Şimdi Ara

Şampiyon Hikayesi : Sonsuz Acı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
2
Favori
783
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Okurken Dinle.

    Bölüm 1: Göğün Gözyaşları




    Uzun saçları zayıf yüzünü örtüyordu. Dizlerini kollarının arasına almış sessizce oturuyordu. Onları gövdesine o kadar sıkı bastırıyorduki damağında ki taze kanın dişlerinin arasından usulca geçtiğini hissedebiliyordu. Narin dudaklarını hafifçe araladı. Dili kıpırdamıyordu, gözbebekleri artık ona itaat etmiyordu, bedeni artık onu ısıtmıyordu, kalbi atmak istemiyordu.

    Dudaklarını usulca geri kapattı.

    Bekledi. Belki, bir umut. Boğazındaki düğümü çözmeye çalıştı. Yutkunmak istedi. Olmadı. Ne kadar gücü varsa, o kadar dizlerini koluyla göğsüne bastırdı. Dudakları hafifçe ıslandı.

    -''Anne.''

    Bir insanın son nefesindeki boğukluğuyla, derin olduğunu düşündüğü bir nefes aldı.

    -''Açım.'' Bekledi, bekledi.


    Gölgeler sessizlikle cevap verdi.


    Ağzından oluk oluk akan kan, ağlıyordu. Tozlu camların ardından, gökyüzü ağlıyordu. Yaşlı köşk, damla damla ağlıyordu.

    Ama o ağlamıyordu. Gözünü kırpmak bile istese göz kapakları ona cevap vermeyecekti.

    -''Çok açım.''

    -''Uyanın.'' Ses yoktu. Artık her kelimesini kanla ödüyordu. Zaten farketmezdi. İçindeki çığlıklar konuşuyordu artık.

    -''Anneciğim, uyan.'' Sağ kolunu gevşetti ve titreyen elini yavaşça annesinin saçlarına uzattı.Soğuktan ince cam taneleri gibi ellerinde kırılan saçlarını okşadı.

    -''Sabah oldu. Ben çoktan uyandım anne.'' Altın sarısı saçlarının arasından en uzun kıştan daha soğuk olan elleri, kıpırdamak istemiyordu.

    -''Söz veriyorum karşı çıkmayacağım, hangi çorba olursa olsun anne.''

    -''Baba ne zaman istersen o zaman yatacağım.''

    -''Ama sen uyan.'' Fısıltıları ona Buz Denizi'nin kızgın dalgalarının sesi gibi geliyordu. Yoruyordu. Ölü gözleri kan havuzuna kitlenmiş, öylece boşluğa bakıyordu.

    -''Hatırlıyor musunuz?'' Dudaklarında şekillendiremediği buruk bir tebessüm:

    -''Hani ben hasta olmuştum ve iki güneşte dağların arasından solarken uyanmıştım.'' Nefesi içinde silkindi, titredi, titredi.

    -'' Hep çok çalışırdın ve uyuyamam derdin.''

    -''Ama şimdi, ben hiç sizin kadar uyumadım anne.'' Camdan içeri şimşeklerin mavi ruhu göz kırpıyordu.

    -''Gök bağırdığında korkar yanınıza gelirdim, uyanır beni öper...'' Sustu. Eğer sadece parmakları azıcık oynasaydı, belki o bile yeterdi. Ama kıpırdamadılar, onlar da sustu.

    -''Sımsıkı sarılırdın.'' Şimşekler gökyüzünde dans ediyordu. Oda defalarca sönmez mavi ile ışıdı.

    -''Artık korkamıyorum anne.''

    -''Lily en azından sen yemek istesen...''

    -''Lütfen sen küçüksün, uyan.''


    Leş kokusu burnuna ilişemez olmuştu. Çığlıklar kulaklarına kendini duyuramaz olmuştu. Neden herkes bağırıyordu? Tüm anneler nasıl olur da birden çocuklarını kaybedebilirdi? Sanki hepsi isimlerini unutmuş gibi onları feryat ediyordu. Bağırıyor, çığlık atıyorlardı.

    Annesi, babası, kız kardeşi, dadısı, bahçivanları pedra, hizmetçileri amy... Hepsi yerde yatıyor ve uyanmıyorlardı. Yerler duvarlar kırmızıya boyanmıştı.

    Ciğerlerinin en derin yerinden son bir nefes buldu ve onu salıverdi. Hiç sarsılmadı, sakince sırtı ıslak tahtalara değdi. Gözleri kapanmadı, ama heryer karardı. Avcundaki altın telleri salıverdi. Kalbi sustu.


    Uyumak istemiyordu.

    *****************************************************************

    Yazarın Notu: Şu konuda söz verdiğim gibi yoğun istek üzerine işte karşınızda Ölümsüz Cellat Urgot'un bana ait kurgu hikayesinin ilk bölümü. Eğer daha fazlası istiyorsanız lütfen yorumlarda düşüncelerinizi ve önerilerinizi dile getirin.

    Diğer şampiyonların hikayesini istiyorsanız gene şu konudan yorum yaparak beni bilgilendirin. Ayrıca arkadaşlar benim amatör bir yazar olduğumu unutmayın bu hikayeler sadece sizlerin hoş vakit geçirmeniz amaçlı kurgulanmış ve yazılmıştır. İmla kuralları ve yazım kuralları ezilmiş olabilir lütfen bunu böyle düşünüp yorumlayın. Dil anlatımdan hep 27 alırdım. Sürç-ü Lisan ettiysek affola.

    Okuduğunuz veya troll mesaj yazdığını ya da okumayıpta yorum yazdığınız için çok teşekkür ederim. Her türlü sorularınızı gene yorum yaparak ya da pm yoluyla bana ulaştırabilirsiniz. Dahası gelecektir.

    Adalet Meydanlarında görüşmek üzere.

    - KanRevann



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kanrevann -- 22 Temmuz 2014; 21:02:32 >







  • okumadım bi ara okuyunca editlerim
  • İyi yazmışsın devamını bekliyorum
  • Malum şampiyonundur kesin dedim ama Urgot çıktı,çok güzel yazmışsın qnq işin dalgasındayım ben.



    Devam et Plz
  • Kim la bu
  • Güzel devamını bekliyoruz. Yenisi gelince bu konuya atarsanız ya da linkini koyarsanız sevinirim takip.
  • Bloodplus B kullanıcısına yanıt
    Urgot
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kanrevann

    Urgot

    meta dısı .d
  • Bloodplus B kullanıcısına yanıt
    Çoğunluğun isteğine göre yazıyorum. Meta dışı olsada.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kanrevann

    Çoğunluğun isteğine göre yazıyorum. Meta dışı olsada.
    Konuşma kısımları değilde diğer kısımlar hoş olmuş.Dediğim gibi konuşma kısımlarına biraz daha çalışırsan çok hoş olur diye düşünüyorum.
    Bu arada müzikte bleachten very nice
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    Konuşma kısımları değilde diğer kısımlar hoş olmuş.Dediğim gibi konuşma kısımlarına biraz daha çalışırsan çok hoş olur diye düşünüyorum.
    Bu arada müzikte bleachten very nice

    Alıntıları Göster
    Okumadım acıklı bişeye benziyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    Konuşma kısımları değilde diğer kısımlar hoş olmuş.Dediğim gibi konuşma kısımlarına biraz daha çalışırsan çok hoş olur diye düşünüyorum.
    Bu arada müzikte bleachten very nice

    Küçük bir çocuk havası vermek istedim konuşmalara. Biraz masumiyet, biraz yarım akıllılık.

    Sence neler eksik konuşma bölümlerinde?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kanrevann

    quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    Konuşma kısımları değilde diğer kısımlar hoş olmuş.Dediğim gibi konuşma kısımlarına biraz daha çalışırsan çok hoş olur diye düşünüyorum.
    Bu arada müzikte bleachten very nice

    Küçük bir çocuk havası vermek istedim konuşmalara. Biraz masumiyet, biraz yarım akıllılık.

    Sence neler eksik konuşma bölümlerinde?


    Mesela;


    -''Sabah oldu. Ben çoktan uyandım anne.'' Altın sarısı saçlarının arasından en uzun kıştan daha soğuk olan elleri, kıpırdamak istemiyordu.

    -''Söz veriyorum karşı çıkmayacağım, hangi çorba olursa olsun anne.''



    -''Ama sen uyan.'' Fısıltıları ona Buz Denizi'nin kızgın dalgalarının sesi gibi geliyordu. Yoruyordu. Ölü gözleri kan havuzuna kitlenmiş, öylece boşluğa bakıyordu.


    bu gibi yerlerde tırnak içi ve tırnak dışındaki anlatım tarzı çok farklı tırnak içi çok basitken tırnağın dışına çıktığımızda çok daha iyi bir anlatım tarzı var bence
    anlatabildim umarım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kanrevann

    quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    Konuşma kısımları değilde diğer kısımlar hoş olmuş.Dediğim gibi konuşma kısımlarına biraz daha çalışırsan çok hoş olur diye düşünüyorum.
    Bu arada müzikte bleachten very nice

    Küçük bir çocuk havası vermek istedim konuşmalara. Biraz masumiyet, biraz yarım akıllılık.

    Sence neler eksik konuşma bölümlerinde?


    Bir kopukluk var anlamadım gitti.

    Kim olduklarını bir söyle ondan sonra konuşmayı yaptır. Karışmış konuşmalar bence.

    Onun dışında iyi. Devamını bekleriz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kanrevann

    quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    Konuşma kısımları değilde diğer kısımlar hoş olmuş.Dediğim gibi konuşma kısımlarına biraz daha çalışırsan çok hoş olur diye düşünüyorum.
    Bu arada müzikte bleachten very nice

    Küçük bir çocuk havası vermek istedim konuşmalara. Biraz masumiyet, biraz yarım akıllılık.

    Sence neler eksik konuşma bölümlerinde?


    Mesela;


    -''Sabah oldu. Ben çoktan uyandım anne.'' Altın sarısı saçlarının arasından en uzun kıştan daha soğuk olan elleri, kıpırdamak istemiyordu.

    -''Söz veriyorum karşı çıkmayacağım, hangi çorba olursa olsun anne.''



    -''Ama sen uyan.'' Fısıltıları ona Buz Denizi'nin kızgın dalgalarının sesi gibi geliyordu. Yoruyordu. Ölü gözleri kan havuzuna kitlenmiş, öylece boşluğa bakıyordu.


    bu gibi yerlerde tırnak içi ve tırnak dışındaki anlatım tarzı çok farklı tırnak içi çok basitken tırnağın dışına çıktığımızda çok daha iyi bir anlatım tarzı var bence
    anlatabildim umarım

    Anlıyorum dostum demek istediğini ve sonuna kadar haklısın. Ama bak dediğim gibi. Bir çocuğun, çok korkmuş bir çocuğun yarım akıllılığı var o konuşmalarda ondan gerçekten çok basit. Diğer yandan Tırnak içindeki yerler konuşmalar olduğu için konuşmalarla oynayamam. Yani küçük bir çocuğun uyuduklarını sandığı ölü ailesinin yanında söyledikleri ne kadar mantık aratabilir ki değil mi? Ama söylediklerini tamamen dikkate alıyorum. Eğer bir yolu varsa onu bulup bu tür konuşmalarımı geliştireceğim. Teşekkür ederim ^_^




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kanrevann

    quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    Konuşma kısımları değilde diğer kısımlar hoş olmuş.Dediğim gibi konuşma kısımlarına biraz daha çalışırsan çok hoş olur diye düşünüyorum.
    Bu arada müzikte bleachten very nice

    Küçük bir çocuk havası vermek istedim konuşmalara. Biraz masumiyet, biraz yarım akıllılık.

    Sence neler eksik konuşma bölümlerinde?

    Alıntıları Göster
    Kurgu güzel ve hisleri gayet iyi yansıtmışsın.Ancak kızın dilinden anlattığın için mesela ilk paragraftaki anlatımın biraz daha masum olması gerekirdi diye düşünüyorum.

    "Onları gövdesine o kadar sıkı bastırıyorduki damağında ki taze kanın dişlerinin arasından usulca geçtiğini hissedebiliyordu." Burada kandan bahsederken biraz cani yönü baskın olan bi karakter nalatıyo gibi olmuş örneğin. Ama çok başarılı yazmışsın ellerine sağlık.Bunlar da şahsi düşüncelerim herkes katılmayabilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Komi

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kanrevann

    quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    Konuşma kısımları değilde diğer kısımlar hoş olmuş.Dediğim gibi konuşma kısımlarına biraz daha çalışırsan çok hoş olur diye düşünüyorum.
    Bu arada müzikte bleachten very nice

    Küçük bir çocuk havası vermek istedim konuşmalara. Biraz masumiyet, biraz yarım akıllılık.

    Sence neler eksik konuşma bölümlerinde?


    Bir kopukluk var anlamadım gitti.

    Kim olduklarını bir söyle ondan sonra konuşmayı yaptır. Karışmış konuşmalar bence.

    Onun dışında iyi. Devamını bekleriz.

    Tüm konuşmayı tek bir kişi yapıyor kardeş. Duraksama efekti vermek için ayrı yerlerde. Kopukluğa bir çare bulamadım yazım tarzım böyle olduğu için ama gerçekten farklı kişiler konuşuyormuş gibi anlaşılabilir, affola. Bir de kahramanın kim olduğunu vermedim gizemli olsun istedim ondan. Zaten en altta yazıyot kim olduğu. Yorumun için çok teşekkürler.




  • İyi ama gereksiz ayrıntılar var gibi uzun tutmam gerekecek artık hikayeyi bu ayrıntılardan sonra.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kanrevann

    quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kanrevann

    quote:

    Orijinalden alıntı: hanf

    Konuşma kısımları değilde diğer kısımlar hoş olmuş.Dediğim gibi konuşma kısımlarına biraz daha çalışırsan çok hoş olur diye düşünüyorum.
    Bu arada müzikte bleachten very nice

    Küçük bir çocuk havası vermek istedim konuşmalara. Biraz masumiyet, biraz yarım akıllılık.

    Sence neler eksik konuşma bölümlerinde?


    Mesela;


    -''Sabah oldu. Ben çoktan uyandım anne.'' Altın sarısı saçlarının arasından en uzun kıştan daha soğuk olan elleri, kıpırdamak istemiyordu.

    -''Söz veriyorum karşı çıkmayacağım, hangi çorba olursa olsun anne.''



    -''Ama sen uyan.'' Fısıltıları ona Buz Denizi'nin kızgın dalgalarının sesi gibi geliyordu. Yoruyordu. Ölü gözleri kan havuzuna kitlenmiş, öylece boşluğa bakıyordu.


    bu gibi yerlerde tırnak içi ve tırnak dışındaki anlatım tarzı çok farklı tırnak içi çok basitken tırnağın dışına çıktığımızda çok daha iyi bir anlatım tarzı var bence
    anlatabildim umarım

    Anlıyorum dostum demek istediğini ve sonuna kadar haklısın. Ama bak dediğim gibi. Bir çocuğun, çok korkmuş bir çocuğun yarım akıllılığı var o konuşmalarda ondan gerçekten çok basit. Diğer yandan Tırnak içindeki yerler konuşmalar olduğu için konuşmalarla oynayamam. Yani küçük bir çocuğun uyuduklarını sandığı ölü ailesinin yanında söyledikleri ne kadar mantık aratabilir ki değil mi? Ama söylediklerini tamamen dikkate alıyorum. Eğer bir yolu varsa onu bulup bu tür konuşmalarımı geliştireceğim. Teşekkür ederim ^_^

    Takipteyim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Socialiste

    Kurgu güzel ve hisleri gayet iyi yansıtmışsın.Ancak kızın dilinden anlattığın için mesela ilk paragraftaki anlatımın biraz daha masum olması gerekirdi diye düşünüyorum.

    "Onları gövdesine o kadar sıkı bastırıyorduki damağında ki taze kanın dişlerinin arasından usulca geçtiğini hissedebiliyordu." Burada kandan bahsederken biraz cani yönü baskın olan bi karakter nalatıyo gibi olmuş örneğin. Ama çok başarılı yazmışsın ellerine sağlık.Bunlar da şahsi düşüncelerim herkes katılmayabilir.



    Kız derken onu ben anlayamadım

    Karakterimiz o sırada ölüyor gibi olduğu için evet biraz canilik var kabul ediyorum. Ama bence gerekli birşeydi rahatsız ettiysem özür dilerim. Yorumun için çok teşekkür ederim. :)




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.