Şimdi Ara

Rüzgar türbünlerindeki verimlilik (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
63
Cevap
0
Favori
4.608
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    Buldum % 30 u



    http://www.fen.bilkent.edu.tr/~aykutlu/ruzgargulu.htm

    Şekil: Betz kuramı ve CGS modeli arasındaki fark, CGS modelinde rüzgarın pervanede dışa doğru bükülmesinin hesaba katılmasıdır. (‘Limits of the Turbine Efficiency for Free Fluid Flow’, Alexander N. Gorban). Betz kuramı %59 verim tahmin ederken, CGS modeli %30 tahmin etmektedir.


    Genelde Betz kuramı çerçevesinde bu gücün %59’unun kullanılabileceği varsayılır. Fakat daha detaylı bir hesap ile bu enerjinin % 30 civarında bir kısmının kullanılabileceğini söylemek mümkündür. (Betz kuramı rügarın pervanenin etkisi ile bükülüp kaçmasını gerektiği gibi hesaba katmamaktadır.)




    bunu şimdi ben de hatırladım, daha önce blmiyorum demiştim ama. yine de bu CGS modelinin bir açılımını bulamadım internette. ayrıca getirdiği açıklama da, betz limitinde yapılan açıklamadan daha tutarsız. yine sonuca bakılıp "neden betz limitine yaklaşılamıyor"u açıklamak için yapılmış suni bir model gibi geldi bana.

    konuyu şu şekilde izah eden bir teori doğru yapar ancak:

    doğrusal bir akışkanın kuvvetini (hava, su), döngüsel mekanik harekete çevirmenin kısıtları nelerdir? doğrusal akışkanla döngüsel mekanizmanın (bu illa pervane olmak zorunda değil) ilişkisi, çalışma prensipleri nelerdir? kaçınılmaz kayıplar nelerdir? enerjisi alınmış akışkanın sistemin işleyişini bozmadan bertaraf edilmesi nasıl sağlanacaktır?

    ve en önemlisi pervanenin nasıl döndüğüyle ilgili doğru teoriyi ortaya koymadan, bir pervanenin verimini teorilemeye çalışmak abesle iştigaldir.

    bunları quantum düzeyinde analiz etmeden %59 %30 oranları resmen bilimdışıdır diye düşünüyorum. daha önce de dediğim gibi bari tünelde deneyip aldıkları sonuçları verseler içim yanmaz. ama yok, gören varsa haber versin.




  • "enerjisi alınmış akışkanın sistemin işleyişini bozmadan bertaraf edilmesi nasıl sağlanacaktır?"
    Enerjisi olmayan hareket edemez hareket ettirmek demek enerji harcamak demektir.

    "ve en önemlisi pervanenin nasıl döndüğüyle ilgili doğru teoriyi ortaya koymadan,"
    Albert Betz (25 December 1885 - 16 April 1968) was a German Physicist and a pioneer of wind turbine technology.
    In 1910 he graduated as a naval engineer from "Technische Hochschule Berlin" (Diplomingenieur Schiffbau). From 1911 Betz worked as a researcher at the University of Göttingen aerodynamic laboratory, where he was awarded his PhD in 1919 for his work on 'ship-propellers with minimum loss of energy'. In his 1920 paper "Das Maximum der theoretisch möglichen Ausnutzung des Windes durch Windmotoren (Theoretical limit for best utilization of wind by wind-motors)". His work was based on earlier studies by Frederick Lanchester which included the first full description of lift and drag. The formulation was somewhat complex and had to wait for Ludwig Prandtl's version before becoming generally useful. The Betz' law states that independent of the design of a wind turbine only 16/27 (or 59%) of the kinetic energy in the wind can be converted to mechanical energy. His book "Wind-Energie und ihre Ausnutzung durch Windmühlen (Windenergy and its use by wind-mills)" published in 1926 gives a good account of the knowledge of wind energy and wind turbines at that period.

    In 1926 he was appointed as a professor at Göttingen, and from 1936 to 1956 succeeded Ludwig Prandtl as director of the aerodynamic laboratory. From 1947 to 1956 he also headed research into hydrodynamics at the Max Planck Institute.

    Betz was awarded the Carl Friedrich Gauss medal of the West German Academy of Science in 1965.

    Görüldüğü gibi bu zaat bu işin kitabını yazmış :)




  • quote:

    Orjinalden alıntı: sse

    "enerjisi alınmış akışkanın sistemin işleyişini bozmadan bertaraf edilmesi nasıl sağlanacaktır?"
    Enerjisi olmayan hareket edemez hareket ettirmek demek enerji harcamak demektir.

    "ve en önemlisi pervanenin nasıl döndüğüyle ilgili doğru teoriyi ortaya koymadan,"
    Albert Betz (25 December 1885 - 16 April 1968) was a German Physicist and a pioneer of wind turbine technology.
    In 1910 he graduated as a naval engineer from "Technische Hochschule Berlin" (Diplomingenieur Schiffbau). From 1911 Betz worked as a researcher at the University of Göttingen aerodynamic laboratory, where he was awarded his PhD in 1919 for his work on 'ship-propellers with minimum loss of energy'. In his 1920 paper "Das Maximum der theoretisch möglichen Ausnutzung des Windes durch Windmotoren (Theoretical limit for best utilization of wind by wind-motors)". His work was based on earlier studies by Frederick Lanchester which included the first full description of lift and drag. The formulation was somewhat complex and had to wait for Ludwig Prandtl's version before becoming generally useful. The Betz' law states that independent of the design of a wind turbine only 16/27 (or 59%) of the kinetic energy in the wind can be converted to mechanical energy. His book "Wind-Energie und ihre Ausnutzung durch Windmühlen (Windenergy and its use by wind-mills)" published in 1926 gives a good account of the knowledge of wind energy and wind turbines at that period.

    In 1926 he was appointed as a professor at Göttingen, and from 1936 to 1956 succeeded Ludwig Prandtl as director of the aerodynamic laboratory. From 1947 to 1956 he also headed research into hydrodynamics at the Max Planck Institute.

    Betz was awarded the Carl Friedrich Gauss medal of the West German Academy of Science in 1965.

    Görüldüğü gibi bu zaat bu işin kitabını yazmış :)


    1-"enerjisi alınmış" dedim, enerjisi tamamen alınmış, enerjisi kalmamış demedim. zaten burda sorun enerjisini ne kadar alırsan al (az ya da çok ya da tamamen), arkada, önden gelen akışkandan daha yavaş kaldığı için biriken bir akışkan varsa bunun zaten teorik olarak bir sorun yaratacağından bahsediyorum. rüzgardaki pervane de bundan kaçamaz, özellikle aynı durum suda daha büyük problemdir. ama bu sorunlardan sadece biri, daha çok sorun var...

    2- özellikle böyle iyi anlaşılamamış, çok farklı disiplinlerin devreye girmesi gereken bir konuda, daha iyi bir kitap yazmak her zaman mümkündür!

    3- bütün bir pervane kanadı teknolojisi, uçak kanadı teknolojisiyle beslenir, ve tüm varlığını bernoulli teoremine adarsa, şurdan şuraya varamaz! kitap olmasa da ortaya sağlam bir teori koyabilmiş başkaları da var bu konuda: bkz aşağıdaki link

    http://www.multiplyenergy.com/enerji/karsiteori.htm




  • Şimdi şunu düşünüyorum... Resim koymayı beceremediğim icin yazılı anlatmaya çalışağım...

    Verimi şu şekilde düşünürsek. Enerji üretilebilecek potansiyel/ bu potansiyel üretebildiğimiz enerji..

    Benim 3 mt yarıaplı bir pervanem var...

    Bunun tarama alanı 9 m2. yani enerji potansiyeli üretim alanım bu 9m2 içinde gecen rüzgar enerjisi...

    Enerji girdim ise...
    Peki ben bu enerjiden nasıl paydalanıyorum. Pervanemin kanat yüzeyine etki eden acılı kuvvetin kaldırma etkisi ile. 3 pervanem var.

    9m2 alan içindeki enerji / 3 pervanenin kanat alanına oda acılı etki eden kuvvet - pervane sisteminin dengede kalmak için gösterdiği direnc...

    Yaw arkadaşlar bu oranın %10 u gecmesi bile bana makul gelmiyor...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    Şimdi şunu düşünüyorum... Resim koymayı beceremediğim icin yazılı anlatmaya çalışağım...

    Verimi şu şekilde düşünürsek. Enerji üretilebilecek potansiyel/ bu potansiyel üretebildiğimiz enerji..

    Benim 3 mt yarıaplı bir pervanem var...

    Bunun tarama alanı 9 m2. yani enerji potansiyeli üretim alanım bu 9m2 içinde gecen rüzgar enerjisi...

    Enerji girdim ise...
    Peki ben bu enerjiden nasıl paydalanıyorum. Pervanemin kanat yüzeyine etki eden acılı kuvvetin kaldırma etkisi ile. 3 pervanem var.

    9m2 alan içindeki enerji / 3 pervanenin kanat alanına oda acılı etki eden kuvvet - pervane sisteminin dengede kalmak için gösterdiği direnc...

    Yaw arkadaşlar bu oranın %10 u gecmesi bile bana makul gelmiyor...

    3 METRE YARIÇAPLI OLULURSA TADIĞI ALAN 28.26M^2 OLUR.

    (3X3X3,14=28,26)




  • Acemilik işte kusura bakmayın :)

    Bu pervanelerin kanat alanı taradığı alanın % kacına tekabül eder ? Sonucta enerjiye cevrimde bu alan kullanılmakta...

    Bu enerji cevriminde kullanılan alandaki verimde %100 olamadığına göre... %30 veya %60 verim bana ucuk gibi geliyor biraz...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    Acemilik işte kusura bakmayın :)

    Bu pervanelerin kanat alanı taradığı alanın % kacına tekabül eder ? Sonucta enerjiye cevrimde bu alan kullanılmakta...

    Bu enerji cevriminde kullanılan alandaki verimde %100 olamadığına göre... %30 veya %60 verim bana ucuk gibi geliyor biraz...



    3 kanatlı bir pervane için bu dediğin alan %10 olur, bunun tamamı da işe yarar bir açıda olmadığına göre, bunu %5 olarak düşünebilirsin ( bence de!)

    o zaman diyebilirsin ki, bu pervaneler, örneğin neden 6 kanatlı değil de 3 kanatlı? önce bunun cevabını düşün sonra devam edelim!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 5 Eylül 2008; 19:41:34 >
  • arkadaşlar geçenlerde bir pervane duydum iki yönden gelen rüzgara karşı tek yönde dönebiliyormuş.bunu dalga elektrik santarllerinde kullanıyorlarmış.bu sayede dalga gelirkende giderkende ayn yönde dönüş sağlanıyor.bu pervanenn adını bilen varmı?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: berat23

    arkadaşlar geçenlerde bir pervane duydum iki yönden gelen rüzgara karşı tek yönde dönebiliyormuş.bunu dalga elektrik santarllerinde kullanıyorlarmış.bu sayede dalga gelirkende giderkende ayn yönde dönüş sağlanıyor.bu pervanenn adını bilen varmı?


    o duydum dediğin şey zaten sadece dalga türbininde işe yarayabilir, rüzgar türbininde 2 (ters) yönden rüzgar kısa aralıklarla esmez. dolayısı ile eğer benim de duyduğum şeyse, dalga türbininde kullanmak üzere geliştirdikleri bir sistemde, pervane kısa aralıklarla ters yönlerden gelen su hareketiyle dönerek, tek yönlü bir döngüye çevrilmiş. ama burda tartıştığımız gibi, bence pervane denen nesne ile bu işlerin verimi düşük, hele tek pervane ile, zaten düşük.

    ayrıca, yaptık dedikleri şeyi mw seviyesinde yapamadıktan sonra bunun pek anlamı yok!

    rüzgarda tek bir çözüm var o da icabında yüzlerce pervaneden aldığın döngüsel kuvveti, bir yerde toplamak.
    dalgada ise, pervaneye ihtiyaç olmadan, yine çok sayıdaki bağımsız dalga türbinlerini, yine tek bir noktada birleştirip işe çevirmek, bu işin doğrusu!

    bunun nasıl olacağını da biraz bekleyip yılsonuna doğru göreceksiniz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 5 Eylül 2008; 20:22:03 >




  • 6 kanat olmamasının sebebi, bir kanada carpan rüzgar yayılmaya başlıyor ve yakınındaki diğer kanada ters etki yapıyor olabilirmi ?

    Yani kanatlar arasındaki mesafe ne kadar daralırsa her bir kanat yakınında diğer kanat üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor olabilir. Buda dönme hızında sorun oluşturabilir diye düşünüyorum.

    Peki mantığımda bir hata varmı... Sistemin taradığı alan 30 m2 ise, üretim yapan alan (kanat alanı) 3 m2 ise. Üretebileceğim enerji nasıl %10 dan fazla oluyor... Sisteme gelen bu ekstra enerji nerden kaynaklanıyor...

    Pazartesi, Salı sunumum var yardımcı olursanız sevinirim...

    Bir mantık hatasımı yapıyorum ???



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fkab -- 6 Eylül 2008; 8:13:51 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    6 kanat olmamasının sebebi, bir kanada carpan rüzgar yayılmaya başlıyor ve yakınındaki diğer kanada ters etki yapıyor olabilirmi ?

    Yani kanatlar arasındaki mesafe ne kadar daralırsa her bir kanat yakınında diğer kanat üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor olabilir. Buda dönme hızında sorun oluşturabilir diye düşünüyorum.

    Peki mantığımda bir hata varmı... Sistemin taradığı alan 30 m2 ise, üretim yapan alan (kanat alanı) 3 m2 ise. Üretebileceğim enerji nasıl %10 dan fazla oluyor... Sisteme gelen bu ekstra enerji nerden kaynaklanıyor...

    Pazartesi, Salı sunumum var yardımcı olursanız sevinirim...

    Bir mantık hatasımı yapıyorum ???


    vantilatörler de 3-5 kanatlı mesela ama yüzeyi çok geniş. yaptığı şey de rüzgardan enerji almak değil de enerji vermek! olay tersine dönünce niye kurallar değişiyor? bu yakınlık, kanat sayısı artımı ve yüzey alanı büyümesi, neden vantilatörün çalışmasını engellemiyor da rüzgar türbinininkini engelliyor?

    daha önce söylediğim gibi pervaneyi döndüren şeyin ne olduğu konusundaki teoriye bakarsan, olayın hiç de sandığın gibi olmadığını göreceksin. sandığın gibi derken de yanıldığını ima etmiyorum!

    bunların doğru cevapları patentlik konulardır ve tüm bir teknolojiyi yeni baştan yazmayı gerektirebilir!
    yine de doğru yoldasın, devam et buna kafa yormaya!

    sana tek bir uyandırmada bulunacağım, bunların derdi, "elektrik üretirken", hep pervaneyi nasıl daha fazla hızlandırırız! örneğin su çıkarmak söz konusu olduğunda 6 kanat 12 kanat koyuyorlar (düşündüğün gibi bunların yakın olması birbirini etkiliyorlarsa, bu nasıl oluyor?).

    peki ben de soruyorum: aynı tarama alanına sahipse, aynı rüzgar hızında, birim zamanda hangi pervane daha çok enerji yakalıyor, 3 kanat mı 12 kanat mı? ya o ya o değil mi? peki yakaladığın bu enerjiyi, daha sonra, vites yardımıyla, ister hız ister tork olarak kullanamaz mısın? kullanırsın! peki neden böyle bir ayrım var?

    bence fizik bilimi buraya şöyle bir uğramış gitmiş!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 6 Eylül 2008; 14:03:09 >




  • Sn. Cokenerjik ilginiz ve paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim...

    Enerji ürettimde kullanılan alan tarama alanın %10 ise ve ben bu alandan enerjiyi %100 alsam bile verimim %10 u gecmiyecektir. Ama rüzgar santarllarındaki verimin %30-%60 olduğu söleniyor. Bu ekstra enerji nerden geliyor sorusunun patentlik bir soru olduğunu düşünmüyorum. Sizce hesplamamda yanılıyormuyum yada bu verim %30 ise atladığım, göremediğim nokta neresi ???

    Eğer sorum şu olsa idi, bu sistemde bir hata var bu hata enerji kaybına yol acıyor bu acığı nasıl gidebiliriz diye sorsaydım bu patentlik olurduki zaten sitenizde belirtmiş olduğunuz 1.000.000 usd lik sorunuzun cevabını önümüzdeki hafta patent sıkıntılarını çözebilir isem (bir patent maliyeti 3000 ytl yi buluyor imiş) sizinle burda acıkca tartışırız...


    3m/sn altında esen rüzgar hızında şu an %60 verimle enerji üretebilmekteyim...

    Ama ben tersten gidip sadece sorunun cevabı buldum...

    Sorunun kaynağını anlamaya çalışıyorum...

    Takıldığım nokta ise yukarıda belirtttiğim ürettiğim enerji nasıl, tarama alanı / enerji üretiminde kullandığım alan oranını gecebilir. Burda patente ihtiyac yok. çünkü herkes bak biz yaptık rüzgar gülünü, dönüyor %30-40 enerjimizide üretiyoruz diyor...

    Diyorda benim laz kafam almıyor :)




  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    Sn. Cokenerjik ilginiz ve paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim...

    Enerji ürettimde kullanılan alan tarama alanın %10 ise ve ben bu alandan enerjiyi %100 alsam bile verimim %10 u gecmiyecektir. Ama rüzgar santarllarındaki verimin %30-%60 olduğu söleniyor. Bu ekstra enerji nerden geliyor sorusunun patentlik bir soru olduğunu düşünmüyorum. Sizce hesplamamda yanılıyormuyum yada bu verim %30 ise atladığım, göremediğim nokta neresi ???

    Eğer sorum şu olsa idi, bu sistemde bir hata var bu hata enerji kaybına yol acıyor bu acığı nasıl gidebiliriz diye sorsaydım bu patentlik olurduki zaten sitenizde belirtmiş olduğunuz 1.000.000 usd lik sorunuzun cevabını önümüzdeki hafta patent sıkıntılarını çözebilir isem (bir patent maliyeti 3000 ytl yi buluyor imiş) sizinle burda acıkca tartışırız...


    3m/sn altında esen rüzgar hızında şu an %60 verimle enerji üretebilmekteyim...

    Ama ben tersten gidip sadece sorunun cevabı buldum...

    Sorunun kaynağını anlamaya çalışıyorum...

    Takıldığım nokta ise yukarıda belirtttiğim ürettiğim enerji nasıl, tarama alanı / enerji üretiminde kullandığım alan oranını gecebilir. Burda patente ihtiyac yok. çünkü herkes bak biz yaptık rüzgar gülünü, dönüyor %30-40 enerjimizide üretiyoruz diyor...

    Diyorda benim laz kafam almıyor :)




    fkab kardeşim

    tarama alanından geçen enrji %100 ise
    3 kanat pervanenin "rüzgarla muhatap" olduğu alan %10 ise
    bence de bu alandan geçen enerjinin en fazla %10 u "yakalanabilir"

    ve haklı olarak soruyorsun: bu oran %30 nasıl olur diye?

    bunun cevabı alternatörde gizli! her kim diyorsa, bu alternatörün miline ben 1 waat mekanik enerji verdim, bundan da 2 waat enerji aldım, o sözü ciddiye alırım.

    henüz elime bunu deneyebileceğim bir alternatör almış değilim. bir motora verdiğimiz elektrik enerjisiyle dönen bir milden aldığımız hareketi alternatöre vermekten söz etmiyorum. çünkü burda da çok kayıp var. yani 1 waat elektrik verip zaten 1 watt mekanik enerji almak bence mümkün değil. ama tersi mümkün! çünkü mekanik enerjiyi, elektronları avlamak için kullanıyoruz ve bunu çok düşük bir enerjiyle yapmak mümkün.

    örneğin alternatörde 2 amper vererek, 70 amperlik bir manyetik alan oluşturulabiliyor. elektromıknatıslardan bahsediyorum.

    sen "ben %60 verime ulaştım" derken neden bahsediyorsun? tarama alanından geçen enerjinin %60ını mı yakaladın yoksa tarama alnından geçen enerjiye göre %60 oranında elektrik mi ürettin? bunlar farklı verimler!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 6 Eylül 2008; 21:49:35 >




  • Enerji iişinin milden sonraki kısmı benim tamami ile bilgim dışında...

    Ben tarama alanından gecen enerjinin %60 ını yakaladım ...
  • bence

    bir alternatörde belli bir çalışma devir aralığını referans almak zorundasınız.malum rüzgarın hızı iki kat arttırdığında kuvveti 8 kat artıyor. şimdi

     Rüzgar türbünlerindeki verimlilik


    bende sizin gibi bu durumu algılayabilmek için yukarıdaki sistemi kurdum ve fırtına beklemeye başladım.ve bingo .o güne kadar rastladığım en şiddetli rüzgarla karşılaştım.100 km civarı.buradaki ünitenin çapı 2,20metre ve arkasında 1/10 rediktör vardı.inanın o gece kopup birinin evine girecek diye öldüm öldüm dirildim.bu kanatların ürettiği enerjiyi gözünüzde canlandırmanız için şöyle bir örnek vereyim.malum kanatların bağlı olduğu rotor milindeki tork;deviri 10 kez arttırdığınızda 10 kat düşüyor.işte rüzgarın bir anlık türbilansına bağlı olarak kanatları durdurduğumda tekrar rüzgar karşısında hareket etme isteğine karşı koyabilmek için rediktör çıkışındaki 8 cm çapındaki kaplini elimle durdurmaya çalıştım. karşı koymak ne mümkün.birde devrini aldığında siz düşünün artık.

    bence tercih edilmemesinin yegane nedenide çok kanatlı sistemlerde referans devir aralığının daha dar olması.

    birde

    ''Sistemin taradığı alan 30 m2 ise, üretim yapan alan (kanat alanı) 3 m2 ise. Üretebileceğim enerji nasıl %10 dan fazla oluyor... Sisteme gelen bu ekstra enerji nerden kaynaklanıyor... ''denilmiş.

    bu durumu düşünürken yelkenli tekne yarışlarında da hiç bir teknenin yelkenlerininin teknenin gidiş istikametini keser vaziyette değil neredeyse gidiş istikametiyle paralel olduğunda yüksek hızlara çıktığını göz önünde bulunduralım..

    http://www.yelkenokulu.com/yelkenhizi.html




  • Mehmet bey rüzgar estiğinde helede kuvvetli estiğinde hic sıkıntı yok. Herkes memnun yüzler gülüyor. Çünkü para verdiğiniz sistem size karşılığını ödüyor. Ama rüzgar hızı 5m/sn altına düştüğünde bu sistemler enerji üretmemeye başlıyor. 7/24 5m/sn rüzgarın da garantisi yok. Tasarımı bu eksikliği düşünürek gerçekleştirdim.

    Tekne hızından bahsettiğinizde de, o teknenin hızı hicbir zaman esen rüzgardan daha hızlı olamaz... Çıkabileceği en yüksek hız rüzgar hızıdır...

    Bir rüzgar satralındaki en önemli unsur bence rüzgardaki enerjinin yakalandığı noktadır. Ve biz bu maça 10/0 yenikmi başlıyoruz acaba. Ben bu mantığım doğrumu diye araştırıyorum ???
  • verdiğim linkteki ORSA SEYRİNİ bir incele.(ilk başlığın altındaki çizimleri)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fkab

    Enerji iişinin milden sonraki kısmı benim tamami ile bilgim dışında...

    Ben tarama alanından gecen enerjinin %60 ını yakaladım ...


    rüzgar hızı 3 olsun 10 olsun 20 olsun, sen eğer tarama alanından geçen enerjinin %60 ını yakaladım, mile aktardım diyorsan, ben sana çok çok çok büyük bir iş yapmışsın derim.

    % 60 yakaladım demen için şunu ispatlaman yeterli

    tarama alanından geçen enerji zaten biliniyor, birim zamandaki watt değeri herkesçe malum. benim bilmek istediğim de mildeki tork değeri ve milin saniyedeki devir sayısı. burdan da yakalayıp mile aktardım dediğin değerin watt karşılığını bulmak kolay.

    bunları yaptın mı ki %60 yakaladım diyorsun?

    bu ancak rüzgar tünelinde tespit edilebilecek birşey. bunu 1,2,3,4,5,6,7,8,9,n adet kanatla ayrı ayrı deneyip hız/kuvvet grafiklerini çıkarıp, optimum rüzgar hızı / kanat sayısı grafikleriyle gösterip ispatlaman şart!




  • quote:

    Orjinalden alıntı: MEHMET TURHAN

    bence

    bir alternatörde belli bir çalışma devir aralığını referans almak zorundasınız.malum rüzgarın hızı iki kat arttırdığında kuvveti 8 kat artıyor. şimdi

     Rüzgar türbünlerindeki verimlilik


    bende sizin gibi bu durumu algılayabilmek için yukarıdaki sistemi kurdum ve fırtına beklemeye başladım.ve bingo .o güne kadar rastladığım en şiddetli rüzgarla karşılaştım.100 km civarı.buradaki ünitenin çapı 2,20metre ve arkasında 1/10 rediktör vardı.inanın o gece kopup birinin evine girecek diye öldüm öldüm dirildim.bu kanatların ürettiği enerjiyi gözünüzde canlandırmanız için şöyle bir örnek vereyim.malum kanatların bağlı olduğu rotor milindeki tork;deviri 10 kez arttırdığınızda 10 kat düşüyor.işte rüzgarın bir anlık türbilansına bağlı olarak kanatları durdurduğumda tekrar rüzgar karşısında hareket etme isteğine karşı koyabilmek için rediktör çıkışındaki 8 cm çapındaki kaplini elimle durdurmaya çalıştım. karşı koymak ne mümkün.birde devrini aldığında siz düşünün artık.

    bence tercih edilmemesinin yegane nedenide çok kanatlı sistemlerde referans devir aralığının daha dar olması.

    birde

    ''Sistemin taradığı alan 30 m2 ise, üretim yapan alan (kanat alanı) 3 m2 ise. Üretebileceğim enerji nasıl %10 dan fazla oluyor... Sisteme gelen bu ekstra enerji nerden kaynaklanıyor... ''denilmiş.

    bu durumu düşünürken yelkenli tekne yarışlarında da hiç bir teknenin yelkenlerininin teknenin gidiş istikametini keser vaziyette değil neredeyse gidiş istikametiyle paralel olduğunda yüksek hızlara çıktığını göz önünde bulunduralım..

    http://www.yelkenokulu.com/yelkenhizi.html


    mehmet kardeş

    kaplini tutarak sistemi durdurman zordur çünkü kaplin mesafesinde oluşan tork değeri pervanenin yarıçapına oranlarsan çok yüksektir. yani redüktör 1/10 ise ve kaplin yarıçapı/pervane yarıçapı yine 1/10 ise bu tork düşümü neredeyse eşitlenir yani 1/1 olur.

    sen pervane yarıçapı kadar bir kaplini elle durdurmaya çalışsaydın o zaman 1/10 torku durdurmuş olurdun ancak. oysa sen direkt pervaneyi durdurmaya çalışmışsın o haliyle. ayrıca bu tip bir gözlemle tarama alnındaki enerjinin %20sini yakaladım diyemeyiz, bunu ölçüp söylemek gerek.

    tercih edilmemesinin sebebini söylerken bunu bir de neden su çıkarmak için yapılanlarda tercih ediyorlar onu düşündün mü? madem bu bir sorun, aynı sorun orda da var! herhangi bir kanat sayısı, suya ya da elektiriğe göre değişmez, amaç birim zamanda en çok wattı toplamak. bu da su olunca 12 kanat elektrik olunca 3 kanat ile daha çok watt toplanır demektir ve bilim dışı bir cümle olur.

    "bu durumu düşünürken yelkenli tekne yarışlarında da hiç bir teknenin yelkenlerininin teknenin gidiş istikametini keser vaziyette değil neredeyse gidiş istikametiyle paralel olduğunda yüksek hızlara çıktığını göz önünde bulunduralım.." demişsin

    o zaman soru şu: eğer sen kuzeye gidiyorsan ve rüzgar güneyden esiyorsa, yelkenler hangi açıyla rüzgarla dolmakta? senin dediğine göre gidiş istikametinde keser gibi olmaz diyorsun? yani tam arkadan gelse de o rüzgarı yelkenleri mesela kaç derece çevirerek açmak sence daha yararlı bir watt yakalamamıza yol açar?

    bir kere, yelken yarışlarında o dediğin pozisyonda olmasının nedeni hızlı gitmek için değil, rüzgar arkadan gelmediği zaman belirli bir açıyla yakalama ihtiyacından dolayıdır. herhalde o teknelerin yelkenlerini de uçak kanadı gibi düşünmüyorsunuz? (düzeltme: gerçi onlar da bernoulli teoremiyle gittiklerini düşünüyorlarmış, verdiğin yelken adresinden baktım da :http://www.yelkenokulu.com/yelkennedir.html )

    benim kullandığım pervaneler tam da (pupa) yelkenin rüzgarı yakaladığı gibi yakalıyor ve adeta rüzgara karşı bir kapı gibi durması en yüksek rüzgar kuvvetini alması için şart! tıpkı bir levyeye 90 derece ile bastığınızda olduğu gibi, o kapıya da hep 90 derece ile vuran rüzgar en iyi rüzgardır ama pervanenin doğası gereği böyle bir şansımız yok. 1 dereceden başlayıp 90 dereceye ve tekrar 1 dereceye düşen bir aralıkta çalışmak zorunda benim bulduğum kapı-pervaneler.

    hiçbir yelkenlinin hızı rüzgar hızını aşamaz. ama bir pervanenin uç hızı rüzgarın 10 katı hıza ulaşabilir. çünkü pervanenin kendisi zaten bir vites gibi iş görür.

    o yüzden yelkenle pervaneyi karşılaştırmayalım pls,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 7 Eylül 2008; 1:16:49 >




  • mesajında pervane çapı ve kaplin çapını belirtmişsin dikkat etmemiştim. şimdi o pervanenin ölçülerine göre tork hesabını da yapabilirim:

    diyelim ki pervanenin ucundan, yani 110 cm den 10 kuvveti uyguladın, bu kaplin dışında yani 4 cm de ne olur?

    110 (yol) x 10 (kuvvet) = 1100 yapar

    tahtırevallinin diğer yanındaki yol ise 4cm uzunluğunda olduğuna göre, bu mesafedeki kuvvet de 1100/4=275 olur!

    bu 275 redüktör olmadan oluşan tork değeri, eğer 1/10 redüktör koyduysan kuvvet 27.5 olur ki ilk uyguladığın kuvvet 10 idi...

    elbette burda sadece pervanenin ucundan kuvvet alınmıyor, o yüzden ortalamasını alsak 55cm diyebiliriz buna. ama aslında 70cm den hesaplarsak daha doğru bir değere ulaşırız bence...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 7 Eylül 2008; 0:48:29 >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.