Şampiyonlarla Hikaye Yazmaca | DonanımHaber Forum

Şampiyonlarla Hikaye Yazmaca - Sayfa 2

oFaRocK · 2011-07-19T09:37:42.0000000+03:00

Evet arkadaşlar hani böyle hikaye yazma diye bir forum oyunu var, onun aynısını League of Legends'a uyarlıyoruz, alttaki arkadaş başlasın ben yazabileceğimi sanmıyorum

healheal

Yarbay

2320 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

healheal

Yarbay

2320 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

gsliyim

Yarbay

3668 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

healheal

Yarbay

2320 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

healheal

Yarbay

2320 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

*HardCore*

Yarbay

3898 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: Gurcellonline

Kendi hikayesi var zaten senaryo ondan farkli omaz diye dusunuyorum. Ama olsun sotyle bir baslangic yapayim;
Birgun Annie adinda kucuk bir kiz ormanda tek basina oynuyormus. Elindeki kucuk oyuncak ayisi ile sakalasiyor ve egleniyormus. Bir aksam uzeri annesinden izin almadan disarda oynamak icin ormanda gezintiye cikmis, yemyesil agaclarin, sevimli kuslarin arasindan gule hoplaya gezinirken ayaginin camur gibi bir seye saplandigini hissetmis sonra bu camur gibi ama yapiskan ve siyah sey onu iyice icine cekmis ne kadar cirpindiysada cocuk oldugu icin gucu yetmiyormus, etrafindaki yapraklarin biranda sararmaya baslagini gormus ustunde ucan kuslar ile olup etranida dusmeye basladiginda annie cok korkmus. ilerdeki dallarin ardindan mor bir topun kendisine geldigini goren annie daha ne odlugunu bile anlamdan topun kendisine carpmasi ile kaskati kesilmis.
Korku icinde cirpinmaya calismasina ragmen vucudu kipirdamiyormus bile. elindeki oyuncak ayisini simsiki tutuyor ve yureginin dayanabilecegi son noktaya dayanmaya calisiyormus. Ilerdeki calisarin arkasindan bir siluet belirerek ona dogru yaklasmis yaklasmis yaklasmis, annie guclukle basini kaldirip kendisine yaklasan guzel ama bir o kadarda korkunc olan ve ogune kadar sadece kotuluklerini duydugu, herkesin korktugu karanlik buyucuyu gormus, adini bilmemesine ragmen onun ismi aklinda fisildaniyordu, Morgana !...
Artik olecegini dusunen ve hicbir kurtulusunun olmadigni bilen Annie gozlerini kapayip Morgananin yaklasmasini beklemis. Morgana yaklasmis ve Kucuk Annie nin cenesine parmagi ile dokunup basini kaldirarak kendisine bakmasini saglamis, Annie nin vucudunu bir sogukluk kaplamis ve o an cevresine olen ormanin aklinda biraktigi aci dolu sesler ile morganain gozlerine bakakalmis.
Morgana, hafifce kulagina dogru egilip ona "Sss, merak etme cok hizli olacak" diye fisildayarak ondan ruhunu alacagini soylemis geri cekilmis. Iki elinide kaldirarak buyulu sozleri soylemeye baslamis, Morgananin tepesinde beliren girdap gibi karabulutlar Morganain elleri arasindan dolasip bedenini sarmis. Morgana kendini ruha cevirip Annie nin icine girecek ve ondan o ruhu sokup atacaktir. Annie nin acisi artmaya baslar, vucudunda dolasan seytani sey ona cok aci verir, vurudunda dolastikca tinaklari dudaklari ve gozleri giderek kararir ve teni giderek bembeyaz olur. Annie artik olecektir ve onun kurtulusu imkansizdir.
Birden ormanin icindeki sessizlikden bir bagirti duyulur. Irkilen Annie nin gozleri iyice acilir ve calilarin arasindan baska birseyin hizla yaklastigini gorur. Bu bir hayvandir ve oldukcada iridir. Morgananin bedeni yaptigi buyuden dolayi hareket etmez ve ruhu annieninkine girmeye basladigi icin olayin farkinda olmaz. Ilerdekli calilarin arkasindan beliren bogaya benzeyen mavi derisiyle son hizla kosarak gelen hayvan Morgananin batakligindanda hizla gecip Morgananin hareketsiz bedenine boynuzlari ile vurur ve onu Annienin cok cok uzgina firlatir. İrden bedeninden uzaklasan Morgananin Ruhu duman gibi gorunun hali ile kulaklari parcalayan cigliklar ile bedenine dogru suzulur. Bu arada yakininda duran boga ya buyuler firmatmasina ragmen o dev gibi boganin bedeninde yagmurun cama carpip dagilmasi gibi dagilir buyuleri. Annie icin artik hala bir umit vardir cunku ayaklarini baglayan kara camur ve vucudunu kaskati donduran buyu artik kalkmistir, elleri ve dizlerinin ustune coken annie cok yorgun dusmustur. gozlerinin bulanikligi giderek acilirken ellerinin halini gormeye baslar bembeyaz dersini ve kararmis tirnaklarini farkeder sonra gozu oyuncak ayisina takilir. Sanki icinde hala o kara buyucu Morganadan birseyler kalmistir. Annie yavasca dogrulur ve neler oldugunu anlamaya calisir cevresine uzunca bakar olmus hayvanlar ve krumus saramis yapraklardan baska birsey goremez. Yorgun ve aci icinde ormanda yurumeye davm eder.....
Arkasi yarin :D

La bi kere Annie'de Morgana kadar kötü. 2. Annie Morgana'yı parçalar.

Çalışan Ağustos Böceği

Binbaşı

1692 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

healheal

Yarbay

2320 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

GurcellOnline

Moderatör

16335 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: gsliyim

quote:

Orijinalden alıntı: Gurcellonline

Bu tarz konularda kisa yazmak konuya hakaret gibi olur. Eve gidince akaliden kurtulan shacoya yaklanan ve warwick ile karsilasacak olan annie ninhikayeisne devam edeyim diyorum. tabi arakdaslardanda fikir ve konuya yardimlarini bekliyorum.
Edit:
Konunun ana karakteri yok o yuzden bir sonrakinda annie yi oldurebilrim bu arada Nidalee icin uzgunum fakat o heroyu cok tanimadigim icin Annie karsisinda fazla tutunamadi :)

Aslında Shaco annie yi öldürürken Zilean ortaya çıkıp Ultisi ile Hayata geri döndürse Shaco kaçsa felan Birileriyle dostluk kurdurmak veya kritik bi andayken birisinin annie ye yardım etmesi felan daha ilgi çekici olur diye düşünüyorumAslında Shaco olayı olmasaydı Annie nin ailesinin ölümünde Arkadan kürek sesleri ile Yorick gelip birşeyler söyleyip annesini Kısa süreliğine canlandırsa anneside annie nin başına gelenleri , napması gerektiğini vs anlatsa

Neyse tabi bunlar sadece fikir yani hep savaşması sıkıcı olabilir arada yeni dostluklar edinmesi veya bu olayların neden olduğunu araştırması daha hoş olabilir.Çok iyi gidiyosun sen ellerine sağlık devam et kaldığın yerden

Annie icin artik hersey degismisti. O eski mutlu cocuk hayatinin yerini artik ruhlarla beslenen karanlik taraf almisdi. Hala icinde bir nebzede cocukluk olan annie alevlerini savurdukca bundan zevk alip cocuk gibi gulumsuyordu. Annie bir kosede oturup yaktigi ormanin hayvanlarin ve ruhunu aldigi Nidalee in cansiz bedenini seyretti. Icinde hem iyinin hemde kotunun savasi vardi. Henuz bedenini ele geciren ruha tamaiyle teslim olmamisken son bir gayret ile ailesine kostu. Gece olmustu ve bu gece digerlerinden cok farkli bir geceydi. Cunku bugune kadar sadece koylulerin agzindan duydugu alevkusan dagin karanlikda parildayan silueti koyunden belli oluyordu. Ailesine kostu Annie onlair gormek belkide onlara siginmak icin kostu. Evine gittiginde ise cok farkli bir sey goruyordu. Evi yikilmis yanmis hatta yillardir kullanilmamis gibi tozlu ve eski gorunuyordu. Ani nin o kucucuk akli bunlara anlam veremiyorudu. Korku ve uzuntu icinde evine dogru yurudu, bahce kapisini actiginda ayicigi elinden ona dogru bakip "hadi gercekle yuzlesme vaktin geldi" diye fisildaki beynine.
Evinde kimsecikler yoktu duvarlarin bir kismi orumcek agi bir kismin ise pislik icerisindeydi. Sanki evdekiler yillar once orayi terketmisti. Odadan iceri girdi ama kimseyi goremedi, hemen kendi odasina kostu fakat kirik bir yatak ve yere sacilmis kirik oyuncaklardan baska birsey yoktu. Mutfaga bakti bir umut annesini gormek icin ama oradada kimse yoktu. Ayicik ona birseyler fisildiyordu, "onlar artik yok cok onceleri seni yalniz biraktilar ve gittiler". Uzuldu annesini cok ozlemisti heleki bugun hic duymadigi kadar ona ihtiyac duyuyordu. Annie yarali ve bir o kadarda yorgundu cok uzaklardan bir kurdun sesini duydu resmen gecenin o kasvetli havasini yirtarak kendine dogru geliyordu. Annie nin yarasi kanadigi icin kokusunu almis olacakki Annie bunun farkinda yarasini sarmaya calisarak evden saklancak bir yer aramaya basladi. Fakat yikik dokuk bir evde neresi guvenli olabilirdi ki?
Korku icinde evden cikip bir yandanda arkasina bakarak koye dogru kosmaya basladi. Kurdun ugultulari giderek artiyor ve hemen arkasinda onu kovaladigni biliyordu. Kucuk bacaklariyle kosabildigince kosuyordu, sonunda bir parilti ile uzerindeki zirhlari parildayan bir insan boyunda kurdu gordu. O anki butun korkulari hepsini bastirdi ve aksam yasadiklarina ragmen bu acimasiz hayvana yem olacagini biliyordu. Cunku ayicik ona var gucuyle kacmasini soyluyordu. Annie zayifdi ve yaraliydi !... Kurt iyice yaklasmis ve Annie de arkasina surekli bakarak kosmaya calisiyordu kurdun onu yaklamasi an melsesiydi son kez arkasina bakti ve kurdun o zirhlarla suslenmis cussesini, bir celigi bile kagit gibi yirtabilecek pencelerini gordu. Warwick diye fisildaki beynine birisi.
Annie arkasina bakarken onune cikan seyi farketmedi ve ona carpti. Sersemlemis olmasina ragmen carptigi bu sert olmayan seyin ne olduguna bakmak icin basini kaldirip baktiginda, o dev gibi kalibi ile saclarinin kapattigi gozlerinin aradan parildamasini gordugu bir elinde kuregi bir elinde gaz lambasi olan adami gordu. O an icin acaba kurda yem olmakmi yoksa bu adamamin ellerinde olmek arasinda kaldi. Bir arkasina bakti ve birde karsisinda duran deve. Caresizligini dizlerinin titremesinden anlamak zor degildi. O dev hafifce egilerek "gel" dedi. O adamin soguk nefeisni yuzunde hissetti Annie ama caresizdi onu dinledi. Arkasina baktikdan sonra o adamda arkaya bakti ve "merak etme benim yanimda sana zarar veremez sana" dedi. Kucuk biran sevindi ve ona tesekkur etti. Adini sordu "sende kimsin seni koyde hic gormedim" dedi Annie, gozlerinin onune dogru getirdigi gazlambasini Annie nin gorebilcegi mesafeye goturerek "Beni tanisaydin eger bugune kadar gormek isteyecegin son kisi olurdum" diyerek yoluna devam etti.
Annie nin sabirsiz davranislari ve cocuk olmasinin verdigi heyecan ile kendini kurtaranin adini sordu tekrar. Adam bu sefer onu kirmadi gaz lambasini yere birakip derin bir nefes aldi ve kuregini omzundan indirdi, yere oturdu ve "Yorick" dedi. Belliki oda yorgundu ve nereye gittiklerini sordu Annie. Yorick benim evime gidiyoruz orada guvende olursun dedi. Annie ise hala adami tanimaya calisiyordu. "Evin neresi? ben seni hic gormedim ne kadardir koyumuzdesin dedi?" Yorick az kaldi diyerek yoluna devam etti. Bu yabanci pek konusmyordu anlasilan konusmayida sevmiyordu. Yorick in ev dedigiyere gelince o ana kadarki guveni ve sevinci yikildi cuku Yorik bir mezarlikda yasiyordu. Korktu gelemedi Yorick ona bakip "haydi korkmana gerek yok" diyerek Annie yi hafifden elinden tutup cekti. Annienin elindeki ayicik in gozleri parildadi sanki yeniden gucleniyor gibiydi ama birkac saattir hic fisildamisdi ona. Oturdular ve Yorick Annie ye beklemeisni soyledi Yorick disarida birseyler ile ugrasiyordu Annie ise yorgunlukdan bitmisdi.
Yorick Annie nin yanina geldiginde Annie heyecanla ona olan iteni anlatti ve anlattikcada Yorick onu dikkatle dinledi. Evinde ailesini bulamadigni anlatinca Yorick "sana son ir iyilik yapabilirim dedi" saskinlikle "son kezmi? ne iyiligi" dedi benimle gel dedi yorick Annesinin ve babasinin mezanira goturdu Annie yi ve nasil olduklerini anlatti ona. Annie bir gecede yasadigi olaylari nasil yillarca surdugune anlam veremiyordu ama Annie ve yasadigi tum cevre karanlik tarafin boyutuna gecmisdi ve burda yasanan hersey gercekdi.
Yrick gazlambasini kenara koydu ve kuregini hic duymadigi ve anlayamadigi buyulu sozler ile kaldirip yere vurdu. Kuregin ustundeki yaziya benzeyen sekiller isildadi, bir incencik isik uzmesi kuregin sapindan asagi dogru topraga indi. Annie korkmustu guveneildigi adaminda buyucu oldugunu gordu cunku ama buyuyu ailesinin mezarina dogru yapmasa anlamda verememisdi. Buyu yaptikdan birkac saniye sonra mezarin ustunde isiklar belirdi incecik bir duman gibi mezarin ustunde beyaz bir duman belirdi. Duman giderek artiyordu,sekil almaya ve bir insana benzemeye basladi. Yorick "benden bu kadar gucum ancak buna yeter" dedi dumanin icinden annesinin sesi gliyordu. Annie annesini gormusdu ona sevgi ile bakiyordu. Annesi ise kizini yillar once kaybetmis ve karanlik cagla beaber umdini yitirmis olmaisna ragmen sanki hicbiri olmamis gibi kizina sevgiyle bakiyordu. Annesi ile Annie uzun sure baktikdan sonra Annesi merak etme kizim cok yakinda yeniden kavusacagiz ben seni hep sevecegim ve kollayacagim diyerek gozden kayboldu. Annie uzuldu ve annesinin mezarina bakakaldi. Sonra Yorcik in o heybetli sesini duydu "Uzgunum kucuk kiz ben bana emredileni yapiyorum" dedi Annie "nasil yani?" diyerek kafasini cevirdi ve Yorickin uzerindeki yaziya benzer resim ve cizileri andiran kuregini goge kadar kaldirmis o yazilarin renklerinin kan kirmizisina donustugnu gormusdu. Nutku tutuldu ama tek bir hareket dahi yapamadan Yorick kuregini kucuk kizin boynuna sapladi ve onu oracikda oldurdu.
Yere dokulen kanlar hizla sizarak yakindaki bir cukura doldu, Yorick isini yapmis olmanin verdigi cesaret ile ve bir o kadarda nefretle o cukura dogru bakti. Cukurdaki kan Annie nin kaninindan fazlaydi ve giderekde artiyordu. Kanlar sanki su dolu balongibi ordan oraya dalgalaniyordu. Sinsi bir gulumsemenin ardindan "aferin" diye bir ses geldi o kan havuzundan. Bembeyaz saclari, kan kirmizi kiyafeti, olumu andiran beyaz teni ve elinde annie den emdigi kanlarin olusturdugu kan topu ile Vladimir belirdi..........

Evet hikaye icin biraz daha materyal toplamam gerek. Arkasi yarin diyorum simdilik.

GurcellOnline

Moderatör

16335 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

gsliyim

Yarbay

3668 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

GurcellOnline

Moderatör

16335 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Ahri

Yüzbaşı

915 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Benim sıram :)
...Ashe hızla kulübenin kapısını kapattı.Okunun ipi elini kesmişti ve elinde ki kan kokusu Vladimir'i bulunduğu yere çekeceğini çok iyi biliyordu.Kapının arkasından Vladimir'in sinsi kahkahaları belirdi.Ashe elindeki oku iyice sıktı.Bu kulübeden ya ölü olarak çıkacaktı ya da katil.Arkasındaki kapının altından çok koyu renkte kan akmaya başladı.Bu Vladimir'di bundan emindi.Okunun buz lanetini ruhuna topladı.Vladimir'in kanı Ashe'in önüne doğru toplandı.Ashe kapıyı açmaya çalıştı ama kapı kilitlenmişti.Vladimir'in belireceği bölge Ashe'e çok yakındı ve Ashe bu mesafeden okunu kullanamazdı.Vladimir'in kanı havaya doğru kalktı ve çok hızlı bir şekilde pıhtılaştı.Vladimir Ashe'i tuzağa düşürmüştü."Ölüm zamanı Ashe" dedi ve elini Ashe'e doğru uzattı.Ashe'in ağzından deli gibi kan çıkmaya başladı.Hepsi damla damla Vladimir'e uçuyordu ama tuzağa düşen Ashe değil Vladimir'di.Ashe korkunç bir çığlık attı ve ağzından çıkan kan sertleşmeye başladı.Vladimir'e giden kan damlaları artık bıçak gibi sivri ve ölümcüldü.Vladimir'e giden kan damlaları kalbine yöneldi.Vladimir beslenmenin verdiği zevk ile kendinden geçmiş gözleri kapalı bir şekilde sırıtıyordu.Kalbine giden kan damlalarının sonuncusu kalbine ulaştı.Sırada ise korkunç buz parçaları vardı.Buzlar Vladimir'in kalbine saplandı.Vladimir'in her bir parçası buz kesilmeye başladı.Bir kaç saniye sonra Vladimir sanki buzdan bir heykel olmuştu.Ashe'in "Bum..." demesi ile Vladimir paramparça oldu ve yere saçıldı.
Lee Sin "Onu hissedebiliyorum ama çok zayıf.Yürüyor yorulmuş ve çok küçük bir dalga var.Bir iki saniye de bir geliyor.Bir dakika.O yaralı o dalgalar kan damlasının yere çarptığında bıraktığı dalga.Ona bir şey olmadan bulmamız gerekiyor."dedi.Janna rüzgarın da yardımı ile hızla Ashe'in bulunduğu yöne ilerledi.Ashe bir ağacın altında derin derin nefes alıyordu.Janna onun yarasının elindeki küçük kesik olduğunu gördü fakat onun varlığı çok zayıftı.Çok kan kaybetmişti.Bunu kesin Vladimir yapmıştı birini görünüşte incitmeden öldürebilecek az sayılı kişilerden biriydi o.Janna dikkatini topladı ve altındaki yapraklar aniden etrafa yayıldı.Ashe kaybettiği kanı geri kazanıyordu.Ashe kendini iyi hissetmeye başlamıştı ancak bu his aniden kesildi.Uzun çalıların arasından Vayne belirdi."Hep bir şeytan peşinde koşardım ama bu gün bir rüzgar büyücüsü ve buzdan bir prenses.Bakalım şeytanlara karşı lanetim sizi ne kadar etkileyecek."dedi ve Ashe'e doğru koşmaya başladı.Bir saniye içinde yerde yuvarlanıp gözden kayboldu.Birden Janna yere yığıldı.Sırtında gümüş bir ok vardı.Ashe hızla koşmaya başladı.Lee sin yetişti.Koruyucu kalkanı çıkarıp Ashe'in üstüne atladı.Kalkan Ashe'e dokunur dokunmaz Ashe şeffaf bir küre ile sarıldı.Hızla bir kulenin dibine attı kendini.Vayne hala etrafta gözükmüyordu.O bu kadar uzun süre kamufulaj olamazdı.Kesin kaçmıştı ama nerede olduğunu görmesi gerekiyordu.Kartalını çağırdı ve ormanın içindeki bir bölgeyi kısa süreli gözetlemesi için gönderdi.Vayne üç kurtla dalaşıyordu.Ayrıca bir şampiyonla dalaşacak kadar da enerjisi yoktu.Kendini göndermesi için bir portal çağırdı ve onu ışınlamasını bekledi.
Lux ormana doğru yöneldi.Yeterince ganimeti yoktu.Bir kaç hayvan öldürüp değerli parçalarını alabilirdi.Kurtların oraya doğru yöneldi.Bir ağlama sesi duydu.Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Uzun çalıların olduğu kısma girdi ve bir baktı kızıl saçlı küçük bir kız yerde elleri ile gözlerini kapatmış ağlıyordu."Sen iyi misin?" dedi ve elini uzattı."Ben iyiyim ama senin için aynısını söyleyemeyeceğim" dedi.Lux'un elini tuttu ve gözleri kıpkırmızı oldu.Lux ne olduğunu anlayamıyordu.Tüm vücudu ateşler içinde kalmıştı.Asasını fırlattı ve bu acıyı kısa süreli dindirdi."Annie..." dedi ve asasının bulundurduğu tüm ışığı Annie'ye fırlattı.Annie ışıktan bir hücrede hapsoldu kaldı.Hücrenin köşelerine dokunamıyordu.Dokunduğu zaman vücudunu bir acı sarıyor ve onu yeyip bitiriyor bitiriyordu.Lux gök kuşağının yardımını istedi ve Annie'yi gök kuşağı ile yaktı."Yanma acısını severim ama sıra bende." dedi ve korkunç ayısını Lux'un üzerine saldı.Lux hızla koşmaya başladı.Arkasında olan Annie birden parladı ve yanında belirdi.Bir hortumdan çıkarcasına ateş savurdu Lux yerde ateşler için ölü duruyordu."Bir küçük kızı asla hafife alma Lux" dedi ve ayısının Lux'un parçaları ile beslenmesi için oradan ayrıldı.
Garen kendisinden gelişmiş olan LeBlanc'tan kaçıyordu.En son kasabanın dışındaki eski karnaval alanını buldu ve en göze batmayan çadıra girdi ; fakat çok yanlış bir şey yapmıştı.Bu çadır aynalı oda çadırıydı.LeBlanc ile burada karşılaşmasına imkan bile yoktu.Çadırın içinde kaybolmuştu.Öyle bir labirentti ki neresi yol onu bile anlayamıyordu.Aynalardan hızla sarı ışıklar geçmeye başladı.LeBlanc bu aynaların için onu çok rahat haklardı.Garen aynalardan kurtulmak için kılıcını hızla savurdu ; ancak kılış hiç bir aynayı kıramadı.LeBlanc bu aynaları laneti ile sarmıştı.Kılıç aynalara ulaşamıyordu bile.Garen'ın karşısındaki aynada birden LeBlanc belirdi.Garen kılıcını savurdu ve aynadaki LeBlanc'ın karnına kılıcı sapladı.Ayna kırılmamıştı ancak aynanın içindeki LeBlanc aynada yerde yatıyordu.LeBlanc bir kahkaha attı ve bu kahkaha bütün labirenti sardı.Garen gidebileceği kadar hızla labirentte ilerliyordu.Bazı zamanlar aynalara çarpıyor ama yine de durmuyordu.Aniden Garen'ın boynuna bir zincir dolandı.Onu hızla aynaya doğru çekiyordu.Garen kılıcını yere çoktan düşürmüştü.Garen nefessizlikten bayılmıştı.Ayağa kalktığında labirentteydi ve LeBlanc tam karşısında duruyordu."Ne yaptın bana ****?Çıkar buradan beni!""Gördüğüm kadarıyla aynalarımla çok iyi arkadaş olmuşsun Garen.Seni şimdi öldürmeyeceğim.O aynanın içinde bir kaç gün kal daha sonra seni çok seveceğin biri ile tanıştıracağım.Bir de çıkmaya çalışma aynaya her dokunduğunda temas eden bölümün çok fena hasar alır.Belki de aynalardan korkma zamanın gelmiş Garen?" dedi ve kahkahalarla aynalı çadırı terk etti.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ahri -- 20 Temmuz 2011; 16:38:26 >

gsliyim

Yarbay

3668 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Şampiyonlarla Hikaye Yazmaca (2. sayfa)