğin.ben zaten iddaalaşmıyorum,yaşadığımı paylaşıyorum.

    benim için izah etmet icat etmekten daha zor.bazı insanlar problemi görürler ve kafalarında çözerler ancak bunu kelimelerle izah edemezler. zaten bu yüzden bu insanlara BOŞ veya DELİ yaftası yakıştırılır.ben sizin problemlerinizin bazılarını görüyorum ve bir kısmını çözüyorum.ama ifade edemiyorum.
    tekne olayındada ben denizci değilim ama sana katılmıyorum.birde aynı olayı dalga sörf'ü yapanlarla düşün.kesinlikle dalgadan hızlı ilerliyorlar.!!!!
    saygılar
  • senin bu pervanen örneğin, bernoulli teoremine göre değil, bildiğimiz newton fizik yasalarına göre dönmekte. düz plaka alüminyum kompozit malzemeleri belirli bir hücum açısında koyduğun için, panelin soluna çarpan rüzgar molekülleri, pervaneyi sağa atıyor!

    istersen bernoulli teoremine göre yaptığın kanatları da newton yasasına göre döndürebilirsin. hucüm açısı bombeli olan tarafta olsa da pervanen, bernoulli yasasına aykırı biçimde, newton yasasına uygun olarak dönecektir. tıpkı uçakların ters uçabilmesinde olduğu gibi...

    o bombe evet bir işe yaramıyor değil ama işte hangi işe yarıyor o önemli...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: MEHMET TURHAN

    neyse ısrar edemiyeceğim .o zaman doğrudur dediğin.ben zaten iddaalaşmıyorum,yaşadığımı paylaşıyorum.

    benim için izah etmet icat etmekten daha zor.bazı insanlar problemi görürler ve kafalarında çözerler ancak bunu kelimelerle izah edemezler. zaten bu yüzden bu insanlara BOŞ veya DELİ yaftası yakıştırılır.ben sizin problemlerinizin bazılarını görüyorum ve bir kısmını çözüyorum.ama ifade edemiyorum.
    tekne olayındada ben denizci değilim ama sana katılmıyorum.birde aynı olayı dalga sörf'ü yapanlarla düşün.kesinlikle dalgadan hızlı ilerliyorlar.!!!!
    saygılar


    mehmet sakın kızma sadece fikir jimnastiği yapıyoruz. bu arada dalga sörfü örneği güzel. ama tekne yelken olayına benzemiyor. şöyle:

    ne demiştik 10 hızındaki rüzgardaki enerji ile 1 hızındaki dalgadaki enerji birbirine yakın. bir dalganın üzerinde dalganın kaldırma ve sürükleme kuvvetiyle "enerji depolayıp", yanal olarak giderken, dalganın hızını aşabilirsin, çünkü sana öyle bir enerji yüklemiştir ki ve bu enerjiye sen de kendi vücudunu kullanarak öyle bir ivme katmışsındır ki, bunu yapmak mümkündür. dalganın hızı düşüktür ama kuveti çok yüksektir.

    teknedeki yelkenin böyle birşey yapma şansı yok... zavallı tekne su engelemesine karşın rüzgardan kuvvet alıyor... oysa sörfçü tam tersi hava engellemesine karşın dalgadan kuvvet alıyor... büyük avantajı var!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 7 Eylül 2008; 1:47:49 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: cokenerjik


    quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    Enerji iişinin milden sonraki kısmı benim tamami ile bilgim dışında...

    Ben tarama alanından gecen enerjinin %60 ını yakaladım ...


    rüzgar hızı 3 olsun 10 olsun 20 olsun, sen eğer tarama alanından geçen enerjinin %60 ını yakaladım, mile aktardım diyorsan, ben sana çok çok çok büyük bir iş yapmışsın derim.

    % 60 yakaladım demen için şunu ispatlaman yeterli

    tarama alanından geçen enerji zaten biliniyor, birim zamandaki watt değeri herkesçe malum. benim bilmek istediğim de mildeki tork değeri ve milin saniyedeki devir sayısı. burdan da yakalayıp mile aktardım dediğin değerin watt karşılığını bulmak kolay.

    bunları yaptın mı ki %60 yakaladım diyorsun?

    bu ancak rüzgar tünelinde tespit edilebilecek birşey. bunu 1,2,3,4,5,6,7,8,9,n adet kanatla ayrı ayrı deneyip hız/kuvvet grafiklerini çıkarıp, optimum rüzgar hızı / kanat sayısı grafikleriyle gösterip ispatlaman şart!




    Kağıt üzerinde hesaplamalar ile bulduğum yaklaşık sonuclar bunlar sn.cokenerjik...

    Ayrıca sistemin prototipi masamda duruyor ve çalışıyor. Testlere patent başvurusundan sonra başlıcam gerçek değerleri burda paylaşırız. Rüzgar santralı üreticileri gibi gizlemeyiz :)

    Mehmet Bey,

    Lütfen fikirlerimizi paylaşmayı bir ısrarcılık davranışı olarak düşünmeyelim. Burda sahip olduğumuz bilgileri paylaşıp, sahip olduğumuz yanlışları doğruları ile değiştirmeye çalışıyoruz...

    Sn.Çokenerjik...

    Pervane uc hızının rüzgar hızının 10 katı olabileceğini yazmışsınız... Bu hız pervanenin orta ekseninde kactır ? pervanlerin birleştiği göbekte kactır? yine rüzgardan hızlımı yavaşmı?

    Ben bu pervane hızının pervane orta ekseninde rüzgarda daha hızlı olamayacağını düşünüyorum...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fkab -- 7 Eylül 2008; 9:58:26 >




  • Arkadaslar hepinizi tebrik ediyor ve saygi ile selamliyorum, vaktini sizin gibi geciren daha cok insan olsa dunyamiz cok daha guzel bir yer olurdu bu kesin.

    Benim daha once bir ruzgar turbini yapma tecrubem olmadigi gibi kisa vadede boyle bir cabaya girme hevesim yok, ancak bildigim bazi seyleri sizlerle paylasirsam size yardimi olabilir diye dusundum.

    Yazilarinizdan anladigim kadariyla bazi onemli ve gerekli kavramlarin tam olarak iyice sindirilmeden daha ote noktalara gecilmeye calisildigini goruyorum. Bu gayet tabii, normal bir olay birseyi ogrenirken bende boyle cabucak sona atlamaya calisirim ama sonunda doner dolasir benden once bir suru insanin tecrubeyle sabitledigi kacilmaz gerceklere geri donerim. Bu grup icin uzerinde daha cok durulmasini faydali buldugum konular sunlardir.

    KUVVET, MOMENT, GUC, ENERJI gibi kavramlarin iyice anlasilmasinin aslinda isinize ne kadar yariyacaginin farkinda olmaniz gerekir. Bunlari ya hic kullanmadiginizi ya birbirinin yerine kullandiginizi yada bunlari bir sekilde hissedip anlatmaya calisirken kendinize gore kavramlar yarattiginizi goruyorum. Bu temel birimleri iyice anlamadan yapabileceginiz tek sey uzun ve zahmetli bir calisma sonunda bunlari kendinizin kesfetmesi ve sonucta bir arpa boyu yol gitmeniz olacaktir.

    Bu yukarida soyledigimi biraz acayim. Ruzgar turbini ile yapilan sey, ruzgarin tasidigi kinetik ENERJInin genelde mekanik veya elektriksel olmak uzere baska bir formdaki ENERJIye cevrilmesidir. Burada temel birim enerjidir, bosta donen pervanenin devir sayisi DEGILDIR , yuklenmemis jeneratorden okunan voltaj veya amper DEGILDIR. Bu bilgi eksikligine bagli olarak, soyle faydasiz isler yapiliyor. Bosta donen kanatlarin devrine bakiliyor veya yine bosta donen motor-generatorun voltajindan tek basina bir anlam bekleniyor. Bunlar anlamlidir ama.... Daha anlamlisi sudur bir motor-jeneratoru bir direncle yukleyin mesela bir filamentli lamba. Belli devirde verdigi Voltaji VE amperi olcun buradan o jeneratorun urettigi gucu ve belli zamanda uretebilecegi daha dogrusu donusturebilecegi enerjiyi hesaplayin. Bu sistemin diger elemanlarini belirlemekte faydali olacaktir.

    Baska bir onemli kavram LIFT veya KALDIRMAdir.

    Bu aerodinamik biliminden gelen bir kavramdir. Bir KUVVET birimidir. Bunu birazdan yazacagim. simdi gitmem lazim.


    EDIT:

    geri geldim ve yazimi "Ruzgar turbini yapiyorum" basligi altina tasiyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cengizumur -- 7 Eylül 2008; 15:05:21 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: cengizumur

    Arkadaslar hepinizi tebrik ediyor ve saygi ile selamliyorum, vaktini sizin gibi geciren daha cok insan olsa dunyamiz cok daha guzel bir yer olurdu bu kesin.

    Benim daha once bir ruzgar turbini yapma tecrubem olmadigi gibi kisa vadede boyle bir cabaya girme hevesim yok, ancak bildigim bazi seyleri sizlerle paylasirsam size yardimi olabilir diye dusundum.

    Yazilarinizdan anladigim kadariyla bazi onemli ve gerekli kavramlarin tam olarak iyice sindirilmeden daha ote noktalara gecilmeye calisildigini goruyorum. Bu gayet tabii, normal bir olay birseyi ogrenirken bende boyle cabucak sona atlamaya calisirim ama sonunda doner dolasir benden once bir suru insanin tecrubeyle sabitledigi kacilmaz gerceklere geri donerim. Bu grup icin uzerinde daha cok durulmasini faydali buldugum konular sunlardir.

    KUVVET, MOMENT, GUC, ENERJI gibi kavramlarin iyice anlasilmasinin aslinda isinize ne kadar yariyacaginin farkinda olmaniz gerekir. Bunlari ya hic kullanmadiginizi ya birbirinin yerine kullandiginizi yada bunlari bir sekilde hissedip anlatmaya calisirken kendinize gore kavramlar yarattiginizi goruyorum. Bu temel birimleri iyice anlamadan yapabileceginiz tek sey uzun ve zahmetli bir calisma sonunda bunlari kendinizin kesfetmesi ve sonucta bir arpa boyu yol gitmeniz olacaktir.

    Bu yukarida soyledigimi biraz acayim. Ruzgar turbini ile yapilan sey, ruzgarin tasidigi kinetik ENERJInin genelde mekanik veya elektriksel olmak uzere baska bir formdaki ENERJIye cevrilmesidir. Burada temel birim enerjidir, bosta donen pervanenin devir sayisi DEGILDIR , yuklenmemis jeneratorden okunan voltaj veya amper DEGILDIR. Bu bilgi eksikligine bagli olarak, soyle faydasiz isler yapiliyor. Bosta donen kanatlarin devrine bakiliyor veya yine bosta donen motor-generatorun voltajindan tek basina bir anlam bekleniyor. Bunlar anlamlidir ama.... Daha anlamlisi sudur bir motor-jeneratoru bir direncle yukleyin mesela bir filamentli lamba. Belli devirde verdigi Voltaji VE amperi olcun buradan o jeneratorun urettigi gucu ve belli zamanda uretebilecegi daha dogrusu donusturebilecegi enerjiyi hesaplayin. Bu sistemin diger elemanlarini belirlemekte faydali olacaktir.

    Baska bir onemli kavram LIFT veya KALDIRMAdir.

    Bu aerodinamik biliminden gelen bir kavramdir. Bir KUVVET birimidir. Bunu birazdan yazacagim. simdi gitmem lazim.


    EDIT:

    geri geldim ve yazimi "Ruzgar turbini yapiyorum" basligi altina tasiyorum.









    arkadaşım önce hoşgeldin,

    yazdıklarına hiçbir itirazım yok, teorik bilgi ve kavram sıkıntımız olduğu doğru, ayrıca teori/pratik iklilisini de hiç yanyana görmediğimiz de ortada... ya tamamen teorik bir bilgi yığınıyla karşı karşıyayız ya da tamamen prtaik bir bilgi yığınıyla...

    "Bu yukarida soyledigimi biraz acayim. Ruzgar turbini ile yapilan sey, ruzgarin tasidigi kinetik ENERJInin genelde mekanik veya elektriksel olmak uzere baska bir formdaki ENERJIye cevrilmesidir."

    demişsin.

    adım adım gidelim, rüzgar kinetik enerjiye sahip, doğrusal bir kuvvet. kinetik enerji ne demek, "hareket" eden cismin, kütlesi ve hızıyla ilgili olarak içerdiği enerji. formülü belli: W = 1/2 . 1.223 kg/m3 . hız3 . tarama alanı


    hız=1 m/s ve tarama alnı da 1m2 ise 1m2 alandaki 1 hızındaki rüzgarın kinetik enerjisi W=0.6 wattsaniye olur.

    bu W değerini diğer dönüştürdüğümüz W değeriyle karşılaştırıyoruz sonuçta.

    adım adım gidersek, doğrusal bir kuvvet olan rüzgardaki kinetik enerjiyi pervane ile yakalayıp, döngüsel bir kuvvete çevirdiğimizde, bunun kaç W olduğunu o milin üzerindeki kuvveti ve o milin hızını ölçerek bulabiliriz dedim. bu zor birşey midir? hiç de değil. işte bunu yaptığınızda, çok ileriye gitmeden, yani jeneratörden çıkana bakmadan bir karşılaştırma yapmak önemli. bu bize tam da betz amcanın koyduğu sınrıla ilgili bir karşılaştırma yapma şansı verecektir.

    burdaki tartışma öncelikle bunun üzerinedir. bunu tam olarak ortaya koyduktan sonra, son aşamada jeneratöre giren milin kuvvet ve hızını hesaplayarak bulduğumuz watt değeriyle, jeneratörün çıkışından alıp şebekeye verdiğimiz elektrik enerjinin watt değerini karşılaştırarak 2. verimlilik oranına bakmak. sonuçta da türbinin giren/çıkan enerji oranını bulmak.

    yalnız hatırlatmak isterim ki, bernoulli teorimi "kinetik enerji" ile değil, alçak basınç yüksek basınç arasındaki fark yüzünden oluşan enerji ile ilgilidr ve bunun nasıl hesaplanacağına ilişkin de bir formülü yoktur. eğer vardır diyorsan ben de görmek ve anlamak isterim. rüzgardan elde edilebilecek max. enerjiyi kinetik enerji formülüyle bulup, buradan bernoulli teoremi uyarınca başka bir enerji yakalamak ve bunu formüle etmemek, bilime yakışmaz. en basitinden bilim, astroloji gibi ampirik gözlemle sonuca bakarak teori üretmeye kalkmamalıdır. öncelikle bu konuyu iyi anlamazsak, bernoulli teoremini uçak kanadından alıp onu pervane kanadına hatta yelkenliye taşırsak, boşa kürek çekmiş oluruz.

    ben açık açık söylüyorum, herhangi bir pervaneyi döndürmek için bernoulliye ve onun yasasına hiç de ihtiyacım yok. birileri onsuz bu işi yapamayacağını düşünebilir ve tüm enerjisini onu mükemmelleştirmeye harcayabilir. bence buzamanı boşa harcamak olur o kadar.

    verimle ilgili bu tartışmayı bence burada devam ettirisen daha iyi olur kanısındayım, çünkü bu, sadece rüzgar türbiniyle ilgili değil, daha genel ve ilginç sonuçları olabilecek bir konu.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    quote:

    Orjinalden alıntı: cokenerjik


    quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    Enerji iişinin milden sonraki kısmı benim tamami ile bilgim dışında...

    Ben tarama alanından gecen enerjinin %60 ını yakaladım ...


    rüzgar hızı 3 olsun 10 olsun 20 olsun, sen eğer tarama alanından geçen enerjinin %60 ını yakaladım, mile aktardım diyorsan, ben sana çok çok çok büyük bir iş yapmışsın derim.

    % 60 yakaladım demen için şunu ispatlaman yeterli

    tarama alanından geçen enerji zaten biliniyor, birim zamandaki watt değeri herkesçe malum. benim bilmek istediğim de mildeki tork değeri ve milin saniyedeki devir sayısı. burdan da yakalayıp mile aktardım dediğin değerin watt karşılığını bulmak kolay.

    bunları yaptın mı ki %60 yakaladım diyorsun?

    bu ancak rüzgar tünelinde tespit edilebilecek birşey. bunu 1,2,3,4,5,6,7,8,9,n adet kanatla ayrı ayrı deneyip hız/kuvvet grafiklerini çıkarıp, optimum rüzgar hızı / kanat sayısı grafikleriyle gösterip ispatlaman şart!




    Kağıt üzerinde hesaplamalar ile bulduğum yaklaşık sonuclar bunlar sn.cokenerjik...

    Ayrıca sistemin prototipi masamda duruyor ve çalışıyor. Testlere patent başvurusundan sonra başlıcam gerçek değerleri burda paylaşırız. Rüzgar santralı üreticileri gibi gizlemeyiz :)

    Mehmet Bey,

    Lütfen fikirlerimizi paylaşmayı bir ısrarcılık davranışı olarak düşünmeyelim. Burda sahip olduğumuz bilgileri paylaşıp, sahip olduğumuz yanlışları doğruları ile değiştirmeye çalışıyoruz...

    Sn.Çokenerjik...

    Pervane uc hızının rüzgar hızının 10 katı olabileceğini yazmışsınız... Bu hız pervanenin orta ekseninde kactır ? pervanlerin birleştiği göbekte kactır? yine rüzgardan hızlımı yavaşmı?

    Ben bu pervane hızının pervane orta ekseninde rüzgarda daha hızlı olamayacağını düşünüyorum...



    uç hızı meselesi

    bu pervaneyi altında bir rulman varken mile oturtur ve rüzgara bırakırsan olacak olan şudur:

    rüzgar önüne ne gelirse gelsin onu kendi hızına ulaştırmak derdindedir. doğası gereği... rüzgara bir torba at, tahta at, ne atarsan at, ilk atış hızını saymazsak, rüzgarla birlikte ordan oraya savrulurken, rüzgarın hızını aşması mümkün değildir. onun hızını belirleyen şey, rüzgarın hızıdır.
    pervane ise merkezinden bir mile bağlı olduğundan, rüzgarın etkisiyle dönmeye başladığında, her dönen zımbırtıda olduğu gibi, dış kısmı en hızlı, iç kısmı da en düşük hızda hareket eder. herhalde bunun nedenini açmam gerekmez.
    buna göre hız dışarıdaki bir nokta için x ise ortadaki bir nokta için x/2dir milin merkezinde ise (bu merkezde tek bir atom olduğunu düşünürsek ve bu atomun çevre uzunluğunu düşünürsek ve bu çevreyi 1s de attığını düşünürsek) 0'a yakındır! nedeni de basit her nokta aynı sürede 1 tur atmasına rağmen her nokta ayrı bir uzunluğu aynı sürede katetmektedir. bu yol da çevre formülünden görülebileceği gibi yarıçapa göre değişir.
    çevre = 2 x pi x r

    peki rüzgar madem doğası gereği önüne gelen herşeyi kendi hızına ulaştırmaya çalışıyor, nasıl oluyor da kanadın ucu bu hızı aşabiliyor?

    rüzgar kendi hızını aşan kanadın ucunu değil, uygun hızdaki kanat bölgesini hızlandırmaya çalışıyor. bu kanat bölgesi de gittikçe aşağı doğru iner bu durumda... tıpkı bir vites gibi alttan vurup yukarıdan hızlandırıyor yani...

    rüzgarı hızının 10 katı hızdaki kanat uç hızı çok fazla gürültüye sebep olduğu ve fazla da bir getirisi olmadığı için tercih edilmiyor. en hızlı pervane tek kanatlıdır benim bildiğim, sonra 2 kanatlı olanlar gelir ve nihayetinde 3 kanatlar...
    *
    çok basit birşey soracağım: rüzgarın içinde rüzgardan daha hızlı bir nesne, ondan enerji mi alır ona enerji mi verir? alırsa formülü nedir verirse formülü nedir (verisenin formülünü ben verebilirim, diğerini varsa da bilmiyorum)




  • Bir yelkenlinin sadece rüzgardan faydalanarak rüzgardan daha hızlı gitmesi olayı ilgimi çekti. Eğer bir arkadaş bu konuda açıklıyıcı bir uslup ile bilgilendirirse sevinirim ...

    Sn.Çokenerjik sonucta aynı noktada hem fikir olduğumuzu sanıyorum...

    Enerji üretim alanım, tarama alanımın %10 ise üretebileceğim enerji %10 u gecemez konusunda hem fikirmiyiz ??? ... Aksini düşünen bir arkadaş var mı ???
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    Bir yelkenlinin sadece rüzgardan faydalanarak rüzgardan daha hızlı gitmesi olayı ilgimi çekti. Eğer bir arkadaş bu konuda açıklıyıcı bir uslup ile bilgilendirirse sevinirim ...

    Sn.Çokenerjik sonucta aynı noktada hem fikir olduğumuzu sanıyorum...

    Enerji üretim alanım, tarama alanımın %10 ise üretebileceğim enerji %10 u gecemez konusunda hem fikirmiyiz ??? ... Aksini düşünen bir arkadaş var mı ???




    pervanenin yakalayabileceği alan %10 ise, milde de ancak %10 olur evet
    ama
    jeneratörden alınan elektrik enerjisi, jeneratöre giren mildeki mekanik enerjiden büyük olabilir. ordaki işleyişe iyi bakmak gerek. bu çok ayrı bir konu...

    rüzgardan hızlı yelkenli fikrine gelince,

    aşağıda yine aynı siteden şu alıntı var:

    "Ne zaman hızlıyız?

    Sonuç olarak ‘’şu seyir hızlıdır,öbürü ise yavaştır.’’ demek bu konu hakkında ezber bilgiden öteye gidemediğimiz anlamına gelir. Dalga boyunu, yüksekliğini, taşıdığı enerjiyi ve akıntıyı şu andan itibaren konu dışı alalım. Anlattıklarımızın sonucunda yelkenlerimizde kullandığımız zahiri rüzgarın en hızlı olduğu ve yelkenin her iki tarafından rüzgar geçişiyle en fazla emme kuvvetini ürettiğimiz seyir orsa seyridir. Dolayısıyla orsa seyri en hızlı gibi görünür fakat değildir. Orsa seyrinde üretilen kuvvetin bir kısmı teknemizi yana doğru yatırmaya harcandığı için her hava koşulunda en hızlı olamaz. Pupa seyrinin ise yavaş olduğu ve daha fazla kuvvet üretebilmek için balon yelken kullandığımız ortadadır.

    Sert havalarda orsa seyrinde yelkenlinin yana doğru fazla yatmasından dolayı altından geçen suyun akışının bozulması bizi yavaşlatır. O yüzden üretilen kuvveti sağlıklı bir şekilde ilerleme olarak kullanamayız. Yelkenliyi apaz seyrine aldığımızda ise üretilen kuvvet daha az olmasına rağmen daha dengeli olur ve sert havalarda orsaya nazaran apaz seyrinde daha hızlı gideriz. Hafif havalarda orsanın en hızlı seyir olduğunu zaten hem bilimsel olarak hem de yaşayarak kanıtlayabiliriz. "

    ben de denizci değilim ama rüzgardan daha hızlı bir yelkenli varsa bunu ben de görmek isterim. yelkenli başka herhangi bir güç kaynağından beslenmeden, eğer rüzgar 10 m/s hızda esiyorsa, sadece yelkenlerini kullanarak, 10 m/s hızda gitsin, daha fazla değil, ben tüm fizik bilgimi baştan değerlendiririm.

    bu ancak şu durumda mümkün olur: örneğin bir topa vuruken ayağınız toptan hızlı değildir ama öyle bir anlık kuvvet yüklersiniz ki top saatte 120km hızla gidebilir. eğer rüzgar bir an için bir nesneyi bu şekilde fırlatıp atmıyorsa, bu bir süreklilik arzediyorsa, bu mümkün değildir.

    dalga sörfünde bu böyledir, eğer tekneye yelkenlerle böyle bir sörf öngörmüyorsak, bu iş olmaz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 7 Eylül 2008; 20:49:38 >




  • Sn.Çok enerjik sorunuzun cevabını sizinde gayet iyi bildiğinize emin olarak yinede cevap vereceğim...

    Evrendeki her sistem denge durumuna gelme cabası içindedir. Eğer siz bir müdahele ile bu sistemi dahada hızlı bir şekilde dengeye getirmeye, yada bir sistemi daha dengesizleştirmeye zorlar iseniz bir iş yapmış olursunuz. Benim aradığım bu rüzgar da dengeye getirme cabası için kullandığım arac olan pervane acaba doru bir arac mı idi ???

    Ki kişisel görüşüm doğru bir araç olmadığı yönünde... (Ha bir fani olarak bu benim kişisel görüşüm, akedemisyen arkadaşlarımı memnun etmeyebilir. Neticede o insanlar ekmeklerini bu işten dirseklerini cürütürek kazanıyorlar. Ama yinede bir fani ile konuştuklarının farkında olarak karşısındaki insanı bilgilendirip ikna ederlerse memnun olacağımı beliritim...)

    Ayrıca milden sonraki kısım benim için inanın yemeğin sunuluşu, bence asıl iş yemeğin hazırlanışında ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fkab -- 7 Eylül 2008; 20:42:13 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    Sn.Çok enerjik sorunuzun cevabını sizinde gayet iyi bildiğinize emin olarak yinede cevap vereceğim...

    Evrendeki her sistem denge durumuna gelme cabası içindedir. Eğer siz bir müdahele ile bu sistemi dahada hızlı bir şekilde dengeye getirmeye, yada bir sistemi daha dengesizleştirmeye zorlar iseniz bir iş yapmış olursunuz. Benim aradığım bu rüzgar da dengeye getirme cabası için kullandığım arac olan pervane acaba doru bir arac mı idi ???

    Ki kişisel görüşüm doğru bir araç olmadığı yönünde... (Ha bir fani olarak bu benim kişisel görüşüm, akedemisyen arkadaşlarımı memnun etmeyebilir. Neticede o insanlar ekmeklerini bu işten dirseklerini cürütürek kazanıyorlar. Ama yinede bir fani ile konuştuklarının farkında olarak karşısındaki insanı bilgilendirip ikna ederlerse memnun olacağımı beliritim...)

    Ayrıca milden sonraki kısım benim için inanın yemeğin sunuluşu, bence asıl iş yemeğin hazırlanışında ...




    bence de pervane ile yakaladığımızı milde maksimize etmek asıl sorun. ne kadar çok (kuvvet x hız) olursa o kadar çok üretim yaparız çünkü.

    ama bizim de önümüzde aynı soru duruyor, %10 yakalayıp %20 üretim nasıl oluyor da oluyor?
    o yüzden önce gerçekten bu %10 milde de böyle mi yoksa mile daha çok mu enerji aktarılmış buna bakmak gerek, sonra da jeneratör kısmında giren çıkan eşit mi diye bakmak gerek. bunları yapacağım ama zaman gerek. ben de bilimsel verilerle sayılarla konuşmak isterim ama olanaklar kısıtlı, olsa dükkan sizin...




  • ORSA SEYRİ (RÜZGARÜSTÜNE SEYİR)

    Orsa seyri en yavaş yelken seyridir. Çünkü rüzgarı bu açıyla aldığınızda rüzgar gücünün çoğu, tekneyi ileri hareket ettirmek yerine yatırmaya harcanır. Orsa seyirde tekneyi yatırma gücü, ileri hareket ettirme gücünden 4 kat fazladır. Orsa seyirde rüzgar daha şiddetli hissedilir. Rüzgar ve dalgaların suratınızda patladığı orsa seyri tekne ve mürettebat için zordur. Teknenin başı her dalgayla çıkar iner. Yelkenli teknenin rüzgara en çok yaklaşabildiği bu seyirde flok çarmıklara kadar, ana yelkende teknenin ortasına kadar trim edilir. Orsa seyrine volta vurmakta denir. Yelkenler olabildiğince gergin trim edilmelidir. Flok iskotası yelken çarmıklara yaklaşana dek gerilmelidir. Ön yelkeniniz flok yerine bir cenova ise fazla trim etmeniz halinde direğe ve direk gurcatalarına yaslanacaktır. Orsa seyirde ana yelken bumbası teknenin orta hattına gelinceye kadar trim edilmelidir. Bu teknenin rüzgar üstüne yakın seyir yapma imkanını arttırır. Yelkenler içeri doğru gergin olduğu kadar yukarı doğruda gergin olmalıdırlar. Ayrıca mandarlarında gerili olmasına dikkat etmeniz gereklidir. Eğer ön yelken tamamen içeriye trim edilmiş ve rüzgar üstü ve rüzgar altı kurdeleleri geriye doğru uçuşuyorsa, rüzgar üstüne doğru 45 derecede gidiyorsunuz demektir. Eğer rüzgar üstündeki kurdele düşüyorsa rüzgar üstüne fazla çıktınız, yükseldiniz demektir. Bu durumda teknenin başı birkaç derece rüzgaraltına döndürülmelidir. Yani yekeyi yelkenlerin ters yönüne çekmeli, dümenin yelkenlere doğru çevrilmesi gerekir. Rüzgarla kırk üç derece açı ile seyir yapmak yanlışken, 48 derece ile seyir yapmak yanlış değildir. Bu sizi yalnızca yavaşlatır.

    APAZ SEYRİ

    Apaz seyri en hızlı seyirdir. Apaz seyrinde toplam kuvvet bileşkesi, gitmek istediğimiz yöne, yani ileri doğrudur. Bu seyirde daha büyük yelken alanı kullanılır. Buda tekneyi hızlandırır. Apaz seyri pupa seyrinden de hızlıdır. Çünkü rüzgarla aynı yönde gidilen pupa, seyrinde, yelken rüzgarı tutan bir araç görevini görür. Yalnızca rüzgarı tutarak hareket ettiği için pupa seyri yapan bir teknenin rüzgardan hızlı gitmesi mümkün değildir. Orsa seyri çok dar bir seyir açısıdır. Teknenin başı rüzgarla 45-50 derecelik bir açıdadır. Apaz seyri ise tersine 50-170 dereceler arasını içerir. Apaz seyri Dar Apaz, Apaz (Borda Apaz) ve geniş apaz seyirleri olmak üzere üç bölüme ayrılır. Teknenin başı rüzgarla 50-90 derecelik açı yaptığında dar Apaz, 90-120 derecelik bir açı yaptığında apaz(Borda Apaz), 120-170 derecelik açılarda geniş apaz olur. Orsadan dar apaza geçerken yelkenler giderek boşlanmalıdır. Aynı şekilde dar abazdan borda seyrine, sonrada geniş apaza geçerken, yada rüzgar altına düşerken yelkenler giderek boşlanmalıdır. Tersine, geniş apazdan apaza sonrada dar apaza geçerken, yani rüzgar üstüne yükselirken ise yelkenler giderek trim edilmelidir. Apaz seyirde, yelkenlerin yapraklanmasını rüzgar altına dönerek ya da yelkenleri trim ederek ya da her ikisini birden yaparak durdurabilirsiniz. Orsadan geniş apaza geçerken mandarları biraz boşlayın, apaz seyrinde rüzgarla dolan yelkenler daha iyidir. Rüzgar fazlaysa daha düz yelkenler bayılmayı azaltır., mandarı iyice gererek, orsa yakası gergisini kullanarak yelkenleri düz hale getirin

    PUPA SEYRİ

    Pupa seyri tam rüzgar yönünde yapılan seyirdir. 180 derece ile tam rüzgar aşağı seyir yapılır. Pupa seyri yerine 160 derecelik Geniş Apaz seyri yapmak daha uygun olacaktır. Geniş Apaz seyri yapıp rüzgar altı volta atarak ilerlemek pupa seyrine oranla daha hızlıdır. Yarış tekneleri pupa seyri yapmamayı tercih ederler. Pupa seyrinde ana yelken rüzgara 90 derece açıda tutulur. Ana yelken çarmıklara yaslanmamalıdır. Ana yelkenin fazla boşlanması halinde tekne rüzgara dönmeye çalışacaktır. Rüzgar sert olduğunda, dümen teknenin dönüşünü engelleyemez. Pupa seyirde ön yelken etkisiz olduğu için genellikle rüzgar üstü tarafa doğru açılır. Yelken rüzgar üstü tarafa geçirildiğinde iyice boşlanır. Ayı Bacağı denen bu pozisyon ön yelkenin rüzgarla dolmasını sağladığı için, pupa seyirde daha hızlı yol alınmasına olanak verir. Pupa seyir yapmayı seçmeniz halinde kavança atmanızda gerekecektir. Rüzgar şiddetliyse ve deniz dalgalıysa kavança ile dönmemeniz gerekmektedir.

    http://www.sisecam.com.tr/spor/yelken/teknik/seyirler.asp

    bu alıntıda da "Yalnızca rüzgarı tutarak hareket ettiği için pupa seyri yapan bir teknenin rüzgardan hızlı gitmesi mümkün değildir." diye bir laf var, ve "apaz" seyrinde rüzgar hızını aşabileceği ima edilmiş. sanırım bu durum yine dalgadan da güç alarak yanal giderken oluşan bir durummuş gibi geldi bana, bu konuya biraz daha bakacağım internette... vaktim bol, bazıları gibi çocuk bakmıyoruz...;)




  • 2.1. Rüzgarın, hareketsiz bir yelken üzerindeki etkisi
    - Hava molekülleri, tıpkı suyun yukarıdan aşağı akması gibi; yüksek basınçtan, alçak basınca
    doğru akar.
    - Hareket eden hava molekülleri rüzgarı yaratır.
    - Yelkenli tekneler, rüzgarın yelken üzerinde yarattığı kuvvetler sayesinde ilerleyebilir.
    Bilindiği gibi, yelkenlerin torlu (ortası bombeli, konveks) bir yapısı vardır. Yelken üzerine gelen
    hava molekülleri yelkenin üstünden ve altından (rüzgarüstü ve rüzgaraltı) geçecek şekilde ikiye
    ayrılır.
    Yelkenin rüzgarüstü kısmına çarpan ve buradan geçen hava molekülleri, yelkenin üzerinde bir
    ‘itiş’ kuvveti oluşturur. Yelkenin rüzgaraltı kısmından geçen hava molekülleri ise yelkenin
    üzerinde bir ‘emiş’ kuvveti oluşturur. (Şekil 3)
    Yelkenin torlu yapısı nedeniyle, iki farklı yolu takip eden hava moleküllerinin bir rüzgaraltı
    kısmında kalanları daha da hızlanır. Bu hız farkının sonucu olarak Bernoulli İlkesine göre,
    yelkenin iki tarafında bir basınç farkı oluşur. Bu nedenle itiş ve emiş kuvvetlerinin büyüklükleri
    de farklılaşır.
    Şekil 3: Yelkene uygulanan emiş ve itiş kuvvetleri
    Şöyle ki; emiş kuvveti genelde itiş kuvvetinin 4-5 mislidir ve yelkende oluşan emiş kuvveti,
    yelken üzerine etki eden toplam kuvveti artırmada daha da önemlidir.

    http://www.sailing.boun.edu.tr/sailing/4_yelken_prensipleri.pdf

    burda da bana ilginç gelen şey şu "emiş kuvveti genelde itiş kuvvetinin 4-5 mislidir ve yelkende oluşan emiş kuvveti,
    yelken üzerine etki eden toplam kuvveti artırmada daha da önemlidir."

    hadi bakalım, peki bu kuvvet nerden geliyor? yüksek basınç bölgesinden, alçak basınç bölgesine doğru hareket eden havadan! yani rüzgar 10 hızı ile eserken, bir yelkenin 2 yanından geçmek zorunda bırakılırsa ve bu 2 yanda farklı hızlarda bir rüzgar oluşursa, burdaki emme kuvveti, rüzgarın itme kuvvetinden 4-5 kat daha fazla olurmuş.

    biz neden tarama alnındaki kinetik enerjiyi yazıyoruz o zaman formüllerimize, aslında tarama alanında oluşabilecek olan emme enerjisini bulalım o zaman ve bu enerjiden ne kadarını yakalayabileceğimizi düşünelim!

    evet var mı bir pervanenin tarama alnından geçebilecek olan maksimum "emme" kuvvetini veren formülü bilen?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 7 Eylül 2008; 21:45:11 >




  • Sörfün 1995 hız haftasındaki en hızlı yelkenli olduğundan söz etmiştim. Sörfler yirmi yıldan daha uzun bir zaman süresince en hızlı yelkenli olma unvanını ellerinde bulundurdular. Ama son yıllar gerçek yelkenli teknelerin dönüşüne tanık oldu. Birkaç yıl önce “Yellow Pages Endeavour” adlı trimaran saatte 18-20 mil hızla esen rüzgarda saatte 46.5 mil hız yaptı. Bu göz kamaştırıcı hıza ulaşan deneysel araçların yüksek performanslarının gerçek nedeninin kanat kesitli yelken olduğunu, bununla birlikte piyasada satılmak üzere tasarlanmış konvansiyonel teknelerde bu kanatların iyi çalışmayacağını düşünebilirsiniz. Size klasik yelkenler uzun bir süre daha, kıyı seyri olsun, okyanus seyri olsun teknelerde pratik olarak ve daha da önemlisi güvenli olarak kullanılmaya devam edecek gibi geliyorsa, çok yanlış düşünüyorsunuz derim. Bir dahaki bölümde sizi buna ikna etmeye çalışacağız.

    http://www.onlinefizik.com/yelken.htm

    bu sayfadaki bilgiler epey doyurucu...

    yalnız ben fizik bilgimi değiştirmeden bu olup bitene açıklama getirebileceğimi sanıyorum. arkadan gelen rüzgarla rüzgarın hızını aşmak mümkün değil zaten bunu denizciler de söylüyor, nedeni de rüzgarla hız kazandıkça, rüzgarın yelkene yetişmesi sorunu var. yandan gelen rüzgarla hızlanan yelkenli ise bu sorunu fazla yaşamıyor, tıpkı pervane kanadının üst kısmının rüzgardan hızlı olabilmesi gibi, hem hızlanan hem de yandan gelen rüzgardan güç alan bir yapıda, bunun olabileceğine aklım yattı, bunu dalganın üzerinde giden sörfçüye benzetmek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama "emme" kuvvetiyle olmadığı konusunda ısrarcıyım.




  • quote:



    Sn.Çokenerjik...

    Pervane uc hızının rüzgar hızının 10 katı olabileceğini yazmışsınız... Bu hız pervanenin orta ekseninde kactır ? pervanlerin birleştiği göbekte kactır? yine rüzgardan hızlımı yavaşmı?

    Ben bu pervane hızının pervane orta ekseninde rüzgarda daha hızlı olamayacağını düşünüyorum...




    arkadaşlar

    bu kanat olayına yanlış bakıyoruz.burada sadece itme veya sadece sürükleme yok. dolayısıyla kanat uç kısmının rüzgardan 10 yada 20 kat hızlı olmasının o kadar sürtünme derdi yok.her ikisi aynı anda olduğunda da bu durumu kaydırma olmuyormu.eğer benim yukarıda verdiğim resimdeki gibi kanatlar düz plaka halindeyse elbette uç kısmı ile bağlantı kısmı arasında enerji alımında dünya kadar fark olur.hatta bağlantı bölümü dönüşü yavaşlatacak bir direnç oluşturacaktır. işte bu yüzden kanatların açıları uç kısımlarıyla bağlantı kısmı arasında açı farkı olmuyormu.muhtemelen bu örneği biliyorsunuzdur ama ben burayada yazmak istiyorum.

    diyelimki:
    çapı 200cm olan kanatlarımız var. buda çevresi 628cm demek oluyor.kanatlarımızın genişliği 10 cm uç açılarıda 1 derece olsun.(bu 1 derecenin 1cm olduğunu varsayıyorum) o zaman 628cm de 63 tane 10 cm olduğuna göre kayıpsız olduğunu varsaydığımızda tur başına 63 cm düşmekte.bu kanat uç açısına göre kanatlarımızın saniyede 10 tur atabilmemiz için gerekli rüzgar hızı 63x10x60x60/100=22,68km saat oluyor.
    rüzgarın erjisini en az kayıpla rotora iletilmesi için kanat uç açısıyla aynı kanadın rotora bağlantı açısı farklı olmak zorunda.bu açı da kanatlarımızın uçlarının bir dönü esnasında katettiği açısal (bu yukarıda 63 cm di)yolu bağlantı bölümünede yaptırmak.kanatlarımızın başlangıç noktası rotor merkezine 10 cm uzaksa 20cm iç çap var demektir.kanadımızdaki 1 derecelik açıyı olduğu ğibi bırakırsak iç çapın 1 turunda alınan yol uç kısımda 628cm ken burada 63 cm olacaktır .aradaki bu farkı kapatmanın yegane yolu ise uc kısımda 1 derece olan açıyı bağlantı noktasında 10 dereceye çıkarmaktır.böylece kanatdirenci minimuma inmiş olacaktır.


    ben böyle düşünüyorum.

    saygılar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MEMOX ENERJİ -- 14 Nisan 2009; 11:39:55 >




  • mehmet kardeş

    diyelimki:
    çapı 200cm olan kanatlarımız var. buda çapı 628cm demek oluyor.

    demişsin

    bunu şöyle mi anlamalıyım:

    çapı 200cm olan "pervanemiz" ve böylece 100cm "kanat" uzunluğumuz var, pervane "çevresi" de 628 cm olur!

    ok?
  • sanırım orayı farkedip düzeltmişsin,

    şimdi anlatmak istediğin şeyi anladım, ben başka yoldan izah edeyim. kanadın uç kısmında hız yüksek olduğundan, rüzgar uç kısımda neredeyse dik açıyla (89 dereceyle) kanada vurur. senin 1 derece dediğin dönüş yönündeki açı, benim de rüzgarın geliş yönündeki açı. ok? 1+89= 90 eder

    bu böyledir çünkü bu hızda yana kaçan bir nesneye, rüzgar ancak bu açıyla gelirse etkir ve hatta etkiyemese de alt kısma doğru mutlaka etkir.

    o yüzden bu açı yukarıdan aşağıya kıvrım yaparak yükselir.

    kanadın alt kısmında ise hız çok düşük olduğundan, eğer aynı açıyı muhafaza edersek, rüzgar burayı fena halde sürükleyecektir. o yüzden buranın açısı rüzgar yönüne göre daha düşük olmalıdır.

    bunu zaten böyle yapmak gerek, ama elimizdeki malzemeleri bu kıvama getirmek kolay değil. nasıl elimize geçen her motoru jeneratör yapıyoruz, her pimaşı kanat, bu tip ayrıntıları da es geçiyoruz, yoksa buna gereksiz falan dediğimizden değil.

    burda anlaştığımızı sanıyorum ama yaptığın hesaplardan bir sonuca varamadım, sadece şunu söyleyebilirim, bu uçtan dibe kadar olan kıvrımın hangi açı aralığında oynayacağını, yani 89 dan 40 mı yoksa 80 den 30 mu olacağını rüzgar hızı belirler. yani pitch kontrol dedikleri şey bazen hızı artırmak bazan da aşırı hızdan kurtulmak için kullanılan şey, işte tam da bu değil midir?

    ne mutlu bana ki benim pervanelerim böyle sofistike sorunlarla uğraşmak zorunda değil...;)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 8 Eylül 2008; 1:08:31 >




  • İstanbulda ölcümler yapabileceğim rüzgar tüneli varmı arkadaşlar... Bildiğiniz bir yer var ise...

    Kiralanırmı, ücretleri nelerdir?

    Daha somut verilere ulaşmış oluruz...

    Ayrıca bu teknenin rüzgardan hızlı gitmesi olayı gerçekten ilginc...

    Ciddi bir araştırmam gerekiyor sanırım...

    Peki pervanede bu yelkendeki dinamik gibimi hareket ediyor ? Pervaneyi rüzgar yukarıya itmiyor, basınc farkından yukarımı cekiliyor???



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fkab -- 8 Eylül 2008; 8:34:09 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    İstanbulda ölcümler yapabileceğim rüzgar tüneli varmı arkadaşlar... Bildiğiniz bir yer var ise...

    Kiralanırmı, ücretleri nelerdir?

    Daha somut verilere ulaşmış oluruz...

    Ayrıca bu teknenin rüzgardan hızlı gitmesi olayı gerçekten ilginc...

    Ciddi bir araştırmam gerekiyor sanırım...

    Peki pervanede bu yelkendeki dinamik gibimi hareket ediyor ? Pervaneyi rüzgar yukarıya itmiyor, basınc farkından yukarımı cekiliyor???



    evet pervane kanat tasarımı da bernoulli teoremine uygun olarak tam da bu yapıdadır. sadece uç kısımla aşağısı arasındaki hız farkından dolayı, bir açı farkı var, o kadar.

    teknenin yanal olarak hatta verilen örnekte rüzgara doğru giderek, bunun da optimum bir açısı var, rüzgar hızını aşmasını anladım ve kabul ettim, ama açıklamam emme kuvvetiyle değil, enrjisi gittikçe artan teknenin, rüzgara doğru giderken aldığı enerjiyle, vites artırır gibi gitmesinden dolayı. bu tıpkı bir volana enerji yüklerken olduğu gibi, dalga sörfçüsünün, dalgadan aldığı enerjiyi ve yerçekimi enerjisini biriktirerek ivmelendiği gibi açıklanabilecek bir olgu.

    ve yine söylüyorum, bir teknenin hızlı olması ya da pervanenin hızlı olması, bir volanı hızlandırmaktan farklı değil, sonuçta birim zamanda aldığı enerji değişmez, 10 dk sonra bir volana, aynı hızda yükleme yaptığınızda göreceğiniz enerji de çok yüksektir ama siz hala aynı enerji düzeyini ona aktarıyorsunuzdur. yani 10 tonluk 2 m çaplı bir volanı elle yavaş yavaş çevirip son hıza ulaştırabildiğiniz süre belki 10dk bulur, bu 10 dk sonunda volanın en dış noktası sizin hızınızın 10 katı hızda dönüyor olabilir. ve siz çevirmeye ve enerji aktarmaya aynı hız ve watt değerinde devam ederken, volanın üzerindeki enerji sizin daha önce 10dk boyunca ona yüklediğiniz enerjidir ve bir noktadan sonra siz sadece o hızı korumak üzere kuvvet bindirebilirsiniz volana!

    ben de bu alçak basınç yüksek basınç kuvveti üzerine gideceğim, 4-5 katı fark nasıl oluyormuş ona bakacağım, malum hiçbir şey yoktan varolmaz di mi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 8 Eylül 2008; 16:08:30 >




  • Rüzgar tüneline girmeden bu iş çözülmeyecek sanırım...

    Öbür topicte cengiz bey üstü kapalı bize giydirmiş :) Sağlık olsun...Bilgili bir arkadaş, bilgiye ve bilgisine saygımız sonsuz.

    Ama keşke giydirmek için harcadığı vaktin 10 da birini, ne anlattığıma ayırsaydıda benim verimlilik oranlarımın pervane dinamiğinden gelmediğini kavrasaydı...

    Anlatımları formullerle ve kavramlarla süslemek çok kolay, ama ben bu topicte ve rüzgar santaralı yapıyorum topiğinde şunu görüyorum: Bilgiye ve rüzgar santralları olayına en saf ve yalın bakış açısını...

    Bu yalın bakış acısı bize, başka insanların bize sunduğu teknolojinin içinde yer alma şevki ve arzusu veriyor...

    Bu yalınlık, termolojik kavramlar arasında yanılsamaya ve yanlış algılanmaya yol açıp arkadaşlarımızı rahatsız etti ise o arkadaşlarımızdan özür dilemek boynumuzun borcudur...

    Paylaşımlarınızın sürmesi dileği ile sahip olduğu bilgileri burada bizlere(bana) sunan tüm arkadaşlarıma minnettarlığımı belirterek teşekkür ederim...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fkab -- 8 Eylül 2008; 21:24:48 >




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.