Şimdi Ara

selçuk inan balonu(DEVAM) (9. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
215
Cevap
3
Favori
9.666
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: canceylan35

    Hocam merhaba. Düşünceni açıkladığın için çok üstüne gelmişler, bence o konuda haklısın. Forumda sözde toto gösteririm diye iddiaya girenler varken, senin durumunu abartmışlar. Bahsettiğin dönemde, melo ve selçuk'un performansları bi önceki seneye göre düşüktü.

    http://www2.webaslan.com/futbol/melo-selcuku-asagiya-cekiyorSXHBQ54149SXQ

    Ben sadece selçuk ve melo'nun 4-4-2 oyuncusu olmamalarını anlayamadım. Bu adamlar GS'nin 4-4-2 oynamaya başladığı ilk sezon, engin-selçuk-melo-emre(riera)-necati-elmander 'li 4-4-2 düzeninde ligi kasıp kavurdu. Bu düzende melo 12 gol, selçuk 13 gol 15 asistle oynadı. kariyerlerinin rakamsal olarak en iyi dönemini yaşadılar. Bunda sistemin diğer oyuncularının özelliklerinin etkisi olduğuna katılıyorum. elmander ve necati savunma özellikleri olan forvetler, kanat oyuncuları devşirme vs.. Ancak ben sonuç olarak bu iki oyuncunun 4-4-2ye uygun olduğuna inanıyorum.

    merhaba, teşekkürler.

    usta yalnız yukarıda attığım uzun mesajda var bunun cevabı. o sezon niye 4 4 2 de başarılıydık da bu sezon olamadık... tekrar yazmamak için oraya bak diyorum. orada yazanlara ek olarak,

    4 4 2 nin oyuncuları değil derken tabi şunu da açmak lazım, 4 4 2 taktiğine melo gider, bir takım 4 4 2 yaparsa melo her türlü oynar, çünkü hem defans yapar hem korkmaz hücuma çıkar....oynayabilir ama selçuk oynayamaz normalde. hatta bu başlıklarda bir şeyi daha belirtmiştim, gs ilk şampiyon olduğu yılda selçuk her ne kadar iyi bir istatistik çizse de, 4 4 2 de çok ama çok sırıtıyordu, hatta demişim ya yukarıda, o dönem selçuk'un bu taktiğin adamı olmadığını aslında kötü oynadığını söylemiştim. burada kötü oynamak katkı vermemek manasında değil teknik bir laf olarak düşünün. iyi oynarsın, kalitelisindir, yine takıma destek verirsin sonuna kadar ama oranın oyuncusu olmadığın belli olur ya oraya ait değilsin öyle bir şey.

    şimdi selçuk sırıtmıyor, çünkü oynaması gereken bölge zaten orta saha yayı ve çevresi. zaten melo ve sneijder topu alıp hücuma taşıyorlar.




  • senin gibilere çok ama çok gülüyorum.

    bu sezon eğer gs sneijder drogbayı alıp o gazla ikinci yarıya girmese o taktikle biz biraz zor şampiyon olurduk.

    bunun yanında 2 sezon önce 4 4 2 ile başarılı olmamızın sebebi kanatsız oynamamız, ilerideki forvetlerin top tutucu olmaları, sürekli ortadan gitmemiz ve takım oyunun tam oturması.

    o sezon 9 puan fark atmışız da bilmem ne... bu kadar basit sığ yorum yapan birisi gelmiş bana ne öneriyor? madem 9 puan fark attık transfer de yapmayalım, nasıl olsa 9 puan fark atmışız süperiz???
  • quote:

    Orijinalden alıntı: patos64

    senin gibilere çok ama çok gülüyorum.

    bu sezon eğer gs sneijder drogbayı alıp o gazla ikinci yarıya girmese o taktikle biz biraz zor şampiyon olurduk.

    bunun yanında 2 sezon önce 4 4 2 ile başarılı olmamızın sebebi kanatsız oynamamız, ilerideki forvetlerin top tutucu olmaları, sürekli ortadan gitmemiz ve takım oyunun tam oturması.

    o sezon 9 puan fark atmışız da bilmem ne... bu kadar basit sığ yorum yapan birisi gelmiş bana ne öneriyor? madem 9 puan fark attık transfer de yapmayalım, nasıl olsa 9 puan fark atmışız süperiz???

    Varsayımlar üzerinden konuşma mantığın çok iyi. Sneijder ve Drogba'yı almadan da Kanatlı 4-4-2 oynayarak ilk yarı ligde liderdik ve ŞL'de gruplardan çıkmıştık hadi bunu açıkla.
    9 puan attık transfer yapmayalım mantığına da sesli güldüm.
    9 puan fark yiyen Fenerbahçe o sezon transfer yaptığı için bizim de transfer yapmamız gerekli hani rakiplerin yerinde saymıyor onlar da güçleniyor bil diye söylüyorum.
    Sırf forumda ünlü olucam diye saçma sapan argümanlarla dayanağı olmayan mantıksız fikirleri savunmana da ayrıca bir




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Solert

    quote:

    Orijinalden alıntı: patos64

    senin gibilere çok ama çok gülüyorum.

    bu sezon eğer gs sneijder drogbayı alıp o gazla ikinci yarıya girmese o taktikle biz biraz zor şampiyon olurduk.

    bunun yanında 2 sezon önce 4 4 2 ile başarılı olmamızın sebebi kanatsız oynamamız, ilerideki forvetlerin top tutucu olmaları, sürekli ortadan gitmemiz ve takım oyunun tam oturması.

    o sezon 9 puan fark atmışız da bilmem ne... bu kadar basit sığ yorum yapan birisi gelmiş bana ne öneriyor? madem 9 puan fark attık transfer de yapmayalım, nasıl olsa 9 puan fark atmışız süperiz???

    Varsayımlar üzerinden konuşma mantığın çok iyi. Sneijder ve Drogba'yı almadan da Kanatlı 4-4-2 oynayarak ilk yarı ligde liderdik ve ŞL'de gruplardan çıkmıştık hadi bunu açıkla.
    9 puan attık transfer yapmayalım mantığına da sesli güldüm.
    9 puan fark yiyen Fenerbahçe o sezon transfer yaptığı için bizim de transfer yapmamız gerekli hani rakiplerin yerinde saymıyor onlar da güçleniyor bil diye söylüyorum.
    Sırf forumda ünlü olucam diye saçma sapan argümanlarla dayanağı olmayan mantıksız fikirleri savunmana da ayrıca bir

    sen diyorsun ki şampiyon olduk 9 puan fark attık demek ki sorun yok? 4 4 2 süper. madem sorun yok transferde yapmayalım? şampiyon olmamız sorun olmadığı anlamına gelmiyor. o sezon şampiyon olmamız takımın süper işlediği manasına gelmiyor.

    sen gs li olabilirsin ama belli ki gs yi iyi takip etmiyorsun,, hani bakmak var görmek var. gs'nin bu sezon ilk yarı da attığı golleri bir izle bakalım, ya da maçların hepsini 90 dk izle bakalım liderliğimizi neye borçluyuz? taktiğe mi? madem taktiğe çok borçlu isek fatih yerim antep maçı sonrası neden 4 4 2 den artık vazgeçebilirzi dedi? boşver arkadaşım kendini fazla yorma... saçma sapan yorumlarına karşıma gelme.

    gruplardan 4 4 2 sayesinde değil %100 % 100000000 BURAK YILMAZ SAYESİNDE ÇIKTIK. ne a oyuncu sayesinde ne b oyuncu sayesinde... burak olmasa nasıl çıkmayı planlıyordun? 2 braga maçında da rezalettik... ikinci cluj maçında burak'ın extra attığı gollerle kazandık, ikinci manu maçında da öldük öldük dirildik kazandık ki cluj gitti deplasmanda onları yendi... sonuçta manu bu deme diye dedim. sanki iyiydik de gruptan çıktık değil mi? orta saha ile forvet arasında bağlantı kurulamıyordu.

    ama schalke madrid maçları kalite kokuyordu her dakikası. çünkü niye? orta sahada melo selçuk ve burak drogbayı birbirine bağlayan sneijder gelmişti.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gentleman_

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mecnun Ç.

    @patos64

    Ünlü oldun el salla

    https://twitter.com/GSvid/status/359528965569912832







  • quote:

    Orijinalden alıntı: patos64

    quote:

    Orijinalden alıntı: Solert

    quote:

    Orijinalden alıntı: patos64

    senin gibilere çok ama çok gülüyorum.

    bu sezon eğer gs sneijder drogbayı alıp o gazla ikinci yarıya girmese o taktikle biz biraz zor şampiyon olurduk.

    bunun yanında 2 sezon önce 4 4 2 ile başarılı olmamızın sebebi kanatsız oynamamız, ilerideki forvetlerin top tutucu olmaları, sürekli ortadan gitmemiz ve takım oyunun tam oturması.

    o sezon 9 puan fark atmışız da bilmem ne... bu kadar basit sığ yorum yapan birisi gelmiş bana ne öneriyor? madem 9 puan fark attık transfer de yapmayalım, nasıl olsa 9 puan fark atmışız süperiz???

    Varsayımlar üzerinden konuşma mantığın çok iyi. Sneijder ve Drogba'yı almadan da Kanatlı 4-4-2 oynayarak ilk yarı ligde liderdik ve ŞL'de gruplardan çıkmıştık hadi bunu açıkla.
    9 puan attık transfer yapmayalım mantığına da sesli güldüm.
    9 puan fark yiyen Fenerbahçe o sezon transfer yaptığı için bizim de transfer yapmamız gerekli hani rakiplerin yerinde saymıyor onlar da güçleniyor bil diye söylüyorum.
    Sırf forumda ünlü olucam diye saçma sapan argümanlarla dayanağı olmayan mantıksız fikirleri savunmana da ayrıca bir

    sen diyorsun ki şampiyon olduk 9 puan fark attık demek ki sorun yok? 4 4 2 süper. madem sorun yok transferde yapmayalım? şampiyon olmamız sorun olmadığı anlamına gelmiyor. o sezon şampiyon olmamız takımın süper işlediği manasına gelmiyor.

    sen gs li olabilirsin ama belli ki gs yi iyi takip etmiyorsun,, hani bakmak var görmek var. gs'nin bu sezon ilk yarı da attığı golleri bir izle bakalım, ya da maçların hepsini 90 dk izle bakalım liderliğimizi neye borçluyuz? taktiğe mi? madem taktiğe çok borçlu isek fatih yerim antep maçı sonrası neden 4 4 2 den artık vazgeçebilirzi dedi? boşver arkadaşım kendini fazla yorma... saçma sapan yorumlarına karşıma gelme.

    gruplardan 4 4 2 sayesinde değil %100 % 100000000 BURAK YILMAZ SAYESİNDE ÇIKTIK. ne a oyuncu sayesinde ne b oyuncu sayesinde... burak olmasa nasıl çıkmayı planlıyordun? 2 braga maçında da rezalettik... ikinci cluj maçında burak'ın extra attığı gollerle kazandık, ikinci manu maçında da öldük öldük dirildik kazandık ki cluj gitti deplasmanda onları yendi... sonuçta manu bu deme diye dedim. sanki iyiydik de gruptan çıktık değil mi? orta saha ile forvet arasında bağlantı kurulamıyordu.

    ama schalke madrid maçları kalite kokuyordu her dakikası. çünkü niye? orta sahada melo selçuk ve burak drogbayı birbirine bağlayan sneijder gelmişti.

    Ben Galatasaray'ın oynadığı hazırlık maçları dahil bütün maçları 90 dk izliyorum ben sen kafanı yorma.

    İlk paragrafından anladığım kadarıyla benim yazdığımdan hiç bir şey anlamamışsın tekrar okumanı tavsiye ediyorum. Okuyup tekrar anlamadıysan açıklıyorum 9 puan fark attın Fenerbahçe transfer yaptı güçlendi sen güçlenmiş takıma tekrar 9 puan fark atamazsın neden çünkü adamlar güçlenirken sen yerinde sayıp transfer yapmazsan adamlar ya puan farkını kapatır ya da seni geçer çünkü Güçlü Fenerbahçe > Fenerbahçe.

    Ben Burak Yılmaz sayesinde gruptan çıkmadık mı demişim bir oku mesajı mı. Diyelim Burak Yılmaz sayesinde çıktık. 6 maçta da takım 4-4-2 oynuyordu (Sonuçta takımda bir tek Burak Yılmaz oynamıyor). Demek ki 4-4-2 sistemini uygulayarak hedefimize ulaşıp başarılı olduk. Antep maçından sonra Terim'in öyle demesinin nedeni Elmander'in desteği olmadan orta sahada sık sık 3'e 2 yakalanıyorduk defansta da aksayınca arkada boşa çıkan adamlardan golü yiyorduk ki bunun en büyük örneği içerideki Eskişehir maçı. Ayrıca Balon oyuncu Selçuk İnan'ın ŞL'deki katkısını görmezden gelmen falan da müthiş olmuş. Sen böyle ilgi çekmeye çalışmaya devam et.




  • hocam takım içinde olan durumlardan pek bir şey bilmiyorsun ve futbolu kapsamlı bir şekilde izlemiyorsun, bundan dolayı doğru yorumlar yapamıyorsun diye düşüşünüyorum. buna rağmen "benim dediğim gibi, sizler beni anlamıyorsunuz" triplerine giriyorsun. bu durumda futbol hakkında yorum yapmayı ya da futbolla ilgilenmeyi kes de derim ben.
    @patos64
  • quote:

    Orijinalden alıntı: patos64

    senin gibilere çok ama çok gülüyorum.

    bu sezon eğer gs sneijder drogbayı alıp o gazla ikinci yarıya girmese o taktikle biz biraz zor şampiyon olurduk.

    bunun yanında 2 sezon önce 4 4 2 ile başarılı olmamızın sebebi kanatsız oynamamız, ilerideki forvetlerin top tutucu olmaları, sürekli ortadan gitmemiz ve takım oyunun tam oturması.

    o sezon 9 puan fark atmışız da bilmem ne... bu kadar basit sığ yorum yapan birisi gelmiş bana ne öneriyor? madem 9 puan fark attık transfer de yapmayalım, nasıl olsa 9 puan fark atmışız süperiz???

    Gecen sene de önceki sene de sampiyon olmamizin en büyük faktörlerinden biri Selcuk Inan'in takimda olmasi. Orta sahada bu kadar sogukkanli bicimde top tutan, oyun kuran, pas dagitan, defansin arkasina ara pasi atan, bu kadar etkili duran top kullanan baska bir Türk oyuncu yok. Oyunu rakip alana yikarak, yavas hücum eden takimlar icin ideal bir oyuncu. Sorumluluklari arasinda dikine dribling yapmak, defansi calima dizmek, kanada gidip yardirmak yok. Barcelona'daki Xavi hangi rolde oynuyorsa Selcuk'da bizde o rolde oynuyor. (Simdi su lafimi yanlis anlayip Xavi ile Selcuk'u kiyasliyor diye bidi bidi yapacagindan eminim.)

    Ilk geldigi zaman verecegi katkidan emin olmayip "Selcuk balonu" diye konu acmis olabilirsin. Buna kimsenin itirazi yok. Ama beklentilerin cok cok üzerinde bir performans sergiledi. Degerini 3-4 katina cikardi. Bu saatten sonra sana tükürdügünü yalamak düser. Yoksa gözümde troll olarak kalacaksin. Sonra cikip "bana niye troll diyorlar" diye yakiniyorsun. Iste bu sebeplerden dolayi.




  • Bence de takım şampiyonlar ligi gruplardan burak sayesinde çıktı gollerinimizin hiçbiri taktik değil her golde hatta her hücüma cıkmamızda amrabat alıp o sağ ayağıyla çekip orta açıyordu böyle 5 gol falan attık bunun taktik değilde mecburiyet olduğunu düşünüyorum çünkü sneijder yada drogba yokken ligde iyi rahat kazanıyorduk ama şampiyonlar liginde atağa çıkamıyorduk kendi sahamızda pas yapıyorduk drogba geldi ilerde top tutmaya pas atmaya başladı bizde çeyrek finale gidebildik

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fidel Castro

    ADALET İÇİN ADAYIM

    Çok iyiydi
  • İyi de sen geçen gün de Selçuk'a ''balon'' diyordun zaten. Sana göre hala balonmuş niye yukarıda ''o zamanlar balon dememin nedeni aslında buydu'' minvalinde bir dünya yazı döşedin ki?
  • öncelikle gsli olduğumu söylim

    selçuk ne iş yapar biri bana açıklasın belözoğlu gibi yırtıcımı yoksa daha iyimi çalım mı atıyo uzaktan şut desen anca frikik o da çok yavaş vuruyo.

    gsli futbolcuların çoğu balon şu an ligde en iyi kadro açık ara fenerde sadece objektifim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fidel Castro

    ADALET İÇİN ADAYIM

  • quote:

    Orijinalden alıntı: patos64

    evet,
    selçuk destekçilerini görmeye devam edelim.

    uzun uzun yazmayacağım, gerek yok, zaten bilenler biliyor düşüncelerimi diğer başlıklardan,

    sadece bu maç üzerinden çok kısa yorum yapacağım, evet maçta gördük ki kaliteli paslar atabilme yeteğine sahip, zaten bunu herkes biliyor ama işe yarıyor mu? hayır.

    gereksiz paslarla atağı öldürüyor, pas atmış olmak için pas atıyor, 10 metre top sürmüyor, dikkat edin bu adam 4 4 2 nin göbeği yani en kilit yerinde...

    demek istediğim şu gs atak yaparken iyi bakın, o kafanıza artık sokun, bir insana bir laf bir kere anlatılır,

    rakibin defans hattının önünde bulunan hattı çalımla ya da verkaçla geçip defansla karşı karşıya kalmamız gerekirken selçuk o hattın önünden millete gol attırmaya çalışıyor, e buda imkansız, o hattı yarıp geçemiyor, o hattı geçmek için messi olmaya gerek yok, dikine giden ve çalım özelliğin olması yeterli. o hattı geçmeden maçı bitiriyoruz nerdeyse ve hava topu golüne seviniyoruz. gs nin adam akıllı atağı yok, içeri giremiyor ki karadüzen, rastgele ne olursa, bir iki verkaç belki tutarda, bir iki ara pası belki tutarda gol olur...

    siz savunmaya devam edin, ben her maç sonrası bu başlığı açacağım, rezil olacağımı da sanmıyorum.

    neyse ne! adam masserati grandtourismo'ya biniyor sen de hergün otobüs. O yüzden yorma kendini okullar açılınca ne olacak sen onu düşün.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: margornn

    quote:

    Orijinalden alıntı: tigrisim

    Aslında futbolcuyu öne çıkaran da sistem bu duruma düşüren de sistem. Selçuk'un geçen seneden farkının baskı altında oynadığı ilk yıl olmasına veriyorum.

    Sorunları da inandığım çözümleri de madde madde yazayım.

    1. 4-4-2 oynuyorsan sağ ve sol kanatta amrabat gibi tek yönlü oyuncu olmaması gerekir. Öyle olunca ortada Selçuk ortada baskı yediğinde ya yakınındaki meloya, ya defansa geri ya da Burak kaçar mı diye bakıyor. Rakip için önlem alınacak sadece Burak seçeneği ve %50 ofsayt.
    Çözümü: Solda kesinlik Emre ve sağda ise formda Engin ve Hamit'ten hangisi formda ise o oynatılır. Emre ile Engin ortaya yakınlaşır, Riera ile eEbue boşluklara daha rahat koşu yapar. Selçuk ile Melo ortada birbirine kademe yapıp dikine kısa da oynayabilirler.

    2. 4-4-2'de Amrabat vb. ile oynayacaksan forvette Burak'tan vazgeçeceksin. Çünkü 2 forvetli oynamayı Burak bilmiyor. Sürekli olarak diğer forvetle aynı noktaya koşu yaparak diğer forveti pasif hale getiriyor. Ayrıca ileri de baskı yapmadığı için orta sahanın göbeğine aşırı yük biniyor. Sürekli defansın arkasına sarkmayı düşündüğünden kısa ve dikine pasla ileri çıkılamıyor. Geçen sene Necati bu işi iyi yapıyordu.

    3. 4-4-2'de Hamit'ten çizgiye inmesi beklenmemeli. Sırf Hamit ısrarı nedeniyle Ebue bindirme yapamıyor Çünkü Hamit topu doğru pasları vermeyerek Ebue'yi oyundan koparıyor ve çizgiye fazla yakınlığıyla Ebue'ye boş alan bırakmıyor.

    4. Amrabat ve Burak aynı anda oynayacaksa sistem 4-5-1 olmalı. Kesinlikle Yekta veya Emre'den biri daha ortada oynamalı. Bu ikisi Selçuk'un hiç yapamadığı birşeyi çok iyi yapabiliyor. Sırtları dönük topu aldığında geriye vermeden yüzünü kaleye dönebiliyorlar. Baskı altında her 2'si de Selçuk'tan daha yetenekli ve faydalı. Bu sistemde Selçuk ise baskıdan kurtarma amaçlı serbest oynamalı.

    5. Son söz defansa: Semih bence Avrupadaki en akıllı ve becerikli stoperlerden biri. Önce Semih'i koyacaksın takıma. Dany 11'de olmaz. Ancak Semih'in yedeği olur. Doğru pozisyon dahi almayı bilmiyor. Kademe'den anlamıyor. Bu nedenle ya toplar ona çarpıp giriyor ya da arkasına adam kaçıyor boyuna ona koşuyor.

    Son olarak Selçuk kendini geliştirmeli. İniesta ve Xavi'nin sıklıkla yaptığı bir hareket var. Ayağının dışıyla aniden reverse yapıp oyunun yönü değiştirmek. Selçuk bu hareketi topa yaklaşık 3 kez temas ederek yapabildiği için anlamı kalmıyor.

    Tüm takım için de en önemlisi şu:FUTBOL BU KADAR YAVAŞ PAS ŞİDDETİYLE OYNANMAZ.Oynamaya çalışırsan böyle nasıl gol yediğini dahi anlamazsın.




    Semih fatih terimin balonudur. Buram buram fundemental eksikliği kokuyor. Çok ağır kalıyor, her maç kademe hatası yapıyor. Gökhan zan kariyeri boyunca eğer sakatlıklarla boğuşmasaydı şu anda milli takımın en önemli oyuncularından biriydi.

    Oha oha.

    Block.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Selçuk Şahin vardı da hoca oynatmadı mı?

    Selçuk İnan balonu bizi uçurmaya devam etsin, başka bir şey istemiyoruz.
  • Adam balon demiş be

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: stefansalvatore

    öncelikle gsli olduğumu söylim

    selçuk ne iş yapar biri bana açıklasın belözoğlu gibi yırtıcımı yoksa daha iyimi çalım mı atıyo uzaktan şut desen anca frikik o da çok yavaş vuruyo.

    gsli futbolcuların çoğu balon şu an ligde en iyi kadro açık ara fenerde sadece objektifim.


    futboldan başka sporlarda var başka bir spora yönel bence


    1-Basketbol, beşer kişilik takımlar halinde elle ve topla oynanan, yüksekliği 3,05 metre olan pota adı verilen çemberden geçirerek kazanmaya çalışılan takım oyunudur. Tüm dünyada popüler olan bir spor türüdür. İlk olarak 1891 yılında James Naismith tarafından oynatılmıştır. James Naismith'in basketbolu Mayas kabilesinin tlahiotenie oyunundan esinlendiği düşünülmektedir.
    Basketbol, ABD'nin Massachusetts eyaletinde, Springfield Genç Erkekler Birliği (YMCA) Eğitim Okulu'nda beden eğitimi öğretmeni olan James Naismith tarafından 1891'de yapılmıştır. Atlet ve beyzbolculara kış antremanı yaptırmak amacıyla geliştirilen bu oyunda amaç, tahtadan yapılmış sepetlere topun sokulmasıydı. İlk oynayış şeklinde, 7 kişilik iki takım arasında 20'şer dakikalık üç devre üzerinden oynanmıştır. Oyunun asıl hedefini sepetler oluşturduğundan, Dr. Naismitih tarafından bu oyuna "sepet topu" anlamına gelen "basket ball" adı verilmiştir.


    Çocukların bedensel ve ruhsal gelişimi açısından da önemli olan basketbol, takım oyunu olması nedeniyle bireysel ve toplumsal gelişime de etkilidir.
    Basketbol, yapılmasından kısa bir süre sonra YMCA'yı (Young Men's Christian Association / Genç Hristiyan Erkekler Birliği) aşarak bütün okullara, üniversitelere ve hatta semtlerde bulunan jimnastik salonlarına kadar yayılmıştır. Gençlerde bu spora karşı uyanan istek ve heyecanda kulüpleri basketbol şubeleri açıp takımlar kurmaya zorlamış ve böylece basketbol, Amerika'nın en popüler ulusal oyunu haline gelmiştir.

    2-Voleybol, file ile ikiye bölünmüş bir oyun alanı üzerinde iki takım tarafından topla oynanan bir spordur.
    Oyunun amacı, topu filenin üzerinden göndererek rakip takımın oyun alanına değmesini sağlamak ve rakip takımın aynı amaca ulaşmasını ise önlemektir. Takımların topu rakip alana gönderirken topa üç kez vurma hakkı vardır (blok teması dışında).
    Top oyuna servis ile sokulur, servisi atan oyuncu topu filenin üzerinden rakip alana gönderir. Rally, topun oyun alanına değmesi, harice gitmesi veya bir takımın hata yapmasına kadar devam eder.
    Voleybolda bir rally kazanan takım bir sayı alır (Rally Sayı Sistemi). Servisi karşılayan takım rallyi kazandığında bir sayı ve servis kullanma hakkı kazanır ve oyuncuları saat yönünde bir pozisyona dönerler. Spor salonlarında, plajda veya çimde oynanabilir.

    3-Hentbol, altısı saha içinde, biri kalede olmak üzere yedi oyuncuyla oynanan bir takım sporudur. Oyun süresi 30'ar dakikalık iki devreden oluşur. İlk yıllarında futbol stadyumlarında 11 kişilik takımlar halinde çim üzerinde oynanan hentbol, 1950'lerden sonra yaygın bir salon sporu haline dönüşmüştür.
    Defanstaki takım, hücum eden takımı ceza sahasının önünde kalelerine yaklaştırmamaya çalışır. D şeklindeki 6 m uzaklıktaki ceza sahasına kaleci dışındaki oyuncuların girmesi yasaktır. Savunma sırasında, defans oyuncuları belirli ölçüde rakip oyunculara temasta bulunabilirler. Aşırı faullü temaslarda oyuncu iki dakikalık oyundan çıkma cezası ile cezalandırılır ve ceza alan oyuncunun yerine oyuncu giremez. Cezası biten oyuncu yerine başka oyuncu girebilir. Hentbol sahası 40 metre uzunluğunda ve 20 m genişliğinde dikdörtgen bir alandır. Kaleye 9 m uzaklıkta kesik çizgilerle belirlenmiş ceza sahasında yapılan fauller penaltı olarak nitelendirilir. Penaltı atışları kalenin tam 7 m karşısından yapılır. Bu atışlara 7 m atışı da denir. Her takım sahaya 10'u saha oyuncusu, 2'si kaleci olmak üzere 12 oyuncu ile çıkar. Maç başlarken oyun alanı içinde, bir takımdan 6' sı oyuncu, biri kaleci olmak üzere toplam 7 oyuncu bulunur. Kenarda 5 yedek oyuncu oturur. Oyun süresi içerisinde çizgi ile belirlenen bölümde, kendi aralarında her an istedikleri kadar oyuncu değiştirilebilirler. Oyunda amaç, rakip kaleye gol atmaktır. Eğer bir oyuncu kurallar içinde topu rakip kaleye atar ve sokabilirse bu "gol" olarak kabul edilir. Takımlar, birbirlerinin kalelerine topu atıp gole çevirmeye çalışırken, gol olmaması için de savunma ile kendi kalelerini korurlar. Hentbolda oyuncular topu elle tutabilir, yumruklayabilir ya da atabilir. Topa vücudun dizden aşağı herhangi bir bölümüyle dokunmak yasaktır. Sadece kaleci kalesini vücudunun tümüyle koruyabilir. Oyuncu, topu elinde en fazla 3 saniye tutabilir ve topla sadece 3 adım atabilir. İki devre sonunda en çok gol kaydeden takım galip gelir. Gol sayıları eşitse karşılaşma beraberlikle son bulur. Galibiyette 2 puan, beraberlikte 1 puan alınırken, yenilgide puan alınmaz.
    Oyun basketboldaki gibi hava atışı ile başlar ve top çelindikten sonra tutan oyuncunun hava atışı yapılan yere 3 metre uzaklıkta olması zorunluluğu vardır. Topun çevresi bayanlar müsabakalarında 54-56 iken erkeklerde 58–60 cm.dir. Topun ağırlığı erkeklerde 425 ile 475 gr bayanlarda ise 325 ile 400 gramı geçmemesi gerekir. Oyuncular topu sürerken iki kez tutabilirler ancak tuttuktan sonra üç saniye içinde ellerinden çıkarmak zorundalar ve topla en fazla üç adım atabilirler. Oyun iki hakemle yönetilir. Günümüzde oynanan modern hentbolun temelleri 1920′lerde Almanya, Danimarka ve İsveç’te oynanan el topuna dayanır. 1936 ve 1952 Olimpiyatlarında gösteri amacıyla yer alan hentbol, 1972 Olimpiyatlarında resmî olarak yer almıştır.




  • Sadece şunu söyleyeceğim;eğer Selçuk olmasaydı son iki şampiyonluğumuz da olmazdı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.